30 Nisan 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 NİSAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Mjmcucinayetî devletin kamlJurudüP' • ANKARA (UBA) - Uğur Mumcu Cinayetini Araş.tırrna Komisyonu'yla görüşen Cumhurbaşkanı Şüleyman Demırel, cinayerin failinin bulunmasını isteyerek "Bu cinayet devletin kambunıdur" dedi. Kırklareli Kapah Cezaevi 'nde tutuklu bulunan Islami Hareket örgütü liderlerinden Irfan Çağıncı'nın dinleneceğini söyleyen Komisyon Başkan ı Ersönmez Yarbay ise DTP Genel Başkan Vardımcısı Necdet Menzir, Olkü Coşkun ve Nusret Demiral'ı da dinlemek istediklerini ve 2 kez yazı yazdıkJanru belirterek "Bu kişilerin cinayetin aydınlatılması konusunda önemli bilgiler vereceğine inanıyorum" dedi. DoğalYasa Partisi kuruhıyor • Haber Merkezi- Dûnyanın 29 ülkesinde faaliyet gösteren. lOülkede ise kurulma hazırliklan süren Doğal Yasa Partisi Tûrkiye'de de kuruluyor. Tüm programlannı bilimsel araştırmalarla kanıtlanmış yöntemlere dayandıran parti, bu niteliğiyle dünvadaki tek bilimsel parti oldugunu iddia ediyor. Uçak üpetimi için konsorsiyum • ANKARA (Cumhuriyct Bürosu) - Boeing Firması Başkanı Philip M. Condit ile görüşen Başbakan Necmettin Erbakan, uçak üretiminde yabancı firmalarla ortak konsorsiyum oluşturulmasını hedefledikJerini belirtti. Türk havacılık endüstrisinin geliştirilmesi için ASELSAN gibi kurumlarla görûşmeler yaptıklannı kaydeden Condit de yapılacak işbiîüfîyie dünya - pazarlarmda rekabet edebilecek kalitede ürünler verilmesini hedefledikJerini bildirdi. AP'den DEP'IOere çiçek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kapatılan Demokrasi Partisi (DEP) milletvekilleri ile görûşme istemleri kabul edilmeyen Avrupa Parlamentosu (AP) Karma Parlamento Komısyonu (KPK.) üyelerinin Ankara Merkez Kapalı Cezaevi önüne çiçek bırakacaklan kaydedildi. Türkiye-AP KPK 40. toplantısının 15- 16 nisan günlerinde Ankara Hilton Oteli'nde yapılacağı bildîrildi. TBMM'den dün yapılan açıklamada, Türkiye-AP KPK toplantılannın tamamının basına açık olacağı kaydedilerek Türk tarafımn eşbaşkanhğını Izmir Milletvekili Hasan Denizkurdu'nun, AP taraiinın da Pieter Dankert'in yapacağı belirtildi. Tüpkeş'in mevlidi • İstanbul Haber Servisi - Geçen günlerde ölen MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş için okutulan mevlide az sayıda kişi katıldı. Levent Camii'nde okutulan mevlitte konuşan ve 1980 öncesi ülkücü hareket içinde yer aldığım belirten Turgut Gida Sanayii'nin sahibi Turgut Büyükdağ isimli işadamı, partiyle bir ilişkisi olmadığtnı, sadece Türkeş'e duyduğu saygı ve sevgiden dolayı mevlit okuttuldannı söyledi. Papa'ya suikast • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türldye, Papa 2. Jean Paul'e Saraybosna ziyareti sırasında ortaya çıkanlan suikasta bazı Türk yurttaşlannın da kanştığı savlanna ilişkin resmi bir bilgi olmadığını açıkladı. Basında çıkan haberlerdeki iddialann yalanlandığını belirten Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Büyükelçi Ömer Akbel. konu üe ilgıli resmi bir bilgi olmadığını, gelişmelerin ızlendiğini bildirdi. Valilere şeriatuyarısıBakan Akşener. RP'nin himayesindeki irticai faaliyetler ve bölücüler konusunda valileri uyardı. Şeriatçı kadrolann devletten atılmasmı istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Içişle- ri Bakanı Meral Akşener, hükümet ortağı RP'nin kapatılmasına karşı çıktığı Kuran kurslan konusunda valileri uyanrken, "Ka- çak Kuran kurslaruun İslamın adını kulia- nan terör örgütierinin faaliyet alanı olduğu- nu" söyledi. RP'nin yasalar ve atama mev- zuatını hiçe sayan kadrolaşma hareketi sü- rerken Akşener, valilere. "Herfirsattadev- leti ele geçirmeye çahşan şeriatçı kadrolara engel olmalan" talimatı verdı. Toplantının öğleden sonraki bölümüne katılan Başba- kan Vekili Tansu ÇUler, valilerden MGK kararlannın uygulanması ve irtıcayla mü- cadele konusunda etkin önlemler ahnması gerektiğini belirtti. Mılli Güvenlik Kuru- lu'nun 28 şubattaki toplantısında alınan ka- rarlann uygulamalannın değerlendirildiği toplantı, 80 il valisı ve Olağanüstü Hal Böl- ge Valisi'nin katılımıyla dün Emniyet Ge- nel Müdürlüğü'nde yapıldı. Toplantı önce- sinde valiler, Akşener'in gece yansı baskı- nıyla makamına oturan Emniyet Genel Mü- dür Vekili KemaJÇetik'e yofım ilgi göster- dileT. Toplantının açılışında konuşan Akşe- ner, Türkiye'nüı PKK'ye karşı mücadele et- tiğıni anlatarak terörörgütüne destefin yurt- dıştndaki bazı "mihraklar'* tarafmdan sağ- landığını söyledi "PKK ik mücadeleye har- cadığinuz trih/onlarca lira yurdumuzun dört bir yanınaokiıL, \oL baraj, hastane olarak ya- yılacak ve çok daha müreffeh bir ülke ola- caknk"diyen Akşener, PKK'yle mücadele- nin başanya ulasmasının ardından bazı mih- raklann irticayı yeni bir tehdit olarak yönelt- meye çalıştığını kaydetti. Akşener, laik ve demokratik sistemin saldın altında olduğu- nu anlatırken şunlan söyledi: "Islamla ilgi- si olmayan, ancak tslamın yüce adını kulla- nan terör örgütieri hortiaülmaya çahşdmak- tadır. Bu yıkıcı mihraklar, bizlerin hoşgörii- sünden ve yasalanmızdaki boşluklardan ya- rarlanarak gençlerimizi tuzağa düşürebile- cekleri yurt, pansKon ve kaçak Kuran kurs- lan adı alönda mekânlaraçmaktadır. Bura- da kendi emellerini İslamiyet adı alünda gençierimize enjekte etmeye çaJışmaktadır.'" lçişleri Bakanı Meral Akşener, rejime yö- nelik diğer tehdidi de bölücü ve şeriatçı ka- mu görevlileri olarak tanımladı. Kamu oto- ritesinin kullanılması bakımından devlet kadrolannın yasadışı örgütlerin hedefinde yer aldığım vurgulayan Akşener, "Her fir- satta buralan işgal ecu'p kadrolaşınaya çalış- maktadıriar.Gerek merauriyete ahm sırasın- da gerekse görevieri sırasında emrinizde bu- lunan kamu görevlilerinin denetimini sıkı ÇİZMEDEN YUKAR1 MUSA KART bir şekilde sürdürmeli ve bölücü ve irticai ni- telikte faaliyctlcri saptanan Idşileri derhal görevlerinden uzaklasürmaüsınıy" diye ko- nuştu. Kamu görevlilerinin inanç ve sıyasal görüşlerini çalışmalanna yansıtmasına izin verilmemesini isteyen Akşener, kılık kıya- fet yasasına uyulup uyulmadığmın da denet- lenmesini istedi. Akşener. özel ve devlet okullannın da denetlenerek resmi eğitim ve öğretim programının dışma çıkılmasınm ön- lenmesi için gerekli çalışmalann yapılması için valilere uyanda bulundu. Akşener'in bu uyanlanna karşın, RP'nin kamu kurum- Iannda ve belediyeJerde örgütlenme gin- şimlerinin sürdüğüne dikkat çekildi. Top- lantıda söz alan bazı valilerin, MGK karar- lannın ardından Içişleri Bakanlığı tarafin- dan yayımlanan genelgeye ilişkin görüşle- rini anlattıklan ve görev yaptıklan illerde- ki sorunlarla ilgili olarak bilgi verdiklen bildınldı Valiler toplantısında söz alan Nevşehir Valisi Şina- si Kuş'un. MGK kararla- nnı uygulamada sıkıntı- larla karşılaşılabileceğini, bu sıkıntıiann aşılabilme- si için öncelikle "irtica" kavramının tanımının ya- pılmasını istediği öğrenil- di. Başbakan Vekili Çil- ler, öğleden sonra katıldı- ğı toplantıda. valilerden MGK kararlannın uygu- lanması ve irticayla mü- cadele konusunda etkin önlemler ahnması gerek- tiğini belirtirken "Laik devlet dedığüniz zaman, sadece din ve vicdan öz- güriüğü akla gelmesin. Bununla biıiikte devletin çağdaş yasalannın uygu- lanmasınuı öncelikli oldu- ğunu bilin" dedi. Çiller, laiklik ve çağdaş yasalan uygularken devletine bağ- lı dindaryurttaşlann inci- tilmemesini, hıç kimsenin "din ve dindariarT laikli- ğin karşısına koymak gibı bir yanlışa girmemesi ge- rektiğini söyledi. Çiller, laiklik konusunda gerekli önlemler alınırken ordu- yu dinin karşısında göste- ren propagandayla mûca- dele edilmesini de istedi. RP'li milletvekilinin gafı 'Millet orkestraya kadar düşmedi' • RP Kayseri Milletvekili Dr. Memduh Büyükkılıç, senfoni orkestralan kullanılarak insanlann kamplara bölündüğünü öne sürdü. KAYSERİ (Cumhuriyet) -RP Kayseri Milletvekili Dr. Memduh Büyükkıuç. senfoni orkestrasmı dinleyenleri çağdaş, dinlemeyenleri çağdışı gibi değerlendirmenin yanlış olduğunu belirterek "Senfoni orkestrasıyla bu şerefli Türk mJUetinin alakası yoktur. Onlara hayranlık duyacak kadar da düşmemiştir"dedi. Refah Partisi Kayseri İl Orgütü'nün Büyükşehir Belediyesi Düğün Salonu'nda düzenlediğı aylık olağan genişletilmiş il divan toplantısına katılan Büyükkılıç, senfoni orkestralan kullanılarak ınsanlann kamplara bölündüğünü öne sürdü. Büyükkılıç şunlan söyledi: "Senfoni orkestrasını dinleyenler çağdaş, dinJemeyenler çağdışı gibi yaklasımlar yok degil. Biz Mevlana'yı taıunz. Biz Itri'yi tanınz. Biz Dede Efendi'\ı tanınz. Senfoni orkestrasıyla bu şerefli Türk milletinin alakası da yoktur. Onlara hayranlık duyacak kadar da düşmemiştir. Bu ülke>i dinlcdiği müzikten, giydiği kıyafetten, dini inancından dolayı dışlamak son derece yanlıştır. İsteyen ilahisini dinler, isteyen türküsünü dinler. Böyle uvduruk tespitlerle insanlan kamplara böhnek son derece yanlıştır. Gerçek laikJiğin ve demokrasinin güvencesi bizjz." RP Kayseri Milletvekili Memduh Büyükkılıç'ın konuşması, toplantıya katılan partililer tarafından alkışlandı. 4 Meclis aklama platformu' HAKANDİRİK İZMİR - ANAP Genel Başkanı Mesot Yıhnaz, REFAHYOL'un yolsuzluklan ve Susurluk skandahnı soruşturan Meclis komisyonlannı "siyasi aklama plarfbrmu"na dönüştürdüğünü belirtti. Yılmaz, "Kör köre yardun ederse, sonunda ikisi de çukura düşer. Bu zoraki hükümetin sonu da çukura düşmektir. Tarih. bu hükümetin ne demokrasiye >apbğı ihaneti, ne de yolsuzluklan ve hırstdıklan örtbas etme çabasını asla affetmejecektir" dedi. ANAP Merkez Karar ve Yürütme Kurulu'nu (MKYK) dün Izmir'de toplayan Yılmaz, REFAHYOL'a ağır eleştiriler yöneltti. Türkiye'nin bunalan bır ülke haline geldiğini anlatan Yılmaz, "hukuk devJetinden habersiz" olmakia suçladığı Içişleri Bakanı Meral Akşener'in polis örgütünü "çete" yöntemiyle yönetmeye çalıştığını savundu. Yılmaz, Akşener'in "bir ailenin tetikçisi" gibi davrandığını sözlerine ekledi. Dış politikadaki macera arayışlannın Türkiye'yi uluslararası yalnızlığa ittiğini vurgulayan Yılmaz, Türkiye'nin 150 ülke arasmda en yüksek enflasyon oranına sahip üçüncü ülke konumuna geldiğini söyledi. REFAHYOL'un. devletin temel ilkelerini, hukuk ve ahlak kurallannı çiğnemekte sakınca görmediğini anlatan Yılmaz, şunlan • ANAP'ın Izmir'de yaptığı MKYK toplantısında konuşan Yılmaz, 'Tarih, bu hükümeti affetmeyecek. Kör köre yardım ederse, sonunda ikisi de çukura düşer' dedi. söyledi: "Vblsuzlukları ve Susurluk sonrası geUşmeleri soruşturan Meclis komisyonlan birer sijasi aklama platformuna dönüştürüunüştür. Geçen çarşamba günü Sayuı Erbakan beni ziyarete gekliğinde 'Hesabın ucunu bulamıyorum. Devletin her tarafına hortum atılmış, sistemde muazzam kaçak var. Para gelmiyor, paralan bulamıyorum' itirafında bulunmuştur. Bunu söyle>en kişi san çizmeti Mehmet Aga değildir, Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıdır. Başbakan'ın ağzından dile getirilen bu itiraf karşısında ülkenin durumunu hepimiz yeniden değerlendirmek zorundayız. Türkiye bugün, kah\ehanelerie toplantı salonlannda, Meclis koridorlannda parti merkezierinde hükümetin her iki kanaduıda da rejim bunalımından söz edilen bir ülke haline gelmiştir. Hükümet arok umutsuz bir vakadır. Bu hükiimcte olan güven tümü>le ka> bounuştur. Bunu göreme>en Başbakan, bana yaptığı ziyarette 107 mihar dolaruk yeni yanrundan babsetmiştir. Böyle hayali rakamlardan bahsedecek >erde 1997 yıhnın tüm bütçe rakamından daha fazla olan ve 8 katriKon lirayı bulan kayıt dışı ekonomiyle bunun sebep olduğu 1.5 katrihon iiraiık vergi ka>buım önlenmesine vönelse doğru politikanuı ilk işaretierini vermiş olacakor." Hükümet ortaklannın ekonomi rakamlannı çarpıttığını kaydeden Yılmaz, ülkeekonomisi için pembe tablo çizmenin "aklatmaca'' oldugunu söyledi. Türkiye'nin dûnyanın en borçlu sekızinci ülkesi oldugunu anımsatan Yılmaz. bu hükümetten kurtuluşun yine demokrasi içinde olması gereğine dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bu rakamlara rağmen, bu hükümetin başı ve vardımcısı ekonomide de uyum içinde olduklannı ifade etmektedirler. Kör köre yardun ederse, sonunda ikisi de çukura düşer. Bu zoraki hükümetin sonu da çukura düşmektir. Tarih. bu hükümetin ne demokrasiyc yaptığı ihaneti. ne de yolsuzluklan ve hırsızhklan örtbas etme çabasını asla affetmeyecektir. Bu sıkınnlar kader değildir. Çare, bu ehliyetsiz ve ahlaksızlık temeli üzerine kuruhnuş hükümetten kurtulmaktır. Hiç Idmse bu hükümetten kurtulmaıun çaresini demokrasi dışı yollarda aramamalıdır. daha önce se> redip beğenmediğimiz bir fılmi yeniden sahne>c koymaya yeltenmemeüdir. TBMM'nin demokrasKe olan inanç ve fazileti, krizi aşabilecek güçtedir." TIMNOKTASIIORAL ÇALIŞLAR e-mail: [email protected] Hürriyet gazetesinin dünkü sayısının arka sayfasında ka- meralara gülümseyen üç erke- ğin fotoğrafı yer alıyordu. Er- keğin birisi elini çiğköfte tepsi- sinin içine sokmuş keyifle yo- ğuruyor. Yanındaki ihramlı er- kek ise elindeki çiğköfteyle ka- meralara poz veriyor. Resim al- tında ise şu sözler yer alıyor "Milletvekili yoğurdu, bakan tattı." Öndeki çiğköfte yoğuran er- kek RP Şanlıurfa Milletvekili Halil İbrahim Çelik, bakan ise Mardin Milletvekili Fehim Adak. İki RP'liye bakıp da gıp- ta etmemek ne mümkün. Ne mutlular, ne mutlular... Çiğköfte ve hac, bu iki keli- menin yan yana gelmesi için RP'nin iktidar ortağı olması ge- rekiyormuş. Urfalı Halil İbrahim Ağa, sonunda çiğköfteyi Ara- bistan'a taşımayı da başardı. Devlet Bakanı da bu manzara- Hacda Çiğköfte Partisi dan çok memnun kalarak çev- reye pozlar verdi. Arabistan'ın stcağındaçiğ eti yemeye kalkmak ancak RP'li-, lerin aklına gelebilirdi. Sonun- da yaptılar. Çiğ et yemek ten- yaya neden olurmuş, o sıcak- ta hastalık yaparmış ne gam(!) Onlar hayatlanndan memnun- dular. HaJkımız da böylesine di- nine imanına sadık milletvekil- lerini gördükçe sanınm, keyif- ten dört köşe oluyordu. Aslında bu hac dönemi, tam bir şenlik içinde geçiyor. RP'li- ler TV kameralannın önünde iç çamaşırlannı çıkardılar. Yağlı şişman vücutlarıyla, sarkık kıl- lı göğüsleriyle tam bir güzellik anıtı gibiydiler. Onların görün- tülerinı izledikçe gurur duyu- yorduk. Böyle oldugunu bildik- leri için, onlar da güzel vücut- lannı kamera önünde sergile- mekten kaçınmıyordular. Hele o çıplak ayaklanna geçirdikleri tokyo terfikleriyfe VIP saionla- nnda salına salına dolaşmalan doğaısu tam bir estetik dersi gibiydi. RP'lilerin hacda yaptıklannı gördükçe, bu işin dinle imanla nasıl bir ilgisinin bulunduğunu keşfetmeye çalışıyorum. Çün- kü bizim büyüklerimizden öğ- rendiğimiz; hac ziyareti Müslü- manlann yaşamlannda bir ke- re yerine getirdikleri, günahla- nndan annmayı amaçladıkları bir din göreviydi. En büyük gü- nahlardan birisi, ibadeti göste- riye çevirmekti. Peki RP'liler hacca neden gidiyorlar? Hac rekortmenlerinden Rize Milletvekili şeriatçı Şevki Yıl- maz Bey, Arafat'ta konuşma yapacakmış ve bu konuşma RP'nin kanalı Kanal 7'den nak- len yayımlanacakmış. Şevki Yılmaz, daha önceki hac ziya- retlerinin birisinde yine böyle bir konuşma yapmıştı; bu ko- nuşmasında, laikfiği Tûrkiye'de nasıl ortadan kaldıracaklarını heyecanlı ve saldırgan bir üs- lupla dite getirmişti. O konuş- ması TV'lerden canlı olarak nakledilmemişti. Kasetler ha- linde elden ele dolaşıyordu. Anlaşılan Yılmaz'ın bu ko- nuşması RP'lilerin çok hoşuna gitmiş olmalı ki, onu yine ko- nuşturmayı kararlaştırmışlar. Üstelik bu kez öyle elden ele dolaşan kasetlere de gerek ol- madan onu halkın karşısına canlı çıkarmayı düşünmüşler. lyi de etmişler. Yılmaz'ın can- lı konuşmasının arasına, Halil İbrahim Çelik'le, Fehim Adak'ın çiğköfte partisinden görüntü- ler de eklerlerse çok etkileyici olur. O zaman hem canlı hem heyecanlı bir konuşma izlerız. Fehim Adak'la, Halil İbrahim Çelik'in ellerinde çiğköfte ih- ramlar içindeki fotoğrafları, Türkiye'nin bırgerçeğini gözler önüneseriyor. Bu resmi, Erba- kan'ın ayağına ibrikle su dö- ken ve havlu tuteın korumalan- nın fotoğraflanyla birleştirirsek tablo tamamlanmış oluyor. Bu gerçek. geriliğin ülkenin yöne- time gelip oturduğudur. Bu re- sim, Türkiye'nin geleceğini de- ğil, gerilikler ve karanlıklar için- de kalmış geçmiş dönemini simgeliyor. Türkiye, bu kadar geri ve ilkel bir resmi acaba hak etti mi diye düşünüp duruyo- rum. Gerçekten biz bu kadar geri bir kültürle yönetilmeye layık mıyız? POLtnKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Ders... MHP liden Alparslan Türkeş'in 80 yaşında yaşa- ma gözlenni kapamasından sonraki gelişmeleri ga- zetelerden ve özel televizyonlardan izliyorum... Oğul Tuğrul Türkeş'e kızanlar, öfkelenenler de var; onu 'ikinci başbuğ' olarak görmeseler bile "Bizim yeni ge- nel başkanımız Tuğrul Bey'dir" diyenler de... Bugün MHP d;şında, ANAP ve DYP'de politikaya- panlar ise daha ilginç bir yorum getiriyoriar: "Biz ülkücü camiadan hiç kopmadık..." Özel televizyon kanallannda yapılan tartışmalarda kendilerinin 'milliyetçi veyurtsever' olduklannı, 'ül- kenin bölünmez bütünlüğü' için mücadele ettikleri- ni, 12 Eylül 1980 öncesi komünistlerle şavaştıklan- nı, yüzlerce şehit verdiklerini söyleyen Ülkü Ocağı kökenli MHP'lıler, ardından da ekliyorlar: "Ama, devlet içinde komünistlerle işbirliği içinde olan yargıçlar ve savcılar 12 Eylül 1980 sonrası biz- leri zindanlarda çürûttü..." Içlerinde bugün bakanlık koltuğuna oturanlar da aynı şeyi söylüyor, Tuğrul Türkeş'in genel başkan adaylığına karşı koyanlar da... Bir haftayı aşkın süredir MHP'lilerin ya da ülkücü kökenli ANAP ve DYP'lilerin konuşmalannı izledik- çe kendi kendime soruyorum: "Türkiye'yi kan gölüne çeviren; bilim adamlannı, gazetecileri, yazahan, öğrencileri, öğretmenleri, iş- çileri, sendikacıları, savcılan katledenler bu ülkücü- ler değil miydi?" Bugüne dek özeleştiri yaptıklannı söyleseler bile aynen şöyle diyorlardı: "Sonunda bizim dediğimiz çıktı, Sovyetler Biriiği yıkıldı, komünızm tarihe kanstı..." Onlar kadar milliyetçi yoktu, onlann dışında hiç kimse Türkiye'yi ve Türkleri sevemezdi... Acaba, bu kişilerin yüreğinde insan sevgisi var mıy- dı? Acaba 'has fınn ekmeği' gibi katıksız milliyetçi ol- duklannı anlatan ülkücüler Abdi ipekçi'den Kernal Türkler e. Orhan Cavit Tütengil'den Doğan Öz'e kadar binlerce ınsanımızı niçin öldürmüşlerdi? Tevfik Ağansoy eski bir itirafçı ülkücüydü. Bilindi- ği gibi yine eski bir ülkücü olan Alaattin Çakıcı'nın adamları tarafından Bebek'te vurularak öldürülmüş- tü... Ağansoy, işlediği cinayetleri anlatırken (itirafında) şöyle diyordu: "Komünistlen cadde ortasında vunmakyerine, ka- çırarak MHP binalannda, Ülkü Ocaklan'nda sorgu- layıp işkenceyapıyor, daha sonra iple ya da telle bo- ğup çuvala koyarak tenha yerlere bırakıyorduk... ° Şimdi tıpkı Alparslan Türkeş gibi yaşamayan Tev- fik Ağansoy'un itiraflan, Türkiye'deki ülkücü hareke- tin dününe ve bugününe ışık tutmaktadır... 1968 ve 1978 kuşağının ülkücüleri 'komünistlere karşı devleti korvduklannı' iddia ediyoriar. Işledikleri cinayetlere kılıf uydurarak kendilerini 1997 Türkiye- si'nde aklamaya çalışıyorlar... Ya 1980 sonrası ülkücüleri ne yaptı? Onlar, 68 ve 78 kuşağından daha farklıydılar. Özel timde örgütlenerek, oralarda militanlaşarak daha farklı bir eylemin içinde oldular... Gelin, Tevfik Ağansoy'un itirafından bir bölüm da- ha aktaralım ve düşünmeye çalışalım:-~., . .. T "Biz devlet için, vatan için vurdufc-teraoateB'ya» lıştır. Devleti korumak için değil, kişilerin sadist duy- gularını tatmin için öldürme eytemleri yaptlmıştı. Bunun için de yasal olarak Ülkücü Gençlik Deme- ği, Ülkü Ocaklan ve gençlik örgütieri kurulmuş, Mil- liyetçi Hareket Partisi de karargâh olarak seçilmiş- ti. Biz devletin jandarması, komandosu gibi silahla- n kuşandık, bombalanmızı, zincirierimizi, süngüleri- mizi taktık eylemlere geçtik. Sol örgütler toplantı ya- paıken, duvarlara slogan yazarken onlan polise ih- bar ettik. Polis solcularia uğraşırken ülkücü genç- lik rahat etti." • • • Yine son günlerde medyamızda Alparslan Türkeş'i övenler, onu bir yurtsever olarak tanımlayanlar, şöy- le geçmışin karanlık ve kan gölüne dönen yıllannı görmek zorundadırlar... Gelelım MHP'lilere... Elbet içlerinde kanlı cinayetlere bulaşmamış olan- lar vardır. Ancak, bulaşanlar bugünlerde ortalıkta do- laşmakta ve kendilerini 'katıksız milliyetçi' olarak ta- nımlamaktadırlar... Son sözümüz. Alparslan Türkeş'edir... Türkeş, milliyetçiliğin ötesinde bir ırkçıdır. Kimse onu 'demokrasi sevdalısı' olarak gösteremez. Eğer gösterirlerse büyük vebal altına girerler... Tevfik Ağansoy'un ve diğer ülkücü itirafçılann an- lattıkJan yakın tarihimizin kanlı günlerine ışık tutu- yor... Ve bizim medyanın liberal, şeriatçı, Atatürkçü, demokrat kalemlerinin de bunlardan ders alması ge- rekiyor... ••• Kuvayı Medya dergisinin 'Yılın Hasan Tahsinleri' ödülleri dağıtıldı. Okurlann oylanyla Uğur Mumcu, 'Yılın Hasan Tahsini' seçildi. llhan Selçuk, Cüneyt Arcayürek, Oktay Ekşi, Hasan Pulur, Emin Çöla- şan, Melih Aşık, Uğur Dündar ve ben 'Yılın Hasan Tahsinleri' ödülünü alırken Mustafa Balbay, Deniz Som, Nuri Kurtcebe, Işık Kansu, UmurTalu, Mus- tafa Istemi, Gülçin Telci, Semih Onat, Fatih Altay- lı, Bahadır Tokmak, Turgay Yıldız'a ise 'Hasan Tah- sin Özel Ödülü' verildi. Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn E mail: Hikmet .Cetinkaya (« Planet.com. TR ^^^-^^^^^'^^^^£^^^^^-:'-'^^^^^^-'----^^^^- U -'^^-^^^^ :M —^-•^--•^•-'*- -'-'.--^.-=^- J ---—------'<--- -^-r;— HİKMET CETİNKAYA H l ı ı u C t r l ı ı u » SANADA BULAŞn KAN—z 450.000 TL.(KDVdahıl) 2. BASI CIKTI Çağ Paıaıfema A.Ş. Yerebatan Caddesi SaSomsöğüt Sokak No: 9/B Cağatoğtu Istanbul Tel:514 01 95/96 Posta çeki no.: 666322
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle