Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 NİSAN 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Türk-Iş'te kavga büyüyor. Petrol-Iş Genel Başkanı Yıldırım: Türk-Iş mücadelemize gölge etmesin
4
Işçi lıaklan hükümete teslimANKARA (CumhuriyetBü-
rosu)- Hûkûmetina
eşd mobfl"
sistemini temel alan toplusöz-
leşme önerisine karşı çıkma-
sına karşın sendikalan bir a-
rada tutamayan Türk-îş yöne-
timi, bunalımla karşılaştı. Hü-
kümetin önerisine razı olma-
yan sendikalann ağır tepki-
siyle karşılaşan Türk-tş Ge-
nel Başkanı Bayram Meral,
sendikalar arasında bölünme
yaşanmasıyla bu noktaya ge-
İindiğiııi doğrulayarak, teşki-
latın sıkıntıya sokulduğunu
söyledi. Türİc Harb-Iş ve Pet-
rol-lş genel başkanlan, koor-
dinasyon kurulu oluşturulma-
lanna karşın iktidara etkin mü-
cadele edemeyen ve hüküme-
te yakın sendikalara karşı çıkamayan Türk-
Iş yöneticilerini "teslimiyetçilikle'' suçla-
dılar.
Tüık-Iş Başkanlar Kurulu, 3 Aralık 1996
tarihinde yaptığı toplantıda, satın alma gü-
cünde meydana gelen kayıplann gideril-
mesiyönündekararalmıştı. Türk-lş'in yap-
tığı araştırma, kayıplann giderilmesi için
ücretlere yüzde 138-146 oranlannda artış
yapılması gerektiğini ortaya koyarken Şe-
ker-tş ve Demiryol-îş, kümülatif olarak
yüzde 58.7'lik bir artışa ve ikinci 6 ayın
B a y r a m M e r a l v e S a I i m u s l u s ö z d ü e l l o s u n a g i r d i
Sözleşmede konfederasyon çekişmesi
ANKAKA(CnmhurryetBörosa)-Toplusöz-
leşme görüşmeleri konfederasyonlar arasında
da kavgaya neden oldu. Hak-Iş Genel Başkanı
Samu Ushı, "Kimse kendi basiretsiztiğioe Hak-
tş'i gerekçe göstennesm" derken Bayram Me-
ral, "Çok başanlüarsadaha iyizara t M u t h "
dedi.
Uslu, dûnkû toplusözleşme imza töreninde,
Türk-tş'in yürüttüğü pazarlıklar sonucu gelinen
nokta üzerinden sözleşmeyı bagıtlamasına yö-
nelik eleşbrileri yamtladı. Bazı sendikacılan
"kBkançhkveöfke" içindeolmaklasuçlayan Us-
lu, "Kînisenin kendiiçsoruniannı aşmasmıbek-
femek zorunda değikiik. Kimse eü kolu bağlan-
dı diyebfcdsuçlavamaz" dedi. Uslu, 10 nisan per-
şembe gecesi Meral'i aradığını ve anlaşma nok-
tasına geldiklerini bildirdiğini anlaürken şun-
lan söyledi: "Kendi aralarmda birliktelik sağ-
layamayanlaria "Acaba biz birliktelik sağlaya-
bilir miyiz' diye çok gayret ettim.'Yavru kon-
federasyon ' diyerek komptekslerinizi yenemez-
sniz.Henıücretierdegeünennoktayısahiplene-
cekhemdeinızaatnıaya<sksuuz.Buçefişkiyiaıı-
latamazsıntz.Sendikaltckelohışturacaksın,top-
hısözleşmedc özveri bekleyeceksm. Türkije ne
çekiyorsa tekeHerden çekiyor. Sendikal tekeüer
getişmeyi önlüyor."
Bayram Meral ise Uslu'nun sözlerine, "W-
zim akhğımız zammın altma imza attılar. Ken-
disine tetefonda' Imzalamayın' diye rica ettim.
Ama olmadL Eşelmobil bu haliyle yürümez,yü-
rümeyecektir. Çünkü bunu yürütecek teknik
bügisayar ağı yoktur" yanıtını verdı.
başında eşelmobil sistemine geçilmesinı
içeren sözleşmeye imza attılar. Bunun üze-
rine 10 Mart 1997'detoplanan Başkanlar
Kurulu'nda, sözleşmelerin tek elden yü-
rütülmesi için koordinasyon kurulu oluş-
turulması karan alındı.
Hükümetle Türk-îş arasında gerçekleş-
tirilen pazarlıklann sonucunda, 8 milyon
lira seyyanen ve 3.5 milyon liralık kıdem
zammının herkese uygulanması konusun-
da anlaşmaya vanldı. Türk-lş'in düşük
ücretler için istediğı 2 milyon liralık iyi-
leştirmeyi hükümet 1 milyon 400 bin lira
olarak belirledi.
Dok Gemi-Iş, Ağaç-lş ve Hava-îş'in ar-
dından diğer sendikalann da birer birer
sözleşme imzalamaya başlaması üzerine
Türk-lş protokol imzalamadan görüşme-
leri bitirdi. Koordinasyon Kurulu'nda bu-
lunan Tes-lş, Haber-lş ve Orman-tş'in,
hükümetle görüşmelerinde karşı çılctık-
lannı söyledikleri öneriye göre sözleşme-
lerini bağıtlamalannın ardından, yine bu
kurulda yer alan Teksifve Türk Metal sen-
dikalannın da sözleşme imzalamak üze-
re olduklan öğrenildi. Başbakan Yardım-
cısı Tansu Çüler, sözleşmelerin tek tek
bağlanmasının ardından dün Türk-lş Ge-
nel Merkezi'ni ziyaret etti. Bayram Me-
ral, "Basbakamm" diye hitap ettigi Çiller'e,
"sözteşmelerin üç aşağı-bes. yukan masa
başında sonuçlanmasından memnuniyet
duyduğunu" belirtirken, imzalanmayan
sözleşmeler için de Kurban Bayramı ön-
cesinde avanslann ödenmesini istedi.
Meral'in, genel başkanı olduğu Yol-tş
Sendikasf nın Başkanlar Ku-
rulu toplanhsında ise "eşehno-
bfl" sistemiyle bagıtlanan söz-
leşmeleri genel hatlanyla eleş-
tirerek, çelişkıye düştü. Pet-
rol-îş Genel Başkanı Bayram
Yıktanm ise dün yaptığı yazı-
lı açıklamada, kımi sendikala-
nn birliği bozucu davrandığı-
nı belirtirken, "Türk-tşyöne-
timi ise eşgüdümün sağbinma-
a yönünde.gereken örgütsd ta-
vır ve sonımluluğu orta>l
a ko-
yamamış, aksine seyirci kaJ-
mışür" dedi.
Harb-lş Genel Başkanı tz-
zet Çetin de ışçi haklannın
hükümete teslim edildiğini bil-
dirdi. Çetin eşelmobil siste-
miyle sendikasızlaştırma sü-
recinın başlatılacağına dıkkat çekti.
Türk-lş'ten ayn olarak ilk 6 ay için yüz-
de 40'lık artışa imza atan Hava-lş Genel
Başkanı Aüiay Ayçin de Türk-îş'i politi-
kasızlıkla suçlayarak. "Başkanlar Kuru-
hı'nda istenen 24 ayhk geçmiş kayıplann
telafısiydi. Gelinen nokta ihtiyaçlim kar-
şılamadığı için önümüzdeki dönem sorun-
lan çözecek de değiL Türk-lş, sadece ken-
disine danışti. Kendisüıin sadece yetkili ol-
duğubirdönem. tşçüerdendestektstenme-
nuştir" dedi.
DlSK in projesi
Sendikal hak
ihlali takip
edilecek
• "Sendikal Hak thlalleri Ulusal
îzleme Komitesi" projesiyle sendikal
haklann geliştirilmesini
hedeflediklerini kaydeden Budak,
projenin, Avrupa Komisyonu
tarafından MEDA demokrasi
programına alındığını bildirdi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devrimci
Işçi Sendikalan Konfederasyonu (DİSK), Ulus-
lararası Çalışma Örgütü (ILO) sözleşmelerinin
ve tavsiye kararlannın uygulanmasmı izlemek
üzeh "Sendlkal Hak thlalleri Ulusal tzfcme Ko-
mttesi" (UİK) projesi başlatıyor.
Projenin tanıtımı için düzenlenen toplantıda
konuşan DİSK Genel Başkanı Rıdvan Budak,
Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesinin önün-
deki en önemli engellerin ekonomik, siyasal ve
demokratik eksiklikler olduğunu söyledi.
Çalışma yaşamını düzenleyen 12 Eylül dö-
neminden kalma yasalann yasaklarla dolu ol-
duğunu vurgulayan Budak, "Bu yetmezmiş gi-
bi Idmi işverenler ve kamu yetkilileri yasadışına
çıkarak fîili engellemeler yaratmaktadır. Bu du-
nım, birçok kez ILO gündemine gelmiş ve ül-
kemiz kmanarak>
F
asal değişikfikler yapılması is-
tenilmiştir" dedi.
UİK projesiyle sendikal haklann geliştirilme-
sini hedeflediklerini kaydeden DlSK Genel
Başkanı Rıdvan Budak, projenin, Avrupa Ko-
misyonu tarafından MEDA demokrasi progra-
mına alındığını bildirdi.
Avrupa Birliği Türkiye Temsilciliği Başkan
Yardrmcısı Jörg V. Keteİsen, aktif ve iyi çalışan
sendikalann varhğının demokrasi için kaçmıl-
maz olduğunu vurgulayıp Avrupa Komisyonu
olarak Türkiye'de sendikal hareketin gelişme-
sine katkıda bulunmak istediklerini söyledi. Ke-
telsen, sendikal hak ihlalleri, sendikal eğitim ve
dokümantasyon konulannda yapılacak çalış-
malann, sendikal özgürlüklerin geliştirilmesin-
de yardımcı olacağına inandığını belirtti.
DlSK Genel Sekreten Kemal Daysal da Tür-
kiye'nin, ILO sözleşmelerinin ihlal edilmesi
nedeniyle sık sık eleştirildiğini vurgulayarak
komisyonun yasal düzenlemelerin değiştiril-
mesi konusunda tavsiyelerde bulunduğunu kay-
detti.
Kemal Daysal, DlSK ve ETUC'un (Avrupa
Sendikalan Konfederasyonu) bu durumu dik-
kate alarak Türkiye'deki sendikal hak ihlalleri-
ni izlemek amacıyla UİK kurulmasına ve ha-
zırlanacak raporlann uluslararası kuruluşlara
ve Türkiye hükümetine iletilmesine karar ver-
diklerini bildirdi.
Swissotd'den sonra şimdi de İSKİ, Dohnabahçe Sara>ı'nın havalandırma kanallannı tıkamak üzere.
ISKt, sarayı havasız bırakıyor
Istanbul Haber Servisi - Dolmabahçe Sarayı'nın
önünde kanalizasyon çalışması yaparken sarayın ha-
valandırma sistemini tahrip eden İSKİ, bütün uyan-
lara karşın çalısmasıru sürdürüyor. Saray yetkilileri,
havalandırma sistemini çevreley en tonozlann iş ma-
kineleri tarafından parçalandığıru öne sürdü. Swis-
sotel'in inşaat çalışmalan sürerken havalandırma ka-
nallan tıkanan ve buralarda biriken metan gazı ne-
deniyle daha önce tehlike atlatan Dolmabahçe Sara-
yı yeni bir tehlikeyle karşı karşıya. Çalışma için ken-
dilerinden izin alınmadığı gibi, haber dahi verilme-
diğini öne süren Dolmabahçe Sarayı yetkilileri şun-
lan söyledi:
"Kısa bir süre önce sarayın önündeld alanda İS-
KJ, izmahnakşöytedursun. haberdahivermeden ça-
uşma bafiatU. Çabşmalar, boyutu genişleyerek siirü-
yor. Çakşmaiar, daha önce olduğu gibi kanallan iş-
levsiz hak getirebiür endişesi var. Çünkü tonozlar
tahrip olmuş. Havalandırma kanallan. Snissotel'den
Dolmabahçe Camisi'nin karşısındaki saray tiyatro-
sunun bulunduğu yere kadar uzanır."
ÎSKİ Basm Danıştnanı Zübeyir Yetik,yapüan ça-
hşmanın, Swissotel dahil bölgenin atık sulanmn Ku-
zey Haliç Kolektörü'ne bağlama çalışması olduğu-
nu söyledi. İSKİ, çalışma sırasında sarayın havalan-
dırma sisteminin tahrip edildiği iddialanyla ilgili de
yazılı bir açıklama yaptı.
Çalışma ile ilgili saray yetkililerinden kültür tanı-
tun yardımcısı thsan Yücelve teknik başkan yardım-
cısı Zeki Aybek ile görüşüldüğü belirtti. Sarayın ha-
valandırma sistemine zarar verildiği şeklindeki id-
diayı reddeden İSKİ aynca, saray yetkililerinın salı
ve perşembe günleri çalışma yapılmaması şeklin-
deki isteklerine uyulduğunu belirtti.
Hak-isle sözleşme
REFAHYOL
imzada
gösteri yaptı
• Hak-îş'in 20 bin işçi adına
gerçekleştirdiği toplusözleşmenin
imza töreninde gösteri yapıldı.
Çiller, daha önce toplusözleşme
anlaşmazlığında "kan emici"
olarak suçladığı işçilere
"Evlatlanm" diye seslendi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - REFAH-
YOL hükümeti, RP'ye yakınlığıyla bilinen Hak-
Iş'in 20 bin işçi adına gerçekleştirdiği toplusöz-
leşmenin imza töreninde gösteri yaptı. Dışişle-
ri Bakanı Tansu ÇDIer, daha önce toplusözleş-
me anlaşmazlığında "kan emid'' olarak suçla-
dığı işçilere "Evtatlannr diye seslenirken; Baş-
bakan Necmettin Erbakan, "Emeğin değerini ko-
rumak bizim inancunız gereğkür" dedi.
Türk-tş'in yürüttügü pazarlıklarda masaya
getirilen. 8 milyon liralık seyyanen. düşük üc-
retlilere 1 milyon 400 bin liralık iyileştirme,
üzerine ilk 6 ay için yüzde 38 zam ve 3.5 mil-
yon liralık kıdem zammı önerisini kabul eden
Hak-lş'in 20 bin işçi adına gerçekleştirdiği top-
lusözleşme dün imzalandı.
Başbakan Necmettin Erbakan, memur ve
emeklilere Temmuz 1996-Ocak 1997 arasında
yüzde 250-300'lere varan oranlarda zam yapıl-
dığını ileri sürerken, köylülere de 3 kat daha faz-
laparaverdiklerini savunda Bu toplusözleşmey-
le de çeşitli dengesızliklerin ortadan kaldmldı-
ğını söyleyen Erbakan, "tşte güzel bir Türkiye,
yönetnniylehalkrytaloıcakİaşan birTürkKe" di-
ye konuştu.
Çiller de "Çok değerii, sa>gıdeğer kardeşle-
rBn* diye söz ettigi işçilerle geçmişte zor gün-
ler yaşadıklannı belirtti. Büyümenin eksi 6'la-
ra düştüğü, döviz rezervmin kalmadığı dönemin
geride kaldığıru anlatan Çiller, "işçilere o gün
verdiğimiz sözü yerinegetirmenin se\incini pay-
laşrvonım. Ba> ramı $e\inçle karşılav'abilmeniz
için toptusözleşmeden sonra bayram öncesinde
sizeavansverilmesİMtenunedeceğjınedesözve-
riyorum" diye konuştu. Çiller. sözleşmeye gö-
re ikinci 6 ayın başında geçilecek olan ve ücret-
lerin aylık enflasyona bağlı olarak arttınlması-
nı öngören "eşdmobü'' sisteminin. "Enflasyon
o)ur, red ücretler iner, bizim üzerimizden onla-
rabunlarakaynakaktardır'" anlayışını sona er-
dirdiğini söyledi.
Hak-Iş Genel Başkanı Sahm Lshı da "Reafist
birçözüm" olarak nitelendirdiği sözleşmeyle üc-
ret dengesizliğinin giderilmesine özel birönem
verildiğini kaydetti. Uslu, işçilerin aylarca bek-
lemeye, Türkiye ekonomisinin de üretimsizli-
ğe dayanacak gücü olmadığını söyledi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
Allah'ın iktidarı
Sanınm okurlarım anımsayacaklardır. Bundan bir
süre önce "laik"(!) Doğan Grubu'nun yayımladığı,
"anti- laik ağıriıkiı" Son Çağn gazetesinde, Sayın
Mehmet Şevket Eygi'nin bir yazısını değerlendir-
miş ve (bence) yanlış bir laiklik tanımını eleştirmiş-
tim.
Bu yazımın, Sayın Eygi ile hiç istemediğim bir po-
lemiğe yol açması bir yana; bu konuyla ilgili çok sa-
yıda faks, mektup ve telefon aldtm. Pek çok oku-
rum; şu ya da bu bıçimde bu tartışmaya katıldılar
ve görüşlenni aktardılar. Benımle "hemfikir" olan-
lar da sağolsun, olmayanlar da...
Bu mesajlardan ıki tanesini çok ilginç ve üzerin-
de durulmaya değer buldum. Her ikisi de Istaibul'dan
fakslanmtştı. Sayın Eygi ile ilgili kimi değerlendir-
meler de yaptığı için adını vermediğim okurum şöy-
le yazıyordu: "21 Mart tarihindeki yazınızda Meh-
met Şevket Eygi hakkındaki olumsuz duygulannı-
zı ve düşüncelehnizi dile getirmişsiniz. Sayın Ateş,
bu şahıs hakkında çok doğru düşünüyorsunuz ve
emin o/un böyle düşünen tek kişi de sız değilsiniz.
Gerçekten de ne olduğu anlaşılamayan, neye hiz-
met ettigi tartışma konusu olan, kafası kanşık bir
adamcağız.
Sizin yazılannızı ise genelde çok beğenerek oku-
yorum, genelde diyorum çünkü, bahsettiğim hoş-
nutsuzluğun bir istısnası da yine aynı tarihli yazı-
nızda.
Bu yazınızda egemenlığin Tann'da değil, halkta
olması gerektiğinden bahsetmiş ve bu savınızı ör-
neklerle açıklamaya çalışmışsınız.
Sayın Ateş, birülkede isterlaik, isterse dine da-
yalı devlet o/sun esasen değişen bir şey o/amaz.
Çünkü, her iki durumda da olaylan kontrol eden,
düzenleyen Allah'tır. Bizneyaparsakyapalım, onun
hükmünün dışına çıkamayız.
Zaten şu kesin bir gerçektir ki, Kuran'da anlatı-
lan gerçek din, milletin menfaatlerıni başka her
şeyden veya herkesten fazla koruyacak ve sahip
çıkacaktır. Bu yüzden, bu yönde endişe çok yer-
siz olur.
Umanm bundan sonraki yazılannızı bu yönde
yazar, beni ve daha birçok insanı memnun eder ve
bilgilendirirsiniz.
Saygılanmla."
Bir başka okurum, makine mühendisi ismail
Hakkı Ataman şu mektubu fakslamış:
"Muhterem Hocam,
21 mart tarihinde Arayış adlı köşenizde, 'Laiklik
ve Demokrasi' başlığını taşıyan makalenizi oku-
dum. Bu makalenizde laikiiğin tanımını 'Tannsal
kökenli iktidara karşı, halk egemenliği ilkesine da-
yanan iktidar' şeklınde yapmışsınız. Bu tanımmıza
katılmanın mümkün olamayacağını ve bunun ne-
denlerini ızninizle açıklamak istiyorum.
Sayın Hocam, çevremizde meydana gelen bü-
tün hadıselerin ancak tek bir yaratıcısı ve yönete-
ni vardır. Kabul edilse de edılmese de herşeyi Yü-
ce Allah kontrol etmektedir. Bunun aksini düşün-
mek ve buna inanmak insanlan hem bu dünyada,
hem de ahirette çok yanıltır. Kuran-ı Kerim 'de bu
konu şöyle ifade edilmiştir: 'Allah dilemedikçe, siz
hiçbir şey dileyemezsiniz.
1
Aynca bu bir gerçektir ki; din zaten tüm bireyle-
rin menfaatlerini herkesten ve tüm sistemlerden da-
ha iyi korumaktadır. Dünya üzerinde bildiğimiz hiç-
bir sistem, milletlere dinin sağlayacağı hak ve ada-
leti veremez.
Bu gerçekleri; takdirettiğim değerii biraydına ilet-
me ihtıyacını hissettım. Aynca bu önemli husus-
larda sizin de tekrar düşüneceğinize kanaatım var.
Saygı ve hürmetlehmle."
Dikkat edilirse, her ikı mektupta da mesaj aynı.
"O Tann ki; tüm bu âlemin yaratıcısıdır, tek iktidar
elbette Tann'nındır ve insanlar için en hayıhı ikti-
dar Tann'nın iktidandır."
Bu mesaj, ya da bu anlayış sık sık dile getirilen
biranlayıştır. "Sen Müslüman değilmisin" diye so-
rarlar adama, "Eğer Müslümansan, Allah 'ın emir-
lerine nasılkarşı gelirsin, Allah 'ın iktidanna nasılkar-
şı çıkarşın?"
Bu tür tartışmalarda "Ben de Müslümanım" di-
ye kimlik belirtmemiz, kimi arkadaşlarımız tarafın-
dan eleştiriliyor. Bu konuyu bir başka yazımda ele
alacağım. Ancak bir ınsanın Müslüman olması baş-
ka şeydir, o insanın "Müslümanlığı kendince yorvm-
layan insanlann" peşine takılarak. sözde "Tann ik-
tidannı" temsil eden bir "islam şeriatı düzenıne" inan-
ması bambaşka bir şey.
Bu konulara girmeyi sevmem, ama Kuran-ı Ke-
rim'de İslam toplumunun "nasıl" yönetilmesi ge-
rektiğine dair hiçbir işaret yoktur. Monarşi mi, oli-
garşi mi, demokrasi mi, ya da bir başka yönetim
biçimi mi?..
Insanlık tarihi "Tann adına" hükmettiğini iddia
eden şarlatanlarta doludur. Ve insanlann kendi ege-
menliklerine sahip olmaları, son birkaç yüzyılın ürü-
nüdür.
Zaten benim "Tahnm" böyle siyasal "itişmelere"
sokulursa incinir. Bırakın herkes kendi Müslüman-
lığını yaşasın ve kendi egemenliğine sahip olduğu
gibi, istediğı gibi ıbadet etsin.
Ama eğer Islamıyeti siyasete sokar ve herkesin
nasıl Müslüman olmalan gerektiğini empoze etme-
ye yönelik bir sistemin kavgasına girerseniz, bunun
kimseye yaran olmayacağı gibi, en çok zaran da
Islamiyete verirsiniz.
DERİTOPLAMA HAZIRL1KJLARINISÜRDÜRÜYORLAR
Şeriotçüar Yargtioy'ı tanımtyor
tstanbul Haber Servisi - Kur-
ban derisi, bağırsak, fitre ve ze-
kât toplama yetkisinin yalnızca
Türk Hava Kurumu'na (THK) ait
olduğu yönünde Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu'nun 'kesin ve bağ-
layta karanna' karşın köktendin-
ci vakıf, yurt, dernek ve Kuran
kuTSİan, çeşitli gazete ve dergile-
re verdikleri ilan ve dağıttıklan
zarflarla deri toplama hazırlıkla-
nm sürdürüyor. THK'nin tstan-
bul'daki kurban kesim yerleri be-
liriendi. THK, lstanbul'da 16 ilçe-
de toplam 36 kesim yerinde hiz-
met verecek.
Içişleri Bakanı Meral Akşener
de bir süre önce yayımladığı ge-
nelgede kurban derisi toplama yet-
kisinin THK'de olduğunu anımsa-
tarak,.valiliklerden bukonuda ge-
rekli önlemlerin alınmasını iste-
mişti.
Dinci vakıf, yurt ve dernekler;
kurban derisi, bağırsak, fitre ve ze-
kâttaki yaklaşık 9 trilyonluk rant-
tan v^ızgeçmiyor. Yargıtay Hukuk
Genel Kurulu karan ve Içişleri
Bakanlığı'nın genelgesini tanı-
mayan, sözkonusukuruluşlar, şe-
riatçı gazetelere ilan vererek kur-
ban derisi toplayacaklannı duyu-
rurken RP'nin gençlik örgütü ni-
teliğinde çalışan Milli Gençlik
Vakfi da (MGV) örgütlendiği il ve
ilçelerde kurban derisi toplama
hazırlıklannı sürdürüyor.
THK'nin haarhğı tamam
Türk Hava Kurumu Genel Sek-
reteri Mehmet Tiritoğhı, Kurban
Bayramı'yla ilgili yurt genelin-
deki hazırlıklannı tamamladıkla-
nnı anımsatarak, ülke geneline
yayılmış 600'ü aşkın şubede kur-
ban derisi, bağırsak, fitre ve ze-
kâttoplayacaklannı söyledi. Tıri-
toğlu, kurban kesecek yurttaşlara
önceki yıllardan daha iyi organi-
ze olmuş bir şekilde hizmet vere-
ceklennı behrterek. "THK'nta
yurt geneöndeki tflm şubeterl Imr-
ban deri» ve bağırsak toplamak
için seferber olmuş durumdadır
r
dedi. Yurt genelindekı 623 THK
şubesinin deri toplayacağını anım-
satan Mehmet Tiritoğlu, tüm şu-
belerinin Kurban Bayramı süresin-
ce açıkolacağını bildirdi. Makbuz-
suz deri verilmemesi gerektiğini
belirten Tiritoğlu, "kazancının
wrgwni,KDVsinidevleteöde>«n
tek kunüuşun THK olduğuna"
dikkat çekti.
Bayramdavekâletle kurban kes-
tirmek isteyen yurttaşlar, kurban
bedeli olan 18 milyon lirayı en
geç 15 nisan günü mesai bitimine
kadar THK'ce hesap açtınlan çe-
şitli bankalara da yatırabilecek-
ler.
THK Genel Sekreteri Mehmet
Tiritoğlu, tstanbul'daki kurban ke-
secek yurttaşlara THK'nin top-
lam 36 kesim yerinde hizmet ve-
receğine dikkat çekerek, bu yer-
lerden yararlanabileceklerini söy-
ledi.
HESAP UZMANLARI KURULU BAŞKANI YARGIYA BAŞVURUYOR
Küitgörevlerepartizan atama
ANKARA (CumhuriyetBürosu)
- RP'ye bağlı tüm bakanlık ve ku-
ruluşlarda başlatılan kadrolaşma
operasyonu, Maliye Bakanlığı'nda-
ki kilit görevlerde de mevzuata ay-
kın biçimde sürdürülüyor. Maliye
Bakanı Abdullatif Şener tarafın-
dan, ani bir tebliğle Kopenhag Bü-
>r
ükelçiliği Maliye Müşavirliği'ne
vekâleten atanan Maliye Hesap
Uzmanlan Kurulu Başkanı Abdul-
lah Aslan, işlemin durdurulması
ve iptali için Ankara Nöbetçi 1da-
re Mahkemesi'ne başvurdu.
Şener, ay başında ani bir tebliğ-
le Aslan'ı görevinden alarak Ko-
penhag Büyükelçiliği'ne mali mü-
şavir olarak atadı. Aslan dün An-
kara Nöbetçi tdare Mahkemesi'ne
tebliğ için yürütmenin durdurul-
ması ve iptal edilmesi istemiyle
başvuruda bulundu.
REFAHYOL hükümetinin,
Cumhurbaşkanı Sükyman Demi-
rel'in onaylamayacağı kaygısıyla
son dönemlerde, birçok üst düzey
yöneticiyi. vekâleten atama yönte-
miyle görevden aldığı vurgulanan
başvuru dilekçesinde, Emniyet Ge-
nel Müdüdürü Alaaddm Yüksd'in
de aynı yöntemle görevinden alın-
dığı anımsatıldı. Dilekçede, idare
mahkemesinin Yüksel"in Çankın
Valilıği'ne vekâleten atanmasına
ilişkin işlem içinyürütmeyi durdur-
ma karan verdiğine dikkat çekil-
di.
Devlet Memurlan Yasası'nın ve-
kâleten atamalan düzenleyen hü-
kümleri ile Başbakanlık tarafin-
dan 1993 yılında çıkanlan, "Yurt-
dışı teşkilah olan kurumlann tem-
silciliklerinde, görevin \apılacak
daimi atamalarlayürütülmesi esas
olduğundan söz konusu görev için
geçki görevle persond gönderilme-
si cihetine gidilmemesi" tahmatı
verilen genelgeye dikkat çekilen
başvuruda, işlemin yasa ve genel-
ge hükümlerine aykın olduğu vur-
gulandı.
Vekâleten atamalann ancak di-
siplin cezası, yasal izinlerveya gö-
revden uzaklaştırma nedeniv le bo-
şalan kadrolara yapılabileceği be-
lirtilen baş\Tiruda, Kopenhag Bü-
yükelçiliği'ndeki müşavirlik gö-
revinin uzun süredir boş olduğu
belirtildi. Şenertarafından 31 mart-
ta imzalanan atama emrinde. As-
lan'ın 7 martta görevini bırakma-
sı talimatı verildiği bildirilen, As-
lan'ın hizmet pasaportuna bile sa-
hip olmadığı halde 1 hafta içinde
görevini bırakıp, Kopenhag'a git-
mesinin istendiği belirtildi.
Başvuruda, "Açıkça görülmek-
tedir ki davalı bakanlık daha pa-
saport dahi temin edilmeden ve de
yolluklan da tahakkuk etmeden,
Hesap Uzmanlan Kurulu Başkan-
lığı görevinin bırakılmasını amaç-
lamaktadır" denildı.
Kopenhag'daki görevin bir aci-
liyeti bulunmadığı belirtilen, "Bu
atama ancak hizmet gerekleri dı-
şmdabirmulahazaüe açttdanabffîr"
değerlendirilmesı yapıldı.
Erbakan protesto edildi
Yurttaş girişiminden
fezleke eylemi
İstanbul Haber Servisi -
Aydınlık İçin Yurttaş Girişi-
mi, Mehmet Ağar ve Sedat
Bucakın dokunulmazlıkla-
nnın kaldmlması için dü-
zenlenen fezlekelerin Mec-
lis tçtüzüğü'ne aykın biçim-
de Başbakan Necmettin Er-
bakan'da bekletılmesini pro-
testo etti. Yurttaşlar, TBMM
Başkanlığf na bir türlü gön-
derilmeyen fezlekeleri Gala-
tasaray Postanesi'nden Mec-
lis Başkanı Mustafa Kalem-
K'ye postaladılar.
Yurttaş Girişimi, Meclis
tçtüzüğü'ne aykın olarak
Erbakan'ın çekmecesinde
bekletilen fezlekelen dün
Kalemli'ye postaladı. Çok
sayıda sanatçı, gazetecı ve
yazann da destek verdıği ey-
lemde katılımcılar yakala-
nna "Sürekli Aydınlık İçin 1
Daldka Karanhk
7
" yazılı be-
yaz kurdeleli kokanlar tak-
tılar. "SusurlukzınMıSi'' adı
verilen bir aleti ve düdükle-
ri çalan grup. fezlekeleri Ka-
lemli'ye göndermeyi yurt-
taş sorumluluğunun yükle-
diği demokratik bir görev
saydıklannı belfrttiler.
Yurttaş Girişimi"ni tem-
sılen avoıkat Ergin Cinmen
ve Yüksel Selek tarafından
gönderilen mektupta, tstan-
bul DGM'nin hazırladığı
fezlekelerin Meclis tçtüzü-
ğü'ne aykın olarak Başba-
kanlık'ta tutulduğu ifade
edıldı. TBMM ve parlamen-
ter demokratik sistem açı-
sından ciddi bir prestıj ve
güven kaybına yol açan bu
uygulamanm yurttaşlan de-
rinden yaraladığına dikkat
çekıldi.