14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5MART1997 ÇARŞAMBA HABERLERIN DEVAMI TURK1YE Istanbul Edirne B 10 Sinop Y 9 Adana B 17 B 2 Samsun 9 Mersin B 19 Çanakkale B 1 Trabzon Kocaeli Y 10 Gıresun _Y 8 Diyarbakır B 12 izmir B 16 Ankara _Y 8 Şanlıurfa B . 13 B 8 Mardin B 11 Manısa Aydın B 14 Konya B 8 Siırt B Dentzli B 18 Eskişehir B 10 Hakkâri B 14 Sıvas B 3 Van ZonguldaK Y 6 Antalya B 20 Kars K 0 Yurdun kuzey Kesımlefi çok bulutkı, Ma/mara'nm öoğtısu, Karadenız ıte Do- ğu Anadolu'nun kuzeyı yagışiı, ötekı yefier parça- lı ve az bulutlu geçecek. Yağışlar, Marmara'nmdo- û JSU ıle Orta va Doğu Ka- radenız kıyılannda yağ- mur, Bab Karadeniz kıyıla- nnda karia kanş* yağmur, dtğer yerierde kar şeklır- deolacak Hava sccaklığı yağış alan yerierde azala- cak. Dığer yerierde onem- lı br deği^kiK olmayacak. AVRUPA Londra Paris Roma Berlın Amsterdam Madrid Sofya Brüksel Y Y B B Y B B Y 11 14 17 11 12 19 11 13 Budapeşte B 14 Atina Milano Oslo Helsinki Stockholm Belgrad Viyana Bonn Münih B B Y B B B B Y R 16 19 7 12 1 12 7 15 15 Taşkent ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tıflis Kahire Şam K B Y Y Y Y Y Y Y 3 13 10 8 10 9 8 20 19 Parçalı bulutlu i Sislı k Çok bulutlu . Yagmurtu Kariı Sulukar k Gök gürittülü G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Genelkurmay kaynakları, "Imzalamış imzalama- mış, önemi yok" diyor. Cumhurbaşkanı, sonuçta demokratik ahlakı anımsatıyor: "MGK'de kararlar çoğunlukla almdığından 'bir imzanın' eksik olması ile bir şey değişmez." Mantıksal bu sözler, sağdaki bir yan yazann eleş- tirilerine hedef oluyor. MGK bildirisini, ona bağlı "gericiliğe karşı ön- lernler" kararını sindirmeye çaiışan takkeli sözcü- lerle kimi gazetelerin, önce çeşitli yarariar uğruna peşine takıldıklan Takkeli Başbakan'ın 28 şubat gü- nü yaptıklanyla söylediklerini bir kez daha incele- meleri gerekiyor. Zıra, MGK'nin yayımladığı bildirinin, işte, son cümlesı: "Bu konularda alınacak ve alınması gere- ken tedbirler uygun bulunarak bu tedbiherin Ba- kanlar Kunılu'na bildirilmesine karar verilmiştir." Bildirideki "alınacak ve alınması gereken tedbir- ler"e oy veren kim? Takkeli Başbakan! Üstelik "gereken önlemlehn" her biri MGK'den Takkeli'nin olumlu oylanyla geçiyor. Üstüne üstlük Takkeli bir ilke adamı olsa ve gön- lü sıksaydı, komutanlann karşısında ve diğer üye- lerin önünde sus pus olup oy vereceğine bildiriyi ve saptanan önlemleri oracıkta reddetmesi gerekmez miydi? Bu gerçekler ortada iken kilolu gövdesini, "hem yârdan hem de serden vazgeçmemek" için sarkaç gibi bir sağa bir sola oynatarak krizden çıkış yolla- rı anyor. Tıkanan yol Iki sol parti Takkeli'ye çıkış yolunu gösteriyor: "Imzalamazya da önlemleri uygulamazsan...' Dev- letle karşı karşıya olan bir hükümet' yerinde dura- maz" diyortar. Bu ciddi öneriyeTakkeli ile Şaibe'nin kulaklan sa- ğır! Kimi basın da Takkeli'yi askerlere meydan okur gibi gösteriyor ki yanlış. Takkeli yüksekten uçan bu sözleriyle "karanlıkta ıslık çalıyor". Korkudan! Hükümet sallanır gibi olunca tabii Şaibe, çevre- siyle şöyle bir konuştuktan sonra soluğu Takke- li'nin odasında alıyor. "Laikliğin güvencesi benim" gibi artık ağzınaya- kışmayan, inandırıcı olmayan fasafıso söylemlerin arasına "hükümetin süreceğinı" sıkıştınyor. Cum- hurbaşkanı'nı görüyor, kapı önünde: "Hükümet de- vam edecek!" Şaibe gibi hükümetin çözüleceğinden ödü kopan bir kadının bu sözleri, öyle her