Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 14ŞUBAT1997CUMA
12 DIZIYAZI
Kadızadeler ile 'tarikat
ehli' arasındaki çatişmaAğalara bağlı ne kadar saray ileri geleni,
helvacılar, bostancılar varsa Uştuvani'nin
vaazını dinlemeye giderlerdi. Özellikle IV.
Mehmed'in hocası Reyhan Ağa da
hocaefendinin Arapça bilgisinden
yararlandı, kendisi tutucu olduğu için
Ustuvanı ile ılişkiyi arttırdı. Bu yolla Valide
Kösem Sultan da hocaefendiye iltifat etti;
sonunda 'yasaya aykırı' olarak has odaya
bir kürsü kondu. Üstuvani sarayda da
vaaza başladı.
u de\ ırde ulema ıkı sınıfa
dvnlmıştı Kadızadeler,
tankatehlı Ayasofyada
kadızadelerden bır vaız
\ardı Camıde hep somakı
dırege dayanarak vaaz ettığı ıçın
'Üstuvani' lakabını almıştı Şamlıydı
Memleketınde cınayet ışlemış kısas
korkuMindan oradan aynlıp lstanbul a
gelmı^ ağalar arasına katılmıştı
Ağalara bağlı ne kadar saray ılen
geleni helvacılar bostancılar varsa
L'stuvanı nın vaazını dinlemeye
giderlerdi
Ozellıkle IV. Mehmed ın hocası
Reyhan Ağa da hocaetendının Arapça
bılgiMnden yararlandı. kendısı tutucu
oldugu ıçın Ustuvanı ile ılışkıvı
arttırdı Bu volla \alide Kosem Sultan
da h(XJefendı\e ıltıfat cttı sonunda
•\asa\a aykırı' olarak has odaya bır
kursu kondu Lstuvanı sarayda da
vaaza başladı
Bu tanhten sonra Lstuvanı efendı.
oldurtulen Cinci Hoca derecesınde un
kazandı Butun halk '•Padişah şevhidir
deyu"akın akın Ustuvanı nın vaazına
koştu Bazıları gorunurde bazılan
kalpten şeyh efendıye bağlı
gorunduler Ustuvanı nın taraftarlan
gıttıkçe coğaldı ÇavuşOglu Macuncu
Hasan gıbı zengınlcr Bey Vlustafa'lar,
Arap Abdurrahman gıbı kabadayılar,
hep bu kesıme gırdıler Bunlar, tankat
şeyhlennın \aazlanna gıderler, bıre bın
katarak anlatırlardı Soz gelımı
Şevhulıslam Yahya Efendi.
"Mescidderiya-pîşeleretsin ko riyayı
Meyhaneye gel ki ne riya \ar ne
miırayi"
(Bırak mescıtte ıkıyuzluler
ıkı>uzluluk etsın meyhaneye gel,
orada ne ıkıyuzlu ne ıkı>uzluluk \ar)
beytıvle başlayan bır gazel soylemış
Hemen Çavuş Oğlu kursuye çıkar,
kcndısıne taraftar olan halka
- Ummeti Muhammed! Her kim bu
bevti okursa kâfır olur. Zira bu bevit
kufr-i sarihtir (açıkça kufiırdur). dıye
bağınrdı
Sonra soz gelımı Şeyhulislam Bahai
Efendi tutunun haram olmadığına fetva
vermiş Hemen L'stuvanı taraflılan
toplanırlar ondan ıntıkam almak ıçın
gızlı gızlı goruşurlerdı Ustuvanıler
saray kesımınden, agalar zumresınden
olduklan ıçın gereğınde sadrazamdan
buyruk alırlar tekkelen basarlardı
Osmanlı tarihinde ilk kez
İstanbul halkı ayaklandı
"ilıiı siyısctı ı t rişfete alet %mmtt\"
Ahmet Refik Altınay'dan aktaran Alpay Kabacalı
Sarayda toplanan hocalar, ağalar
zamanında atanan şeyhülislamı ve
kazaskerleri istemiyorlardı. Sonunda
Kara Çelebizade, Sakız'a sürüldü. Bu kez
de İstanbul'da en çok nüfuz sahibi olarak
Şeyhülislam Ebusaid Efendi, Hocazade
Bahai Efendi kaldı. Sadrazamlar
padişahın zayıflıklarından, Valide Turhan
Sultan'ın beceriksiz yönetiminden dolayı
sık sık değişirken hocalar da arpalık
kavgalarıyla uğraşıyorlardı
Bırgun geldı Bahai Efendi de
gorevden alındı Ağalar şeyhulıslamlık
makamına Kara Çelebizade Abdulazız
Efendi yı getırdıler
Kara Çelebizade agalann her ısteğıne
uyacak yaratılıştaydı Tek amacı da bu
makama yukselmek olmuştu
Arası çok geçmedı, muthış bır
ayaklanma Ktanbul uaıtustettı
Halkm başvuracağı tek kışı
şeyhulıslamdı Buyuk bır kalabalık
geldı
- Siz şeyhulislamsınız. Bı/im hakkımızı
gorup, bu belayı başımızdan def
etmenız gerekir. Bu lulmun def'ini
padişah hazretlerinden rica ederiz.
Vezire vardık. Bize katır gıdıler' diye
sovup saydı. \ ukelasından umut
kalmadı. kalk, hallerimizi padişaha
bildir.dı\e sadrazamdan yakındılar
Abdulazız Etendı ağalarla bırdı
Halkın yoksunluk ve telakete
uğraması onun açısından onem
taşımıyordu
- Boyle hususta kanşmaya kadir
değilim, dedı
Içlennden ılen gelenler şeyhulıslamın
bu sozlenne guoendıler
- Kendunızden kurkler ıstendikte ayağa
kalkub Sultan Ibrahım'ı ve \eziri
katlıtdıniz. \a şımdi bızinı ahvalimiz
içun ne accb karışma/sı/.' Va kalk
onumu/c duş, ya hemen ne ounalı ıse
olsun, dıye bağırmaya başladılar
Halkın bu sozlen doğruydu Devlet
ılen gelenlerı. çıkarlannı ve hırslannı
dovurmak ı<,m ışledıklerı unayetlerden
halkın haben olmadıgını sunıvorlardı
Kara Çelebizade halkı oyalamak
ıstıvordu Hatta bır an ellennden
kaı,mak bıle ıstedı Ancak, efendi
hazretlennın nıvetını anlavanlar
- Bırc! EfcndiM kaçırdık. Tutun hay!
dı\L tit-gmden vakaladılar zorlabırata
bındırdıler
Sonunda Kosem Sultan olduruldu
sar ı\da tek cgtmen guç Turhan
Kadızade'nin
tarüştığı
konular
Tanhe dar goruşluluğun,
tutuculuğun temsılciM olarak
geçen Kadızade Mehmed Efendi
(O 1635), ozellıkle Sofı
Abdülmecid Efendi ile bırçok
konuda tartışmıştır Descartes
(1596-1650), Pascal( 1623-1662),
Galile (1564-1642), Spinoza
(1632-1677), Kepler(1571-1630)
gıbı bılgınlenn yetıştığı bır çağda,
Kadızade aşağıdakı konulan ve
benzerlennı tartışıyor, hemen her
şeye tutucu, yasakçı bır goruşle
karşı çıkıyordu Onun olumunden
sonra da aynı yolda yuruyen,
hatta daha ılen gıdenler oldu ve
bunlara 'Kadızadeiiler' denıldı
1. Pozıtıf bılımlenn, bu arada
matematığın oğrenımının caız
olup olmadığı
2. Hızır peygambenn sağ olup
olmadığı
3. Ezanın, mevlıdm, vb'nın güzel
sesle okunmasının uygun olup
olmadığı
4. Kahvenın, tutunun ve
benzerlennın haram olup
olmadığı
5. Hz Peygamber'ın anne ve
babasının 'mümin' sayılıp
sayılmayacağı
6. Tankata gırenlenn 'raks' ve
'devran'ının haram olup
olmadığı
7. Fıravun'un ımanla olup
olmedığı
8. Halife Yezid'e lanet etmek
gerekıp gerekmedığı
9. Kıbann elını, eteğını, ayağını
opmek \e selamlaşmada eğılmek
konusu
10. Peygamberden sonra ortaya
çıkan şeylere uyup uymama,
bunları kullanıp kullanmama
sorunu
Sultan"la kızlarağası Suleyman Ağa
kaldı Llemanın çoğunluğu saray
tarafınday dı Yalnız Kara Çelebizade
ağalarla bırlıkteydı
Saravda sancak-ı şenf çıkanlmıştı
Turhan Sultan halkla bırleşmış, ağalan
tepelemeye çalışıyordu Sarayda
toplanan hocalar, ağalar zamanında
atanan şeyhulıslarru \e kazaskerleri
istemiyorlardı
Sonunda Kara Çelebizade Sakız a
suruldu Bu kez de İstanbul'da en çok
nufuz sahıbı olarak Şeyhülislam
Ebusaid Efendi, Hocazade Bahai
Efendi kaldı Sadrazamlar padişahın
zayıflıklanndan Valide Turhan
Sultan'ın becenksız yonetımınden
dolayı sık sık değişirken hocalar da
kendı âlemlennde. arpalık kavgalanyla
uğraşıvorlardı Aralanndakı
şakalaşmalar da bayağı ıdı
Bursa kadılığından alınmış Ormanı
Mustafa Efendi dostu Kara
Çelebizade Mahmud Efendf nın evıne
konuk geldı Mahmud Efendi'ye
- Bahçenızı gezehm, dedı
Mahmud Efendi konuğunu bahçeye
goturdu Hazret, etrafa bır goz
gezdırdı Gulumsemeyle
- Behey sultanım, bahçenız orman
olmu^, dedı
O da şucevabı \erdı
- E\ et, bız de sızı orman olduğu ıçın
gezdırdık
Bu gıbı ağır şakalaşmalar bayağı
kufurler vezırler arasında olduğu gıbı
ulema arasında da ışıtılırdı
şeyhülislamla lstanbul
kadısının dovüşmesi
Hocazade. herkese kar>ı >ıddet
gostermekten gen durmuyordu
Sadrazamla ortak olarak yonetıme
katılır herkesı azarlar her ışe kansırdı
Sonunda Şey hülislam Ebusaid Efendi
ile Tarhuncu \hmet Paşa anlaştılar
Once Rumelı kazaskennı sonra da
Hocazadeyı gorevden aldırdılar Bu
yuzden onemlı bır olay çıktı
lstanbul kadılığından alınmış Esad
Efendi Rumelı kazaskerl.ğıne
getınlmeyı beklıyordu Bu makama
Tulumcu Sarunzade nın getınlmesı
Esad Efendi'yı ofkelendırdı Doğru
Şeyhülislam Ebusaid Efendi ve gıttı,
hıddetle bağırdı
- Bıre Allah'tan korkmaz' Bıre yıyıcı
zalım1
Rumelı benım hakkımken nıçun
başkasına verdın
1
Şeyhulıslamın akJı başından gıttı Elı
ayağı tıtreyerek
- Bıre cahıl edepsız, hayasız, dedı Sen
kaçan âdem oldun kı bu gune
kustahlığa curet ıdersın Bu
zebandırazlık (dıl uzatma) ne
haddındır
1
Sen Sunbûl \li'nın kah\e
oğlanı değıl mıydın' Bu rutbelere hep
ruşvetlerle gelmedın mı
9
Sen kendunı
âdem mı sanursın7
Esad Efendi daha fazla parladı Artık
ıkı taraf bırbınne kufredı\or,
bağınyordu Şeyhülislam
- Bıre kaldınn şunu' Tız falaka değnek
getırun dı>e hızmetlılenne haykırdı
Geldıler, Esad Efendi'nın koltuğundan
yakaladılar
- Kalk hey efendi, dıye cekıştırdıler
Esad Efendi ınat edıyordu O zaman
şevhulıslamla eskı lstanbul kadısı
ara^ında fecı bır do\uş başladı
Şe\hulıslam kadının yakasına
vapışmış başına gozune \umruklar
ındınyordu Kadının sanğı verlerde
yuvarlanıyordu Hızmetlıler falaka
anyor. bulamıyorlardı Kadıya 'vafir
muşt' (çok yumruk) vurdular
Şevhulısljmın konuklan dabıreryana
kavmışlar uzaktan bu olavı
ızlıyorlardı
Şeyhulıslamın hıddetı geçınce bırer
bırer ortaya çrictıtar, ayagma duşüp
Esad Efendı'yı kurtardılar
- Var efendının eteğını op. dedıler
Başına kavuğunu gıydırdıler ıte kaka
goturdüler Ama şeyhulıslamın ofkesı
daha geçmemıştı Kadıyı karşısında
gorunce busbutun parlamış
yakasından ve sakalından tutmuş. elı
ayağı tıtreyerek
- Bıre hapıs, bıre oğlan dıye sarsıyor
başına, çenesıne yuzune yumruklar
ındınyordu
Sonunda kadıyı guç bela kurtardılar
Kadı surgun edılmemesını nca edınce
- Kışı, Islam şeyhulıslamına hıç boyle
edepsızlık ve dıl uzatarak kustahlık
ıder mı1
Bu nasıl ışdır dıye azarladılar
Kadı, penşan bır durumda 'menziline'
yollandı
Kadının dayak yemesı hocalar arasında
buyuk bır kaynaşmaya yol açtı Esad
Efendi şeyhulıslamdan ıntıkam
almaya karar verdı Kapı kapı butun
ulema evlennı dolaştı
- Ulemanın ırzı yok mudur dıye
Bahayf len, Kara Çelebızade'len
kışkırttı
Esad Efendi hem derdını anlatıyor,
hem ağlıyordu Onun halını gorenler
hep ayaklandılar, şeyhulıslamın azlı
ıçın toplandılar Bunu haber alan
şeyhülislam. daha fesatçı davrandı
Esad Efendı'nın aleyhınde saraya bır
jurnal verdı Bunun sonunda, "<Vsıl
amaçlan toplanıp padişaha suikasttir.
Bunlann haklarından gelınıp
tepelenmeleri gerekli olmuştur"
dıyordu
Sonunda ulemanın dağılması ıçın
ferman çıktı fıtneyı surdurecek
olurlarsa uzerlenne çorbacılar
gondenleceğı soylendı Ulema bu
tehdıde karşı kopurdıılcr Bolavı
Mustafa tfendi kendını tutamayıp
bağırdı
- Ne poh yır bu mel un
1
Bıre hınzır
1
Bız htifuç sntrettık (ayaklasdık mı) kı
uzenmıze bolukler tayın olunur1
Bak
habısın veduğu herzeye'
Artık duramadılar padişaha kadar
gıtmek ıstedıler Ağalar, ulemanın bu
hareketını gorunce adamlar
koşturmu^lardı
- Efendıler ısterlerse sılahlanup
varalım hızmetde bulunalum
Buna olumlu cevap vermedıler Ancak,
çevrelennde ayaklanma çıkmasını
bekleyen bır suru halk vardı tstanbul
halkını yaşatan da olduren de bu gıbı
ayaklanmalardı tsyan Istanbul'a
devlet ılen gelenlenne hayat, can
venyordu Çarşılardan. bedestenlerden
adamlar gelmış
- Buyurursanız dukkânlan kapayub
yardım ıdelum Saraya bıle gıdelum,
dıyorlardı Ulema bu yardımlan da
ıstemedı
Yıne de hocalann peşıne takılmış,
ayaklanma bekleyerek ılerleyenler
çoktu
Hocalar, Şehzadebaşı'na, Eskı Odalar
dolayına geldıklen sırada karşıdan
kırmızı dolamalı kuşaklı bır hasekı
gorundu
Elınde ferman vardı Atından ındı.
ulemadan Kara Çelebizade Mahmud
Efendi'nın eteğınden optu Hart-ı
humayûnu sundu Mahmud Efendi
y uksek sesle okudu
-Izzetlû ulema efendiler,
Hatt-ı humayûnum VTJSUI buldukta
cemıyetle bır kadem dahı ıleru
gelmeyubmenzılınıze dağılasız \e
muradınuz nc iseyazıb bıldıresuz Ve
bır ıkı gun sabndcsız Viuradınız ne ıse
bırhal ıdenz "
Hocalar bır adım ılen gıtmeyıp
dağıldılar Amaçlan ne\se vazıp
bıldırdıler Ebusaid Etendı
şeyhulıslamlıktan alındı Bahai Efendi
venıden aynı goreve getınldı
Sürecek
ANKARA.., ANKA
MÜŞERREF HEKİMOĞLU
Beyaz Armağan
Hâlâsevıyorum bayram gunlerını, yıllaroncesın-
den bır selam, anı gıbı hıssedıyorum Kalabalık bır
ev kalabalık bır sofra anımsıyorum, dostlar bır ara-
ya gelır, yemek yenır, çay ıçılır Kaç kuşak bır ara-
da kavuşmanın sevıncı kutlanır İlk kuşaklar dun-
yamızdan ayrıldı, bız ilk kuşak olduk şımdı, ayrı
kentlerde yaşıyor, bayram sabahları bakır tellerde
buluşuyoruz, torunlann şarkısını dınlıyoruz Evde
değıl, Kale de, VVashıngton'da yıyoruz bayram ye-
meğını, Şişman kardeşler de aılemızın bır parçası
gıbı, bırlıkte yaşadık uzun yılları Otekı masalarda
da dostlarımız var, eskı başkentlıler
Acele donuyoruz Cınnah Yokuşu'na Kum Sa-
af;'nıızleyerekgeçırıyoruzakşamvaktını,yazannın
da katıldığı guzel bır soyleşı yıne kaç kuşak bır ara-
dayız, Cumhurıyet kızları ve delıkanlıları, onlann
çocukları, dıplomatlar, bılım adamları, sanatçılar,
mımariarla bır başkent mozayığı Elbet kara taşlar-
dan da soz edıyoruz ama karamsar degılız Çun-
ku bılıyoruz, onlan tanıyoruz artık, bızım toprakla-
nmızın taşı değıl o karalar Ulusal mozayığımızde
yer alamazlar...
• • •
ANKA'dakı arkadaşlardan beyaz bır armağan al-
dım, bayramın ıkıncı gunu llgaz'a gıttık ıkı araba
Ne guzel dağlarımız, ormanlarımız var Başkentın
dumanlı, kırlı havası gerılerde kalıyor, şeker değıl
oksıjen bayramı kutluyorum llgaz'da Ankara'dan
215 kılometre uzakta ama kaç başkentlı bılıyor bu
guzel dağı? Kaç kışı yaşıyor bu doğal guzellığı9
Ka-
yak sporu ne olçude gelışmış bu yorede9
Oysa neler olabılır' llgaz tepesınde uç konakla-
ma yerı var ancak Bırı Orman Bakanlıgı'nın, ote-
kıler Koy Hızmetlen ve Beden Terbıyesı Genel Mu-
durluğu'nun Bellı sayıda odası, bellı sayıda ko-
nuklar ıçın mutfağı var Kalabalığı gunluk gelenler
oluşturuyor Bır de yanm kalmış yapı var llgaz'ın
doruğunda, çamlar arasında bıryerde, haylı çırkın
bır yapı Doğaya ters, sevgısız bır kışının çızdığı bır
proje belkı de gokdelen turu, dort katlı bır bına, nı-
çınyarım kalmış bılmem AnkaraUnıversıtesı'neaıt
olmasına daha çok şaşırdım Çunku benım tanıdı-
ğım rektor, Sayın Profesor Doktor Günal Akbay,
bu yapıyı yanm bırakmaz, tersıne çok lyı değerlen-
dınr
llgaz'ın doruğunda Cumhurıyet okurları da var,
ıkısı de dış doktoru olan başkentlı bır çıft ve istan-
bul'da ozel sektorde çalışan bır başka çıft Onlar
da beyazı ozlemış
1
Ilgınç soyleşıler yaptık Guneş-
te sofralar kurduk, mangalda et, sucuk kızartarak
şarap ıçtık guzel gunlere
1
Bırkaç kılometre otede-
kı alabalık çıftlığıne gıttık, once havuzda dansları-
nı seyrettık, sonra canlı bahgın tadını duyduk da-
mağımızda Temız sularda bır buçuk yıllık yolculuk-
tan sonra sofralara ulaşıyor alabalık Havuzdan ay-
rılırken şarkılan daçınladı kulağımda Schubert'ın
Alabalık Beşlısı'nı anımsadım 30 Nısan 1990'da
mesleğımde kırk yıla ulaşmanın sevıncını kutlarken
Suna Kan, rahmetlı Gulay Uğurata, Funda Kal-
mukoğlu, Aylın Çınar, Sumru Güner beşlısını rter- '
deyse yenıden dınledım llgaz ormanlarında
İlk gece meşalelerle kayak gostensı yaptı genç-
ler Alevler karda parlıyor, bır ateş dansı, şarkısı
oluşuyor beyaz gecede Ateş çevresınde sıcak şa-
raplar ıçıldı sonra Daha guzel gunler yaşamak, be-
yaz bayramlar kutlamak dıleğıyle REFAHYOL hu-
kumetıne bağlı konutlarda ışıklar sonemıyor ama,
odalanndakı duğmeyı çevırenler, otomobıl lamba-
sını sondurup yakanlar var Kariı dağlar gıbı terte-
mız bırtoplum ıstıyor herkes, dağdakıler de, bayır-
dakıler de Saat 21 00'de ben de odamın elekirı-
ğını sondurup beyaz geceyı dınledım bırkaç dakı-
ka, çamlann arasından ıslık sesı gelıyor karanlığı
delıyor bır sure, ardından da klakson seslen yuk-
selıyor, derken bır turkuden dızeler Ormanların
gumburtusu başıma vurur / Nazlı yarın hayalı kar-
şımda durur
1
Artık hepımızın bır nazlı yarı var değıl mı? Haya-
lını değıl gerçeğını ozluyoruz, ozlemı dındıreceğız
Başkentlı okurlarım, yarın sabah "Katıl ve karşı
koy" yuruyuşune gıdıyor muyuz'' Saat 11 00'de
Sıhhıye Koprusu'nde başlıyor yolculuk, şenata kar-
şı yuruyor başkentlıler, sendıkalar, kımı partıler ve
demokratık kıtle orgutlerı yuruyecek Demokratık
hak ve ozgurluklerı araç olarak kullananlan, laık
cumhurıyetımızı yıkmayı amaçlayanları uyarmak
ıçın, Taksım'e camı, karayoluyla hac, kurban den-
len, turban konularına ortunenlenn gerçek yuzunu
tanıdığımızı belırtmek ıçın yurttaşlık gorevımızı, ın-
sanlık onurumuzu kanıtlamak ıçın yuruyeceğız
Gecıkırsek tanh bızı affetmez
B U L M A C A SEDAT YAŞ4Yİ\
1 2 3 4 5 6 7 8SOLDAN SAĞA:
1/ Vıruslen ınce-
Ieyen bılım dalı
2/ Kendısme ına-
nılankımse Ge-
nellıkle tahıl olç-
mede kullanılan
bırolçek 3/Bnç-
te bıroyuncunun
elınde aynı renk-
ten hıç kâğıt ol-
maması " Ne şa-
ır—doker, neâşık
ağlar / Tanhe ka- 9
nştı eskı sevda-
lar" (Faruk Nafız Çamlı-
bel) 4/Hamam 5/Bırza-
manbınmı Bırışıkkay-
nağından çıkarak heryo- 3
ne yayılan ışık demetı 6/
Irmaklan geçmek ıçın
kullanılan sal Yemek
Bır renk II Bır ^ıırden
şarkı olarak soylenmek „
uzere yapılmış beste
Kadastro hantalarında
parseller topluluğu 8. Bır nota Kuçuk uzum salkımı
9/ Çoöu kez Lantan elementının sımgesı
VUKARIDAN AŞAĞ1VA:
1/Vışneılekırazınmelezlenmesıyleeldeedılenmeyve
Demınn sımgesı 2/ Kuçük erkek kardeş Keçıyolu 3/
Bır ıçkı Boru sesı 4/Gorunuşe gore olacağı sanılan
Guzel kadın 5/ Amonvum karbonat 6/Yön gostermek
ıçın bellı yerlere konulan ışaret Hanç Nıkelın sımge-
sı II Kılâb-ı zulıııe kaldı Lczdığım nazende sahralar /
Uyan ey yarelı şir-ı bu hab-ı gafletten (Namık Ke-
mal) Gumuşun sımgesı 8/ Mahkeme sonucunu gös-
teren resmı belge Dılbılgismdekı sozcuk turlennden
bın 9/ Hayat arkadaşı Bılgıçlık taslavan kımse -•