27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 ARALIK 1997 SALI CUMHURİYET SAYFA KULTUR 11 Man Ray sergisi 15 Ocak tarihine dek Borusan Kültür ve Sanat Merkezi'nde izlenebilir Zamanmkovaladığı sanatçı Man Ray ve solorize aleti. AHUANTMEN Bir Man Ray sergisinden akılda kalanlar: Bir dö- nemin sanatına damgasım vuranlann portrelen: Pi- casso. Proust Duchamp, Dali, Leger, Satie. Oppen- heim... Sıradışı bir hayal gûcüyle başkalaşan, bırer sanat nesnesine dönûşen kadınlar; Kild, Ady, Lee MiDer... Resimler; yaşamının son yıllannda, salt fo- toğrafçı olarak anılrnamak için fotoğraftan olabildi- ğince uzak duranbir sanatçının uğraşlan... Nesneler; günlük yaşamın sıradanlığına boyun eğmeyen bir bakışın süzgecinden geçerek, izleyicinin belleğine kazınan oyuncaklar... Çivı saplı bir elma, yırtıcı bir ütü, göz kırpan bir metronom. İki yıl önce Londra'da gerçekleştinlen retrospektifı. Amerikalı sanatçılann belki de en Av- rupalısı olan Man Ray'in resimden heykele. fotoğ- raftan 'rayogramlara'. desenden nesnelere uzanan üretimini tüm yönleriyle gözler önüne senyor ve yüz- yılımızın bu en ilgınç sanatçılanndan birinin dünya- sırun kapılannı aralıyordu. llk sezonuna iddialı ser- gilerle giren Borusan Kültür ve Sanat Merkezi. bu retrospektif denli genış olmasa da zengın bir kolek- siyondan seçilmiş çeşitli yapıtlarla Man Ray'in sa- natını Istanbul'a taşıyarak sürpriz yaptı sanatsever- lere... 15 Ocak tarihine dek ızlenebilecek sergıde. Man Ray'in zengin üretimi içinde belli öneme sahip, baş- ka deyişle sanatçının 'imzası' haline gelmiş çeşuli ya- pıtlar var. Sözgelimi 1921-1963 tarihli "H«fiye" .. 1921 yılında bavuluna 30resimsığdırarak, umdugu- nu bulamadıgı Ncw York sanat ortamından "sanaön Mekkea'ne gktiyonım'' dıyerek taşındığı Paris'te, Hediye (solda) ve İngres'in kemanı Kiki. kendisine hemen kucak açan Dadacılann yardımıy- la bir hayat kurmaya çalışan Man Ray' in orada açtı- ğı ilk sergisinden çalınan çivılı ütü... Yine Paris'te. Montpamesse'ın ünlü sımalanndan, sonradan sev- gilisi olacak Kikı'yı ölümsüzleştırdiği fotoğtaflan. 1924 tanhh -Ingrrâ'ın Kemanı" ıle 1926 tarihli *Si- yah ve Beyaz". Bir başka sevgihsi, kendisı de fotoğ- rafçı olan Lee Miller'ın dudaklannın Pans gökyüzün- dekı uçuşu, "Aşıklar".Ve elbette kı o ünlü portrele- ri; bir dönemın sanatsal günlüğünü tutan bir seri şek- linde izlenebılecek 'ünlü simalan". Man Ray'in ob- jektifıyle ruhlanna girmeye çalıştığı Pıcasso. Andre Breton, Luis BunueL Max Ernst FernandLeger, Mi- ro. Dali, Dora Maar... Borusan Kültür \ e Sanat Mer- Jean-Pierre Jeunet'nin yönettiği'Yaratık 4' ocakta gösterime giriyor Lnsani özeflüderiııî yitirmiş bir Ripley...Kültür Servisi - "Yaraük 3"ün üzennden 200 yıl geçmiş, devasa uzay gemisi Auriga dünyaya doğru yol alıyor ve bu arada, başa- nlı geçen bir klonlama deneyinin ardından Ripley yeniden doğuyor. "Yaraük" filmleri- nin sıkı takipçileri. bu ismı anımsamaktagüç- lük çekmeyeceklerdir. Bıhmkurgu smeması- njn efsanevı kahramanı Ripley, Yaratık 1 -2- 3*ien sonra dördüncüsüyle yeniden karşımız- da... Hasılat rekorlan kırması beklenen "Ali- en: Resurrection'' (Yaratık 4) filminde dör- düncü kez Ripley rolüne soyunan Sigourney VVeaver, "Ripley, ilkfilmdeson derece kfcalist- ti. çok kaüydı. tkincisinde, hayal kınkuğuıa uğramış. ve öfkeliydi. İ çüncüsünde öieceğini bUiyordu. Bu dördüncü macerasHida ise diz- ginlenenıeyen, ne yapacağı belli olmayan bir karakter_." diyor. JamesCameron versıyonu "Yaraük"la bir Oscar kaza- nan Sigourney VVeaver, Tvventieth Century Fox fır- masının dördüncübir Yaratık filmi için kollan sıvamasına epey şaşırmışbaşta... Ripley. üçüncü filmin sonunda öl- müştü. Ancak bugün ikı Dol- ry (klonlanan o ünlü koyun) varsa ve hasılat rekorlan kı- ran-iki filmde dınozorlar ye- niden hayata dönüyorsa, o za- man Ripley de pekâlâ gen ge- lebilırdi... Ve senaryo yazıldı. Weaver'ın bir kezdahaay- nı rolün farklı bir versivonu- na soyunmayı kabul etmesi- nin başlıca nedeni. "Speed", "\VaterworkT ve "Toy Sto- ry* gibi filmlerin genç senaryo yazan Joss VVhedon'un senaryosu. "Üçüncü filmin so- nunda arük gercekten ölmesi gerekiyordu Ripley'nin, öykünün sonlanması gerekiyor- du. Aynıformülüüst üste uygulamanın bir an- larru yoktu" diyor Wea\er, ama VVhedon'un senaryosu nedeniyle dördüncükez Ripley ol- mayı reddedemedığini söylüyor. "Evet, beni geri getiriyorlar ama her şey altüst oluyor. Çünkü aslındagerigelen Ripley değiL Ripley'e olabildiğince vakın bir kopya-. Ve ölümden dönünce.hiçbirşeyictddiyeaimaz oluyor. İn- sani özeiüklerinj yitirmis, bir Ripley ile karşı karşıyavızbu kez." Sigourney VVeaver'ın pro- jeyı kabul etmesıyle birlikte yönetmen avına çıkan yapımcı firma. Danny Boyle, Paul An- derson, Anthony YValler. yeniden James Ca- • Hasılat rekorlan kırması beklenen "Alien: Resurrection" (Yaratık 4) filminde dördüncü kez Ripley rolüne soyunan Sigourney Weaver, bu dördüncü macerasında dizginlenemeyen, ne yapacağı belli olmayan bir karakteri canlandınyor. meron ve hatta David Cronenberg olasılıkla- n üzerinde durmuş. Weaver, "Odönemde çok yoğunçahşıyordum veyönetmen ararken kar- şüaşüklan sorunlarla ilgili pek haberim yok- tu.Ama Yaratık' fdmterindebirgetenekvar- dın büyük isimler yerine yeni parlayan ve fil- me kendi yaraüahğından kaynaklanan fark- lı öğeler katabilecekgenç i&irnlere nr&atverir- ler, yine öyle olur diye düşündüm" diyor. Ya- nılmadı da: •'Yaraük 4"ü. Marc Caro ile bir- likte gerçekleştirdiği "ŞarküterT ve "Kayıp ÇocuklarKenti" fîlmlerinden tanıdığımız Je- an-Pierre Jeunet yönettı. Tek kelime tngiliz- ce bilmıyordu ama. özgeçmişindeki iki fılm, "Yaraük4" için daha iyı bir isim bulunama- yacağına inandırmıştı yapımcılan. "Jean-Pi- erre'de kararkıkiıklanndaçok sevindjm" di- yor Sigourney Weaver. Tümleıiözenikfcde Şarküteri. son derece klostro- fobik. Belli bir mizah anlayışı \ar ve oyunculan çok seviyBr. Yaraük böyle bir yönetmene gereksinim duyuyordu, çün- küsüreklidaraak, uzaygemi- leri içinde çahşük." "Yaraük" fılmlerinin geç- mışi 1979 yılına uzanıyor. Bi- lımkurgu korku türünde film çekmesi teklifı alan günûmü- zün ünlü yönetmenlerinden Ridley Scott'la başlıyor ma- cera. Scott, hıç tanınmayan bir kadın oyuncuyabaşrol ve- rilmesinde ısrar ediyor. Bu kadın, Annie Hall' filmin- deki küçük rolüyle olduğu ka- dar uzun boyuyla dikkat çe- ken 30 yaşındaki Sigourney VVeaver'dı. u Yaraük"tan sonra Ridley Scott da Sigourney Weaver da iki ünlü ısim oldu. "Yaraük" filmleri, bilimkurgu türüne me- raklılann ötesine uzandı, hatta feministlerce çok beğenildi. Ripley karakteri feminist bir ikon mu gercekten? "Kadın olduğu için böy- le yorumlamyor'' diyor Weaver. "Kimseden yanüm beklemiyor, çekflecek ne kadar yük varsa hepsini kendi sırtüyor. Bence kadınlar zaten çok güçlü, yüzyıDardır değjşmeyen bir durum bu. YuvalannL çocuklannı korumak durumundalar kadınlar. Sonuçta bence Rip- ley'e yalnı/ca feminizm açısından bakmak. şovenist bir yaklaşım. Feminist ikon terimin- den hoşlanmryorum. Ripley 'nin iyibirkarak- ter. ilginç bir kişi olması yeterlL Kadın olması ise rasüanö." kezi, sergiyi kendi salonlannda gösterdiği Man Ray belgeselleriy le de destekliyor. Yüzyılımızın sanatsal açıdan en venmlı dönemlerinden bınni izlemek, gü- nümüz sanatının temellerine ilışkin ıpuçlan edinmek isteyenler için kaçınlmaz bir fırsat. Borusan sergisi, çok yönlülüğuyle sanat tarihçilenn kafasını kanştı- ran. başka bir deyişle 'kategorize edilemeyen' Man Ray'ı şöhret yapan özelliğıyle gündeme getınyor da- ha çok: Fotoğrafçılığı. Oysa "SanatSjtoğrafdeğfldir'" gibı bir söz ermişti Man Ray ve fotoğrafa olduğu ka- dar resme ve heykele de meraklıydı, üstelik resim eği- tımı görmüştü. Ancak sözde 'gerçeği belgeleyen' fo- togTafı gerçeğin sınırlannı aşarak hayal gücüne hiz- met eden öyle bir araç haline getirmişti ki, bu yön- deki üretirnı ötekı yapvtlan- nı solladı! Öte yandan. "Bel- ki resmin kendisinden çok, resimde geliştirdiğim düşün- celerdahaçok ilgimiçekiyor- du" diyen Man Ray'm, yüz- yılımızın görsel tarihine he- diye ettiği estetık görüntüle- rin yanı sıra kavramsala ver- diğı önem de ortaya çıkıyor- du. Zamanın kovaladığı sa- natçılardan bıriydi Man Ray. 188O'lı yıllarda Rusya'dan Amerika'ya göç eden Yahu- di bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Man Ray'in Man'i. gerçek ismindeki Emanuel'in kısaltması, Ray'in nereden çıktığı ise kendi deyimiyle, 'Idmseyi 0- güendinnez'. Çocukluğunda demirden, ahşaptan kendi kendine oyuncaklar yapan, gençlığinde New York Uni- \ersıtesi"ndenkazandığı mi- marlık bursunu reddederek ailesini hayal kınklıgına uğ- ratan. kadın fıgürüne duydu- ğu ilgı nedeniyle kendini res- me veren. bu arada resim kurslanna katılabılmek için çeşith işlere gırip çıkan Man Ray, özellikle 1913 yılında Amerika'nm modem sanat- la belkı de ilk flörtü olan ün- lü 'Armory Sergisi'nden son derece etkilenmiştı. Burada yapıtlannı hayTanlıkla sey- rettiği isimlerin, sonradan yakın dostlan olacağını bil- miyordu henüz. Paris dönemi Sigourney VVeaver "Yarabk 4"te dördüncü kez Ripky'i canlandınyor. Tabori'nin 'Bir Casusa Ağıt' ve Fo'nun 'Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü' adlı oyunlan İDT'de Tabori ve Fo'nun oyunlan sahneleniyor Kültür Senisi - lstanbul Devlet Tiyatro- su, Efes Pilsen'in tanıtım sponsorluğu ile yeni yılda iki yeni oyunu daha izleyicileri- ne sunuyor. 13 Ocak Salı günü Aziz Nesin Sahnesi'nde George Tabori'nin 'Bir Casu- sa Ağıt' adlı oyunu Türkiye'de ilk kez sah- nelenecek. 20 Ocak Salı günü ise Taksim Sahnesi'nde bu yıl Nobel Edebiyat Ödü- lü'nü alarak büyük yankılar uyandıran Da- rio Fo'nun tanınmış oyunu 'Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü' sahnelenecek. Ozdenür Nutku'nun dilimize çevirdiği ve Cüneyi Çanşkur'un sahneye koydugu 'Bir Casusa Ağıt', 21. yüzyılın yazan ola- rak nitelenen Tabori'nin Türk tıyatrosever- leriyle ilk buluşması olacak. Bir süre İstan- bul'da yaşadığı için Türkler \e lstanbul hakkında etkileyici anılan olduğundan söz eden Tabon'nin oyununda Sema Çeyrekba- şı, Nihat Üeri ve Cihan Canova rol alıyor. Eski bir hesaplaşma nedeniyle buluşan üç eski gizli servis görevlisinin kişiliğinde, son derece farklı bir yaşam dilimi sorgula- nıyor. Dano Fo'nun 'Bir Anarşistin KazaSonu- cu Ölümü' Devlet Tiyatrolan'nda ilk kez sahnelenecek. Füsun Demirel'in Türkçe- siyle ve Murat Karasu'nun yönetiminde sahnelenecek olan oyunda Atilla Şendil, Metin Beyen, Hidayet Erdinç, Kubilay Karsuoğlu, Deniz Akel ve İşdar Gökseven rol alıyor. Yazann gerçek bir olaydan yola çıkarak yazdığmı belirttiği oyun, dünyanın herhangi biryerinde polis merkezinde sor- gulama sırasında kaza geçiren bir anarşis- tin komik ama o ölçüde de trajik öyküsünü anlatıyor. Türk tıyatrosunun usta kalemlerinden Haldun Taner'in 11. ölüm yıldönümü çer- çevesinde repertuvara alınan iki oyunu 'Ayı- şığuıda Şamata" ile 'Sersem Kocarun Kur- naz Kansı' Taksim Sahnesi 'nde ocak ayın- da da devamedecek. 'Sersem Kocanm Kur- naz Kansı' ise hem Haldun Taner'e hem de* 'Motiere' tutkunu çağdaş Türk tiyatrosu- nun öncülerinden olan Ahmet Vefik Pa- şa'ya ve gezginci Ermeni tiyatro kumpan- yalanna bir saygı duruşu olarak nitelendi- riliyor. Geçen aylarda yıtirdiğimiz Alev Se- zer'in sahneye koyduğu son oyun olan 'Ba- baannem Yüz Yaşında' ise ocak ayının son haftasında yeniden sahnelenecek. Oyunda, durmadan yiyen, yedikçe her şeyi, giderek çevresindekileri bile tüketen bir babaanne- nin kişiliğinde keskin bir düzen eleşttrisi ele alınıyor. • Adalet Ağaoğlu ve Melih Cevdet An- day'ın birer perdelik oyunlan 'Kozalar' ve 'Öİüler Konuşmak İsterler' ise Oda Tiyat- rosu'nda sahnelenmeye devam edecek. Çağdaş Türk kısa oyunlanndan seçilmiş her iki komedi de, Ayşenil Şamlıoğlu'nun yönetmenliğinde toplumun vurdumduy- mazlığı üzenne bir eleştiri demeti sunuyor. Oda Tiyatrosu'nda sahnelenen bir başka oyun da. oynandığı her ülkede ilgı uyandı- ran 'Miss Margarida Yöntemi'. Metin Bel- gin'in yönettiği oyunda Clkü Duru'nun ya- nı sıra Fuat Çimen ve .\li SürmeB dönü- şümlü olarak rol ahyorlar. Geçen sezondan bu yana sergilenen 'Ka- dınlardan Konuşahm' adlı oyun. Oda Tiyat- rosu'nda bu ay da izlenebilir.Tijen Par'ın sahneye koyduğu oyunda Sumru Yavru- cuk, Hanife Şahin, Bülent E. Yarar, Orhan KurtukJu ve Gamze Yapar rol alıyor. lstanbul Devlet Tiyatrosu'nda bu ay ay- nca 'Orkestra', 'Ben Anadolu" ve Nâzun Hikmet'in 'Kuvayi Milliye Destanı' izlene- bilir. 1920'li yıllarda Paris'egi- dışi, ilk yülardaki hayal kı- nklıgına karşın onu yaratan ya da Man Ray efsanesini doğuran süreci başlattı. Son derece zengin bir sanat orta- mı ıçınde, ünlü portrelerine konu olan insanlardan besle- nerek. hayal gücünün sınır tanımaz kanatlannda ha\a- landı. havalandı. Kadınlar sevdi. kadınlar yarattı. Fo- toğrafin sanat olup olmadığı- nın tartışıldığı yıllarda. gö- zardı edilemeyecek görüntü- leri belleklere kazıdı, fotoğ- rafı deneysel bir araç olarak kullandı. "Resminiyapama- dıklannın fotoğranru çektiği- nL litîoğrannı çekemedikle- rinin resmini yapüğmı" söy- leyen Man Ray, bırbirinden çok farklı. kimi zaman ken- di icadı olan yeni teknikler- le. kendini ifade edebileceği en uygun malzemeyle hayal- lenni ortaya koydu. Man Ray efsanesini yara- tan, sanatçının en önemli ya- pıtlannı ürettiği ve zaman içinde gerçek yuvası haline gelen Paris'te geçirdiğı yirmi yıl oldu. 1940 yılında, Nazi- lerden kaçmak için ABD'ye dönmek zorunda kalan Man Ray, ruhunu ya da en azından sanatsal tılsunını Paris'te bı- rakmıştı... ABD'ye döndük- ten sonra da sanatsal üreti- mini sürdürüyordu kuşku- suz, ama artık yalnızca gale- riler değil, müzeler bir za- manlar küçükbir sanatçı top- luluğunun dışında herkesin burun kıvırdığı eski yapıtla- nyla ilgileniyordu! 1976 yı- lında, 86 yaşındayken ölü- müne dek ABD'de açtığı bü- yük sergilerle saygınlığını arttıran ve sanat tarihinin bü- yük ısimlerinden bin haline gelen Man Ray, savaş bıttik- ten sonra Paris'e dönmüştü elbette... Ama Paris eski Pa- ris değildi. Bazı dostlan öl- müş, bazılan Paris'e dönme- mışti bir daha. Büyü bozul- muştu bir kere... Man Ray. kendi yaşamında bir dönem hissettıği o büyüyü iyi ki de yansıtabilmış sanatına. Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi • Kültür Servisi - Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Vakfi, plastik sanatlar alanında, ülkemizde uzun süredir eksikliği duyulan bir başvuru kaynağı oluşturmak amacıyla Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi hazırladı. 'Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi'nin öteki yabancı sözlük ve ansiklopedilerden en önemli farkı, Islam ve Doğu ülkelerinin, özellikle Türkiye'nin sanat ve mimarlığına verilen ağırlık. Her kesimden okurun, plastik sanatlar ve mimarlıkla ilgili her konuda başvurabileceği bir eser olmasma özen gösterilen ansiklopedi, yurtiçinden ve dışından 250 uzmanın, on yılı aşan çalışmalan sonucunda gerçekleştinlen, tamamen özgün bir eser. Yapı Endüstri Merkezi Yayınlan işbirliği ile hazırlanan, üç ciltlik ve 2 bin 43 sayfalık Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Şakir Eczacıbaşı yönetiminde Ali Gevgilili, Doğan Hasol ve Prof. Dr. Bülent Özer'den oluşan bir yayın kurulu: Zeynep Rona, Müren Beykan'ın yayın yönetmenligiyle hazırlanmış olan bir başvuru kaynağı niteliğinde. Yeni yılda BBT • Kültür Servisi - Bakırköy Belediye Tîyatrolan yeni yılda da oyun programlannı aynı şekilde devam ettiriyor. BBT'de bu hafta. cuma günü saat 20.30'da 'Hadı Öldürsene Canikom", cumartesi günü saat 15.00'te 'Polyanna' (çocuk oyunu), saat 20.30'da 'Hadi Öldürsene Canikom', pazar günü saat 10.00 ve 12.00'de 'Uzaydan Sevgi Yağdı'(çocuk oyunu) yer alıyor. Mini Sanat Kîtabı • Kültür Servisi-500 ünlü sanatçının yapıtlannın yer aldığı; kapsamlı, farklı görüşleri, ideolojileri, okullan ve teknikleriyle sanatı inceleyen, sanatm ortaçağdan günümüze kadar olan öyküsünü anlatan kapsamlı bir antoloji; 'Mini Sanat Kitabı". 'The Art Book', ilk kez 1994 yılında Phaidon Yayvnevi tarafindan basıldı ve tüm dünyada 1 milyon kopyadan fazla sattı. 19 ayn dile çevnldi. Türkiye'de Yapı-Endüstri Merkezi (YEM) Yayınlan tarafindan Türkçe olarak yayımlandı. Büyük boy 'Sanat Kitabı' 1996 yılında satışa sunuldu. Kitabın kazandığı başan üzenne YEM Yayınlan, kitabın daha geniş kitlelere ulaşması amacıyla, 1997 yılında Türkçe 'Mini Sanat Kitabı'nı yayımladı. Amerika'da sanat dünyasma 1 milyap dolar destek • Kültür Servisi - 20. yüzyılda sanatsal ve kültürel etkinliklerin en büyük destekçileri özel şirketler ve önde gelen isimlerden oluşuyor. ABD'de özel şirketler tarafindan sanata yatınlan para da çoğu kişinin başını döndürüyor. Yine ABD'de yer alan şirketlerden birtanesi, 'Arts'ın lş Komitesi Başkanı Judith Jedlicka yaptığı açıklamada, müzik ve resim dallanndaki gelişmeleri görcn Amerikan şirketlerinin bu yıl kültür-sanat dünyasına desteklerinın bir milyar dolan aşacağmı tahmin ettilderini belirtti. Bu yıl, ABD'nin yasama organı Kongre, Ulusal Sanat Vakfi (NEA) için 98 milyon dolar tahsis etti. ABD'de 56 eyalet yönetimi yerel sanat projeleri için yılda yaklaşık 300 milyon dolar, 4 bin yerel yönetim ise 700 milyon dolar harcıyor. Cem Sağbil, Vakko Beyoğlu Sanat ealerisi'nde • Kültür Servisi- Vakko. yeni yıla yeni bir sergiyle giriyor. Cem Sağbil'ın heykel ve resimlerinden oluşan sergisi 6 Ocak tanhinden ıtibaren Vakko Beyoğlu Sanat Galerisi'nde yeralacak. Sağbil. 1976-79 yıllan arasında lstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde, lç Mimarlık ve Endüstri Tasanmı okudu. Daha sonra Almanya'nın Stuttgart kentine yerleşerek Stuttgart Güzel Sanatlar Akademisi Seramik ve Heykel Bölümü'nü birirdi. Stuttgart'ta kurduğu ••ölyesinde çini ve yağlıboya resim, ağaç, seramik, metal gibi malzemelerin yanı sıra ağırlıklı olarak bronz heykel çalışmalannı sürdürdü. Seramik. ahşap. metal heykel çahşmalannın yanında resim çalışmalannı da oluşturan sanatçının resimlerinde peyzajın soyutlanmış izlenimleri, gökyüzü. toprak, boşluk ve yer. lekelerin arka arkaya sıralanması sonucunda doğa çağnşımı yapan bir derinlik göze çarpıyor. Sağbil, sanata bakışını ve yapıtlannı şöyle değerlendiriyor: "Sanat ile uğraşırken aradığım, yaşam içinde ilk başta belki önemsiz gibi gözüken, esasında çok değerli, hassas olan o incecik yollara varmak." Sergi, 2 Şubat tarihine dek izlenebilir. Aynur Sencan resim sergisi • Kültür Servisi- îstanbul Hukuk Fakültesi'ni bitiren Aynur Sencan, resim çahşmalanna 1987 yılında lstanbul Resim Heykel Müzeleri Derneği'nin kurslan ile başladı. Bugüne dek beş, karma sergiye katılan Sencan'ın ilk kişisel sergisi olan 'Natürmortta Yorumlar', AFA Sanat Kafe'de 25 Ocak tarihine dek izlenebilir. Resim yapmayı 'kendisini hayata bağlayan, yeni dünyalar açan bir olay' olarak değerlendiren sanatçı, resim çalışmalannı özel bir atölyede sürdürüyor. Sanatçı, resime bakış açısıru şöyle dile getiriyon 'Resimlerimde doğayı ve nesneleri kendi duygu ve düşüncelerimle yorumluyorum. Bunu yaparken derinlik, valöz ve ışık sağlamaya çahşıyonım. Bağlı kaldığım ve kalrnadığım kurallar içinde natürmortta yorumlar...' BUGUN • AKSANAT'ta saat 12.30 ve 18.30'da 'Berlioz Symphonie Fantastique' konseri diskten izlenebilir. • İSTANBUL DEVLET TtYATROLARI'nda Taksim Sahnesi'nde 'Ayışığında Şamata', Oda Tiyatrosu'nda 'Kozalar/Ölüler Konuşmak tsterier' ve Aziz Nesin Sahnesi'nde 'Ben Anadolu' adlı oyunlar izlenebilir. • tDOB'da AKM Büyük Salon'da saat 20.00'de 'Kral ve Ben' izlenebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle