04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MART1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 66 bin 200 öğretmen hakkında soruşturma açıldı. 500 öğretmen meslekten atılma korkusuyla yaşıyor Oğretmenlernıkmm yıhNEC4TİAYGIN İZMİR - Eğıtım-Sen Basın Yaym Genel Sekreten BaşyârekAranson bır >ıl ıçınde 66 bın 200 öğretmen hakkında soruşturma açıldığmı. bu sonışturmalann büyuk çoğunluğunun sonuçlandığın] soyledı 1500 öğretmen hakkında luzurn-u muhakeme karan venlerek soruşturma dosyalannın mahkemelere göndenidığını bıldıren Altın, 500 öğretmen hakkında ıse meslekten ıhraç ıstemıyle açılan soruşturma dosyalannın Mılh Eğıtım Bakanlığı Yüksek Dısıplın Kurulu'nda inceiemeye alındığını belırttı Başyurek Altın, anayasanın 2 ve 42'ncı maddelenne göre de\let okuJlannda eğıtımın parasız oîduğunu, ancak Mılh Eğıtım Bakanlığı"mn katkı payı adı altında oğrencılerden zorla para topladığını, para vermeyen oğrencılenn "teşhir" edıldığını, uygulama> a karşı çıkan oğretmenier hakkında da soruşturma açıldığını belırttı Mılh Eğıtım Bakanlığı'nın \e okul yonetıcılennın anayasal suç ışledıklennı v urgulayan Altın, sözlennı şoyle surdurdü "LTkemizdeki paralı eğitirne geciş uygulamalan yeni dunya duzenının ulkemize olan yansımasıdır. \nayasanın 2 ve 42'ncı maddelennde eğıtiınin parasız olması belırtümesıne rağmen dev let okullannda tehdit >e baskıyla oğretmenier para toplamaya zorfaıuyor. Katkı payı venneven öğrenciler teşbır edilerek çocuklann ruh sağiığı tehdit edilhor. Eğitim-Sen parasız eğitim mücadelesini sürdünneye devam edecektir. Uygulamaya karşı çıkan üyderimiz haklannda soruşturmalar açılıp il içi ve il dışı sürgunler çıkanlıyor. Oğretmenier asıl gorev len olan eğıtimcilığın dışında tahsıldarlığa zorianıyorlar. Bakanlıkyetkıhlen. uygulamayı gonuliu bağış kıüfiy la gtdermeve çanşıyorlar. Ancak açıklamalar inandıncı değıL Katkı payı, kayıt parası, diploma parası uygulamalany la anayasa ve yasalan acıkça çiğnjyoriar." Altın, sendıkal etkınlıklere katılan. anayasaya aykırı uygulamalara karşı çıkan öğretmen ve yonetıcıler hakkında soruşturmalar açıldığını ve susturulmaya çalışıldıklannı soyledı Altın, şunlan dedı "Son bir yıl içinde sendikal faaliyetlerde bulunduklan ve katİa payına karşı çıkan uyelenmizte birlikte 200'e vakın arkadaşımızın il içı ve il dışı sürgunu yapıkb. 1500 üyemız hakkında luzum-u muhakeme karan verilerek dosyalan mahkemelere gönderildi. 500'ü aşkın öğretmen ve yoneticinin meslekten ihraç istemiyle dosyalan Millı EğıDm Bakanlığı ^ uksek Disiplin Kurulu'nda bulunuyor. 63 bın uyemiz hakkında ise kınamadan. maaş kesımi ve kıdem durdunnaya kadar cezalar yağdınldı. Bızler onurlu tntıcadeiemızı surdurmeye devam edeceğjz." SSK'DE PERSONEL OPERASYONU Bakan Çelik 'kelle kopanyor' • RP'lı Bakan Necatı Çelık'ın yürüttuğü "kadrolaşma" hareketının SSK Ankara Hastanesı'ne de sıçradığı behrtılerek başhekım, yardımcılan, hastane müdürü ve muavınlennın görevlennden ahndığı kaydedıldı İZ\fİR(Cumhuriyet Ege Burosu) - SSK'de surduru- len kadrolaşma uygulanıa- larına karşı dava açanlann "yüruOneyidurdurma'" ka- rarlan. ıkıncı atamavla "yû- riıtmeyi yeniden başlat- ma"yadonuşturûluyor Ça- lışma ve Sosyal Gûvenlık Bakanı Necati ÇeBk'ın "Ben kendi kadromu kura- cagun-Karsımaçıkanınkel- lesûn koparünm" anlayı- şıyla SSK bunyesınde sur- durduğu "görevden alma ve sûrgûn" polıtıkaiinın, sen- dıka yonetıcılen ve uyelen- nı hedef aldıfı belırtıldı Tum Çalışma v e Sosyal Gu- venlık Çalışanlan Sendıka- sı (TÜM SOSYAL-SEN) ıle Sağlık ve Sosyal Hızmet Emekçılen Sendıkasfnın (SES) "sürgün" adlı özel yaymında atama >oluyla çe- şıtlı yerlere surulen ve ara- lannda eskı geneLbaşkan- iann da tnılunduğuyaklaşık 150 sendıka uyesının lıste- sı yayımlandı RP'lı bakan Necatı Çelık'ın yuruttuğu "kadrolaşma" hareketının SSK Ankara Hastanesı'ne de sıçradığı behrtılerek baş- hekım, yardımcılan hasta- ne muduru ve muavınlen- nın görevlennden ahndığı kaydedıldı TUM SOSYAL- SEN ve SES'ın "sürgün" adıyla çıkardıklan özel ek- tekı bılgılere gore Turkıye genelındekı SSK hastanele- nnde yurutulen gorev den alma, yer değıştırme, ıl ıçı ve dı>ı surgunlere hedef olanlann tamamının sendı- ka vonetıcısı, temsılcı ve uye olduklan belırtıhyor Surgun ve kadrolaşma uygulamalannın SSK An- kara Hastanesı'ne de sıçra- dığına değınılen dergıde, ta- mamı REFAHYOL huku- metı donemınde olan ve 18 Şubat 1997'ye kadar ger- çekleştırılen atamalarda ıl ıçındekı değışıklılderle 80 ıl dışı surgunlerle de 31 kı- şının çeşıtlı yerlere gonde nldığı saptamasına ver ve- nldı t4 SürguD" dergısı, uy- gulamaya kurban edılenle- nn tümunun. TUM SOS- YAL-SEN ve SES ın eskı genel başkanlan, merkez yonetım kurulu uyelen. şu- be başkan ve yonetıcılen, baş temsılcılen olduğu go- ruşune yer verdı Atamalara ıhşkın ılgınç saptamalara da yer venlen dergıde, bazı SSK üst du- zey yonetıcılennın, "Kûrt- ler, Aleviler, komünistler, sendikacıiar dururken sıra bize gelmez" dıyerek el ovuşturduğuna dıkkat çekı- lerek haftasına varmadan onlann da ellenne "sur- gün'" kararlannın tutuştu- rulduğu vurgulanıvor Surgunlere karşı dava açarak "yürütmeyidurdur- ma" karan aldıranlann ıkıncı kezatamasınınyapıl- dığına da değınılerek "yu- rütmenin yeniden başlanJ- dığT kaydedıhyor Çetin Emeç amldı İstanbul HaberServisi-Silahlı saldın sonucu şoforii Sinan Ercan'la bir- likte öldürulen eski Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Çetin F- meç, ZüıcirUkuyu'daki mezan başında anıldı. Çetin Emecin oldurü- liişünün yedûıci yıldönumünde duzenlenen anma toreninde konuşan Hurrnet GazetesiGenel Vayın Y önetmeni Ertuğrul Ozkok, Emeç'insa- vunduğu cumhuriyet ilkelenni bugun Turk basınının da aynı kararlı- Iıkla savunduğuna dikkat çekerek "Keşke Çetin Emeç bugunleri gör- se\ di" dedi. Çetin Emeç'i anma torerüneeşi Bilge Emeç'in >anı sıra Tıir- Idye Gazetecüer Cemiyeti Başkanı Nail Gıireli ve Genel Yaym V onet- menimiz Orhan Erinç ile Çetin Emeç'in çalışma arkadaşlan, yakınla- n Ue yurttaşlar kaüldı. DİSK'e bağiı GeneJ-İş tarafından yapılan yazı- fa açıklamada da, "Yıllarca demokrasi mücadelesi veren. aydınlık ve demokratik bir Türkiye için bedenini siper eden rahmetli Çetin Emeç'i şiıkranla anıyoruz" denildi. CHP İstanbul İl Başkanı Mehmer Ali Oz- polat da yaptığı yavılı açıklamada Emeç'i saygı ve özlemle andıklannı belirterek "O çember sakallılara, iki bacaklı karafafmalann tenısil et- tiği /.ıhniyetc ofkesini sütunlannda daima korkusuzca yansrtü. Emeç bu- gunku tehdit \e tehlikeleri o zamandan gördu. İşte katlinin nedeni de budur" dedi. Özpolat, demokrasiy i ve laikiiği çember sakallılara çığnet- meyeceklerini vurguladı. (Fotoğfaf UĞUR GUNYUZ) BAKAN YILDIRIM AKTUNA, HASTALARA MÜŞTERİ GİBİ DAVRAMLACAĞINISÖYLEDİ 6 Saghk reformu gün sayıyor'İstanbul Haber Servisi - DYP Ge- nel Başkanı ve Başbakan Yardımcı- sı Tansu Çiller'ın tıp çevresınde bu- yuk tepkı ceken hastaya"müşteri'' vaklaşımına, Sağlık Bakanı Yıldı- nm 4ktuna'dandestekgeldı Aktu- na. sağlık sıstemının alınıp satılır ha- le geleceğını vurgulayarak hastala- nn muşten olarak nıtelendmlmesı- ne karşı çıkanlan sert bır dılle eleş- tırdı Bakan \ktuna, "Sağlık Refor- mu Vasa Tasansı"mn Bakanlar Ku- rulu'na geldıkten sonra TBMM'ye sev k edıleceğını bıldırerek reformun eşıkte olup gun saydığını soyledı Aktuna, dun II Sağlık Mudurlu- ğu nde. başhekımler ıle bır araya • Başhekımlerle bır toplantı duzenleyen Bakan Aktuna, 1997'de sağlık hızmetlennde 'devnm' nıteliğinde bır çalışma ortaya konulacağını belırttı geldığı toplantıda. sağlık hızmetle- nnın bugunku "aşın merkeziyetçi'* vapı ıçınde ne kadar akıl dışı ve ır- rasyonel olduğunun gorulduğunü savundu Aktuna. 199 7 "de sağlık hızmetlennde "devrim" nıteliğinde bır çalışma ortava konulacağını sağ- lıkla ılgılı yasa taslaklannın vurur- luğe gıreceğını ve bu çahşmalar so- nucunda yepyenı bır sıstem gelece- ğını bıldırdı !997'nın ıl ve ılçe devlet hastane- lennın fızık yapısı, hastavı kabul ve yaklaşım açısından modernıze yıh oiacağını anlatan Aktuna, tum dev- let hastanelennın acıl vakalara baka- cak yoğun ve koroner bakım unıte- len, hemodıyahz vebılgısayarh tum beden tomografısıne sahıp oiacağı- nı açıkladı Aktuna, sağlık reformu ıle butun personelın dev let memuru statusun- den çıkacağını \ e hastane yonetımı- nın çalışanlarla sözleşme ımzalaya- cağını soyledı Sağlık sıstemının alı- nıp satılır hale geleceğını vurgula- yan Aktuna, hastalann muşten ola- rak nıtelendınlmesıne karşı çıkan- lan eleştırerek "YıUareaodemegüç- lıiğû çektikleri için sağlık hizmetle- rinden yararlanamayanlar süriin- dukleri zaman bu arkadaşlar nere- deydi" dıye sordu Yeşıl kartla ılgılı yasanın bazı maddelennde değışıklık yapmayı ongoren yasa tasansının Bakanlar Kurulu'nda bır sûreonce kabul edıl- dığını anırmatan Aktuna, değışık- lıkle hastaneden taburcu edılen has- tanm dışandan tedav ısını gerektıren bır rahatsızlığı varsa. bu tur hasta]?- nnın tedavısının de programa alın- dığını soyledı tstediği Üniversiteye Girmesi... 2 Yabancı Dili Konuşması... Yarının Diinyasına Hazır Olması... Atatürkçü, Demokratik, Laik ve Çağdaş Eğitim İçin... ın Çocuğunuz da... Son Başvuru Taribi: 10 Mart 1997 •MMHHJpt fnf*fxAtHrRK?<ıCI AI.AN ÖZF.L OKI1LI.AR ISTANBOt Ahmet şimşek Aiasya Atınan Bahçeşehjr Batı Bilfen Bilgi .<merii«o Robert Boğaziçl Anabitlm Anaken( Ar El Ata Atacan Cenl Cihangir Çavuşoglu Çavuşoğlu Çorlu Doğan Doğuş Eyüboglu F.M.V Ayazoğa Işık F M V Iştk GöfcdU Gürsoy Hekimoğiu Italyan Ortaokulu Italyao Kalamış Kultür Marmara Moda \. Datne de Sioo Oğnz Kaaıı Ortadoğu Şener Onur St Benolt Avusturya St. Joseph St MjcheJ St Pulcheoe SeUm Pars Tarhact Tercûman Uğar l'skûdar Amerlkan V K \ Koç reni Diinya Yeni Ytldız \ıldız Yonus E<nr« Yüzyıl Işıl ANKARA AX. Gefaşdrme Vakfı An Atılım Aykan Ayse Abla BUlm Büyiık Evı«nsel FatoşAbla M.EV Koksal Toptan Safak TEDAn)(ara TevfikFlkret Yüce IÇEL Akdenlz Palmiyc Tarsus Anjerikan Turkmeo MEV.Toros ADANA Adaoa Yeni IZMIR Izmir Amerikan ZOSGl'LDAK TEDKdz Ereğh TED Zonguldak KAYSERI TED Kayserl BÜHSA Baran Ihsan Çizakça Inal Ertekln SAMSUN Samsun ARAYIŞ TOKTAMIŞ ATEŞ Demokrat Olmanın Zorluğu Bu yazının başlığını, "Demokrat Olmanın Zorluğu" ya da "Ataturkçü Olmanın Dayanılmaz Ağıriığı" ola- rak koymayı duşundum Ama hem uzun olacağından hem de sevgılı Ahmet Taner Kışlalı nın "Ataturkçü Ol- manın Dayanılmaz Hafıflığı"nı çağnştıracağından, "Demokrat Olmanın Zorluğu" başlığı ıle yetındım Gerçekten, bugunlerde adamakıllı zordaytm Bır yandan demokrat olmak ve demokrasıden odun ver- memek gerektığını duşunuyorum, ote yandan, kendı- lerı demokrasıyı zorlayarak Atatürk'un eserını yıkma- ya çalışanlar karşısında ne yapmamız gerektığını net bır bıçımde ortaya koyamıyorum Derste oğrencılerım, katıldığım panel ve konferans- larda dınleyıcılenm çoğu kez aynı soruyu dıle getırıyor- lar "Hocam" dıyorlar "Sıncan'dakı tanklarkonusun- dakı değerlendırmenıznedır?" Hele MGK nın son ka- rarianndan sonra ıvıden lyıye zora gırdım Yayımlanan bıldınnın ve dıle getınlen taleplenn ıçenğıne tum vaıiı- ğımla katılmamam mumkun değıl Ote yandan "ulus ıradesının" tecellı ettığı TBMM'nın egemenlık hakkı- nın cıddı bır bıçımde zedelendığını duşunuyorum Bundan rahatsızlık duyuyorum Bılmıyorum, belkı de "zuğurt tesellısı" ama, ben bu hukumetın "pür demokrasi" adına pek de savunu- lamayacağını duşunuyorum Hatta 12 Eylul'un "super zekâlılannın" hazıriadığı Seçım Yasası ve Sryasal Par- tıler Yasası nedenıyle TBMM'nın de Turk halkının ıra- desını tam anlamıyia yansıttığı konusunda kımı tered- dutlenm var Yanlış anlaşılmak ıstemem Bugunku yonetım ve yonebcıler elbette asken bır yonetım ve bu yonetımın atanmayla gelen yonetıcılennden çok daha demokra- tıktırler Ve en lyı asken yonetımın en kotu demokra- tik yonetımden daha kotu olduğuna ıçtenlıkle ınanınm Fakat demokrasıyı savunmak adına, bırtakım gerçek- lerı unutmak ya da unutturmanın da yanlış oîduğunu duşunuyorum Bugunku yonetımın demokratlığı konusunda ben- de tereddut uyandıran ıkı nokta var Bunlardan bınn- cısı, Seçım Yasası'nın "ıradeyı" bellı etmemesı "San- kı daha mı 1yı olurdu?" demeyın ama MHP ve HADEP ın yuzde 15 oyunun barajın altında kalması ve değışık bolgelerde ortaya çıkan bolgesel baraı sorun- lan, pariamentoya golge duşurmektedır Ancak bu soyledıklerım elbette uyelennın dılekçe verdıklen ve atanmayla gelen bır danışma meclısıyle karşılaştırıla- bıleceğını gostermez Bugunku yonetımın demokratlığı konusunda ben- de çok daha cıddı tereddutler uyandıran dığer nokta, ozellıkle Refah Partısı nın demokrasi anlayışı ya da anlayışsızlığıdır Dunya uzennde hıçbır "demokrat mantık", toplumun yojzde 21 desteğıne dayanarak o toplumun tum yapısını değıştırme yetkısını aldığını du- şunmez duşunemez Eğer duşunuyorsa, burada bır "sakatlık" var demektır Dunyanın hıçbır demokratik ulkesınde, sokaktakı her beş kışıden dordunun karşı olduğu bır partı, o ul- kenın klasıkleşmış ve (bence) başanlı dış polıtıkasını bır başka zemıne kaydırmaya çabalamaz Kendınde boyle mantıksız bır hak gormez Oysa kı Refah Partısı kendını her konuda sonsuz de- recede ozgur sanmakta ve polıtıkasını buna gore yu- rutmektedır Hele koalısyon ortağının adamakıllı koşe- ye sıkışmış olmasından ıstrfade ederek oylesıne per- vasız bır havaya gırmıştır kı demokratik bır ulkede go- ru)mesı mumkun olmayan marizaralan her gun gör- mekte ve yaşamaktayız Hersıyasai partf ıktıdara geldığı zaman, kendıne ya- kın bır kadrolaşma oluşturmak ıster Fakat Refahçıla- nn yaptığı gıbı, en alt duzeyden başlamak uzere, mut- hış bır açlıkla kadrolaşmak ıstenmesı, pek gorulmuş ışıtılmış değıldır Geçenlerde Mehmet Alı Bırand "32 Gun" prog- ramında, Oğuzhan Asılturk le konuşuyordu "67 000 kadro almışsınız" dıyordu Asılturk'un yanıtı "Yalan bunlar" oldu Ama Bırand "Sızın bakanınızın verdığı rakam bu" dıye ısrar edınce, epey kızdı Zaten bu hukumetın bır başka ılgınç yanı, her şeyın kusurunu "medya "ya yıkmak ıstemelen Bızım med- yanın, pek de 'matah" olmadığı konusunda kuşku duymuyorum Sırasında haber çarpıtırtar, sırasında uydururtar, sırasında gormezden gelırler Ama sonuç olarak eğer bugun Turk halkı bır şeyler oğrenebılıyor- sa, bunu TRT'ye değıl. medyaya borçlu Ve medyanın gunahı kadar, sevabı da var Boyle sorumsuz bır bı- çımde medyada çıkan her haben yalanlamanın, kıme hayn dokunabılır kı' Vatandaş olarak pek çok konuda âca kaJıyoruz Su- suriuk kazasının uzennden dort ay geçtı Hâlâ ortaya cıddı bır şey konulmadı Manısa'da çocuk yaştakı oğ- rencıler ışkence kokusu olan ıtıraflarla, en ağır bıçım- lerde mahkûm edılıyoıiar, devietın en ust ıstıhbarat or- gutlennın yonetıcılennın soyledıklen cıddıye alınmıyor, suçlamaları doğru kabul edılmıyor Ortaya cıddı kanıt- larkonulamadığından sozedılıyor Cıddı kanıt nasıl bır şey acaba? İHer şey unutturulmak ıstenıyor, her şey çarpıtılıyor Boyle demokrasi olur mu? Tankat şeyfılerıne Başba- kanlık'ta yemek venlıyor, şerıatçı çalışmalarından otu- ru ordudan çıkanlan subaylar yerel yonetımlerde odul- lendırılıyor, Dışışlerı Bakanımız hastane teftışlerıyle meşgulken Abdullah Gul dışışlerı bakanı gıbı dolaşı- yor Elbette muthış rahatsızız Pekı bunun çozumu ne- rede' Bunun çozumunu TBMM bulmak zorundadır Bu- nun başka çaresı yoktur Pekı ama, ya TBMM bu so- runların ustesınden gelemezse ne olacak'? Eğer Tur- kıye, bu "basıretlı" polıtıkalar sayesınde bır kardeş kavgasına gırerse, bunun sorumluluğunu kım taşıya- cak? Yazımın başında da vurguladım Turkıye'de "demokrat olmanın zorluğu", bızı karar verme konusunda çok zorluyor Arada kalıyoruz uyuya kalanlar hariç
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle