Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MAY1S 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Ayaydın:
Rrmaları
yapıştınacağız
• Ekonomi Servisi -
îsvıçre '97 etkinlikkri
çerçevesinde düzenlenen
panelde konuşan Rekabet
Kurulu Başkanı Prof.
Aydın Ayaydın, serbest
rekabet ortamında
üretilen mal ve hizmetin
kalıtesinin diğerleriyle
rekabet edecek düzeyde
olduğunu dile getirdi.
Rekabet Kurulu'nun
amacının yetkileriyle göz
korkutmak olmadiğını
söyleyen Ayaydın,
"Bızim amacımız serbest
rekabet ortamında
flrmalan yanş
ettirmektir" diye konuştu.
Rekabet Kurulu'nun
bağtmsız olacağını
belirten Ayaydın, kurulun
ihbar ya da bazı
kaynaklardan öğrendiği
bir rekabetı sınırlayıcı
uygulama hakkında
soruşturma başlatacağını
söyledı. Ayaydın, "Kurul
isterse ön araştırma yapar,
bunun süresi bir aydır"
dedi. Birleşme ve
devralmalarla ilgili olarak
bir tebliğ hazırladıklannı
bildiren Ayaydın,
öncelikle genel •
hükümlenn
belirleneceğini vurguladı.
Petkim eylemden
korkuyor
• İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Petkim
Genel Müdürü Mehmet
Yılmaz, Petkim'in iç
talepleri karşılamakta
zorlandığını belirterek
yerli ve yabancı
yatınmcılan Türkiye'de
petrokimya yatınmı
yapmaya çağırdı. Petkim
çalışanlanyla
toplusözleşmelennın de
halen sürdüğünü dile
getiren Yılmaz,
fabrikanın bir günlük dur
kalkının trilyon üzerinde
zarara yol açtığını
söyledi.
IMF için yapısal
reform
• ANKARA (AA) -
Devlet Bakanı Ufuk
Söylemez. Ekonomik
Program Hazırlama
Korriftesi'nin yapacağı ilk
toplantıyla, orta vadeli
ekonomik programın
detaylannın
hazırlanmasına dönük
start verileceğini söyledi.
Hazırlanacak orta vadeli
program içinde sosyal
güvenlik reformunun
öncelikli konu olduğunu
vurgulayan Bakan
Söylemez. programda
bazı parasal
düzenlemelerin yanı sıra.
tanmsal birliklerin
özerkleştirilmesi, vergi
reformu gıbi konulann
yer alacağını açıkladı.
TÜSİAD Almanya
yolcusu
• Ekonomi Servisi -
Aralannda TLSİAD
Yönetim Kurulu Başkan
yardımcılan Sinan Tara ve
Aldo Kaslovvski'nin
^bulunduğu TÜSlAD
;heyeti, Iktisadi Kalkınma
•Vakfı yetkilileri ile birlikte
Wolfgang Schauble ile
Igörûşecekler. 14mayıs
Igünü gerçekleşecek
;görüşmede Hiristiyan
'Demokrat Parti'nin Meclıs
• Grubu Başkanı
İSchauble'ye TÜSİAD
Iheyeti tarafından
|önümuzdeki dönemde
;Türkıye-AB ilişkilerinde
• Almanya'nın oynaması
igereken yapıcı rolün
lönemi anlatılacak.
İTÜSİAD heyeti aynı gün
;Alman Sanayi
;Federasyonu"nun (BDI)
ı Başkanı Hans Olaf Henkel
!ile de bir toplantı yapacak.
Belediyeler
işçilere borçlu
; • ANKARA (AA) -
•Belediye-tş Sendikası'na
•üye 10 bin 359 işçinin.
Ibelediyelerden toplam 2
;trilyon 919 milyar 890
imilyon lira maaş alacağı
•bulunuyor. Belediye-iş'in
açıklamalanna göre
işçisine en çok borcu
bulunan belediyeler
.arasında Kızıltepe
(Mardın), Yenişehir
(Diyarbakjr), Mardin ve
Bağlar (Diyarbakır)
'beledıyeleri başta geliyor.
,Beledıye-îş yetkililen.
lişçi alacaklan ile ilgili
Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanı Necati
Çelik'e başvurduklannı,
IÇelik'in konuyu Bakanlar
Kurulu'na götürdüğünü,
ancak ödemeler
konusunda henüz olumlu
bir gelişme
kaydedilemediğini
-açıkladılar.
Liman-İş Sendikası, limanlann işletme hakkınm devrine karşı yargıyı göreve çağırdı
'REFAHYOL suç işliyor'ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Liman-tş Sen-
dikası, Özelleştirme Yüksek
Kurulu'nun (ÖYK) Türki-
ye Denizcilik Işletmeleri'ne
(TDİ) ait 6 limanın satış ka-
rannı imzalaması üzerine,
"Türkiye'yi çeteler yönet-
miyorsa, devletin savcı-
ları dcrhal harekete geç-
meli ve suçlular hakında
işlem yapmalıdır" açıkla-
masıyla yargıyı göreve ça-
ğırdı.
Limanlann "yağmalan-
masına"karşı sessiz kal-
mayacaklannı bildiren Li-
man-Iş Sendikası, satış iş-
leminin anayasaya ve ya-
salara aykjn olduğuna dik-
kat çekerek, "Hükümet ve
Özelleştirme İdaresi suç
işlemektedir" görüşünü
bildirdi.
Liman-îş'ten dün yapı-
lan yazılı açıklamada,
TDt'ye ait limanlann arala-
nnda İLKSAN davasında
hüküm giyen ve cezası Yar-
gıtay tarafından onanan Se-
dat Çolak'ındayeraldığı
özel sektör şirketlerine devredildiği belir-
tildi. Her türlü tahribatı yaparak iktidar-
da kalmaya çalışan REFAHYOL hüküme-
tinin yasalan hiçe saydığı savunulan açık-
lamada. şöyle dendi:
Limanlann ardından Turban'ın marinaları satılıyor
Marinalar için holdingler yanşacak
Halit Cıngühoğlu marinalara talip.
ANKARA (Cumhuriyet Bûro-
su) - Turban'a ait Bodrum, Kuşa-
dası ve Kemer mannalan için hol-
dingler yanşacak. Marinalara tek-
lifverenler arasında, Çiller ailesi-
ne yakınlığıyla bilinen Halit Cın-
gılüoğlu'na aitCıngıllıHolding'in
de yer aldığına dikkat çekildi.
Karadeniz'deki limanlann satışı-
nın ardından, turistik yörelerdeki
marinalar da satışa çıkanldı. Özel-
leştirme Idaresi'nden yapılan açık-
lamaya göre, Bodrum, Kuşadası ve
Kemer mannalan, tesis ve varlık-
lanyla birlikte 49 yıllığına, işletme
hakkının devri yöntemiyle özelleş-
tırilecek. Turban Akçay Tatil Köyü
ve Ürgüp Moteli de satılacak.
thalelerde. Bodrum Marinası'na
11, Kuşadası Marinası'na 5, Kemer
Marinası'na 12 teklif geldi. Akçay
Tatil Köyü'ne 2, Ürgüp Moteli'ne
de 3 fırma öneri getirdi. ÖlB. bu tek-
liflenn ön değerlendirmesini yap-
tıktan sonra. teklif sahiplerini belir-
li bir program çerçevesinde pazar-
lık görüşmelerine çağıracak. Ma-
rinalara teklif veren kişi ve şirket-
•ler şöyle:
Bodnım Marinası: Anadolu Ya-
pı San, Bodrum Gelişim Turizm
AŞ, Cıngıllı Holding, Efestur Tur
AŞ, Garanti Turizm Yatınm AŞ.
Karada Turizm lşl. AŞ, Koyuncu-
oğlu Ağaç San. Tic. AŞ, Netsel Tu-
rizm Yat.AŞ, Park Holding AŞ,
Toytaş Turistik oteller Işl.ve Yerli
Ür.Tic AŞ. Tur-Yat Tunstik AŞ.
Kuşadası Marinası: Efestur Tu-
rizm lşl. AŞ, Garanti Tur AŞ, Lımaş
Kuşadası ve Çev. Liman. lşl, Park
Holding AŞ, Tur-Yat Tur AŞ.
Kemer Marina: Alanya Özkay-
mak Tur. lşl. AŞ, Ceylan Inşaat, Cey-
lanlar Tur. AŞ, Datmar Turizm AŞ,
Efestur Turizm lşl. AŞ, Istanbul Tur
ve Otel. AŞ, Oden tnş. Tur. ve Tic.
AŞ, Park Holding AŞ. Serhas Dış.
Tic. Tur. San. AŞ, Togem Gemi
lnş. San. ve Tic. AŞ. Turkuaz Tur.
"Eğer Türkiye bir hukuk devleti ise,
Türkiye'yi çeteler yönetmiyorsa, dev-
letin savcıları derhal harekete geçmeli
ve suçlular hakkında işlem yapmalıdır.
Aksi halde devletteki bu başıbozukluk
ve yasa tanımazlık ülkemize daha bü-
yiik felaketler yaşatacaktır."
Yasalar etkisiz
Açıklamada, yasalann etkisiz kaldı-
ğına. "çetelerin devlet için-
de yuvalandığına" dikkat
çekılerek, "Artık halkımı-
zın mevcut hükümete ve
siyasal partilere güveni
kalmamıştır. Liman işçi-
leri olarak bizler de li-
manlann yağmalanması-
nı hiçbir zaman onayla-
mayacağız ve sessiz kal-
mayacağız. Ülkemizinde-
ğerlerini korumada üze-
rimize düşeni yapacağız"
dendi.
Tekirdağ Lımanı 104
milyon 923 bin 599 dolara
Aksu lplik Dokuma AŞ 'ye;
Antalya Limanı 102 mil-
yon 520 bin 769 dolara Link
Ithalat Ihracat ve Gıda San.
AŞ'ye; Hopa Limanı 4 mil-
yon 4 bin 718 dolara Park
Holding AŞ'ye: Rize Li-
manı 5 milyon 606 bin 605
dolara Asım Çillioğlu Or-
tak Gırişim Grubu'na 30
yıllığına işletme hakkı dev-
redilerek özelleştirildi.
Aynı karar çerçevesinde
Giresun Lımanı'nın işlet-
me hakkı 3 milyon 203 bin
774 dolara, Ordu Limanı'nın işletme hak-
kı 1 milyon 607 bin 887 dolara, Sinop
Limanı'nın işletme hakkı 30 yıllığına 800
bin 944 dolara Çakıroğlu AŞ adlı aynı şir-
kete devredildi.
Otoyol
üıalesine
sora
önergesiEkonomi Servisi - Cumhunyet
tarihinin en büyük projelerinden bin
olarak kabul edilen ve yaklaşık 1.5
milyar dolarlık "İzmit Körfez
geçişi" ihalesinde gündeme gelen
usulsüzlük iddialan. gazetemizde
yayımlanmasının ardından TBMM'ye
götürüldü. Kocaelı Bağımsız
Milletvekıli Bekir YurdagüL
Başbakan Necmettin Erbakan
tarafından yazılı olarak yanıtlanması
ısteğiyle TBMM'ye soru önergesi
verdi. Yurdagül, 1993 yılından ben
gerçekleştırilemeyen "tzmit Körfez
geçişi" ihalesiyle ilgili olarak şu
sorulan yöneltti:
• "tzmit Körfezi geçişi" ihalesi ne
zaman yapılmıştır?
• thaleye hangi firmalar katılmış
olup bu firmalardan görüşmek üzere
müzakereye hangi fırma çağnlmıştır?
• Müzakereye çağnlan firmanın
kayrıldığı. dığer firmalann haksızlığa
uğradıklan gerekçesiyle, Danıştay'a
yürütmeyi durdurma davalan açtıklan
iddia edilmektedir. bu iddıalar doğru
mudur?
• Müzakereye çağnlan Angola-
Japonese Grubu'nun ihaleyi lehine
çevirebilmek için Refah Partisi'ne
hayli yüklüce bağış yaptığı iddialan
ulusal basınımızda yer almaktadır,
doğru mudur?
• "Bay Yüzde 10" ve "Enişte"
lakaplanyla tanınan nüfuzlu kişinin,
ihale sonucunu etkilediği iddialan
doğru mudur?
• Tekliflerin değerlendirilmesi için
Karayollan'nca görevlendirilen
Kanadalı danışman firma Delcan-
DAP ortaklığının "yönlendirildiği"
iddia edılıyor, doğru mudur?
• İhaleye girip de müzakereye
çağnlmayan ve haksızlığa uğradığını
iddia eden. konsorsiyum üyeleri,
Fransız, ltalyan. Ispanyol
firmalanndan oluşan IBKO'nun,
Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliği
isteğini koz olarak gündeme
getireceği iddiası yer almaktadır, bu
doğru mudur?
• Kamu menfaatının gözetilmediği,
arkasında hileli ve karanlık ilişkilerin
olduğu iddialanna kanşan kamu
personelı hakkında herhangi bir
soruşturma başlattınız mı?
Başlatmadıysanız, başlatmayı
düşünüyor musunuz?
• Yukandaki iddialara kamuoyu
önünde bir açıklama yaparak açıklık
getirmeyi düşünüyor musunuz?
Samsun 'da
gemi krizi
CEMİL CİĞERİM
SAMSUN - Ücretlerini ala-
madıklan için bundan 20 ay
önce Samsun Limam'nda de-
mirleyen gemiye mahkeme ka-
ran ile el koyan Malta bandı-
ralı Lucky Raider adlı Ro-Ro
gemisinin ıkinci kaptanı ile 13
mürettebatı 725 bin dolar de-
ğerbiçilen geminin satılması-
nı bekliyor.
300 bin dolan bulan ücret-
lerini alamadıklan için mahke-
me karanyla el koyduklan ge-
mi yi 20 aydan bu yana terk et-
meyen mürettebat, ülkelerine
dönebilmek için satışın ger-
çekleşmesini bekJiyor. Sam-
sun Denizcilik Acenteliği'nin
de alacağı 60 bin dolan buldu.
Hükümet, 12. afla SSK kaynaklanndan özel sektöre de öncelik tanıdı
SSK yüzsüzlerine priın affi
BANU SALMAN
ANKARA - REFAHYOL hükümeti,
1969 yılından bu yana çıkanlan 11 prim
affı yasasıyla aktüeryal dengesi bozulan ve
prim tahsilatı yapamadığı için açık veren
Sosyal Sigortalar Kunımu (SSK) ile Bağ-
Kur için hazırladığı "prim affı" yasası-
nı TBMM'den geçirdi.
Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in
yasayı onaylaması durumunda KlT'lerin
ve belediyelerin prim borçlan Hazine'ye
devredilirken, prim borcunun aslını ta-
mamen ödemesi durumunda özel sektörün
gecikme zammı ve faiz borcunun yüzde
42'si affedilecek ve ödeme yapılacak borç
miktan da 10 aylık eşit taksitlere bölüne-
cek. Yasanın yürürlüğe girmesı durumun-
da, özel sektörün, Şubat 1997 tarihi itiba-
nyla 97 trilyon 336 milyar 408 milyon li-
ralık prim ve 53 trilyon 528 milyar liralık
gecikme zammı borcunun 23 trilyon lira-
lık bölümü affedilmiş olacak. KlT'lerin
ve belediyelerin gecikme zammı ve sos-
yal yardım zammı da içinde olmak üzere
200 trilyon liraya yaklaşan borcu da Ha-
zine'ye bırakılıyor.
Yurtdışında bir gün kaimış olanlan bi-
le 12 bin 500 dolar yatırmalan karşılığın-
da Türkiye'den emekli edecek "Yurtdışı
Emeklilik Yasası"nı, Cumhurbaşkanı
Demirel'in \eto gerekçelenni dikkate al-
madan aynen TBMM Sağlık ve Sosyal Iş-
ler Komisyonu"ndan geçiren REFAHYOL
hükümeti, "prim tahsilatını kolaylaş-
tırma" adı altında TBMM "den geçirdiği
prim affı yasasıyla da özel sektörün borç-
lannın gecikme zammının yüzde 42'lik
Vergi reformu unutuldu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kaynak yetersizliği nedeniyle yüksek fa-
izle borçlanmayı sürdüren, vergi gelirle-
rinin yüzde 60'mı maaş ve ücretlerden
alan, dolaylı vergileryoluy la faturayı hal-
kaçıkaran hükümet, altın stoklanna, ver-
giye, SSK prim borçlulanna af getirirken.
faiz gelirinin kayda alınması için gere-
ken vergi uygulamasını 1999'a erteledi.
Asgari ücretliden vergi ahnmaması uy-
gulaması ile gelir vergisi oranlannın dü-
şürülmesine ilişkin vaatler ise rafa kaldı-
nldı.
Hükümetin. kaynak paketlerinin diğer
projelerini kamu taşınmazlan. kı>ı ve or-
man arazileri ile tarihi eser niteliğindeki
yahlann satışı oluşrurdu. Projeler kapsa-
mında bedelsiz ithalat yoluyla, Alman
Markı'na yıllık yüzde 10 gibi yüksek fa-
iz veren hükümet, bankalardan ABD Do-
lan cüısinden yine yüksek maliyetle borç-
landı.
Kamu harcamalannı karşılamak için
yüksek faizle iç borçlanmayı da sürdü-
rerek, sermayeye rant geliri sağlayan hü-
kümet, çalışanlar ve gelir düzeyi yüksek
olanlara verdiği vaatleri gündeme getir-
medi.
Asgari ücretten vergi kesilmesi uygu-
lamasmm iptal edilmesi, gelir vergisi oran-
larımn düşürülmesi yönündeki vaatler
gerçekleştirilmezken, halen ücret ve ma-
aşlılar, kurumlar ve gelir vergisi toplamı-
mn yüzde 60'ını ödüyor. Dolaylı vergi-
ler denilen, KDV, akaryakıt tüketim ver-
gisi, taşıt vergileri gibi yine halka yük ge-
tiren vergiler de bu alandaki gelirin yüz-
de 60'ını aşıyor.
bölümünü affedecek. Böylece, 25 milyo-
nu aşkın kişiye hizmet veren SSK için 4.5
milyonun üzerinde aktif sigortalıdan bord-
ro üzerinde prim kesintisi yapılırken; iş-
verenlere 12. kez af getirilmiş olacak.
1997 Bütçesi'nde SSK'nin 494 trilyon
500 milyar liralık prim tahsil edeceği, bu-
na karşın 321 trilyon 326 milyar liralık
açıkvereceği öngörülmüştü. Kurumun, Şu-
bat 1997 tarihi itibanyla gecikme zamla-
n da içinde olmak üzere özel sektörden
ve resmi kuruluşlardan tahsil edeceği prim
tutan yaklaşık olarak 200 trilyon liraya çık-
tı. SSK'nin sosyal yardım zammı olarak
da 144 trilyon lira alacağı bulunuyor.
Prim Affı Yasası'na göre, 1996 sonu iti-
banyla özel sektördeki işletmeler, "ta-
hakkuk eden prim ve sosyal yardım zam-
mı borçlannın tamamı ve gecikme zam-
mı ile faizlerinin yüzde 58'ini, idari pa-
racezalannın yüzde 50'sini, bunlara iliş-
kin gecikme zammı faizlerinin yüzde
58'ini" 10 ay içinde eşit taksitler halinde
ödeyebilecekler. Buna göre, yüzde 15 ora-
nındaki gecikme zammı yaklaşık yüzde
9 oranına düşürülecek. Borçlann 10 aylık
taksitle ödenmesi sırasmda aynca gecik-
me zammı ve faiz uygulanmayacağı kay-
dedilirken, süresi içinde ödenmeyen tak-
sitlerin erteleme faiziyle yatınlması duru-
munda prim borcu olan kuruluşun yasa-
dan yararlanmayı sürdürebileceği bildiril-
di. Bağ-Kur için ise, prim gecikme zam-
mı ve faizinin yüzde 50'si affedilecek.
Belediyeler kurtuldu
Yasayla, KlTierin ve belediyelerin prim
borçlan, gecikme zamlan ve faizleri Ha-
zine'ye devrediliyor. Böylece. özellikle
RP'li belediyeler prim borçlannı ödemek-
ten kurtanlırken; özelleştirme kapsamm-
daki KlT'lerin borçlan da devletin üze-
rinde bırakılmış oluyor.
Hazırlanan kalkınma projesine (GADKAP) 100 milyon ECU'luk yardım gelecek
Adana'mn göç sorunıına AB'den destek
ADANA (Cumhuriyet Güney f1leri
Bürosu) - Güneydoğu'da yoğun göç alan
Adana'da bu sorunun aşılması için GAD-
KAP adı altında bir proje hazırlanıyor.
AB'den 100 milyon ECU'ya yakın bir
destek Güneydoğu'dan göçün rehabili-
tasyonu ve Güney Adana Dinamik Kal-
kınma Projesi (GADKAP) ile ilgili çalış-
malar Adana Valiliği ve Güçbirliği tara-
fından yürütülüyor. 1.5 ay gibi kısa süre-
de bitirilmesi planlanan proje Adana'nın
göç alan 21 mahallesinı kapsayacak.
Güneydoğu'dan en çok göç alan ille-
rin başında gelen Adana somnlannı aş-
mak için "AB kaynağına'" güvenerek ye-
ni bir proje hazırlıyor. Adana valisi Oğuz
Kağan Köksal, Güneydoğu'dan göç eden-
lerin daha çok 21 mahallede yaşadığının
tespıt edildığıni belirterek. proje ile orta-
ya çıkacak kaynak gereksinimlerinin hi-
be yolu ile sağlandığını söyledi. Eski bü-
yükelçi Cem Duna'nın projenin kabulu
ile elinden geleni yapacağı sözünü verdi-
ğini belirten Köksal. "Bu proje için 100
milyon ECU'luk bir yardımdan söz edi-
liyor. Bu 19 trilyon demektir ki, bu pa-
ranın yarısı gelse Adanamız için yeter-
li olacaktır" dedı.
Güney Adana Dinamik Kalkınma Pro-
jesi olarak kısaca ifade edilen GADKAP,
Seyhan ve Yüreğir ılçelerindeki 21 ma-
halleyi kapsıyor. Mahalle muhtarlan, sağ-
lık ve eğitim temsilcileri ile bir araya ge-
lip görüp alışverişinde bulunan valilik
yetkilileri projenin kısa sürede ilgili yer-
lere iletileceğini bildiriyorlar.
Meslek kursları
Seçilen mahallelerde yaşayan yurttaş-
lann meslek edinme ve beceri kurslan ile
ış sahibi olmalan, bu bölgelere gereklı
eğitim olanaklan ulaştınlması gibi konu-
lan içerecek olan proje. Adana'daki şu
mahalleleri kapsıyor: "Dağlıoğlu, Gül-
bahçesi, Barbaros, Dumlupınar, şakir-
paşa, Yeşiloba, Gürsclpaşa. Narlıca,
Denizli. Mithatpaşa. İsmetpaşa, Pınar,
Ondokuz Mayıs, Levent, Yenidoğan,
Anadolu, Şehit Erkut Akbay, Dervişler,
Sarıçam ve Özgür."
Göçten sonra hızla artan nüfusun eği-
tim gereksiniminin karşılanması için li-
se, ortaokul ve ilkokul ile meslek okulla-
nnın süratle yapısına başlanması gerek-
tiğini belirten V'ali Oğuz Kağan Köksal,
"Sağlık ve sosyal sorunlar için de yatı-
rımlar yapılmalı. Bunların hepsi kay-
nak sorunu. Proje için AB'den kaynak
gelirse tüm bu sorunlar çözülecektir"
dıye konuştu.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Aymazlık
Atatürk'ün "Söylev"\r\de sözünü ettiği siyasi
iktidarların "aymazlık, kötü niyet ve ihanet" içinde
olma halleri, REFAHYOL iktidan, hele de Erbakan-
Çiller ikilisi için, artık yazılmasının anlamını yitir-
diği çok bildik bir durum.
Ben onlann bu bildik hallerine karşılık, yine bil-
dik muhalefetin aymazlığını da değil, bence daha
anlamlı olanını, solun aymazlığını bir kez daha
gündeme getirmek istiyorum. Solun öncülük iş-
levini yitirmesi halinde bir şeylerin düzelmesinin
gündeme gelemeyeceginin bilincinde olarak bu ek-
sikliği aklı başında sağcılann bile sık sık dile ge-
tirmelerini, durumun ciddiyetinin önemli bir kanı-
tı olarak görüyorum.
Susurluk, 12 Eylül'ün üzerinden silindirgibi ezip
geçtiği solun, haklılıklannı kanıtlaması, toplumaan-
latması ve moral değerlerini kazanıp toparlanma-
sı için önemli bir şanstı. Daha önceki kimi yazıla-
rımda da vurguladığım üzere, bana göre çok kö-
tü kullanıldı. Susurluk'la oluşan toplumsal duyar-
lılık, medyatik ilgi, tek tek zor durumda olan ör-
gütlerin toparlanmasında kullanılmak gibi bir ben-
cilliğin tuzağına düşüldü.
Kimi siyasi partiler, sendikalar, demokratik ör-
gütler, Susurluk gündemli, kendi örgütlülüğüne
göre önemli sayılabilecek çıkışlar, başanlı eylem-
ler yaptılar. Ama bir dayanışma içinde, ortak ey-
lemlerle, toplumsal başkaldınyı örgütlemek, sürek-
li kılmak, caydırıcı güç haline getirebilmek günde-
me gelmedi.
Işık söndürme eylemindeki yaygınlık bile ey-
lemleri, karşı çıkışları kitleselleştirmek yolunda
uyarıcı bir etki yapamadı. Hazır bir birikim bol ke-
seden harcandı. Oluşabilecek çok geniş bir de-
mokrasi, hukuk devleti arayışı cephesi, kalıcı
önemli birliktelikleri, örgüt ittifaklannı getirebilecek
ortam dağıldı.
Sonunda medya Susurluk hesaplaşmasındaki
hukuk devletinden yana iddialı çıkışından çark et-
ti. Çetelere hesap sormaktan çok, çetelerin aklan-
masına yarayan bir işlevi yürütür oldu. En azından
kafaları karıştırdı. Toplumdaki çetelerle hesaplaş-
ma kararlılığı zayıfladı, en azından umutlar sön-
dü.
Medya bir tek "Artık Susurtuk'tan sonra hiçbir
şey eskisi gibi olmıyacak" sözünde haklı çıktı. Hep
bedel ödemiş sol ve canı yanan toplum kesimle-
ri çetleri yakından biliyoriardı, ancak toplum on-
lann söylediklerini "bilmiyor, görmüyor, duymuyor"
olmayı seçerek sorumluluktan, daha doğrusu be-
del ödemekten kaçıyordu. Susurluk sonrası, her
şey bu kadar ayyuka çıktıktan sonra, artık hiç kim-
senin bu oyunu oynama şansı yok.
Böyle olunca da çetelerle hesaplaşmamış top-
lum, çetelerle yaşamayı seçmiş, onaylamış top-
lum oluyor. Bütün örgütlenmeler ve bireyler, bu bü-
yük suça bir biçimde katılmış, onay vermiş bulu-
nuyor. Bu da çeteleri güçlendiren, kurumlaştıran,
Susurluk'tan öncesinden çok daha çökmüş, de-
forme olmuş bir düzen ve toplum anlamına geli-
yor.
Şimdi aynı gelişmeleri, daha da olumsuz boyırt-
ları ile şeriatın rejime savaş ilanı olgusunda yaşı-
yoruz. Çeteler gündeminde buluşamayan sol, top-
lumsal dinamikler ve örgütlenmeler, şeriatı durdur-
ma konusunda, çeteler için tek tek yapmış olduk-
ları ciddi çıkışlannı bile gündeme getirmiyorlar.
Bu ürkütücü boyun eğmişlik, suskunluğun ge-
rekçesi, askerlerle aynı çizgiye düşmemek. Daha
doğrusu darbe ya da askeri müdahale çıkışına
prim, onay vermemek. Solda MGK kararlarının
haklılığı tartışılmıyor, ancak MGK kararlarının sa-
vunulmasının, askeri müdahaleyi onaylama, de-
mokrasi ilkeleri ile çelişkiye düşme kaygısı yaşa-
nıyor. Tabii bu kaygı 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül
darbesi ile yaşanmış acıların unutulmaması ile de
besleniyor. Sol içindeki cumhuriyet ve Kemalizm
karşıtı, gerçekte sol ideoloji ile ilgisi olmayan dü-
şüncelerin de baskısı yaşanıyor.
Sonuç olarak sol, yükselen şeriatçı çıkışlar kar-
şısında suspus duruyor. Askerlerle aynı çizgiye düş-
memek adına, meydan boş bırakılınca, sol dina-
mikler toplumsal arenadan tümden çekilince, RE-
AFAHYOL iktidan ile askerler doğrudan doğruya
karşı karşıya kaimış bulunuyor. Dolaylı bir biçim-
de toplum, şeriat-darbe kıskacında seyirci rolü-
ne yönlendiriliyor.
Solun, radikal islamın ülkeyi bir iç çatışmaya sü-
rükleyen çıkışlan karşısında bir söylemi, çıkışı ol-
muyor.
Örneğin 8 yıllık kesintisiz eğitimin savunması ya-
pılamayıp şeriat iktidan istemli çıkışlara, en son
barmenin öldürülmesi ile cinayetlere vardırılan
saldırılara bile karşı durulamıyor.
Sol, hem kendi hem de ülke; demokratik hukuk
devleti, çağdaş yaşam, insan hakları adına çok
önemli bir aymazlığı yaşıyor.
DIE Başkanı Ensari
' Gecekonduyu
araştırıyoruz9
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Devlet Ba-
kanı Prof. Dr. Sabri Te-
kir, Devlet İstatistik Ens-
titüsü'nün (DtE) araştır-
malannm bilim ve siya-
setin geliştirilmesinde çok
önemli olduğunu vurgu-
ladı. DİE Başkanı Meh-
met Sıddık Ensari de,
araştırmalannı arttırdık-
lannı,buyıl içinde gece-
kondulaşma ve gecekon-
du yaşantısı konusunda
araştırma yaptıklannı bil-
dirdi.
DlE'nin 71. kuruluş
yıldönümü ve Türkiye İs-
tatistik Günü dolayısıy-
la, dün düzenlenen töre-
ne katılan Bakan Tekir.
Türkiye 'de bölgeler ve yö-
resel bazda gelir dağılı-
mı ve diğer ıstatistiklerin
yokluğunun çekildiğı ya
da eksik olduğu önceki
dönemlerde, milletvekil-
lerinin karar alma süre-
cinde zorluklar ve sıkın-
tılar yaşadıklannı anlat-
h.
Bakan Tekir, "Güve-
nilirlik, hızlı çalışma,
açıklık ve kamuoyuna
sürekli bilgi aktarma hu-
susunda. gerekli titizli-
ğigöstermeyi kendisine
ilke edinen DİE, bugün
artık, bütün dünyadaki
istatistik kurumları
içinde zirvedeki yerini
alma çabalannı sürdür-
mektedir" dedi.
Ensari de. törende yap-
tığı konuşmada, DlE'nin
geçen lOyıldaolağanüs-
tü büyük ilerleme ve ge-
lişme kaydettiğine dikkat
çekti. Ensari. 1997 içinde
gecekondulaşma, küçük
ve orta boy işletmeler, ço-
cuk sağlığı ve gelişımi
konulannda da araştırma
başlattıklannı bildirdi.