Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30ARAUK1997SALI
OLAYLAR VE GORUŞLER
TC Demokratik, Laik ve Sosyal Bir Hukuk Devletidir'
Prof. Dr. BEDIA AKARSU
Y
ukanya tımak ıçıne al-
dığım sozler anayasa-
mızın 2 maddesınde
yer alıyor v e 4 mad-
dede de bunlann de-
ğıştınlmesının "teldif
edilemez" olduğu belırtılıyor
Buna gore Turkıye Cumhunyetı bır
dın devletı değıldır hıçbır zaman da
olamaz Nufusunun yuzde 99'u değıl,
yuzde yuzu de Musluman olsa bır şey
değışmez Dın bır ınanç ışıdır dın kı-
şılen bağlar, devletı değıl Laık bır dev-
let oldugunu anayasası ıle saptamış olan
bır dev let. polıtıkasını dıne dayandıra-
maz
Pekıy' Bır dın devletı olmayan Tur-
kıye Cumhunyetı'nın Islam konferans-
ianna katılması ya da Islam Bırlığı gı-
bı toplantılarda yer alması TC Anaya-
sası ıle bağdaşır mı9
Ustelık bu konfe-
ranslann hepsının de sı>asal temellere
dayandığı açıktır Bılımsel bır Islam
Duşuncesı uzenne bırtoplantı olsa, ona
da yalnızca İslam Felsefesı, Islam Du-
şuncesı uzenne araştırma yapan bılım
adamlannın katılması gerekırdı
Ataturk'un "Yurtta banş, diınyada
banş" ılkesını bugune kadar uygula-
mış olan Turkıye butun komşulanyla
dost olmayı hep onde tutmuştur Elbet-
te bırer İslam Devletı olan Araplarla da,
yıne dın devletı olan ötekı İslam ulke-
lenyle de dostça bağlantılara gırecek-
tır Ama tslam devletlenyle dostça ılış-
kıler kurmak başka şey, onlarla -aslın-
da bır hayalden başka bır şey olmayan-
îslam Bırhğı ıçın ışbırlığuıe gırmek yı-
ne başka şeydır
Bızyolumuzudaha 19 yuzyıldaTan-
zımat'la çızmış, Cumhunyetle de çağ-
daşlaşma ıstencımızı sağlam temellere
oturtmuşuz Avrupa'da Rönesans'la
başlayan Aydınlanma 18 yuzyılda do-
ruğuna çıkrnış, Fransız Devnmı ıle de
butun Avrupa'ya yayılmıştır Rusya da-
hal8 yüzyılınbaşındaBuyükPfetroıle
Batıhlaşma sûrecıne gırmıştır, bız ıse
daha da gecıkerek Ancak Ataturk'un
onderhğınde 1923 Türk Devnmı ıle bır-
lıkte gerçek anlamıyla bır Turk Aydın-
lanma Döuemi açılmıştır Buyoldaher
alanda çok buyuk adımlar atılmış, her
şevden once teokratik duzenden ulus
egemenliğüıe dayalı laık duzene geçil-
miştir. Batı ıle savaşan Ataturk, Batı uy-
garhğmı berumsemıştır Ama savaştığı
emperyahst Batı'dır, benımsedığı de
Aydınlanma yolunu açmış, temelı oz-
gurluk ve bagımsızhk olan bılımsel du-
şunuşe dayalı çağdaş kulturu gelıştır-
mış uygar Baü'dır; boylece de Turk ulu-
sunun dunya uluslan arasındakı yennı
de belırtmıştır Ataturk Turkıye çağ-
daşiaşmada çok yol almıştır Ama
1946'da çoğulcu demokrası duzenıne
geçışımızden ben Turkıye'de karşıdev-
rim hareketırun hızlanarak gelıştığını
de yaşamaktayız Polıtıkacılanmızm
arasında İslam Bırlığı'nı kurup, hem de
başına geçmek hayallerme kapılanlar
bıle gorulmuştur Ne yazık kı zaman
zaman bakanlanmız, hatta cumhurbaş-
kanlanmız bıle bu Islam Konferansla-
nna hem de resmı kımlıkle katılmışlar-
dır
Şımdılerde. ınsan haklanna saygı
çagnsı yapan Avrupa "işkenceci dev-
let'' nıtelemesı ıle bır ulusu aşağılama-
ya kalkabılıyor Bız de Avrupa'yı ıkı-
yuzlulukle suçluyoruz, haklı olarak
Ama bıraz da soğukkanlı olarak du-
şunelım ve kendımıze de eleştırel bır
gozle eğılelım Bız ıkıyuzluluk yapmı-
yoruzgerçı, ama ıkılı davranmıvor mu-
yuz9
Hem Avrupa Bırlığı 'ne gırmek ıs-
tıyoruz hem de İslam Bırlığı kurmak1
Bır İslam devletımn bır dm dev lefı ola-
rak Avrupa Bırlığı ıçmde yen olabıhr
mı9
Aynı şekılde bır Hınstıyan devletı-
nın de dın devletı olarak Avrupa Bırlı-
ğı'nde yen olamayacağı gıbı Avru-
pa'nm kımlığınde laıklık vardır Avru-
pa'yı Avrupa yapan da Hınstıyanhk de-
ğıl, Rönesans'la başlayan dınden ba-
ğımsızlaşması, bılımsel duşunuşun te-
mel olduğu bır dunya goruşunun kultu-
rune egemen obnuş olmasıdır Batı kül-
turu, çağdaş kûltur derken de anlaşılan
budur Dırun yen yoktur bu anlayışta,
de\let polıtıkası da dıne dayandınla-
maz
Avrupa bızı ıçıne almak ıstemıyor
son 15-20 yıldan ben Ama 1963'te
kendılen değıl mıydı bızı aralanna al-
mak ısteyen Hazır olmadığımızı one
surerek kabul etmeyen de bızdık O za-
man yıne nufüsumuzun "yuzde 99'u
Müsluman" değıl mıydı9
Son yıllarda
mı Musluman olduk9
O zaman Islam
olmamızın sözu edılmıyordu Avru-
pa'da, çunku laık devlettık, onlar gıbı
Ama bugûn, özellıkle 1980'den ben,
anayasamızda kesın olarak bulunması-
na karşın, tam anlamıyla laık bır devlet
olduğumuz soylenebıhr mı9
Avrupa Bırlığf nın kımı uyelennın
bızı ıçlenne almak ıstememelennın asıl
nedenınuı ne ınsan hakJan ıhlalı, ne de
Muslumanlık olmadığını onlar kadar
bız de bılıyoruz Ama şu var kı bulduk-
lan ve one surduklen nedenler de da-
yanaksız değıl, ancak, Sayın Ecevit'ın
son bütçe konuşmalan sırasmda Mec-
lıs'tekı konuşmasında ışaret ettığı gıbı
duzeltılebılır nedenlerdır bunlar, yeter
kı açıkça söylenmelıydıler, ne yazık kı
tutumlan ve davranışlan saygısızcaydı
doğrusu Bu nedenler arasında omeğın
serbest dolaşun urkutuyor onlan, ozel-
lıkle Almanlan Ekonomık durumu-
muz, durmak bılmeyen enflasyon, nu-
fusumuzun durmadan artması ve bu-
nun getıreceğı sorunlar Bunlar çok
yazıldı Sayın Ecevıt de bunlann hep-
sını çok yennde dıle getırdı konuşma-
sında Bunlan yınelememın gereğı yok
sanınm Ama bır nokta var kı nedense
hıç uzennde durulmuyor İslamlığı çok
öne çıkarmış olmamız, zaman zaman
neredevse bir fslamdev leü kımbğıne bu-
runur gıbı davranmamız hep gozardı
edildı şundiye değin. Bunun uzenne de
duşunmemız, laık bır dev let olduğumu-
zu unutmamamız gerektığı kanısmda-
yım
Bır noktayı daha vurgulamak ıstıyo-
rum Laıklık konusunu da ınsan hakla-
n konusunu da Avrupa ıstıyor dıye de-
ğıl, kendımız ıçın ele almamız ve bu
sorunlan kesın olarak çözmemız gerek-
mez mı9
Aslmda Avrupa'nın, ozeüıkle
ınsan haklan konusunda bıze soz soy-
leme hakkı oldugunu da sanmıyorum
Hele Ahnanlarbu konuda hıç konuş-
masalar daha ıyı ederler Ama onlann
şöyle ya da boyle olması bızı temıze çı-
karmaz Anayasamıza ve kendımıze
saygılı olmak, bu konuyu mutlaka çoz-
mek zorundayız Cumhunyetın ılk 20
yılında bunlann hepsmı başarmıştık
Şımdı yenıden Aydınlanma yolumuza
doner ve onu surdurûrsek butun sorun-
lanmızı çözebıleceğımıze ınanmamız
gerekır
Çunku Aydınlanma felsefesının ılke-
lennın başında insanın onuru. ınsana
saygı,insan haklan velaiklikgelır Bun-
lann guvence altına alınması da sosyal
bir hukuk devteti'nın görevıdır
ARADABİR
KUBtLAY GÜLSEM
Tekel'de Özelleştirme...
Toplumu ve ulusal çıkarlarımızı ılgılendıren ko-
nularda uıkeyı yonetenler tarafından alınan karar-
lartn doğruluğu ya da yanlışlığı kımı zaman hemen
bellı olmaz Yaşam, çoğu zaman doğruymuş gıbı
yapılan ya da gosterılen ışlerın, ne kadar yanlış ol-
dugunu oğretmıştır Çoğu zaman gerçeklenn us-
tu kalın bır ortuyle ortulur, bılerek ya da bılmeye-
rek Gozlerı kor eden gerçeklenn algılanamadığı
bıryanılsama, toplum tarafından onaylanabılır Ya-
pılan yanhşlık fark edıldığınde de onarılması çok
guç olan ya da olanaksız olan olumsuzluklarla kar-
şı karşıya kalabılırız Toplumu ılgılendıren konular-
da olası yanlış kararlan onlemenın en geçerlı yon-
temı, başta ılgılendırdığı kesım olmak uzere, top-
lumun tum katmanlannın katılımının sağlandığı tar-
tışma ortamının yaratılmasıdır Bu, çağdaş demok-
rasının de gereğıdır elbet
Ulkemızde ulusal çıkarlarımızı ılgılendıren konu-
lar, genellıkle tartışılmadan oldubıttıye getınlmek ıs-
tenmektedır Bunun nedenı, ulkemızıyonetenlenn,
yanlış tutgmlanndan daha çok, demokrası gefene-
ğimıztn olmaması ve bunun doğai sonucu toplu-
mun duyara^hğıdır Ancak bu noktada bılım adam-
lanmıza ve aydınlanmıza duşen bır gorev vardır
Seslennın yettığınce kamuyu bılgılendırmek ve
gerçeklerı anlatmak Ulkemızde yaşanan bunca
olumsuzluğa karşın, namuslu bılım adamı ve ay-
dınımızın çok olduğu ınancını taşımaktayım TM-
MOB Zıraat Muhendıslerı Odası Başkanı Prof Dr
Sayın Güroi Ergın, Tutun ve Sıgarada Kamu Gı-
nşımcılığı yazısındaTekel'ın ozelleştınlmesı konu-
sunda gerçeklenn altını kalın çızgıyle çızıyor
"Kısa adı Tekel olan Tutun, Tutun Mamulteri
ve Alkol işletmelen Genel Müdurluğü ozelleş-
tınlmek ıstenıyor Aslmda, Tekel'ın ozelleştınlme-
sı ıçın hıçbır haklı, mantıklı, geçerfı neden yoktur
Çûnku 1- Tekel son derece kâriı bır ışletme olup,
ıstanbul Sanayı Odası'nın 1997 araştırmasına go-
re Turkıye'nın 500 buyuk fırma sıralamasında 3
sırada yer alıyor Turkıye 'nın gaynsafı ulusal gelı-
n ıçındekı payı yuzde 3 dolayındadır Gaynsafı ulu-
sal gelıre katma değer olarak katkısı 1996'da 190
tnlyon TL'dır Hazıne'nın topladığı toplam vergı ve
fon gelıhen ıçensındekı Tekel'ın payı 5 2'dır Tu-
tun dışsatımı genel ürunlen dışsatımının yuzde
81'ı kadardır Son beş yıllık venlere gore Tekel'ın
kân şoyledır 1992 'de 762 mılyar, 1993'te 840 mıl-
yar, 1994'te 10 7 tnlyon, 1995'te 13 2 tnlyon,
1996'da 7 6 tnlyon Satış gelın ıse 1993'te 40 tnl-
yon 1994'te 80 tnlyon, 1995'te 116 tnlyon
1996'da 227 tnlyon TL'dır Dışsatımı ıse 1994-95
ve 96 yıllannda sırası ıle 6 2-10 8-36 7 tnlyon
TL'dır Tekel'ın ozelleştınlmesı ısteğı bu denlı yuk-
sek cıro ve kânndan ılen gelmekte, bu durum bel-
lı kesımlenn ıştahını kabartmaktadır
2- Tekel 1991-1995yıllan arasında ıstıhdamedı-
len çalışan sayısını arttırmamış, aksıne sureklı dü-
şürmuştur Tekel'de rasyonel çalışma gereğı
1991 'de 50 638 olan toplam çalışan sayısı 1995'te
40 998'e ınmıştır Bunun sonucunda bınm malı-
yetler ıçındekı ışçılık payı 1993'te yuzde 20 dola-
yında ıken, 1994'te yuzde 17 dolayına ınmıştır
Yanı Tekel'ın ozelleştınlmesı ısteğınde, başka bır-
çok kuruluş ıçın one surulen zarar etme ya da
yuksek malıyetlı çalışma, ıstıhdam fazlalığı gıbı
gerekçelenn hıçbın söz Konusu değıldır"
Tekel sıgara fabrıkasının ne şekılde olursa ol-
sun, ozelleştınlmesıne karşıyız dıyen Prof Dr Sa-
yın Gürol Ergin, onurlu ve namuslu bır bılım ada-
mı ve oda başkanı olma sorumluluğunu duyarak,
duşuncelennı ılgılılere aktarmıştır Ben de ulkemı
seven bıryurttaş kımlığımie, yakılan sıgaralann tu-
tun uretıcılennı ve Tekel emekçılerını kule çevırme-
mesı ınancıyla, konuyu ılgılılerın dıkkatıne bır kez
daha sunmak ıstedım
AKDAĞMADENİKADASTRO MAHKEMESİ1SDEN
DosvaNo 1994 67Esas 1996 287 Karar
Davacı Akdağmadenı Mal Mudurluğu tarafından dava
lı Hayrettın Alparslan ale>hıne \bdurrahmanlı koyü 103
ada, 78 no lu parsel hakkında açılan kadastro tespıtının ıp-
talı davasının mahkememızde yapılan yargılaması sonun-
da mahkememızın 1994 67 esas, 1996 287 karar sayılı
dosyası ı!e Davanın reddıne, Akdağmadem Abdurahman-
h koyu 103 ada 78 no lu parselın tarla vasfında dosyada
mevcut mahkememızce venien veraset ılamı doğrultusun-
da, 7'28 hıssesımn Sebıle Alparslan, 3/28 hıssesmın Mü-
zeyyen Alparslan, 3 28 hıssesmın Ismaıl Alparslan, 3 28
hıssesımn Refiye AJparslan 3 28 hısıesmın Sevım Alpars-
lan, 3 28 hıssesımn Scvgı \lparslan 3 28 hıssesımn Tur
gut Aiparslan 3 '28 hıssesımn Ralube Alparslan adına tarla
vasfında tapuya kayıt \e tescılıne, Daır venlen hukum ve
10 12 1997 tanhlı temyız dılekçesı açık adreslen tespıt edı-
lemeyen da\alılar Rakıbe Muzevyen Sebıle, Refiye, Se-
vım, Sevgı Alparslan adlanna tebhğ edılemedığınden, huk-
mun ve temyız dılekçesının ılanen teblığıne karar venlmış
olup ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde karar ve
İ0 12 1997 tanhlı teımız dılekçesı ılanen teblığ olunur
Basın 60683
AB ve Pişkin Politikacılar...
Doç. Dr. ŞERMİN TEKİNALP
A
B yoneöcı ve sozculen Türkıve yı
hep uyuttu, uyuttu, uyuttu Bu soz-
ler, 14 Aralık, 1997'de ErgunBaJ-
a'nınCumhunyet'tekı sutununda
geçıyor Şoyle kı, Internatıonal
Herald Tnbune gazetesının verdı-
ğı habere gore Luksemburg Dışışlen Bakaru'nın
"Turkıye ıcin ozel bır statu dûşünüyoruz'' sozûne
karşılık Batılı bır dıplomat gazetecılere şoyle de-
mış "uyııtuyonız, uyunıyoruz, uyutuyoruz."
AB'ye güme konusu ülkemizde pışkm politika
tuccariannın snaset malzemesi yapıkü. Polrtıkada-
kı başansızlıklannı halkı masalımsı bırAvrupa ha-
yalının arkasma takarak gozardı edebıleceklennı
sanma gafletıne duşerken, bır taraftan da, AB'yı
kendı aralannda çocukça bır rekabet konusu yap-
tılar Son olarak Tansu Çfller, AB nın Türkıye'yı
dışlamasını Hükumetın dış polıtıkasının ıflasma
bağlayarak bız ıktıdarda olsa ıdık AB tarafindan
dışlanmazdık demek ıstedı Oysa, algılama duze-
yı duşük bın ıle fazla kırmadan, ama cıddıye de
almadan dıyaloğa gıren bır büyûk edasıyla polıtı-
kacılanmızla yıllarca oynayan AB yönetıcılen \e
de sozculen, gerçek yüzlennı ılk onurlu karşı çı-
kışia net bırbıçımde gosterdıler 12-13 Aralık Lük-
semburg Zırvesı'nın Sonuç Bıldırgesı'nde Kıbns
Rum Kesımı ve 10 Orta ve Doğu Avrupa ulkesının
AB ıle butünleşmesı resmen kabul edılırken, değıl
Turkıye'nm uyelığınden soz etmek, Avrupa Kon-
feransı'na katılmasını dahı önleyıcı koşullar ılen
surüldu Görunen o kı, AB, oncekılere gore daha
cıddı bır dış politika karşısında evelemeden geve-
lemeden kendıne gore gerçekcı bır tavır koydu ve
başından ben kafasmda olan nıyefmı açıkça orta-
ya serdı Iyı de yaptı Turkıye'nm gerçeklen gör-
mesı ve kendıne çekıduzen vermesı ıçın bundan da-
ha ıyı bır uyancı olamazdı Aslma bakarsanız,
AB'nın bızı dışlamasından çok, ulusal onurumu-
zu partı çıkarlanna feda eden politika tuccarlannrn
hâlâ aynı aymazlıkla AB ûzennden muhalefet yap-
maya çalışmalan çok daha buyuk acı venyor ınsa-
na
Adını. Zeus tarafindan kaçınlıp ırzına geçılen,
eskı Fınıke Kralı'nın guzel kızı Europa'dan alan.
demokrası ve ınsan haklan savunucusu, bılım ve
aydınlanmanın merkezı. e\Tensel mutluluğu amaç-
layan duşunce akımlannın ozgurce gelıştığı Avru-
pa cephesının ıçıne, madalyonun öbur tarafindan
bakıldığında, manzaramn hıç de oyle ıç açıcı olma-
dığını görüyoruz Cees J Hamelınk, Avrupa'nın
bugunkü görühtüsunu şoyle ozetlıyor "Avnıpa'nın
demokratik ve insan haklanna davah avdınlânma-
a ideak, gözten ıızağı gormeven, aç goztu poütika-
a, bankervetuccariartarafindan kaçınlıp ıranage-
çihnişnyf*). AB nm bu aç gozlu polıtıkacı, ban-
kacı ve ışadamlannın kendı çıkarlan doğrultusun-
da bır superdevlet oluşturma gınşımı oldugunu ve
Istanbul Unnersıtesı
Avrupa dışındakı 'OteJd'lere karşı oluşturulan bu
bloğun ne Avrupalıya ne de Avrupa dışındakılere
ınsan haklan açısından bır ıvılık getırmeyeceğının.
tersıne dunyanın, dını kulturelveekonomıkbolun-
muşlüğune ıvme kazandıracağını ıfade eden Avru-
palı duşunürlerson zamanlarda seslennı ıyıce yuk-
seltmeye başladılar Bu bılım adamlan özet olarak
şu gorûşlen dıle getınyorlar
• Bugûn özde bırbınnden farksız sıyasal parn-
lenn oluşturduğu Avrupa sıjasal cephesının lıder-
len, burokratlan ve teknokratlan bırleşmış bır Av -
rupa'yı ınsanlığın mutluluğu ıçın değıl, hırslannı
tatmın ıçın ıstemektedırler Boyle bıramacın ınsan-
lığa hızmet etmedığı, Avrupa 'da mıllıvetçı akımla-
nn artması, ırkçıhğın hortlaması Yugoslavya'dakı
katlıama seyırcı kalırunası yoksulluk ve ışsızlığın
tırmanması ve hepsınden onemlısı ulkelerle olan
ıhşkılerde daha buyurucu ve aynmcı davTanılması
omek olarak gostenlebılır
• Avrupa'nın gerçek anlamda bırleşmesı ola-
naklı değıldır Avrupa savaşlar, mıllıyetçı duygular,
dını mezhepler, ekonomık çıkar ve farklılıklarla
kendı ıçınde bolünmüştur, bu nedenle kendı ıçın-
de bır çok konuda uzlaşma sağlayamaz Avrupa
uzlaşmayı kendı dışındakı 'Öteki'Ier karşısında
sağlar BuOtekı'ler Avrupalınınçağlarboyuncabı-
lınçaltına Orient (Şark) olarak yerleştırdığı Arap,
Tûrk ve Rus ımajlandır Bu uçu Avnıpalının kafa-
sında şark despotızmını temsıl eder Şark, Avru-
pa'nın geleneksel olarak karşıtı, bır başka deyışle
duşmanıdır Onentın otesınde ıse CçuncuDun>a,
'san tehMke' (yellovv penl) ve 'kâfirier' (pagans)
vardır Avrupah, bunlaraa/gclişmişülkelerder
• Avrupa seçılmışlıkduvgusunuve hegemonya-
cı davTanışını hıç terketmemıştır, kendısının dışın-
dakı uluslara tepeden bakar Avrupa'nın ıçendekı
bolunmüşluğune karşın. dışanya karşı ortak bır
kultürel kımlığı vardır Avrupa dışanya karşı Hıns-
tıyan kulturu ıle bırleşmış bır Hınstıyan kıtasıdır
• Avrupa Bırlığı Roma Imparatorluğu nu yenı-
den ıh>aetmeçabasıdır 1 S 476'da Batı Roma Im-
paratorluğu'nun, 1453 'te de Turklertarafindan Do-
ğu Roma Imparatorluğu'nun v ıkılışına hep ağıtya-
kılır Constantınople'un Turkler tarafmdan zapte-
dılmesı en buyuk trajedı olarak gorulur
Avrupah'nın bılınçaltma yerleşmış bu bakış açı-
sı, ne kadar dıkkatlı olurlarsa olsunlar, zaman za-
man Avrupah polıtıkacı ve burokratlann ağzından
sözcüklere dökuluvenr Son olarak, Luksemburg
Başbakanı Juncker'ın Turkıye'nm Avrupa kultu-
rüne aıt olmadığını ve işkenceci bır ulke ıle aynı ma-
saya oturulamayacağını ıfade eden sözlennın gen-
sınde Türkıye'yı çok yakından tanıyan bır gozlem-
cının haklı eleşunsınden çok, bılınçaltma yerleş-
mış, Avrupa'nın geleneksel düşmanı Musluman
Türk'u eleştınsı yatar Salt bu nedenle, Avrupa-
h'nın demokrası ve ınsan haklan ıle ılgılı şovlann-
da Tûrkıye ıle ılgılı olumsuzluklar her zaman ha-
zır hammadde kaynağıdır Dıkkat edılırse, en kû-
çük bürokrattan en buyüğûne kadar Tûrkıye üze-
nnde yapılan eleştmler dersını ıyı ezberlerruş ço-
cuklar gıbı hep aynı sözcüklerle ıfade edıhr Tûr-
kıye ıle ılgılı olumlu her şeyı gormezden duymaz-
dan gelırler Yunanıstan'ın Tûrbye ıle ılgılı tezle-
nnde Avrupalıyı ve Avrupalılar kanalı>la bütün
dunyayı kolavca ınandırabılmesının tek nedenı Av-
rupa'nın bıunçaltındakı olumsuzTurk ımajıdır Bır
başka deyışle, Yunanıstan AB'yı Turkıye aleyhı-
ne kullanırken çok fazla zorlanmamaktadır Tutum
zaten hazırdır, Yunanıstan bu tutumu davTanışa yo-
neltmektedır Bazı politika tuccariannın ve ış çev-
relennın butun bu gerçeklen gormeden ya da gor-
mezden gelerek yapüklan Avrupa hayranlığına ve
kışısel çıkarlara dayah yüzeysel açıklamalan Tûr-
kıye AvTupa ıhşkılennde önemlı hıçbır ılerleme
sağlayamadıgı gıbı akılcı ve onurlu ulusal polıtı-
kalann önunü kesmektedır
Avrupa Bırlığı'nm uyelığe kabul etmevı karar-
laştırdığı Kıbns Rum Kesımı ıle on Avrupa ulke-
smın Turkıye'den hangı konularda ustün olduğu
tarhşılır, ama btr üstunlûklen var kı hıç tartışılmaz
O da Avrupa'nın geleneksel karşıtı 'Orient'e
(Şark'a) karşı oluşturmaya çahştrğı Hmsüyan gûç
cephesındeseçılmış Hınstıyan ülfceler ohnalandtr
Tûrkıye, bugunku ekonomık ve demokratik gelış-
mışlık dûzeyı ve de farklı kültûrü ıle bu kulube aıt
olmadığına göre kendını Avrupah yönetcılere be-
ğendıremeyecektır Beğendırse dahı, şımdıkı kafa
yapısındakı yönetıcıler, Türkıye'yı seçkın kulüple-
nne dahıl ederek ılkel ve barbar Musluman Tûrk
ımajı ıle beyru yıkanmış Avrupa kamuoyunu kar-
şılanna ahna cesaretını gosteremeyeceklerdır Bel-
kı, yıllar sonra, guç ve çıkar dengelennın gerektır-
dığı koşullar Tûrkıye nın Bırlığe katılması vönun-
de oluşursa, kulup uyelennın şımdıkı değer yargı-
lanna tufunmalannın yarardan çok zarar getırdığı
anlaşılırsa, Turkıye fazla zorlanmadan ıster ıstemez
Bırlığe kaülacaktır Ancak şuanda AB, Turkıye'nm
Bırlığe katılmasında yarardan çok zarar görmekte
ve tanhın dennlıklenne gömulu değer yargılannı
gözden geçırmek gereğmı duymamaktadır Bu ne-
denle, AB. daha uzun yıllar bır Hınstıyan Kulubü
olarak genışlemeye devam edecektır BuHınstıyan
guç bloğunun dünyayı hangı karşı bloklaşmalara,
genlım ve çatışmalara surukleyeceğını şımdıden
kestrrmek olanaksız Ama 21 yuzyılda yenı blok-
laşmalann oluşması kaçınılmaz görulu>or Turkı-
ye arhk bunun bılıncınevarmalı olmayacak olan-
lan değıl, olabılecek olanlan masa>a yatırmalı, Av-
rupa ve dunya ıle ılışkılennı kuskünlen oyna>an,
duygusallığa hıç kapümadan, kendı çıkarlannı on
plana alarak akılcı ve gerçekcı bırbıçımde yenıden
duzenlemehdır
(*) Hamelınk, CeesJ 'Europe and the Democ
ratıc Defıcıt Media Development, Vol XL,
4/1993
KULTÜR • SANAT 293 *9 7< (3 HAT)
N0-61 TIIOM
Ra2543509 2377250
^ ^ /
• »«. o»mıı ll 7
ASIK MENE
Reıim Sergisi
27 Arauk 97 - 24 Ocak ^8
NçarHajı Ifıterrur Volu No 10 0 2
Td (0212)231 90 87 Tejv*w IT
, 11 - I I Ocak
Sıat 15.00
l-S-10-15-1i-170c»k
Sajl 21.00 ie
j
STES kartlj «ılınlıılrrsinı;
B U O D A Y
TANJÜ AŞANEL »e
Yılbaşı Eğlencesi
Fıx Menü. Özel Yemekler, ümıtsız Içkı,
Rez Tel.:296 65 90-91
Tiyatro
İlanlarınız İçin
(0212)293 89 78(3hat)
GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NDEN
1993/302-1993/547
Davacı Büyükşahınbey Beledıye Başkanlığı vekılı Av Mehmet Tımur tarafından davalılar M Hayn Kutsal, Müze-
yen Yeşıl, Fahnye Yıldız, Alıye Kutsal, Mehmet Bozatlı, Haynye Denız, M Hanıfî Bozatlı, Hahce Edâlp, Alı Çetındağ,
A Kenm Çetındağ, Fetıh Çetındag, Fatıh Çetındağ M Reşıt tatar, Dogan Tatar, Abdullah Tataroğlu Münever Kene-
oğlu, Ayşe Tataroğlu, M Alı Tataroğlu, tsmıhan Aşan aleyhıne mahkememızde açılmış bulunan cebn tescıl davasının
yapılan yargılaması sonunda, Gazıantep ılı Şahınbey ılçesı Korkün köyü pafta 19 parsel 1105'de davalılar adma ka-
yıtlı taşınmazın Kamulaştırma Kanunu'nun 16 maddesıne gore davacı beledıye adına tescılınc karar venlmış olup, ad-
reslen tespıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapılmasına karar venlen yukarda ısımlen yazılı bulunan davalılara karar
teblığı yenne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 60662
AKDAĞMADENÎ
KADASTRO
MAHKEMESt'NTJEN
DosyaNo 1994 26 Esas
/ 1997/51 Karar
Davacı Bayram Ay tarafın-
dan davalı Nazım Lna]
aleyhıne Abdurrahmanlı ko-
yü 106 ada, 17 no lu parsel
hakkında açılan kadastro
tespıtının ıptalı davasının
yapılan yargılaması sonun-
da, mahkememızın 1994 26
esas, 1997/51 karar sayılı
dosyası ıle, Davanıo kısmen
kabulü ıie kısmen reddıne,
Akdağmadenı Abdurah
manlı köyû 106 ada 17
no'lu parsel hakkında vapı
lan tespıtın ıptalı ıle parselın
7 5 1997 tanhlı A Kadır
Bozkurt tarafindan duzenle-
nen raporda A harfi ıle gös
tenlen 7500 m2'lık kısmı
nın tarla vasfinda mahke-
memızce v enlen veraset ıla
mı doğrultusunda 3/İ2 hıs-
sesmm Razıye A> 3'12 hıs-
sesımn Hamıde Ay 3 12
hıssesımn Salıh Ay 3 12
hıssesımn Aysel ^y adına
tapuva kayıt ve tescılıne. B
harfi ıle göstenlen 1900
m2 lık kısmının tarla \as-
fında Nazım Unal adına ta
puya kayıt \e tescılıne Daır
venlen hükum açık adresle-
n tespıt edılemeyen davacı-
lar Razıye Salıh Hamıde
ve Aysel Ay adlanna teblıg
edılemedığınden, hükmun
ilanen tebhğıne karar venl
mış olup ılan tanhmden ıtı-
baren 15 gun ıçınde karar
temyız edılmedığı takdırde
hûkmun kesınleşeceg) ıla-
nen teblığ olunur
Basın 60679
PENCERE
Anf TeoremiL
Bır gun Cahrt Arf benı Bebek sırtlanndakı evıne
çağırmıştı Alt kattakı çalışma odasına gınnce ne
goreyım Yerierde kâğrtlar, kâğrtlar, kâğrtlar, kâğıt-
lann uzennde bana kargacık burgacık gelen yazı-
lar, sayılar, sayılar
Arf -*
- Gel, dedı, Allah kahretsın1
Bu adamlar kafa-
ma takılıyohar, çalışacağım konuya yoğunlaşamı-
yorum
Kımdı bu adamlar?
Evren ıle Özal ıkılısının ulke yonetımınde ege-
menleştığı yıllan yaşıyorduk
Matematık soyut bılım değıl mı1
Cahrt Arf top-
lumundan soyutlanmış değıldı, ulkenın başındakı
sığ ınsanlara dayanamıyor, bu duruma katlanamı-
yor, evlere şenlık polrtıkacılan kafasından sokup
atamıyordu
Erdal Inönu'nun dedığı gıbı "Bılımı Turkıye'ye
sevdırmek ıçın çok uğraştı Yurduna bağlı oima-
sa burada kalmazdı Bu kadar yeteneklı bır ınsan,
Amenka ve Avrupa'da el ustunde tutulurdu "
*
Cahrt Arf hanka bır adamdı, mızahının raconu-
na ve tadına dıyecek yoktu
Paul Valery Fransızlann ılgınç edebıyat adam-
lanndandır, şaırdır, ama şııre bıle kuşkuyla yakla-
şır, bır ara şıır yazmaktan vazgeçmış, yırmı yıl bu
uğraşı bırakmıştır, esını değıl, zekâyı kaynak sayar,
matematıkle uğraşır bu yolda bır roman yazmayı
dener
Bır gun bu konu açıldı, Valery'nın roman kurgu-
sundakı matematığı Cahrt Arf'a anlatmak ıstedım,
beceremedım, hemen taşı gedığıne koydu
- Bak, dedı, bu kadar basıt matematıkle roman
bıle yazılamaz1
Alay, yergı, nukte ışıltılan Arf'ın gozlennde pınl-
dar, gulumsemesme yansır, sevımlı yuzunde zekâ
elle tutulur bır anlama kavuşurdu
ölumu bır aydınlığın toplumdan eksılmestdır
•
Ulkemızın bılım çoraklığında Arf gıbı sayısı az tx-
lım adamı bırer vaha sayılırlar
Neden boyledır^
1923 Devnmı'nın pusulası şu tumcede vurgula-
nıyordu "Yaşamda gerçek yol göstencı bılımdır
1
"
Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra demokrasıye
geçmek ıçın benımsenen çok partılı rejım, "karşı-
devnm"edonuştu, medrese kafası hortladı, bılıme
yatırım dışlandı cehalet, ulke yonetımınde ulusal
gelınn dağılımını kendısıne gore ayariadı
Cahrt Arf, karanlık polıtıkanın hep karşısında olan
bır bılım adamıydı
21 'ıncı yuzyılın eşığınde bılım artık buyuk yatnm-
lann urunudur Buyukgatınmlar bılımın altyapısına
ve en başta ınsana yonelık olacak kı bır sure son-
ra bu tohumlamanın urunlennı alabılelım
Cahrt Arf'ı yıtırmenın acısında bu gerçeğın anım-
sanması ve yınelenmesı bır tesellı sayılabılır Bılım-
dır Türkıye'yı çağdaşlaştıracak ıtıcı guç
ACI BIR KAYIP
Aydm, devnmcı, çağdaş eğıtımcı, Kulelı Asken
Lısesı. Yuksek Denızcılık Okulu, Hava Harp
Okulu, Işık Lısesı ve Ozel Şışlı Lısesı
Emekh JCımya Oğretmenı
NAMIKKEMAL
ÜÇYİĞÎT
28 12 1997 gunü vefat etmıştır Değerlı naaşı
30 12 1997 Sah gunu 11 00'de Nışantaşı Işık
Lısesı'nde yapılacak torenden sonra, oğle
namazını muteakıp Teşvıkıye Camn'nden
kaldınlacaktır
Sevenlenne duyurulur
AtLESİ
Not: Çelenk gondenlmemesı, arzu edenlenn Türk
Eğıtım Vakfı'na bağışta bulunmalan nca olunur
Ulkemızın >etıştırdığı değerlı bılım adamı,
halkımızın dosru
Prof. Dr. CAHİT ARF'ı
yıtırdık Turkıye'nın başı sağolsun
Mulkıyelıler olarak anısı önunde
saygıyla eğılıyoruz
MÜLKİYELİLER BÎRLİĞÎ
GENEL MERKEZt
Sıgara ıçenler' Bugun kendınıze değerlı bır fırsat
verın Sıgarayı bırakm
"IYI YILLAR DİLERİ2"
TÜRK KALP VAKFI
19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
İLAN
T.C.
BURDURİCRACEZA
MAHKEMESİ'NDEN
Sayı 1997/629
Muştekı Azıze Salman tarafindan, sanık Yakup
Salman aleyhme açılan nafaka borcunu odememek
davasmın yapılan duruşmasında,
Yeşılova ılçesı, Bedırlı koyu nufusuna kayıth, Ha-
san ve Şenfe oğlu, 28 1 1971 D lu. Yakup Salman,
Lara Sera Otelı, Artur AŞ'nın teknık servısmde şo-
fbr olarak çahşmakta ıken buradan aynlan ve tum
aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen sanık
Yakup Salman'a ılanen teblıgat yapılmasına karar
venlmış olup, duruşma günu olan 6 2 1998 gûnu
saat 11 20'de mahkememızde hazır bulunması, bu-
lunmadığı takdırde yargılamanın yoklugunda yapı-
hp karar venleceğı CMUK 225 ve llK'nın 349
madde hukumlen uyannca ılanen teblığ olunur
Basın 61523