zamankilere benzer havadan sudan bir söz değil. Doğan Güreş Bey gibi bilgiç bir danışmanla üç-beş kez konuştuktan sonra, 'Darbe olmaz" güvencesini Takkeli'ye veri- yor. Şaibe kafasıylaTürk siyasetine, bakınız niçin ha- yır gelmez. Süddeutsche Zeitung gibi ünlü bir ga- zete (3 Mart 1997'de), REFAHYOL'u Batılılara ön- ceki söylediklerini tümüyle yadsıyarak yaşama ge- çiren, Takkeli'yi başbakan yapıp rejimin başınadert- ler açan Şaibe Hanım için söze şöyle başhyor "Türkiye'nin en tartışmalı bayan politikacısı ye- niden değişti. Yıne Mustafa Kemal Atatürk'ün Batılı, laik mirasının garantörü oldu!" Gazetenin kurtulamadığımız siyasetçi tipine bir "bukalemun" demediği kalıyor. Şaibe Hanım MGK uyanlannı ilk kez duyuyor- muş gibi ortalıkta demokrasi ve laiklik satarak ge- ziniyor. Oysa 10 Ocak 1997 tarihli gazetelere bir göz at- sa görecek: DYP'li Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan aynen şunları söylüyor: "Gerçek Islamiyetin dışına çıkan hareketlere karşı devlet üzerine düşe- niyapmalıdır. Kanunlareksiksizuygulanmalı, yeter- siz îse yenileri çıkanlmalıdır. Inkılap yasalan, ktya- fetyasalan, TC Ceza Kanunu ödünsüz uygulanma- lıdır." Son MGK bildirisinin ve önlemlerin özeti olan bu "askerce" cümleler 50 gün önce söylenmış. Ne ki Yüce Divan'dan kurtulmak uğruna uyanla- rı ne görüyor ne duyuyor. Biz bu şaibeli kafalaria... Milli Eğitim Bakanı Sağlam 'Zorunlu eğitim 11 yıla çıkardmalı' ANKARA (Cumhurivet Bürosu) - lmam-hatip ortaokullanyla Kuran kurslan nedeniyle kesintisiz zorunlu eğitim plamndan geri adım atmakla eleştirilen Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam, 8 yıllık zorunlu eğitimin mutlaka gerçekleştirileceğini ve bu sürenin 11 yıla çıkanlması gerektiğini söyledi. MEB Ozel Eğitim Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel MüdüTİügü tarafindan düzenlenen toplantıya katılan Sağlam, ülke nüfusunun yüzde 10'unun özürlûlerden oluştuğunu belirterek, özürlülerle ilgili çıkan yasa doğrultusunda devlette yeni bir örgûtlenmeye gideceklerini söyledi. 8 yıllık zorunlu eğitimin mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Sağlam. bunun da yeterli olmayacağını ve zorunlu eğitimin 11 yıla çıkanlması gerektiğini söyledi. Sağlam, meslek liseleri ve ortaöğretimdeki öğrencilerin meslek yüksek okullanna sınavsız girmeleri konusunda çahşmalar yürûttûklerini açıkladı. Sağlam, böylece ûniversitelerdeki yığılmalan azaltmayı hedeflediklerini anlattı. MEB Özel Eğitim, Rehberlik ve Danışma Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan, "Özürlü kadınlannuz ve özürlü çocuklanmızm anneierinin yaşadıklan" adlı kitapçıkta "Toplum özürlülerin istihdamına hazır değB" görüşüne yer verildi. Nüfusun yüzde 10'unu oluşturan özürlülerin yok sayıldığı belirtilen raporda, toplum dışladıkça özürlülerin de içlerine kapandığı kaydedildi. Türkiye'de doğum sırası ve ertesinde meydana gelen özürkrin oldukça yaygın olduğu vuıgulanan raporda, ailelerin önlenebilir özürler konusunda yeterli bilgiye sahip olmamalan nedeniyle önlem ahnamadığı belirtildi. Özürlü çocuklann egitimine mümkün olduğunca erken başlanması gerektiğine işaret edilen raporda, ailelerin 0-3 yaş grubu çocuklanna eğitim verecek kurum bu'amadıklan belirtildi. Şehit polis toprağa veriliyor tstanbul Haber Servisi - Kadıköy ve Beşiktaş'ta si- lahh çatışmayâ girdikleri bir polis memurunu şehit edip, diğerini yaraladıktan sonra yaralı olarak gözaltına alı- nan saldırganlann. yasadışı Türkiye Ihtilalci Komünist- ler Birliği (TİKB) üyesi ol- duklan belirlendi. Çatışma- da şehıt olan polis memuru TuncerMustafaoğhı için bu- gün Istanbul Emniyet Mü- dürlüğü'nde tören düzenle- necek. Edinilen bilgiye göre. ön- ceki gün Göztepe SSK Has- tanesi karşısında, polis me- muru Turgay Yağa'yı baca- ğından yaralayan, kaçmak içingaspernkleri 34TEA17 plakalı otomobille Beşık- taş'a gelerek burada da ça- tışmayâ girdiklen polisler- den Tuncer Mustafaoğlu'nu şehit eden saldırganlarla il- gili soruşturmaya devam ediliyor. Göztepe ve Beşik- taş'taki çatışma sonucu ya- kalanan 2 saldırgan ile olay yerinden kaçan kadın saldır- ganın yasadışı Türkiye Ihti- lalci Komünistler Birlıği (TtKB) üyesi olduğu belir- lendi. Soruşturma sırasında sık sık SSK Göztepe Hasta- nesi'nin karşısındaki parkta bir araya geldikleri anlaşılan örgüt üyelerinin adı açıklan- mayan bir işadamından teh- ditle para almaya hazırlan- dıkları tespıt edildi. Polis yetkilileri, örgüt üyelerinin gerçek kimliklerinin daha sonra açıklanacağrnı kaydet- tiler. 'Türkiye y tam üye olamaz 9 Haber Merkezi- Avrupa Halk Partisi (PPE) adı altında gruplaşan AB üyesi Av- rupa Hıristiyan Demokrat partilerinin dün gerçekleştirdiği zirve, REFAHYOL'un 1997 yılında Avrupa Birliği'ne üye olma hayal- lerine son noktayı koydu. Türkiye-AB ilişkilerinin de gündeme gel- diği toplantının ardından PPE Başkanı Wîlf- ried \lartens. 'Türkrve'nin AB'ye tam üye olama>acağı konusunda görüş birtiğine va- nldığını'açıkladı. Martens'in, açıklamasın- da "Bize göre Türkiye, AB'ye tam üye ola- cak bir aday değildir. Türkiye ile çok yoğun bir işbiriiğinden yanayu, ama Avrupa Pro- jesi bir "medenıyet" projesidirrı şeklındeki sözleri dikkat çekti. AB Komisyonu'nun Türkiye'nin aday ülke olması konusunda verdiği görüş raporunun da olumsuz oldu- ğu bildirildi. Başbakan Yardımcısı Tansu ÇiUer'in kri- tik MGK. toplantısı biter bitmez Italya Baş- bakaru Romano Prodi'yi telefonla arayarak Türkiye'deki demokrasi konusunda güven- ce vermesi ve AB üyeliği konusundaki ta- lebi hatırlatması sonuçsuz kaldı. Türki- ye'nin AB üyesi olamayacak bir ülke oldu- ğu karanna varan üye ülke temsilcileri, Tür- kiye'yi AB'nin genişlemesi prpjesinden çı- karma eğiliminde somut bir netleşme sağ- ladılar. Martens, görüşmelerin ilk bölümünden sonra yaptığı açıklamada, Türkiye konusu- na özel ve geniş bir yer vererek PPE'nin vardığı sonucu açıkladı. Martens şöyle ko- nuştu: "Bu toplantıya karılanlar, Türkiye'nin AB'ye üyelik konusundaki iradesinden ha- berdar edildiler. Bize göre Türkiye, AB'ye tam üyeotacak bir aday değildir. Türkiye ile çokyoğun bir işbiriiğinden yanayız, ama Av- rupa Projesi bir medeniyet projesidir. Bizim açunızdan şıuıu söylemek önemli: Türki- ye'nin AB'ye tam üyelik adaylıgı kabul edi- lemez.Gümrük birtiği konusunda mutabtk- ük. MaB tşbirtiği protokolünün serbest bıra- kılmasını istiyonız. Ama daha sonra sözede- ceğimiz genişleme konusunda Türkiye yok- tur. Orta ve Doğu Avrupa ülketeri ile Kıb- ns'j konuşacağo." Martens, bu açıklaması konusunda tüm kahhmcılar arasında bir görüş birliği ve uz- laşma bulunduğunu vurgulayarak, 'AB Ko- misyonu'nun bu konuda verdiğigörüş rapo- runun da olumsuz oMuğunu' söyledi. Martens, sözlerinin sonunda, Türki- ye'nin, 'Avrupa Biriigi'nin yaratıuşı kapsa- nunda yer abnasuun söz konusn olmadığı- nı' ifade ettı. PPE Başkanı Belçikalı VVilfried Mar- tens'in yaptığı açıklamalar, diğer bazı katı- lımcılar tarafindan da dogrulandı ve onay- landı. Basının sorulannı yanıtlayan Lük- semburg Başbakanı Jean-Claude Juncker, Martens'in açıklamasıru doğruladı ve "Baş- karumızuı sözkrinden şüphe mi ediyorsu- nuz? Toplantıya katılan başbakan lann söz- lerini dinledik ve uzlaşmaya vardık" dedi. Toplantılara katılan tspanya Başbakanı Jose Maria Aznar da, Türkiye'nin dışlan- ması konusunda bir uzlaşmaya vanldığını yalanlamadı ve 'bunu bir dram haüne getir- memek gerektiğini' savundu. Dün gece sona eren zirvenin 'gayriresmi nhelik taşıdığı' önceden duyurulmasına kar- şın katılımcılann AB içinde söz sahibi tem- silcilerden oluşmasını dikkate alan diplo- masi çevreleri, zirve sonucunukanaatin ser- gilenmesi açısından anlamlı buluyor. Hıristiyan Demokratlar zirvesine katılan- lar arasında Martens, Junker ve Aznar'ın yanı sıra Belçika Başbakanı Jean-Luc De- haene, Almanya Başbakanı Hebnut Kohl, ttalya Başbakanı Romano Prodi, trlanda Başbakanı John Bruton, Avusturya Başba- kan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı \Wlf- gangSchüssel, AB Komisyonu Başkanı Jac- quesSanter, Avrupa Parlamentosu Başkanı Jose Maria GU Robtes de yer aldı. 11 itfaiye eri taburcu edildi Istanbul Haber Servisi - Tuzla'daki Gemsan Tersane- si'ndeki TPAO îstanbul tan- kerinde çıkan yangını sön- dürme çalışmalannda yara- lanan itfaiye erlerinden 11 'i dün taburcu edildi. Yetkili- ler, diğer yaralılann da önü- müzdeki hafta taburcu edile- bileceğini söylediler. Kartal Devlet Hastane- si'nde 13 şubattan beri teda- vı gören itfaiye erlerinden Naci Sağma, Hasan Koca- baz, Kemal Günay, Raşit Gokcan, Yahya Karadeniz, Yavuz Bozdemir, Elçin Ars- lan. Yümaz Cengiz ile itfaiye çavuşu Cafer Karataş, M. Emin Ozkan ve Fatih İtfaiye Müdür Muavini Şükrii Öz- türk taburcu oldu. Hastane- nin Plastik Cerrahi KJinik Şefı Opr. Dr. Hûseyin Uygur, hastalara "muayyi-elektro- lh" ve "coloroid* tedavisi uygulayarak vücutlannın su dengelerinin sağlandığını, önümüzdeki hafta, öteki ya- ralılann da taburcu edilebi- leceğini kaydetti. Hastane- den kurban kesilerek tabur- cu edilenler dışında, diğer it- faiye erlerinin tedavisinin sürdürüldüğu bildirildi. * Bu arada, tanker yangı- nıyla ilgili Pendik Cumhuri- yet Savcılığı tarafindan baş- latılan soruşturma sürüyor. Pendik Cumhuriyet Savcısı Alunet Yavuz Berberoğlu, olayla ilgili tanker persone- li, tersane yöneticisi ve itfa- iye çalışanlanndan toplam 16 kişinin ifadesine başvu- rulduğunu bildirdi. Ekonomi, enflasyon-dış açık kıskacında ANK\RA(CumhuriyetBûrosu)-20yüdır yük- sek enflasyon farurasından kurtanlamayan ekono- mi, dış ticarette 20 milyar dolara (124 bin liralık kur üzerinden yaklaşık 2 katrilyon 480 trilyon li- ra), cari işlemlerde 6 milyar dolara ulaşan dış açık; 76 milyar dolarlık (yaklaşık 9 katrilyon 424 tril- yon lira) dış, 3 katrilyon liralık iç borç stoku; ağır- lıklı olarak ithalat ve tüketime dayaiı yüzde 8.9 oranında tehlikeli büyüme ile kıskaç albnda Dev- let tstatistik Enstitüsü(DlE)verilerine göre geçen ay toptan eşya fiyatlannda yüzde 78.6 oranında gerçekleşen enflasyon yaklaşık 20 yıldır iki hane- lı rakamlann altına düşmedi. Enflasyon doğrul- tusunda dev boyutlara ulaşan parasal büyüklük- ler nedeniyle ocak ayında 5 milyon liralık bank- notlar pıyasaya çıkanldı. Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) önerileriyle periyodik olarak uygulanan paketler, her hüküme- tin vaat ettiği programlara karşın yüksek enflas- yondan kurtanlamayan ekonomide önemli sorun- lann başmda dış açık geliyor. Dış Ticaret Müste- şarlığı'nın tahminlerine göre 1996 sonu itibany- la dış ticaret açığı 20 milyar dolara, cari işlemler açığı da 6 milyar dolara ulaşacak. Devlet lstatis- tik Enstitüsü'nün açıkladığı verilere göre, dış ti- caret açığı bu yılın ilk ayında da büyümeyi sür- dürdü. Ocak ayında ihracat miktan yüzde 1.2 ora- nında azalırken ithalat yüzde 10.3 düzeyinde art- tı. Dış ticaret açığı yüzde 25 oranında yükseldi. Ocak ayında 1 ayhk açık miktan 1.5 milyar dola- ra çıktı. Aynı dönemde ihracatm ithalatı karşıla- ma oranı yüzde 51 ile son 17 yılın en düşük dü- zeyine ulaştı. Hazine'nin açıkladığı verilere göre, 1996 yılın- da 71 milyar dolardan 76 milyar dolara (yaklaşık 9 katrilyon 424 trilyon lira) çıkan dış borç stokun- da kısa vadeli dış boTçlann miktan 19 milyar do- lara ulaştı. Daha çok düşük kur artışı-yüksek fa- iz politikası sonucunda akan ve "sıcak para" ola- rak adlandınlan kısa vadeli dış sermayenin artışı ve ithalattaki yükselmeyle genişleyen piyasalar- da 19% ortalama faiz oranı yüzde 125 düzeyin- de gerçekleşti. Uluslararası piyasalardan borçla- namayan hükümetin toplam dış borç yükümlülü- ğü de 56 milyar dolara ulaştı. Hükümetin bu yıl 7.5 milyar dolar dış borç ödemesi yapması gere- kiyor. İthalat ve sıcak para akışıyla genişleyen likidi- te ile birlikte gayri safı milli hasıla (GSMH) da yapay olarak büyüdü. DlEtarafindan en son açık- lanan GSMH endeksıne göre, ekonomi geçen yı- lın ilk 9 aylık döneminde yüzde 8.9 oranında bü- yüdü. Ancak, GSMH'deki dağılım içinde, sana- yinin artışı yüzde 5 oranında kalırken ticaretteki artış yüzde 11.9, ithalat vergilerindeki yükseliş de yüzde 30 düzeyine ulaştı. Bütçe açığı 19% so- nu itibanyla 1.3 katrilyon lira ile GSMH'nin yüz- de 10'u oranına çıktı. 3 katrilyon liraya çıkan iç borç yükümlülüğünü uzun vadeye yaymaya çaiı- şan Hazine, dün son olarak düzenlediği tahvil iha- lesinde enflasyonun 25 puan üzerinde faize razı oldu. Hükümetin büyük ortağı RP'nin baskılany- la iç borçlanmada vadeyi 1997 sonu ile 1998 ba- şına erteleyen Hazine'nin Kasım 1997-Şubat 1998 arasında yaklaşık 1 katrilyon liralık iç borç geri ödemesi yapması gerekiyor. MGK sonrasında 7 hükümet senaryosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Laik, demokratik rejıme karşı teh- ditlerin artması üzerine başlayan ye- ni hükümet arayışlan, Milli Güven- lik Kurulu (MGK) toplantısınm ar- dından dahada yoğunlaşu. RP dışın- daki partilerin bir hükümet seçene- ği ortaya koyması için gözler ki- lit konumdaki DYP'ye çevrilirken TBMM kulislerinde erken seçim se- naryolan da dile getirilmeye başlan- dı. İktidan bırakmayı "en son seçe- nek" olarak gören REFAHYOL or- taklannın zaman kazanmaya çalış- tıklan, baskıya direnememeleri ve aralannda uzlaşma sağlamalan du- rumunda erken seçime gitme planı yapabilecekleri kulislerde dile getı- rildi. Başkent kulislerinde, MGK ka- rarlannın özellikle iktidann büyük ortağı RP tarafindan tümüyle uygu- lanabiimesinin olanaklı olmadığı di- le getirilerek hükümetin uzun ömür- lü olmayacağı beklentisi yaygınlaş- tı. Başkentte konuşulan son senaryo- lar ve söylentiler şöyle: Gittiği yere kadar: Hükümet or- taklan, MGK kararlannın bazılarmı yaşama geçirir, diğerlerini zaman içinde uygulayacağı mesajını verir. Ortaklar, hükümeti gittiği yere kadar götürmeye çalışır. Bu arada, siyasi gerginlik tırmarur. RP ve DYP'nin iktidarda kalmayı sonuna kadar zor- layacaklanna ilişkin bu senaryoya, diğerlerine göre daha yüksek olası- lık tanmıyor. DYPçekilir: Hükümetin küçük or- tağı DYP'nin Genel Başkanı ve Baş- bakan Yardımcısı Tansu Çffler, hak- kındaki yolsuzluk dosyalanndan kurtulmanm da verdiği rahatlıkla MGK kararlanndan sonra kendisini daha güçlü hissetmeye başladı. Or- tağından MGK kararlanna uyması- nı isteyen DYP yönetimi, hükümet- ten çekilebilir. ANAP-DYP ve sol partiler, yeni bir hükümet kurar. Bu hükümet, belirli bir süre sonunda ûl- keyi seçime götürür. DYPTden kopma olur: Hükümet, MGK kararlanna direnirse DYP içinden bir grup milletvekili kopabi- lir. Bu milletvekilleri, ANAP'a ya da DTP'ye katılarak sol partilerle yeni bir hükümet oluşumuna katkı- da bulunurlar. Bu hükümet, 4 yıllık bir protokolle kurulabilir ya da bir yıldan kısa olmamak üzere belirli bir süre sonunda bazı yasalan çıkararak seçime gider. RP hükümetten çekiür: Başbakan Necmettin Erbakan. MGK kararla- nnı tabamnakabul ettirmekte güçlük çeker. MGK'nin öngördüğü yasal düzenlemeleri gerçekleştiremeyece- ğini anlar ve tabanına "dövüşerek aynWı" mesajı vererek hükümetten çekilir. Bu durumda, TBMM'den ye- ni bir hükümet çıkar. Bu senaryonun gerçekleşme olasıhğmm düşük ol- duğuna işaret ediliyor. RP'ye karşı muhalefet cephesi: TBMM'de bulunan tüm muhalefet partileri ve bağımsız milletvekilleri ile iktidar ortaklanna mensup bazı milletvekilleri birlikte hareket eder- ler. Verilecek bir gensoru ile hükü- met düşer. RP dışındaki tüm partile- rin katılımıyla geniş tabanh bir hü- kümet kurulur. DSP Genel Başkanı BüfcntEcevitböyle bir hükümet mo- delindebaşbakanlık sorununun aşıl- ması için liderlerin dışanda kalma- sını öneTdi. Liderlerin dışanda kal- ması ya da katılmalan formülüne göre kurulacak hükümet de anayasa- ya uyum yasalanm ve yeni seçim ya- sasmı çıkardıktan sonra ülkeyi seçi- me götürür. Seçimde uzlaşma: RP, bu koşul- larda iktidann devamında kendi açı- sından yarar görmez. Erbakan, orta- ğı Çiller'i ikna eder ve erken seçim karan çıkanr. Bu seçenekte, Tansu Çiller'in başbakanlığı öne alınır ve seçime gidilir. DYP Grup Başkanve- kili AH RızaGönüL Çiller'in başba- kanlığımn öne alınması kulisleriyle ilgili sorulara, "Oiabilir. Koabsyon uzlaşma demektir. Udaşıhrsa neden 0008501" yanıtını verdi. Muhalefet partilerinden DSP erken seçime so- ğuk bakarken CHP Genel Başkanı Deniz Baykal krizin çözümü için "TBMM'den çok halka güvendiği" mesajını verdi. Korkulan senaryo: Kulislerde çok yüksek sesle dile getirilmemesine karşın herkesin kafasında yeT alan diğer bir olasılık da REFAHYOL'un MGK kararlanna direnmesi ve sis- teminbir dışandan müdahaleyle kar- şı karşıya kalması. Bu konuda dile getirilen görüş şöyle özetleniyor: "MGK'den çıkan kararlar, RP'nin şeriata eğilimli görüşleri dcğişmeye- ceğine göre asunda DY P"yi hedef ab- yor.Yani mesaj D\T'ye. Âncak DYP, Çiller'in de sürükkmesiyle bütün tehhkeişaretlerine karşın iktidardan vazgeçmeyebilir. RP'nin ise MGK'nin öngördüğü önlemleri al- maktaistekli davranmayacağı ve ka- rarlan sürüncemede bırakacağı bel- U. Bir seçimin şu andaki tabtoyu tek- rar parlamentoya getirmesi de çok uzak bir olasıhk ohnadığına göre RP yönetiminin, dışandan müdahale olasdığmı ciddiye almasında. hem kendisi hemdeülke actsmdan büyük yarar var." Mumcu komisyonu ÎBDA-C'cileri dinleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM MumcuCinayetini Araştırma Komisyonu, tstan- bul'a giderek cezae\inde bulunan İBDA-C yö- netici ve üyelerini dinleme karan aldı. Komisyo- na dün bilgi veren eski Ankara Emniyet Müdü- rü ve Edirne Valisi Mehmet Canseven, Mumcu cinayetinin yabancı bir istihbarat örgütü tarafin- dan taşeron kullanılarak öldürüldüğünü ileri sür- dü. Mumcu komisyonu dün, RP Ankara Milletve- kili Ersönmez Yarbay başkanlığında toplandı. Toplanti öncesinde bir açıklama yapan Yarbay, komisyonun bir aylık çalışmasını tamamladığı- nı, ancak bugüne kadar herhangi bir sonuca ula- şılamadığmı bildirdi. Biray içerisinde toplam 23 kişiyi dinlediklerini kaydeden Ersönmez Yarbay, cinayetin aydınlanması için her türlübilgi ve bel- geyi değerlendirdiklerini, bazı devlet kuruluşla- nyla bu konudaki yazışmalanrun sürdüğünü söy- ledi. Yarbay, "Çakşmalarumzdan hayırü netke alacağımıza inanıyoru/" dedı. Komisyona dün bilgi veren Mehmet Canseven ise yaptıklan araştırma sonucunda cinayetin dış bağlantıh olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Mumcu'nun, taşeron kullanılarak öldürüldüğü- nü kaydeden Canseven, bu dış bağlantının tran olup olmadığına ilişkin soruya "hayır" yanıtmı verdi ve "Daha profesyonel bir iş" diyerek, cina- yette güçlü bir yabancı istihbarat örgütünün par- mağı olduğu mesajını verdi. Komisyon, Uğur Mumcu'nun evine en yakın taksi durağmda çaiışan şoförleri de dinleme karan aldı. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada miz, bu bunaiımın demokratik yollardan aşılması, demokrasinin aşınmaması yönünde... Bizim Çiliş için durum öyle değil. Tamam, bir di- zi sorun var, ama tümü çözülecek. Zira "teminaf var: Kendisi... . - •* . Hamfendi, laiklik teminattyla, banka teminatını kanştırıyor olmalı... Ikincisinden çok var, biliyoruz da birincisinde du- rum vahim... Daha Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplanüsının bildirisi kamuoyuna duyurulmadan, Avrupa'nın başbakanlanna, dışişleri bakanlanna telefon yağ- dırdı. Bir iddiaya göre, Italya Başbakanı'nı yatak- tan kaldırmış. Tansu Hanım, elinizi bir an için cüzdandan çekip vicdana koyun. Başka bir ülkenin dışişleri bakanı sizi gece yansı arasa ne düşünürsünüz? Demek ki bu ülkede durum çok vahim demez mi- siniz? Oysa siz arayıp "Çok iyiyoldayız" telefonlan edi- yorsunuz. Tamam, MGK bildirisinde bir miktar Avrupa Bir- liği sosu var. Ama, bildirinin öteki bölümlerini gör- mezden gelerek sadece bunun önemli olduğunu söylemek ne ölçüde inandıncı? 'Düşişleri Bakanımız' günlerdir içeride dışanda ki- mi bulursa telefon ediyor. Yann da AB üyesi ülke- lerin Ankara'daki büyükelçileriyle öğle yemeği yi- yecek. Tansu Hanım'ın telefon görüşmelerini bu köşe- nin diline çevirelim-. "Merhaba, ben laik Türkiye'nin teminatı, MGK'nin düzgün, banş içinde, hoşgörüyle geç- mesinden sorumlu, bir süre sonra başbakanlık kol- tuğuna oturacak Tansu Çiller olarak konuşuyo- rum... Hemen söyleyeyim, son anda darbeyi önledim. Karşımdaki komutanlara baktım, masaya biryum- ruk attım. Tümünü uyardım: 'Darbe ya olmayacak, ya olmayacak...' Hepsi telaşlandı. 'Peki ne yapabiliriz' diye bana sordular. Hepsini sakinleştirdim. 'Çare vardır 1 de- dim, 'biz çare müessesesıyiz' dedim. 'Ben sizin ananızım' dedim... Içlerinden biri, 'Burası ana baba yeri değil' diye- cek oldu. Hemen haddini bildirdim; 'Yoksa, malımı.. ee şalımı alırgiderim...' Hepsi şapka çıkardılar. Yok... Şapkayı daha ön- ce çıkarmışlardı. Yani, bana önceden şapka çıkar- mışlardı... Belki de böyle davranacağımı tahmin ettiler. Tabii, tabii bu bir bakıma bana bağhlıkgğfc tergesiydi... ,,hi_{ Nihai olarak, ben Türkiye'nin çimentosuyum. Za- ten koltuğun ayaklannı da çimentotadım. Ben kol- tukta oturduğum sürece merak edecek bir durum yok... Haaa bildiri mi? O neyin göstergesi henüz anla- mış değilim. Okuyunca göstergelerimin bozuk ol- duğunu anladım. Özer okudu, yüzü biraz ekşidi, a- ma viskinin buzunu az koyduğu için olsa gerek..." Fatura geçmişe... Görüşmeleri kısa keselim. DYP içine gelelim... Parti içinde bazı homurdanmalar var. Hem, RP ile tek parti gibi uyum içinde ol, hem MGK ile... Biraz zor görünüyor... Çalım Garez.. affedersiniz Yalım Erez'in çıkışla- n biraz dikkat çekici. Ama bu, RP'ye karşı Çiller'in elini daha güçlü kılmak için mi, henüz net değil. DYP biraz da şuna oynuyor: "Bak arkadaş, sana bu ülkede başbakanlık yap- brmayacaktar. Ya bizim dediğimize gelirsin ya da..." "Ya da"s\ biraz buğulu. Zira Çiller'in DYP's» ce- surca, "Çekiliriz" diyebilecek durumda değil. Çiller, dün Demirel'le görüştükten sonra, yeni saptamalarda bulundu: - ,. "Türkiye'de bir irtica sorunu vardır." Ardından ekledi: "Ama bu bugünün değil, son 20 yıhn ürünüdür..." Erbakan faturayı medyaya ve muhalefete kes- mişti. Çiller de geçmişe kesti... Söylediklerinde tabii ki doğruluk payı var, ama kendisinin bunun üzerine kaç tüy diktiğini unutu- yor. Çiller harikalar diyanndaki yolculuğunu kesme- mekte kararlı... Ne diyelim... Bir elinde Haric'rye bir elinde Mali- ye, umurunda mı Türkiye? Demiryol-lş bııgün sözleşme imzalayacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Şeker-İş'in, ücret ka- yıplannı gidermediği için diğer sendikalar tarafindan tep- kiyle karşılanan sözleşmesi, Demiryol-lş tarafindan da be- nimsendi. Demiryol-lş, demiryollannda çaiışan yaklaşık 50 bin üyesi adına yüzde 15'lik iyileştirmenin ardından ilk 6 ay yüzde 38, diğer 3'er aylık dönemlerde de enflasyon ora- nında artış öngören sözleşmeyi bugün imzalayacak. Tez Koop-lş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Boncuk- lu, Şeker-İş'in sözleşmesinde öngörülen eşel-mobilin ka- bul edilemeyeceğini vurgulayarak, Türk-tş Başkanlar Ku- rulu'nun karnu sözleşmelerini değerlendirmek üzere olağa- nüstü toplanmasmı istedi. Valiler kararnamesi askıda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Güvenlik Kurulu'nun 9 saatliktoplan- tısmm ardından yaşanan bu- nalım nedeniyle REFAH- YOL hükümetinin hazırla- mayı planladığı valiler ka- rarnamesinin askıya alındı- ğı bildirildi. Alınan bilgiye göre, DYP'li Meral Akşener yö- netimindeki tçişleri Bakan- lığı'nda geçen hafta ortasın- da başlayan valiler kararna- mesi hazırlığı, MGK top- lantısının ardından dondu- ruldu. Akşener, bir süre önce ha- zırladığı emniyet müdürlü- ğü kararnamesıyle 80'i aş- kın emniyet müdürünün gö- rev yerlerini değiştirmişti. Kararname, Başbakan Nec- mettin Erbakan'ın imzası- mn ardından Akşener tara- findan değiştirilerek Cum- hurbaşkanı Süleyman De- mirerin onayına sunubnuş- tu. Karamamedeki tahrifa- tın belirlenmesi üzerine em- niyet müdürleri karamame- si uzun süre Resmi Gaze- te'de yayımlanamamıştı. Akşener'in emniyet mü- dürlerinin atanmasına iliş- kin tasarrufu partisi tarafin- dan da tepkiyle karşılanmış- tı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle