28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MAYIS 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Şeriatçı kadrolaşmanın yaşandığı SHÇEK'te çocuklar örgüt üyesi olmaklâ suçlanıyor Çocuklara cliıı baskısıAîsKARA/SAMSUN (Cumhııriyet) - RP'li Devlet Bakanı Sacit Gûnbey'in imamlarla şenatçı kadrolaşmaya gittiği çocuk yuvalan ve yetiştirme yurtlann- da öğrencilere baskı uygulanıyor. Sos- yal Hizmet Uzmanlan Derneği, SHÇEK'e bağlı üst düzey memurlann da aralannda otduğu bir grubun Sakar- ya Erkek Yetiştirme Yurdu'na 30 Nisan 1997 gecesi baskın düzenleyerek 7 gen- cin "gizli örgüt üyesi" suçlamasiyla gö- zaltına almmasını sağladıgını açıkladı. Samsun Yaşar Doğu Kız Oğrenci Yur- du'ndakalan 13-I7yaş.grubuarasında- ki 50 çocuğa Kuran, tûrban ve seccade dağıtıldığı öğrenildi. Sosyal Hizmet Uzmanlan Derneği Genel Başkanı MüjdatÜnsalan, Sakar- ya Erkek Yetiştirme Yurdu'na baskm düzenleyenler arasında Sosyal Hizmet- ler ll Müdürü, ll Müdür Yardımcısı, Ye- tiştirme Yurdu Müdürü, Çocuk Yuvası Müdürü'nünbulunduğunubildirdi. Ün- salan, 30 Nisan 1997 tarihinde gerçek- • Sosyal Hizmet Uzmanlan Derneği, SHÇEK'e bağlı üst düzey memurlann da aralannda olduğu bir grubun Sakarya Erkek Yetiştirme Yurdu'na 30 Nisan 1997 gecesi baskın düzenleyerek 7 gencin "gizli örgüt üyesi" suçlamasıyla gözaltına alınmasını sağladığını açıkladı. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı Samsun Yaşar Doğu Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan 13-17 yaş grubu arasındaki 50 çocuğa Kuran, türban ve seccade dağıtıldığı öğrenildi. Aynı yurtta açılan mescitte, hafta . sonlan da dini sohbetler düzenlendıği ileri sürüldü. leştirilenbaskında. M.Y,A.C,K.B,Y.B, A.R.E, A.E ve M. A.E adlı gençlerin hiçbirkanıtadayandınlmadan "gizli ör- güt üyeliği"yle suçlanarak gözaltına alın- dıklannı ve Emniyet Müdürlüğü Terör- le Mücadele Şubesi'ne sevkedildikleri- ni belirtirken. 6 çocuğun daha yurtla ili- şiğinin kesilmesinin gündeme getirildi- ğini kaydetti. Ünsalan, 4058 sayılı yasanın, Çocuk Haklan Sözleşmesi'ne taraf olan devlet- lerin "Çocuğun, düşûnce. vicdan ve din özgürlükkrine sa\gı göstermesini" hük- me bağladığını belirtirken, 16. madde- de de "Hiçbir çocuğun özel yaşantısına, aile, konut ve Uetişimine keyfi ya da hak- sız bir biçimde müdahaJe yapılamayaca- ğı gibi, onur ve itibanna da haksız ola- rak saJdınlamaz" dendiğine dikkat çek- ti. REFAHYOL döneminde Sakarya Sos- yal Hizmetler Müdürü olarak atanan ki- şinin, Trabzon 11 Müdürlüğü dönemin- de görevini suistimalden 1 yıl hapis ce- zasına çarptınldığını vurgulayan Ünsa- lan, şunlan söyledi: "Devietin koruması alona verflmiş ço- cukv*gençleri birer'potansiyel Taleban' ve 'şeriat militanı' olarak yetiştirmek üzere işbaşmda bulunan zihniyet çocuk vegençlerin IdşOiği, kendinegüveni ve de- mokrasi anlayışı getişmiş, çağdaş birer vatandaş olarak Türkhe'nin gelecegin- de yer almasuıa izin vermeyecektir. Ço- cuk ve gençleri baskı altma alarak ken- di düşüncelerinin birer askeri olarak ye- tiştirmek isteyecek, bunu başaramayın- ca çocuk ve gençleri taciz ederek. baskı ve zorla yıldırnıaya çalışacaknr." Türban dağıüldı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na (SHÇEK) bağlı Samsun Ya- şar Doğu Kız Öğrenci Yurdu'nda kalan 13-17 yaş grubu arasındaki 50 çocuğa Kuran, türban ve seccade dağıtıldığı öğ- renildi. Aynı yurtta açılan mescitte, haf- ta sonlan da dini sohbetler düzenlendı- ği ileri sürüldü. SHÇEK Samsun Müdürü Mehmet Çelebi'nin görevden ahnarak yerine lmam-Hatip Lisesi'nden Muharrem Soylu adlı bir öğretmenin atanmasından sonra kurumda şeriatçı kadrolaşmanın yanı sıra, dinsel ağırlıklı faaliyetlere de hız verildi. Yaşar Doğu Kız Öğrenci Yurdu Mü- dürü Nermln Akçay görevinden ahna- rak Kreş ve Gündüz Bakımevi'ne Mü- dür Yardımcısı olarak atandı. Yerine Şanlıurfa SHÇEK'ten getirilen Ömer Keşküş, yurtta dinsel ağırlıklı çalışma- lara hız verdi. 180 erkek çocuğun banndığı Yaşar Doğu Erkek Öğrenci Yurdu'nda da çocuklann büyük bir baskı altında tutul- duğu öne sürülüyor. Hafta sonlan yurt- ta kasetten ilahiler dinletilirken, ögren- cilere zikir yaptınldığı iddialan da or- taya atıldı. Yaşar Doğu öğrenci yurtlan yönetimine bağlı 7-12 yaş grubu çocuk- lann banndığı Çocuk Yuvası'nda, kalan 150 çocuk için de mescit açma girişim- lerinin sürdüğü öğrenildi. Almanya donusu gözaltına alınmıştı Yıırdatapan için 7.5 yıl hapis istendi • Devlet içindeki çeteler hakkında açıklamalar yapan PKK itirafçılan Murat Demir ve Murat Ipek'in 22.5 yıla kadar hapsi istendi. KEREM ILGAZ Almanya dönüşü Atatürk Ha- valimanı'nda sahte pasaport- larla yakalanan sanatçı Şanar Yurdatapan ile PKK itirafçıla- n Murat Demir ve Murat Ipek hakkında 7.5 yıldan 22.5 yıla ka- dar hapis cezası istendi Susurluk kazasıyla birlikte ortaya çıkan devlet içindeki çe- te hakkında açıkJamalar da ya- pan PKK itirafçılan Murat tpek ve Murat Demir için hazırlan- mış sahte pasaportlarla yaka- lanan sanatçı Şanar Yurdatapan için TCY'nin 169. maddesi uya- nnca "Yasadışı örgüte yardım ve yataklık etmek" suçundan dava açıldı. PKK adına devlet aleyhine yaptığı açıklamalarla kamuoyu gündeminın ilgısinı çeken Mu- rat Demir ve Murat Ipek, TCY'nin 168. maddesi uyann- ca "Devtetin emniyetine karşı si- lahlı çete kurmak" suçundan hâkim karşısına çıkacak. Yurdatapan, güvenlik güçle- nnin gerçekleştirdıği operas- yonda Atatürk Havalimanı'nda Almanya dönüşü sahte pasa- portlarla gözaltına alınmış, Kuz- guncuk'taki evinde ise PKK iti- rafçılan olarak bilinen lpek ve Murat yakalanmıştı. Murat De- mir ve Murat Ipek'i koruduğu- nu söyleyen Yurdatapan, Istan- bul Devlet Güvenlik Mahke- mesi'ndeki ifadesinden sonra yaptığı açıklamada "Bu kişile- rin söyleyeceği bilgfleri herkesin duymasını istedim. Bu yüzden bu kişileri evimde sakladım. Devletin itirafçı yaptığı İpek ve Demir'i koruduğum için bana teşekkür edilmeüdir" demişti. Istanbul DGM'de yargılana- cak Yurdatapan için 4.5 yıldan 7.5 yıla kadar, lpek ve Murat için ise 15 yıldan 22.5 yıla kadar hapis cezası istenecek. Şo r r i a t o ı o - n e t p r i v p 4 , t a l ı l i v * » Usküdar lmam-Hatip Lisesi felsefe öğretmeni ve suikasta kurban giden e r i a i Ç l g O & i e r i y e ** U U l l i y e çy^ Kutlar'ın eski eşi SevU Akdogan'uı derste söylcdiği "Allah ayaklan- nın alonda" sözleri üzerine okul önünde yeşfl bayrak açarak şeriatçı gösteri yapan 4'ü tutuklu 12 kişinin yargüanmasına devam edildi. İstanbul 6 No'hı DGM'de yapılan duruşmada sanıklar kendiİerine yöneltilen suçlamalan kabul etmeyerek, "Bizim yasad> şı İslami Hareket Süreci örgütüyle ilişkimiz yoktur. O gün sadece Akit gazetesinin çağnsı üzerine protesto gösterisi yapmak için Üsküdar'a gittik" diye konuştular. Mahkeme heyeti. tutuklu sanıklar Mehmet Akça, lbrahim Çolak, Mehmet Laçin ve Aydın Kü- çük'ü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakırken duruşmayı erteledL (Fotoğraf: KEREM ILGAZ) Susurluk kazası, Güneydoğu olayları ve Cumartesi Anneleri 'ni konu alan oyun Bolu da da engellendi 'Memleket Hikâyeleri' sakıncalı bulunduANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Ankara Ekin Tiyatrosu'nun, mafya örgütlenmelennden gen- ciliğe uzanan geniş bir yelpazede güncel olaylan sorgulayan "Mem- leket Hikâyeteri" adlı oyunu, çok sayıda kentte sahnelendikten son- ra "sakmcab tiyatrolar Bstesindebu- lunduğu''' gerekçesıyle Dıyarbakır ve Batman'da engellendi. Birbö- lümünde Atatürk'ü gericilere kar- şı sembol olarak ele alan oyunu sahneleyen Ekin Tiyatrosu'nun yetkilileri, engellemenin yanı sı- ra tehditler aldıklannı. oyuna Bo- lu'da da izin verilmediğinı bıldir- diler. Yasaklanan oyunun Anka- ra'daki gösteriminı, Anayasa Mah- kemesi Başkanı YektaGüngörÖz- den ile eski lçışleri Bakanı, DTP Genel Başkan Yardımcısı İstnet Sezgin'in de aralannda bulundu- ğu çok sayıda davetlinın izlediği- ne dikkat çekildi. Doğu ve Güneydoğu turnesine çıkan Ekin Tiyatrosu'nun "Mem- leket Hikâyeteri" adlı oyununun, 7 mayıs çarşamba günü saat 18.30'daki Diyarbakırtemsilı, va- lilikten izin alınmasına karşın, gü- venlik güçlerince gösteri saatinde yasaklandı. Haluklşık'ın yazdığı, Rûştü Asyalı'nın yönettiğı oyu- nun gerekçesiz olarak yasaklanma- sına karşı çıkan tiyatro yetkilile- rinin sözlü hakarete uğradığı \ e gü- venlik güçlennce tartaklandığı bil- dirildi. Ankara Ekin Tiyatrosu yetkili- leri, Diyarbakır'da güvenlik güç- lerinin, oyunun "sakıncalı tiyat- rolar listesi"nde bulunduğu yö- nündeki gerekçesinin, tiyatro yö- netimi ve TBMM Başkanvekıli UluçGürkan'ın araya girmesiyle yalanlandığını kaydettiler. Vali yardımcısının özür dilemesmin ardından oyunun sahnelenebile- ceğınin bildırilmesıne karşın, tem- sil saatinde bazı sahne ve sözlerin gerekçe gösterilerek oyıınun yeni- den engellendiğıni belirten yetki- liler, yasaklamaemrini Olağanüs- tü Hal Bölge Valisi Necati Bili- can'ın vermiş olabileceğini ileri sürdüler. Tiyatro yöneticileri, şun- lan söylediler: "Dekor haar, ber şey hazır. Bi- lerJersaülınış, 'Oyun oynanmaya- cak' diye valiliğm emriyle bir teb- Bgat gelryor. Ancak bu yasaklama yazısı 25 nisanda vazünuş. bize son gün, son dakikaya kadar tcbliğ edümiyor. V'alh le görüştüğümüz- de gktin oyna>m denmesine kar- şın, bu sefer de seyirciler alınma- va başladığında güvenlik şube mü- dürü karşı çıkryor. TKatroculan tartaklayıp hakaret ediyor. Seyir- cileri ite kaka dışan çıkaruyorlar. O>-unun pek çok yerde gösterim- de olduğunu söylememize karşın, 'Onlar bizi ilgilendirmez, oyunu- nuzu alın gidin. Çok üstelerseniz sin alır götürürüz, izinizi kimse bu- lamaz' diyoıiar.'' Turne programına göre önceki gün geçilen Batman'da da ayru du- rumla karşılaştıldanru anlatan yet- kililer, konaklama yerinin emni- yet güçlerince çember altına ah- narak kentten çıkmalannın yasak- landığını kaydettiler. Ovıınun, 24 Mayıs 1997'de planlanan Bolu temsilinin de, valilik tarafından göndenlen bir tebligatla engellen- diğini bıldiren yetkililer, bugün (dün) gidecekleri Elazığ'da da oyunun yasaklanacağı yönünde duyumlar aldıklannı belirttiler. Memleket Hikâyelen. yazmaya çalıştığı bir oyun nedeniyle, "yaz- dıklan yazacaklannın teminatı olan" bir yazann tutuklanıp mah- kemeye çıkanlmasıyla başlıyor. Yazar, mahkemedeki sorgulama- sında, -Memleket Hikâyderi'nde. Cumartesi Anneleri. Güneydo- ğu'daki çatışmalar. Manisa'da iş- kencegören çocuklar. tarikanar. Su- surluk skandalu yargısız infadar. birleşemeyen aslan sos)al demok- rauar,din yobazian veAtatürk' ün ilericiliğini" anlatacağını söylü- yor. Oyunda, Bülent Yıldıran, Metin Coşkun, Nihat Büyüktür- koğlu ve Yaşar Karakulak rol alıyorlar. ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Rakamların Dili ve Dilin Çilesi Ortada seçim lafı dolaşmaya başladığı an, kamu- oyu yoklamalan ve anketJerin sayısı hızla artmaya baş- lar. Bugünlerde gene aynı şeyi görüyoruz. Doğrusu bu tür anketler (eğer doğru ve dürüst ya- pılmak isteniyorsa) sanıldığı kadar koiay değildir. llk zorluk anket formunun hazırlanmasında orta- ya çıkar. Sorulann sağlıklı bir biçimde saptanması ve yanrtlar konusunda "sağlama " yapma olanağını ve- recek sorulann serpiştirilmesi vb. gibi zorluklar var- dır. Deneklerin belirlenmesi, bir başka ciddi sorundur. Bu ise sıvanan araştırma şirketlerinin belli "örnekle- me haritalan" vardır ve bunu "devlet sırn" gibi sak- larlar. Ama deneklerin "tesadüfıyöntemlerle" belir- lenmesi, gene de zor bir iştir. Anketlerin "uygulanması" bir başka sorundur. An- ketör olarak göreviendirilen insanlann "ciddiyetinden", konuşma "yeteneğine" kadar bir dizi faktör rol oy- nar. Ve son olarak anket formlan "kodlanarak" bilgisa- yara yüklenir ve sonuçlar tablolar biçiminde alınır. Iş, bu tablolann ve bu tablolardaki bilgilerin "yonımlan- masına" gelmiştir. ••• Bizim gibi toplumsal bilimciler, işin bu aşamasın- da "kanşmaya" ve "konuşmaya" başlar. İşin zahme- tini ve hamallığım" üstlenen arkadaşlar, biraz geri- ye çekilir ve yorumlama çoğu kez bize kalır. Burada betki de bir haksızlık var. Ama yapılan bir araştrma- nın sonuçlannın yorumlanması da, ilk anda görüldü- ğü kadar kolay bir iş değildir. İşin zor kısmı, "sonuçlann tablolar biçiminde in- sanın eline geçmesidir". Doğru. Doğru ama, eğer bu sonuçlar sağlıklı bir biçimde yorumlanamazsa, ya- pılan tüm işler ve tüm çabalar boşa da çıkabilir. Bu- nu da unutmamak gerekir. Ve sağlıklı bir yorumlama yapabilmek için gereken şey de hem konuya hâkim olmak hem de genel ola- rak toplumsal bilimlerde "birikim" sahibi olmaktır. • • • Tüm bunlann aklıma gelmesinin nedeni, geçenler- de bir televizyon kanalında izlediğim bir anket de- ğerlendirmesinin yanlışlığı oldu. Isim vermek istemiyorum ama, bu anketi ülkemi- zin çok ciddi araştırma kurumlanndan biri yapmıştı ve şimdiye kadar yaptığı araştırmalarda da gerçeğe çok yakın sonuçlar elde etmişti. Yapılan araştırmanın sonucuna göre seçmenler- den yüzde 25'i kararsızdı ve yüzde 10'u yapılacak ilk genel seçimlerde hiçbir partiye oy vermeyi düşün- müyordu. (Bu rakamlar oldukça garip ama, Türkiye gerçeğini yansıttıklannı tahmin ediyorum). Oyiann geriye kalan yüzde 65'i, partiler arasında dağılmıştı. Refah Partisi'nin oyu, yüzde 23-26 arası görünüyordu. Işte bu rakam bana ters geldi. llk aşa- mada, "Hoşuma gitmediği için mi öyle düşûnüyo- rum" diye düşünmedim değil. Fakat daha sonra an- laşıldı ki, bu oranı ortaya çıkartan şey, "kararsız" ve "sandığa gitmeme karanndaki" oyların partilere da- ğılımı sonucunda ortaya çıkmış. Yapılacak ilk genel seçimlerde Refah Partisi'ne oy vereceğini söyleyen deneklerin oranı sadece yüzde 17 imiş. Ve doğrusu bu rakam, benim beklentilerime de uygun bir ra- kamdı. Kararsız oylar, Refah Partisi'nin oyu olamazdı. Zi- ra Refah seçmeninin "kararsız" olacağını beklemek doğru değildi. Kararsız oylar, merkezin oylanydı. Mer- kez sağ düşüncedeki insanlar ANAP ve DYP arasın- da, merkez soldaki insanlar da CHP ve DSP arasın- da kararsız durumdadıriar. "l/ç"lara oy veren seç- menler, kolay kolay "kararsız" duruma düşmezler. Bu nedenle, kararsız oylan partiler arasında (ter- cih oranlannda olsa bile) dağıtırken, çok dikkatli ol- mak, hatta en iyisi, bunlan dağrtma yoluna hiç git- memek gerekir. Aksi takdirde ortaya beklenmedik so- nuçlar çıkar. • • • Rakamlann dili, o rakamlan pek sıkıntıya sokmaz. Ama "kimileh" dillerinin çilesini çok çekerier. Bugün olmasa bile, "birgün" bu dillerinin bedelini mutlaka ödemek zorunda kalııiar. DYP'nin sayın genel başkanı, kendinden başka her- kesi budala sanıyor. Pişkinliğin bu derecesi görülmüş, işitılmiş değildir. Önce "Askerier beni çok seviyor, sağı benim to- parlamamı istiyor" diye ortaya çıkacaksınız, sonra si- lahlı kuvvetlerden yalanlama gelince, "Ordumuzu si- yasal tartışmalara sokmayalım" diye, sıynlmaya ça- lışacaksınız... Vallahi pes. Gideceksiniz, "Beni destekleyin Refah'ı ekarte edelim" vb. gibi şımanklıklar yapacaksınız, sonra da "Bunlan hiç konuşulmamış sayalım" demek yüz- süzlüğünü göstereceksiniz... Böyle bir yöneticiyi ne Türkiye hak ediyor, ne de DYP. Olmadık şeyler yaşıyor, görülmedik şeyter görüyoruz BÖLGEDE 3 GÜN İÇİNDE ÖLDÜRÜLEN TERÖRİST SAYISI 148'E YÜKSELDİ 20 PKK katnpı kıskaca abndı • PKK'lilerin Şırnak yakınlanndaki Cudi Dağı'nda eylem yapma hazırhklan içinde bulunduklannın tespit edilmesi üzerine, bu bölgeye büyük çaplı bir operasyon düzenlendi. Helikopterlerle desteklenerek icra edilen ve halen devam eden operasyonlarda, yerleri belirlenen PKK'lilerle güvenlik kuvvetleri arasında yoğun çatışmalar çıktı. Çatışmalarda 26 PKK'li öldürüldü. Arazi aramalannda ortaya çıkanlan sığınak ve bannaklar kullamlamaz hale getirilirken, örgüte ait 10 adet antitank mayını, 76 adet RPG, 7 roket, çok miktarda mermi ile bu malzemeleri taşımak için kullanılan 12 katır ele geçirildi. DİYARBAKIR/İSKENDERUN - Şırnak yakınlanndaki Cudi Da- ğı'nda eylem hazırlığı içinde olduk- lan belirtilen, aralannda Cudi böl- ge sorumlusunun da bulunduğu 26 PKK'li öldürüldü. Bölgede 3 gün içinde öldürülen terönst sayısı 148'e yükseldi. Batman'ın Beşiri ilçesin- deki jandarma komutanlığına dü- zenlenen roketlı saldında bir astsu- bay yaralandı. Hatay Valisi Utku Acun, Suriye topraklannın Gazian- tep ve Hatay sınınnda 20 PKK kam- pı bulunduğunu bildırdi. Olağanüstü Hal Bölge Valili- ği'nden yapılan açıklamaya göre, PKK'lilerin Şırnak yakınlanndaki Cudi Dağı'nda eylem yapma hazır- hklan içinde bulunduklannın tespit edilmesi üzerine, bu bölgeye büyük çaplı bir operasyon düzenlendi. He- likopterlerle desteklenerek icra edi- len ve halen devam eden operasyon- larda, yerleri belirlenen PKK'liler- le güvenlik kuvvetleri arasında yo- ğun çatışmalar çıktı. Çanşmalarda 26 PKK'li öldürüldü. Ölenler arasında örgütün Cudi Dağı bölge sorumlu- su "Doğan" kod adlı teröristin de bulunduğu belirtildi. Operasyon bölgesinde yapılan ara- zi aramalannda ortaya çıkanlan sı- ğınak ve bannaklar kullamlamaz ha- le getirilirken, örgüte aıt 10 adet an- titank mayını, 76 adet RPG, 7 roket, çok miktarda mermi, gıda maddele- ri, örgütsel doküman ile bu malze- meleri taşımak için kullanılan 12 ka- tır ele geçirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği yet- kilileri, operasyon bölgesinde terö- ristlerin kendi aralannda yaptıklan telsiz görüşmelerinden ve bölgede el- de edilen bulgulardan. ölü ve yara- lı sayısmın çok fazla olduğunu be- lirterek teröristlerın Kuzey Irak'ta bannan arkadaşlanndan yardım is- tediklerini söylediler. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği açıklamasında, Çukurca, Uludere ve Silopi ilçeleri- nin Kuzey Irak suıır bölgesini de içi- ne alan operasyonlarda son üç gün- de öldürülen terönst sayısının 148'e ulaştığı, çatışmalarda 12 güvenlik görevlisinin de şehit olduğu belirtil- di. Batman'ın Beşiri ilçe merkezıne de önceki gece saat 23.30 sıralann- da bir grup PKK'li tarafından roke- tatarlı saldın düzenlendi. Jandarma karakol bınasının ve lojmanlann he- def alındığı saldın sırasında bir ast- subay yaralandı ve bazı binalarda hasar meydana geldi. Güvenlik kuvvetlerinin karşılık vermesi üzerine PKK'lilergece ka- ranlığından yararlanarak kaçmayı başardılar. tl Genel Meclisi toplantısında mec- lis üyelerine yönelik konuşma yapan Hatay Valisi Utku Acun, lskenderun Özel Tip Kapalı Cezaevi'nden fırar eden 7 kişiden 5'inin, Amanos Dağ- lan'nda faaliyet gösteren teröristler- le birlikte olduklannın tespit edildi- ğini, bölgeye yönelik operasyonla- nn sürdüğünü söyledi. 20PKKkampı ~ Vali Utku Acun, Suriye toprakla- nnın Hatay ve Gaziantep smır böl- gesine yakın kesiminde 20 PKK kampı bulunduğunun tespit edildi- ğini de belirterek şunlan söyledi: "PKK'nin lideri ve kadrosunun Suriye'nin başkentindekorunduğu, kollandığı bilinmektedir. Bölgemiz- de ele geçirdiğimiz mesajlarda ve ya- pılan dinlemelerde, örgüt mensupla- rmm teieibngörüşmelerinin .Şam'dan yapddığını defalarca tespitetmiş bu- İunuyoruz. Örgüt liderinin bu ülke- nin bilgisi, izni dışında Suriye'de ol- duğunudüşünmüyoruz.Bu miimkün değildir. Bu ülke, teröristleri yedir- mekte, içirmekte, giydirmekte ve si- lahlannı temin ctmektedir. Ondan sonra da Türkiyc'ye dostluk elini uzaüp gülücükler dağrtmaktadır. Bu gülücükler olsaobatimsahmdostiuk mesajı ve gülücükleridir." Özden: Alacakaranhk örtüsü altındayız Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Öz- den, Türkiye'nin bir alacakaranlık örtüsü altında bulunduğunu, ancak bunun aşılacağını belirterek. "Laik sistem yalnı/ laiklerin değil, laiklik karşıt- larının da güvencesidir" dedi. Türkiye-İsviçre Ti- caret Odası Derneği'nce Swissotel'de düzenlenen "ts\içre Medeni Kanunu ile Gelen Çağdaş ve La- ik Hukuk Düzeni" konulu toplanüda konuşan Öz- den, toplantının adını eleştirerek, çağdaşuk ve la- ikhğin Türldye'ye İsviçre Medeni Kanunu'nun kabulünden önce geldiğini söyledi. 1921 Anayasa- sfnm birinci maddesinde belirtilen " Egcmenlik ka- yıtsız koşulsuz ulusundur" hükmünün laiklik ve çağdaşlığın kaynağı olduğunu vurgulayan Özden, 1924 Anav asasrnda yer alan "Devletin dini İslam- dır" hükmünün bir geri adım olarak görülebile- ceğini. ancak bunun o günün koşullan içinde de- ğerkndirilmesi gerektiğini ifade etti. Başkan Öz- den, Atatürk'ün kurduğu laik hukuk devletinin 1907'lerde kafasında şekillenmeye başladığuu ve öngördüğü sistemi zaman içinde uygulamaya koy- dugunu anlatü. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle