14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yonetmenr Orhan Erinç 9 Genel Yayın Koordınatorü Hikmet Çetinka>a 0 Yazıışlerı Müdürleri IbrahimYüdız. Dinç Ta>anç(Sorumlu) 9 Haber Merkezı Müdurü Hakan Kara 9 Görsel Yönetmen: Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 ^tıhbarat Cengiz Yıldınm 9 Kültür Handan Şenköken 9Spor Abdülkadir Yücelman 9 Makaleler Sami karaören 9 Duzeltme: Abdullah Yazıcı 9 Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu 9 Bılgı-Belge Edibe Buğra 9 Yurt Haberlen Mehmet Faraç Ya\ın Kurulu. Ilhan Selçuk ı Başkan). Orhan Erinç, Oktny Kurtböke. Hikmet Çetinkav a, Şükran Soner. Ergun BalcL Dinç Tayanç, İbrahim Yıldız. Orhan Bursalı, Mustafa Baltnrv. Hakan Kara. Ankara Temsılcısı. Mustafa Balba> 9 HaberMüduru Doğan Alun Ataturk Bulvan No- 125. Kat 4. Bakanlıklar-Ankara Tel 4195020 C hat). Faks. 4195027 9 Izmır Temsılcısı: SerdarKmk,HZıyaBK 1352S.23Tel 4411220. Faks 4419117 9 Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd 119S.No 1 Kat 1, Tel: 363 12 11. Faks. 363 12 15 Koordınator Ahmet Korulsau 0 Muhasebe Bülent Yener 9 Idare Hüse)inGürer9lşletme ÖnderÇelik9Bılgı-Işlem: Naü İnal 9 Bılgısayar Sistem Mürüvef ÇUer MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Mudur Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtman # Genel Mûdür Yardımcısı Mine *kdağ Tel 514 07 53 - 5139580-5138460-61.Faks 5138463 V ayımla>an vc Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basm ve Yayıncıhk A Ş TLrkocağı Cad 3» 41 Cağaloğhı 34334 tst PK 246 Isıanbul Tel (0 212ı 512 05 05 (20 hat» Faks: (0'212) 513 85 95 14MAYIS1997 Imsak: 3.54 Güneş: 5.41 Öğle: 13.08 Ikindi: 17.01 Akşam: 20.21 Yatsı: 22.00 Aerosmith'e ödül • Haber Merkezi - Steven Tyler'ın solisti olduğu Amenkalı rock topluluğu Aerosmith. Hamburg"da Altın Disk Trophy ödüliinü aldı. Almanya'da yeni albümleri 'Nine Lives'ın 250 bin kopyasının satılmasından dolayı bu ödüle layık görülen grup bir de konser verdi. Erdoğan'dan 'doğurun' çağrısı • tstanbul Haber Servisi - "4. Dünya Aıle Günü" nedenıyle tstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Daire Başkanlığı'nca Tank Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde düzenlenen "Aileler, sosyal sorunlan ve çözürn" konulu panelde konuşan tstanbul Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. bir toplumun "ne kadar doğurgan olursa, o kadar üretken olacağı" görüşünü savundu. Gayri Safı Milli Hasıla'nın düşük olmasını nüfiıs artışı yerine "aciz yönetimkr'"e bağlayan Erdoğan "Bakamayacağınız çocuğu meydana getirmeyin diyen görüşe katılmıyorum" dedi. lOmilyonturist bekleniyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkıye, turizm sektöründe bu yıl hedeflediği 10 milyon kişi ve 7.5 milyar dolar gelirle Yunanistan'm önüne geçmeyı planlıyor. Türk turizminin tanıtımı için yapılan 17 milyon dolarlık harcamadan en büyük pay, 2 milyon dolarla Bağımsız Devletler Topluluğu'na aynldı. Türkiye'nin. turizm gelirinde aynı kıyılan paylaştığı Fransa, tspanya, ttalya ve Yunanistan gibi Akdeniz ülkelerinin çok gerisınde kalmasını "tarihsd etmenlere" bağlayan Turizm Bakanlığı yetkilileri, bu yıl Yunanistan 'ın önüne geçmeyi amaçladıklannı bıldirdiler. İLKSAN'ın arazi davası • tstanbul Haber Servisi - Pendık 2. Asliye Hukuk Mahkemesı, tlkokul Öğretmenleri Sağlık ve Sosyal Yardım Sandığı (tLKSAN) Yönetim Kurulu'nun, Pendik Kurtdoğmuş Köyü'nde 1992yıhndaAY-BA Müşavirlik Inşaat ve Sanayi AŞ'den aldığı 3 bin 300 dönüm arazinin bin 265 dönümlük kısmının tLKSAN adma tescilini kararlaştırdı. tLKSAN Yönetım Kurulu Başkanı Bekır Ongun. bırinci • basamağı kazandıkJannı sövledi. TÜPk DİI Baypamı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, Türkçenin, sadece Türkiye'nin değil, Türk dünyasırun ortak kültür ortamı olduğunu ifade ederek Türkçenin dünyada en yaygın olarak kullanılan beşinci dil dunımunda bulunduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Demirel, Türk Dil Bayramı ve Yunus Emre'yi Anma Törenleri dolayısıyla Karaman Valisi Hakkı Teke"ye gönderdiği mesajında. "güzel Türkçenin. millı kimlığımizin temel unsurîanndan biri olduğunu" vurguladı. Yabancı dillerde yazılı olan levhalan kaldırmayanlara asgari ücretin 10 katı ceza geliyor Meclis Türkçe suıavmda• 'Türkçenin kullanımına ilişkin yasa tasansı' TBMM'ye sevk edildi. Tasan ile spiker ve sunuculara, Türkçeyi yanhşsız kullandıklannı belgeleme şartı getiriliyor. Interstar, Show, Flash TV gibi Ingilizce isimli televizyonlar da isimlerini 6 ay içinde değiştirecekler. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atatürk Kültür. Dil ve Tarih Yük- sek Kurumu tarafından hazırlanan "Türkçenin kuBanıfanasma Oişkin ya- sa tasansı" Meclis'e sevk edildi. Devlet Bakanı Işılay Savgın, Ata- türk Kültür, Dil ve Tanh Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Reşat Genç \e Türk Dil Kurumu Başka- nı Prof. Dr. Ahmet Cüasun'la düzen- lediği basm toplantısında, kanun ta- sansıyla ticari kuruluşlann ad ve unvanlan ile mal, ürün ve hizmet ad- lannın Türkçe olmasının, yeni Türk Kitap 223 yıllık serüven Harvard Üniversitesi Houghton Kütüphanesi'nden 223 yıl önce alınan bir kitap birkaç gün önce kütüphaneye iade edildi. İlginç olayı basına açıklayan Kûtüphane Müdurü Roger Stoddard (fotoğraf), kitabın kunin tarafindan alındığının bilinmediğini söyledL 223 yıl sonra kütüphaneye iade edilen kitabın yazan Piskopos VVhite Kennett "Complete Historyofthe England vvith the LhesofAllthe Kings and Queens Therof, Volume 3" (Bürün Kral ve Kraliçelerinin Yaşamıile tngiltere'nin Tam TarihL Cilt 3) adh eser 1706 yılında yayımlanmış. (Fotoğraf: REUTERS) alfabesiyie yazılıp okunmasının sağ- lanacağını belirtti. Tasannın yasalaşması halınde ya- bancı isimli levhalannı değiştirme- yenler, asgari ücretin 10 katı kadar ceza ödeyecekler. Cezadan sonra da kaldırmayanlann işyerleri bir sü- re kapatılacak. Bu kapsamda ya- bancı isimle yayın yapan tnterstar, Show ve Flash TV gibi televizyon- lara da 6 ay içinde isimlerini değış- tirme zorunluluğu getiriliyor. Tasanda aynca. radyo ve televiz- yonlarda spikerlik,. sunuculuk ve haber sunuculuğu yapanlara, Türk- çeyi yanhşsız telaffuz ettıklerini gösterirbir sunuculuk belgesıne sa- hip olma zorunluluğu getirilmesi de yer ahyor. Sunucu ve spikerler bu belgeye sahip olabılmek ıçin oluşturulacak "sunuculuk belgesi kurulu*' önünde Türkçeyi yanhş- sız kullandığını ispatlayacak. Spikerlere kurul denetimi Kurul TDK"den 3. üniversiteler- den, Devlet Tiyatrolan'ndan. gaze- tecilercemıyetlerinden ve Mılli Eği- tim Bakanlığı Talim Terbıye Kuru- lu Başkanlığı'ndanseçilecek2'şer. RTÜK'ten de seçilecek bir üyeden oluşacak. Kurul, öncelikle mevcut spikerleri değerlendırmeye alacak, başanlı görülmeyenler kurula ça- ğınlacak. Devlet Bakanı Işılay Saygın, "'Türk olan herkes bu kanuna des- tek verir; destek vermeyenin Türk- lüğünden şüphe ederim" dedi. Dük- kânlanna yabancı isimli levhalan asanlann daha çok müşteri çeke- ceklerini zannettiklerini, ancakbu- nun tam tersi olduğunu ileri süren Saygın şunlan söyledi: "İnsanla- nmrzsanld Türkçeisfanler koymak- tan utanıyoriar. Dükkânlannı İngi- lizce, Fransızca sözlerie donatırlar- sa daha modem olduklannı sanı- yorlar. Bu bilinçsizlik yüzünden ül- kemiz yabancı bir Ulke görüntüsü- ne bürünüyor. Radyo ve televizyon- lardaki sunucular sık sık telaffuz yanhşlan yapıyorlar, bazen Türk- çeyi ruhaf bir Amerikan aksanryla eğip büküyorlar. Gazetelerimizde de d3 yanhşlanna sık sık rastianıyor." ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sanayi ve Ticaret Bakanlığf na vekâ- letetoOrrnanBakanıHalitDağlı, pro- mosyon kampanyalan sırasında ver- meyi vaat ettikleri ürünleri, okuyucu- ya teslim etmeyen gazeteler ile aşın veya ikili fiyat uygulayan kuruluşlar hakkında bakanlık müfettişlerince so- ruşturma başlatıldığını bildirdi. Dağlı, dün yaptığı yazılı açıklama- da, bakanlığa 5 bin 886'sı yazılı olmak üzere çok sayıda şikâyet başvurusu yapıldığmı ve kampanyalarda vaat edilen ürünlerin hiç ya da zamanında teslim edilmediğı ya da gazete fiyat- lannın ikilı fiyat uygulamasına gide- rek. aşın biçimde fiyat arttırdırlannın belirtildığini kaydetti. Başlamadan önce gerekli teminatı bakanlığa yatı- nlan 7 kampanyanın halen sürdüğü- nü ve bunlara ilişkin teminat mektup- lannın da bakanhkta bulunduğunu bildiren Dağlı, şu görüşleri kaydetti: " 10Temmuz 19% tarihli tebüğden ön- ce başlayıp da kampanyası biten, an- cak bugüne kadar ürünlerinin tama- mını teslim etmediği bakanlığımıza vaki şikâyetierden anlaşılan gazeteler- le ilgili olarak müfettişler görevlendi- rilmiş olup, müfettiş soruşturmasına göre gerekli işlemleryapılacaknr. Teb- liğin 8. maddesi. promosyon kampan- yası düzenleyen gazetenin fiyatının kampamaya könu ürün maliyeti ne- deniyle arttırılamayacağını hükme bağlamıstır. Bu nedenle. son zaman- 'Yasaya ve sözleşmeye aykırı' Mahkeme, KTHY genel kurulunu iptal etti e-posta : tan (« vol. com. tr İstanbul Haber Servisi - Kıbns Türk Hava Yollan'nın (KTHY) Lefkoşa'da yapıl- ması öngöriilen olağan ge- nel kurul toplantısı iptal edil- di. Mahkeme, genel kurulu durdurma karannı "yasaya ve ana sözleşmeye uygun düşmediği" gerekçesiyle al- dı. Genel kurul toplantısının, tstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 1997*838 No'lu karanyla iptal edildi- ği belirtildi. KTHY'de yapı- lan açıklamada, "Basın yo- luyla kamuoyuna bildirüen Genel Kunılumuz. adı geçen yargı emrine uyarak yapıl- ma> acakor. KTTT\' normal çalişma faaliyetini sürdür- mektedir" denildi. KKTC Ekonomi Bakanı Erdal Onurhan ise dün saat 14.00'te yapılması bekle- nen. ancak mahkeme kara- nyla iptal edilen KTHY ge- nel kurul toplantısına katı- Saygın, yasa tasansı ile insanla- nn ve yazarlann diline müdahale etmeyi düşünmediklerini ifade ede- rek, "DiH kanunladüzehmekve kur- tannak gibi bir kkliamız da yokr de- di. Işılay Saygın, "Türldye'devaban- cı bir ülke görüntüsü > aratan, ade- ta bağımsız bir ülke değflmişiz ha- vasını uyandıran uygulamalara da müsaadeedemejiz. Budfl bizi bir nül- let haline getiren en önemli unsur- dur ve ona karşı hepimiz borçlu- yuz" dıye konuştu. Kurumun bugüne kadarkı çalış- malan hakkında bilgi veren Ata- türk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Prof. Dr. Reşat Genç de "Dil, milli varüğm, milli birligin ana öğesidir. Dilimize sahip çıkmahyız*1 dedi. DAĞLI: KAMPANYALAR AŞIRI FİYAT ARTIŞINA NEDEN OLDU Promosyon soruşturnıası larda aşın fiyatya da sertifikalı ve ser- tifikasız olmak üzere ikili fiyat uygu- lamasına giren gazeteleruı bu davra- nışlan da a\rıca incelemeye alınmış bulunmaktadır. Halen bakanlık mü- fettişlerince sürdürülen incelemelerin sonucunagöre ilgüiler hakkındagerek- li işlemler yapılacaknr.*' Dağlı. açıklamasında, tüketicilerin tüketıcı mahkemelerine de baş\Tirabi- leceklenni belirterek **Bn duruinda ko- nunun bizzatşikâyetçilertarafindan ad- li mercilere intikal ettirilmesi gerek- mektedir. Tüketici Yasası'na göre rü- ketici mahkemeleri nezdinde açılacak davalar her rürlü resmi harçtan mu- aftır \e kısa sürede sonuçlanmakta- dır" dedi. lacaklannı açıkladı. tstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi, davacı KTHY Limited Şirketi Murakıbı Şadan Diral'ın. şirket tüzü- ğünün 30. maddesinde "ge- nel kurulun ortaklığın yö- netim merkezinde \vya mer- kezin bulunduğu böigenin elverişli diğer bir yerinde toplanacağını içerdiği" ge- rekçesiyle. -ihtiyatitedbirik genel kurulun önlenmesi*' ıstemini, 7 Mayıs 1997 ta- rihinde karara bağladı. Mah- keme. davalı KTHY Limi- ted Şirketi'nin olağan ge- nel kurul toplantısını, '•yö- netim kurulu karannı yok saydığı ve ana sözleşmeye uygun düşmediği'' gerekçe- siyle ihtiyati tedbir yoluyla durdurdu. 10 nisanda tstanbul'da toplanması için çağn yapı- lan genel kurul, çoğunluk sağlanamadığı gerekçesiy- le 13 mayısa ertelenmiştı. Yangında sabotaj kuskusu buyuyor Tarihi me vle vihane yağmacıların kıırbanı HALİL NEBİLER Aralarında Hammamizade İs- mail Dede Efendi gibi birçok kişi- nin yetışmesine katkıda bulunan 400 yıllık tarihi Yenikapı Mevlevi- hanesi'nın tarih yağmacılan tara- findan yakıldığı kuşkulan üzerine Zeytinburnu Cumhuriyet Savcılı- ğı ve tstanbul Mali Şube Müdür- lüğü soruşturma açtı. Yangından bir süre önce mevlevihaneden ça- lınan bir halının Fransa'da bulun- ması da sabotaj kuşkulannı des- tekleyen önemli bir kanıt oldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne ait Zeytinbumu Merkezefendi Mahal- lesı Mevlevıhane Caddesi'ndeki 400 yıllık Mevlana tekkesi 7 ma- yıs gece yansından sonra yanmış- tı. Bu tarihten bir hafta sonra Kül- tür Bakanlığf na devredilmesi ge- reken me\levihanede, devir nede- niyie envanter çıkanlması çalışma- lan yapıhyordu. Yetkilılerden edi- nilen bilgilere göre yangından bir süre önce. mevlevihaneden çalın- dığı belirlenen bir halı. Fransa'da bir koleksiyoncuda ortaya çıkanl- mış, yapılan girişimler sonucunda halı Türkiye'ye getirilmişti. Bu ne- denle bekçi hakkında soruşturma açılmış, bir kışi hakkında da Me- murin Muhakematına Dair Kanun hükümlen gereğince yargılanabil- mesi için ilçe ıdare kuruluna dos- ya gönderilmişti. Kuşkulu yangın Tam envanter çıkanlırken tek- kenin yanması. savcıhk ve polis ta- rafindan me\ levihanede bulunan tarihi eşyalann talan edildiği. tala- nın ört bas edilmesi ıçin de yangın çıkanldığı kuşkulannı doğurdu. Fransa'da ortaya çıkanlan halı ola- yı da bu kuşkulann en sağlam ka- nıtı oldu. tstanbul Mali Şube Mü- dürü Yusuf Acıbiber, yangının bir sır olduğunu; bir kazadan çok ta- rih yağmacısı bir şebekenin planlı tertibine benzediğini belirtti ve "Çok hassas okhığumuz bir konu, aynntıh bir soruşturma yapıyoruz; şebekeyi muüaka ortaya çıkarta- cağH" diye konuştu. TMMOB'den uyarı 'Hükümet altmcının aracısı gibi' • REFAHYOL hükümetinin, yabancı tekellerineltın yağmacılığına aracıhk ettiğini savunan TMMOB Başkanı Yavuz Önen. altın üretiminin ulusal madencilik politikası içinde ele alınması gerektiğini söyledi. AMCARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Mühendis ve Mimar Odalan Bırhği (TMMOB) Başkanı Yavuz Önen, REFAH- YOL hükümetinin, Türkiye'nin altın maden- lerini yabancı tekellerin yağmalamasına aracı olduğunu belirterek Bergama'da altın çıkanlması işinin ulusal madencilik politi- kası içinde ele alınması gerektiğini söyledi. TMMOB Başkanı Yavuz önen dün dü- zenlediği basın toplantısında, Türkiye ma- dencilik sektöründe yaşanan krizin aşılma- sı için hükümetin ulusal düzeyde politika- lar üretemediğini belirterek "Madencfliğin kaderi yeni dünya düzeninin emperyalist emeUerine, uluslararası ticaret ve sermaye hareketierineterkedilmektedir'' diye konuş- tu. Yavuz Önen, Bergama"da altın çıkanl- masında siyanür kullanımının konunun yal- nızca bir boyutunu oluşturduğunu, konuyu bütünsellik içinde ele almak gerektiğini söy- ledi. Önen, Türkiye'de ulusal düzeyde maden- cilik alanında uygulanabılecek poh'tikalar üre- tilemediğine. buna bağlı olarak altın çıka- nlması ve işletmeciliğinde gerekli yasal alt- yapının hazırlanamadığına dikkat çekti. Bu koşullarda yapılacak altın madenci- liğinin. Türkiye'ye yerel ve ulusal düzeyde teknolojik ya da teknık yaran olamayaca- ğını vurgulayan TMMOB Başkanı Önen, Türkiye'nin dünya altın işletmeciliğinde 160 tonla yüzde 8'lik paya sahip olduğuna dikkat çekti. TÜRSAB'm tepkisi Bu arada Türkiye Seyahat Acenteleri Bir- liği (TÜRSAB) B'aşkanı Talha Çamaş, Ber- gama'da siyanürle altın arama gırişimıne karşı çıkarak "Siyanürle alun arama tesisi, yalnız bölgeve degü. bütün ülkeye ve turiz- me olumsuz etki yapar" dedi. Çamaş yap- tığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin turizm- deki en önemli olanaklannın başında bozul- mamış doğanın geldiğıni belirterek bu avan- tajın yitinlmemesi gerektiğini ifade etti. Ça- maş, "alternatifi olmayan tek şeyin doğa ol- duğunun unutıümaması gerektiğini*' kay- detti. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN Klasik Marksizrri, 'devlet'e iyi gözle bakmaz. Eski Izmir Hapishanesi'nin, II. Feranesi'nde, Tornacı Ömer (Karaman), başını sağır kulağına doğru eğip, ağız dolusu sigara dumanı bırakarak derdi ki: "...devlet hâkim sınıflann, diğerleri üze- rindekı tazyik vasıtasıdır; onlara çalışır!" Burjuvazi, devleti 'sosyalleştirmek' gereğini -zo- runluluğunu- geç farkediyor: 1917 Sovyet Devri- mi'nden sonra! Roosevelt'in New Deal Programı, Lord Beveridge, Keynes; -Lampedusa'nın ün- lü deyişiyle- 'hiçbir şeyin değişmemesi için, bazı şeylerin değişmesi lazım geldiğini' anlayıp uygu- layanlar: aşın sağcı (Hitler ve Mussolini) ve aşın solcu (Stalin) 'totaliterlik', Avrupa'nın öbüryaka- sında 'vahşi' liberalizmi evcilleştiriyor: ondan son- radır ki, gelsin devlet müdahaleciliği, sosyal ada- let politikaları ve buna imkân sağlayan kamu ku- ruluşlan, progresif vergiler, sosyal sigortalar vs. II. Dünya Savaşı sonrasında, bu gidiş doruğuna ulaş- mıştı; ekonomiyi ulusallaştırma ve kamulaştırma, hemen her ülkede gündeme geliyor, devlet, var- lıkJıyla varlıksız arasında sosyal ve ekonomik bir den- ge kurmayı görevleri arasına alıyordu; öyle ki, so- nunda 'hâkim sımflar' devletten şikâyetçi olmaya başlamışlardı. Gariptesadüf, Yeni Dünya Düzeni, 'SSCB'nın da- ğılışından sonra tezgâhlanıyor; tasarlandığı gibi uygulandığı takdirde, burjuvazinin bu şikâyetleri- ni ortadan kaldıracağa benzer; çünkü 'özelleştir- me' ve 'küreselleşme' sayesinde, öyle görülüyor ki birey, yoksulluğu, aç sürünebilme ve ölebilme yetenekleriyle artık, -yalnız toplumsal değil, doğal olarak da- yalnız başına bırakılıyor: sosyal sigorta kuruluşlarının bile, özelleştirilmesi planlanıyor; bu onu, içinde yaşadığı toplumu, güçlendirirmiş! Öyle diyorlar! Mutlak birey' Hiç değilse 'Bireysel Egemenlik' ya da 'Bire- yin Egemenliği' (The Sovereign Indivıdual) kitabını yazmış olan James Dole Davidson'la VVilliam Ressmogg'un düşüncesi bu merkezde! "...önümüzdeki yüzyılın en hızlı büyüyen ve en önemli ekonomisi Çin değil, siberekonomi olacak, çünkü enformasyon teknolojisi, aktif- lerin oluşturulması ve korunması açısından, piyasalann çarpıcı genişlemesi, bunu müm- kün kılıyor." Bunun neticesi acaba ne oiur derse- niz, ona da cevap hazır": "...yenRJen paylaşım pren- sibine bağlı, yağmacı bir vergi rejimi ve baskı- cı düzenlemelere sahip başlıca ulus devletler, tercih edilen yetkili güç olma özelliklerini yiti- recekler!.." u ...(sosyaQ refah devleti tarihten silinmeye mahkûm: çünkü gözleri açılan yüksek gelir sa- hipleri, zenginliği üretken vatandaşlardan alıp, bunu hak etmeyen 'vergi tüketicilerine' akta- ran ağır vergi oranlanna karşı isyan noktasına gelmişlerdir." (The Wall Street Journal, 21 Nisan 1997) Lafın Türkçesi: variıklılar, 'sosyal' refah devleti; •Açık' Bir 'İtiraf'L. yoksul ve güçsüz takımını korusun. onlara baksın, dertlerine deva olsun diye; kendilerinden, vergi alınmasını istemiyor. Klasik Marksizm'e göre, pro- letarya 'devleti' kendi aleyhine çalışan bir 'hâkim sınıf aracı gibi görürken; şimdi yüksek burjuvazi, 'sosyaldevleti', ayaktakımınavermekiçin, cebin- den servetini alan bir 'öcü' gibi görüyor: ne gerek varmış canım, toplumsal dayanışmaya? Sosyal adaleti de 'özelleştirirmişsin' olur bitermiş! Sağlık, hastalık, yaşlılık, işsizlik ve benzeri sigortalar, var- lıklıya yük olacak yerde, onlara kazanç ve kâr ka- pısı olurmuş! Işte o kadar! Acaba 'o yardımı hak etmeyen' güçsüzler (yoksullar) 'özel' sigortaların primlerini ödeyecek halde midirler, onu elbette so- ran eden yok! Zaten özelleştirme yetmezse, vahşiliği olanca şiddetiyle nükseden burjuvazinin imdadına Yeni Dünya Düzeni'nin öteki ayağı yetişiyor: 'küresel- leşme' bakınız nasıl: "...bir ülkede üretilen mallar, ikincisinde sa- tılırken, üçüncü bir ülkede yaşayan yatınmcı- lar, ticari faaliyetlerini dördüncü bir ülkeden fi- nanse edip, elde ettikleri kârlan, muhtemelen vergi cenneti olan beşinci bir ülkede saklama- ya başladığı zaman, ulus devletlerin vergi mat- rahlannı tespit edebilmeleri zaten son derece güçleşecek..." (The Wall Street Journal, 21 Nisan 1997) 'Yeni Dünya Düzeni, çokuluslu şirketlerin yer yüzünü babalannın çiftliğine dönüştürme teşeb- büsünden başka bir şey değildir' dediğiniz za- man: sizi kötü niyetli olmakla suçlayanların, bu 'açık itirafa' ne diyecekleri merak edilmez mi? Aklın yolu bir!.. Yeniden 'gem/azyyaa/ma>c'istidadındaki 'vah- şi liberalliğin' utandıncı açgözlülüğü o merte- be hesapsız, yanlış ve insanlık dışıdır ki; ona ce- vap, Itberalliğinden kimsenin kuşku duymayacağı bir yerden, Financial Tımes'dan geliyor; Philip Stephens, sosyal güvenliği özel sektöre bırakma- nın sakıncalannı örnekler gösterdikten sonra, di- yor ki: "...kamu sosyal güvenliği bölüşüm üzerine te- mellendirilmiştir. En elverişsiz durumda olan- lar, daha zengin ve sağlıklı olanlar tarafindan sübvansiyone edilmekte ve risk olabildiğince yayılarak dağrblmaktadır. Sosyal güvenliği özel- leştirme büyük bölümüyle gerijemedir. Sigor- taya en fazla ihtiyacı olanlar, kendilerine bunu en fazla sağlayamayacak olanlardır, çok sayı- da insan sigortalanamayan bir alt sınrfta yer ala- caktır..." "...koruyucu devleti terk etmeden önce, onun yerini neyin alacağı üzerinde çok daha ciddi bir şekilde düşünmek gerekmektedir..."(Cumhunyet, 27 Nisan 1997) Niye 'aklın yolu bir' denilmiştir, işte bundan! http:// www. prizma.net. tr/ A İLHAN http://www./-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle