25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURfYET 15 MAYIS 1997 PERŞEMBE 14 KIJLTUR 50.ULUSLARARASI CANNES FİLM FESTİVALİ üstalardan görkemli bir demetVECDİ SAYAR CANNES-Cannes Film Festi- \aü, 50. yaşını görkemli törenler- le kutluyor. Hafta sonunda ger- çekleşen 50. yıl törenlennde, bu- güııe dek Altin Palmıye almışyö- netmenlerin büyük bölümü bır araya geldı. Dünyanın dört köşe- sinden gelmış sinema eleştirmen- leri ıle Cannes sokaklanni doldu- ran sinema tutkunlan için bun- dan daha büyük bir şölen düşünü- lemezdı elbette. Fransa. bu olaya hak ettıği öne- mi \erdiğını kanıtlıyordu: ılk kez bir de\ let başkanının Cannes Fes- tıvalı'ni onurlandınlmasıyla. Jac- ques Chirac'la bırlikte görkemli bir aıle fotoğrafı çektiren sınema- cılararasında bizım bir yönetme- nimizın de yer alması kuşkusuz si- nemamız adına gurur verici bir olaydı. 1982 Altın Palmıyesfni Costa Gavras'ın "Kayıp1 *! ile pay- laşan "Yol'un vönetmeni Şerif Gören,Chirac'la. Adjani'nin tam arkasında yerini almıştı. Gören'le bırlikte bu fotoğrafta yer alanlar arasında kimler yoktu kı? Coppola'dan Altman'a. Anto- nioni'dcn VVajda'ya, LakhdarHa- mina'dan Emir Kusturica'ya. Da- \id Lynch'den. Jane Campion'a. Jerzj Schatzberg'den Steven So- derberg'e. Theo Angelopoulos'tan. Bernardo BertoJucci'ye. Chen Ka- ıgc'den Mikkts Jancso'ya. Claude Lelouch'dan Martin Scorsese'ye, Francesco Rosi'den Mike Leigh'e. Taviani Kardeşler'den Coen Kar- deşler'e. hayran olduğumuz tüm ustalar. Törende sunuculuk göre- \ ini, açılışta olduğu gıbi gene Je- anne Moreau üstlenmişti. Sine- mavı. sinemanın büyük yaratıcı- lannı a\akta alkışlamaya çağırdı salondakileri. Salondaki ızleyicı- len sorarsanız. onlara da ızleyicı deyipgeçmekpekkola> olmaya- cak. Gina LoOobrigida'dan Sylves- terStallone'ye. Lauren BacaİTdan Charlton Heston'a. Hugh Grant'dan Vıttorio Gassman'a. Pedro Almodovar'dan Angelica Huston'a. Isabelle Adjanı'den Ro- man Polanski'v e -v e tabıi F.manu- elSeigner'e- yüzlerce yıldız... Her bıri bir efsane olan bu yıldızlan. sinema sanatının büyük ustalan- nı göriip de heyecanlanmamak olası mı? Cannes'da Festival Sarayf nın önünde toplanan kalabalık da bu heyecanı paylaşıyordu. Sahnede- kı tören 45 dakıka ıdi. ama. yıl- dızların kırmızı halılarla kaplı merdı\enlerden bando-mızıka eş- liğınde saraya gınşleri iki saat sür- dü. Zaman zaman. atlann üstün- deki muhafız bandosunun çaldı- ğı marşlara ara veriliyor. dev ho- parlörlerden Cannes'da ödül ka- zanmış fılmlerin müzikleri ya- yımlanıyor. Hayallerini süsleyen yıldızlan uzaktan da olsun göre- bilmek ıçin toplanmış insanlar. Ne var ki kalabalıktan bir şey gö- rebilmek mümkün değil. ancak dev ekranlardan ızleyebiliyorlar yağmur altında (tabıi birer şem- siye eşliğinde) merdivenden ya- vaş \avaş çıkan yıldızlan. Bu gecenın bir başka özelliğı de 50 yıl içinde festivale katıldı- ğı halde Altın Palmiye almarruş bir büyük ustanın selamlanması ıdi. Festival yönetıcileri. bu seçimi yapabilmek içın Altın Palrruye sa- hibi yönetmenlere bir soru yönel- terek hıç Altın Palmiye almamış ustalar arasından hangısıni "Alnn Palmiyelerin PalmiyesP ödülüne layık gördüklerini sormuştu. So- nuçta. ödül Ingmar Bergman'a gitti ama tartışmanın bittiği söy- lenemez. Godard. Bresson gıbi ustalar da hak etmemişler mıydı Palmiye'yi? Bergman. bir teşekkür mesajı göndermişti törene: "Yaşlıbirada- mı sizlerie birlikte olamadığı için affedin. .„ Havat bcni suskun ve s • Ilk kez bir devlet başkanı Cannes Film Festivali'ni onurlandırdı. Jacques Chirac'la birlikte görkemli bir aile fotoğrafı çektiren sinemacılar arasında bizim de bir yönetmenimizin yer alması, sinemamız adına gurur verici bir olaydı. 50. yıl töreninde 29 Altın Palmiyeli yönetmen bir araya geldi. e 1 1 A m İ i 1) Jacques Chirac, Isabeüa Adjani, Gong Li, Costa Gavrasve JŞerif Gören. 2)50.>ıl töreninde Chirac ile birlikte çektirilcn görkemli aile fotoğrafi. 3)Johnny Deep ile Kate Moss. 4)Jüri Başkanı Isabella Adjani. (Fotoğraflar: REUTER) Levi'ninyaşamı Rosi'nin filmiyle Cannes'da KültiirServisi-Deneyimli Italyan maest- ro Francesco Rosi. Primo Levi'nın Nazi dö- nemınde ölümle burun buruna geçirdıği acı dolu günleri anlatan ve çekmesı yaklaşık 10 yıl süren fılmı 'TheTruce' ile Cannes Film Festivali yanşmasına girdi. Barton Fink adlı film ıle en iyı erkek oyun- cu Altın Palmiyesı'ni kazanan John Turtur- ro, filmde Levi'yı canlandınyor. Film. Le- vı"nin ortayaçıkışından yaşadığı durumdan sessiz kalışı v e Auschvvıtz kampından harap edilmış Av rupa'daki ev ine gelişine kadar ge- çen süreyı kapsıyor. CannesFestivalı'nde 'Lucky Luciano've 'Carmen'gibi filmleri bulunan 74yaşında- ki Rosi: "Bu filmi gerçekleştirme>i ilk ola- rak 1987 yılında diişündiim. Bu fikrimi Pri- mo Lcvfve açnğımda bana vazdığı kitabı vermekten mutiu olacağını sövledi. Telefon- da yanm saatten fazia konuştuk. Fakat bu konuşmadan kısa bir süre sonra onun trajik bir biçimde öldüğünü. intihar ettiğini öğren- dinı. Bu durumdan inamlmaz biçimde etki- lendim" diyor yaptığı yeni konferansında. Yaptığı iki fılmden sonra, Rosi filmin haklannı elde ettı. Fakat ttalyan yapımcılar John Turturro ve Francesco RosL kitaptan hiçbir şekilde yararlanamayacağı- nı ifade etseler de yönetmen arkadaşı Mar- tin Scorsese film haklannı 1990'lara kadar elde edilmesi konusunda yardım etti. Film bazı duygusal sahnelere rağmen. Levı'nin kla- siğinden uzaklaşmadan. dokuz ay boyunca yaşadığı tüm olumsuzluklara karşın yaşama tutkusunu kaybetmemesi konu alıyor. Bazı eleştirmenlerfilmın, Levi'nin mace- ralı yaşamının öyküleştirildiği. acılar için- de geçen yıllannı anlatan kitabının duygu- sal bır biçimde sahneye aktanlmış basit bir film olduğunu söylüyor. Filmin oyuncusu Türhınt) ise böyle bir fil- min Hollywood"da çekilemeyeceğini ve se- naryo yazılmadan önce üzerinde çok fazla düşündüklerini, aynı zamanda da bunun ha- yatındakı en zor rollerden biri olduğunu söy- lüyor. Ikinci Dünya Savaşı'nda bir vatansever olan Levi. Auschvvitz'den kurtulduktan son- ra 'If This is A Man' kitabmı yazdı ve 1963 yılında da 'TheTruce' kıtabını yayımladı. Rosi. bu filmin Nazi dönemini anlatan 'Shoah' ve 'Schindler'in Listesi' gibi film- lerden daha farklı olmasını istediğini belir- tiyor ve "Bu fflmi çekmeyi düşündüğüm sı- ralarda insanlar Nazi dönemi hakkında ar- ük konuşmuyoriardı, bu acı ve korkularia do- lu konuyu yeniden gündeme getirmek çok önemliydi çünkü halen dünyanın birçok yerinde toplama kamplan var" utangaç yapn" diyordu büviik us- ta. kısa ve alçakgönüllü mesajın- da. Jeanne Moreau, Bergman'm ünlü kadınlannı. Lh L'Dman'ı. Bi- bi Anderson"u, Harriet Ander- son'u. Lena Olin'i sahneye davet ettı. Bergman'ın kızı Linn UU- man ödülü babasına ıletmek üze- re alırken çevresindeki Altın Pal- miye ödüllü yirmi sekiz erkek ve bir kadın yönetmen büyük usta- ya savgılannı alkışlarladilegeti- riyordu Ünlü koreograf Philippe Decoufle'nın düzenlediğı modern dans gösterisi ile başlayan gece, açılıştaki gibi yalın ve anlamlıy- dı Jeanne Moreau'nun açılış tö- reninde dediği gibi: "Düşgücü, aşk ve özgürlük nıtkusu var ol- dukça. sinemanın var olmaya de- vam edeceğjni" kanıtlıyordu. 50. yıl törenindeki yıldızlardan söz edip de açılışın yıldızlanna de- ğinmemek olur mu? Jüri üyeleri Gong Li ve Mira Sonino,Jeanne Moreau'nun. ün- lü görüntü yönetmeni Nestor Al- mendros'un "göriintüJediğim en gûzel yiizlerden biri" sözlerıni anımsatarak sahneye çağırdı jüri başkanı Isabelle Adjani. "Cinaye- ti Gördüm" (Blovv Up) ve "Ğe- ce" filmlennde çalıştığı yönet- men Michelangek) Antonioni'ye bır Altın Palmiye ödülü (yıllar ön- ce aldığı ve kaybettiği ödülün ye- nne bir yenisini) veren Vanessa Redgrave'in varlığı ile açılış ge- cesi de "50. Yıl Gecesi" aibi an- lamlıydı. Hele, eşinın kolunda sahneye çıkan "Maestro" Anto- nioni'nin yarattığı duygu seli an- latılır gibi değildi. Bakalım. bu iki anlamlı törenden sonra kapa- nışta ne gibi sürprizler. hangi par- lak yıldızlar çıkacak karşımıza? HolK^vood Cannes'a taşındı Cannes Festivali'nin, 50. yılı- nı lcutlarken dünya sinemasının bütün parlak yıldızlannı bır ara- ya getirmesi kuşkusuz heyecan verici, ama popülarite kaygısının festival programını da etkileme- si anlaşılır gibi değil Johrn Depp'ın "Cesur" (The Brave) adlı filmının vanşmaya seçilmiş olması başlıbaşına bir skandal kanımca. "Hayaletler" (Ghosts) filminin yarışma dışı programa alınmasınm sebebi hık- metı de Michael Jackson'ı Can- nes'a getirmek olmalı. Ünlüman- ken Claudia Schiffer''ın yer aldı- ğı "Karartma" (Blackout) filmi- ni de katarsanız, festivalin bu yıl nastl bır "yıldız" yağmuruna tu- tulduğunu anlayabilirsiniz. Bu şa- matadan yararlan bazı "uyanık" yıldızlann sahip olduğu "Planet Hollyvvood" restoran zincırinin Cannes şubesınin açılışınakatılan Spice Girls de cabası... Festivalin bu tercihinın amacı- na ulaşmadıği söylenemez doğru- su. Cannes sokaklan, J. Depp'in, M.Jackson'ın peşinde çığlık çığ- lığa koşturan gençlerle dolu. Bel- ki de Cannes'ın eski günlerini anımsatmak için böyle biryakla- şımı benimsedi Gilles Jacob. Te- levızyonda 50 yılın anılannı an- latan meslektaşlar, nostalji ile anı- yorlar eski günleri. Nerede o es- ki ritüeller; plajlarda yıldızcıkla- nn peşinde koşturan fotoğrafçılar? Şımdı her yerde teknolojınin son hankalan, dev kameralar, dev ek- ranlar ve bu ekranlara yansıyan "süper star"lar. Bız. o kadar es- kılen yaşamadık ama, bu değişi- mı görmek ıçin son yirmi yıl bi- leyeterli... Popülanteden söz açmışken bir sinema dergisi ve bir televizyon kanalının düzenlediği anket so- nucu alternatıf bır "Palmiyeler Palmrvesi" ödülünün verildiğini duyuralım. Bu anket sonucu se- çilen yönetmen Bergman değildi, doğal olarak. "Kıyamet" (Apo- calvpse Novv) filmi ile F. F. Cop- pola'yı tercıh ediyordu sinema- sev reler. Yanşmada he\ecan artı>or Gençler yıldızlann peşinde koş- turadursun, sayıları 4000"ı bulan sinema yazarian da dünya sinema- sının büyük yaratıcılannın peşin- den koşuyor Dün düzenlenen ba- sın toplantısına Altın Palmiyeli yöneirnerlerin büyük birböUimü-. kaâldf Herhalde Cannes tarihinin en görkemli basın toplantısı idi bu ve sevgili Atilla Dorsay'a ye- ni sergısi için pek çok yönetme- ni görüntülemek olanağını verdı. Yann sırada geleneksel "Sinema Dersi" var. Bu yılın hocası Mikıs Forman. "Belli Bir Bakış" prog- ramından bir film feda etmek pa- hasına izlemeye değer. Yanşmaya katılan filmlere ge- lince, Altın Palmiye ıçin şanslı görülen yönetmenlerden "\Ves- tenı"le Manuel Poirer, "Buz Fır- tinası" ıle AngLee'nin yanınabu- gün bır Italyan ustanın da eklen- diğıni söyleyebilirim. Francesco Rosi'nin. Primo Levi'nin anıla- nndan yola çıkarak gerçekleştir- diğı "Ateşkes" (La Tregua) tüm öğeleri ile düzeyli usta ışi bır ya- pım. Jüri, klasik biryapıtayöne- lırse. Rosi şanslı olabılir. Ama, 14 ntodernist" egi11m 1er ağır basar- sa, Fransız yönetmen Philippe Ha- rel'in "Yasaklı Kadın"ı (la Fem- me Defendue), özellıkle yönet- men dalında bir sürpnz yapabilir. Ama, önümüzde on film daha var. Kimbılir ne sürpnzler çıkar kar- şımıza. Atom Egoyan, Mathieu Kassovitz'in filmlennı merakla beklıyorum kendı payıma. Bu yı- lın en şanslı yönetmenlerinden bi- rinin ise Iranlı usta Abbas Kiaros- tami olduğunu düşünüyorum. Iran hükümetı, fılme önce ızın verme- yip, son anda ızın vererek, önem- li bir tanıtım katkısı sağladı "Ki- razTadı" adlı fılmine. Eğerıyi bir filmle karşımıza gelirse. şansını ikiye katladığını düşünüyorum. 4. Uluslararası İstanbul Caz Festivali çarpıcı bir programla temmuz aymda gerçekleştirilecek Cazın devleri Istaıılnıl^a geliyorKültür Seoisi - Istanbullular temmuz ayında caza doyacak. 25. kuruluş vılını kutlayan İstanbul Kültür ve Sanat Yak- fi'nın düzenlediği 4. Uluslararası tstanbul Caz Festivali. yıldız isimlerden oluşan programıyla 7-19 temmuz tarihleri ara- sında gerçekleştirilecek. Oyak Sigorta'nın ana sponsorluğunu üstlendiği festival, bu yıl 14 ülkeden 250 sanatçıyı konuk edecek. Dünyanın dört bir yanından 20'nın üzerinde basın kuru- luşunun izleyeceğı festival. Avrupa CazFes- tivalleri BirügTnin en genç ve parlak ü> e- sı olma özelliğıni hakeden bir programla Istanbullara unutulmaz geceler sunacak. İKSVnin 25. kuruluş yılında, NejatEc- zacıbaşı'nın kültür ve sanata ılişkın koy- dugu ilkelerin devam edeceğini belirten va- kıf yönetim kurulu başkanı Melih Fereli. caz festivalinin büyük ölçüde sponsorlar ve basının verdiği desteklegeniş kitlelere ulaşacağını söyledi. Festival yöneticisi Görgün Taner'in verdiği bilgiye göre bu yıl yurtdışından önemlı ölçüde seyırcı ka- tılacak Ünlü miizık dergısı Downbeat'in 'genç yaşına rağmen sa>gın bir festival' dı- ve nıtelendırdığı 4. Uluslararası istanbul Caz Festıvalf nın açılış konsen 'Legends 97'. yıl içinde Avrupa'da üzennde en çok konuşulan konser olmaya aday. Festivalin ağır toplannın buluştuğu bu konserde Mar- cus Miller. Eric Oapton, David Sanborn. Joe Sample v e Steve Gadd'dan oluşan yıl- dızlar topluluğu. ~ temmuzda Açıkhava Ti- yatrosu'nda veralacak. Avrupa'da sadece 10 kentte konser verecek olan Legends '97 projesının mıman. geçen vıl festiva- lin unutulmaz konserlerinden birıne ımza atan Marcus Miller. David Sanborn. Joe Sample ve Steve Gadd'le bir albüm yapa- cak olan Miller. Eric Clapton'ın sadece bu rurne için gruba dahi! olduğunu söylü- yor. Konserin bir özelliğı de Enc Clapton parçalannın reperruvarda yeralmıyorolu- şu. Yıldızlar karmasının İstanbul konse- nnm hemen ardından, VVynton Marsalis ve efsanevı dav ulcu Elvin Jones 8 temmuz- da Açıkhava'da sahne alacak. Geçen yıl büyük ilgi toplayan Ohmpia Brass Band ise 6-9 temmuz tanhleri ara- sında istanbul'un çeşıtli köşelerinde mü- zikseverlerin karşısına çıkacak. 'Underg- round' ve 'Arizona Dream' gibi film mü- ziklen ile tanıdığımız Goran Bregovk. 45 kışilik büyük orkestra eşliğinde film mü- ziklerini yorumlayacak. ArtoTunç'un gru- bu Night Ark ise hazıran sonunda piyasa- ya çıkacak yenı albümlerinin tanıtım kon- serlennde Ege'nin ıkı yakasından ıkı önem- li sanatçıyı,Elefteria Arvanitaki ıleSezen Aksu'yu konuk edecek. Jan Garbarek, Dino Saluzzi Trio, B-Sharp Quartet. çıp- lak avaklı kontes Cesaria E\ora, Ernest Ranglin Quartct, Radio Tarifa. Kronos Quartet Ayduı Esen Trio, TRT Caz Or- kestrası ve h'an Lins festivali renklendı- recek konuklar arasında. 14 temmuz gecesi bir 'ilk'e sahne ola- cak Açıkhava Tiyatrosu. Güher ve Süher Pekincl kardeşler, Jacques Loussier C'çlü- sü ıle beraber ilk caz konserlerini verecek. Bir Mlk' de 16 temmuz tarıhinde Fazıl Sa> 'dan gelecek. Sanatçı. kendi caz kom- pozisyonlan ve standartlann yorumlany- la bir caz piyano resitali sunacak izleyicı- lere. Genç kuşağın temsilcıliğini yapan gruplann önderlerinden Massive Attack ise 16 temmuzda Red Snapper'in ardın- dan sahne alacak. 18 temmuzda ise Açık- hava Tiyatrosu'nda bir yıldızlar toplulu- ğu daha yer alıyor. Jazz Crusaders v e Pat- ti Austin konserlennden önce İlhan Erşa- hin. lmerDemirer,Can Kozlu, Kerem Gör- se\-ve Volkan Hürsever'den oluşan beşli caz- severlerle birlikte olacak. Festivalin kapanışında ise Latin müzı- ğınin en ünlü isimleri tam 5 saatlık bırma- raton için bir araya geliyor. Açıkhava Tı- yatrosu'ndakı gecede Küba'nın ünlü gru- bu Irakere. trompetçı Ro\ Hargrove,Chuc- hoValdes, Kübalı vurmalılargrubu. Mic- hel Camik» Üçlüsü w Crisol Topluluğu ge- ceyı *O>e Como Va" ile kapatacaklar. Caz Festivali bu yıl Açıkhava Tiyatro- su, CRR Konser Salonu. Ortaköy Esma Sul- tan Yalısı, Roxy ve Q Jazz Bar'da konser vejam-session'lara sahne olacak. CRR'de- ki konserler saat 19.00'dabaşlayacak. Sa- at 21.00'de Açıkhava Tiyatrosu'nda de- vam edecek festival geceleri Roxy'deki özel konserlerle sona erecek. Cazsever- ler, 8 haziran pazar gününden ıtıbaren bi- letlerinı telefonlu rezervasyon sıstemı ile ya da Superonlme üzerinden Internet'ten alabılecek IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Kurultayın Ardından Sanatçılar Kurultayı üçüncü kez toplandı. Bu ışin, "fikirbabalannı" ve sürdürücülerini kutlamak gerekir. Üstelik elli kuruluşun bir araya gelmesi de bir başarı. Kurultayın, hedefi net. Ulusal Sanat Kurumu'nu özerk bir yapı içinde oluşturmak ve bu kuruma iliş- kın yasayı hazırlayıp Meclis'ten en demokratik bir biçimde geçmesinı sağlamak. Özerk bir yapı içinde düşünülen kururnun ama- cı şöyle: "Sanatı ve sanat çalışmalarını korumak, verim- liliği arttırmak. Sanatçılann örgütlenmesini, daya- nışmasını, korunmasını sağlamak, sanatçılan ça- lışmalannda desteklemek. Sanat eserierinin korun- ması, tanıtımı, değerlendirmesi, sanat sevgisinin yayılmasını sağlamak." Sunulan yasa tasarısı, kurultayda tartışıldı; da- ha datartışılacak. Son nokta konduktan sonra, Mec- lis'te gündeme getirmenin yolları aranacak; yasa- nın özgün bıçimiyle çıkması sağlanacak. Nitekim bu kurultayın açılış oturumunda önce- kilere göre daha fazla politikacı vardı; ve Meclis'te destekleyeceklerini söylediler. Böyle biryasanın bu dönemde çıkmayacağı da açık; ama öte yandan tasarıya ve örgütlenmeye ilişkin çalışmalar sürdü- rülecek. Altı alandaki atölye çalışmasıyla oluşturulan ku- ruttayın sonuç bildirgesi, sanatçılann bugünkü ko- şullara ilişkin taleplerını ve tepkılerini içeriyor. Ge- nel havasıyla tipik bir sonuç bildirgesi. Bildirgenin en önemli bölümü bence sondan bir önceki pa- ragrafı: "...sanatçı örgütlerinin amaçlan doğnıltusunda genişletilmesine; bölgesel kültür men\ezlennin, sanat evlerinin, sanat olımpiyatlarının desteklen- mesine; yerel yönetimlehn nüfus oranlanyla sanat etkinlikleri projelendirmesine ve sanat merkezle- ri yaptırmalan için girışimlerde bulunulmasına ka- rar verilmiştir." Böylesine bir karar alınması zorunluydu. Doğ- rudur, birdenbire olmaz bu tür etkinlikler; zaman ister. Öte yandan da artık, kurultayı oluşturan bir- liğın sanatsal yaratım bağlamında yaşamın içine girmesi gerekir. Alıntıladığım bölüm de bu düşün- cenin bir ifadesi olarak bildırgede yer almıştır. Bir de madalyonun öteki yüzü var. Katılım soru- nu yaşanıyor Bana öyle geliyor ki çok sayıda üye, kurultayın bilincınde değil. Büyük bır kısmı da ku- rultayın farkında değil. Bu daha çok dernek yöne- ticilerinden kaynaklanıyor. Geçen yıl olduğu gibi. bu yıl da kurultaya az sa- yıda delege katıldı. Kurultayı elli dernek oluşturu- yor ve her biri yedı delegeye sahip. Açılışta salon- daki dinleyenlerin sayısı bir türlü 96'yı geçemedi. Bunun yirmi beş -otuz kişisi basındandı. Bırakın izleyicı olarak sanatçılann gelıp izlemesini, kurul- tayı oluşturan delegelenn büyük bir çoğunluğu ka- tılmadı. Delege katılım oranı altıda bır civarınday- dı. Atölye çalışmaları da katılım açısından azdı (iki alan hariç). Kurultay "çoğalamıyor", "kitleselleşe- miyor"; dolayısıyla da kendi içinde bir demokra- tjkleşrne sorunu ^aşıyor. Geçen yıl da. yaanıştık, katılımı. ilgiyi sağlamak gerekırr tabana yayıtmak gerekir. Üye katılımı, genelde derneklerde birso- rundur doğru, ama kurultay ıçin dernekler (birçok dernek) kendı üyelerine bır çağrıda bulunmuyor, haber venmiyor. Hani, kabahatin çoğu da... Bir başka sorunsa, para! Her zaman bu sorun vardır. ama şimdı yaşam başka bır noktaya gidi- yor. Sponsoriuk dönemi başladı. Buna pek sıcak bakmıyorlar, ya beceremiyorlar ya da anlayışlan fark- lı. Devletın ilgıli kurumlarının ve Kültür Bakanlı- ğı'nın bu dönemde maddi bir kaynak yaratmaya- cağı kesın. Eee, sızı kım maddi olarak destekle- yecek? Maddi sorunu nasıl çözeceksiniz? Bunu araştırmalı, bunun üzennde kafa yormalı... Şunu aşmak gerekir: "...birinden para alırsak ayıp olurya da bağtmlı oluruz." Sanat Kurumu ya- sal olarak oluşana kadar birtakım kurumlann ya da kuruluşlann gereklı giderleri karşılaması, olsa ol- sa sanatçılann bu kuruluşlara "verdiği bir onur" olur. Kaldı kı yasallaştıktan sonra da böylesine bir ku- rumun (ve etkinliklerinin) sponsoru olabilir. Bağış alma dönemi çoktan kapandı. Kurultayın sonunda, çalışmaları ıçeren kitabı bastırmak için delegelerden "Yeni Camii" benzeri toplanan pa- ralar. hem görüntü olarak komediydi hem de an- layış olarak sınıfta kalmıştı. Bu anlayıştan bir an ön- ce kurtulmak gerekiyor. Bütün katılanlann iyi niyeti, arzusu, inancı ile işin hamallığını çeken birkaç kişinin üstün gayretine kar- şın, diyebilirız ki kurultay, etkinliğini yitirme nokta- sında. İvme kazanması gerekir. Bu da basında sergılenen "Sanat Yaşamdır, Ya- şama Evet" belgisi ile yukarıda alıntıladığım kara- rın bır an önce yaşama geçirilmesi ve kitieselleş- meyle olur. Ankara Müzik Festivali, Antonio Canales'le sona eriyor • Kültür Servisi - Yerli ve yabancı sanatçılarla bir ayı aşkın süredır başkent bahanna renk katan 14. Uluslararası Ankara Müzık Festivali, bugün flamenko sanatçısı Antonio Canales'in gösterisiyle sona eriyor. Beethoven'ın "9. Senfoni'si eşliğinde Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in açtığı festivale bir ay sürey le 50 bini aşkın izleyici katıldı. Sevda Cenap And Vakfı'nın düzenlediği festivalin son konuğu Canales. I993'te Montreal'de Theatre de La Palace des Arts'da 'Torero' koreografisiyle büvük başan kazandı. Sanatçı. tspanya'da verilen Llusal Dans Ödülü'nü kazanan ilk flamenko f sanatçısı unvanını taşıyor. BUGÜN • CRR'de saat 17.00'da Hakan Ulu ve Itri TopluluSu yer alıvor. • GENÇLtK GÜNLERİ kapsamında Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde saat 12.00'de Erden Kıral'ın yönettiği Mavi Sürgün. saat 15.00'te Ergun Hıçyılmaz ve Alberto Madiano'nun "tstanbul'un Kaybolan Dokusu" ve istanbul Şehn konulu dia göstensi ve söyleşısı. saat 18.00'de Özlem, Deniz ' Noyan'ın flüt ve gitar dinletisi, saat 19.00'da ise Müşfik Kenter'in "Sıkıyönetim" adlı oyunu '- t~ izlenebilır. • ATATÜRK K Ü L T C R MERKEZİ inde saat 19.00'da Rü>a Sünder Özturna ve llke Dolkun Aksoy Piyano ikılısı Fransız besteci F. Poulenc'in Re mın. iki piyano ıçin konçertosuyla dınleyicilerin karşısına çıkıyor. • BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ TÜRK MÜZİĞt KirLÜBÜ saat 19.00'da ünıversıtenın Büyük Toplantı Salonu'nda TRT İstanbul Radyosu ses sanatçısı Selma Ağbaş'ın konuk olarak katılacağı Hammamızade İsmail Dede Efendi'yi anma konseri yer alıyor. \
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle