27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 KAYIS 1997 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKIYE Istaroul Edire PB 22 Sınop PB 17 PB 28 Samsun PB 18 Çanckkate PB 27 Trabzon Y 20 Kocjeli PB 26 Giresun Y 20 Izmi' A 28 Ankara Y 25 Mansa A 31 Konya PB 28 Aydr A 32 Eskişehır PB 28 Y 25Dendi A 32 Sıvas Zonçulda< PB 19 Antalya A 29 Kars Adana Mersın Dıyarbakır Şanlıurfa Mardın Sıırt Hakkârı Van A A A A A A A PB 3b 26 30 34 30 31 24 20 Y 19 Yurdun kuzeydoğu kesımlerı parçalı bu- lutlu. IçAnadolu'nun kuzeydoğusu, Orta Karadenız'ın ıç ke- sımlerı, Doğu Ana- dolu'nun kuzeyı ile Doğu Karadenız bol- gelerı yer yer sağa- nak ve gok gurultülu sağanak yağışlı, dı- ğer yerler az btılutlu ve açık geçecek. AVRUPA Londra Parıs Roma Berlın Amsterdam Madrıd Sofya Bruksel PB Y PB Y Y Y PB Y 18 18 27 22 17 25 24 18 Atina PB 28 Mılano Y 28 Oslo Helsınkı Y Stockholm Y Belgrad PB 27 Vıyana PB 28 Bonn Budapeşte PB 27 Münih ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Baku Bışkek Tifhs Kahire PB A PB PB Y PB Y A 23 33 17 25 26 17 26 34 Şam 35 f^K Parçalı bjıutlu Sısl , BüutL ^ Çok bulutlu ı Yağmurlu Karlı > Gok gurultülu G U N C E L CÜNEYTARC4YÜREK M Bıştarafi 1. Sayfada şaflı sanklı. Ellerinde bayraklar. Savcılann anlayı- şınagöre gerici sgrusü "yasaksız bir Türkıyede mı" /aşıyor? Bu doğruya yanıt; evet! TûBB Başkanı Fuat Miras geçende "Fatih'te otunyorum. Geceleri sokağa çıkmaya korkuyo- rvm' diyordu. Sap ıklı,çarşaflı, takkeli insanlar. Istanbul'un gö- beğhde "adetaküçükbırlran"yaratm\ş\ar, diledik- leri gbi yaşıyorlar. Fatih'te Ankara yok, Tahran var. Devlet ve yasalar o bölgeye giremıyor. Takkeli Başbakan da yineleyip duruyor: Devlet. bütün kurumlarıyla "işliyor"muş. Dediğıne göre öyleyse bir rejim bunalımından söz edilemez(miş). Çarşaflı, sanklı, yeşil bayraklı, şeriat kokan ağız- larıyla gericilerin gıderek çoğaldığı bir ulkede de- mokrasıye, çağdaş demokrasi denilebilirse, elbet- te rejım bunalımı söz konusu değildir. Imam-hatip çarşafıyla örtülmüş gericiler mitingi- ne katılanları kışkırtanların başında RP'liler geliyor. Üstelik içlerinden biri. Yasin Hatiboğlu adıyla ün- KJ olanı laik, çağdaş, sosyal hukuk devletmı tarıf e- den anayasaya göre kurulan TBMM'de başkanve- kili! Ellerindeki silah ortaya çıktı: Toplumu ve devletin laık cumhuriyete bağlı bü- tün kurumlarını korkutarak iktıdarda kalmayı umu- yorlar. Bu korkunun şemsıyesı altında şeriat duze- nine adım adım yaklaşacaklarını sanıyorlar. "Sanğa, takkeye, şeriat özlemiyle yanıp tutuşan- lara sakın dokunma... Kanşmam ha!..." Sindirmeye çalıştıkları baskı öğesi, bu. Oysa, "kım korkarhaın kurttan?" Evet, kım? Açıkça dillendirmedikleri tehdit öğesı iki aşama- lı; önce kan kokusu yaymak, kan dökecekleri kor- kusu ile devleti ve