Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET 14 MAYIS 1997 ÇARŞAMBA
OLAYLAR VE GORUŞLER
Eczacılığımız Avrupalı mı?
A"vrupa Bırlığı tanımmda eczacı, hastalıklann önlenmesmde,
tedavisınde ve dolayısıyla halkın sağlığının olumlu
jönlendınlmesınde vazgeçılmez rolü olan bır sağlık elemanıdır.
Prof. Dr.DOĞUNEBİOĞLU^«/tara Ünıversıtesı
Eczacüık Fakültesı Öğretım Üyesı
lakaelealınacak Hemen belırtmek ge-
rekırse, yuzellı yılı aşkın bır geçmışı
olan Turk eczacılığı bugun ıçın başka
bırçok meslek gıbı. başladığı noktadan
çok farklı bır konumdadır Ancak çağ-
daşlığin da bır olçutu olması bakımm-
dan, eczacılığımızın \ e ulkemızdekı ec-
zacılık hızmetlennın Batı'yla, uygar
dunyayla karşılaştınlmasının. daha doğ-
rusu bu kapsamda bır değerlendınlme-
sının yapılmasında da yarar var
Konuyu oncelıkle egıtım açısından
degerlendırdıgımızde, Batı'dan farklı
ve ne yazık kı gende olduğumuzu gor-
mekteyız
Batılı ulkelenn hemen çoğunda beş.
bazılannda altı. hatta yedı yıl olan eğı-
tım suresı, ulkemızde hâlâ dort yıl ola-
rak surdürulmektedır Sureden daha
onemlı olan ve Batı'da orneklennı sık-
ça gördüğumuz, hastane ve klınık ec-
zacılıkhızmetlenne. ılaç sanayune, ser-
best eczane ve hatta ıdan hızmetlere
yonelık meslek ınsanı yetıştırecek yon-
lendınlmış egıtım programlanna da ü)-
kemızdekı eczacılık fakultelennde he-
nuz geçılememıştır Yıne Batılı toplum-
lann son derece onemsedığı ve mesle-
ğı surdurmekte olan kışılere yonelık
olarak duzenledığı meslek ıçı ya da
meslek sonrası egıtım uygulamalanna
da bırkaç tekıl ve yoresel orneğın dışın-
da, ne yazık kı ulkemızde rastlayamı-
yoruz Bu konudakı onemlı eksıklıgı
A
vrupa Bırhgı'ne (AB)
gınş, uzun yıllardır bır-
çoğumuz ıçın tatlı bır
hayal olduğu gıbı, sıya-
sal ıktıdarlann da sı-
yasal malzemesı ola-
raic gunumuze dek gundemdekı yennı
korumuştur Oysa hayal etme ve sıya-
sal malzeme olarak kullanmanın dışın-
da olaya gerçekçı açıdan yaklaşımda
bulunan hemen herkesın vurguladığı
bır olgu \ar kı o da kısa vadede Turkı-
ye ıçın sorunun. salt gınşle ılgılı bazı
formalıtelen yenne getırmenın otesın-
de, Batı "ylayada başka bır deyışleuy-
garlıkla butünleşme, ozdeşleşme soru-
nu olduğudur
Bu çerçevede yapılan değerlendır-
melenn bırçoğunda Turkıye'nın eko-
nomık, sıyasal ve kulturel açıdan Avru-
pa"\a ne kadar yakın ya da uzak oldu-
ğu ortaya konmaya çalışılarak bu butün-
leşme surecmın onunde aşılmasi gere-
ken engellenn saptanılması ıçın uğra-
şılmaktadır Aslında gerçekçı olabıl-
mek ıçın bu turdeğerlendırmelenn bü-
fun sektorler ıçın yapılmasında buyuk
yarar var
14 mayıs, bıhmsel anlamda eczacı-
lık rnesleğıne atılan ılk adımın y ıldonu-
mudur Yıldonümu nedenıyle bugün-
lerde 'eczacılık mesleği'nın \e ülkemız-
dekı uygulamalanıun değerlendınlme-
sı ve sorunlan değışık toplantılarda mul-
de yasal bır zorunluluk ve duzenleme-
mn olmamasında göruyoruz O>sa Ba-
tı'da ve ozellıkle de ABD'de her yıl bu
tûr egıtım programlanna katılıp başa-
nyla tamamlayamayanlann mesleğı sur-
durme yetkılen ellennden alınmaktadır
Eğıtımden verdığımız bu ornekten
de anlaşılacağı gıbı. eczacılık \e ecza-
cılık hızmetlenne ılışkın yasalar da gu-
nun gereklennı yenne getırmekten uzak-
tır
Oldukça eskı ve bırbakıma dönemı-
nı tamamlarruş olan bu yasalar nedenıy-
le, Batılı anlamda hızmet uretımı ıçın
gerekJı olan ıtıcı guç \e ortam yaratıla-
mamaktadır Yenılenmışyadayenıden
duzenlenmış yasalar ıle bırden çok ec-
zacının bır arada hızmet uretmesıne ze-
mın hazırlanması kaçınılmazdır
Boylece ıstıhdam ve yenı açılacak
eczaneler ıçın gıderek buyuyen kuruluş
sermayesme ılışkın sorunlar çozulebı-
leceğı gıbı, kamuoyunda da sık sık gun-
dem edılen. eczanelerde eczacıdan yuz
yuze hızmet alamama. daha da açıkça-
sı, eczacıyı gorememe sorunu, onemlı
olçude çozulecektır
Yıne Batı'da sorun olmayan, ancak ul-
kemızde kana>an bır yara olarak ıvedı-
lıkle onlem alınması gereklı bır başka
konu da sahıbı ve sorumlu müduru ec-
zacı olmayan kışılenn açtığı muvazaalı
eczaneler sorunudur
Sorunun çozumu ıçın yapılacak ya-
sal duzenleme ıle eczane ruhsatı verme
yetkısı, bırçok Avrupa ulkesınde oldu-
ğu gıbı. meslek kuruluşuna tanınmalı-
dır
Batı'da. ozellıkle de Avrupa"dakı or-
nekleny le karşılaştırdığımızda, bır baş-
ka onemlı farkı, bızım eczanelenmızın
Avrupa'dakı eczanelere gore son dere-
ce guçsuz ve cılız eczaneler olmasında
gormekteyız Kurumsal anlamda oluşan
bu cılızlık, ozunde ulkenm genel eko-
nomık koşullanndan soyutlanamaz ıse
de yenı yasal duzenlemelenn eczane
açılışlanna nufusa y a da mesateye go-
re (1950'lerde olduğu gıbı) sınırlama
(tahdıt)getınlmesıyle onemlı olçude ter-
sıne çevnlebılecektır
Çarpıcı olduklannı duşunduğumuz
bu ornekler Batı'yla olan temel farklı-
lığın ozellıkle egıtım \ e y asal düzenle-
melerde duğumlendığını ortaya koy-
maktadır Her ıkı alanda olabılecek ıler-
leme, gerek serbest. gerek hastane ec-
zanelennde ve gerekse dığer alanlarda
modem v e çağdaş bıçımde başka bır de-
yışle de Batı olçutlennde eczacılık hız-
metı üretılmesıne olanak saglayacak-
tır
Avrupa "da temelı 1959'larda atılan
PGEC (The Pharmaceutıcal Group of
European Communıt>) ılk kez 1968'ler-
de yayımladıgı ve 1990 larda revıze
edılen \e daha sonra da bırlığın dırek-
tıflen arasında yer alan. dokümanında
(vvhıte paper) eczacı ve eczaneyı şoyle
tanımlamaktadır Eczacı. hastalıklann
önlenmesmde ve tedavisınde, dolavı-
sıyla halkın sağlığının olumlu yonlen-
dınlmesınde % azgeçılmez rolu olan bır
sağlık elemanıdır
Eczacılar bu \ azgeçılmez rolu hem
Batı'dahemde ulkemızde meslegeatı-
lırken ant ıçerek ustlenen bırkaç nadır
meslek grubundan bınsıdır Eczane ıse
halkın her gereksınım duyduğu anda
kolayca ulaşıp her turlu sağlık ve danış-
ma hızmetmı alabılecegı sağlık merke-
zıdır
Av rupalının bu yalın tanımlannın al-
tında ashnda ıçı dolu dolu. çok renklı
v e çok boyutlu bır 'hizmetaltyapısı' bu-
lunmaktadır Eczacılar bılınen ılaçlar-
la bırlıkte homeopatıden, fıtoterapıye,
bıyoteknolojı urunlennden, soğuk zın-
cır unıtelen ıçensınde aşılara ve modern
anlamda eczanede uretılen majıstral
ılaçlara kadar uzanan çok genış bır yel-
pazede yer alan tedavı urunlennı. o ko-
nudakı becenlenne bılgılennı de kata-
rak (hastanelerde uygulanan klinikec-
zacıhk hızmetının bır anlamda eczane-
dekı uyarlaması olan) ılaç danışmanlı-
ğı hızmetıyle bırlıkte sunmaktadırlar
Bunlann yanında, eczanelenn hemen ço-
ğunda optık. protez ve tıbbı başka des-
tek malzemesının hastaya sunumu ve
uyum hızmetınden sorumlu olan ecza-
cılar aynca, uzmanlaşmalannın da bır
sonucu olarak, belırlı klınık testlenn
uygulamasını ve ılaçlann satış sonrası
denetım ve analızlennı de eczanelenn-
de yapmaktadırlar Gunumuzde ıse Av-
rupalı eczacılann tartıştığı konu butun
bu hızmetlen hastanın evıne goturup
(pharmaceutıcal home care), nasıl en ıyı
şekılde uygulayacaklandır
Turkıye'nın onundekı onemlı hedef-
lerden bınsı, Avrupa Bırlıgı'ne gınştır
Ancak ısterbubırlığegırelım. ıstergır-
meyehm Turk eczacılığmın hedefı ıse
Avrupa normlannda ve yukanda sıra-
lamaya çalıştığımız bıçımde eczacılık
hızmetı uretmek olmalıdır
Bu duzeye ulaşmak ıçın anlacak adım-
larda baştasıyasılerolmak uzere aka-
demısyenlere, meslek orgutunun yöne-
tıcılenne, ılgılı bakanlıklardakı burok-
ratlara ve bızzat eczacılann kendısıne
buyuk sorumluluk \e gorev düşmek-
tedır Çünku, modern ve çağdaş anlam-
da venlecek bır eczacılık hızmetı tum
ulkenın varanna olacaktır
Tarih Mahkemesinde...
RAHMt KUMAŞ Hukukçu
F
ransızmatematık-
çı D'Alembert'ın
adıylaanılan'ce-
bir'ın temel ba-
ğıntısınm (teore-
mı) sonucu "Bir denklem
kaçıncı basamaktansa o sa-
\ıda kökü vardır."
Buna gore ıkıncı basa-
maktan bır denklemın ta-
nımlayıcısı (dısknmınantı)
sıfırsa bu denklemın bırbı-
nne eşıt ıkıkat bır koku var-
dırdenır Demek kı 'ikikat'
bırmatematıktenmıdır Pe-
kı, sıyasette boyle bırbınne
eşıt ıkı gun bulunur mu
9
Bence 14 Ma>ıs 1950 ıle 14
Mayıs 1972 'ıkıkat gün' de-
yımıne uygundur Çunku
bugunlerden ılkınde Ata-
türk-tnönü çızgısı devlet-
ten, sonuncusunda da partı-
den(CHP)koptu Bınncısı-
nın sonunda 1924 Anaya-
sası ıle yasama kurumu or-
tadan sılındı, ıkıncısının so-
nunda da partı
1972 bahannda ulkenın
sarsıntısı doruğa çıkmıştı
Bundan CHP de payını al-
mıştı 8 Mayıs 1972 gunu İs-
met tnönü CHP Genel Baş-
kanlıgı'ndan aynlınca, bı-
lerek ısteyerek 14 Mayıs
1972 gunu kurultay toplan-
ması karan alınmıştı Ulke-
de demokratık seçımle ıktı-
dann el değıştırdığı gunle,
partı ıçı demokrasıyle ılk
kez genel başkanın değıştı-
ğı gun çakıştınlmıştı O sı-
ralar Yenı Ortam'da vazdı-
ğım 'Yörüngesine Öturan
CHP' başhklı yazının bır
yerınde "Yeniİen ne tnö-
nu'dür, yenen de ne Ecevit:
yenilen eskimişliktir. yenen
de yenilik" demıştım San-
dım kı CHP yorungesıne
oturtulmuştu, oysa yıllar
sonra anlaşılacaktı kı yö-
rungesınden çıkanlmıştı
Bu nıçın boyle olmuştu''
1972 y ılına gelınceye de-
ğın. Bülent Ecevit başanlı
gorunuyordu Ismet lno-
nu'nun oluruyla 27 Ekım
1957'de mılletvekılı, 6 Ocak
1961'deTemsılcılerMeclı-
sı Uyesı, Sekızıncı Inonu
(Bırıncı Karma) hukume-
tınde Cahşrna Bakanı olu-
yordu Başarılar bırbırıni
kovalarken kendını CHP Ge-
nel Sekreterlığfnde bulu-
yorduEcevit Buradakıba-
şansının ardından doruğa
çıkıyordu O zamandan bu
yana hep dorukta gorunuyor.
ama doruk ıle taban arasın-
İŞTE SÜRPRİZ HESAP:
Esbankta Türk Lırası ya da dovız hesabı açtırdığınızda, sızı Sürpriz Sigorta Paketi beklıyor
Hem vadelı, hem de vadesız hesaplan kapsayan Surpnz Sigorta Paketi nde,
tamamı ücretsiz uç ozel hızmet var
% Sağlık \ Ferdi Kaza \ Hayat
1 Sigortası 1 Sigortası 1 Sigortası
Surpnz Hesap, benzersız avantajlanyla Esbank'ta sızı beklıyor
Sıze en yakın Esbank şubesıne uğrayın, hem mevduatınıza guvenle yuksek venm sağlayın,
hem de sağhğınızı güvence attına alın!
J 'Surpnz Sigorta Pazeh'nden belıflenen ctalcmo mevdjatı hesab rda tjtan 66 yo| a tındûkı gerçekfajler yararlanabılır
ESBANK
Aynntılı bılgı ESBANK SİGORTA BIRIM MUDURLUĞU (0-212) 252 65 00 (3 hat) - 252 27 00 (4 hat)
dakı uzaklık hızla kısahyor
ve doruk ıle tabanı oluştu-
ran dag kuçuluyor Gerçek-
te doruktan ını^ 1975'ten
sonra başlıyordu 'kmaEce-
vıt'ın genel başkan olduk-
tan sonrakı bocalamaları,
ınanılmaz dav ranışlan. yan-
lışları anlatılıyordu da ço-
ğunluk bunlara ınanmıyor-
du Çunku CHP denn bır
goldu, orada oluşan bula-
nıklıklar ayırt edılemıyor-
du Ne zaman kı 12 Eylul yı-
kımı geldı, Ecev ıt'ın dalga-
larla karşılaşan CHP gemı-
sını yuzdurup guvenılır bır
lımana yanaştırmayt bece-
ren bır kaptan olmadıgı an-
laşılıyordu
12 Ey lul yonetımine kar-
şı verdıgı savaşımda kendı-
sını CHP'lılenn yalnız bırak-
tıgını ılen surerek CHP'lı-
lere ve CHP harflenne da-
hı bır kuskunluk, bır alıngan-
hkıçınegırdı 12 Eylul 1980
gunu parlamenter olan
CHP'lılerı, o gunku sayıy-
la 67 ıl başkanını ve beledı-
ye başkanlannı, ılçe baş-
kanlannı sureklı eleştırerek
çok sevdıgı sozcukle 'iha-
net'e ugradığını soyleyıp
durmaktadır
Bundan olacak kı kendı
ellerıyle kurduğu Demok-
ratık Sol Partı'nın uyelerı-
ne de guv ensız dav ranmak-
tadır Ve kendı ellenyle mıl-
letvekılı yaptığı kışılerle de
kavgalı oluyor
27 Mart 1961 gunu
Ulus'ta 'CHP'linin Öde\i'
başlığıyla yazdığı yazının
bır yennde olduğu gıbı şun-
lan soyluyordu "Eğer kin
ve husumet uygar ve olgun
insanlar için bir hak olsa idi
geride bıraktığımız 10 yıhn
ba$kı ve zulmunden. eşitsiz-
lik v e adaletsizliğinden son-
ra, kimse bu hakka Cum-
hunyet Halk Parnüler kadar
sahip olamazdı. Fakat hem
geçen 10 yılda çok ısürap çe-
kenler Cumhurıyet Halk
PartililerdL hem de bugun 10
yılhk o ıstırap devTesınden
sonra kin \e husumete ma-
ruz bırakılmak istenenler
Cumhuriyet Halk Partilüer-
dir." Sankı Ecevit 1961 de
1987-97Ecevitı'nınCHP'lı-
lere karşı yaptığı haksızlığı
anlatıyordu Egero. 9Evlul
1992'deaçıhrkenCHPsıne
sahıp çıksaydı, bugun sıya-
sal durum çok daha umut
vencı olurdu Ama o 'iıru-
nıi okluğu' CHP'sını elının
tersıyleıttı CHP'lılığeborç-
lu olan Ecev ıt'ın. bugunku
CHP yonetıcılenne uygun
gorduğu •hiripçilik" suçla-
ması yenndedır Ne var kı
çuvaldızı başkalanna batı-
nrken kendısıne ığneyı ba-
tırmakgereğıdevardır Hı-
zıp yontemıyle Ismet tno-
nu'yu dev ırdıgınden oturu
korkmaktadır
lnonu devnldığıne gore.
benı de dev ınrler korkusuy-
la herkese kuşku ıle bakan
Ecev ıt'ın bugun artık sıy a-
setının 40' yılında yorgun
duştuğu ve yenı bır şeyler
uretemedığı tam tersıne
haksız duzenle ozdesleştıgı
kanısı çok yay gındu. Oysa
CHP'deyken kendısı bozuk
düzeni' değıştırecektı Bu-
gun bu soylemı hıç kullan-
mamaktadır Toplum Susur-
luk kokuşmuşluğuyla bo-
guşurken o evhlığının 50
vılını kutlamak ıçın soğuk
Isveç'e gıtmekte sakınca
görmedı
Sıyasette40yılını buyıl
dolduracak Ecev ıt, bugun
de genel başkanlıkta 25 yı-
lını dolduracaktır
Kendısıne uzun yaşam dı-
lemekle bırlıkte. tanh mah-
kemesinde yargılanacagını
da anımsatınz
TARTIŞMA
Samsun'da Ölen Bebeler ve Sol
S
ay ın Ecevit;
bırkaç yıl
once eşınızle,
yennden
yurdundan
olup
Hakkân ye goçen ve
burada nay londan
çadırlarda penşan
durumda y aşamaya
çabalayan Guneydoğulu
çılekeş y^ırttaşlanmızı
zıyaret etmıştınız
Onlann, duyarlı yureklere
dennden ışleyen şu
sozlennı aktarmıştınız
•'Burada. susuz çiçekler
gibiyiz."
Sız de demıştınız kı
"Gezdim o çadııian. En
temel gereksınmeleri
karsılavacak gerecler yok;
yoksulluğun. voksunluğun
en katıksızındalar bu
insanlar. Şimdi,
karşılanna geçip Sıze
kulturel haklar tanıyalım,
anadılınızle oğrenım
gorun, anadılınızde yayın
yapacak radyolannız
televızyonlannız olsun"
demenin ne anlanu
olabüirki?
1
'
Çok doğruydu
saptamanız Pekı.
geçenlerde Samsun'un bır
koyunde eğıtımsızlığın
bılgısızlığın kurbanı olan
korpecık bebelen
kısırlığa yol açtığı gıbı
temelsız bır 'bilgTye
dayanarak çocuklanna
kızamık aşısı
vurdurmayan aılelenn
aymazlığıyla yaşama veda
eden o çocuklan bılırsınız
elbette Sıze. sozu
dolaştırmadan apaçık
sormak ıstıyorum.
ıznınızle 1983'tenben
"sağlıklı yapı ve rutariı
dogruhu ozeni' temel
gerekçesını one surerek
Demokratık Sol Partı adı
altında ayrı bır
yapılanmaya gınştınız
Aradan geçen on dort.
evet tam on dort yılda
geldığınız nokta nedır
Allah aşkına'' Ataturkçu.
cumhunyetçı değerlere
ıçtenlıkle bağlı bır
toplum çoğunluğunun
'tanımar' olduğunu.
onemlı bır bolumunun.
sozde 'Hberal sağ'
çızgıdekı. gerçekte ıse
oncellen ve kendılen
yıllar yılı
'köktendinciliğin Truva
atı' îşlevını gormuş olan
ıkı 'merkezkaç' sağ
partıye dağıldığını bır
bolumununse
^aşkınlıktan.
umar-ızlıktan şenatçı
partıye bıle yoneldığını.
seçmenın ancak dortte
bmnın 'merkezdl soP
partıye oyunu verdığını
gormuyor musunuz
9
Geçende ne dıyordunuz0
-Biz CHP'ye katılsak
secmenimi/in ancak uçte
biri gelir. avnı biçimde
CHP bize katılsa
secmeninin v ine ancak o
kadan bize oy verir"
gıbısınden bır
değerlendırmeydı,
yanılmıyorsam
Sayın Ecevit, açık
konuşacağım benı
bağışlayınız Sız bır
çekılsenız. bize. yanı
Turk halkına, sızı
60'lardakı. '70'lerdekı ve
"80'lenn başlanndakı
değerh katkılannızla
anımsama firsatını
versenız oyle yuzde
beşlerle. onİarla
değıl ezıcı toplum
çoğunluğu olarak obek
obek ınsan.
cumhunyetçılığın bayrağı
altında toplanır1
Ve hıç kuşkunuz olmasın.
o zaman, zor oyunu
'demokratik yoldan'
bozar
Aziz Naci Doğan
İstanbul
ŞİŞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Sayı 1995 ^63
Davacılar Mehmet TahırOnurvekılı taratındandavalı Sheıla ManeParker(Onur) arala-
nnda mahkememızde ıkame olunan boşanma davasının yapılan açık yargilaması sonunda
Mahkememızın 03 04 1997 gun ve 1995 ''61 e 1997 120 k sayılı ılamlan ıle
1)îstanbul ılı. Şı^lıılçesı Me^rutıvet Mahallesı.cılt023 12 sa\fa80 kutuksıra U88"de
nufusa kavıtlı bulunan MustataNun ıle Havva Muammerdenolma Mehmet TahırOnur ıle
aynı yernufusuna kayıtlı bulunan eşı Ingılız uyruklu Sheıla Mane Parker ın (Onur) MK nın
134 maddesı gereğınce boşanmalanna, 2) Bakıye 307 500 - TL ılam harcının davalıdan
tahsılıne, 1) Masraflann sarfeden uzennde bırakılmasına. 4) Davacı vekılı varanna takdır
olunan 4 000 000 - TL ucretı vekaletın davalıdan tahsılı ıle davacıva venlmesıne Temyızı
kabıl olmak uzere davacı vekılının yuzune karşı davalımn yokluğunda karar venlmış oİup.
vapılan araştırmalara rağmen davalımn adresı tespıt edılemedığınden, Nışantaşı Bahtıyar
Sokak 6 10 Şı^lı tstanbul ddresınde mukım davalı Sheıla Mane Parker'a (Onur) ışbu kara-
nn ılanen teblığıne karar venlmış olmakla karann teblığı yenne geçerlı olmak uzere ılan
olunur 01 05 1997 Basın 2001^
PENCERE
Makinalaşmak...
Nâzım Hikmet ın "835 Satır" adlı şıırkıtabı 1929
yılında basıldı
Asım Bezirci dıyor kı
"835 Satıryayımlanınca edebıyatımızda genışyan-
kılaryaratır, ovgu veyergılerbırbınnı kovalar Çun-
ku alışılagelmış olçulerı, goruşlerı sarsan, yıkan bır
kıtaptır bu ( ) N Hikmet bağiandığı maddecı,
gerçekçı goruş kadar futurıstlerın de etkısıyle şa-
ıranelıkten, kendı deyışıyle 'tab'ı şaırane'den kur-
tulmak ıster ( ) Sozgelışı, yayımlandığında çok
yadırganan 'Makinalaşmak' şıın futurızmın duyar-
lık anlayışına yaklaşır.
Trrrum,
trrrum,
trrrum1
Trak tıkı tak>
Makinalaşmak .,
ıstıyorum1
Beynımden, etımden, ıskeletımden
gelıyor bu!
Her dınamoyu altıma almak ıçın çıldınyorum
Tukuruklu ditım bakır tellerı yalıyor
damarlanmda kovalıyor
oto-dırezınler lokomotıflen"
Asım Bezırcı yazıyor
"Makinalaşmak şnrınde uygarlaşma, sanayıleş-
me ozlemı belırtılır"
•
1929'da bdgısayar ınsan yaşamına gırmemıştı, sa-
nayı, mekanıkten elektronık aşamaya geçmemış-
tı, Turkıye, Osmanlı dan koylu toplumunu mıras
alalı 6 yıl olmuştu Anadolu'da proletarya yoktu
Yaklaşık 70 yıl sonra bugun gazetelerde ılgınç bır
satranç karşılaşmasının habennı okuyoruz IBM'ın
urettığı 1.4 tonluk "super bılgısayar" ıle boy olçu-
şen unlu şampıyon Garry Kasparov 6 maçlık tur-
nuvanın son maçında, yenılgıye uğradıktan sonra
ofkesını yenemeyıp
"- Maç boyunca anlayamadığım şeyler oldu"
demış "Oyun sırasında bılgısayara mudahale ol-
duğunu sanıyorum Durustçe bır maç yapsaydık,
yenerdım "
IBM yonetıcılen yanıtlamışlar
"- Hıle yapmadık' "
Dunya kamuoyu, bılgısayarla ınsan arasındakı
maçı ılgıyle ızlıyor, daha oncekı karşılaşmada Kas-
parov bılgısayarı yenınce herkes kendısıne bır şı-
şınme payı çıkarmıştı
- Hıh
1
Insan makıneyı yener'
Bu kez ne dıyecegız
- Makıne ınsanı yendı, ama, unutmayatım kı ın-
sanı yenen makıneyı ınsan yapıyor
Ucuz felsefenın dıbı yoktur
•
IBM dunyanın en unlu fırmalarından bındır, bu
oyunda ıster bılgısayar yensın, ıster Kasparov, ka-
zanan, enınde sonunda şırket oluyor
Çunku sağladığı reklam stnırsız
Pekı, şırket ne
9
Şırket kâr amaçlı ortaklıktır Bugun dunyayı 200
şırket yonetıyor, bunlann yaklaşık 17O'ı beş ulke-
de toplanıyor devletlen sollayan bu şırketler, dun-
ya ekonomısinde egamendırler; ama, hıçttr'öö"
rumluluklan ve kâr amactndan gayn hıçbirtasalan
yok
Çağımız ınsanını çaımıha geren, bu akıl almaz du-
zenın buyurganlığıdır
Demokrası mı''
Dunya nufusu 6 mılyara yaklaşıyor; demokrasıy-
le yonetılen ulkelerın bu toplamda oranı
Devede kulak
1
Emre Kongar
Demokrasi
ve Laiklik
REMZİ KITABEVI
VİLLA
NERGİS
SWlMMtNG
POOL-BAR
RESTA RANT
BtTEZ
BODRUM
Rez.Tel: 0252 343 16 95
Fax: 0252 343 10 75
KADIKÖY AHKÂJVIIŞAHSİYE
DAVALARENA BAKMAKLA GÖREVLİ
2. SULH HUKUK MAHKEMESİ'ÎSDEN
1997 298 vesavet
Şemsettın Gunaltav Cad Fentbey Sk 8 4 Erenkoy Ka-
dıköy adresınde ıkamet eden kıymet-Şakır kızı. 1970
doğumlu Kadnye Şoltoğlu mahkememızce vesayet altı-
na alınarak. kendısı MK'nın 369 maddesı gereğınce an-
nesı Kıymet Şoltoğlu'nun velayetı altına konulmuştur
Keyfİyet ılan olunur 16 4 1997 Basın 19688
ESKİŞEHİR ASLİYE 3. HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
Savı 1996 683 E 199^ 240 K
Davacı Semıha Atanak vekılı tarafmdan davalı Sezaı
Atanak aleyhıne mahkememıze açılan boşanma davası-
nın vapılan açık yargılaması sonunda
Davanın kâbulü ıle Bursa ılı Yıldınm ılçesı Molla-
arapKovü 023 11 cılt 56sayfave 1090 kutuk sıra no'da
nufusa kayıtlı bulunan Cemalettın ve Zakıre oğlu,
10 5 1944 doğumlu Sezaı Atanak ıle Suleyman ve Dön-
du kızı 4 5 19"?1 doğumlu Semıha Atanak'ın boşanmala-
nna daır mahkememızın 27 3 1997 tanh, 1996 683 esas,
1997 240 karar sayılı ılamı ıle karar venlmış olup, ışbu
karar ılan tanhınden ıtıbaren yedı gunluk bekleme mud-
detı sonunda başlayacak 15 gunluk sure ıçensınde temyız
edılmedığı takdırde kesınleseceğı hususu tum aramalara
ragmen adresı tespıt edılemeyen davalı Sezaı Atanak a
ılanen teblığ olunur 28 4 1997 Basın 19549