03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 5 MART 1997 ÇARŞAMBA OLAYLAR VE GORUŞLER Şeriatla İslam Aynı Şey Değildir -1 Prof. Dr. NEŞET ÇAĞATAY ODTÜve Eskışehır Anadolu Ünı Öğretım Uyesı B ıze ne oldu da kutsal kapsar Yıne bunlardan hıçbın sağlam duygular, çıkar uğruna metınler değıldırler, çunku TevTat. Mı- ayaklar altına ahnıyor. sırlı Hz Musa'nın olumunden 500 yıl her onune gelen dın bıl- sonra, Incıller de Hz Isa'nın olumun- gınlığı taslıyor1 1927 den 60-90 yıl sonra kaleme ahnmıştır Ekımı nde Turkıye'nın KuranıKenm'ınbırharfıbıledeğışme- ıze ne oldu da kutsal duygular, çıkar uğruna ayaklar altına ahnıyor. her onune gelen dın bıl- gınlığı taslıyor1 1927 Ekımı nde Turkıye'nın nufusu 13 5 mılyondu Once tstan- bul'da, sonra Ankara'da olmak uzere bır tek ılahıvat fakûltesı vardı Sozdebun- lara oğrencı yetıştırecek ımam okullan da çok azdı, ama baş bohçalama da ta- nkat da yoktu Gıtgıde sozde dın okul- lan arttı Bugun 30 kadar ılahıyat fakül- tesı. yedı vuze yakın da ımam okulu v ar- dır Bu ımam okullannın orta kismı kalkmasın dıye. Turkıye'de zorunlu eğı- tım hâlâ beş yıldır Oysa kı bu zorunlu eğıtım, tzlanda'da. Noneç'te Is\eç'te. Danımarka'da. Fınlandıya'da. Hollan- da'da Belçıka'da on bır yıldır, yanı 17- 18 yaşına kadar gençlenn okula gıtme- sı zorunludur Turkıve'de yuz bın kadar da Kuran kursu vardır Buralarda 605 sayfahk Kuranı Kenm'ın bır sozcuğu- nîın (kelımesının) anlamı bıle oğretıl- meden okutulur, ezberletıhr Ustelık kendılenne çağdaşlık. fen, teknık aley h- tan fıkırleraşılanır Buduşuncelerleye- tışmışbıryazar, bırTV kanalında "Ben 2. Vlahmud'u hiç sevmem" dıyordu Doğrudur. o buyuk hukumdar yurttaşın eğıtılmesını devlet göre\ı sayan. orta eğıtım okullan, tıp, muhendıslık okul- lan açan ılk devlet adamı ıdı O Avru- pa'ya oğrencı yolladı, asalak Yenıçen- len kaldırdı Bu tür kışıler Atatürk'e de duşman- dırlar. çunku O ulusu uyandırmaya ça- lışmış \atanımızı duşmandan kurtar- mıştır Bıze ahıretı, kâınatı, Tann'nın son- suz gucunu anlatan Kuranı Kenm'dır Tann katında seçılen peygamberlere gondenlen vahıylenn bırleşmelennden oluşan dort kıtap vardır BunlarHz Mu- sa'ya>ollananTevTat,Hz Davud'a gon- denlen Zebur(Mezmurlar) Hz İsa'ya gondenlen İncil'ler ve Hz Muham- med'e gondenlen Kuran. Bunlardan Hz Davud. yenı bır dın getırmemıştır Zebur. dualarla ılahılen den gunumuze dek gelmıştır Ote yandan sadece tslamıyet. Tan- n"nın her >erde hazır nazır. mekândan annıkolduğunubıldırmektedır Hınstı- yanlıkta ve Yahudılıkte soyut bır Tann kavramı yoktur Tann'ya yapılan yaka- nlar, kutsal ruhtan gebe Meryem'ın do- ğurduğu, Allah'laaynı cevherden oldu- ğu soylenen 1sa' ya y apılır, ama bu Tan- n"nın oğlu Isa, Kudus'te. Romalılann en yetkılı mahkeme kurulu Sanidrin'ın suçlubulması uzenne. Roma İmparato- ruTîberyus donemınde, Yahuda bolge- sı Valısı Pontiııs Pilarus un karanyla 31 yaşmda çarmıha genlerek oldurüknüş- tur Adem \ e Nuh pe? gamberlerden son- ra. tektann ınancını yaymaya çalışan Mezopotamyalı Hz Ibrahim. canyesı Hacer'den doğma büyuk oğluyla Hı- caz'a gıdıp Klbe'yı yapmışlar, bu oğlu İsmail orada kalıp Hz Muhammed'ın dıp dedelennı oluşturan Hıcaz Vapla- n'nın dıp dedesı olmuş. Hz Ibrahım'm nıkâhlı kansı Sarâ'dan doğma kuçuk oğlu İshak, Kudus bolgesıne \erleşmış, bunun oğlu Yakup'un bır adı da îsraıl olduğundan, bu soydan gelme Mısırlı Hz Musa'nın kavmıne Israılogullan denılmıştır Gunûmüzde, anlamlan ûzennde fır- tınalar kopartılan. "Üin elden gidiyor, şeriat isteriz" naralan atılan yuce dını- mız tslamıyet ıçın. bırtakım cahıl kışı- lenn ılen surduklen tarikat, şeriat din, hukuk, sank, sakal, ciippe. baş bohça- lama, imam nikâhı gıbı konular uzenn- de açıklamalar yapmak ıstı>orum Partı başkanı, mılletvekılı ya da ba- kan olmuş kışıler, ellennde tespıh. keçı sakalı. baştatakke. en ıyı Muslumanım dıye kasıla kasıla ortalıkta gezıyor, dın, şenat, tankat vb konular uzennde ah- kâm kesıyorlar, bılgısızlıklennı sergılı- yorlar Halk ıse hıçbır şey bılmıyor Kuran-ı Kenm"de din ile İslam, filah ile şeriat eş anlamdadır islam hukukunun eskı adı fıkıhtır Mecelle'nın bınncı maddesınde fıkıh "Mesail-i şer'iyei ameliyeyi bilmektir" dıye tanımlanır Bız Anadolu Muslumanlannın man- dığımız Hanefı mezhebının kurucusu İmam-ı Azam Ebu Hanife'nın tanfine gore fıkıh. kışinın. yaranna ve zaranna olanhukumlen yanıhaklannıveodev- lennı bılmesıdır Boylece, şeriat, fikıh ve İslam huku- ku aynı anlamdadır Bunlann kapsadı- ğı, kurallan. fakıh (a harfı uzun okuna- cak) denen ınsanlar tanımlar ve saptar Din nedir? İslam nedir? İman nedir? Kuran-ı Kenm'ın pek çok yennde, dın ile İslam ve mumın, aynı anlamda ahnmıştır Burada dın doğal olarak is- lam dmı demek olduğundan, aynı an- lamda alınması doğaldır Dın tek başma, butûn dınler ıçın so- yut bır kavramdır islam dını deyınce. İslam dınının ana temellennı kapsar İs- lam dınının temelı Namaz, oruç, hac, zekât ve kelıme-ı ^ahadet olmak uzere beştır Ama sadece kelıme-ı şahadetı, hatta sadece kelıme-ı tev hıd'ı. yanı "La- ilahe illallah" y a da "Eşhedu en lailahe- illallah ve eşhedu enne Muhammeden abduhu ve Resuluh" janı. "Tanıkiık ederim ki, Tann'dan başka Tann yok- tur. Yine tanıkiık ederim ki Muhammed onun kulu \e elçisidir." Bır kışı, bu ıba- reyı omrunde bır kez, ınanarak, yuksek sesle soylerse Mıisluman olmuş olur Elbette islam dınının ötekı dört temelı- nı de gucu yettığınce yenne getırmeye çalışması gerekır Bunlan ıhmal eder ve yenne getırmezse. o Musluman gunah- kâr olur, kâfır olmaz, dınden çıkmaz O Musluman gunahını affettırmek ıçın tev be eder vebağışlanmasınııster Mağ- fıretı bol olan Allah boyle durumlarda kullannı affedeceğını soyluyor Anado- lu Turklenmn mezhebı olan Hanefı mezhebine gore bir Musluman dinden ancak \llah'ıınkâredersevesebepsizin- san öldürürse çıkar, kâfır olur. Bunlar dışuıdaki suçlar için günahkâr olur. Su- udılenn mezhebı olan Hanbelılığe go- re namaz, oruç gıbı dını yukumlulukle- nnı yenne getırmeyen kâfır olur, dınden donenler de oldurülür lslamın bu beş temelınden başka ıma- nm altı temelının de bılınmesı gerekır Onlar Amentu'debıldınlmıştırve sade- ce ınançtırlar Bunlar Tann'va, peygam- berlere. meleklere, kutsal kıtaplara, ahı- ret gunune ve kaza ve kadere manmak- tan ıbarettır Cenab-ı Allah. İslama go- re amel imandan bir parça değildir, va- ni dini gbrevleri uygulamak ayn, inanç ayndır. Ulu Tann, Nısa sûresının 31 , Necm suresmın 32 âyetınde v e Şûra suresmın 37 âyetınde, Muslümanlann buyuk gu- nahlan dışındakı butun gunahlannı af- fedeceğını buyuruyor Hz Peygamber bunlan açıklarken hatta dıyor, "bunlar zina ve hırsızlık bile olsa." Ote yandan Hz Peygamber. "Benge- niş ve kolav bir dini yaymakla görevlen- dirildim, fslamı zorlaştırmayın, kolay- laştınn. müjdeleyin, nefret ettirmeyin" buyvuyor Şimdi şeriat, fikıh ve İslam hukuku konulanna gelelim: Bugunlerde malum kışıler. İslam ta- nhınden, mezhepler tanhınden ve İs- lam hukukundan (fıkıhtan) haben ol- mayan kışıler "Şeriat dindir, şeriata sa- taşmak dine sataşmakür" gıbı ahkâm kesıyorlar Şeriat, kesinlikk din değiL din ayn şe\, şeriat a> n şey lerdir. Dın ve ıman, ınanç konusudur. dının beş. ımanın altı temelı vardır. değıştın- lemez Reformyapılamaz, ancak ınanı- lır Dın gereklennı yenne getınnezsenız günahkâr olursunuz, dınden çıkmazsı- nız Şenat tslamda ızlenen genı$ yol- dur, lugat anlamı da budur Fıkıh İslam hukuku ve şenat aynı anlamdadır. şen- at. fıkıh ılmmde şoyle tanf edılmekte- dır Fıkıh ılme mesaıl-ı şer'ıyeı amelı- yeyı bilmektir Yanı yururluktekı şer'ı sorunlan bilmektir Şenat ve fıkıh. top- lumun uyacağı yaşam kurallannın hep- sıdır Bu kurallann çok azı Kuran'da da vardır ama belkı bınde bırı Kuran"da yer almayan otekı şenat ku- rallan, fakıh dedığımız. o donemlerde okul, kıtap olmadığından, çırak, kalfa, usta hıyerarşıyle yetışmış kışılerce ken- dı goruşlenne gore duzenlenmıştır, ya- nı Tann buyruğu değıl. ınsanlann soz- lendırler Bu kurallar, İmam Şafii'nın dedığı gıbı "zamanın değişirni ile hü- kümler değjşir" kuralma gore değışmış durmuşlardır Oysa kı dın kurallan ke- sın olarak değışmez Bu nıtehklennden dolayı kesınlıkle dın ve şenat aynı de- ğıl. ayn şeylerdır Şenatı ıstememek dı- nı ıstememeV değildir Şenatta hakkm ve adaletın dağıtımı ve korunması çok yetersızdır Şenatta, yanı İslam huku- kunda mahkemeleT tek hâkımhdır, çok hakımlı hıç mahkeme yoktur Bu hâ- kım. ceza, hukuk, ış, tıcaret vb davala- nn hepsıne de bakar Muhakeme usulu yasalan hıç olmamıştır Yanlış kararla- n duzeltecek Yargıtay. Danıştay. Anay a- sa Mahkemesı gıbı ust mahkemeler yoktur Hele savcılık kurumu hıç olma- mıştır Boyle bır hukuk sıstemıyle hak hu- kuk nasıl korunur0 lşte bundan dolayı 184O'lı yıllarda ^vrupa'dan, Avrupa'nın dmî olmayan laık yasalan alındı 1869'da 1851 maddelık 'Meceüe' çıka- nldı ama bu. sadece Hanefı fıkhına go- re ve çok ek»ıktı Aıle hukuku ceza, va- kıf. mıras vb konular yoktu Esasen uçte bın Şıı-Alevı olan yurt- taşlann oluşturduğu nufusumuzun yuz- de 99'u Musluman olan Turkıye'de kımse İslam dınıne karşı değildir Dın elden gıdıyor. şenat ıstenz dıye çığırt- kanlık yapanlar. kendı ıstedıklen bıçım- dekı dını kılığı. kurallan, yanı başta sa- nk, sırtta cuppe, supurge sakal, elde tes- pıh. kadınlann başlan bohçalanmış, to- puklara kadar mantolar gıymış, tankat şeyhı bozuntulannın kol gezdığı, ımam nikâhı denen İslama aykm yontemler- le dort kadınla ev lenme. bu kadınlan ve çocuklannı rezıl, sefıl bır yaşam sur- durmek ısteyenlenn İslam bıçtmı ıstek- lennden başka bır şey degıldır Yoksa yetmış beş yıldır Turkıy e'de kımse kım- senın dınıne ımanına bır şey dememış- tır Tersıne. kendı halındekı yurttaşlara, nıçın bızım ıstedığımız gıbı gıyınmıyor. hareket etmıyor halkı kandırmaya ça- lışmıyorsunuz dıye sataşanlann zulmu var bu ulkede Onlann ınandıklan şey- lenn hıçbın İslam dınıne uygun değil- dir Yannkı yazımda bunlan bırer bırer ele alacağım ARADABIR ALİ KJLIÇKAYA Arkeobg Yaşasın Yalan! Gundemde yalan var Ulke toz duman ıçınde, ya- lan soyleyen soyleyene, "Mujde "lenyle gozumuzun ıçıne baka baka 1 Yalanın olçusu ve sının yok At ata- bıldığın kadar, ısterdesteklı, ıster desteksız Herkes bırbınyle adeta yarışıyor Ancak, yanşmaya gerek yok Çunku yalanın bınncısı-sonuncusu, lyısı-kotu- su, buyuğu-kuçuğu olmaz, olamaz da Yalan yalan- dır Kaldı kı her yanşmacı bu yanşta zaten bınncıdır Artık yalanda, ınkârda -çok şukur- unumuz ulke sı- nıriannı da aşıp uluslararası boyutlara ulaştı Yalan soyluyoruz dıye uzulmeye gerek kalmadı ar- tık Yalanı devlet yaşamına, ozellıkle sıyasaya sok- tuk Artık yalan kotu bır şey değıl 1 Ulkedekı en sade vatandaştan en tepede oturan vatandaşa kadar her- kesın yalan soylemeozguriuğu var 1 Bunu hıçbır guç- kuvvet engelleyemez Yalan, ınsan sağlığı açısından da yararlıdır Yalanla geçınen de genlımı azaltır, ra- hatlatır, huzur venr 1 Falıh Rıfkı Atay, "Zeytın Dağı" adlı yapıtında, "Şarkta yalan soyiemek ayıp değildir" der Şarkta, yanı guzel Turkçemızle Doğu'da bulunduğumuza gore utanmadan, sıkılmadan yalan soyleyebılırsınız dıledığınızce Hatta kuyruklu yalan da soyleyın. bel- kı boylece daha çok rahatlar ve doğaı yolu daha ça- buk bulabılırsınız, dıledığınız yere daha çabuk ula- şabılırsınız Tan Oral, tek karelık bır kankatur yazısında, "Ya- lanı hep beraber soylersek doğru olur" der O ne- de-ıle, daha yuksek sesle, hep beraber koro halın- de yalan soyleyelım kı yalan daha çok doğru olsun Aslında hep beraber yalanı değıl, yalanın doğru ol- duğunusoyluyoruz Oylekıartıkyalan,doğrununye- rını aldı Başanmak, başarılı olmak, yaranmak ıçın yalan soyluyoruz Kendımızı ve karşımızdakı ınsanı kandırmak ıçın yalan soyluyoruz Yalan soyiemek normal, doğru soyiemek ıse anormal oldu Dahası yalan suçsuz, doğru suçlu oldu Yalan prım yapıyor, reytıngı yukseltıyor Artık yalancının mumu yatsıya kadar yanmıyor çunku hıç sonmuyor kı Doğru soyleyenı dokuz koyden kovuyoriar, onun- cu koye de koymuyorlar Adam koyun altında bır ya- lan soyluyor, kendısı koye gelmeden yalan koye ula- şıyor Ve koye geldığınde kendısı de kendı soyledığı yalana ınanıyor Pekı nasıl oldu da bu duruma geldık Bu bozul- manın, çurumenın, kokuşmanın ve kırlenmenın ıçı- ne duştuk? Oncelıkle kendımızı hep akıllı, başkalannı ıse ap- tal sandık Yalanı-dolanı hep beraber soyledık ve bu- nun erdemlı (') bır davranış olduğunu sandık Karşı- mızdakı ınsanı aptal yenne koymanın aptalca bır dav- ranış olduğunun ayırdına varamadık Sevgıyı, saygı- yı, hoşgoruyu ve paylaşmayı oğrenemedık, dahası adam gıbı adam olamadık 1 Insan olmanın en onem- lı nıtelıklerınden bın olan doğru sozluluğu ve guvenı yıtırdık Hep bırbınmızı enayı yenne koyarak, uyan'k, kurnaz geçınerek, ıkıyuzluluk yaparak ve de yalan soyleyerek ışte bugunku duruma geldık Şımdı de antıkçağın unlu duşunurlerınden Sınop- lu Diyojen gıbı Atına sokaklannda değıl, Turkıye so- kaklarında gupegunduz, fenerle -durust, temız- ın- san aramaya çalışıyoruz Italya orneğını bulmak ıçın Yazık, çok yazık Bu guzelım ulke, bu halk bu- nu hıç mı hıç hak etmedı Bu karanlık tablo'nun, ay- dınlık Turkıye'nm habercısı olmasını dılıyorum İSTANBUL 1. SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ 1997 lOVasıT Hastalığı sebebıyle Abdurrahman Ertekın 28 2 199"7tanhındemahkemecevesayetaltınaalınmış olup kendısıne kızı Anfe Ayten Ertekın vası tayın edılmıştır Ilanolunur 28 2 1997 Basın 8323 Din Sömürüsü Çağdışılıktır Prof. Dr. METE TAPAN ITÜ Mımarhk Fakültesı T oplum yaranna bir olguyu demok- rasi kurallannı çiğneyerek yerine ge- tirmek ne denli çağdışı ise toplum ya- ranna olmayan bir olguyu da demok- rasi kurallanna uvgun bir bıçimde ycnnc getumeye cabalamalvda o dcn- li çağdışılıkbr. Herhangı bır toplumda toplum ya- ranna ay kın bır gelışme soz konusuysa ve toplum bu olumsuz gelışmey ı çeşıtlı uyuşruruculann etkı- sı altında goremıyorsa, o toplumun bır bıreyı, bır sıv ıl örgütü ya da dev letının bır kurumu bu toplu- mu sarsmak ıçın acaba ne yapmalıdır 9 Gunlerdır, ay lardır hep bu sorunun yanıtmı duşunuyor. ancak Turkıye'dekı aydın profılıne sahıp bıryoırttaş ola- rak duşled'ğım sonuca varamıyorum Belkı yara- tıcı gucumun y etersızlığınden, belkı de bılgısızlık- ten Almış olduğum eğıtım, edınmış olduğum ağırlıklı Batı kulturu, yakın çevremın bana kazan- dırdığı değer sıstemien. deneyımlenm ve ozellık- le >>on kırk yılda toplumdakı çalkantılar, bır yan- dan bu soruyu bana sordurtuyor, öte y andan da ya- nıtsız bıraktınyor Bır partının genel sekreten ya da başkanı "Ku- dûs'ü anma toplanüsı*'nın ve "turban" tartı^ma- lannın hemen arkasından medva mensuplanna "Demokrasmiçinizesindirin'"dıyebılıyorvearka- sından da "Laildiğuı esas savunucusu biziz" dıye deeklıyor Geneldebırçokkonudasoylemlenşe- natçılıkla örtu^en bır partının onde gelenlennın soz konusu olaylarla ılgılı değerlendırmelen ve savunmalan bovle olunca başta ortaya attığım so- ruyu yanıtlamak çok daha guçleşıyor Şenatla de- mokrası. şenatla laıkhk, şenatla toplum yaran na- sil bağdaşabılır15 Boyle karşıtlıklan one surerek demokrasıyı sav unmak herhalde tanhte ılk kez bı- zım polıtıkacılann soylemmde yeralmıştır Bu tür- lu boylemler, ya da ıddıalar bılgı >oksulluğundan başka bır s,ey değildir kanımca Doğal olarak bu yoksulluk salt sozun sahıbı ıçın geçerlı olmuyor. aynı zamanda bu partıye oy verenlenn de bılgı da- ğarcıklannın ne denlı sınırlı olduğunu gostenyor Bınncı ve ıkıncı Meşrutıyetdenemelennı saymaz- sak cumhunyet donemının 74 y ıllık demokrası de- neyımınden sonra ve 21 yuzyıla uç kala ulkenın polıtıkasında soz sahıbı olan kışılenn bılgı duzey- lennın bu dunımda olması benı ve benım gıbı du- şunenlen yalnızca uzmüyor. bu durum aynı za- manda zar zor kazanılmaya çalışılan demokrasıye ozgu değerlenn de yok edıldıgının bır gostergesı olarak çıkıyor karşımıza ûeıçek demokrasınm şenatın panzehın. oldu- ğunu, dıne dayalı bvr yönetımın laıklıkle bağdaş- mayacağını herkes bılmektedır Bunun ıçındır kı. bu partı "Laikliğin esas savunucusu biziz" gıbı soy- lemlerde bulunarak "takıyye" yapıyor RP, bazı ıyı nıyetlı yorumculann belırttığı gıbı "bir sistem par- tisi" olamaz Olursa da o zaman ozgorevını (mıs- yonunu) yenne getırmemış olur Buvarsayım, dık- kat edılırse, son gunlerde sıstemde yer alan sağ par- tılenn RP'nın neden olduğu olaylarla ılgılı yorum ve değerlendırmelenyle daha da güçlenmıştır RP'nın, obür sağ partılerden, başka bır deyışle, cumhunyetın ılkelenne açıkça bağlılıklannı dıle getıren partılerden farklı bırozgorevı vardır Ve ya- zık kı, bu ozgorev dıne dayalı bır rejımm ulkemız- de egemen olmasıdır Bu ozgorev, "demokratik rejimin değerlerinin" bugune dek soylemlenyle, uy gulamalanyla erozyona uğratılmasına neden olan sıvasal partılenn aymazlıklan koşutunda ve "sözde demokrasi'' koşullanna gore adım adım Refah Partısı'nceyennegetınlmektedır Orneğın. aymazlıklann başında. tek derecelı seçım sıstemı, seçım yasasındakı bır dızı sıyasal orgutlenmeyle ya da mılletvekılı adayı olunmasıyla ılgılı madde- İenn değıştınlmemesı gelmektedır Gorulduğu gıbı bır yandan aymazlıklar. ote y an- dan toplum bıreylen uzenndekı ekonomık basİa ve her turlu manevı ve maddı değerlenn paspas gıbı çığnendığı bırortam. bıreyı dınsel soylemlerle hız- lı bır bıçimde ılgılı kılmı^tır Başka bır deyışle. bı- rey 21 yuzyılda hıçbır zaman çare olmayacak "di- ne dayalı bir rejimde" çare aramaya ıtılmeye çalı- şılmaktadır Cumhunyet rejımınm bu ıtılmeye kar- şı onlemlen, yasalan varsa da polıtıkacılanmız ta- rafından gunluk polıtıkalar uğruna. bu onlem ve yasalara yenı yorumlar getınlerek odunler venl- mektedır Bu odunlen de bugun en fazla v eren par- tı D\ P'dır Kanımca ulkemızde uzennde durulma- sı gereken en hassas nokta cumhunyet rejımının kendısını korumak ıçın var olan yasalannın çığ- nenmemesıdır Şunu açıkça behrtelım Dın somü- rusu, dıne saygısızlıktır. ılkellıktır. çağdışılıktır Dıne dayalı yonetım ıçındekı Musluman ulkelenn nasıl bır ılkellık ıçmde olduğu ortadadır Cumhunyetın temelını oluşturan yasalan sonu- na dek korur \e bu korumayı göğsumuzu gere ge- re "demokrasi" uğruna yapıyoruz dersek, "tank" seslen duymak gıbı t»r gundemımız de olmaz, Cumhunyetın nıteltklen arasında, bılındığı gibi, 'demokratik, Iaik ve sosyal bir hukuk devletfnın varlığı anayasal bır zorunluluk olarak yer almıştır Aynca laıklık ılkesının gereğı kutsal dın duygula- nnın, devlet ışlenne ve polıtıkaya kesınlıkle kanş- tınlmayacağı dayıne 1982 Anayasası'nın başlan gıç bolumunde yer almaktadır Goruldüğû gıbı bıreyın ınancı sıyasal bır meta olamaz v e politikacılar dinsel söylem ve eyiemler- de bulunamazlar. Ba^ka bır dev ı^le Taksım de bır vatandaş, bır vakıf, bır demek camı yapılmasını ıs- teyebılır. amabırpolıtıkacı 1982 Anayasası'nago- re bu ıstemını sıyasal amaçlı olsun ya da olmasın toplumun onunde dıle getırmemelıdır Yıne bir po- litikacının toplum içinde namaz kılması, oruç tut- ması ve topluca tarikat şey hleriyle oruç açması di- nin politikaya alet edilmesinden başka bir şey de- ğildir. Polıtıkacı nıtelığı ile bu dını törenlere katıl- ması ya da törenler duzenlemesı laıklık ılkesıyle bağdaşmaz Bu turlu dav ranışlara ummet dev letın- de ancak rastlanır Dunyadakı obür laık devletler- de bu anlamdakı eylemlere yer venlmez Ulkemız bır kez daha REFAHYOL ıktıdanyla bır demokrasi smavıyla karşı karşıyadır Bu sına- vın başanlabılmesı ıçın devletın tum kadrolan. sı- vil toplum ve sıyasal orgütlen cumhunyetın nıte- lıklenne sahıp çıkmalıdır Ozellıkle bagımsızlığı- nı anay asadan alan yargı organlanna buyuk görev - ler duşmektedır Yazımın başında sorduğum sorunun yanıtı, bel- kı de her bır bıreyın cumhunyet ılkelen ıçınde ul- kesıne sahıp çıkmasında yatıyor Cumhunyetımı- zın demokratik olma nıtelığını golgelendırecek her rurlu gınşımı engellememız ve kutsal ınançlan- mızı somurenlere karşı tek bır cephe oluşturmamız gerekmektedır Cumhunyetı sevıyorsak. onun var- lığını kendı varhğımızlaozdeşleştınyorsak, bu de- mokrasi sınavından da başanlı çıkanz. kımsenın endışesı olmasın TARTIŞMA Hocam" Değil" Oğretmenim S ayın Ozin Erdemli, 24 Şubat 1997 gûnlu Cumhunyet'tekı "Oğretmenim H. V. Velidedeoğlu" başlıklı yazınızı buyuk bır sevınçle okudum Atatûrk ılkelenne bağlılığın yan>;ıdığı yazınız ıçın sıze sonsuz te^ekkurler Her yanı guzel olan bu yazı ıçın sıze bır ıkı satır yazmanın nedenı Sn Velıdedeoğlu'na oğretmenim demış olmanızdır Yazınızın ıçıne alıntı olarak koyduğunuz Sn Muammcr \ksoy'un yazısında ıse oğretmen yenne "Hocam" sozcuğu kullanılmıştır Çok değerlı ınsanlann Bir Kurtarma Öyküsü C umhunyet gazetesının \azıyet koşesını okurken rastladım o ısme Gozumun onune hemen DYP lzmır İl Merkezı'nde gorduğum, şiş gobeklı, kırmızı yanaklı v e gozlen sankı pek de hayırlı bakmay an o buyuk gozlen geldı 24 Aralık genel seçım len oncesı partısınce yapı lan onseçım --onuçlannı bcklıyordu O zaman yerel bır