Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
8 MAFT19S7 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI
Yabancı sermaye
içiiîönizjnlen
kaMırılıyor
• ANKARA
(Cumhuriyet Biirosu) -
Yabat-cı semuye
yatınmlannda tüm ön
koşulian kaldıran Türkiye,
tek bürokratik işlem olan
izin belgesi sistemınden de
vazgeyiyor. Hazine
Müsteşarlığı Yabancı
Sermaye Genel Müdiirü
Enver Güney, yabancı
sermayenin gdmesini
kolaylaştırmak için,
izinlerdeki 50 oin dolarlık
alt sınır ile ön ızni de
kaldırmayı planladıklannı
söyledı.Güney. Türkiye'de
ulaştırma. enerji ve
telekomünikasyon
sektörierinde başlatılan
özelJeştirme çalışmalanyla
yabancı sermayede artış
beldediklerini bildirdi
Otomotiv ihracaö
• BIJRSA /İSTAJVBUİL
(AA) - Türk otomotiv
sanayimın, yıhn ilk 2
aymda gerçekJeştirdiği
ihracat, geçen yılm aynı
dönemıne göre 2 mılyon
dolar artarak 2 i 7 milyon
886 bin dolar olarak
gerçekJeşti. 1996 yılı
başında Tofaş firmasının
ihracata yönelmesi ile 2
aylık ihracat 62,6 milyon
dolar olurken, 1997'ninilk
2 ayında bu rakam 13,8
rnilyon dolara geriledi.
Öte yandan otomotiv
sektörûnde üretim geçen
şubat ayında yüzde 31
oranında artarken, üretim
ilk iki ayda yüzde 2
geriledi. 1996 yılıocakve
şubat ayılannda sektörde
toplam 45 bin 32 adet olan
araç üretimi, 1997 ocak ve
şubat ayında 44 bin 221
adete geriledi.
Güneydoğu Ekici
Tütün Piyasası
açıldı
• ADIYAMAN
(Cumhuriyet) -
Güneydoğu Ekici Tütün
Piyasası, Devlet Bakanı
Nafiz Kurt tarafından
Adıyaman'da açıldı. 1996
ürünü tütün içın 500 bin
lira başfiyat
.ttvgulayacaklannı, .-•• ••-' -
ortalama fiyatın 375-400
bin lira olacagını belirten
Bakan Kurt, Güneydoğu
ile Ege riitünü arasındaki
fiyat farkını ortadan
kaldırdıklannı söyledi.
Devlet Bakanı Nafız Kurt,
alımlan ve ürün
bedellerinin ödenmesini
Kurban Bayramrna dek
tamamlayacaklannı
biidirdi.
TURBAN Hıaleteri
yeni baştan
• ANKARA (AA) -
Özelleştirme kapsamında
bulunan TURBAN'a ait
Bodrum, Kuşadası, Kemer
marinalan ile Akçay Tatil
Köyü ve Ürgüp Moteli için
yeniden ihale açılıyor.
Bodrum, Kuşadası, Kemer
marinalannın üzerindeki
tesis ve varlıklann satışı ile
birlikte 49 yıllığına
kullanma hakkı devri için
10 mart tarihinden itibaren
\erilecek ılanlarla ihale
açılacak. Aynı tarihten
itibaren venlecek ılanlarla
ihaleye çıkılacak olan
Akçay Tatil Köyü ile
Ürgüp Moteli ise pazarlık
yöntemiyle
özelleştirilecek.
Paı*a cezalarına
af geliyor
•AJVKARA (AA) -
Hükümet, tutan 1 milyon
liraya kadar olan trafik,
mahkeme ve diğer para
cezalanna af getırmeye
hazırlanıyor. Malıye
Bakanlığı'nca hazırlanan
ve Bakanlar Kuruhfnda
imzada olan 6183 sayılı
Amrae Alacaklannın Tahsili
Hakkında Kanun'a bir
geçicı madde eklenmesine
dair kanun tasansı, vergi
cezalannın birbölümünün
silinmesinin yanı sıra, para
cezalannda da af öngöriiyor.
TTK ocakları
devnediliyor
• ZONGULDAK (AA) -
Türkiye Taşkömürü
Kurumu'na (TTK) bağlı
bölgelerde bulunan bazı
ocaklardaki kömür üretim
hizmetinin. özel sektöre
devredileceği bildirildi.
Kozlu bölgesindeki
Çakmakkaya, Alacaağzı,
Kılıçlar ve Armutçuk,
Karadon bölgesindeki
Gökcan ile Üzülmez
bölgesindeki Acenta ve
Taşbaca adlı kömür
ocaklanndaki üretim işinin
özel sektöre devredilmesi
planlandı.
Hükümetin 8 aylık icraatında ne çalışanlara ne ekonomiye yönelik bir iyileşme oldu
REFAHYOL'un balonlan vardıMUTLU GUNEŞ SONMEZ
REFAHYOL'un çalışan kesimle-
ri rahatlatmaya yönelik söylemleri
vaat olarak kalırken kaynak paket-
leriyle geleceği söylenen müjdelı
haftalar da karabasana dönüştü.
REFAHYOL, yüzde 65 düze-
yinde devraldığı enflasyonu 1996
sonunda yüzde 85lere çıkarmayı ba-
şarmanın yanı sıra dolara da 'dal-
ya' dedirtti. fvfemurun, işçinin ve
çiftçinin hizmetinde garson devle-
ti gerçekleştireceğini söyleyen Baş-
bakan Erbakan'ın bu söylemi çok-
tan havada kaldı. REFAHYOL'un en
büyük balonu denkbütçe oldu. 6 kat-
rilyon 255 tnlyon liralık denk büt-
çede ince bir taktik izlendi ve Mer-
kez Bankası emisyonu ile bütçe,
denk gıbi gösterilmiş oldu. 138 tril-
yon liralık bu para ile bütçe kalem-
lerinde vergi dışı normal gelirler
arasında gösterildi.
Nemalann yaklaşık 500 trilyon li-
raya yükselmesi hükümet için so-
run yaratınca, fonun kaldınlması-
na yönelik çalışmalar da hızlandı.
Nemalann gasp edilmesi anlamına
gelecek bu uygulama karşısında,
çalışan kesimlenn tepkisini göze
alamayan hükümet, bu kez de öde-
melerin en kısa sürede yapılacağı-
nı açıkJadıysa da faizlerden başka
bir ödeme yapılmadı. Maaş öde-
melerinde eşel mobil sisteminin uy-
gulanması yolundaki sözlerde boş
çıktı. REFAHYOL iktidannda ran-
riyenin vergilendırileceğine yöne-
lik açıklamalara rağmen tam tersı
gelişmeieryaşandı. En çok kazanan
yine rantiyeler oldu.
Havuzda boğuldular
Koalisyonun yine bir başka ha-
yali icraatı da havuz sistemiydi.
Tüm kamu gelirlennin tek bir kay-
nakta toplanması şeklindeki bu sis-
temin SPK ve Tıcaret Kanunu'naay-
kın olduğunun tespit edilmesinin ya-
nı sıra, Dünya Bankası da hazırla-
dığî raporlarda projeye olumlu bak-
madı. Uygulama yanm kaldı. Pet-
kim, POAŞ Tüpraş, THY gibi ku-
ruluşlar kapsam dışına çıkanldı.
REFAHYOL'un ekmekle de ba-
şı dertten kurtulmadı. Başbakan Er-
Mcnurlara
eşeHmH
uygutayacağB
Memr
enflasyona
ezlmeyecek
Gecekon-
dutaraafDoferte
odeme
yapacaaz
Asgari
ücretten
vergi
Paraian
koyacakyer
buİanyonB
yai
biıişçi
göntopeceğu
Tırkiyrnıı
heryerimte
ekmek15
tMnhpaZam
yapmayacaOlaganustu
Hai
uypMaramn
kaM
Susurtt ofayı
fasafiMdur
Göçe
zoriananlaı
tazıranat
İsraine
anlaşmay
tacağD
Besıcinn
efeıdekabn
hayvantaraı
HP snisşnıa
yapma-
Uzakdoğule
tnret haan
9mlyon
Merietjcaret
hacmi 2 mtfyar
(İ0İ8P8
Açveaç*
ktnse
yayatrm
yapanaarsa
vereceğiz, vergi
akmyacağB, %
20f»ztekref
vereceğiz
rantaröre
destek
vermeyecek
He
hacmi 1 ırityar
açAacak
ÇekiçGuç
kalûcak
MFdekin
okıyor ile
ticaret
hacnwne1.5
nflyar dotara
ncaret hacnri
Endoneıya le 2 müyarMatazya
beıienr-1
aiacak
700 z r M araç
ve2demzattı
afacafc
bakan'ınzorunluekmek fiyatıda-
yatması, bütün fınncılan çileden
çıkardıfı gibı, halkı da şaşkın bırak-
tı. 15 bin lirada kalacağı emredilen
ekmeğin fiyatı birkaç gün içınde
18 bin liraya ardından da 20 bin li-
raya firladı.
Asgan ücretlıden alınan vergile-
rin azaltılması ya da kaldınlması
şeklindeki RPtandanslı demeçlerde
koalisyonla birlikte yok olurken Er-
bakan. "Çok acı çeluniş.Jer" diye-
rek vergi yüzsüzlennin faız borçla-
nnın silineceği müjdesıni verdi.
Iktıdanna "Zara yok" parola-
sıyla başlayan REFAHYOL, akar-
yakıta 6 kez zamla rekor kırdı.
REFAHYOL. hiçbir somutiler-
leme kaydedilemeyen gezilerle de
dıkkat çekti. Bu gezilerden bın
olan Libya'da, müteahhit alacakla-
nnın ödeneceği müjdesi verildiyse
de 360 milyon dolarlık alacağın sa-
dece 30 milyon dolan alınabildi.
Vergi, çalışanlara...
Hükümetin vergi yükünü yine ça-
lışanlar çekti. Gelir vergisi dilim-
leri, gerçekleşen fiyat artışlaruıın al-
tında kalırken kayıtdışı ekonomiyi
vergılendirmek için hiçbirçaba sarf
edilmedi. Faiz düşmanı RP yöneti-
mi, bedelsiz ithalatı cazip kılmak
için açılan süper hesaplarda biri-
ken dövizlere yüksek faiz uygula-
maktan geri kalmadı.
Kamuoyunda hayal paketleri ola-
rak adlandınlan kaynak paketlenn-
den beklenen sonuçlar alınmama-
sına rağmen 4. ve 5. paketlerin yol-
da olduğu belirtildi. Bırinci paket-
teki bedelsiz ithalatla sarsılan oto-
mobil üreticılen, üretimlenni kıs-
mak ve işçi çıkarmak zorunda kal-
dılar. Ocak ayı itibanyla bedelsiz it-
halat sonucu 3.1 milyar dolarlık bı-
rikmiş dövızin yaklaşık tamamı iç
borç ödemelennde kullanıldı. 200
trilyon liralık gelir elde edilmesi
bekienen kamu lojmanlannm satı-
şı ıse Cumhurbaşkam'ndan döndü.
Ikinci paketin içinde yeralan al-
tın stok affı ise tam anlamıyla ka-
ra paraya geçit verme anlamı taşı-
yordu. Af ile kuyumculann yeni
stok beyanında bulunmalan koşu-
luyla önceki yıllara ilişkin incele-
me yapılmayacağı garantisi verildi.
Yurtdışından dövız çekmek için
her yolu deneyen hükümet, bu kez
de üçüncü paketle kara paracılara,
"Nereden buldun" diye sorma-
dan bütün paralann Türkiye "ye ge-
tirilebileceği müjdesini verdi.
Yeni lira tutmadı
Erbakan'ın I dolara eşit olması
düşünülen 'yeni lira' projesi, ban-
kacıların tepkisini çekince bundan
da vazgeçildi. REFAHYOL, asker
ve polislere yaptığı ıyileştirme zam-
larıyla ikircikli tutumunu gözler
önüne serdi. Yıllık enflasyonun yüz-
de 77.7 olarak belirmesi de yıl so-
nunda öngörülen yüzde 65 'lik enf-
lasyonun aşılacağı sinyalıni verdi.
Başbakan Yardımcısı Çiller, AB'yi şikâyet ederek yabancı işadamlarından destek istedi
4
Avrupa verdim sözü tutmadı'.. . !,. I • -•- ^—-^
Ekooomi Servisi - Başba-
kan Yardımcısı ve Dışışleri
Bakam Tansu Çiller, Güm-
rük Birliği Anlaşması'ndan
bu yana Türkiye'nin taahhüt
ettiği herşeyi yaptığını söy-
leyerek "Ancak AB ta-
ahhütlerini yeriae getirme-
di" dedi. Türkjye'nin AB'ye
kabulünün dünya banşı me-
selesi olduöunu ifade eden
Çiller, "Gümrûk Birliği An-
laşması'ndan bu yana Tür-
kiye Avrupa'ya 5 milyar
dolar transfer etti" dedi.
Türkiye Odalar ve Borsa-
lar Birlifi'nin (TOBB) evsa-
hipliğiyle "Avrupa Odalar
Birliği" olarak tanınan "Eu-
rochambres", AB, Orta ve
Dofu Avrupa, Karadeniz
Ekonomik tşbirliği ve Ba-
gımsız Devletler Topluluğu
ülkelerinin, odalar birliği
başkan ve temsilcilerinin ka-
tıldığı -Sürdürülebilir Bü-
yüme İçin Ekonomik Bü-
tflnleşme" adlı uluslarası
Çiller, TOBB'nin ev sahipliğini yaptığı Eurochambres toplantısında topu AB'ye attı. (Fotoğraf: UĞUR GÜNYÜZ)
konferans dün Ceylan Inter-
continental Oteli 'nde yapıl-
dı. Konferansa katılan Baş-
bakan Yardımcısı Çiller, ya-
bancı işadamlanndan AB'ye
katılım için destek istedi.
Işadamlanna, "Faal olun
ki sizinle işbirliğine gidelim,
sürdürûlebilir ekonomik
gelişme sağlansın" diyen
Çiller, şöyle devam etti:
Destek gelmedi
"Türkiye Gümrük Bir-
liği Anlaşması'ndan bu ya-
na Avrupa'ya S milyar do-
lar transfer etmiştir. Hal-
buki tam tersi olmalıydı.
Avrupa bize verdiği destek
sözünü yerine getirmemiş-
tir. Buna rağmen Türki-
ye'nin ihracati AB'ye ka-
tılımı istenen diğer 11 ül-
keden daha fazladır. Tür-
kiye'nin Avrupa ile bûtfin-
leşmesi bir dünya barışı
meselesidir. Yeni Beıiin du-
varı yaratılmasın. Parle-
mento tarihinde ilk kez
AB'ye katılım konusunda
bu kadar hemfikirdir. Tür-
kiye, liberalizasyon ve öz-
gürlük mücadelesini ta-
mamlamıştır. Ancak hâlâ
AB'ye tam üyeliği sağlan-
madı. Bizim halkınuz artık
buna tahammül edemez"
dedi.
Eurochambres Başkanı
Antoni Negre I Vıllavecc-
hıa da Avrupa'da sanayi ve
ticaret odalannın adeta eko-
nominin parlementolan ol-
dugunu anlatarak, "Biz şim-
di 1500 sanayi odasını tem-
sil ediyoruz. 30-40 milyon
dolayında üyemiz var. Bi-
zim amacımız dünyadaki
odaları birleştirmek ve
kuvvetlendirmek" dedi
ÇIFTÇI DOSTU / SADULLAHUSUMI
T
ürk tanmının kalkınmasını ve re-
fah seviyesinin yükselmesini is-
teyen hükümetler, çiftçinin örgüt-
lenmesine engel olmazlar. Aksi-
neteşvik ederler. Çünkü artık bütün dün-
ya ülkelerinde anlaşılmıştır ki, tanm kesi-
minin kalkınması, kendi bünyesi içinde
güçbirliği yapmasına bağlıdır. Hangi sis-
temi getirirseniz getiriniz, başka türlü çift-
çinin özel sektörün kölesi olmaktan kur-
tulması mümkün değildir. Nitekim, Türki-
ye'de 30 milyona yakın kırsal kesim insa-
nımız örgutsüz bırakıldığı için tüccar ve sa-
nayicinin oyuncağı haline gelmiştir... He-
le. özelleştirme hareketi başlatıldıktan
sonra çiftçinin tutunacak bir tek dalı kal-
mamıştır.
Başbakanlardan bakanlara müsteşar-
lardan genel müdürlere kadar kime sor-
sanız "Çiftçi sahipsiz" diye yakınır. Ama
hiçbiri çiftçiyi örgütlemek için kılını kıpır-
datmaz. Her fırsatta örgütlenmeyi savu-
nan devlet ve hükümet adamlan, mevcut
örgütleri yok etmek için her yolu dener!
lşte... SEK, Et ve Balık Kurumu ile Yem
Sanayii tarım kesiminin en güçlü örgüt-
leriydi. Tüccar ve sanayici bu güçlü ör-
gütler karşısında çiftçiyi istediği gibi sö-
müremiyordu. Turgırt Ozal ve Tansu Çil-
ler ne yapıp edip "Ekonomiyi kurtaraca-
ğız" gerekçesi ile çiftçinin bu ekonomik
güçlerini haraç-mezat sattlar. Şimdi 30 mil-
yona yakın kırsal kesim insanımızın, mil-
yonlarca hayvan üreticisinin trilyonları
özel sektörün kasalanna ındiriliyor... Bu sö-
mürü çarkının kınlması için yapılacak tek
iş, tarım kesimini güçlü kooperatiflere ve
merkez birliklerine kavuşturmaktır...
Halbuki, önceki yazılarımda da belirt-
tiğim gibi Köy-Koop birliklerinin oluştur-
mak tstedikleri 'merkezbir/iği'riın kurulma-
sını engelleyen Erbakan-Çiller hüküme-
ti... Tanm Bakanlığı Teşkilatlandırma ve
Destekleme Genel Müdürlüğü, tam bir
Erbakan Çiftçiyi Oyalıyor!..
Başbakan Necmettin Erbakan çiftçiyi kucaklamadı.
yıldan beri 'merkezbırfığı'nm kuruluşunu
onaylamıyor. Başbakan Erbakan, Yardım-
cısı Çiller, Tarım Bakanlığı'nın bu haksız
uygulamasına karşı sessiz kalıyor... Ken-
dilerine yapılan başvurulara rağmen...
Türk tanmının neden çöktüğü, Tarım
Bakanlığı'nın tutumundan belli... Çiftçiyi
desteklemek ve teşkilatlandırmak için ku-
rulan bir genel müdürlük, çiftçinin örgüt-
lenmesini çeşitli nedenlerle zorlaştırıyor-
sa tanmımızı kalkındırmak mümkün ola-
bilir mi? Çiftçiye kurulan sömürü çarkla-
rı kırılabilir mi?.. Çiftçiyi örgütlemek için
göreve getirilen bir genel müdür ve yar-
dımcıları, örgütlenmeyi başaramıyorsa
koltuklannda bir dakika bile oturmamalı-
dır. Tanm Bakanı, btı durumu biliyor da çö-
züm bulamıyorsa o da istifa etmelidir...
İki binli yıllara yaklaştığımız şu günler-
de "Yasalanmkân vermıyor" türünden or-
taya atılan bahaneler geçerli olamaz. Zi-
ra, anayasamız çitfçilerin örgütlenmesini
emrediyor... 171. madde çok açık... Baş-
ka hükümler de var... Yaşalarımız da ör-
gütlenmeye engel değil. Üstelik yasal bir
engel olsa bile Türkiye'nin kaderini etkı-
leyen bir iş için, bir değil, bin yasa çıkar-
tılabilir!.. Yeterki, devlet yetkililerimizin ve
hükümet üyelerimizin niyeti olsun!..
Konu Meclis'te
Türkiye tanmsal amaçlı kooperatifler
birlikleri merkez birliğinin kuruluşuna çı-
kanlan engeller, Mıllet Meclisi'ne getiril-
di. Kırklareli CHP Milletvekıli Irfan Gür-
pınar'ın Tarım Bakanı'nın yanıtlaması is-
teği ile Meclis Başkanlığı'na verdiği soru
önergesi şöyle: "llgili genel müdürlükmü-
fettişlerince, kurucu birliklerin gerekli in-
celemeleriyapılarak, merkez birliğini kur-
maya engel bir durumun olmadığı tespit
edilmıştir Ancak, aradan geçen 10ayaya-
kın birzamandir 'olumlu veya olurnsuz' her-
hangi biryanıt alınamamıştır. Merkez bir-
liğinin kurulmasına engel bir hal olmadı-
ğı halde, kuruluşun gecıktirilmesinin ka-
bul edilebilir bir tarafı yoktur. Türkiye ta-
nmsal amaçlı kooperatıfler birlikleri mer-
kez birliğinin kuruluşuna bakanlığınızca
onay venlecek mi? Verilecekse ne zaman
verilecek? Verilmeyecekse neden ve ni-
çin verilmeyecektir?.."
Irfan Gürpınar, bu önergesinin acele ya-
nıtlanmasını istiyor!..
Merkez birliklerinin oluşturulmasına
çeşitli engeller çıkarılması, tarım kesimi-
nin tepkisine neden oldu. Türkiye Ziraat-
çılar Derneğı Genel Başkanı Ibrahim Yet-
kin de bakanlığın tutumunu eleştiriyor:
"Köy kalkınma kooperatifleri, 1971 yı-
lında kısa adı 'Köy-Koop' olan bir merkez
birliği kurdular. 1980 yılına gelindığinde
Köy-Koop, 59 ortak il birliği, 2476 birim'
kooperatifi ve 2 milyon 500 bıni aşkın ûre-
ticı ailesinin örgütü durumuna ulaşmıştır.
Köy-Koop kurulduktan sonra demokratik
kooperatifçiliğın gelişmesi için çeşitli fa-
aliyetlerdebûlundu. Bu faaliyetler, iktidar-
lan sürekli olarak rahatsız etti. Bu rahat-
sızlıklarsonucu 12 Eylül döneminde Köy-
Koop merkez birliğinin faaliyetleri durdu-
ruldu... Yöneticileri tutuklandı... Malvariı-
ğı tasfiye edildi. 1984'te de fesih işlemle-
rıne başlandı. Ama hâlâ fesih işlemleri ta-
mamlanmadı. Fesih ışleminin tamamlana-
maması, bugün il birliklerininyeni birmer-
kez birliği kurmalannın önüne engel ola-
rak çıkarılmaktadır... Halbuki, tanmsal
üreticinin örgütlenmesi ne üreticinin ne de
tüketicininyaranna olmaktadır... Bundan
yalnızca tüccarve sanayiciyararsağlamak-
tadır. Tanm satış kooperatifleribirliklerinin
tasfiye edilmesi ise olumsuzluğu daha da
arttıracaktır. Bugün ülkemizde ûreticiör-
gütlenmelerine ihtiyaç her zamankinden
daha fazladır. Bu türörgütlenmelerin ger-
çekleşmesı için Türkiye Ziraatçılar Der-
neği elınden gelen tüm katkı ve desteğı
yapmaktadır ve yapmaya devam edecek-
tir..."m
IŞÇINtN EVRENINDEN
ŞÜKRAN SONER
Meclis Sınavda
Çiller-Erbakan ikilisi, MGK'den gelen, besbel-
li ellerini yakan topu, kendilerince uyanıklık yapıp
Meclis'e atıverme peşindeler. Bütün değerleri yok
sayan kimliklerini eleştirmek, bukalemunu geçtik-
lerini söylemek, saat başı "t/,o"dönüşlerini teşhir
etmek, onları bildikleri, çıkar ve iktidar adına her
şeyin yapılmasını hakgören yollarından, kirli oyun-
larından geri döndürmüyor.
En son Meclis'i harcayıp, askerleri zor durum-
da bırakarak MGK kararlarından kurtulma oyun-
ları, taktikleri öylesine açık, uluorta, ilkel ve de
ucuz ki karşı tarafın yutması için, ya çok aptal ya
da çaresiz olması gerekiyor.
Ikili, MGK'de imzaladıklan, sonra içeriğini pazar-
lığa açarak kimlik gösterisine özenip, pabucu pa-
halı görerek ikinci imzayı da attıkları MGK karar-
larını, Bakanlar Kurulu'nda görüşmeyerek, artık
tartışmasız "muhtıraya"dönüştürmüş bulunuyor-
lar.
Ne de olsa demokratikliği tartışmalı 1982 Ana-
yasası'nın halen hukuk açısından geçerli hüküm-
leri vardı. Buna göre de MGK'nin aldığı kararlar Ba-
kanlar Kurulu'na bildirilir, icra organı hükümet bu
kararların gereğini yerine getirirdi. Doğrudan icra-
ya ilişkin uygulamalar dışında yasal düzenlemeye
gerek olan konular için Meclis'e gitmesi de olağan
olurdu.
Bakanlar Kurulu'nun onayından geçip hükümet
icraatına ya da yasa önerisine dönüşmemiş MGK
kararlarının Meclis'te görüşülmeye kalkışılması ise,
ipin ucunun tamamen kaçınlması, anayasanın çiğ-
nenmesi olacak.
Çiller-Erbakan ikilisi "enyetkili organ YüceMec-
lis'tir" söylemi ile Meclis'e anayasal suç işletme,
"muhtıra" yedirtmeye niyetliler. Herkesin gözü
önünde, toplumu, başta kendi partilerinin parla-
menterleri olmak üzere bütün milletvekillerini söz-
de kandırıyorlar. Bir taşla kaç kuş birden vurmayı
hesaplıyorlar?..
MGK kararları, içerik olarak, yürürlükteki ancak
işletilmeyen kimi yaşamsal önemdeki anayasa ve
hukuk düzeninın, Cumhuriyet ilkelerinin yeniden
geçerli olmasını sağlamaya çalışmak ile sınırlı. Yıl-
lardır politik çıkarlar uğruna anayasa ve Cumhu-
riyet ilkelerinden sapmış siyasi iktidar uygulama-
ları ve de son ikilinin başını çektikleri iktidarın re-
jimin rotasını, ülkenin çizgisini kökten değiştirrne
girişimlerine karşı, demokrasiyi, laikliği koruma
amaçlı.
Hükümetlerin, parlamentonun, siyasi partilerin,
demokrasi güçlerinin, toplumun sahip çıkması ge-
reken kimi yaşamsal değerlere sahip çıkıyor. Sa-
dece şeriat tehdidine karşı koruyucu hükümler
içerdiği, devleti aynı ölçülerde ciddi tehdit eden çe-
teler, insan hakları ihlalleri, terör, mafya, hertür kir-
lenmeye yönelik önlemleri de saymadığı için ye-
terşiz olarak değerlendirilebilir.
Ülkeyi hızla çağdışı bir çizgiye, uçuruma, şeriat
düzenine, diktatörlüğe doğru sürüklemekte olan
iktidar uygulamalarına karşı, parlamentodan, mu-
halefet partilerinden, toplumdan güçlü olarak çık-
may'an sesin, tepkinin yansıması da sayılabilir. Ne
yazık ki demokrasi güçlerinin işlevlerini çok eksik
yapmaları, hükümetin de uygulamalarının öütü-
nünde anayasa ve demokrasi ilkelerini çiğniyor, suç
işliyor olması sonucu, MGK kararları olarak karşı-
mıza çıkan metnin askerler ağırlıklı hazırlandığı da
biliniyor.
Içeriği ile anayasal ve yasal, geliş kaynağı ne-
deni ile ise gizli muhtıra sayılabilecek bir nitelik ta-
şıyor.
Anayasal ve yasal, demokratik bütün ilkeleri,
değerleri kullanarak, Türkiye'yi çıkarfanna kullanan
ve uçuruma doğru sürüklemekte olan, sonuç ola-
rak anayasal düzeni bozan, rejimi tehdit eden ik-
tidar ve liderler ikilisi, bu içeriği çok doğru ve ana-
yasal, geliş kaynağı nedeni ile gizli muhtıra karşı-
sında, buna karşı çıkarak bildiklerini okumak ya da
uymak gibi olağan iki yoldan birini seçmediler.
Herkesi aptal yerine koyup, boylarından büyük
oyunlar içine girdiler. MGK'de hiç karşı çıkmaya-
rak, kararlarının anayasal ve yasal içeriğini imza-
ları ile onayladılar. Kararların hükümete bildirilme-
si aşamasında tartışma açma, değiştirme girişim-
leri ile, askerleri açığa çıkarmak, tabanlanna diren-
diklerini göstermek gıbi bir ucuz oyuna saptılar. Asıl
büyük, anlam olarak ise çok küçük, çirkin oyun-
lannı ise, hükümete yazılan aynntılı metne, önce
karşı çıkıp sonunda aynısını imzalamanın ardından,
bu kararlan Bakanlar Kurulu'nda görüşmeyerek doğ-
rudan Meclis'e gönderme girişimleri ile yaptılar.
Şimdi Meclis, varlığını, bir anlamda rüştünü is-
pat etme smavında. Gözlerimizin önünde kirlilik it-
tifakına dayalı kurulan, çıkarlar koalisyonuna onay
vermekle, hele de icraatlanna karşı duramamak-
la demokrasi smavında kötü not almış parlamen-
terlerimiz, bu kez parlamentonun ve rejimin gele-
ceğine ilişkin bir sınavdan geçiyorlar.
MGK kararlarını hükümet kararına dönüşmeden
görüşmeyi kabul ederlerse, ister onay, ister ret
oyu versinler, ya muhtırayı ya da anayasanın çiğ-
nenmesini, şeriata gidişi onaylayacaklardır.
Düşünmek bile istemiyoruz ama özellikle iktidar
partilerinde yer alan parlamenterlerimizin böylesi
çirkin bir tuzağa düşmeleri, pariamenterliğin ve
parlamentonun varlık nedenleri ile çatışmak, ken-
dilerini ret ile eşanlamlı bir rol olacaktır.
İspanya firmalan da
özelleştirmenin peşinde
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - İspanya Bask
Bölgesi Ticaret, Turizm ve
Tüketici Işleri Bakanı Ro-
sa Diez başkanlığmda Tür-
kiye'ye pazartesi günü ge-
lecek işadamları heyeti,
özellikle enerji, telekomü-
nikasyon ve metal sanayi in-
deki özelleştirme projelen-
ni inceleyecek.
İspanya Türkiye Büyü-
kelçisi Jesus Atienza, dün
düzenlediği basın toplan-
tısında pazartesi günü An-
kara'ya gelerek inceleme-
lerde bulunacak heyetin
programı hakkında bilgi
verdi.
Atienza, İspanya ile Tür-
kiye'nin ticari ilişkilerinin
geliştırilmesi için iki ülke
arasında ziyaretlerin ve ça-
lışmalann arttınlmasını is-
tediklerini söyledi.
Bakan Diez başkanlığın-
da gelecek heyetin de özel-
likle Türkiye'deki özelleş-
tirme programı hakkında
bılgi almak istediğini vur-
gulayan Atienza, enerji
sektöründeki özelleştirme-
ye İspanya'nın çok ilgi gös-
terdiğini söyledi.
İspanyol firmalannın,
Türk firmalanyla işbirliği
yaparak Türk cumhuriyet-
lerinde ticaret ve yatınm
yapmayı istekdiklerini söy-
leyen Atienza, "Türkiye
ile siyasi anlamda geniş-
leyen ilişkilerimizin eko-
nomik ve ticari ilişkiiere
de yansımasuu istiyoruz"
dedi.
Atienza, Türkiye'nin
1989 yılından bu yana Av-
rupa Birliği'ne tam üyelik
için aday ülkeler arasında
olduğunu belirtirken, "Tür-
kiye zaten aday kapsa-
mındadır, bu tartışıla-
maz" dedi.
Ankara'ya pazartesi gü-
nü gelecek olan Bakan Di-
ez ve beraberindeki heyet,
Dış Ticaret Müsteşarlığı,
Hazine Müsteşarlığı ve
Ulaştırma Bakanlığı yet-
kilileriyle görüşecek.