03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 ARALIK 1997 SALI • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 Zonguldak Y 7 Antalya Y 16 Kars Marmara'nın batısı ve kıyı Ege dışında tüm yurt yağışiı ge- çecek. Yağışlaryağ- - - - murvesağanak.Ka- Helsınkı frarpf K 3 Berlin K radeniz'in iç kesım- Stockholm lerinin yüksekleri ile Londra Doğu Anadolu'nun kuzeydoğusunda karla kanşık yağmur . ve kar şeklinde ola- Paris cak. Hava sıcaklığı Bonn azalacak. K 4 Madrid Budapeşte PB -1 PB 9 _Y 12 Vtyana _Y 8 Belgrad PB Y 12 Sofya PB Y 13 Roma B 14 8 Atina Münih K 4 Milano B 15 ASYA Moskova K -6 Aşkabat Almatı Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB PB PB Y PB Y Y 18 -2 6 7 12 10 20 Şam 14 f**\ Parçalı bulutlu S<siı Bulutu k Çok bulutiu « • l Yağmuriu k Gök gürûltülû • * G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafı 1. Sayfada Hafta sonuna doğru saç önümüze düşecek, kel görünecek! Neyse ki Cumhurbaşkanımız konuşuyor; "nur- lu ufuklara koşan Türkiye" nutku irad eylerier, ra- hatlarız! Bu haftanın önemi nereden kaynaklanıyor? Bi- kez Cumhurbaşkanımız Tahran'a gidiyor. Türki- ye'yi Iran'a benzetmeye çalıştığı somut biçimde kanıtlanan Iran'a... Doğu sınırlanmızdaki terör eylemlerinden so- rumlu PKK'yi topraklarında banndıran, besleyen Iran'a? Resmi tutanaklara da geçti. Türkiye, Iran'ın düş- manca davranışlannı Iranlı yetkililere belgeledi, ne çare Iran, PKK'yi himaye etmeyi sürdürüyor. İKÖ zirvesine Demirel katılıyor. Suriye ve Irak'ın Türkiye'ye karşı ödün vermeyen düşmanlığı yine sahnede. Gündemde sıcak tuttuklan iki konu var: Israil'le askeri işbirliği ve Kuzey Irak'a Türkiye'nin sınır ötesi askeri harekâtı. Dünya değişiyor, ama Arabın yaleli neredeyse yüz yıldır aynı havada. İKÖ'nün sonuç bildirisinde dolaylı dolaysız Tür- kiye'ye saldırılar yer alıyor. Ne ki PKK'nin Müslü- man haika reva gördüğü zuliim, işlediği cinayetle- re tek sözcükle değinilmiyor. Tabii, Demiret'in Tah- ran'dan umduğu ile değil, bulduğu ile yetinerek dönmesi olası. Varsın olsun. Dostluk sağolsun! 12 Aralık'a bir gün kala, AB'nin Türkiye politika- sının netlik kazanmadığından söz ediliyor. Oysa AB lütfedip bize karşı iyi niyetini gösteren bir ka- nrt önümüze sürüyor: Zirveden sonraki yemeğe Türkiye'nin de katılmasını ve "fotoğrafta görünme- sini" öngörüyor. Böylece başımızın göğe ermiş olacağını sanıyor. Asıl sorun: RP Üyeliğimizin üstüne bir bardak soğuk su içme- mizi sağlamak amacıyla.. "Yemeğe ya katılınzya da katılmayız" gibi söylentiler dolaşıyor. Gereken güvenceleri almazsak, Başbakanımız tersleyebi- lir(miş) AB'yi. Çabalanmız nereye varacak, bilinmiyor. Dışişle- ri Bakanımız Cem, üyeliği askıya alan AB'ye "01- mazsa olmaz. Sonuçlannı Avrupa düşünsün" di- ye yumuşak bir dille sert çıkıyor. Ammavelâkin şu ana kadar bu çıkış etkisiz görünüyor. AB kendi dü- men suyunda! Amerika'ya IMF ile görüşmeye her gidişinin dö- nüşünde sarsıntılara yol açan "son ekonomist" Güneş'imiz, devletlû Taner Bey, yine VVashington yolunda. Başbakan'ın ekonomik paketi yürürlüğe koyabilrnek için beş milyar dolara bile "eyvallah" dediğirnizTaçıklamasındbn hemensorıra bırgezi- nin önemi daha da artıyor. IMF kiloya göre dolar verse, Güneş Bey'in "göv- desel yaran" ortaya çıkacak. Türkiye açısından haftanın olayı; RP davasının Yüksek Mahkeme'de görüşülmeye başlanması. Köktendinci basın, Anayasa Mahkemesi'ni etki- lemek için günlerdir verdiği uğraşıların artık doru- ğunda. Takkeli Erbakan'ın bir konuşmasından işaret al- dılar. Önce, Anayasa Mahkemesi üyelerine, son- larının Yassıada Hâkimi Salim Başol ile Başsavcı Egesel'in benzeri olacağını manşetlerden duyur- maya çalıştılar. Hatta sokakta yürüyemez duruma düşeceklerini açıkça yazdılar. Oysa Anayasa Mahkemesi'nin 27 Mayıs müda- halesinden sonra kurulan Yassıada mahkemesi ile uzak yakın hiçbir benzerliği yok. Yassıada tam an- lamıyla bir ihtilal mahkemesiydi. Anayasa Mahkemesi, demokratik bir ülkede anayasayla kurulmuş ve görevi yasalaria sınırlan- dınlmış bir Cumhuriyet kurumu. Üstelik Anayasa Mahkemesi hâkimleri, Yassı- ada Hâkimi Salim Başol gibi, sanık saydığı siyasi- lere "Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" gibi, yargı üslubuna yaraşmayan söylemlerde, davra- nışlarda bulunmadılar, bulunmuyorlar. Köktendincilerin telaşı yalnız kalmalanndan kay- naklanıyor. Türkiye'nin çağdaş ve aydın çevreleri; RP kapa- tılmadığı takdirde, köktendinciliğin daha da serpi- lip gelişeceğini adı gibi biliyor. Mahkemede akla- nacak olan RP'nin dün yaptıklarına bu kez yiizler- cesini ekleyeceğinden kuşku duymuyor. Ayrıntılara gerek yok. Veliaht Tayyip'in "Minare- miz süngümüz, kubbemiz miğferimiz, camiler ise kışlamız" cümlesinin tek anlamı var: "Yaptıklanmız, yapacaklanmızın kanıtıdır". Şu Müslüman kafaya bak! Kuskulu trafik kazası • Baştarafı 1. Sayfada gi verilmediğini söyledi. ANAP'lı Tevfik Diker de Başbakan Mesut Yılmaz ve Adalet Bakanı Oftan Sun- gurlu ile kaza hakkında görüşrüğü- nü belirterek "Benim gibionlann da şüpheleri var" dedi. TEM Otoyolu'nda 06 YJY 80 pla- kalı Opel Vectra marka otosuyla dün Edirne yönüne giden Akman Akyü- rek, Hasan Banıtcan'ın kullandığı 41 H 1659 plakalı kamyona arkadan çarptı. Kazada, hurda yığını haline gelen özel otomobilden agır yarah olarak çıkanlan Akyürek (36), has- taneye kaldınlırken öldü. Akyürek'in SSK Okmeydanı Hastanesi'nden alınan cenazesi aile- si tarafından Adli Tıp Kurumu'na kaldınlarak otopsi yapıldı. Gözaltı- na alınan kamyon şofÖrü Barutcan. teknik incelemeler için Vatan Cad- desi'ndeki tstanbul Emniyet Müdür- lügü'ne götürüldü. Barutcan'a ak- şam saatlerinde olay yerinde tatbikat yaptınldı. Burada kazayı anlatan Hasan Barutcan, yanında bulunan muavini Hüsnü Arslan ile yolun en sağından yaklaşık 50-60 kilometre hızla seyir halindeyken kamyonun arkasmda birçarpma sesi duydukla- nnı söyledi. Araçtan indiklerini, Ak- yürek'in başka bir otomobille hasta- neye götûrûlmesini sağladıklannı belirten Barutcan, "Her şey bir an- daolup bitti" dedi. Akyürek'in arka- dan çarptığı Ford marka kamyonun Gölcük Trafik Şube Müdürlüğü'nde Şerafettin Akdeniz adına kayıtlı ve plakasırun da sahte olmadığı anlaşıl- dı. Olayı "normal trafik kazasT ola- rak nitelendiren emniyet yetkilileri ise soruşturmayı çok yönlü olarak sürdürdüklerini kaydettiler. TBMM Susurluk Araştırma Ko- misyonu'nun raportörlüğünü yaptı- ğı dönemde CHP'lı Fikri Sağlar ve DTP Gnıp Başkanvekili eski DYP'li Mahmut Ydbaş tarafından dışanya bilgi sızdırmakla suçlanan Akyürek, iddıalan yalanlayarak görevinden is- tifa etmişti. Fikri Sağlar, Akyürek hakkında hâlâ aynı şüphelen taşıdı- ğını söyledi. SağJar, geçen 19 Şu- bat'ta bir gazetede "Komisyonda MİT Knşkusu" başlığıyla çıkan ha- berüzerine, aralannda kendisinin de bulunduğu kimi milletvekilleri ara- sında kuşku oluştuğunu belirterek "Ancak Akyürek isb'fasuıa bu kuşku- muzu bahane etmiştir. Çünkii bu olaydan bir ay sonra, biz 11 Mart'ta 'Artık komsiyon hiç kimseyi dinle- meyecek. bilgi ve belge almayacak' dedikten sonra, 13 Mart'ta istifa et- miştir. Bu bence şüphe verici bir du- rurodur" dedi. Akyürek'in Kahta'da yargıç olarak görev yaparken önem- li komisyonlann içine sokulmasına da dikkat çeken Sağlar, Akyürek'in hayali ihracat, faili meçhul cinayet ve Susurluk konulannda "en fazla bilgiye sahip olan Idşi" olduğunu kaydetti. Sağlar, bu nedenle Akyü- rek'in ölümünün kuşku verici oldu- ğunu belirterek kazanın çok iyi araş- tınlması gerektiğini vurguladı. DSP Aydm Milletvekili Sema Pişkinsüt de Akyürek'in Susurluk Araştırma Komsiyonu için büyük bir şans olduğunu, MfT ajanı suçla- malanyla komisyon çalışmalan dı- şında bırakılmasının kasıtlı olduğu- nu söyledi. Pişkinsüt, Akyürek'in başta Fikri Sağlar tarafindan MlT ajaıu olmakJa suçlandığını anımsa- tarak kendisinin bu konuyu Akyü- rek'e sorduğunu belirtti ve şunlan söyledi: "Akyürek. bana Faili Meçhul Ci- nayetferi Araşbrma Komisyonu ça- bşmalan srasuıda son ana kadar btt- gj belge toplama işleri konusunda sessiz kalındığuıı, son 15 gün içinde ise biitün belgelerin komis>ona geti- rildiğini söyiedL Aynı taktiği Susur- luk Komisyonu çalışmalan sırasında da uygulamak Lstediğini soyleyen Akyürek'in faili meçhuuer konusun- daki gösterdiğJ başan sanınm kimi çevreleri rahatstz ettL Susurluk ko- mtsyonunun önü kesildi Akyürek'in istifay a zortanması da bu kapsamda yapılan bir operasyondur." Akyürek İe ölümünden yaklaşık 10 gün önce telefonda görüştüğünü belirten Aydınlık Dergisi Ankara Büro Şefi HikmetÇiçek TBMM'nin en başanlı araştırma raporu olarak tanunlanan Faili Meçhul Cinayetler Araştırma Komisyonu'nda Akyü- rek'in çok etkin bir görev yaptiğını \-urgulayarak, Akyürek'in Susurluk Araştırma Komisyonu'ndan istifa ettikten sonra kızağa çekilmekten şi- kâyet ettiğini kaydetti. Uğur Mumcu'nun ağabeyı Cey- han Mumcu da Akman Akyürek 'i Çevre Bakanlığı'nda hukuk müsa- viri olduğu dönemden bu yana tanı- dığını belirterek Akyürek'in "adı bi- linmeyen demokrasi kahramanla- nndanbiri" olduğunu söyledi. Uğur Mumcu'nun ölümünden sonra da Akyürek'in Faili Meçhul Cinayetle- ri Araştırma Komisyonu'ndaki ça- lışmalanna tanık olduğunu belirten Mumcu, "Çahsmasıolağaniisfüydü. Abdullah Çatlı olayını. Güneydoğu'- daki devlet terörünü ortaya çıkar- mıstL Ancak lsmail Köse. Baki Tuğ grubu muhakfet şerhi koyacaklan- nı söylerek engel olmay a çalışıyoıiar- dL Bunun üzerine raporu kamuoyu- na mal etmek için basına o verdi" dedi. Mumcu cinayetiyle ilgili tuta- naklarda yapılan tahribatı ve Yeşi1'in banka hesabını Akyürek'in ortaya çıkardığını anlatan Mumcu şöyle de- vam etti: "Bu ülkede kinı iyi araştır- ma yapıyorsa MlT ajanı olmakla suçlanır. Eğer MTT böyle iyi işler ya- pıyorsa buna engel olunmasuun an- lamı yok. Akyürek, hep iyi işler yap- maya çaltsmıştır. Kazadan kuşkulu- yum. Olayla ilgili çok güvenilir bir rapor çıkması lazun." Akit gazetesi hedef gösterdi• Baştarafı 1. Sayfada de, şeriatçı gazete aleyhine dava açacağı belirtildi. Akit gazetesi önceki gün, gaze- temiz adına raportör Öztürk'ü ara- mış ve ardından "Raportörün giz- li göriişme bandını ele geçirdik" di- -yeyayıhyâpmıştı. Raportörün Ak-- it muhabiriyle yaptıği konuşmada gazetemiz genel yayın koordinatö- riinün admın hiç geçmemesi ve Çe- tinkaya ile Öztürk'ün tanışıklığı bulunmamasına karşın, "Yiısııf Öz- türk, Hikmet Çetinkaya'ya selam söyledi" şeklinde yayın yapan ga- zete. raportörü hedef göstererek kapatma davasını etkilemeye çalış- tı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, Akit gazetesinin Öztürk'e kurduğu tuzak ortaya çıktıktan sonra Cumhuriyet'e yaptığı açık- lamada, raportörün yüksek mah- keme adına herkesle konuşup bel- ge ve bilgi toplayabileceğini söy- "İPIJİ M-l.. Akit gazetesinin f yaptjgı yayınm çirkin olduğunu kaydeden Özden, şunlan söyledi: " Raportör Anayasa Mahkemesi adına araştırma yapıp, üyeJerin ça- lışmalan ve inceiemelerine kolay- hk sağlamak üzere, her türlü bilgi- yi ve belgeyi toplamakla görcvlidir. Herkesle konuşabilir. Konuştuğu adamlann sağcı >e solcu ya da or- ta yoku ohnası önemli değUdir. Ra- portör görevini yerine getirirken, istedig) araştırmasını yapar, kanısı- nı belirtir. Anayasa Mahkemesi, ra- portörterine güvenmektedir. Zaten güvenmeseydi, göreve alınmazlar- dLSakıncalı bir durumlan saptan- madıkça. görevden alınmazlar. Bu gazete, raportörü güç dunımda bı- rakmak için planlı bir şekilde tete- fonla aramış. Başkalarinm yazdığı bizleri bağlamaz. Bunlar geçen yıl da benim hakkımda bir sürü yalan yanhş haber yazdılar. Yalan, yanuş ve çirkin yayinlanndan dolayı bü- tün davalan kaybedip bir sürü pa- ra ödüyoıiar, fakat yine akülanmı- yoriar." Hikmet Çetinkaya ile daha önce görüşmeyen Yusuf Öztürk'ün, Cumhuriyet muhabiri sanarak ko- nuştuğu Akit çalışanından, sorum- lu yazıişleri müdürümüz, avukat Fikret İUuz'e selam iletmesını iste- diği öğrenildi. .Anayasa Mahkeme- si raportörü Öztürk, tlkiz'e selam göndermesinde bir "•tuhafuk" ol- madığını belirterek "Benyargıcını, tlkiz a\ııkat, tanışıyoruz" dedi. Akit'in hedef gösterdiği kesim- ler arasına raportörün yanı sıra ka- sıtlı olarak Hikmet Çetinkaya'yı da alması dikkat çekti. Soğuk9 yağtşla birlikte geliyor • Baştarafi 1. Sayfada edecek ve yağışiı hava hafta sonunda yurdu terk edecek. Yurdu etkisine alan soğuk ve yağışiı ha- vanın mevsim normalleri içinde olduğunu be- lirten yetkililer, Marmara ve kıyı Ege'nin yağış almaya devam edeceğini, dünden itibaren de Trakya ve Marmara'nın yüksek kesimlerinde, Karadeniz'in iç kesimlerinde, Doğu ve Güney- doğu Anadolu'da kar yağışının başladığını bil- dirdi. tstanbul'da saatte 60 kilometre hızla esen fir- tına, zaman zaman 80 kilometreye çıkarken metrekareye de 99 kilogram yağış düştüğü sap- tandı. Şişli Ağazağa Cendere Yolu'nda yaşayan 25 kişi sel sulan nedeniyle mahsur kaldı. Bu ki- şiler itfaiyenin botlanyla kurtanldı. Her yağış- ta olduğu gibi Alibeyköy yine sular altında kal- dı. Beyoğlu Kara Kurum Sokak 19 Numara'da bulunan 3 katlı binanın duvarlannda oluşan çat- laklar nedeniyle iç kısmı çöktü. Enkâz altında kalan 12 yaşındaki Burhan Batun itfaiyenin 3.5 saat süren yoğun çalışması sonucu enkâz altından sağ olarak çıkartıldı. Batun. Taksim tlk Yardım Hastanesi'nde tedavi altına alındı. Istanbul Valiligi'nden yapılan yazılı açıkla- maya göre Kâğıthane Cendere bolgesinde 20 fabrikanın su baskımna uğradığı belirtildi. ts- tanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamada ise Kâğıthane ve Sanyer'deki su baskmlan nedeniyle mahsur kalan 75 kişinin kurtanldıgı bildirildi. Şiddetli poyraz, Avşa ve Marmara adalan ile Bandırma'da yaşamı olumsuz yönde etkiledi. Alınan bilgiye göre Avşa ve Marmara adala- nnda çok sayıda tekne liman ve iskelelere sığın- dı. Her iki adada sık sık elektrikler kesilirken poyraz nedeniyle Bandırma-tstanbul deniz oto- büsü seferleri önceki günden itibaren yapılama- dı. Çanakkale'de 48 saatten bu yana aralıksız de- vam eden yağmur dün dururken fırtına ve yük- sek bölgelerde kar yağışı başladı. Okullann bir gün tatil edildiği Çanakkale'de metrekareye ortalama 157 kilogram yağış dü- şerken il ve çevresinde birçok bölgenin su alUn- da kaldığını belirtti. Çanakkale'nin Biga ilçesinde yoğun yağış nedeniyle okullann tarili iki gün uzatıldı. Sağa- nak yağışın can ve mal kaybına neden olmadı- ğını belirten Seyman, Çanakkale-tzmirkarayo- lunda ulaşımm Derbentbaşı mevkiinde meyda- na gelen heyelan nedeniyle tek şeritten yapıldı- ğınıbildirdi. Zaman zaman hızı saatte 70 kilometreye ula- şan fırtına nedeniyle Gelibolu- Lapseki. Bozca- ada-Geyikli araba vapuru, Çanakkale-Gökçe- ada feribot seferleri yapılamadı. Deniz ulaşımı Çanakkale-Eceabat araba vapuru ile sağlandı. Tekirdağ'da da şiddeti zaman zaman 50 kilomet- reyi aşan fırtına ve yağış nedeniyle 11 köyde elektrik kesintisi meydana geldi. Antalya'nın Kumluca ilçesinde. dün sabaha karşı meydana gelen fırtına ve hortum nedeniy- le devlet hastanesinin çatısı uçarken, 1500 de- kar cam ve plastik serada da hasar meydana gel- di. Muğla'nın Marmaris ilçesinde de saatteki hızı 101 kilometreye ulaşan fırtına ve şiddetli yağmur nedeniyle bazı evlerin çatılan uçtu, ağaçlar ve elektrik direkleri devrildi. Muğla- Marmaris karayolunda meydana gelen heyelan sonucu, yolun bir şeridi trafiğe kapandı. Israil Savunma Bakanı MordehayMaıı ikna turuANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Mil- li Savunma Bakanı İsmet Sezgin. Islam Konferansı Örgütü'nün, tsrail ile ilişkile- rini geliştiren Türkiye aleyhine alacaği bir karann kendilerini bağlamayacağını söy- ledi. Sezgin, Türkiye ve tsrail'in "Basra Körfezi'nde üstlendikleri rol nedeniyle caydına nitetikte silahlı ku\^vetier bulun- durmazonınluluğundaolduklannr kay- detti. İsrail Savunma Bakanı Izhak Mor- dehay'ın dün başlayan temaslannda ağır- lık. üçlü askeri tatbikat F-/ 5 'lerin moder- nizasyonu konulanna verildi. Kalabalık bir heyetle dün saat 08.30'da Ankara'ya gelen tsrail Savunma Bakanı Mordehay, uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, bu ziyaretinin üçüncü bir ül- keyle ilişkilerde sorun yaratmayı amaçla- madığını belirtti. Her iki tarafin Türk ve îsrail halkına hizmet etmeyi amaçladığı- nı söyleyen bakan. "Türkiye ile ilişkileri- miz, güveniik ve diğer çıkariar konusun- da doğrudan ve sürekli temaslara dayan- maktadır" dedi. Mordehay, ilk olarak Anıtkabir'e gide- rek Atatürk'ün mozolesine çelenk koydu. Mordehay, daha sonra Bakan İsmet Sez- gin'i makamında ziyaret etti. Göriişme öncesinde basın mensupla- nna bir açıklama yapan Sezgin, Türkiye- Jsrail arasındakı asken anlaşmalann böl- gede banşı devam ettirme amacında oldu- ğunu, hiçbir üçüncü ülkeye karşı olmadı- ğını bildirdi. tki ülkenin İcörfezde üstlen- dikleri rol nedeniyle caydıncı nitelikte si- lahlı kuvvetler bulundurma zorunlulu- ğunda olduklannı anlatan Sezgin, "Bu bi- zi çok güçlü bir savunma sanayine irmiş bulunmaktadır ve bunu da miimkün olan en iyi şartlar altında geuşurmeye çahşıyo- ruz" diye konuştu. Sezgin, bir soru üzerine tKÖ'nün ts- rail ile anlaşma imzaladığı için Türki- ye'nin kınanması yolunda bir karar alma- sı olasılığı ile ilgili soru üzerine, "İKÖ'nün bu konudaki metni bia ilgüen- dirmez, bizi bağlamaz" yanıtını verdi. Türkiye-ABD-lsraıl arasında yeni yılın başlannda yapılması öngörülen tatbikat ile ilgili bir soru üzerine de Sezgin. ope- rasyonun kesinlikle yapılacağını. ancak tarihinin henüz belirlenmediğini söyledi. Mordehay da Türkiye-lsrail ilişkileri- nin stratejik olduğunu belirterek, bu işbir- liğinin hiçbir üçüncü ülkeye karşı olma- dığmı söyledi. Türkiye ile Israil arasında- ki ilişkilerin gelişmesinden son derece memnun olduklannı belirten konuk ba- kan, ilişkilerin hem askeri. hem siyasi hem de sanayi alamnda ilerlemesinden yana olduklannı söyledi. Mordehay, dün sırasıyla Genelkurmay Başkanı Orgene- ral lsmail Hakkı Karadayx Başbakan Me- sut Yıhnaz ve TBMM Başkanı Hikmet Çetin ile bir araya geldi. Orgeneral Karadayı. Türkiye ile tsrail arasındaki ilişkilerin gelişmeye devam et- tiğini belirterek her iki ülkenin de bölge- de banş ve istikrann sağlanması konu- sunda çalışmalar yürüttüğünü vurguladı. TBMM Başkanı Çetin ile yaptığı gö- rüşmenin ardından gazetecilerin sorulann yamtlayan Mordehay, Türkiye-lsrail ara- sındaki işbirliğinin Ûrdün ve Mısır gibi Arap ülkelerine dc açık olduğunu söyle- di. lsrail'de yayımlanan Haaretz gazetesi, Türkiye. Ürdün ve tsrail'in 1996 yılı Şu- bat ayında bir askeri işbirliği anlaşması Israil ve Türkiye ortak tank üretecek KUDÜS (AA) - tsrail'in, Tûrkiye'nin 1000 adet zırhlı araç almayı taahhüt etmesi halinde, Mertava-3 tankla- nnın yapımı için Türkiye'de ortak fabrika kurmaya hazır olduğu belirtüdi. Haaretz gazetesi, Israi] Savunma Bakan- lığı'nm üst düzey biryetkilisine dayanarak verdiği haber- de, aynca îsrail Havacılık Endûstrisi'ne (IAJ) bağh bir he- yetin, Türkiye'ye balistik füze-savar Hetz füzelerinin sa- tılması için çalıştiğını duyurdu. Haberde, ABD ile ortak geliştirilen bu füzenin henüz tamamlanmadığı belirtildi. Aynı kaynağın açıklamalan- na yer verilen haberde, Israil savaş uçaklannm, geçen yıl Türk semalannda 120, Yassur-2-0000 nakliye helikopter- lerinin ise aynı sayıda uçuş gerçekleştirdikleri, Türkuçak- larının da iki ülke arasındaki askeri işbirliği anlaşması çer- çevesinde aynı dönemde Israil'in güneyinde yapılan tat- bikatlarda 120 uçuş yaptıkian kaydediidi. imzaladıklannı öne sürdü. Ziyaretin "tkaref bölümünde THK'ye ait 47 F-5 savaş uçağının modernizasyo- nu önem kazandı. THK'ye ait F-4 savaş uçaklannın moderaizasyon ihalesini ka- zanan ve ilk 2 uçağın modernizasyonuna başlayan Israil, ihalede Fransız şirketini tercih etme eğiliminde olan Başbakan Yılmaz'ı ikna etmeye çahsacak. Israil, Fransız şirketinın daha önce hiç F-5 mo- dernize etmediğini ve kendilerinin daha iyi bir fiyat sunduklannı dile getirecek. Mordehay, modernizasyon kapsamında F-5'lerin sılahsız eğitim modeli olan T- 34'lerin de modemize edilmesine talip ol- duklannı Türkiye'ye iletecek. Kaynaklar. Avrupa Birliği (AB) konusundaki tutumu nedeniye Başbakan Yıhnaz'ın Fransız şir- ketini tercih etme eğiliminde olduğunu belirtirken, askeri yetkililer MSB'nin mo- dernizasyon konusunda lsrail'den yana ol- duklannı kaydediyorlar. Konuyla ilgili ka- rann, Mordehay'ın ziyaretinin ardından toplanması beklenen Savunma Sanayii lc- ra Komitesi'nde karara bağlanması bek- leniyor. Mordehay'ın Türkiye'ye önerdiği ko- nular arasında özellikle sınırlann elekt- ronik denetlenmesinde sıkça kullanılan gece görüş sistemleri de yer alıyor. G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafı 1. Sayfada karşı taraf sordu: "Önceki deneyimlerimizden biliyonızki, Tûrkiye'de siyasileregüvenmekzor. Içeride başka, dışanda baş- ka konuşuyorsunuz. Size nasılgüvenelim?" Görüşmeler sırasında Taner üç yıllık, IMF de bir yıl- lık program istedi. Kesin bir sonuca vanlmadan top- lantı bitti. Çıkjşta Taner açıkladı: "IMFileanlaştık..." Masada eski Hazine Müsteşan Mahfı Eğilmez de vardı. Oda IMF gibi bir yıllık programdan yanaydı. Ta- ner'le Eğilmez arasında program konusunda kaç gram ortaklık olduğu o gün bir kez daha ortaya çık- mıştı. Düne gelirsek... Hazine Müsteşarlığı'na atanan Ziraat Bankası Ge- nel Müdürü Yener Dinçmen, görevi Eğilmez'den devraldı. Dinçmen'in ilk değeriendirmesi şu oldu: "Hazine Müsteşariığı'nın işlevi aynen devam ede- cek. Enflasyonla mücadele en önemli meseledir." Kamuoyu, Eğilmez'in istifasını soyadıyla bağlantı- lı olarak yorumladı. Dinçmen de soyadından esinle- nerek hareket ederse, birkaç ay sonra yeni bir görev değişimi yaşanacak demektir. Mahfi Eğilmez, 24 Aralık 1995 erken genel seçim- lerinde ANAP'ın Izmir birinci bölge milletvekili ada- yıydı. Eğilmez, listede dördüncü sıradaydı. Önünde, Kaya Erdem, Metin Öney ve Süha Tanık vardı. ANAP iki milletvekili çıkardı. Aynı bölgede DYP liste- sinin ilk üç adı Işılay Saygın, Mehmet Köstepen ve Ufuk Söylemez Meclis'e girdi. Bugün üçü de DYP dışında. Bu pencereden bakınca, Eğilmez'i sadece biirok- rat kişiliğiyle yorumlamamak gerekiyor. ANAP, BBP ile işbirliği yapmayıp Izmir'den Ökkeş Şendiller gi- bi adlan listesine almasaydı, büyük olasılıkla Eğilmez bugün Meclis'teydi. Dinçmen, görev değişimi sırasında dinç görünüyor- du. Bunu yitirmemesini dileyip Taner'e gelelim. ANAP'ın dünkü, Mesut Bey'in Keyfiyle Yönetime Katılanlardan (MKYK) bazılan TaneKin istifasını iste- miş. Siyasilerimiz genel olarak istifadan istifadeyi anla- dığı için bunun etkili olacağını sanmıyoruz. Kaldı ki Mesut Yılmaz'ın önceki günkü, "Mahfı Eğil- mez çok kaphsliydi, bu saatten sonra bağlasan dur- maz" değeriendirmesi Güneş Bey'in purosuna güç- lü bir ateş olmuştu. Ekonomi raporunda... Son anda bir değişiklik olmazsa hafta sonu IMF ile masaya oturuyoruz. Karaya oturmuş bir ekonomi yö- netimi masaya nasıl oturur, göreceğiz. IMF, Eğilmez'in yerine Dinçmen'in geçtiğini görünce soracak: - Arkadaşa ne oldu? - Neden? "Size başka, Türkiye kamuoyuna başka hazırfıkya- panz, dedik. Kabuletmedi. Haydi zaman kaybetme- yelim, görüşmeye geçelim..." Soruntan değil, sadece bakanlann hazıriadığı pa- keti çözecek bürokratlar arayan hükümet, 1998 ba- şını başlangıç kabul edip yeni programlar, paketler, önlemler, adı her neyse bir dizi "karariı adımlar" at- maya hazırlanıyor. Program pakete, önlem yasaya öyle bir kanştı ki, ekonominin düzeltilmesi için yapılan hazırlıklan top- lasak Ankara'dan IMF'ye yol olur. Ankara Büro'da ekonomiden sorumlu arkadaşla- nmız Banu Salman ve Faruk Ataay gün geçmiyor ki, yeni bir "ekonomiraporu"getirmesinler. Bir konu bu kadar raportu hale getirilirse olacağı bu. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel'le "vergi refor- munu" konuşurken konuyu ekonominin bütününe getirdik. Temizel, Türkiye'yi şöyle tanımladı: "Kendisini çağdaş ülkelerarasında kabul edip, ku- rumlannı çağdaş oluşturmamış tek ülkeyiz..." Temizel, kalıcı çözüm olarak gördüğü vergi refor- munun TBMM'de delinip delinmeyeceği sorusuna, "çoknet" karşılık veımiyor, "Delinmemesigerekir" di- yor. Dileyelim Temizel haklı çıksın ama, bizde bu Mec- lis varken... Tencere giren kevgir çıkar... Refah Partisi'nde kaygıh bekleyiş • Baştarafı 1. Sayfada içinde vanlır, soruşturma istemi olursa. toplantı bu nedenle ertelenir ve onun sonucu beklenir" dedi. RP hakkında kapatma karan verilmesi durumun- da kurulacak olan yeni par- ti ile ilgili hazırlıklann ta- mamlandığı ve Erbakan'ın düğmeye basmasıyla bir- likte yasal prosedürün yeri- ne getirileceği bildirilirken, yeni partinin yönetim kad- rolanyla ilgili tartışmalann sürdüğü belirtildi. tlk kurultayda koltuğunu tstanbul Büyükşehir Bele- diye Başkanı Tayyip Erdo- ğan'a bırakmak üzere ku- rulacak partinin emanetçi genel başkanı olarak RecaJ Kutan'ın ismi ön plana çı- karken, mevcut Siyasi Par- tiler Yasası'nın (SPY) "ka- patılan siyasiparti mensup- laruun durumu" ile ilgili 95. maddesine dayanılarak gündeme getirilen bir iddia RP yönetim kadrolannın kafasını kanştırdı. Anayasada 1995 yılında yapılan değişikliğe uygun hale getirilmeyen SPY'nin, kapatılan partilerin üyele- ri, kuruculan ve MKYK üyelerinin başka birpartide kurucu ve yönetici olama- yacaklanna ilişkin hükmü- nün uygulanıp uygulanma- yacağına ilişkin tartışmalar RP cephesinde zihinleri bu- landırdı. RP'nin hukukçu millet- vekilleri 1995 yılında yapı- lan anayasa değişikliği ile sadece kapatmaya söz ve eylemleriyle neden olanla- ra 5 >ıl süreyle siyaset ya- sağı getirildiğine dikkat çe- kerek bu kapsamın dışında kalanlann parti yönetimin- de görev ahnalanna engel bulunmadığını savomuyor- lar. Ancak buna rağmen par- ti yönetim kadrolannda ya- sa değiştirilmediği takdir- de böyle bir engelle karşı karşıya kalınabileceği en- dişesi ile Anayasa Mahke- mesi karanndan önce parti içindeki görevlerinden isti- fa edip etmeme tartışması yaşamyor. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'm, RP hakkındaki kapatma davası konusunda tsveç'in Ankara Büyükelçisi Dr. Michael Sahlın a dün iki saat süreyle brifing verdiği öğrenildi. Alınan bilgiye göre Sahlın, Savaş'ı zi- yaretinde ağırlıklı olarak RP hakkında açılan kapat- ma davası ve davanın e- sasını oluşturan olaylar değerlendirildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle