Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30ARALIK1997SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Ozden'e
TOBAV'dan
uğurlama
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Devlet Tiyatrolan
Opera ve Balesi Çalışanlan
Yardımlaşma Vakfi
(TOBAV), 31 Aralık'ta yaş
nedeniyle emekliye
aynlacak olan Anayasa
Mahkemesi Başkanı Yekta
Güngör Özden'e veda
yemeği verdi. TOBAV
Genel Başkanı Tamer
Levent yemekte yaptığı
konuşmada, Özden'in
sanata ve sanatçıya verdiği
ör.emi anlattı. Özden'de
"Gönlümüzü asıl aydınlatan
sanattır ve sanatçıdır. Duygu
ve düşünceler en gûzel sanat
ve sanatçıyla yaşaraa geçer"
diye konuştu.
DSFde görev
botaımu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP örgütlerinde
kurultay sonrası ortaya
çıkan rahatsızlıklar sürerken
Rahşan Ecevit yeniden
genel başkan yardımcıhğına
getinldı. DSP Genel
Başkanı ve Başbakan
Yardımcısı Bülent Ecevit,
dün yaptığı yazıh
açıklamada, partisınin 4.
olağan kurultayının
ardından toplanan parti
meclisinde genel
sekreterliğe Zeki Sezer ve
saymanlığa da Yaşar
Mengi'nin yeniden
seçildiklerini bıldirdi.
Yapılan açıklamaya göre.
genel başkan
yardımcılıklanna Rahşan
Ecevit'in yanı sıra Konya
Milletvekili Turan Bilge ve
PM üyesi Tayfiın îçli, genel
sekreterlik yardımcılıklanna
da eski Istanbul ll Başkanı
Necdet Saruhan ve eski
Izmir 11 Başkanı Hayri Diri
getirildi.
MMO'nun kuruluş
yıldonumu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - TMMOB Makina
Mühendisleri Odası'nın
(MMO) 43. kuruluş
yıldönümü nedeniyle
düzenlenen geleneksel
gecede, meslekte 40 ve 50.
yılını dolduran 191 üyeye
-ptaket ve onur belgesi
verildi. TMMO Ankara
Şube Başkanı Ersu Hızır,
gecenin açılışında yaptığı
konuşmada. 1997 yılı içinde
çağdaş bir anlayışla 3 ulusal
kongre düzenlediklerini ve
çok sayıda etkinlik
gerçekleştirdiklerini söyledi.
Hızır, laik, demokrat,
çağdaş tûm oda üyelerini,
11 Ocakl997Pazargünü
Necatibey Sarar
tlkokulu'nda
; gerçekleştirilecek olan
MMO Ankara Şube
Başkanlığı seçimlerine
katılmaya çağırdı.
Erdentir
iipünlerine zam
• ZONGULDAK(AA)-
Ereğli Demir Çelik
Fabrikalan'nda
(ERDEMİR) üretilen
ürünlerin fıyatlanna,
yanndan geçerli olmak
ûzere, yüzde 6 ile yüzde 8
oranlannda zam yapıldı.
Erdemir Genel
Müdürlüğü'nden yapılan
açıklamada, hazır siparişlere
ait mal bedelini daha önce
ödemiş olan müşterilerin,
fıyat artışından
etkilenmeyecekleri
belirtildı. Son zamla birlikte
tenekenin tonu 152 milyon
560 bin liraya, soğuk
rulonun tonu 83 milyon 780
bin liraya, levhanın tonu da
79 milyon 900 bin liraya
yükseldi.
Milli Savunma Bakanı Sezgin, gerilimi tırmandıran DYP bildirisini yorumladı
'Çiüer çılguıbk yaph
9
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DYP
Genel Başkanı Tansu ÇİIler'in RP'nin ka-
patılmaması gerektıği görüşünü savunduğu
ve "muhtıra" olarak nitelendirdiği bildiri
Genelkurmay'da ciddiye alınmayarak iade
edilirken Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı
Vural Savaş da "Anayasamıza aykın şekü-
de düzenknmiş olması bir yana. tehdit edi-
d cümleler de iceren ve yargrya açıkça bas-
kı otuşrurmayayönelik bildiriyi kınryorum"
dedi. Başbakan Yardımcısı ve Mıllı Savun-
ma Bakanı tsmet Sezgin, Çiller'in tavnnı
"çdgınlık, beyhade bir çırpınış" olarak de-
ğerlendirdi.
Çiller'in RP'ye destek içeren başkanlık
divanı bildirisini Cumhurbaşkanlığı, Ana-
yasa Mahkemesi ve Genelkurmay'a gön-
dermesinin ardından ortaya çıkan gerginlik
büyüyor. Genelkurmay Basın Halkla Flişki-
ler Daıre Başkanlığı, bildiriyi Orgeneral Is-
mail Hakkı Karadayı'ya ıletmeye gerek da-
hi görmeyerek DYP'ye iade etti. Daire Baş-
kanı Kurmay Albay Hüsnü Dağ imzasıyla
DYP'ye gönderilen kısa yanıtta. "TSKcid-
di bir kurumdur. tlgisi veyetkisi olmayan ko-
• Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Savaş: Yargıya açıkça baskı
oluşturmaya yönelik bildiriyi kınıyorum. • Erbakan: Bildiriye
karşı çıkmak demokrasiye karşı çıkmak demektir. • Ekinci: Kimse
öküzün altında buzağı aramasın.
nulara ayıracak vakti olmadığı cihetk, gön-
derilen faks metni komuta katona sunulma-
dan inşikte iade edilmiştir" denildi. Milli
Savunma Bakanı Sezgin, dün gazetecilerin
sorulannı yanıtlarken Çiller'in "ikide bir
kahramaniık gösterilerinde bulunarak as-
keri siyasetin içine sokma çabasını yersiz ve
yakışıksız bukluğunu" vurguladı ve siya-
setin sömürü aracı yapılmamasını istedı.
DYP liderinin nedeni bılinmeyen bir kuşku
ve telaş içinde olduğunu kaydeden Sezgin
şöyle devam etti: "Mutlaka bir çıkış yap-
mak istiyor. Partisini içinedüşürdüğü biına-
lımdan kurtannak istiyor. Ancak bunaluna
düşen bizzat kendisL tste bu çırpınış içinde
birtakım çügmca hareketier vapıyor. Adına
'muhtıra' dedikleri bildiri bu ruh halinin
ürünüdür."
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural
Savaş da dün yaptığı yazılı açıklamada,
Anayasanın 138. maddesine göre "hiçbir
organ, makam, merci ve kişinin yargı yetld-
sinin kulknıhnasmda mahkemelere ve yar-
gtçlara emir ve talimat veremeyeceğini, ge-
nelge gönderemeyeceğim, öoeri ve teUdnde
bulunamayacağuu'" vurguladı. Savaş, "Yar-
gıda. bu çeşit bUdirilerden yılarak anayasal
görevini > apmaktan kaçınacak hiçbir Idşive
kurum bulunmamaktadır" dedi.
ANAP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar
Okuyan. DYP bildirisinin anayasa ıhlali-
nin açık örneği olduğunu savundu. "Ümit
ediyorum ki cumhuriyet savcılan Yargıtay
Başsavcısı üzerine düşeni yapacakür" di-
yen Okuyan, "Demokrasi havariüğine soyu-
nan Sayuı Tansu Çiller melek yüzlü bir si-
yasi şeytandır" dedi.
RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan,
RP davası
Ozden:
Karar
1998'e
kalabilir
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Anayasa
Mahkemesi Başkanı
Yekta Güngör Özden,
DYP'li Sedat Ecüp Bu-
cak ile Mehmet Ağar' ın
dokunulmazhklanmn
kaldınlmasına ilişkin
TBMM kararlanna iti-
razlanyla ilgili görüş-
melerin bugün sonuç-
lanması durumunda, RP
davasına devam edecek-
lerini bildirdı. RP hak-
kındaki karann yılbaşın-
dan sonraya da kalabile-
ceğini kaydeden Özden,
"Çahşmalanmız özenle
sonuca doğru yaklaşryor.
Usul ve esası birlikte gö-
türüyoruz" dedi. RP
Gene! Başkam Necmet-
tin Erbakan da dün
MKYK toplantısının
açılışında "Hâldmler
rahat bırakümabdır.
Huzur içerisinde huku-
kun gereklerini yerine
getirmek üzere rahat ça-
hşmalan sağlanılmah-
dir" açıklamasını yaptı.
Özden, dün yaklaşık
3 saat süren toplantıdan
çıkarken yaptığı açıkla-
mada, çalışmalann
özenle devam ettiğini
bildirdi. Özden, "Hrda
sonuca doğru gidiyo-
ruz" diye konuştu. Öz-
den, bundan sonraki sü-
rece ilişkin bir soruyu
yanıtlarken de her şey
tartışıldıktan sonra eğer
üyelerden herhangi bir
istek gelmezse oylama-
ya geçileceğini sözleri-
ne ekledi.
Anayasa Mahkeme-
si'nde görüşmelerin sür-
düğü saatlerde Erbakan,
partisinin MKYK top-
lantısında gelişmeleri
değerlendirdi. Özden'in
yargıya baskıdan yakın-
masına değinen Erba-
kan "Anayasa Mahke-
mesi Başkanunız bizim
biküğimiz; hukuka say-
gılı. hangi baskı gelirse
geisin hiçbir etki altında
kalmadan hukukun ge-
rekkrini yerinegetirecek
bir ülke evladıdır. Böyle
bir baskı var ise bu bas-
kının ohnaması laam-
du-
w
dedi.
ÇÎZMEDEN YUKARI MUSAKART
partisinin MKYK toplantısı öncesinde ko-
nuya ilişkin bir soru üzerine bu olayın hem
sevindirici, hem de üzüntü verici yanlan ol-
duğunu söyledi. Bildirinin "ordunun bir
kademesine her nasdsa ulaştığınr belirten
Erbakan, bildirinin iade edilmesini farklı
bir biçimde yorumladı. Erbakan şunlan
söyledi:
"Bunun anlamı nedir? Ordumuzun bu
temsifcisi demek istiyor ki 'Gelın demokra-
siye sahıp olun gibi birtakım sözleri, nasi-
hatleri, yapmanıza gerek yok. Bunu gidin
başkalanna yapın'. Bunun manası budur.
Bü" diğer manası da 'Biz zaten demokrasi-
nin teminatıyız. Demokrasıyi tedırgin eden-
ler değiliz. Bu sözlere, nasihatlere bizim
ihtiyacımız yok'. Bizim soindiğimiz husus
budur. Kahraman ordumuzun görev i de-
mokrasinin koruyucusu, bekçisi olmakûr.
Şündi 'Biz buyuz' dhor. Buna ancak teşek-
kür etmek laznndır." Erbakan, bildiriye kar-
şı çıkmanın demokrasiye karşı çıkmak ol-
duğunu söyledi.
DYP'de bildiriyle gerginleşen hava, yu-
muşatılmaya çalışılıyor. Çiller' m yann Ku-
şadası'ndan dönerek genel
merkezde bir toplantı yapa-
cağı ögrenıldi. DYP kur-
maylan, sabahın erken sa-
atlerinde Genelkurmay
Başkanlığı 'nın iade ettiği
bıldin konusunda nasıl bir
tavır izleyeceklerini değer-
lendırdiler. DYP Genel Baş-
kan Yardımcısı Hasan Ekin-
ci, Genelkurmay Başkanlı-
ğı'nın bildiri konusunda
alınganlık gösterdiğini öne
sürdü. Ekinci, "Bir bardak
suda firuna koparumak iste-
niyor. Biz bu oyuna gefane-
yiz" diye konuştu. DYP'nin
Başkanlık Divanı bildirisi-
nin hiç kimseyi, hiçbir kuru-
mu doğrudan hedef almadı-
ğını, bu nedenle Genelkur-
rray Başkanlığı'na özel ola-
rak fakslanmadığını kayde-
den Ekinci, "DYP'yiorduy-
la karşı karşıya getirmek,
öküzün amnda buzağı ara-
makür" dedi.
,\na> asa değişikliği
Öte yandan Çiller'in ka-
patılması gündemde olan
RP'nin oylanna göz diktiği
ve'destek takıyyesi' içinde
olduğu öne sürülüyor. Parti
kurmaylanna talimat veren
Çiller. parti k^patmayı zoy
laştiracak bir anayasa deği-.
şikliği hazırlanmasını iste-
di. DYP'li Turhan Güven
ise yapılan bu hazırlığın RP
ile ilgisi bulunmadığını sa-
vundu. Güven, "Biz olaya
RP olarakbakmıyoruz. Par-
tiierin kolayca kapatılma-
ması gerektiğini düşünüyo-
dedi.ruz
Ikinci tur oylama oyalanıyor. Anayasa değişikliğinin kaderi fezlekelere bağlı
Dokıımılmazhk sürüncemede
AYŞESAYBN
ANKARA - Milletvekilı
dokunulmazlıklannın sımr-
landınlmasına ilişkin anaya-
sa değişikliği için umutlar,
TBMM Anayasa-Adalet
Karma Komisyonu'na bağ-
Çetin 2. oyiamadan ümitiL
DüZYAZI/ ORHAN BİRGtT
landı. Karma komisyonun
bekleyen 156 fezlekeyi kara-
ra bağlaması durumunda,
hakkında fezleke düzenle-
nen çok sayıda milletvekili-
nin "rahatlayarak'', doku-
nulmazlıklann sınırlandınl-
masına ilişkin anayasa deği-
şikliğine destek verebilece-
ğinedıkkatçekıldi. "Redde-
dilir" korkusuyla ikinci oy-
lama belirsiz bir tarihe erte-
lenirken TBMM Başkanı
Hikmet Çetin, ikinci oyla-
manın başanlı olacağına
inandığını söyledi. ANAP'lı
TBMM Başkanvekili Hasan
Korkmazcan da çok sayıda
milletvekilinin haklanndaki
fezlekeler nedeniyle degı-
şiklik önerisine karşı çıkabı-
leceğini belirterek "Karma
komisyonun dosyalan, ana-
\usa değişikliğinden önceso-
nuçlandınlırsa. miUetvekil-
ierinin kendileriyle ilgili en-
dişeieri de kalmavacaktır*'
dedi.
Anayasanın milletvekili
dokunulmazlığını düzenle-
yen 83. maddesının değişti-
rilmesine ilişkin yasa öneri-
sinin ilk tur oylamasımn
üzerinden yaklaşık 1.5 ay
geçmesine ve milletvekille-
rinin "çeldndiği'' bazı hü-
kümlerin değıştırilmesinde
uzlaşmaya vanlmasına kar-
şın; 2. tur oylama "oyala-
ma"sı devam ediyor. Ana-
yasa değişikliğine "resmi"
söylemlerinde destek açık-
laması yapan RP dışındaki
siyasi partiler, "reddedUme-
sindense, gecikmesi iyidir"
diyerek "en uygun zaman-
da" 2. tur oylamanın yapıl-
ması görüşünü savunuyor-
lar. Kulislerde, yeni yıllabir-
likte "seçim"tartışmalannın
başlayacağı, bu nedenle do-
kunulmazlıklann gündem-
den düşeceği dile getiriliyor.
TBMM Başkanı Çetin, TRT
l'de yayımlanan gazeteci-
yazar Kurtul Ahuğ'un ha-
zırlayıp sunduğu "Politika-
nın Nabzı" programmda
yaptığı konuşmada, parla-
mentonun daha etkin ve ve-
rimli çalışması için siyasi
parti çekişmelerine alet edıl-
memesi gereken konulardan
bırinin de dokunulmazhk ol-
duğunu söyledi. Çetin, do-
kunulmazlıklann sınırlandı-
nlması konusunda Meclis'te
yapılacak ikinci oylamanın
başanlı olacağına inandığını
söyledi.
TBMM Başkanvekili
Korkmazcan, karma komis-
yonun fezlekelerle ilgili tu-
tumunun, anayasa değişikli-
ğinin seyrini de etkileyebile-
yebileceğine dikkat çekti.
Hakkında fezleke bulunan
bazı milletvekillerinin, *ld-
ştsd" kaygılan nedeniyle,
anayasa değişikliğine destek
vermeyebileceğine dikkat
çeken Korkmazcan, "Ama
karma komisyon, bütün fez-
lekeierisonuçlandınrsa. mil-
letvekili rahadar ve değişik-
lige, kendisi) le ilgili kaygısı
kalmadığı için destek verebi-
Br" diye konuştu. Kulisler-
de, 83. maddenin, referan-
dum olasılığmı ortadan kal-
dıracak oyla genel kurulda
kabulünün zorluğuna dikkat
çekilerek "Tek madde için
referanduma gitmek ekono-
mik olmayacak. Gündemde
bekle\en anayasa değişikliği-
nin açıkoyla yapılmasına iliş-
kin yasa önerisi de oylanır.
Bu arada karma komisyon
bekk\en fezlekeleri karara
bağlar. 83. madde bu süreç-
ten sonra ancakgündemege-
lebifir" değerlendirmesi ya-
pıldı.
Cumhurbaşkanı Demirel,
hafta sonunda yaptığı basın
toplantısı ile geride bırakmak-
ta olduğumuz 1997'nin
önemli olaylan ile ilgili görüş-
lerini açıkladı.
Toplantıyı izleyen gazeteci-
lerin büyükçoğunlugu, Cum-
hurbaşkanı'nın, ülkenin he-
men bütün sorunlan için dü-
şündüklerini söylediğini belir-
tiyoriar. Demirel, neredeyse
">A"dan "Z"ye kadar, kendi
görevinin kapsamına girsin
girmesin birçok konuyu irde-
lemiş. Kimi gazeteciler, ana-
yasal açıdan soaımluluğu sı-
nırtı bulunan Cumhurbaşka-
nı'nın bu kadar geniş ve tefer-
ruatlı konuları ele almasının
gereksiz olduğunu ileri sürer-
ken kamuoyunun dikkatlerini,
Demirel'in, "Türkiye'nin bu-
günkü öncelikli meselesi de-
mokratik istikrar arayışıdır"
sözleri üzerinde topluyorlar.
Doğrudur. Ama Türkiye ni-
DemirePin Bilançosuna Girmeyen Ne?
çin öncelikle demokratik bir
istikrar arayışında bir kavşa-
ğageldi?
Bu sorunun yanıtını elli ikin-
ci hükümet ile başlayan dö-
nemde aramak gerekiyor:
Türkiye, Çiller'in başba-
kanlığı ile "şaibeli bir yöne-
tim"\n söylentilerinin, Erba-
kan'ın başbakanlığından
sonra da laiklik ilkesinin çiğ-
nenmesi konulanylayüzyüze
gelmiş; her iki dönem de bu-
gün apaçık görülüyor ki, ülke-
nin demokratik istikrar arayı-
şı içine ginmesine neden ola-
cak tartışmaları başlattı.
Özellikle 1997 yılı, "RE-
FAHYOL" iktidannda her iki
konuyu at başı götüren so-
runlan su yüzüne çıkarttı. Bu
sorunlardan birisi devletin
çağdaşlığını ortadan kaldır-
mak amacı ile laiklik ilkesi ile
oynamaksa; öbürü de Türki-
ye'de mafyaya sırt veren bir
düzenin adeta olağan hale
getirilmesi değil midir?
Ama anlaşılıyor ki, Demirel
bu konulardan özellikle ikinci-
si ile özel olarak uğraşması
gerektiğini düşünmemekte-
dir. Bu nedenle de kendisine
bağlı "Devlet Denetleme Ku-
rulu "na yolsuzluklar üzerinde
özel bir çalışma görevi ver-
memiştir.
Peki, 1982 Anayasası'nın
108. maddesinin cumhur-
başkanına bağlı olarak kurul-
masını öngördüğü "Devlet
Denetleme Kunılu ", 1997 yı-
lı içerisinde ne ile uğraşmış-
tır?
Çoğu kimse, bu kurulun
devletin zirvesinde her türiü
müdahalelerden uzak olarak,
Cumhurbaşkanı'nın kulağına
gelen söylentilerin ve burnu-
na gelen pis kokulann kayna-
ğına inecek bir güç olduğu
düşüncesindeydi. Ama anla-
şılan Demirel böyle düşün-
mediğini, sadece "Susuriuk"
olayı gibi, dönemin başbaka-
nının "fasa fiso" nitelemesi
yaptığı bir zamanda bile D-
DK'yi devre dışında bırakma-
ya özen göstererek ortaya
koyuyor. Bununladayetinmi-
yor Cumhurbaşkanı... Bu
anayasal kurulun üyelerinin
önüne önemli olduğu kadar
da kapsamlı bir sorunun çö-
zümü görevini yığmış oluyor.
Ama, bu görevi ve bu kurulun
bir yıl içerisinde yaptıklarını
da önceki günkü basın top-
lantısında açıklamak istemi-
yor...
Cumhurbaşkanı'nın güve-
nini kazanmış meslektaşlan-
mızdan Yavuz Donat'ın "Vrt-
rin"inden öğreniyoruz ki, ku-
rula bütün bir yıllık çalışmala-
nnı dolduracak bir "evödevi"
verilmiştir.
Kuruî demokratik istikrann
oluşması için devlette nasıl
bir reform yapılması gerekti-
ğini araştırmıştır.
Ulaşılan sonuç, iki nüsha
dosyada toplanmış ve birisi
Cumhurbaşkanı'nın, diğeri
kurul başkanının özel kasala-
nnda kilitlenmiştir. Yavuz Do-
nat, yazısında, Çankaya'nın
bu dosyalardaki bilgilerin
1998 Mart ayında açıklanma-
sını düşündüğünü de söylü-
yor, ama kendisi "mutemet
gazeteci" olarak ya başkanın
elinden ya da kurul üyelerin-
den "sızdınlmış" bilgilerin en
önemlilerini şimdiden tartış-
maya açmış oluyor. DDK, dı-
şandan da uzmanlann bilgisi-
ne başvurmuş, sonunda Tür-
kiye'deki seçim sisteminde
zaman dilimi olarak dört yılı
saptamıştır. Bu dört yıl biti-
minde de Cumhurbaşkanlığı,
Meclis ve yerel yönetim se-
çimlerinin aynı gün yapılma-
sını ülkenin kurtuluşu için zo-
runlu gömnüş.
Yani Demirel'in DDK'si Su-
surluk'muş, mafyaymış, bir
eski başbakanın şaibe iddi-
alanyla onlan bir yana bırakı-
yor ve cumhurbaşkanının
halk tarafından doğrudan
doğruya seçilmesini en acil
sorunlann başında görüyor.
Ama bunun, başkanlık siste-
mi getirmek olmadığını da ek-
lemeyi özellikle ihmal etmi-
yor!
Açıklamaya gerek mi var?
Yurttaşlan, Demirel'in,
"Kendim için bir şey istiyor-
sam namerdim" sözünü
unutmuş değiller ya!
POUTtKA GÜNLÜĞÜ
HtKMET ÇETtNKAYA
v
Şamar Oğlanı'
DYP lideri Tansu Çiller'in bildirisi, "Silahlı Kuv-
vetler ciddi bir kurumdur" diye okunmadan geri
çevriliyor...
Şimdi DYP ne yapacak?
Genelkurmay Halkla llişkiler Daire Başkanı Kur-
may Albay Hüsnü Oağ, DYP Genel Başkanlığı'na
iade ettiği faks metnine bir not iliştirmiş:
"Türk Silahlı Kuvvetleh ciddi bir kurumdur. İlgi-
si ve yetkisi oimayan konulara ayıracağı vakti ol-
madiğı cihetle, gönderilen faks metni komuta ka-
tına sunulmadan ilişikte iade edilmiştir.
Rica ederim."
DYP lideri Tansu Çiller olayı öğrenir öğrenmez
yüz hatlan geriliyor, kurmaylanyla "durum değer-
lendirmesi"nöe bulunuyor, DYP üst yönetimin-
den bazı kişiler "Bu bildiri zaten yanlıştı" diyor.
DYP Grup Başkanvekili Turhan Güven, dün sa-
bah hemen bir açıklama yapıyor:
"Partimizin Başkanlık Divanı bildirisini 'bir muh-
tıra gibi' kabul etmek son derece yanlıştır..."
DYP'li Güven, askerierin Tansu Çiller'i "muha-
tap almaması "na nedense hiç değinmiyor...
Gazeteciler Turhan Güven'e soruyor:
"Askerier DYP bildirisini tasnif dışı görüp iade
ettiler, siz ne diyorsunuz?"
DYP'li Güven:
"Bu bildiri herhangi bir kuruma karşı gönderil-
miş olmadığı için 'Bana geldi, gelmedi' keyfiyeti
şeklinde değerlendirilemez. Çünkü bu 65 milyon
Türk halkına yöneliktir..."
DYP, RP'nin kapatılması olasılığmı iyi değerlen-
diriyor doğrusu. Çiller'in hesabı RP oylarını DYP
torbasına doldurmak...
Evdeki hesap çarşıya uyacak mı?
Orasını zaman gösterecek...
Ama görülen o ki Çiller'in Türk Silahlı Kuvvetle-
ri ile ilişkisi tümüyle kesiliyor.
•••
Başta DYP olmak üzere şeriatçı medya yargı-
ya baskı kurmak için çaba harcamıyor mu?
Harcıyor!..
Anayasanın 138. maddesi "Hiçbir organ, ma-
kam, merci ve kişi, yargı yetkisinin kullanılmasın-
da yargıya veyargıçlara emir, talimat veremez, ge-
nelge gönderemez, tavsiye ve telkinde buiuna-
maz" hükmünü öngörmüştür...
Yargıtay Başsavcısı Vural Savaş da dün yaptı-
ğı açıklamada şöyle diyordu:
"Yargıya açıkça baskı kurmaya yönelik bildiriyi
kınıyorum..."
_ Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör
Özden de dört gün önce DYP lideri Çiller'e sert
bir yanıt vermiş, ardından eklemişti:
"Biz işimize bakıyoruz..."
1997 yılının bitmesine iki gün kalaTürkiye'de as-
kerlere yönelik saldırılar ilginç bir ivme kazanıyor...
Daha birkaç gün önce bir tarikat şeyhinin baş-
kanlığını yaptığı vakfın "uzlaşma ödülleri" töre-
ninde açık seçik "asker düşmanlığt" yapanlar, ar-
dından "Asker düşmanlığı yapmıyorum" deme-
ye başladılar...
Kendilerini laik demokrat" gibi gösteren, an-
cak Türkiye'yi ortaçağın karanlığına götürmek is-
teyenlerle (yeni mandacılar, şeriatçılar) işbirliği ya-
pıyorlar...
Burada amaç şudur:
"Orduyu siyasetin içine çekmek ve yıprat-
mak..."
Askerier bu oyuna gelmiyorlar...
O zaman ne oluyor:
DYP bildiri yayımlıyor, bildiriyi Genelkurmay
Başkanlığı'na faksla geçiyor...
Genelkurmay da yanıt veriyor:
"Sizi ciddiye almıyoruz, bildiriyi komuta katına
çıkarmadan iade ediyoruz..."
• • •
Yeni mandacılar, şeriatçılar ve DYP'nin iki he-
defi var:
"1- Anayasa Mahkemesi. 2- Genelkurmay Baş-
kanlığı..."
Başta belirttiğimiz gibi ilk yanrtı Anayasa Mah-
kemesi Başkanı Yekta Güngör Özden verdi:
"Bize bu konuda söz söyleyecek kimse varsa
bunlann sonunda Tansu Çiller gelir..."
İkinci yanıt ise Kurmay Albay Hüsnü Dağ'dan
geldi:
"Türk Silahlı Kuvvetleri ciddi bir kurumdur..."
Yeni mandacılar, şeriatçılar ve DYP, iki kurumu
karşılanna alıyoriar, onlardan kurtulunca "demok-
rasi"y\ işler hale getireceklerini sanıyoriar...
Bu ülkede başbakanlık yapmış olan Tansu Ha-
nım'ın ayakları neden yere basmıyor?
Bir parti lideri günümüz Türkiyesi'nde "şamar
oğlam"r\a dönüyor, ama nedense akıllanmıyor...
Böyle bir hırs insanı nereye götürür?
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (a raksnet.com
Faks numaramız: 0212/513 90 98
Topal'dan Çiller'e 1 trilyon iddiası
Savaş: Bant ve notları
savcıîığa gönderdim
ANKARA (AA)-Baş-
bakanlık Teftiş Kurulu
Başkanı Kutlu Savaş,
ANAP Manisa Milletve-
kili Tevfik Diker'in, To-
pal cinayetiyle ilgili ola-
rak kendisine bir bant
gönderdiğini bildirdi. Sa-
vaş, Topal'm, Çflfcrler'e
1 trilyon lira ödediğine
ilişkin iddialann bulun-
duğu bant ve notlann, Sa-
nyer Cumhuriyet Savcılı-
ğı'na gönderildiğini söy-
ledi.
Kutlu Savaş, Ömer
Lütfö Topal'ın öldüriil-
mesi konusunda ANAP
Manisa Milletvekili Di-
ker'in kendisine bir bant
gönderdiğini, bantta Hül-
ya Ağaç adlı tanığın, To-
pal'ın Çillerler'e 1 trilyon
lira ödediği iddialannın
bulunduğunu bildirdi.
Söz konusu iddialann
Topal cinayetiyle ilgili ol-
ması nedeniyle değerlen-
dirmeye alınmadığını
kaydeden Savaş, bant ve
notlan. Topal cinayetinin
görüldüğü mahkemenin
bağlı olduğu Sanyer
Cumhuriyet Savcılığı'na
gönderdiğini söyledi.
Bantta ve notlarda, To-
pal cinayetiyle ilgili iddi-
alarbulunduğunu, bunla-
nn kendisinin üzerinde
çalıştığı Susuriuk rapo-
ruyla ve konuyla ilgisi ol-
madığını kaydeden Sa-
vaş, mahkemenin söz ko-
nusu bant ve notlan de-
ğerlendirecegini belirtti.
Kutlu Savaş, Susuriuk
konusundaki çahşmalan-
na ilişkin raporun yazı-
mına başlandığını da bil-
dirdi.
ANAP Manisa Millet-
vekili Tevfık Diker, ön-
ceki gün yaptığı açıkla-
mada, Hülya Ağaç adlı
tanığa dayanarak, Ömer
Lütfü Topal'm, Çiller-
ler'e Kemer'deki pansi-
yonun yapımı için 1 tril-
yon lira verildiğini öne
sürmüştü.