Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14ŞBAT1997 CUMA CUMHURİYET SAfFA
HABERLER
İbPihim Şalıin
yint kayıp
• VKARA (Cumhuriyet
Bürou)- Susurluk
soruşarmasını yürüten
İstanbl De\let Güvenlik
Ma.ikmesi (DGM)
Başss'cıliğı'nın hakkında
gıyab tutuklama karan
' verdij eski Özel Harekât
Daı-ei Başkanvekili
- Ibrah-n Şahın kayıplara
'kanşt. Emnıyet
• yetkillerinden alınan
bilgıy; göre. emniyet
güçiei. Şarun'ın önceki
gece iörülduğü adreste
incelene yaptılar. Polısler
adrese bulunan Sinan
Yıl(Jnm, Ali Tekin ve
Yüce Tekin'ı bilgılenne
baş\ırmak üzere gözaltına
aldı. Bu kişiler daha sona
serbe t bırakıldı.
Sefam Tektaş
serbest
• LICE(AA)-
Diyaıoakır'ın Lice ilçesinde
1.5 a\ önce teröristler
tarafndan kaçınlan beledıye
başkanı Behçet Tek.taş'in
kardeji Selam Tektaş serbest
bırakıldı. Alınan bilgıye
göre Selam Tektaş. Lıce-
Bingöl yol aynmında
serbest bırakıldı. Selam
Tektaş. İlçe Jandarma Bölük
K.omutanhğı'na gelerek
ifade verdi.
Gazeteci Mazhar
Aras öldü
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Gazeteci ve
fotoğraf sanatçısı Viazhar
Aras. Ankara'da geçirdiği
kalp krizi sonucu yasamını
yitirdı. Gazeteciliğe 1958
yılında başlayan Aras,
Ekspres, Yenı Tanin.
Başkent, Belde
gazetelennde çaiiştı.
GazetecilerCemiyeti üyesi
ve sürekli basın kartı sahibi
olan Mazhar Aras, son
olarak aralık ayı içinde
"Dünden Bugüne Demirer
isimli bır sergi açmış ve
Cumhurbaşkanı tarafından
takdıredilmişti. Gazeteciler
Cemıyeti Başkanı Nazmi
Bilgin. "'Birustayı daha
ölümsüzlüğe yolcu ettik.
Usta sanatçı. örnek insan
Aras, eserlenyle
yaşatılacaktır" dedi.
Gecikmeli
bayramlaşma
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Başbakan
îsecmettın Erbakan. Şeker
Bayramı nedeniyle
Başbakanlık çalışanlanyla
gecikmeli olarak
bayramlaştı. Başbakanlık'ta
gerçekleştirilen törende.
Erbakan. 500'ün üzerinde
çalışana •"Bayramınız
mübarek olsun'" derken
özel tim ve korumalar başta
olmak üzere birçok çalışan
da Erbakan'ın elini öptü.
ANAP lideri Yılmaz, Sincan olaylannı ve şeriatı Cumhuriyet'e değerlendirdi
6
RP'nin engeli devlet'Totaliter rejim özlemi içindeler'
ANAP Genel Başkanı Yılmaz, Refah Partisi"nin,
demokratik yollarla iktidara geldikten sonra
totaliter bir rejim oluşturan Nazi Almanyası ve
Çekoslovakya benzeri bir tehlike oluşturduğunu
söyledi. Yılmaz, "RP, devleti ve güvenlik güçlerini
amaçladıklan şeriat düzeninin karşısmda bir engel
olarak görüyor" dedı.
'Demokrasi bizim için araç'
"Erbakan'ın açıklamalan, 'Demokrasi bizim için
bir araçtır* diye beyanat veren belediye
başkanlannın sözlerini ortaya koyduğunuz zaman
RP'nin normal Siyasi Partiler Yasası'nda öngörülen
çalışmalan ifa etmediği. buna ilaveten bir yoğun
güç oluşturma gayreti içinde olduğu görülüyor. Bu
tür örnekler geçmişte de yaşandı."
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
ANAP Genel Başkanı Mesut Y ılnıaz. Na-
zi Almanyası. Çekoslovakya ve bazı eskı
Doğu Bloku ülkelennde. özel güçler oluş-
turma çabasındaki siyasi partilerin, demok-
ratik yollarla iktidara gelerek bir totaliter
yönetim oluşturduklannı belinerek, "RP
de Türkiye için böyle bir tehlike oluşturu-
yor. Devleti, güvenUk güçlerini amaçlan
karşısmda engel olarak görüyor" dedı.
RP'nın "vetiştirdiği canavaria halk arasın-
da sıkışOğmı" kaydeden Yılmaz. rejim kar-
şıtı ginşimlere karşı toplumsal hareketın
"askeri müdahalegibikolaycıçözüınleride
reddettiğine" dikkat çekti.
ANAP lıden Yılmaz, Sincan olaylan.
RP"nın şeriat yanlısı çıkışlan ve yoğun si-
lahlanma ıddıalan ıle ilgılı gelişmelen
Cumhuri\et"e değerlendirdi. Yılmaz'ın.
sorulara verdığı yanıtlar şö>le:
- RP'nin son günlerdeki çıkışlan vesilah-
lanma iddialan ile ilgili gelişmelen nasıl de-
ğerlendiriyorsunuz?
- RP'nin özel güçler oluşturduğu fiilen
bilinıyordu, Kayseri olaylan ıle patlak ver-
dı. Aynca Erbakan'ın bır beyanı olmuştu
"Kanlı nvı kansız mı geleceğimiz belü ol-
maz" diye. Ondan sonra, belediye başkan-
lannın çeşıtli beyanlan oldu. Bır tanesı.
"Demokrasi bizim için bir araçtır" diye be-
yanat vermişti. Bütün bunlan ortaya koy-
duğunuz zaman RP'nin normal Siyasi Par-
tiler Yasası'nda öngörülen çalışmalan ıfa
Uğur Mumcu
' Sürpriz
tanık'
bilmecesi
ANKARA (Cumhumet
Bürosu) - Adalet Bakanı
Şevket Kazan. gazetemız
yazan Uğur Mumcu'nun
katledildiği cinayeti aydın-
latabılecek bılgılere sahıp
olduğunuaçıkladığı 'sürp-
riz tatuğın' ifadesının alı-
nıp alınmadığını bılmedı-
ğını söyledi. Kazan. A.A.
muhabirlerının Mumcu su-
ıkastı soruşturmasıyla ılgı-
li sorulannı yanıtlarken
U
O
konuda bir açıklama yap-
ma noktasındadeğiliın. Ar-
kadaşlarunız çalışmalannı
sürdüriiyoıiar. ifadesinin
alınıp alınmadığını bilmi-
yorum ve daha sormadım.
Sormamaya çalışıvorum"
dedı.
Kazan. kuşkulu bir uçak
kazası sonucu yasamını yi-
tiren Jandarma Genel Ko-
mutanı Orgeneral Eşref
Bidis soruşturmasıy la >lgı-
libırçalışmayapılıpyapıl-
madığınaılişkinbırsoruya
da şu yanıtı verdr.
"EşrefBitlis dosyası üze-
rinde bir çalışma vapacak-
sa. Milli Savunma Bakan-
lığı >apacak. O bizim konu-
muz değil."
ÇtZMEDEN YUKARI MUSA KART
etmediği, buna ilaveten bır yoğun güç oluş-
turma gayreti içinde olduğu görülüyor. Bu
tür örnekler geçmişte de yaşandı. Nazı Al-
manyası'nda, kömünist ülkelerde. Çekos-
lo\akya'da yaşandı.
Bu şeylere tevessül eden siyasi partiler,
demokratik yollardan iktidara geldiklen za-
man bır daha iktıdardan gitmezler. Devle-
ti de kullanarak totaliter yönetımler oluş-
tururlar. Şimdi RP de Türkıye için böyle bir
tehlike oluşruruyor.
Eğer RP şu anda iktidann
büyük ortağı olmasaydı bu-
nu daha soğukkanlı karşıla-
mak mümkün olabilirdı a-
ma. RP'nin iktıdann büyük
ortağı olması. küçük ortağı-
nı da bilinen nedenlerden
dolayı rehin almış olması bu
tehlikeyı Türkiye'nin gün-
demınin en onemlı mesele-
lerinden birisi haline getin-
yor. Çünkü bunu dev letteki
kadrolaşmayla da beraber
düşünmek lazım. RP'nin,
şimdiye kadarki bütün hü-
kümetlerden çok daha -ken-
di bakaniıkiannda özellikle-
yoğun bır kadrolaşma içinde
olduğu görülüyor.
- RP tabanı merkez sağ
yaklaşunı yeterli görmüyor
mu?
- DYP'nın elındeki bazı
bakanlıklarda da RP kadro-
laşmasını ararmayacak ölçü-
de bir Refah'çı kadrolaşma
var. Örneğin Mıllı Eğitım
Bakanhğı. Şimdı devlette-
ki bu kadrolaşmay ı, RP'nin,
söylediğım. mılitan yetıştır-
me çalışmalarıyla bırlikte
düşündüğümüz zaman, sı-
lahlanma olgusunun devlet
tarafından daha sıkı denetim
altına alınması zaruretı or-
taya çıkıyor. Bunun somut
şeylen de, pompalı tüfek, bir
tek Türkiye'de av silahı ola-
rak kabul edilıyor. Aslında
avcılara sorarsanız, av açı-
sındanözellığı olan bir silah
değıl.
SÜRECEK
Ecevit: Kazan Alevi düşmanıdır
ANAP lideri Yılmaz, özür dilemenin yetmeyeceğini söyledi ve bakanm istifasını istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- "Sürekli Avdınlık İçin Bir Dakika
Karanlık" eylemını eleştınrken,
geçmişte Ale\ i kesıme "aile içi dn-
sel ilişki" iftırasında kullanılan
"raum söndüoynu)
ı
orlar~ niteleme-
sinde bulunan Adalet Bakanı Şe>-
ket Kazan' a, koalisy on ortağınm da
aralannda bulunduğu sıyasiler sert
tepki gösterdi.
DSP Genel Başkanı Bülent Ece-
vit dün yaptığı yazılı açıklamada.
toplumun sımgesel eylemlerle laık-
liğe sahip çıktığını vurgulayarak,
RP'nin bu eylemlere ve dayanışma-
ya gösterdıği tepkinin halka saygı-
sızhk \e demokrasiye ınançstzhk
olduğunu kaydettı. Ecevit. "Hele
Madımak kundakçılannın \e so>-
kınmcılannuı gönüllü avukatiığuu
üsdenmişolanşimdiki Adalet Baka-
nı Sayın Şevket KazaıTın son dere-
ce yakışıksız sözleri bu kimsenin bi-
Unçaltuıdaki Ale\ i düşmanhğını açı-
ğavTirmuştur"dedı. Ecevıt.buzıh-
niyetın Adalet Bakanhğı'nda bır
gün bıle kalmasının sakıncalı oldu-
ğuna dikkat çektı. Laıkhk için ey-
lem yapanlann ne yabancı terör ör-
gütü liderlennin posterlerinı taşıdı-
ğını ne de Nazı gençlen gıbi ünifor-
malı mılıtanlarkullandığını vurgu-
layan Ecevit şunları söyledi.
"Öyleyse RP neden gocunujor,
neden korkuyor? Banşçı eylemler-
den mi. ıslıktan mı, düdükten mi.
mumdan mı korkuyor? Gerçekte
RP, bu tür simgesei eylemlerin öte-
sinde, demokrasiye, laikliğe ve Ata-
türk'e baglı büyükçoğunluğun, sağ-
dadasolda da gitgideetkinleşmesin-
den korkuyor."
ANAP Genel Başkanı Mesut Yıl-
maz. Atatürkçü Düşünce Derneğı
Genel Başkanı Suphi Gürsoytrak'ı
kabulünde. kırli pazarlık üzerine
kurulan şaıbelı hükümete karşı top-
lumsal bir muhalefet oluştuğunu
söyledi. İktidann "tepkinindemok-
ratik suurlar içinde kalması" nı me-
tinın farkında olmadığını belırten
Yılmaz şunlan dedr.
"Adalet Bakanı Kazan. yaptığı
benzetmeyle eyleme kaülanlara \e
Alevi vatandaşlara hakaretetmiştir.
Kazan daha sonra da, olmayan bir
mum söndürme geleneğindcn söz
ederek. ne kadar sığ bir külrüre sa-
hip olduğunu göstermiştir. Böylebir
kişinin Adalet Bakanı olması, ada-
let açısından talihsizliktir. Bu kadar
münasebetsiziikten sonra \dalet
Bakanı'nın özürdilemesi deyetmez.
Bir an önce oturduğu koltuğu terk
etmesi gerekir."
Adalet Bakanhğı önüne sıyah çe-
lenk bırakmak üzere CHP İl Baş-
kanhğı önünde toplanan CHP'hler.
"Türkive tran olmavacak. Türkive
laiktir laik kalacak. faşist Kazan
İran'a. Mollalar Iran'a Kazan isti-
fa" sloganlan atarak Güvenpark'a
geldı. CHP Ankara Mılletvekıli Yü-
maz Ateş. Sıvas Mılletvekıli Mah-
mut Işık, Ankara 11 Başkanı Haydar
Doğan'ın da aralarından bulunduğu
gruba. emnıyet görevlılerince, **ey-
lemin yasal olmadığı ve dağılmala-
n" uyansında bulunuldu. Güvenlik
güçlerı. daha sonra Ateş, Işık ve
Doğan'ın Adalet Bakanlığı'na si-
yah çelenk bırakmasına izin verdı.
Haydar Doğan. Kazan'ı Alevile-
re hakaret niteliğı taşıyan "Mum
söndüoynuyorlar" sözleri nedeniy-
le kınadıklarını belırtırken. özür di-
lemek amacıyla daha sonra söyle-
dikleriyle de bu sözleri onayiadtğı-
nı savundu. "Kazan'ın özrü kaba-
hatinden büyük" diyen Doğan. "İç
banşa gereksinim duyduğumuz şu
günlerde ülkeyi yönetenlerin söz ve
davranışlan. sadece despot bir ikö-
dar zihniyetini çağnşnrmıyor, aynı
zamanda bakan koltuklannın ne
denli tehlikeli insanlann elinde bu-
lunduğunu da gösteriyor" diye ko-
nuştu CHP Genel Sekreter Yardım-
cısı Eşref Erdem. *Ülkeyi karanb-
ğa sürüklemek isteyenlere bu örüm-
cek kafalılara bir çift sözüm var.
Akıllannı başlanna devşirsinler.
Yoksa CHP olarakgökkubbeyi baş-
lanna geçiririz" dedı.
Hükümetin küçük ortağı DYP
yönetıcıleri de, Kazanın açıklama-
lanna sert tepki gösterdıler. Sağlık
Bakanı Aktuna. gazetecılerin soru-
lan üzenne Kazan'ın açıklamalan-
nı "fütursuzeakonuşmalar" şeklın-
de değerlendırerek protesto etti.
Alevılenn ıncitılmemesı gerektiği-
ni ve Sünnıler ıle Alevı yurttaşlar
arasında hıçbır sorunun bulunmadı-
ğını belirtti
ÜZYAZII ORHAN BİRGİT
Ankara'nın tanınmış iki ceza
avukatı ile ünlü bir gazeteci,
Adalet Bakanı Şevket Kazan
aleyhınde 500'er milyon lira ma-
nevı tazminat isteğı ıle Asliye
Hukuk Mahkemesi'ne başvur-
dular.
Avukatlar, Doç. Dr. Hasan Bı-
yıklı ileŞahin Mengü. Gazete-
ci de yıllarca kapt yoldaşlığı yap-
maktan büyük onur duyduğum
arkadaşım İsmet Solak. Dava,
Şevket Kazan'ın bir süreden be-
rı ülke düzeyınde her gece saat
21 .OO'de süregelen ışıklan sön-
dürme eylemi karşısmda gös-
terdiği anlamsız tepkinin çok
yakışıksız bir yorumu ile yanıt-
lanması karşısmda açılıyor. Da-
valılar, "kimseye zarar verme-
den, çevreyi rahatsız etmeden
sadece iktidar mensuplarını si-
nirlendıren" ışık söndürme ey-
lemi ile "demokratik haklannı
kullandıklannı" hatıriatan dava
dilekçelerinde, bu eylemleri için
Adalet Bakanı'nın "Mum söndü
tabırinı kullandığını, bu deyimin
halk arasında ahlak dışı ilişkile-
ri çağnştırdığını, aslında tarihin
en aşağılıkyatanı olarak söylen-
diğinı" ileri sürüyorlar.
Benim kuşağım. insanlann
soy, din ve hele mezhepleri ile il-
gilenmeden arkadaşlık kurduk-
lan bir dönemin yetiştırdiğı kim-
selerdir. Buna rağmen, yıllardır
tanıdığım bu üç arkadaşımdan
Solak'ın Rumeli bektaşilerinden
geldiğini zaman zaman yazıla-
rındayerverdiği ıçinbiliyordum.
Kazan ile ilgili dava habennden
sonra diğer ikı tepki sahıbınin
ortak dilekçe hazırlamalarının
altında mezhepsel bır neden
olup olmadığını öğrenmek ıste-
dim. iki avukatın nüfus kayıtla-
rındaki "mezhep"bölümünde
"sünnı" kaydı varmış. Boylece
ayrı iki inanışa bağlı üç Türk
yurttaşı, bu inanışlardan birısı-
nin bireyleri için uydurulmuş
"tarihin en aşağılık yalanı-
n/"çağnştıran sözlerinden ötürü
Cuhuriyet hükümetinın ellinci
Adalet Bakanı'nın yakasına,
adalet önünde birlikte yapışı-
yorlardı.
Bu, her gece saat 21.OO'de
ülkeyi karanlıkyüzlerden kurtar-
mak ve sürekli aydınlığa kavuş-
turmak amacı ile düzenlenen,
silahsız, saldınsız, gürültüsüz bir
eylemden daha ileriye atılmış bir
Sıcak Günlere Doğru
adımdır.
Bakarsınız, bu üçlü dilekçeyi
benzer başka dava dilekçeleri
de ızler ve basını susturma tu-
zaklannı yasalaştırmaya, top-
raklarımızın altındaki tarihi zen-
gınliklere karşı bir tür değırmen-
lere hücum hareketleri planla-
maya, adaletı hallaç pamuğu gi-
bı atmaya kalkışan bir sorumsu-
za, ağzından çıkanlan kulağının
ışıtmesı gereğı, unutamayacağı
bir biçımde hatırlatılmış olur.
Zaman zaman karamsarlığa
kapıhyoruz ama, galiba bizim gi-
bi yarım yüzyılı aşan bir düşün-
ce savaşımı vermış olanlar için,
bugün gelinen aşama hıç de oy-
le bır arpa boyu değil.
Yarın, başkent sokaklarında
kadtnlarımızın öncülüğunde ellı
altı sivıl toplum örgütünün dü-
zenlediği yurüyüşün de her ge-
ce saat 21.00 oldu mu bır yanıp
bir sönen ışıklanmız gibi gıderek
artan bır taraftarlar hareketinin
başlangıcı olmasını umut etmek
istiyorum.
Belgrad'da ülkenin on dört
beldesindeki yerel seçim reza-
letini protesto için başlayan si-
lahsız, saldınsız, çevreye zarar
vermeden düzenlenen biryüru-
yüşün sonunda Sırp halkının
Miloseviç'in egemen olduğu
parlamentoya sahteciliği kabul
ettirmesınin anlamını, REFAH-
YOL koalısyonuna payanda ol-
makta ısrar eden ikı tarafın mil-
letvekilleri de acaba çözebıliyor-
lar mı?
Refahlılar, ne olursa olsun ik-
tidarda kalalım da şeriat amaç-
lı kadrolaşmamızı tamamlaya-
lım ilkesi içinde Çiller dosyaları
için tanhi yanılgıya düştüklerinı
açık açık söyleyip, üstune Ku-
ran'a bıle el basmaktan çekin-
meyecek biryere doğru gidıyor-
lar.
Doğruyolcular'ın mantığı da
ortaklanndan farksız bir biçım-
de. Protokole dokunmadan, la-
ikliğe indırılen her darbeyi içle-
rıne sindirebıleceklerini söyler-
ken, aslında amaçlannm Çiller
için verılen soruşturma önerge-
lerinin aklanmasında Refahlı
parmakların verdiğı destek ol-
duğunu, halktan saklayabıle-
ceklerini sanıyorlar.
Bu nedenle yarınki başkent
yürüyüşünün önemi kuçümsen-
memelidir. Hele hele 16 Şubat
Pazar günkü Demokratik Sol
Parti mıtingi, bence Türkiye'de
Atatürk Cumhuriyeti'nin, şerıata
da darbeye de karşı korunması
için ınanç bırliğı yapan demok-
rat duşünceli yurttaşlar ıçın or-
tak bir buluşma yeri olmalıdır.
Kimse alınıp gücenmesın:
ANAP'lı yönetıcılerin hacı-ba-
cı matik temızlık tozlarını dağı-
tacağım diye Balgat sokaklann-
da topladıkları ikı üç yuz kışıyle
de CHP'lı dostların. genel mer-
kez merdıvenlerıni bıle doldur-
mayan balonlu gostericileri, ya
da Kızılay Güvenpark'ta kaybo-
lan dört-beş yüz yurttaşa dağı-
tılan poster ve rozetler ile de ne
darbe ısteklılerine ne de şeriat-
çılarla, onların maskelı yandaş-
larına karşı "laık, demokrat ve
çağdaş; elbette dürüst ve na-
muslu" ıktıdar için güç birlığı
mendireğı kurulmuş olmaz.
Dün akşam üstü, DİSK'in,
Cumhurbaşkanı'nın katılımı ile
kutladığı kuruluşyıldönümunde
yanan ateş, Kazan'a karşı açı-
lacak davalar ve yarın başkent
sokaklarında gerçekleşecek yü-
ruyüş. 16 Şubat Pazar günü Ce-
lal Bayar Bulvarı'ndakı DSP mı-
tinginde toplanmalıdır.
O toplanış 18-25 şubat gün-
leri arasında, TEDAŞ. TOFAŞ ve
Malvarlığı soruşturmalan oyla-
maları ile 25 şubatta REFAH-
YOL hükümetı için verılmış D-
SP+CHP gensorularında izle-
necek tutum, özellikle muhale-
fet partilerınin milletvekıllerı ka-
dar, DYP'lilerin de sorumluluğu-
nu ortaya koymaları ıçın bir bir-
liktelığin başlangıcı olabilir.
Böyle bir bırliktelığe gönül
vermış olanlar, oylannı çalan Mi-
losevıç'e karşı haftalardır Belg-
rad sokaklannda sürdükleri dü-
zeyli yüruyüşten çok yararlı
dersler alınabılineceğıni unut-
madan sokaktaki adamın go-
ruşlerinden parlamentoda.
ozellıkle DYP'Iİ temsılcılerını ya-
rarlandırma becerisıni göster-
melıdir.
POLİTtKA GUMJJGU
HİKMET ÇETİNKAYA
Kadın Yüpüyüşü...
Refah Partisi ve yandaşları
şaşkın...
Şeriatçı televizyon kanallan.
gazeteleri ve dergileri "Sürekli
Aydınlık İçin Bir Dakika Karan-
lık" eyleminden ne denli rahat-
sız olduklarını belli eden yayın-
laryapıyoıiar...
Önceki gece sunucu, karşısına bücürü almış
bu eylemi eleştiriyor...
Bücür diyor ki:
"Vallahi Çankaya 'da filan ışıklarsönüyor, ama
katılım yok!"
Sunucu;
"Eylem devlete mi REFAHYOL'a mı karşı bel-
li değil zaten..."
Bücür yanıt veriyor:
"Çoğunlukla mahalledeki çocuklar katılıyor.
Onlar için birkaç dakikahk karnaval bu eyiem tü-
rü..."
RP'nin gerçek yüzü ortaya çıktıkça şerıata
dayalı bır devlet isteyen kesim, şaşkın ördek gı-
bı bir yandan "Biz demokrasi istiyoruz" diyor-
lar öte yandan "darbe gelmeli" yolunda yayın
yapıyoriar...
Şeriatçılar hem korkuyorlar hem de Silahlı
Kuvvetleri tahrik etmeyi sürdürüyortar...
Işte bir şeriatçı gazetenin dünkü manşeti:
"Paşaya yargı tokadı..."
Kimdır bu paşa?
Maltepe ikinci Zırhlı Tugay Komutanı Tuğge-
neral Doğu Silahçıoğlu...
Ortada hiçbir şey yok...
Yalan haberleTürk Silahlı Kuvvetleri'ne saldır-
mayı gorev biliyorlar. Onun için de Tuğgeneral
Silahçıoğlu'nu hedef gösteriyorlar...
Önder Sav'dan Turgut Kazan'a; Prof. Dr.
Kemal Alemdaroğlu dan; Av. Ali Günday a ka-
dar pek çok kişiyi hedef gösteren bu gazete, ay-
nı zamanda şeriatçı terör örgütlerine destek ver-
mekletanınıyor...
Şeriatçı gazete, Gümüşhane Barosu Başka-
nı Av. Ali Günday'ın öldurulmesınde en büyük
paya sahıp değil miydi?
• • •
Türkiye'yi, İran ve Afganistan'açevirmek is-
teyen şeriatçıların en büyük korkusu. toplumun
yüzde 80 kesıminın demokratik örgütlenme-
sidir. Bu yüzden de 'ışıklann söndürülmesi' ey-
leminden büyük rahatsızlık duyuyoriar...
Sessız çoğunluğa ve özellikle kadınlarımıza
bu konuda büyük görev düşüyor...
Yann Ankara'da, 'Şeriata Karşı Kadın Yürüyü-
şü' gerçekleşecek. Düzenleme komitesı temsil-
cilerinden Av. Şenal Sarıhan, 'kadın direncini
ve isyanı 'nı simgeleyen bu yürüyüşe tüm kadın-
larımızı çağınyor...
Av. Sanhan. tüm kadınlanmıza soruyor:
"Sevgili kadınlar, okullardan, işyerlerinizden
alınıp, eve kapatılmak istiyor musunuz? Erke-
ğin kölesi, arkadaşlannızın kuması olmak istiyor
musunuz? Aydınlık yüzlerinizi, kara peçelerin
arkasına gizlemeye hazır mısınız? Giyıminizi, si-
yasi birsembol haline getirmelerine, çağdaş gı-
yinme hakkımızın elımizden alınmasına izin ve-
recek misiniz? inançlannızı, din istismarcılannın
ellerine bırakacak mısınız? Acılaha doğurduğu-
nuz çocuklarınızı halkın halkı kırdığı savaşiarda
yitirmeye razı mısınız?"
Tüm kadınlarımıza sesleniyorum:
Av. Şenal Sanhan'ın sesine kulak verin ve ya-
rın saat 11 .OO'de Ankara'da Sıhhiye Köprüsü
üzerinde birieşip, 'Şeriata Karşı Kadın Yüruyü-
şü'nekatılın...
•••
Ülkemizin ortaçağın karanlığına sürüklenme-
sini, Türkiye'nin Jran. Cezayir ve Afganistan'a
dönüşmesinı istemiyorsak. demokratik tepki-
lerimizi çoğaltmalı meydanları doldurmalıyız...
Ülkemizin gelecegi olan çocuklanmız için ay-
dınlık günler düşlüyor, onların yargısız infazlar-
da ölmelerını istemiyorsak, demokratik örgüt-
lenmeyı sürdürmeliyiz...
Ulkemizde "akan kan dursun" diyor; barış,
kardeşlık ve demokrasi istiyorsak, demokratik
laik hukuk devletinin üzerine düşen gölgeleri
kaldırmak için birteşmeli, yüreğimizin derinliğin-
den yükselen özgüriük türkülerini çoğaltma-
lıyız...
Aydınlık geleceğimızi karanlığı seven yara-
salara, kan gölünde umut arayanlara. devlet
içinde örgütlenençetelereteslımetmeyecegiz...
Kadınlarımız bu demokratik örgütlenmenın,
tepkilerin birincı halkası olmalıdır. Kadınlarımız,
erkeğin kölesi olmaktan kurtulmalıdır...
1923 aydınlanma devriminin mimarı Musta-
fa Kemal Atatürk'ün kadınlara verdiği hakkı,
1997'de gerıye almak isteyenlere, bugün An-
kara'da şöyle haykırılmalıdır:
"Defolun kara yobaz çeteleri!.."
Internet: http: // www.planet.com.tr/Xn
E mail: Hıkmet .Cetinkaya (a Planet.com. TR
HİKMET ÇETİNKAYA
AŞIK KADINLAR SOKAĞI
Once ba<ısiılar. Solu<suz
kaldılar bı
r
sure
Erkek. KaOının elıne
dokundu sonra Daşın
onune eğdı usulca
Bır zaman tjnelınden
geçıyor gıbıydıler Belkı
bıraz da duş
yorgunüydijlar
Kadır ıÇ'ndeKi coşkuyu
dışa vuramıvordu Gozlerını
kaçınyorüu erkeğin
gozlennden .
Bırden 'kırmızı
mektuplara" dald..
Dedı kı:
"Bır çıçeğı bııe yümuşacık
dokunuşlara sahıp bır
aşkla seven sana ınat. ben
çığl'k çıglığa bağırarak
dıkenle'ı se'ameyı
sürdurecegım..."
300.000 TL (KDV dah
Çağ Pazariama A.Ş. Yerebatân Caddesi Saikımsöğüt Sokak
No: 9/B Cağatoğiu- istanbul Tel:514 01 95/96
Posta çeki no.: 666322