toplumu sindirmek! Takkeli Başbakan, Hürriyet'e yapılan "meczup saldınsı"n\ "bızım bûyükhedeflehmize ulaşmamı- zı engelleyecek eylemler" diye nitelerken herkesin bıldığı, amaTakkelı'nın açıktan söylemediğı gızlı ka- paklı bir arzuyu dışa vurmuyor mu? Içişleri Bakanı Meral Akşener ın saatlerce sus- kun kalmasından. Paris'te lahmacun lokantası ara- yan Şaibe'nin geç saatlere değin kınamayı aklına getirmemesinden, olaydan ne denli mutlu olduk- ları anlaşılmıyor mu? Köktenci mi şeriatçı mı neyin nesı iseler; Akit, Ye- ni Şafak, Milli Gazete, gerici mitingini ve Şaibe'nin medyaya saldınsını içeren yazı ve haberien gör- kemli yalamalarla manşetlerınden ındiremiyorlar. Sağ kanatta Ihlas ile yola çıkan Türkiye gazete- miz ıse manşetten bir müjde venyor "DYP liderı Çiller, elindeki avantajlarla mevcut siyasi yapının vazgeçilmez lideri olma konumunu sürdurüyor" diye yazryor. Gazete, bu müjdeyı önceki salı gunü veriyor. Çok, ama çoook garip bir rastlantı, aynı gün: DİSK, Türk- Iş, TİSK gıbi ana kuruluşlann hükümetı bir kez da- ha çekılmeye çağıracaklan açıklanıyor. Gerici mi- tingini askerier "çizmeyi aşıyortar" diye niteliyorlar ve... TÜSİAD, Şaibe Hanım'ı "ülkeyı karanlığa götü- ren polıtikacı" diye tanımlıyor. Evet, evet... Aynı gün, halkımıza Türkiye, Şaibe Hanım'ın "elindeki avantajlarla hem partisinı hem de hükümetiayakta tuttuğunu" müjdelıyor. Oysa, Şaibe Hanım'ın hangi türden mal olduğu- nu -yıne aynı gün- "ötekı gazeteler" örneklerle hal- kımıza anlatmaya çahşıyorlar. Bir başlık göze çarpıyor gazetemizin birinde: "Arşivler yalan söylemez." Yalancı Şaibe'ye karşı. Olağanüstü askeri şûra YUSUFÖZKAN ANKARA - Genelkur- may Karargâhı'nda önceki 2Ün bir araya gelen komu- fanlann, REFAHYOL hü- kümetinin düşürülmesi ıçın "silahsız kuvveder" olarak adlandınlan demokratık güçlere "Bu işi bitirüT me- sajı venlmesi görüşünde bırleştikleri öğrenıldı. Ge- nelkurmay Başkanı Orge- neral tsmâil Hakkı Karada- yı da 31 mayısta yapılacak Millı Gü\enlik Kurulu (MGK) toplantisı öncesin- de, 26 mayısta Yüksek As- keri Şûra'yı (YAŞ) olağa- nüstü toplantıya çağırdı. RP'lilerin. tSK'yı hedef alan açıklamalan, koalısy on partılerinın sokaktakı genlı- min tırmanmasına dolaylı katkılan ve son olarak da pazar günü fstanbu! Sulta- nahmet'te yapılan ve "şeri- at provası"na. dönüşen ı- mam-hatip mitingi üzerine bir araya gelen üst düzey ko- mutanlar peş peşe ikı top- lantı yaptılar Pazartesı sa- bahı Ğenelkurmay Karargâ- hı'nda "J başkanlan" dTye adlandınlan Genelkur- may'dekı bınm başkanlan, Millı Güvenlık Kurulu (MGK) Genel Sekreten Or- general İlhan Kdıç \e Ge- nelkurmay tkınıcı Başkanı Orgeneral Çevik Bir ile bir toplantı gerçekleştırerikm - vet komutanlan. akşam da Ğenelkurmay Başkanı Ka- radayı'nm Çankaya Köşkü ıçindekı konutunda bir ara- ya geldiler. Cumhurivçt'ın aldığı bil- gıye göre, toplantıda. son dönemdekj gelişmelenn re- jun ıçin büyük tehlıke oluş- turduğu vurgulandı. RP'nin. b^z. İcitleleri "kötü emelie- ri" ıçın kullandığını belır- ten komutanlar, orduyu "dinsiz" göstererek, halkla TSK'yı karşı karşıya getır- me çabalannın sürdüğüne dikkat çektıler. Komutanlar şu değerlendırmey i yaptılar. "RP'nin bu dönemdeki tavir ve davranışlan, ülkeyi iç savaşa sürüklemey i hedef- liyor. Orduyla balkı karşı kârşıy a getirmek iste>en son derece mide bulandıncı bir harekeL TSK, dini kendi çı- karlanna alet edenlerden daha fazla dinine bağlıdır." RP'nin. orduyu "silahlı. baskıcı bir güç" olarak. ken- dısinı de "demokrasi kah- ramanı, mağdur" gösterme çabalanna gırdiğine ışaret eden komutanlar. "Bunla- nn hedefi, 'Ordu darbeye hazırlanıyor. Bız demokra- sıye bağlıyız. buna izın \er- meyız' mesajı vermek. Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz. TSK, herkesten fazla de- mokrasive bağlıdır ve inan- maktadır" değerlendırme- sini yaptılar. Toplantıda komutanlar. siyasi parti liderlen ve de- mokratık kıtle örgütlenne "Demokratık yollarla bu hükümeti düşürüıu bu işi bi- tirin" mesajı venlmesinı ka- rarlaştırdılar. Genelkurmay Başkanı Karada\ı da YAŞ"ı 26 ma- yısta olağanüstü toplantıva çağırdı. Ankara'da yapıla- cak toplantıya komutanlann yanı sıra Başbakan Erbakan ile Millı Savunma Bakanı Turhan Tavan'ın da katıla- caklan bildınldi Toplantı- da komutanlann. DYP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller'in "bazı komutanlan emekli etmeplam". hükümet uygu- lamaları ile TSK'nın Ata- türk'e ve laık cumhunyete yönelik şeriatçı saldınlar- dan duyduğu rahatsızlıkları dıle getırmelen beklenıyor Tansu • Baştarafı 1. Sayfada sı Çiller'i istıfava çağırdı. Türki- ye'yi karanlığa doğru sürükleven ve ülkede gergin bir ortam yaratan REFAHYOL "hükümetıne t'epkıler yoğunlaşıjor. Baydur. RP \e DYP'nın halkı kamplara bölerek bir yerlere ulaş- ma\a çalıştığını söyledı Ba\dur. Ankara Büromuzdan Banu Sal- man'a vaptıgı açıklamada. Sultanah- met Mevdanı'nda DYP'nın düzenle- dığı "Sağda Biriik". ardından da RPlılerın katıldığı "İmam-Hatiple- rime Dokunma" mitınglerını. "Tür- khe Cumhuriveti tarihinde görülme- miş bir kaçışuı orta>a kmduğu so- nuç" olarak değerlendırdi Sıyasal iktıdann "halkı kamplara bölme gi- rişimi*'nın ters tepeceğını behrten Baydur. şunlan söyledı: "Sanklı ve cüppelilerin en büyük tepkisi onlara olacaktır. Aydınlar için. basın için. avdın kuruluşlar için bir tehlike ikazı olmalıdır. Bizler bir ara- >a gelmeli>iz. Kendi partilerindeki namuslu insanlar bu ise karşı çıkma- bdıriar.Ben\leclis'tesavgın.namus- lu millervekilleri oiduğuna inanno- rum." Budak da. dün DtSK Genel Mer- kezi'nde düzenledıği basın toplantı- sında Türkıye'nm REFAHYOL hü- kümeti elıy le her geçen gün daha ka- ranlık bir noktaya sürüklendiğinı vurguladı. Budak. Erbakan \e Çıl- ler'e. "Türkhe'yi daha kötii nokta- lara sürüklemeden bu işi bırakın. is- tifa edin" diye seslendı Budak. Erbakan'm "shasal İsla- mın bir toplum vedevlet biçüni ouna- sı için uğraştığınr savunarak. Refah Partısf nın ımam-hatıp lıseleri konu- sunda gösterdıği hassasıyetın. bu okullan "partinin militan ka>nağına dönüştürmek istemesinden ka>nak- landığını" belırttı. Erbakan'ın \e RP'nm sıvasal kadrolannın gergın- liği tırmandırdığını ve sıyasal knzı derinleştırdığinı ifade eden Budak. "MGK'de tav'şan ohıp yandaşlannı- köşeye sıkısb5 •/ 3zın öniinde aslan kesilmek Türkiye Cumhurheti'nin başbakanınavakiş- maz"dı\ekonuştu Budak. Çıller'in de seçımden ön- ce "Laikliğin teminatnim" derken. seçımden sonra "laiklikdüşmanı Er- bakan'ı başbakan \aptığuiı ve siva- sal İslamın öniinii açtığuu"sö)ledı. Budak. Çıller'in. "çetelere kol kanat gerdiğini ve çetelerle işbirliği içinde olduğu iddialannı doğrular biçünde davrandığını" ılen sürdü. Çıller'in yurtdışında ülkeyı temsıl edemedığı- ni \e sözüne kımsenın ınanmadığını belirten Budak. Çiller'in "globalbir valancrolduğunu söyledı Ortak pavdaM demokratık bir sı- \ asal rejım olan herkesin "bu hükü- metten kurtulmanın meşru ve de- mokratık girişimleri içerisindeolma- sı gerektiğine'' dikkat çeken Budak, bu paydada buluşan tiim sı\ıl top- lum kuruluşlarını bir araya gelmeye çağırdı. Türkıye'yi bir a\ uç azınlık tara- fından sa\ unulan. RPye oy v erenle- nn tamamını bıle kapsamayan geri- ci düşüncelere teslım etmeyecekle- nni anlatan Budak. şövle devam et- tı: "İrtkasokaktadır. irticamevdan- dadır. Çeteler sokaktadır, çeteler mevdandadır. Çok kısa bir süre için- de Türkiye'nin üretenlerini temsil edenler bir arava gelecekler ve so- rumluluklannın gereğini yerine geti- receklerdir." Bunun ıçın adımların atılmaya başlandığını belirten Budak. "Eğer bu ülkey i karanlığa götüriirlerse üre- timden gelen gücümüzü kuBanmak- ta tereddüt etmeyiz" diye konuştu. TÜSİBAK Yönetım'Kurulu Baş- kanı Cengiz Bozbevoğlu ıse açıkla- masında. Türkıye'dekı basın özgür- lüğünün saglanamadığı ve ışadamla- nnın önünün tıkandığı görüntüsünün kendılerını uzdüğünü söyledi. Boz- bevoğlu. bazı sıyasetçılenn "kışkırt- ma ve tahriklere yönelik tavirtan- nın". Türkiye'nin karanlığa götürül- •meve çalışıldığı Lırnsını uyandırdı- ğına dikkat çekerek "Cumhurivetve demokrasi kisvesi altında, cumhuri- yet laik anlavış ve demokrasi katle- dilmeye çalışıüyor" dedi Bu değer- leri korumay a soz verenlenn sorum- luluklarını yenne getırmelennı. ge- tıremıyorlarsa gıtmelennı söyleyen Bozbeyoğlu. "İmam-Hatipİerime Dokunma" mıtıngindekı görüntüle- ri ıse "ürkütücü" olarak nıtelendır- di tzmır Tıcaret Odası Yönetım ve TOBB Tıcaret Odalan Konsey Baş- kanı Ekrem Demirtaş. "valan üzeri- ne shasetyapan" Çiller'in "umutol- maktançıktığını> 'belırterek "Buhü- kümetin tutulacakyanı kalmadı" de- dı. Demirtaş, Türkıyede son dönem- lerde ayann kaçtığı yolundaki görüş- lerin yoğunluk kazanmaya başladı- ğını belırttı. Demokrasi içinde her şeyın konu- şulması gerektığinı savunan Demır- taş. "Demokrasi içindefikirterinifa- desi önemlidir. Ibrahım Halıl Çe- lık'in 'Cezayır olsun. fıstık gıbı ol- sun" laflannı hepimiz tepkiv le karşı- üyoruz. Ama demokrasimizin. reji- mimizin geleceği için son derece fay- dalı bu. Gerçek y üzler ortaya çıktı. Karayüzlerini göriiyoruz. Bunu top- lum da görüyor" dedı. Hak-lş Genel Sekreteri ve Öz Çe- lık-tş Genel Başkanı Recai Başkan da. Türkiye'nin her zamankınden daha çok banş ve huzura gereksınım duyduğunu vurgulayarak şunlan söyledi: "Siyasal iktidar da ortamı germemeli. Her alanda bir kaos ya- şanıyor. İş çevTelerinin de kendi de- ğerlendirmeleri ortada. Çalışma >a- samıyla ilgili ILO sözleşmelerinin mevcut uy gulama çerçevesinde yeni- den gözden geçirilmesi gerekiyor. Bu konuda hükümetin. belirgin bir po- litikasının olmadığını gözliivoruz. Çaltşan insanlarla ilgili bir önceki dö- neme göre iyi yönde ücret artışı söz konusudur,ama şu andaemeğnlege- çinen insanlann insanca yaşanabile- cek ücret sevrvelerini vakaladığım kimse iddia etmemelL Kayıt dışu ka- yıt içi sektöıie atbaşı duruma gelmiş- tir. Kavıt dışı sektörde verilen ücret- ler komiktir." TÜSlAD da. önceki gün. Çiller'i "halkı kışkırtmak"la suçlarken; "Tansu Çiller, bugüne dek siyaset sahnesinde sıkıştığı her anda. ya işçi- ye ya işadamına ya da basına saklır- mıştır" açıklamasını yapmıştı. Koç Holdıng Yönetım Kurulu. yaptığı açıklamada. Çıller'in kendılenne yö- nelik suçlamalannı "adresyanlışağı'' olarak nıtelendırerek şöyle demışti. "Koç Topluluğu'nun siyasi bir mi- tingde hedef gösterUmesinin nedeni bizce bellidir. O da yasalara ve yük- sek ahlaki değeriere saygılı çalışma prensiplerinden ödün vennemesi ve politik çıkarlara aletolmamasKİır. 71 yıllık geçmişimizde. ima edildiği gibi, hiç kimse cebimize para koy ma cü- retinde bulunamanustır." TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan. Çiller'in ıkı büyük medya grubunu ve ış çevrelenni hedef alan açıklamalannı yanıtlarken "Bizleri fazlasıyla rahatsız eden bir konuş- maydı. Halka, iş dünyası şikâyetedil- di""dedı. ODTÜ Iş'letme foplulu- ğu'nun düzenledıği "TÜStAD" ko- nulu toplantıda konuşan Kayhan. hü- kümet tartışmalannı değerlendirir- ken, bir erken seçimin durumu de- ğıştırmeyeceğını, alternatıfhüküme- tin bu Meclıs içinde aranması gerek- tığı söyledı Kayhan. erken seçimin ancak yapısal reformlar yapıldıktan sonra gündeme gelmesi gerektiğını söyledı. TÜStAD'ın "Demokratik Stan- dartlann Yükseltilme Perspektifle- ri" raporunun büyük tartışma yarat- tığını kaydeden Kayhan, "Türkiye açık bir toplum, ama demokraside eksikler var" dedı. Raporun "Zama- nı değiL biz bunlann hepsiniyapama- yız" denılerek eleştınldığını belirten Kayhan. "Buprensiplerinzamanıol- maz. Bunlargerçekleşnrilmesi hedef- lenen, vazgeçilmez ilkelerdir" diye konuştu BUGUN Saat 19,25•I M CUMHURİYET ÇINARI YA BAĞIMSIZLIK, YA OLUM!"Osmanlı Devletiytkılıyorken Mustafa Kemal'in Türk Ulusu'nun bağrtnda tarih sahnesine çıkışını, özgürlük ve bağtmsızltğt ilke edinerek baskıcılığa başkaldırtşını, Çanakkale Destamnı yazdırtşını ve dünyaya örnek Türk Bağımstzlık Savaşım başlatmak üzere Samsun'a çıkışınt anlatan belgeself.. Yaptm-Yönetim: Filiz 0ZANKAYA • Sunucu: Müşfik KENTER • Genel Damşman: Özer 0ZANKAYA G Ü N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada yararlı olduğunu, seçilmiş dinleyicilerıne söyletme- si bile gelinen noktanın göstergesi. Türkiye'de ge- lenek oldu, şeriatçı teröre kanşan herkes "mec- zup"... Cumhurbaşkanı'na saldıran meczup çıkar... Anıtkabir'e saldıran meczup çıkar... Insan ıster istemez merak ediyor, bu ülkede da- ha ne kadar meczup var? Hürriyet'in IstanbuPdaki merkezıne düzenlenen saldınyı kınayıp Ankara'ya dönelim... Önceki akşamdan başlayan "çokyoğun " bir ha- reketlilik yaşanıyor. Siyasi gelişmelerde "kilometre taşı" çoktur. Her dönemeç ayrı kilometre taşını oluşturur. Bunlardan biriyle daha karşı karşıyayız. Taş, ıle- ride karşılaşacaklarımız konusunda net bilgLvermi- yorama, altında, "Çekmehalatıbulundurun", "Far- lannızı yaton "uyarılan bulunduğunagöre, önümüz- dekı yol tekın değıl. Önceki gün Genelkurmay karargâhında Genel- kurmay Başkanı, kuvvet komutanlan, Milli Güven- lik Kurulu Genel Sekreteri ve Genelkurmay Ikınci Başkanı bir araya geldi. Toplantı gece de Orgene- ral Karadayı'nın Çankaya Köşkü içındeki konu- tunda devam etti. Gündüz belli, işlerı vardı. Gece niye geldiler? Mönüde REFAHYOL dolması olduğu kesın ama, hazım için ne kullandılar, şimdilık bilmiyoruz. Genelkurmay dört durumla karşı karşıya: - Yasalara, toplumun değerlerine saygısız bir hü- kümet... - Başarısını hükümetin başarısızlığına bağlamış bir muhalefet... - Ordu nasıl olsa rejımın tehlikeye gırmesini iste- mez dıyen bir toplum... - Gelişmelere karşı duyarlı, komuta kademesinin "daha aktif" olmasını bekleyen Türk Silahlı Kuvvet- leri subayları... Hükümet arama çalışmalan... Genelkurmay'ı kaderıyle başbaşa bırakıp yeni hükümet arama çalışmalanna gelelim... Önce sunı Başbakan 25 ayar 148'in dünkü grup toplantısında kullandığı bir tümceyi aktaralım: "Milletini seviyorsan RP'yi seveceksin. RP'yi sevmiyorsan kendini tedavı ettireceksin..." Tedaviye muhtaç olan RP'yi sevmek zorunda ol- mayanlar mı, yoksa bu tümceyi yumurtlayanlar mı? Yalım Erez dün anamuhalefet lıdenyle görüştü. Görüşmeden sonra Yılmaz şunu söyledi: "Düğmeye bastık..." Zahmet oldu... Erez, Ecevit'le de görüştükten sonra kendinden emin konuştu: "Alternatif hükümetin önünde hlç engel kalma- mıştır..." Bu açıklamasmdan sonra Erez'le telefonla ko- nuştum. "Artık tamam. Hayırlı olsun" dedi... Erez, ayrıntı vermiyor ama, "DYP'yenı hüküme- ti oluşturma gırişiminin dışında kalamaz" diyor. . Ecevit de telefon görüşmemizde, Erez'in çok emın konuştuğunu söyledı. DSP hderıne göre Tür- kiye'de ılk kez hükümet-devlet çatışması yaşanı- yor. Ve "iplerkopmak üzere"... Ecevit, Baykal ın hükümete girmeme "hesabı- nın" bugün yaşananlar karşısında, "lüks" olduğu- nu söylüyor... Baykal'ın da olası yeni hükümette muhalefetın tumüyle RP'ye bırakılmaması düşüncesı temelsız değil... Yazıları huzursuz yazacağımız huzursuz biryaza giriyoruz... Bunları konuşmak ıçin erken. Kurulmamış hükü- mete rol biçilmez ama... Ola ki bu hükümet bozu- lursa... Ola ki yeni hükümete DYP de bölünmeden girerse... Çiller, yakası Atatürk rozetlı yeni kostümünü ve ılk demecını çoktan hazırlamıştır: "Irticanın ne kadar tehlikeli olduğunu yaşatarak göstermek için göğsümü bağır ettim..." Belediye başkanlarma çifte standart KAVSERİ (Cumhuriyet) - Kay seri'nın Özvatan ilçesine bağlı Küpeli beldesinin CHP'lı Belediye Başkanı Caner Akdemir, 5 memuru kazma- kürekle çalıştırdığı gerekçesıyle tutuklandı. Küpeli Belediye Başkanı Caner Akdemir, kazma- kürek işinde çalıştınldıklannı öne süren Ali Karaca, Ahmet Çetinkay a. Yunus Büyükodabaşı. Ahmet Bahçıvan ve Ramazan Demirkol adlı memurlar tarafından Cumhuriyet Savcılığı'na şikâyet edildi. Hakkında başlatılan sonıştunnanın ardından Öz\atan l. Asliye Ceza Mahkemesf nde yargılanan Akdemir, "görevini kötüye kullandığı" gerekçesiyle TCK'nin 228. maddesi gereği. 9 ay 19 gün hapis cezasına çarptınldı. Mahkeme karan Yargıtay tarafından onaylanınca Akdemir'in cezası kesinleşti. CHP'li başkan dün tutuklanarak Özvatan Cezaevi'ne konuldu. Caner Akdemir'in cezaevinden çıktıktan sonra belediye başkanhğı görevine dönemeyeceği belırtıldi. Bu arada çok sayıda personelini bulvarlarda niteliksız işlerde göreviendiren Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı MeKh Gökçek, Belediye Orkestrası'nda yer alan bir müzisyeni de çim sulama işine vermişti. Asiaminor adlı caz grubunun da üyesı olan saksofon sanatçısı Yahya Dai, Gökçek tarafından .Ankara'daki park ve bahçe çimlerinin sulanması işine verilınce, bir süre çalıştıktan sonra beledıyeden aynlmak zorunda bırakıldı. Bu ışlemler nedenıyle Gökçek hakkında herhangi bir yaptınm uygulanmadı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle