Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmeni: Orhan Erinç #
Genel Yayın Koordinatörü: Hikmet
Çetinkaya • Yazıişleri Müdürleri
IbrahimY ıldız, Dinç Tayanç (Sorumlu)
• Haber Merkezı Müdurii. Hakan Kara
0 Görsel Yönetmen: Fikret Eser
Dış Haberler: Şinasi Danışoğlu 0 tstıhbarat
CengizYddınm 0 Kültür Handan Şenköken
• Spor Abdnlkadir Yücelman 0 Makaleler
Sami Karaören 0 Düzeltme: Abdullah Yazıcı
0 Foıograf Erdoğan Köseoğlu 0 Bılgı-Belge.
Edibe Buğra 0 Yurt Haberlen. Mehmet Faraç
YaymKunılu: İlhan Sdçuk(Başkan«.
Orhan Erinç, Okta> Kurtboke
Hikmet Çetinkaya, Şâknuı Soner.
Ergun B&kt, Dînç Tayanç, İbrahiın
Yıldız. Orhan Bnrsatı. Mustafa
Balbay, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balba) 0 Haber Mudürü. Doğan
Akın Atatûrk BuKan No 125, Kat 4, Bakanlüdar-Ankara
Tel: 4195020 (7 hat), Faks 4195027 0 lzmır Temsılcısı
Serdar Kmk. H Zıya Blv. 1352 S 23 Tel: 4411220, Faks
4419117 0 AdanaTemsılcısr Çetin Yiğenoğlu, lnönüCd
119S. No:l Kat. 1, Tel. 363 12 11, Faks-363 12 15
Koordınatör Ahmet Korulsan 0
Muhasebe: Bülent Yener 0
Idare: Hüseyin Gürer 0 İşletme.
Önder Çelik 0 Bılgı-tşlem: Nail
İnal 0 Bıleısayar Sıstem:
Mürüvet ÇDer
MEDYA C: • Yonetım Kunılu
BaşKanı - Genel Müdür Gülbîa
Erduran • Koordınatör Reha
Işıtman # Genel Mûdür Yardımcısı
Mine Akdağ Tel. 514 07 53 -
51395 80-51384#^61, Faks.5138463
Yayiaıtataa teBasan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
TurkocafrCad "9 41 Cagaloglu 34334 Ist. PK 246 Istanbul Tel fO 212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0.212) 513 85 95
10MAYIS1997 İmsak: 3.58 Güneş: 5.44 Öğle: 13.08 İkindi: 17.00 Akşam: 20.17 Yatsı: 21.55
Güneri'den
siyanüpe ikna
çabası
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Madencilikten
Sorumlu Devlet Bakanı
Rjza Güneri, Bergama'da
siyanürle altın üretiminin
yapılacağı yöredeki
yurttaşlarla bugün bir
toplantı yapacak. Izmir
Valisi Kutlu Aktaş'ın
oturum başkanlığını
yapacağı toplantıda, yöre
halkının sorulan.
bürokratlar ve bilim
adamlan tarafından
yanıtlanacak. Devlet
Bakanı Güneri, "Alınan
tedbirlerle siyanürle altın
çıkanmı neticesinde yöre
halkımızın zarar
görmesinin mümkün
olmadığmı ortaya koymak,
halkımızı tek yanlı
bilgilendirmenin
etkisinden kurtarmak
maksadıyla Bergamalı
vatandaşlanmızla
kucaklaşmaya gideceğiz"
dedi.
hternetve
sotıbet
• İZMİR (AA) - Türkiye
genelınde kullanıcısı 25
bine ulaşan internet
ağından. en çok, "yeni
dostluklar kurmak" ve
"karşılıklı elektronik
sohbette bulunmak"
isteyenlerin yararlandığı
bildırildı. Internetcafe
Genel Müdürü Banş
Tuncertan, "Kullanıcılann
genel tercihlerine
baktığımızda, hemen her
konuda karşılıkh
sohbetlerin rağbette
olduğunu görüyoruz. Türk
internet kullanıcılan
sohbetı çok seviyor.
Politikadan. ce\Te ya da
astroloji gibi, birbirinden
çok farkJı konularda bile
dünyanın çeşitli
ülkelerindeki kişilerle
sayfalar dolusu sohbet
ediyorlar" dedi.
290 milyon fkflan
dikimi hedeftendi
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Orman Bakanlığı
Ağaçlandırma ve Erozyon
Kontrolü Genel Müdürü
Ismail Özkahraman, 1997
yılında 290 milyon fidan
satmayı hedeflediklerini
bildirdi. Özkahraman
AGM'nin Türkiye
genelinde 152 fidanlıkta
170 tür fıdan yetiştirdiğine
dıkkat çekti.
Devlet güvenlik mahkemelerinde 1996 yılmda 11-17 yaş grubundan 1000'e yakın kişinin yargılandığı belirtildi
4
Çocıığu DGM'de yargdamak yasadışı'HUIAATOPCU
Devlet güvenlik mahkemelerinde
yargılanan çocuklann sayısının, her yı]
yaklaşık yüzde 50 oranında arttığı
bildirildi. Türkiye'nin uluslararası
sözleşmelerin altına imza attığını, bu
nedenle çocuklann DGM'lerde yar-
gılanmasının yasal olmadığını vur-
gulayan Ankara Barosu Çocuk Hak-
lan Komisyonu üyesi Türkay Asraa,
"Çocuk suçlannda çocuğu kazanma
ükesi van DGM'ler bu flkeyi cjğniyor"
dedi.
Geçen yıl Manisa'da gözalünda po-
lis tarafindan işkence gördüğü Adb' Ttp
raporlanyla belgelenen 16 çocuk, Tür-
kiye'nin gözünü DGM'lere çevirmiş-
ti. Çocuklann gözaltmda işkence gör-
düklerine ilişkin raporlar, Türkiye'nin
de altrnda imzasının bulunduğu çocuk
haklan ve uluslararası insan haklan
sözleşmelerine aykın davrandığı ger-
çeğini bir kez daha ortaya koymuştu.
Devlet Istatistik Enstitüsü, Ankara
Barosu, Barolar Birliği ile Devlet
Planlama Teşkilatı'nın DGM'lerde
yargılanan çocuklarla ilgili olarak or-
taklaşa başlathğı çalışma. bu konuy-
la ilgili bilgilere ulaşmanın zorluğu-
nu ortaya koydu. Yapılan çalışma so-
nucunda Türkiye genelindeki
DGM'lerde 1994 yılında 11-14 yaş
grubunda 31 erkek, 6 kız, 15-17 yaş
grubunda ise 496 erkek, 56 kızın
"Anayasal düzeni değiştinnek, vatan
hainligi, örgût üyeliği. yöneticiüği ya
da yardım yatakİık" suçlanndan yar-
• Ankara Barosu Çocuk Haklan Komisyonu üyesi Türkay
Asma, "Çocuk suçlannda çocuğu kazanma ilkesi var.
DGM'ler bu ilkeyi çiğniyor" dedi.
gılandığı belirtildi. Bu sayı 1995 yı-
lında 11-14 yaş grubundan 31 erkek,
8 kız, 15-17 yaş grubu arasından ıse
509 erkek, 132 kız olarak açıklanır-
ken, 1996'dabusayının lOOO'eyakın
olduğu vurgulandı.
Oysa Diyarbakır Barosu'nun yap-
tığı bir çalışma yalnızca Diyarbakır
DGM'de 1994'de 11-17 yaş grubun-
da 497 erkek, 14 kız, 1995'te 262 er-
kek 52 kız, 1996'da ise 226 erkek,
193 kız çocuğun yargılandığını orta-
ya koydu. Bu çalışma DGM 'lerde her
yıl binlerce çocuğun yargılandığını
gösterdi. Ankara Barosu Çocuk Hak-
lan Komisyonu üyesi Türkay Asma,
DGM'lerde yargılanan çocuklarla il-
gili sağlıklı istaristiklere sahip olma-
nın güç olduğunu söyledi. Çocukla-
nn DGM'lerde yargılanmasının yasa-
lara aykın olduğunu belirten Ankara
Barosu Çocuk Haklan Komisyonu
üyesi avukat Türkay Asma, Çocuk
Haklan Sözleşmesi'nin uygulanma-
dığına dikkat çekti. Yargılanma aşa-
masında hâktmin. her türlü uygulama-
yı çocuğun lehine yapması gerektiği-
ni belirten Asma, "Çocuk suçlannda
çocuğu kazanma ilkesi DGM'ler tara»
findan çiğneniyor" dedi.
Ankara Barosu Çocuk Haklan Ko-
misyonu'nun bir süre önce gözaltına
alınan çocuklan konımak için baş-
lattığı uygulama hakkında bilgi veren
Asma şöyle konuştu: "CMUK uya-
nnca çocuklar gözamna ahndığında
barolardan avukat isteniyor. Çocuk
Mahkemeieri Yasası'nın 19, Çocuk
Haklan Sözleşmesi'nin de 1. madde-
sine göre, 18 yaşın alundaki çocukla-
nn sorgusunun savcı tarafindan > apd-
ması gerekiyor. Oysa çocuk. polis ta-
rafindan sorgulanıyor. Bizler karakoi-
lara çağnldığımızda polise 'Biz zabıt
tutmuyoruz. Çocuklann da konuşma-
sına izin vermiyoruz' diyomz. Çün-
kü gözahma ahnan çocuklar karakol-
lardan perişan biçünde çıkıyor. Ço-
cuklara da. bize de kötü davTanılrvor."
Geçen yıl Manisa'da gözaltına alı-
nan çoğunluğu lise öğrencisi 16 ço-
cuk "DHKP-C örgütüne üye obnak,
örgüteyardım ve vataklıketmek" suç-
lanndan İzmir DGM'de yargılandı.
7'sı tutuklanan çocuklann terörle mü-
cadele şubesinde işkence gördükleri
Adli Tıp'tan aldıklan raporlarla bel-
gelendi. Çocuklardan 5'i 12'şeryıl 6
ay,4'ü2yıl 6ay. l'i ise3 yıl 9ay ha-
pis cezası aldı. Kamuoyunda "2.Ma-
nisa davası" olarak bilinen ve yine
çoğunluğu çocuk 24 kişinin yargılan-
dığı dava hâlâ îstanbul No'lu DGM'de
devam ediyor. "TKEP/L örgütüne
üye olmak ve örgüte yardmı yataklık
etmek" suçlanndan yargılanan ço-
cuklardan 12'sine Adli Tıp, işkence
gördüklerine dair rapor verdi.
Niğde Milletvekili Akın Conen
4
Çocuklar
bugüniunüzdür'
• ANAP Niğde Milletvekili Akın Gönen,
çocuklann kısa vadede siyasi getirisi ve oyu
olmadığı için siyasilerin ve medyanın çocuk
haklan ile ilgilenmediğini belirtti.
tstanbul HaberServisi- yıllık eğıtım konusundaki
Anavatan Partisi (ANAP)
Niğde Milletvekili Akın
Gönen, çocuklann kısa va-
dede siyasi getirisi ve oyu
olmadığı için siyasilerin
ve medyanın çocuk hakla-
n ile ilgilenmemesinden
yakınarak. "Oysa çocuklar
gefeceğbniz değü, bugünü-
miizdür. Fakat biz hâlâ 8
yıllık temel eğhimi bir re-
jim kavgası olarak taruşı-
yoruz" dedi. DİE verileri-
ne göre de Türkiye'de 3
milyon 848 bin çocuğun
çeşitli işkollanndaçalıştı-
ğı bildirildi.
Gönen dün ANAP Îs-
tanbul ll Kadın Kollan'nca
il merkezinde düzenlenen
"ÇocukHaklanSözteşme-
si ve Yargı" konulu konfe-
ransa katıldı. Gönen, Ço-
cuk Haklan Sözleşme-
si'nin kulisler sonucu
TBMM'den geçmesinin
büyük bir talihsizlik oldu-
ğunu söyleyerek bu dava-
nın sahipsız kalmasından
duyduğu üzüntüyü dile ge-
tirdi.
Çocuk konusunun bir
ülkenin hem bugününü
hem de yannını ilgilendir-
diğini savunan Gönen, 8
yanlış tavırlannrejimi tar-
tışılır hale getirdiğini söy-
ledi. Gönen, Türk halkı-
nın göçer tabiatını henüz
yitirmediği için çocuklan
çok önemsediğini, onlan
geçmişi geleceğe taşıyan
varlıklar olarak gördüğü-
nü belirterek şöyle devam
etti: "Buyüzden çocuk ko-
nusunda kötümser deği-
lim. Bugün TürkKe'de 7
mihon insan özel eğhime
muhtaç. Çocuk Haklan
Sözleşmesi daha dünyada
yokken TBMM bunu de-
ğeıiendirdi ama, yürürlü-
ğesokmaaçokgeç oMu. Bu
sözJeşmenmafnnaimzaat-
tığımız için artık riim yap-
hklanmi7i ıılııslararası bir
kurulun incelemesine aç-
mak durumundayız. Hii-
kümet2 yıl sonra bu konu-
da Birleşmiş MMletier Ço-
cukHaklan Komisyonu'na
rapor sunacak. *
AN'AP Îstanbul Kadın
Komisyonlan Başkanı Sev-
gi Turanh da Türkiye'nin
imza attığı sözleşmelere
göre uyum yasalannı he-
men çıkarmasını, bu ko-
nuda politıkacılann gere-
keni yapmasını istedi.
Uyuşturucudan dağdan aüenin öyküsü
İngiliz oyuncu Gary Oldman, ilk yönetmenlik denemesi
plan 'Nil By Mouth"un Cannes'daki gösterimine Italyan
asülı eşi Dona Fiorentuno ve iinlü İngiliz müzisycn Eric
Clapton ile birükte geldi. 1993 yılında jüri üyesi olarak
katıldığı Cannes Uluslararası Filrn Festivali'ne ilk
yönetmenlik \« yapımcıük denemesi olan 'Nil By
Mouth"la geri dönen Oldman, bu filmde uyuşturucu ve
alkol nedeniyle dağılan ailesinin öyküsünü anlatryor.
Oldman, festivalin açıhş filmi olan Besson'un 'Beşinci
Elemenfinde de Bnıce VVilhs'le birtikte rol aldı. Festivalin
bir diğer ilginç konuğuysa Michael Jackson. Stan
VV'inston'm 'Ghost' adli kısa metraj gerilim-komedi türü
fîlminde binbir kıhğa giren Michael Jackson, filmin önceki
geceki gösteriminde ha\ ranlannın ve gazetecilerin yoğun
ilgisiyle karşılaşû.
(Fotoğraf: REUTER)
Rus medyasında iktidar sa\ aşlaıi
e-posta : tan (5- vol. com. tr
/^•illerden rahatsız olan birçok in-
V ' s a n
vardır kı bunlar sabah akşam
"Ne yapsak da şu çillerden kurtul-
sak?" diye düşünür dururlar. Bir de
çillerden çok memnun olanlar vardır,
bunlar da "Çiuerim benim süsüm-
dür" diye gu^urlanırlar. Çiller konu-
sunu şimdi ele almamızm nedeni za-
manının gelmiş olmasındandır. Yok-
sa şimdi durduk yerde "Çffler" diye
bir mesele ortaya atıp sizin de başı-
nızı ağntmanın lüzumatı olmazdı.
Ama her şeyi bir yana bırakıp da çil-
leri dert edinen insanlara da birileri-
nin yardımcı olması gerekmez mi?
lşte biz de bu hafta çillerle başını der-
de girmiş hissedenlere önerilerde bu-
lunmak istiyoruz.
Fazıl çil İlacını deneyin...
( i TJI azılçil ilaa". patenti Fazıl Bey
± tarafindan alınmış bir mer-
hem olup çillenn çok görüldüğü böl-
gelere sürülür. Rıvayete göre bu ilaç
çillere bire bir gelip bir süre dikkat-
lice sabah akşam sürüldüğünde çiller-
Çeviri Servisi - Rusya'da
komünızmin çöküşü ile başlayan
değışim süreci Rus medyasını da
etkisi altına aldı. Son yıllarda
ekonomik gücü eline geçiren özel
sektör, gücünü pekiştirmek
amacıyla televizyon ve basın
organlanna da el atıyor. "Tehlikeli
yatak arkadaşlan" başlığı altında
Rus medyasının son durumuna
geniş yer veren haftahk haber dergisi
Time, ekonomik sıkıntılar içindeki
komünızm yanlısı gazetelerin ayakta
kalma mücadelesi verdiklerini
yazıyor.
Diplomatik kaynakiara göre 1996
yılında yapılan seçimlerde Boris
Yeltsin'in seçilmesine büyük rol
oynayan medya, seçim kampanyası
sırasında milyonlarca dolar
harcayarak Yeltsin'in cıddi şekilde
hasta olduğuna ilişkin haberlen
hasıraltı edip komünizm tehMkesinı
öneçıkardı. "Medyanmyüzde90'mı
arkana almış ve fınansal dcstck de
sağlamışsan seçimi kazanmamak
için ortada neden kalmaz" diye
konuşan yabancı bir diplomat,
Yeltsin'in son seçim zaferini şöyle
yorumluyor:" 2000yılmda medyayı
kim elegeçirirse devlet başkanı obna
şansını elde eder"
Rusya'da medyanın büyük
bölümü şimdiden iş dünyasmın ünlü
isimlerinden \ ladimirGusinski ve
Boris Berezovski gibi patronlann
eline geçmiş durumda. Yeni medya
patronlan, şimdi gözlerini komünist
dönemin iki gazetesine diktiler.
Sovyetler Birliği döneminde
parlamentonun sözcüsü olarak
• hizmet veren tzvestiya ve
Komsomolskaya Pravda bugün
liberal ekonominin "çarlanna"
karşı var gücüyle direniyor.
Komsomolskaya Pravda'nın
mücadelesi, ne yazık ki gazetenin
editörü Valeri Simonov'un isrifası
ilebaşansızlıkla sonuçlandı. Yelsin'i
ve yakın çevresini hedef alan
eleştirileri nedeniyle "susturulmaa
gereken çatlak bir ses" olarak
iktidann boy hedefı haline gelen
gazete, en büyük hissedan Oneksim
Bank'm baskılanyla editörünü
istifaya zorladı. Banka yetkilileri
istifa olayında rol oynamadıklannı
iddia etseler de Simonov'un
istifasıyla gazetede daha etkin
olacaklannı açıklamakta bir sakınca
görmüyorlar. Izvestiya ise, mücade-
lesini sürdürmeye kararlı görünüyor.
Başbakan Çernomırdin ile yakın
bağları olduğu ortaya çıkanlan
Lukoil petrol şirketinin tüm
çabalanna karşın İzvestiya,
Çernomırdin'in adının karıştığı
yolsuzluk ıddıalan üzerine gitmekte
direniyor.
Cuven, m a l i y e t t e n o n e m l i '
Newsweek hatalı sayısını toplattı
WASHINGTON (Cumhuriyet)-ABD'de yayunlanan haftalık ha-
ber dergisi Newsweek'in beş aylık bebeklerin boğuhnasına yol aça-
bilecek çiğ havuç ve kraker gibi yiyecekleri yiyebileceğinı yazan
özel sayısını piyasadan toplattığı bildirildi.
Söz konusu karann alınmasında ekı okuyan bir çocuk doktoru-
nun dergiyı arayarak bahsedilen yiyeceklenn bebeklerin nefes bo-
rusunu tıkayıp ölumlere yol açabileceğini söylemesinın etkın oldu-
ğu belirtildi. The VVashmgton Post Şirketi'ne ait Newsweek dergi-
si adına açıklama yapan Karen VVheeter. özel sayının iki haftadır
satışta olduğunu ve temmuzun sonuna kadar satışta kalmasının
planlandığını. ancak son alınan bir kararla yüz binjerce adet dergi-
yi piyasadan gen çektiklenni söyledi. \VTieeler "Bizim için dergi-
nin güvenilirliligi maliyetinden daha önemüdir" dedi.
Söz konusu hatanm, değişik yaş gruplanndaki çocuklara yöne-
lik iki yazı üzerinde çalışan ve daha sonra bu yazılan birleştiren ya-
zıişleri müdürü tarafindan yapıldığı açıklandı. Newsweek'in abo-
nelerine özür mektubu ve düzeltilînış baskı gönderildiği bildirildi
Çocuk platformu
'Öğrenciler
özgür
düşünemiyor'
KOC AELt (Cumhuriyet)
- Kocaeli Barosu Çocuk Hak-
lan Komisyonu tarafindan
"Yüreğinde ve Gündemin-
deÇocukOlan Herkes" slo-
gamyla başlatılan 'Kocaeli
Çocuk Platformu' toplantı-
lannda çocuklar eğitım sis-
temim eleştırdi.
Önceki gün baroda yapı-
lan toplantıda, sunucu ve yö-
neticiler de çocuklardı. Top-
lam 16 öğrenci, platformda
yer alan yetışkinlerle de ta-
nıştıktan sonra eğitimdeki,
okullanndaki sorunlan or-
taya koydular ve çözüm öne-
rileri getirdiler.
Platforma katılan öğren-
cıler okullannda anketler,
toplantılardüzenlediler. Ar-
kadaşlanyla yaptıklan ortak
çalışmalar sonucunda, top-
lantıda sunacaklan bildin-
leri hazırladılar. Öğrencile-
rin dile getirdikleri sorunla-
nn başında, eğitimde yaşa-
nan fırsat eşitsizliği geldi.
Öğretim kurumlannın gide-
rek paralı ticarethanelere dö-
nüşmeye başladığı, mevcut
sistemle öğrencilerin özgür
düşünemedikleri ve özgür
düşünce olmadan bilimsel
düşünce olamayacağını vur-
gulayan öğrenciler, eğitim
sisteminin öğretmenı her şe-
yi bilen, düşünen, öğrencı-
yi ise öğretmenin düşündük-
lerini ezberleyen bir konuma
yerleştirdiğini voırguladılar.
Konuşmacı çocuklar. eği-
ticilerin eğitimi göz ardı et-
ti ğini, disıplin yönetmeliğin-
de, çocuk haklan sözleşme-
si ve insan haklanna aykın
maddelerin olduğuna dückat
çektıler.
Uzman masasında yer alan
Kocaeli Üniversitesi Çocuk
Psikiyatri Bölüm Başkanı
Doç. Dr. Ayşen Coşkua eği-
tim sisteminin bir geçiş sü-
reci yaşadığmı, çocuklann
ruhsal açıdan desteklenme-
si gerektiğini belirterek "Ye-
tenek geliştirici ve baskıcı ol-
mayan bireğitim sistemi otur-
rulmadı. Yanş sistemine gö-
re yapılan eğitimden vazge-
çilmesi gereklidir" dedi.
Eğitimci Necati Kur ise
çağdaş ülkeler arasına yer
ahnanın bir yolunun da zo-
runlu eğitim süresinin 12 yı-
la çıkanlmasından geçtiğine
dikkat çekerek ders kitapla-
n yazma konusunda bilim
adamlan, yazarlar, öğrenci-
lerden oluşan platformlar
kurulması gerekliliğini vur-
guladı.
den kurtulmak ihtimali fazla imiş.
"Rivayet" deyişimiz artık bu ilacın
pek bulunamayışı. Fazıl Bey belki de
bir eczacı olarak bu ilacın formülü-
nü bulup "Benim de bir nevi hizme-
tim obun" diyerek vatandaşlann im-
dadınakoşmuştur. Şimdilerdepekbu-
lunmayışı ya Fazıl Bey'in çillerle uğ-
raşmaktan çekinip işi bırakmış olma-
smdandırya da zamane çülerinin böy-
le merhemlere pek kulak asmama-
sındandır. Her ne olursa olsun artık Fa-
zıl çil ılacı gibi tarih olmuş devalann
MESELA DEDİK ERDAL ATABEK
Çillerden Nasıl Kuntulupsunuz?
çillerden mustarip olanlann derdine
çare olamadığı gerçeğiyle karşı kar-
şıya bulunuyoruz. Bu nedenle de çil-
ler meselesinde başka çareler düşün-
mek zarureti doğmuş bulunuyor.
Günes yüzü görmeyin...
f
1
illerden hiç hoşlanmayan, mutla-
y ka kurruhnak isteyenlere uzman-
laraı bir tavsiyesi var: Aman güneşe
çıkmayın, mümkünse bodrumlarda
saklanm. Güneşin çilleri tahrik etme
gibi bir özelliği varmış. Buna aldır-
mayıp "Hadi canım, güneş her şeye şi-
fah da bana mı zarariı olacak! Ben
böyle şeykre akiırmam" diyenler bir
de bakarlarmış ki güneş gören yerle-
rini çiller basmış. lşte o zaman "Ey-
vah, ben ne yapmışım, nasıl bi hata et-
mişim ki her tarafimı çiller basrj" di-
ye yanıp yakılmak da fayda etmezmiş.
İşte böyle kazalara ugramamak için
güneş yüzü görmemek, serin bod-
rumlara kapanmak, mümkün oldu-
ğunca bodrumda yaşamak gerekir-
miş. Sakın bu sözleri "Bodrum'da
yaşamak çillere iyi gelirmiş" diye an-
layıp şu turistik bölge olan Bodrum'a
gitmek anlaşılmasın. Zira oralarda
güneş pek etkili olup çillenn basma-
sı sık sık görülebilirmiş. Bu işi ken-
dine mevzu edip araştıranlar daha ile-
ri gidiyor ve "Eğer çiller basarsa Fa-
zıl çil ilacının hiçbir faydası olmava-
cağuıı, merbem yerine sargı bezi,tent-
dürdiyotgibi malzemeıün daha çokise
yarayacağını'" söylüyorlar.
Altın suyu çillere iyi gelir
mi?..
7}
u
konuya kafayı takmış olanlar-
D dan kimileri de altın suyunun çil-
lere çok iyi geldiğini söylüyor. Bun-
lara göre darphaneden yeni çıkmış, pı-
nl pınl parlayan altınlara "çil çil altın"
denmesi de bu yüzdenmiş. Reçetele-
ri de şöyle: Bir kese yeni altın alını-
yor, bir kâse suyun içine konuluyor.
Kâse pencerenin kenanna konulup
yedi sabah ayazında bırakılıyor. Kâ-
senin yanına bir de kara saplı bıçak
konuluyor. Yedi sabah ayazından son-
ra kâsedeki su, çillerin üzerine sürü-
lüyor. Bunu yapanlann kısa bır süre
sonra çillerden kurtulduğunu, bu re-
çetenin sahiplen ısrarla söylüyorlar.
Kâsenin yanındaki kara saplı bıçak da
şifanın bıçakla kesilir gibi gelmesini
sağlıyormuş. Kâsenin içindeki altın-
lara gelince, onlann ne olduğu bilin-
mez, kâsenin içinden sır olur gider-
miş. Çillerden kurtulmak isteyenler fe-
dakârlık yapmak zorundaymış. Re-
çete sahıpleri böyle söy lüyor. Ne ka-
•dar altın gerektiğine gelince, bunun
çillerin durumuyla ilgili bir şey oldu-
ğu söyleniyor, başka bir şey de söy-
lenmiyor.
Çil basması nasıl oluyor?..
Bu konuda yaptığımız bütün araş-
tırmalar sanki bir duvara çarpmışız gi-
bi sonuçsuz kaldı. Görüştüğümüz ki-
şiler, bu sözü duyar duymaz susup
iki yanlanna baktılar, yakalanna tü tü
yaptılar, solmuş renkleriyle saranp
kaldılar. Güçlükle konuşan bir iki ki-
şi zorlukla şunlan söyledi: "Aman,biz-
den duymuş ounayin, çiller tckin de-
ğildir. Cinleri falan vardır, hem ba-
sarlar hem çarparlar. Çil basmasmın
cin çarpmasından farkı yoktur. Çil
basmca görünüşte bir şey obnaımş gi-
bi durur, ama işlerin ters gider, tuttu-
ğun yer kül olur, durduğun yerde bir
kapak açınr, başına saksı düşer, yığı-
lır kahrsın. Aman ha. siz bunu sorma-
mış olun, biz duymanuş «lahm. O iş
sizin büdiğiniz gibi değildir, akh olan
çillerle uğraşmaz. Uğraşan da çil yav-
nısu gibi dağılır."
Demek ki çillerle yaşamak da bir
sanat olmalı.