kanalda muhabırlık yapıvordum Yanımda dur muş, cep telefonuyla bınlen ne "Beni kurtann" dı>e bağınyordu "Beni \nkara" ya gonderin de ne vaparsanızyapuı'" dıyordu Artık neyapıldı yada yapılmadı bılmıyorum Ankara'ya gondenlmedı. gondenlemedı Onseçımde, lzmır 2 Seçım Bolgesı'nden. uçuncu sıra mılletvekılı adayı olmuşru Ama demokrasi âşığı genel başkanlan, onun sırasına bır başkasını yerleştırmı> ve DYP o bolgeden sadece uç mılletvekılı çıkarabılmıştı Sevmmıştım Daha doğrusu ona takmıştım Benım gozumde o adam ulkemızı bugunlere getıren tıpık bır polıtıkacı sımgesıydı Gorduğum obur politikacılar. gerçek yuzlennı bır parçacık gızleyebıhyorlardı. maskenın arkasını gorebılmek ıçın bıraz çaba harcamak gerekı yordu Ama bununkı çok sıntıyordu Anneannemın Sankız'ı bıle, ılk bakışta onun ne olduğunu anlayabılırdı 24 Aralık genel seçım len akşamı bcn yıne m P lzmır 11 Merkezı'ndeydım Televızyondan seçım alışkanlıldanndan kurtulamamış olmalan, onlann değerlennı azaltmamakla bırlıkte, uzuntu vermektedır Cumhunyetımızın ışık saçan ılklenne bağlı kalarak bızlen sonuçlannı ızlerken kendı sırasına genel merkezınden yerleşen mılletvekılı adayına bakışını gonmehydınız Bu kadar çıplaklık. bu kadar açıklık gozumu korkutmuştu Onun mılletvekılı seçılememesı ıçın belkı yaran olur dıye dua bıle edıyordum Sankı onun yenne gıdecek olanlar çok hayırlıydı1 Neyse, seçılemedığını oğrendığımde denn bır oh çektım lşte gıdememiitı. onu kurtaramamışlardı Seçım ıçın kıraladığı helıkopter bıle yeterlı aydınlatacağınıza olan gûvencımle saygılar sunanm Başannız sursun Rüştü Ergun Işınbılımcı (Radyolog) oknamıştı Ve Tuzla'dakı tanker yangını Çınlçıplak kalana kadar yanan ıtfaıye erlen lmdat ısteyen. "Kurtann" dıye ba ğıran ıtfaıye erlen Tankenn bağlı olduğu kamu kurulu şunun hatalanndan ^oz edı lıyor Mılletvekılı adayımızdao kuruluşun yonetım ku rulunun başında Ne yazık kı onu kurtarmışlardı Ankara'ya değıl belkı ama, en az Ankara kadar bereketlı bır yere gondenlmıştı Göksel Beyoğlu PENCERE Hoca'nın Gözleri Velfecri Okuyor... Kuran'ın 89'uncu suresı tan yerının ağarmasına ant ile başladığından 'Fecır' başlığını taşır, ılk tum- cesı şoyle başlar "Tanyennın ağarmasına ant olsun " Fecır guneş doğmadan once ufku saran kızıllık- tır, Turkçede pek kullanılmaz, ama 'velfecır' sozcu- ğu kullanılır Ne demek velfecır?.. Gozlerının parıldamasından ya da bakışlannın yansımasından kurnaz veya ıçten pazarlıklı olduğu anlaşılan kışı ıçın "gozlen velfecn okuyor" denır, bızden oncekı kuşaklar bu deyımı sık sık kullanıriar- dı • Televızyon hayatımızı değıştırdı, polıtıkacılan oda- mıza soktu, kamera 'zoom' yaptı mı, sıyasetçıyı ya- kından gozlemlemek talıhsızlığıne enşıyooız Son gunlerde butun gozler Erbakan'da! . Pekı, Erbakan'ın gozlen nerede"7 Hazret her gun televızyon ekranına çıktığından gozlenne bakıyorum Hoca'nın gozlen velfecn okuyor. Fecır suresını okusa 19'uncu ayette şu tumceye rastlayıp duşunecektı "Sıze kalan mırası hak gozetmeden yıyorsunuz." • Erbakan'ın esneklığı dıllere destan1 Hazret 'ba- na mısın' demıyor Çek uzat, yuvarlayıp katla!. Ge- leneksel oyunlanmız halt etmış1 Karagoz mu oyna- tıyoruz'? Başkente tuluat kumpanyası mı yatağı ser- dı Hayal perdesınde mıyız? Karagoz ile Hacıvat ya da Kavuklu ile Pışekâr sıyasete mı soyundular'?.. Hazret pışkın - Hey molla, kendını kolla' - Solla mı dedınız efendımız? - Hayır, mangal tahtası dedım - Ben bayram haftası anladım... - Senın bayramına - Ayranına mı dedınız? Hazret DSP lıderı Ecevrt'le konuşuyor, çıktıktan sonra medyaya açıklama yapıyor - Uyum ıçındeyız Daha sonra CHP lıdenyle uzun süre konuşuyor- lar, bızımkı çıkıp açıklıyor - Uyum ıçındeyız Oysa gerçek taban tabana zıt' Her ıkı lıder de Er- bakan'adıyorlarkı - Çekıl' Hoca - Çekıldım, seksen okkayım' Kım ne derse desın Hoca hep uyum ıçınde 1 As- kerle, koalısyon ortağıyla, muhalefet partılerıyle Bu gıdışle ış nereye varacak, sonunda bınlerının tepesı atacak ve dıyecek kı - Uysa da uymasa da • Gozlennın karası, hoca konuşurken bır sağa bır sola olmadık hızla gıdıp gelıyor Bır sağ Bır sol Hazret ın gozlerı hızlı devır uzenne çalışan araba şıjeceğı gıbı Hoca'nın gozlerı velfecn okuyor Benım oğlum bına okur Döner doner yıne okur MARMARİS ÇAMLIKÖY'de Kaba ınşaatı bitmiş turizm kooperatifine üye alınacaktır. Tlf: 0.256 -2258662 Aydın 0.252 -495 84 46 Marmaris AKHAYATSİGORTAA.Ş. YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN OUĞAN GENEL KURUL TOPLANTISINA ÇAĞRI Idare Meclısımızın 21 Şubat 1997 tanhlı toplantıanda, Olagan Genel Kurulumuzun 28 Mart 1997 Cuma gunu saat 10 00 da Istanbul Fındıklı Medıs-ı Mebusan Caddesı No 147 Kat 6 da ılışıkte takdım edılen gûn- demdekı hususlan goruşmek uzere toplanması kararlaştınlmıştır Toplantıda kendıtenm vekâleten temsıl ettırecek hıssedarlann vekâ- letname omeklennı şırketımızden ıstemeten ve 1996 yılı Idare Meclısı 0e- netçıler Raporlar ıte Bılanço ve Kar Zarar Hesaplan toplantıdan 15 gun evvelkı tanhteti tıbaren pay sahıplenmn tetkıkıne hazır bulundurulacağı ılan olunur 1. Açılış ve Başkanlık Dıvam Seçımı 2. Genel Kurul Toplantı Tutanagının Başkanlık Dıvanı nca ımzalanması hususunda yetkı venlmesı 3.1996 yılı faalıyet ve hesaplan hakkında Yonetım Kurtlu ve Denetçı Ra- poriannın okunması muzakeresı 4.1996 yılı bılançosu ve kar-zarar hesaplannın okunması, muzakeresı ve tasdıkı ile Yonetım KLirulu'nun 1996 yılı kâr dağıtımı ile ılgılı teklı- finın goruşulerek karara baglanması 5. Yonetım Kuruiu uyelen le denetçılenn şırketın 1996 yılı faalryetlenn- den dolayı ıbra edılmelen 6. Boşalan denetçılığe seçım yapılması, 7. Yonetımce belırienen bagımsız dış denetleme kuruluşunun onayı 8. Yonetım Kurulu Başkan ve uyelenne Turk Tcaret Kanunu nun 334 ve 335 maddelernde yazılı muamelelen yapabılmelenne ızın venlmesı, VEKÂLETNAME Hıssedarı bulundugum Anonım Şırketı'nır tanhınde adresınde saat de yapılacak yılına aıt olagan / olaganustu gene! kurul toplantısında benı temsıl ettne- ye ve gundemdekı maddetenn karara baglanması ıçın oy kullanmaya 'yı vekıl tayın ettım VEKÂLETİVEREN Isım Imza Tarh VEKALETİ VERENİN Sermaye mıktan Hısse adedı Oy mıktan Adresı NOT Vekâletnamenın noter tasdıksız olması halınde vekâletı vere- nın noter tasdiKİı ımza sırkulen vekâletnameye eklenecektır DENİZLİ ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 1996 842 Davacı Hatımet Çıftçı tarahndan davalı Ahmet Çıftçı aley- hıne açılan boşanma davaiinm yapılan yargılaması sırasın- da venlen ara karan gereğınce, Davalı Ahmet Çıftçf nın adresı zabıta manfetıyle tespıt edılemedığınden duru^ma gunü \ e dava dılekçesının ılanen teblığ edtlmeMne karar \enlmekle duruşma gunu olan 8 4 1997 gunu bızzat kendısinın veva temsıl ettıreceğı ve- kılledava»ını takıpettırmcsı takıpettırmedığı takdırdeyok- luğunda karar\enleceğı bu nedenle davadılekçesı ve meş- ruhatlı dav etıye ılanen tebiıg olunur 7 2 1997 Basın 7533
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle