28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30ARAUK1997SALI OLAYLAR VE GORUŞLER TC Demokratik, Laik ve Sosyal Bir Hukuk Devletidir' Prof. Dr. BEDIA AKARSU Y ukanya tımak ıçıne al- dığım sozler anayasa- mızın 2 maddesınde yer alıyor v e 4 mad- dede de bunlann de- ğıştınlmesının "teldif edilemez" olduğu belırtılıyor Buna gore Turkıye Cumhunyetı bır dın devletı değıldır hıçbır zaman da olamaz Nufusunun yuzde 99'u değıl, yuzde yuzu de Musluman olsa bır şey değışmez Dın bır ınanç ışıdır dın kı- şılen bağlar, devletı değıl Laık bır dev- let oldugunu anayasası ıle saptamış olan bır dev let. polıtıkasını dıne dayandıra- maz Pekıy' Bır dın devletı olmayan Tur- kıye Cumhunyetı'nın Islam konferans- ianna katılması ya da Islam Bırlığı gı- bı toplantılarda yer alması TC Anaya- sası ıle bağdaşır mı9 Ustelık bu konfe- ranslann hepsının de sı>asal temellere dayandığı açıktır Bılımsel bır Islam Duşuncesı uzenne bırtoplantı olsa, ona da yalnızca İslam Felsefesı, Islam Du- şuncesı uzenne araştırma yapan bılım adamlannın katılması gerekırdı Ataturk'un "Yurtta banş, diınyada banş" ılkesını bugune kadar uygula- mış olan Turkıye butun komşulanyla dost olmayı hep onde tutmuştur Elbet- te bırer İslam Devletı olan Araplarla da, yıne dın devletı olan ötekı İslam ulke- lenyle de dostça bağlantılara gırecek- tır Ama tslam devletlenyle dostça ılış- kıler kurmak başka şey, onlarla -aslın- da bır hayalden başka bır şey olmayan- îslam Bırhğı ıçın ışbırlığuıe gırmek yı- ne başka şeydır Bızyolumuzudaha 19 yuzyıldaTan- zımat'la çızmış, Cumhunyetle de çağ- daşlaşma ıstencımızı sağlam temellere oturtmuşuz Avrupa'da Rönesans'la başlayan Aydınlanma 18 yuzyılda do- ruğuna çıkrnış, Fransız Devnmı ıle de butun Avrupa'ya yayılmıştır Rusya da- hal8 yüzyılınbaşındaBuyükPfetroıle Batıhlaşma sûrecıne gırmıştır, bız ıse daha da gecıkerek Ancak Ataturk'un onderhğınde 1923 Türk Devnmı ıle bır- lıkte gerçek anlamıyla bır Turk Aydın- lanma Döuemi açılmıştır Buyoldaher alanda çok buyuk adımlar atılmış, her şevden once teokratik duzenden ulus egemenliğüıe dayalı laık duzene geçil- miştir. Batı ıle savaşan Ataturk, Batı uy- garhğmı berumsemıştır Ama savaştığı emperyahst Batı'dır, benımsedığı de Aydınlanma yolunu açmış, temelı oz- gurluk ve bagımsızhk olan bılımsel du- şunuşe dayalı çağdaş kulturu gelıştır- mış uygar Baü'dır; boylece de Turk ulu- sunun dunya uluslan arasındakı yennı de belırtmıştır Ataturk Turkıye çağ- daşiaşmada çok yol almıştır Ama 1946'da çoğulcu demokrası duzenıne geçışımızden ben Turkıye'de karşıdev- rim hareketırun hızlanarak gelıştığını de yaşamaktayız Polıtıkacılanmızm arasında İslam Bırlığı'nı kurup, hem de başına geçmek hayallerme kapılanlar bıle gorulmuştur Ne yazık kı zaman zaman bakanlanmız, hatta cumhurbaş- kanlanmız bıle bu Islam Konferansla- nna hem de resmı kımlıkle katılmışlar- dır Şımdılerde. ınsan haklanna saygı çagnsı yapan Avrupa "işkenceci dev- let'' nıtelemesı ıle bır ulusu aşağılama- ya kalkabılıyor Bız de Avrupa'yı ıkı- yuzlulukle suçluyoruz, haklı olarak Ama bıraz da soğukkanlı olarak du- şunelım ve kendımıze de eleştırel bır gozle eğılelım Bız ıkıyuzluluk yapmı- yoruzgerçı, ama ıkılı davranmıvor mu- yuz9 Hem Avrupa Bırlığı 'ne gırmek ıs- tıyoruz hem de İslam Bırlığı kurmak1 Bır İslam devletımn bır dm dev lefı ola- rak Avrupa Bırlığı ıçmde yen olabıhr mı9 Aynı şekılde bır Hınstıyan devletı- nın de dın devletı olarak Avrupa Bırlı- ğı'nde yen olamayacağı gıbı Avru- pa'nm kımlığınde laıklık vardır Avru- pa'yı Avrupa yapan da Hınstıyanhk de- ğıl, Rönesans'la başlayan dınden ba- ğımsızlaşması, bılımsel duşunuşun te- mel olduğu bır dunya goruşunun kultu- rune egemen obnuş olmasıdır Batı kül- turu, çağdaş kûltur derken de anlaşılan budur Dırun yen yoktur bu anlayışta, de\let polıtıkası da dıne dayandınla- maz Avrupa bızı ıçıne almak ıstemıyor son 15-20 yıldan ben Ama 1963'te kendılen değıl mıydı bızı aralanna al- mak ısteyen Hazır olmadığımızı one surerek kabul etmeyen de bızdık O za- man yıne nufüsumuzun "yuzde 99'u Müsluman" değıl mıydı9 Son yıllarda mı Musluman olduk9 O zaman Islam olmamızın sözu edılmıyordu Avru- pa'da, çunku laık devlettık, onlar gıbı Ama bugûn, özellıkle 1980'den ben, anayasamızda kesın olarak bulunması- na karşın, tam anlamıyla laık bır devlet olduğumuz soylenebıhr mı9 Avrupa Bırlığf nın kımı uyelennın bızı ıçlenne almak ıstememelennın asıl nedenınuı ne ınsan hakJan ıhlalı, ne de Muslumanlık olmadığını onlar kadar bız de bılıyoruz Ama şu var kı bulduk- lan ve one surduklen nedenler de da- yanaksız değıl, ancak, Sayın Ecevit'ın son bütçe konuşmalan sırasmda Mec- lıs'tekı konuşmasında ışaret ettığı gıbı duzeltılebılır nedenlerdır bunlar, yeter kı açıkça söylenmelıydıler, ne yazık kı tutumlan ve davranışlan saygısızcaydı doğrusu Bu nedenler arasında omeğın serbest dolaşun urkutuyor onlan, ozel- lıkle Almanlan Ekonomık durumu- muz, durmak bılmeyen enflasyon, nu- fusumuzun durmadan artması ve bu- nun getıreceğı sorunlar Bunlar çok yazıldı Sayın Ecevıt de bunlann hep- sını çok yennde dıle getırdı konuşma- sında Bunlan yınelememın gereğı yok sanınm Ama bır nokta var kı nedense hıç uzennde durulmuyor İslamlığı çok öne çıkarmış olmamız, zaman zaman neredevse bir fslamdev leü kımbğıne bu- runur gıbı davranmamız hep gozardı edildı şundiye değin. Bunun uzenne de duşunmemız, laık bır dev let olduğumu- zu unutmamamız gerektığı kanısmda- yım Bır noktayı daha vurgulamak ıstıyo- rum Laıklık konusunu da ınsan hakla- n konusunu da Avrupa ıstıyor dıye de- ğıl, kendımız ıçın ele almamız ve bu sorunlan kesın olarak çözmemız gerek- mez mı9 Aslmda Avrupa'nın, ozeüıkle ınsan haklan konusunda bıze soz soy- leme hakkı oldugunu da sanmıyorum Hele Ahnanlarbu konuda hıç konuş- masalar daha ıyı ederler Ama onlann şöyle ya da boyle olması bızı temıze çı- karmaz Anayasamıza ve kendımıze saygılı olmak, bu konuyu mutlaka çoz- mek zorundayız Cumhunyetın ılk 20 yılında bunlann hepsmı başarmıştık Şımdı yenıden Aydınlanma yolumuza doner ve onu surdurûrsek butun sorun- lanmızı çözebıleceğımıze ınanmamız gerekır Çunku Aydınlanma felsefesının ılke- lennın başında insanın onuru. ınsana saygı,insan haklan velaiklikgelır Bun- lann guvence altına alınması da sosyal bir hukuk devteti'nın görevıdır ARADABİR KUBtLAY GÜLSEM Tekel'de Özelleştirme... Toplumu ve ulusal çıkarlarımızı ılgılendıren ko- nularda uıkeyı yonetenler tarafından alınan karar- lartn doğruluğu ya da yanlışlığı kımı zaman hemen bellı olmaz Yaşam, çoğu zaman doğruymuş gıbı yapılan ya da gosterılen ışlerın, ne kadar yanlış ol- dugunu oğretmıştır Çoğu zaman gerçeklenn us- tu kalın bır ortuyle ortulur, bılerek ya da bılmeye- rek Gozlerı kor eden gerçeklenn algılanamadığı bıryanılsama, toplum tarafından onaylanabılır Ya- pılan yanhşlık fark edıldığınde de onarılması çok guç olan ya da olanaksız olan olumsuzluklarla kar- şı karşıya kalabılırız Toplumu ılgılendıren konular- da olası yanlış kararlan onlemenın en geçerlı yon- temı, başta ılgılendırdığı kesım olmak uzere, top- lumun tum katmanlannın katılımının sağlandığı tar- tışma ortamının yaratılmasıdır Bu, çağdaş demok- rasının de gereğıdır elbet Ulkemızde ulusal çıkarlarımızı ılgılendıren konu- lar, genellıkle tartışılmadan oldubıttıye getınlmek ıs- tenmektedır Bunun nedenı, ulkemızıyonetenlenn, yanlış tutgmlanndan daha çok, demokrası gefene- ğimıztn olmaması ve bunun doğai sonucu toplu- mun duyara^hğıdır Ancak bu noktada bılım adam- lanmıza ve aydınlanmıza duşen bır gorev vardır Seslennın yettığınce kamuyu bılgılendırmek ve gerçeklerı anlatmak Ulkemızde yaşanan bunca olumsuzluğa karşın, namuslu bılım adamı ve ay- dınımızın çok olduğu ınancını taşımaktayım TM- MOB Zıraat Muhendıslerı Odası Başkanı Prof Dr Sayın Güroi Ergın, Tutun ve Sıgarada Kamu Gı- nşımcılığı yazısındaTekel'ın ozelleştınlmesı konu- sunda gerçeklenn altını kalın çızgıyle çızıyor "Kısa adı Tekel olan Tutun, Tutun Mamulteri ve Alkol işletmelen Genel Müdurluğü ozelleş- tınlmek ıstenıyor Aslmda, Tekel'ın ozelleştınlme- sı ıçın hıçbır haklı, mantıklı, geçerfı neden yoktur Çûnku 1- Tekel son derece kâriı bır ışletme olup, ıstanbul Sanayı Odası'nın 1997 araştırmasına go- re Turkıye'nın 500 buyuk fırma sıralamasında 3 sırada yer alıyor Turkıye 'nın gaynsafı ulusal gelı- n ıçındekı payı yuzde 3 dolayındadır Gaynsafı ulu- sal gelıre katma değer olarak katkısı 1996'da 190 tnlyon TL'dır Hazıne'nın topladığı toplam vergı ve fon gelıhen ıçensındekı Tekel'ın payı 5 2'dır Tu- tun dışsatımı genel ürunlen dışsatımının yuzde 81'ı kadardır Son beş yıllık venlere gore Tekel'ın kân şoyledır 1992 'de 762 mılyar, 1993'te 840 mıl- yar, 1994'te 10 7 tnlyon, 1995'te 13 2 tnlyon, 1996'da 7 6 tnlyon Satış gelın ıse 1993'te 40 tnl- yon 1994'te 80 tnlyon, 1995'te 116 tnlyon 1996'da 227 tnlyon TL'dır Dışsatımı ıse 1994-95 ve 96 yıllannda sırası ıle 6 2-10 8-36 7 tnlyon TL'dır Tekel'ın ozelleştınlmesı ısteğı bu denlı yuk- sek cıro ve kânndan ılen gelmekte, bu durum bel- lı kesımlenn ıştahını kabartmaktadır 2- Tekel 1991-1995yıllan arasında ıstıhdamedı- len çalışan sayısını arttırmamış, aksıne sureklı dü- şürmuştur Tekel'de rasyonel çalışma gereğı 1991 'de 50 638 olan toplam çalışan sayısı 1995'te 40 998'e ınmıştır Bunun sonucunda bınm malı- yetler ıçındekı ışçılık payı 1993'te yuzde 20 dola- yında ıken, 1994'te yuzde 17 dolayına ınmıştır Yanı Tekel'ın ozelleştınlmesı ısteğınde, başka bır- çok kuruluş ıçın one surulen zarar etme ya da yuksek malıyetlı çalışma, ıstıhdam fazlalığı gıbı gerekçelenn hıçbın söz Konusu değıldır" Tekel sıgara fabrıkasının ne şekılde olursa ol- sun, ozelleştınlmesıne karşıyız dıyen Prof Dr Sa- yın Gürol Ergin, onurlu ve namuslu bır bılım ada- mı ve oda başkanı olma sorumluluğunu duyarak, duşuncelennı ılgılılere aktarmıştır Ben de ulkemı seven bıryurttaş kımlığımie, yakılan sıgaralann tu- tun uretıcılennı ve Tekel emekçılerını kule çevırme- mesı ınancıyla, konuyu ılgılılerın dıkkatıne bır kez daha sunmak ıstedım AKDAĞMADENİKADASTRO MAHKEMESİ1SDEN DosvaNo 1994 67Esas 1996 287 Karar Davacı Akdağmadenı Mal Mudurluğu tarafından dava lı Hayrettın Alparslan ale>hıne \bdurrahmanlı koyü 103 ada, 78 no lu parsel hakkında açılan kadastro tespıtının ıp- talı davasının mahkememızde yapılan yargılaması sonun- da mahkememızın 1994 67 esas, 1996 287 karar sayılı dosyası ı!e Davanın reddıne, Akdağmadem Abdurahman- h koyu 103 ada 78 no lu parselın tarla vasfında dosyada mevcut mahkememızce venien veraset ılamı doğrultusun- da, 7'28 hıssesımn Sebıle Alparslan, 3/28 hıssesmın Mü- zeyyen Alparslan, 3 28 hıssesmın Ismaıl Alparslan, 3 28 hıssesımn Refiye AJparslan 3 28 hısıesmın Sevım Alpars- lan, 3 28 hıssesımn Scvgı \lparslan 3 28 hıssesımn Tur gut Aiparslan 3 '28 hıssesımn Ralube Alparslan adına tarla vasfında tapuya kayıt \e tescılıne, Daır venlen hukum ve 10 12 1997 tanhlı temyız dılekçesı açık adreslen tespıt edı- lemeyen da\alılar Rakıbe Muzevyen Sebıle, Refiye, Se- vım, Sevgı Alparslan adlanna tebhğ edılemedığınden, huk- mun ve temyız dılekçesının ılanen teblığıne karar venlmış olup ılan tanhınden ıtıbaren 15 gun ıçınde karar ve İ0 12 1997 tanhlı teımız dılekçesı ılanen teblığ olunur Basın 60683 AB ve Pişkin Politikacılar... Doç. Dr. ŞERMİN TEKİNALP A B yoneöcı ve sozculen Türkıve yı hep uyuttu, uyuttu, uyuttu Bu soz- ler, 14 Aralık, 1997'de ErgunBaJ- a'nınCumhunyet'tekı sutununda geçıyor Şoyle kı, Internatıonal Herald Tnbune gazetesının verdı- ğı habere gore Luksemburg Dışışlen Bakaru'nın "Turkıye ıcin ozel bır statu dûşünüyoruz'' sozûne karşılık Batılı bır dıplomat gazetecılere şoyle de- mış "uyııtuyonız, uyunıyoruz, uyutuyoruz." AB'ye güme konusu ülkemizde pışkm politika tuccariannın snaset malzemesi yapıkü. Polrtıkada- kı başansızlıklannı halkı masalımsı bırAvrupa ha- yalının arkasma takarak gozardı edebıleceklennı sanma gafletıne duşerken, bır taraftan da, AB'yı kendı aralannda çocukça bır rekabet konusu yap- tılar Son olarak Tansu Çfller, AB nın Türkıye'yı dışlamasını Hükumetın dış polıtıkasının ıflasma bağlayarak bız ıktıdarda olsa ıdık AB tarafindan dışlanmazdık demek ıstedı Oysa, algılama duze- yı duşük bın ıle fazla kırmadan, ama cıddıye de almadan dıyaloğa gıren bır büyûk edasıyla polıtı- kacılanmızla yıllarca oynayan AB yönetıcılen \e de sozculen, gerçek yüzlennı ılk onurlu karşı çı- kışia net bırbıçımde gosterdıler 12-13 Aralık Lük- semburg Zırvesı'nın Sonuç Bıldırgesı'nde Kıbns Rum Kesımı ve 10 Orta ve Doğu Avrupa ulkesının AB ıle butünleşmesı resmen kabul edılırken, değıl Turkıye'nm uyelığınden soz etmek, Avrupa Kon- feransı'na katılmasını dahı önleyıcı koşullar ılen surüldu Görunen o kı, AB, oncekılere gore daha cıddı bır dış politika karşısında evelemeden geve- lemeden kendıne gore gerçekcı bır tavır koydu ve başından ben kafasmda olan nıyefmı açıkça orta- ya serdı Iyı de yaptı Turkıye'nm gerçeklen gör- mesı ve kendıne çekıduzen vermesı ıçın bundan da- ha ıyı bır uyancı olamazdı Aslma bakarsanız, AB'nın bızı dışlamasından çok, ulusal onurumu- zu partı çıkarlanna feda eden politika tuccarlannrn hâlâ aynı aymazlıkla AB ûzennden muhalefet yap- maya çalışmalan çok daha buyuk acı venyor ınsa- na Adını. Zeus tarafindan kaçınlıp ırzına geçılen, eskı Fınıke Kralı'nın guzel kızı Europa'dan alan. demokrası ve ınsan haklan savunucusu, bılım ve aydınlanmanın merkezı. e\Tensel mutluluğu amaç- layan duşunce akımlannın ozgurce gelıştığı Avru- pa cephesının ıçıne, madalyonun öbur tarafindan bakıldığında, manzaramn hıç de oyle ıç açıcı olma- dığını görüyoruz Cees J Hamelınk, Avrupa'nın bugunkü görühtüsunu şoyle ozetlıyor "Avnıpa'nın demokratik ve insan haklanna davah avdınlânma- a ideak, gözten ıızağı gormeven, aç goztu poütika- a, bankervetuccariartarafindan kaçınlıp ıranage- çihnişnyf*). AB nm bu aç gozlu polıtıkacı, ban- kacı ve ışadamlannın kendı çıkarlan doğrultusun- da bır superdevlet oluşturma gınşımı oldugunu ve Istanbul Unnersıtesı Avrupa dışındakı 'OteJd'lere karşı oluşturulan bu bloğun ne Avrupalıya ne de Avrupa dışındakılere ınsan haklan açısından bır ıvılık getırmeyeceğının. tersıne dunyanın, dını kulturelveekonomıkbolun- muşlüğune ıvme kazandıracağını ıfade eden Avru- palı duşunürlerson zamanlarda seslennı ıyıce yuk- seltmeye başladılar Bu bılım adamlan özet olarak şu gorûşlen dıle getınyorlar • Bugûn özde bırbınnden farksız sıyasal parn- lenn oluşturduğu Avrupa sıjasal cephesının lıder- len, burokratlan ve teknokratlan bırleşmış bır Av - rupa'yı ınsanlığın mutluluğu ıçın değıl, hırslannı tatmın ıçın ıstemektedırler Boyle bıramacın ınsan- lığa hızmet etmedığı, Avrupa 'da mıllıvetçı akımla- nn artması, ırkçıhğın hortlaması Yugoslavya'dakı katlıama seyırcı kalırunası yoksulluk ve ışsızlığın tırmanması ve hepsınden onemlısı ulkelerle olan ıhşkılerde daha buyurucu ve aynmcı davTanılması omek olarak gostenlebılır • Avrupa'nın gerçek anlamda bırleşmesı ola- naklı değıldır Avrupa savaşlar, mıllıyetçı duygular, dını mezhepler, ekonomık çıkar ve farklılıklarla kendı ıçınde bolünmüştur, bu nedenle kendı ıçın- de bır çok konuda uzlaşma sağlayamaz Avrupa uzlaşmayı kendı dışındakı 'Öteki'Ier karşısında sağlar BuOtekı'ler Avrupalınınçağlarboyuncabı- lınçaltına Orient (Şark) olarak yerleştırdığı Arap, Tûrk ve Rus ımajlandır Bu uçu Avnıpalının kafa- sında şark despotızmını temsıl eder Şark, Avru- pa'nın geleneksel olarak karşıtı, bır başka deyışle duşmanıdır Onentın otesınde ıse CçuncuDun>a, 'san tehMke' (yellovv penl) ve 'kâfirier' (pagans) vardır Avrupah, bunlaraa/gclişmişülkelerder • Avrupa seçılmışlıkduvgusunuve hegemonya- cı davTanışını hıç terketmemıştır, kendısının dışın- dakı uluslara tepeden bakar Avrupa'nın ıçendekı bolunmüşluğune karşın. dışanya karşı ortak bır kultürel kımlığı vardır Avrupa dışanya karşı Hıns- tıyan kulturu ıle bırleşmış bır Hınstıyan kıtasıdır • Avrupa Bırlığı Roma Imparatorluğu nu yenı- den ıh>aetmeçabasıdır 1 S 476'da Batı Roma Im- paratorluğu'nun, 1453 'te de Turklertarafindan Do- ğu Roma Imparatorluğu'nun v ıkılışına hep ağıtya- kılır Constantınople'un Turkler tarafmdan zapte- dılmesı en buyuk trajedı olarak gorulur Avrupah'nın bılınçaltma yerleşmış bu bakış açı- sı, ne kadar dıkkatlı olurlarsa olsunlar, zaman za- man Avrupah polıtıkacı ve burokratlann ağzından sözcüklere dökuluvenr Son olarak, Luksemburg Başbakanı Juncker'ın Turkıye'nm Avrupa kultu- rüne aıt olmadığını ve işkenceci bır ulke ıle aynı ma- saya oturulamayacağını ıfade eden sözlennın gen- sınde Türkıye'yı çok yakından tanıyan bır gozlem- cının haklı eleşunsınden çok, bılınçaltma yerleş- mış, Avrupa'nın geleneksel düşmanı Musluman Türk'u eleştınsı yatar Salt bu nedenle, Avrupa- h'nın demokrası ve ınsan haklan ıle ılgılı şovlann- da Tûrkıye ıle ılgılı olumsuzluklar her zaman ha- zır hammadde kaynağıdır Dıkkat edılırse, en kû- çük bürokrattan en buyüğûne kadar Tûrkıye üze- nnde yapılan eleştmler dersını ıyı ezberlerruş ço- cuklar gıbı hep aynı sözcüklerle ıfade edıhr Tûr- kıye ıle ılgılı olumlu her şeyı gormezden duymaz- dan gelırler Yunanıstan'ın Tûrbye ıle ılgılı tezle- nnde Avrupalıyı ve Avrupalılar kanalı>la bütün dunyayı kolavca ınandırabılmesının tek nedenı Av- rupa'nın bıunçaltındakı olumsuzTurk ımajıdır Bır başka deyışle, Yunanıstan AB'yı Turkıye aleyhı- ne kullanırken çok fazla zorlanmamaktadır Tutum zaten hazırdır, Yunanıstan bu tutumu davTanışa yo- neltmektedır Bazı politika tuccariannın ve ış çev- relennın butun bu gerçeklen gormeden ya da gor- mezden gelerek yapüklan Avrupa hayranlığına ve kışısel çıkarlara dayah yüzeysel açıklamalan Tûr- kıye AvTupa ıhşkılennde önemlı hıçbır ılerleme sağlayamadıgı gıbı akılcı ve onurlu ulusal polıtı- kalann önunü kesmektedır Avrupa Bırlığı'nm uyelığe kabul etmevı karar- laştırdığı Kıbns Rum Kesımı ıle on Avrupa ulke- smın Turkıye'den hangı konularda ustün olduğu tarhşılır, ama btr üstunlûklen var kı hıç tartışılmaz O da Avrupa'nın geleneksel karşıtı 'Orient'e (Şark'a) karşı oluşturmaya çahştrğı Hmsüyan gûç cephesındeseçılmış Hınstıyan ülfceler ohnalandtr Tûrkıye, bugunku ekonomık ve demokratik gelış- mışlık dûzeyı ve de farklı kültûrü ıle bu kulube aıt olmadığına göre kendını Avrupah yönetcılere be- ğendıremeyecektır Beğendırse dahı, şımdıkı kafa yapısındakı yönetıcıler, Türkıye'yı seçkın kulüple- nne dahıl ederek ılkel ve barbar Musluman Tûrk ımajı ıle beyru yıkanmış Avrupa kamuoyunu kar- şılanna ahna cesaretını gosteremeyeceklerdır Bel- kı, yıllar sonra, guç ve çıkar dengelennın gerektır- dığı koşullar Tûrkıye nın Bırlığe katılması vönun- de oluşursa, kulup uyelennın şımdıkı değer yargı- lanna tufunmalannın yarardan çok zarar getırdığı anlaşılırsa, Turkıye fazla zorlanmadan ıster ıstemez Bırlığe kaülacaktır Ancak şuanda AB, Turkıye'nm Bırlığe katılmasında yarardan çok zarar görmekte ve tanhın dennlıklenne gömulu değer yargılannı gözden geçırmek gereğmı duymamaktadır Bu ne- denle, AB. daha uzun yıllar bır Hınstıyan Kulubü olarak genışlemeye devam edecektır BuHınstıyan guç bloğunun dünyayı hangı karşı bloklaşmalara, genlım ve çatışmalara surukleyeceğını şımdıden kestrrmek olanaksız Ama 21 yuzyılda yenı blok- laşmalann oluşması kaçınılmaz görulu>or Turkı- ye arhk bunun bılıncınevarmalı olmayacak olan- lan değıl, olabılecek olanlan masa>a yatırmalı, Av- rupa ve dunya ıle ılışkılennı kuskünlen oyna>an, duygusallığa hıç kapümadan, kendı çıkarlannı on plana alarak akılcı ve gerçekcı bırbıçımde yenıden duzenlemehdır (*) Hamelınk, CeesJ 'Europe and the Democ ratıc Defıcıt Media Development, Vol XL, 4/1993 KULTÜR • SANAT 293 *9 7< (3 HAT) N0-61 TIIOM Ra2543509 2377250 ^ ^ / • »«. o»mıı ll 7 ASIK MENE Reıim Sergisi 27 Arauk 97 - 24 Ocak ^8 NçarHajı Ifıterrur Volu No 10 0 2 Td (0212)231 90 87 Tejv*w IT , 11 - I I Ocak Sıat 15.00 l-S-10-15-1i-170c»k Sajl 21.00 ie j STES kartlj «ılınlıılrrsinı; B U O D A Y TANJÜ AŞANEL »e Yılbaşı Eğlencesi Fıx Menü. Özel Yemekler, ümıtsız Içkı, Rez Tel.:296 65 90-91 Tiyatro İlanlarınız İçin (0212)293 89 78(3hat) GAZİANTEP 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NDEN 1993/302-1993/547 Davacı Büyükşahınbey Beledıye Başkanlığı vekılı Av Mehmet Tımur tarafından davalılar M Hayn Kutsal, Müze- yen Yeşıl, Fahnye Yıldız, Alıye Kutsal, Mehmet Bozatlı, Haynye Denız, M Hanıfî Bozatlı, Hahce Edâlp, Alı Çetındağ, A Kenm Çetındağ, Fetıh Çetındag, Fatıh Çetındağ M Reşıt tatar, Dogan Tatar, Abdullah Tataroğlu Münever Kene- oğlu, Ayşe Tataroğlu, M Alı Tataroğlu, tsmıhan Aşan aleyhıne mahkememızde açılmış bulunan cebn tescıl davasının yapılan yargılaması sonunda, Gazıantep ılı Şahınbey ılçesı Korkün köyü pafta 19 parsel 1105'de davalılar adma ka- yıtlı taşınmazın Kamulaştırma Kanunu'nun 16 maddesıne gore davacı beledıye adına tescılınc karar venlmış olup, ad- reslen tespıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapılmasına karar venlen yukarda ısımlen yazılı bulunan davalılara karar teblığı yenne kaım olmak üzere ılan olunur Basın 60662 AKDAĞMADENÎ KADASTRO MAHKEMESt'NTJEN DosyaNo 1994 26 Esas / 1997/51 Karar Davacı Bayram Ay tarafın- dan davalı Nazım Lna] aleyhıne Abdurrahmanlı ko- yü 106 ada, 17 no lu parsel hakkında açılan kadastro tespıtının ıptalı davasının yapılan yargılaması sonun- da, mahkememızın 1994 26 esas, 1997/51 karar sayılı dosyası ıle, Davanıo kısmen kabulü ıie kısmen reddıne, Akdağmadenı Abdurah manlı köyû 106 ada 17 no'lu parsel hakkında vapı lan tespıtın ıptalı ıle parselın 7 5 1997 tanhlı A Kadır Bozkurt tarafindan duzenle- nen raporda A harfi ıle gös tenlen 7500 m2'lık kısmı nın tarla vasfinda mahke- memızce v enlen veraset ıla mı doğrultusunda 3/İ2 hıs- sesmm Razıye A> 3'12 hıs- sesımn Hamıde Ay 3 12 hıssesımn Salıh Ay 3 12 hıssesımn Aysel ^y adına tapuva kayıt ve tescılıne. B harfi ıle göstenlen 1900 m2 lık kısmının tarla \as- fında Nazım Unal adına ta puya kayıt \e tescılıne Daır venlen hükum açık adresle- n tespıt edılemeyen davacı- lar Razıye Salıh Hamıde ve Aysel Ay adlanna teblıg edılemedığınden, hükmun ilanen tebhğıne karar venl mış olup ılan tanhmden ıtı- baren 15 gun ıçınde karar temyız edılmedığı takdırde hûkmun kesınleşeceg) ıla- nen teblığ olunur Basın 60679 PENCERE Anf TeoremiL Bır gun Cahrt Arf benı Bebek sırtlanndakı evıne çağırmıştı Alt kattakı çalışma odasına gınnce ne goreyım Yerierde kâğrtlar, kâğrtlar, kâğrtlar, kâğıt- lann uzennde bana kargacık burgacık gelen yazı- lar, sayılar, sayılar Arf -* - Gel, dedı, Allah kahretsın1 Bu adamlar kafa- ma takılıyohar, çalışacağım konuya yoğunlaşamı- yorum Kımdı bu adamlar? Evren ıle Özal ıkılısının ulke yonetımınde ege- menleştığı yıllan yaşıyorduk Matematık soyut bılım değıl mı1 Cahrt Arf top- lumundan soyutlanmış değıldı, ulkenın başındakı sığ ınsanlara dayanamıyor, bu duruma katlanamı- yor, evlere şenlık polrtıkacılan kafasından sokup atamıyordu Erdal Inönu'nun dedığı gıbı "Bılımı Turkıye'ye sevdırmek ıçın çok uğraştı Yurduna bağlı oima- sa burada kalmazdı Bu kadar yeteneklı bır ınsan, Amenka ve Avrupa'da el ustunde tutulurdu " * Cahrt Arf hanka bır adamdı, mızahının raconu- na ve tadına dıyecek yoktu Paul Valery Fransızlann ılgınç edebıyat adam- lanndandır, şaırdır, ama şııre bıle kuşkuyla yakla- şır, bır ara şıır yazmaktan vazgeçmış, yırmı yıl bu uğraşı bırakmıştır, esını değıl, zekâyı kaynak sayar, matematıkle uğraşır bu yolda bır roman yazmayı dener Bır gun bu konu açıldı, Valery'nın roman kurgu- sundakı matematığı Cahrt Arf'a anlatmak ıstedım, beceremedım, hemen taşı gedığıne koydu - Bak, dedı, bu kadar basıt matematıkle roman bıle yazılamaz1 Alay, yergı, nukte ışıltılan Arf'ın gozlennde pınl- dar, gulumsemesme yansır, sevımlı yuzunde zekâ elle tutulur bır anlama kavuşurdu ölumu bır aydınlığın toplumdan eksılmestdır • Ulkemızın bılım çoraklığında Arf gıbı sayısı az tx- lım adamı bırer vaha sayılırlar Neden boyledır^ 1923 Devnmı'nın pusulası şu tumcede vurgula- nıyordu "Yaşamda gerçek yol göstencı bılımdır 1 " Ikıncı Dunya Savaşı'ndan sonra demokrasıye geçmek ıçın benımsenen çok partılı rejım, "karşı- devnm"edonuştu, medrese kafası hortladı, bılıme yatırım dışlandı cehalet, ulke yonetımınde ulusal gelınn dağılımını kendısıne gore ayariadı Cahrt Arf, karanlık polıtıkanın hep karşısında olan bır bılım adamıydı 21 'ıncı yuzyılın eşığınde bılım artık buyuk yatnm- lann urunudur Buyukgatınmlar bılımın altyapısına ve en başta ınsana yonelık olacak kı bır sure son- ra bu tohumlamanın urunlennı alabılelım Cahrt Arf'ı yıtırmenın acısında bu gerçeğın anım- sanması ve yınelenmesı bır tesellı sayılabılır Bılım- dır Türkıye'yı çağdaşlaştıracak ıtıcı guç ACI BIR KAYIP Aydm, devnmcı, çağdaş eğıtımcı, Kulelı Asken Lısesı. Yuksek Denızcılık Okulu, Hava Harp Okulu, Işık Lısesı ve Ozel Şışlı Lısesı Emekh JCımya Oğretmenı NAMIKKEMAL ÜÇYİĞÎT 28 12 1997 gunü vefat etmıştır Değerlı naaşı 30 12 1997 Sah gunu 11 00'de Nışantaşı Işık Lısesı'nde yapılacak torenden sonra, oğle namazını muteakıp Teşvıkıye Camn'nden kaldınlacaktır Sevenlenne duyurulur AtLESİ Not: Çelenk gondenlmemesı, arzu edenlenn Türk Eğıtım Vakfı'na bağışta bulunmalan nca olunur Ulkemızın >etıştırdığı değerlı bılım adamı, halkımızın dosru Prof. Dr. CAHİT ARF'ı yıtırdık Turkıye'nın başı sağolsun Mulkıyelıler olarak anısı önunde saygıyla eğılıyoruz MÜLKİYELİLER BÎRLİĞÎ GENEL MERKEZt Sıgara ıçenler' Bugun kendınıze değerlı bır fırsat verın Sıgarayı bırakm "IYI YILLAR DİLERİ2" TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cd. No: 8 Şışli/İSTANBUL Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat İLAN T.C. BURDURİCRACEZA MAHKEMESİ'NDEN Sayı 1997/629 Muştekı Azıze Salman tarafindan, sanık Yakup Salman aleyhme açılan nafaka borcunu odememek davasmın yapılan duruşmasında, Yeşılova ılçesı, Bedırlı koyu nufusuna kayıth, Ha- san ve Şenfe oğlu, 28 1 1971 D lu. Yakup Salman, Lara Sera Otelı, Artur AŞ'nın teknık servısmde şo- fbr olarak çahşmakta ıken buradan aynlan ve tum aramalara rağmen adresı tespıt edılemeyen sanık Yakup Salman'a ılanen teblıgat yapılmasına karar venlmış olup, duruşma günu olan 6 2 1998 gûnu saat 11 20'de mahkememızde hazır bulunması, bu- lunmadığı takdırde yargılamanın yoklugunda yapı- hp karar venleceğı CMUK 225 ve llK'nın 349 madde hukumlen uyannca ılanen teblığ olunur Basın 61523
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle