28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 30ARALIK1997SAU 10 KULTUR SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Hareket çok, bereket esldsi kadarTiyatroda 1997 hareketi çok bereketi sı- nırlı bır çizgide süriip gitti. Profesyonel sahnelerde sunulan yaklaşık yüz oyundan kırk kadannı izleyebildım sanınm. Aldı- ğun tiyatro keyfı. harcadığım çabaya de- ğer miydı? Tartması zor. Büyük kentlerde gitgide çapraşıklasan yaşam koşullannda sürekli tiyatro seyircisi olmak büyük e- mek istiyor artık. Türkıye 1997'de tiyatroda yeni bir çı- kışın göstergesi olabilecek yeni bır yerlı oyunun parlak bır yapımına tanık olmadı. Bır başka deyışle, yazarlarımızın ürettik- lenyle sanatçılanmızın ürettiklerinin en iyilerinın buluştuğu mutlu rastlantı ger- çekJeşmedi. Tiyatro bu sanata katkıda bu- lunanlann çabalannın bireşimınden olu- şan bir sanat. Mutlu buluşma gerçekleş- mezse maya tutmuyor. Eşber Yağmurde- reünin yazdığı ve Ankara Sanat Tiyatro- su tarafından sahnelenen "Akrep" maya- nın en ıyi tuttuğu yapımdı. tnsan hakJan- nı koruma ve düşünce suçunu ortadan kal- dırma adına attıgı sessız çığhkla anlamlı. sahnelenmesi ve oyunculuk düzeyiyle say- gın birçalışma... Yabancı oyunlar gündeminde ise başı Terence McNally'nin Maria Callas üstü- ne yazdığı ve dünyanın her yanında sah- nelenen "Master Class" ya da "Ustalar Suufi" başlıkh oyun çekti. tstanbul'da Yü- dız Kenter'in yorumuyla mayıs sonunda sahneye çıkanlan ve Ankara Devlet Tiyat- rosu tarafından 1997-98 döneminde Cü- neyt Gökçer'in rejisiyle ve Ayten Gök- çer'in yorumuyla sunulan oyunun ikı ku- rum ve iki sanatçı arasında yarattığı gerek- siz gerginlik nedeniyle, tiyatro olgusu gö- rüntülü medyanın haber programlanna bi- le yükselebildi. Belgesel niteliği yanında, "sanateı obna ustüne'" bir "kadın oyuncu oyunu* c'ma niteliği taşıyan yapıt, lstan- bul'da Yıîuı. Kenter, Ankara'da Ayten Gökçer yorun. •• gişe önünde kuyruk- larolu^turmayı saıoürüyor. Odüller 'Bir Ata, Kralbğm'a Shakespeare, çoğunlukla olduğu gıbi bu yıl da tıyatroculann gözbebeğiydi. İn- gılız Ulusal Tiyatrosu"nun lstanbul Festi- vali'nde sunduğu "Kral Lear", unutul- mazlar arasında yer alırken Başar Sabun- cu'nun "iktidar hırs" izleği çevTesinde, Shakespeare"in çok sayıfla oyunundan ve sahnelennden kurgulayıp sahneledıği ls- tanbul Şehır Tıyatrolan yapımı "Bir Ata, Krallığım" 1997'nin ödül rekortmeni ol- du. Yıl sonuna doğru perdesını açan lzmit Şehır Tiyatrosu da Işıl Kasapoğlu'nun sah- nelediğı yedi saatlık "Hamfct" ıle Türk se- yircısini henüz alışık olmadığı bır tiyatro maratonuna sokjuyor. Amatör bir topluluk olan BOST-Tiyatro Boğaziçi ise "Fırüna" oyunuyla hem beğenildi. hem beğenilme- di. Özel ödüle değer bulunduğu gıbi genç seyırci çoğunluğunca da keyifle izlendi. Bir önceki yılın ortalannda gündeme gelen \e Tiyatro Stüdyosu'nun bir kültür evine dönüştûrme çabasında olduğu eski Odeon Sinemasrnın yangın felaketine uğ- ramasıyla, topluluğun 1997 boyunca bir gezgıncı tiyatro kahn çekerek sürdürdüğü "HJsterT, her açıdan yüksek düzeyli bır çalışma olarak hak ettiği alkışı aldı. Ha- luk Bilginer, bu oyundakı Freud yorumu nedenıyle aldığı ödüle sinemadan aldıkJa- nnı da katarak "yüın sanatçısı" olma ba- şansına ulaştı. Tiyatro Stüdyosu, Odeon'a kiracı olması konusunda, Usküdar Bele- diyesi'nin engelleyici tutumuna karşı ya- sal savaşım verirken biryandan da onanm için parasal kaynak bulma yolunda çırpı- nıp durdu. Genco Erkal tarüşma ötesiydi Coelho'nun ünlü yapıtı "Simyaa"dan uyarlanarak önce St. Martinik'te. sonra da Fransa'da sahnelenen aynı adlı oyun, Dost- lar Tiyatrosu yapımı olarak yıl ortasında seyirci karşısına çıktı ve tiyatronun gün- deminde ön sıraya geçti. Romanla oyun arasındaki yaklaşım farkı ve Mehmet öu- soy'un sahneleme fantezileri tartışmalara yol açtıysa da Genco Erkal'tn usta ışi tip- lemelen. tartışmaötesiydi. Erkarmbir ön- ceki dönemden sürdürdüğü a Birtakım .•Vâzfikkr'" Adam Yayınlan'nca kıtap ola- rak yayımlandı. Ferit Edgü'nün metniyle Genco Erkal'ın fotoğraflannı buluşturan, konseptini Bülent Erkmen ve Naz Eray- da'nm oluşturduğu "Duo" başhklı kitap ise ilginç bir çalışma olmasımn yanı sıra, görsel bir Genco Erkal arşivi oluşturması bakımından önemliydi. Gerek "HisterTnin gerekse "Simya- cTnın başansında önemli birpayı olan de- kor sanatçısı Duygu Sağıroğhı aynı yıl içinde sunduğu başka çalışmalarla da al- iyatroda 1997 hareketi çok, bereketi sınırlı bir çizgide sürüp gitti. Özel sektörün tiyatroya destek yolunda olumlu göstergeler sunduğu bir dönemin başlangıcı muştulandı. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali en başanlı yılını yaşadı. Tek kişilik oyunlar yine gündemdeydi. Bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı ve Atatürk'ü konu alan oyunlar, öte yandan da yerli müzikaller sahnelendi.. 1997 Refahyol'un yarattığı ortamdan yararlanan 'şeriatçı tiyatro' girişimlerinin ortaya çıktığı yıl olarak geçecek tiyatro tarihine. 1- Bertiner Ensemble'nin 'Arturo Ui 'yorumu, 2-Yûdız Kenter 'Master Class- Maria Callas', 3- Hahık Bilginer, 4- Ian Holm 'Kral Lear', 5-Genco Erkal 'Simyacı', 6- 'Bir Ata, Kralhğun' 7- Altan Erkekli 'tnadına Yaşamak'. kış aldı. Hiç kuşkusuz 1997'nin en çalış- kan, en yetkin sahne tasanmcısı Sağıroğ- lu. Gencay Güriin, Tiyatro lstanbul 'daki "özel tiyatroculuk" uğraşını daha önce sahnelerimızde sınanmış yapımlarla sür- dürdü. "Yapun" anlayışından yola çıktığı ve her yapım içın farklı ve çoğunlukla doğru seçılmış ünlü sanatçılan bır araya getirdiği ıkı yabancı güldürü yoluyla ke- yıfli tiyatro anlan yaşattı seyırciye. "Es- küneyen Oyun'dakı rolü NedretGüvenç'e "en iyi kadın oyuncu" ödülünü getirdi. Cem Davran ise ''Yeni BaştsuTda sıradışı bır oyunculuk sergilıyordu. Güriin'ün yıl sonuna doğru sahneledıği "Sanat" adlı oyun, olumlu eleştiriler almakta. DevletTıyatroİan'nın bir önceki yıldan süren >a da bu yıl sahnelenen oyunlann- daki seçim anlayışı, eleştirilegeldi. Orta- ya konan ürünler arasında doğru yapıtla doğru yönetmenı ve sanatçılan buluşturan azdı. tstanbul'da "Kaduüardan Konuşa- um" başlığı altında toplanan ikı Dario Fo oyunuyla SumruYavrucuk,Ankara'da Av- şenil Şamboğlu'nun sahneledıği "Benim Adım Reguıe"'le Tomris ÇetineL emekleri boşa gitmeyen şanslı sanatçılardandı. Haldun Dormen Tiyatrosu oyunlanyla en çok eğlendiren topluluktu. "KareAs"ta Votkan Severcan ve Suat Sungur. "CKTin KarrçtTda Haldun Dormen u güWür- me"nin önlenemez çekiciliğıni sergiledi- ler. Yılın çoğunu Ses Tıyatrosu'nun ona- nlıyor olması nedeniyle turnede geçiren Ferhan Şensoy ise "Ferhangi Şejier" ve "Felek Bir Gün Salakken" nin yanı sıra, Derya Baykal'la başrollerini paylaştığı -Aptallara Gü/e\ Gelen Televizyon Dizite- ri" başlıklı oyunda, çeşitli vıdeo kamera- lan yoluyla sahnedeki oyuncunun mimik ve hareketlerinin aynı anda birkaç görüş açısmdan birden sunulmasını sağlayan il- ginç bir sahneleme yöntemi deniyordu. En çokengeUenen yüm 'ola\' ovunu 1997"de Ankara Sanat Tiyatrosu 35.. amatör bir topluluk olan Ankara Deneme Sahnesi de 41. yılını toplantılarla kutladı. Müjdat Gezen Sanat Merkezi de 8 yaşına girdi. Selçuk Üniversitesi bünyesinde ku- rulmuş olan tiyatro bölümü, ilk mezunla- nnı bu yü verdi. tlk mezunlanru gelecek yıl verecek olan Akademi tstanbul'un Ah- met Levendoğlu-Işıl Kasapoğlu atölyesi öğrencileri Turgay Nar'm "HititGüneşi" adlı oyununu ilk kez seyirci karşısına çı- kardılar.Devlet Tiyatrolan Ankara'daki ve Anadolu düzeyindeki sahne sayısını arttır- dı. Geleneksel seyirlik sanatlanmızdan Karagöz ve kukla ile mim tiyatrosu Dev- let Tiyatrolan bünyesinde kurumsallaştı- nldı. Bir öncekinden yıllar sonra Mer- sın'de KültürBakanlığı 'nın \eTOBAV ın ortaklaşa düzenlediği Tiyatro Kurultayı gerçekleştirildı. Umutlar kurultayda alı- nan ve sonuç bildirisinde sunulan ilke ka- rarlannın yaşama geçirilmesine bağlandı. 1997, REFAHYOL'un yarattığı ortam- dan yararlanan "şeriatçı tiyatro" girişim- lerinin ortaya çıktığı yıl olarak geçecek ti- yatro tarihrrıe. Yılın "olay" oyunu. Anka- ra Ekin Tiyarrosu'nun sunduğu Haluk Işık'ın "Memleket Hikâyeleri" ise hem REFAHYOL döneminde hem de daha sonraki hükümet döneminde en çok engel- lenen. vali ve emniyet müdürlerinin ilgi- sini tiyatroya en çok yönelten, mahkeme- lerden en çok yürütmeyi durdurma ve ip- tal karan aldırmış yapım olarak anılacak. Altan Erkekh'ye ödül kazandıran, AST yapımı "İnadına Yaşamak"ın kimi il em- niyet müdürlüklerinin engeline takıldığı da anımsanacak. "Devtet galasında tiyat- mbüdirisiokunmaz" kuraluıı ise geçen 27 Mart Dunya Tiyatrolar Günü'nde öğren- mışolduk, DinçerSûmer'in tiyatroda öz- gür ve laik düşünceyi savunan bildirisi, Ankara'da "4. Muraf oyununun REFAH- YOL'lu çağnhlan karşısında "okunmayı- verince"_ 1997 özel sektörün tiyatroya destek yo- lunda olumlu göstergeler sunduğu bir dö- nemin başlangıcını muştuluyor. Katkılan- ru dahaönceki yıllarda başlatan ve 1997'de de yaygın biçimde sürdüren Efes Pil- sen'den sonra Halk Sigorta da önemli bir girişim yaptı; Hadi Çaman ve Yeditepe Oyunculan'nın u Kühe>lan"la perde açtı- ğı yeni salon, Tiyatro Ayna 'nın Dilek Tür- ker'ın sunduğu "Kuvsçi Millije Kadınla- n" yapımı bu kurumun desteğıyle gerçek- leşti. Halk Sigorta aynca Afıfe Jale Ödül- leri geleneğini başlattı. Yıl sonuna doğru ise Odeon'un onanm sorumluluğunu pay- laştı. Festivalin en başanh yıhydı 1997'nin Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali kammca en başanlı yılını yaşa- dı. Sergilenen yabancı oyunlar açısından neredeyse kusursuz bir düzeye ulaşan fes- tivali doruğa çıkaran topluluk, "Arturo Ui" yapımı ile yalnız Brecht tutkunlanna değil, her tür seyirciye ender rastlanır üs- tünlükte bir tiyatro deneyimi sunan Berli- ner Ensemble'di. Festival etkinlikleri ara- sına bu yıl katılan "ödülr lerin ilk sahiple- ri Noel gecesi yitirdığimiz ünlü italyan ti- yatro adamı Giorgo Strehler ve Yıldız Kenter oldu. Kasım ayında > apılan ve başkentın her semtindekı sahneleri coşkulu bir kalaba- lıkla dolduran, amatör, yan amatör ve pro- fesyonel tiyatrolann buluştuğu 2. Ankara Tiyatro Festivali, düzenlemedeki birtakım aksaklüdara karşın, genç seyircilerin yo- ğun ilgisi sonuçunda amacına ulaştı. Ge- leneksel ODTC Amatör Tiyatrolar Şenli- ği de işlevinı bir kez daha yerine getirdi. Assos Festivali ise gitgide kurumlaşma yolunda. Hem yerli hem de başka kentler- den gelen seyırcihin katılımıyla. Tek kişilik oyunlar yine gündemdeydi. Genco Erkal'ın, Ferhan Şensoy'un, Ali Poyrazoğlu'nun Altan Erkekli'nin bir ön- ceki yıldan süren tek kişilik gösterilerine "Maviydi Bisikletim''k Erdal Ozyağcüar, "Kendi Gök Kubbemiz"le Toron Karaca- ogu, yıı sonuna doğru da "tlk EvliBk"le Tomristncer. "Müne\-ver'ui Hasbıhal" ile oyîıncu Veşim Bozoğlu katıldı. Karacaoğ- lu'nun Yah>a Kecnal kompozisyonu sa- natçıya ödül getirdi. 1997 bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı ve Atatürkü konu alan oyunlann, öte yandan da yerli müzikallerin gündeme geldiği bir yıl oldu. Çoğu yıl sonuna doğru sahneye çıkanlan her iki türdeki oyunlar üstüne ko- nuşmak içın 1998'i beklemek gerekecek. Tiyatromuz geçen yıl içinde bırçok sa- natçısını yitirdi. Anılan oyun arkadaşlann- da ve seyircılerinde yaşayacak. Tiyatro okullanndan bır dolu genç sanatçı mezun oldu. Onlar da tiyatroda geleceğın sorum- luluğunu paylaşacak. Mitos-Boyut yıl boyunca oyun kitapla- n yayımladı. Pek çok Türk yazannın oyu- nuna kolayca ulaşılabıliyor böylece. Mi- tos-Boyut'un en önemli girişımi Brecht: Bütün Oyunlan dizisiydi. Dizinin 7. ve 11. ciltlen yayımlandı. Yılın tiyatro kita- bı ise Prof. Dr. Sevda Şener"in Yapı Kre- dı Yayınlan'ndan çıkan "Yaşamın Kınlma Noktasuıda Dram Sanatı" başlıklı yeni ya- pıtı. Bu kıtap okuru. tiyatronun abc'sinden söz edermiş gibi başlayıp, anahtar kav- ramlan en damıtılıruş bıçimıyle tanıttıktan sonra "dram" söyleminın dennlıklerine iniveren, zengin bir oyun dağanyla örnek- leyerek desteklediği tartışmasını. biriki- min, deneyımin ve ınce bir duyarlığın süz- gecinden geçırilmiş belırlemeler yoluyla üst düzeyde bır düşünsellığe ulaştıran bir yazarla buluşturuyor. Tiyatromuz bir yeni yıla daha giriyor. Bir önceki yıldan farklı olmayan bir ko- numda. Sanatı, sanatçıyı özgür ve güven- celi, ödenekli tiyatrolan özerk kılan yasal ve yönetsel düzenlemelerin bir kez daha "temennT düzeyindeki kaldığı... Umut vericı sanatsal yönelişleri muştulamayan... Yine de koşullar denk geldiğinde nitelik- li tiyatro üretebilen, tiyatro sanatına say- gılı, kendi uygulama alanlannda araştır- macı, disiplinli, duyarlı ve coşkulu sanat- çılanmız var. Yeni yılda umutlarunız on- larla... 19979 nin tiyatro ödülleri ve yitirdiklerimiz 20. Avni Dilligil Ödülleri: En Başanlı Kostüm - Se- vim Çavdar (Oidipus - Şehir Ti- yatrolan). En Başanlı Dekor - Duygu Sağıroğlu (Abelard ve Heloise - Aksanat Tiyatrosu). En Başanlı Çeviri - Zeynep Avcı (Abelard ve Heloise - Ak- sanat Tiyatrosu), En Başanlı Yardımcı Erkek Oyuncu - Cem Da\Tan (Yeni Baştan - Ti- yatro lstanbul), En Başarılı Yardımcı Kadın Oyuncu - Özen Tutucu (Farklı Bir Kadın - Şehir Tiyatrolan), En Başa- rılı Erkek Oyuncu - Cüneyt Türel (Abelard ve Heloise - Ak- sanat Tiyatrosu). En Başanlı Kadın Oyuncu - Tilbe Saran ( Abelard ve Heloise - Aksanat Tiyatrosu) ve Sumru Yav-rucuk (Kadınlardan Konuşalım - Dev - let Tiyatrosu). En Başanlı Yö- netmen - Tijen Par (Kadınlar- dan Konuşalım - Devlet Tiyat- rosu), En Başanlı Yapım - Kü- heylan (Hadi Çaman Yeditepe Oyunculan). Jüri Özel Ödülü - Tiyatro Boğaziçi Topluluğu (Tırtuıa) Jüri Özendirme Odülü - Tolga Çevik (Fırtına). Belkıs Dilligil Onur Ödülü - Toron Karacaoğlu lstanbul Tiyatro Festivali onur odülü: Geçen günlerde yitirdığimiz Giorgio Strehler. Yıldız Ken- ter ve bu yıl kuruluşunun 50. yılını kutlayan Piccolo Teatro Di Milano - Teatro D'Euro- pa'ya ödülü v«nldı. Elestirmenler Birliği Ödülü: îstanbul - Başar Sabuncu (Bır Ata Krallığım) Ankara - Altan Erkekli (İnadına Yaşa- mak) Izmir - Özdemir Nutku (Çayhane) Birlik aynca Tiyatro Stüdyo- su'na da destek ödülü verdı. AFıfe Jale Tiyatro Ödülleri: En İyi Prodüksiyon - Bir A- ta Krallığım, En İyi Yönetmen - Başar Sabuncu (Bır Ata Kral- lığım). En İji Erkek Oyucu - Haluk Bilginer(Histen), En İyi Kadın Oyuncu - Nedret Gü- venç (Eskimeyen Oyun), En İyi Yardımcı ErkekOyuncu - Selim Naşit (Histeri) En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu - Tülin Oral (Orkestra). En İji Müzikal >a da Komedi Erkek Oyuncusu - Suat Sungur (Ka- re As) En İyi Müzikal ya da Komedi Kadın Oyuncusu - Sumru Yavrucuk (Kadınlardan Konuşalım) En İyi Sahne Ta- sanmcısı - Nurullah Tuncer (Bir Ata Krallığım) En İji Giy- si Tasanmcısı - Türkan Kafa- dar (Bir Ata Krallığım) En İyi Sahne Müziği - Selim Atakan (Bir Ata Krallığım - Oidipus) En İyi Işık Tasanmcısı - Ya- kup Çantık (Orkestra) En İyi EfektTasanmcısı - Hıtay Day- can (Bır Ata Krallığım - Metro Canavan - Koca Sınan), Cevat Fehmi Başkut Ödülü - Behiç Ak (Aynhk) Nisa Serezli Aşkı- ner Ödülü - Macide Tanır, Muhsin Ertuğrul Ödülü - Müşfık Kenter 22. ismet Küntay Tiyatro ödülleri: En İyi Yapım Ödülü - Ku- vayı Milliye, En İyi Yönetmen Ödülü - Engin Uludağ (Kendi Gökkubberniz). En İyi Kadın Oyuncu Ödülü - Aslı Içöz (Aynlık). En İyi Erkek O\un- cu Ödülü - Toron Karacaoğlu (Kendi Gökkubbemiz) Altan Erbulak ödülü: Altan Erkekli (İnadına Ya- şamak) 17. İsmail Dümbüllü odülü: Genco Erkal (Birtakım Azizlikler) YÎTİRDİKLERÎMİZ Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi'nin emektarlanndan dekor tasanmcısı Refık Eren (75), sinema ve tiyatro oyuncusu Hümaşah Hiçan, lstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılann- dan Numan Tala Pakner, Tiyatro sanatçısı Yusuf Elvera, Devlet Tiyatrolan ve televizyon oyuncusu Alev Sezer(42), Tiyatro ve sinema oyuncusu Orhan Çağman. Bir Demet Tiyat- ro'da Laz Bassal Tiplemesiyle beğeni toplayan Aydın Tolan, Tiyatro ve sinema oyuncusu Asuman Arsan (63), Tiyatro sanatçısı Cemil Şahman, Tiyatrove sinema oyucusu Ajlan Al- ruğ (55), Tiyatro sanatçsı Sadettin Erbil (71), 9. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festival i'nde onur ödülü kazanan ttalyan yönetmen Giorgio Strehler (76), bu yıl aramızdan aynlan tiyatro sanatçılanydı. YAZI ODASI SELtM İLERİ Hangi Kültürden Hangisine.!••• Liz Behmoaras çok güzel bir kitap yazmış: Kimsin Jak Samanon? (Sel Yayıncılık) üz Behmoaras'ı tanımıyorum. Başka kitaplan var mı, yayımlanmamış başka yazıları var mı, bil- miyoıum. Kimsin Jak Samanon? son sıralarda yayımlan- mış en güzel eserlerden biri. Bu eseri bir bakıma Selçuk Erez'e borçluyuz. Behmoaras şöyie di- yor: "Bu anılan kitaplaştırma fikri veren Prof. Dr. Selçuk Erez'e..." Sel Yayıncılık böytesi çizgi dışı, anlam yüklü ki- taplan basarak, öyle sanıyorum ki, kültürümüze inceden inceye katkıda bulunuyor. Liz Behmoaras'ın ilk cümlesi şu: "Büyükannem birsüredir çekmecelerindeki kâ- ğıtlan bir araya getirdikten sonra yırtıp atıyor." Eser, yırtıhp atılmış, belki kimi sayfalan kurtan- labilmiş anılardan esınlenilerek kaleme getirilmiş. Geçen yüzyılın sonundan yüzyılımızın, artık biz- den aynlan yüzyılımızın başlarına "bir Yahudi ai- lesınin yaşantısıyla bihikte kımlik sorunlannı" oku- ma, öğrenme, yaşama fırsatı buluyoaız. Bu soy kitaplar bizde ya hiç yazılmıyor ya da ya- zılsa bile okura ulaşma imkânına kavuşamıyor. Anılarta birlikte zamana tanıklık, günlük yaşama- nın öyküsü, kültürün asıl o gizli sayfası oysa bu soy kitaplarla karşımıza çıkabilir. "Çiçekli bahçeler içindeki ahşap evleriyle gü- zelim Hasköy semti, Samanon'lann yaşadığı iki katlı görkemli taş bina, Tia Rozina ve Ispanyolca şarklan, neşeyle kutlanan nişanlar, düğünier, bay- ramlar... Sonra savaş yılları. kıtlık, yoksulluk ve acılara rağmen canlı tutulan gençlik umutlan... Doğulu bir Yahudi kızına has o boyun eğmişlikyü- zünden ıskalanan hedefler, ıskalanan koca birya- şamın ilk dönemleri! Işte bütün bu sıradan ve müthiş şeyleri belgelemek istiyordum..." Yazar gerçekten de belgelemiş. üz Behmoaras'ın anneannesi Adile Meryem (Adel) anılan arasından babası Jak Samanon'u, Hasköy'dekı, Kadıköyü'ndeki, sonraki yaşamlan çıkanyor ve torununa emanet ediyor. Birinci tekil kişi anlatımın yer yer eşlik ettiği eserde, Behmo- aras, geçmişin güzel ve acı günlerini bize taşıyor. Ama yalnızca acı günler değil: dilden mutfağa, şarkılardan giysiye Yahudi kültürünün Istanbul'da- ki macerasını yaşama fırsatı buluyoruz. Sözgelimi yemekler: Ne yalan söyleyeyim, her birinde aklım kaldı. 'Borekitas': "Patlıcan, pata- tes, peynirya da ıspanak harcıyla doldurulan ya- nm ay şeklinde küçük börekler." Lezzetlerini da- mağımda hisseder gibiyim. 'Pırasafuçi': "Fmnda pişen pırasa ve peynir ezmesi." Tam mevsimiL Gündelik yaşamanın oluşturduğu bu kültür, eserde, gitgide trajik bir kimlik arayış sorununa açılıyor. Yahudi mutfağının lezzetleri arasınday- ken ya da Halley kuyrukluyıldızının Istanbul'daki söylentilerine -Hüseyin Rahmi'nin unutulmaz ro- rrianından sonra bir kez daha- tanıklık edtyork^h, Jak Samanon'un varoluş savaşımı beliriyor: "Jak ise kendini sorgulamaya daha çok meyil- liydi. Tabii ki entegrasyondan yanaydı, Osmanlı topraklannda bir Filistin devletinin kuruluşunu desteklemek, gençliğinden beri savunduğu ide- olojiye; yani içinde yaşadığı vatanla bütünleşme isteğine tamamen zıt düşüyordu. Ama öte yan- dan, ta 1900'lerde biravuç aydın ile bihikte baş- Iattığı, Yahudilere Türkçe'yibenimsetmehareke- tinin nasıl bir fiyasko ile sonuçlandığını da unut- muş değildi." Kimsin Jak Samanon? yer yer benzeri başka trajik olgulan cesaretle deşen bir kitap. Dediğim gibi, yalnızca anılar değil, kültürün birleştirici gü- cünden yararlanamamış bir toplumun, toplumu- muzun hayli duyartı bir açımlanması. Kişiler yaşatıyor bize hepsini: "Yaman" antisi- yonist David Fresko, "koyu" siyonist Izak -ama Izak'ın o kederli sözünü es geçmeyeyim: "Ah! Kendimize ait bir ülkemiz olsa!"-, siyasanın ve olaylann dışında görünen Yahudi hanımlar... Aynı toprakta birlikte, kardeşcesine yaşayabilecek in- sanların çoğunluk-azınlık zırvalığında acılar çek- mesi... Geriye hep Hasköy'ün sardunyalı, manolyalı, güllü, begonyalı, yasemenli arka bahçeleri, birde Tia (Teyze, hala, yenge) Rozina'nın şarkısı kalmı- yor mu? işte şarkı: "A la una yo nasi IA las doz m 'egrandisi IA las tres tomii amante I i ala quatro me kazaron..." "önce doğdum I Sonra büyüdüm I Ardından âşık oldum I Sonunda da beni evlendirdiler..." Takvimde lz Bırakan: "Çok eski bir resim gibi saklanm I Kendimi ve çıkanr, akşamlan, I Seyrederim e/ etek çekilince. I Burnum, ağzım, dişlerim ve ellerim, I Incik bon- cuk, işlemeli bohçadan I Açılır sessizliğe ayna- daki." Oktay Rifat, Şiirler, Bilgi Yayınevi, 1969. Aksanarta bu Itafta • Kültür Servisi - Aksanat yeni yılda da konser, opera-bale. fılm, tiyatro ve nıüzik dinletisi etkinliklerini devam ettiriyor. 2 Ocak cuma günü saat 12.30 ve 18.30'da 'New Year's Eve Concert 1984", cumartesi günü saat 14.00 ve 18.00'de Ottmar Liebert & Luna Negra laser-disc'ten konser izlenebilir. Merkezine Mesaj'• Kültür Servisi -1993 Ocak aymda "Mabet: Uç Duyu Organmdan Düşün Merkezi'ne Mesaj Enstalasyon Sergisi", 1996 HAB1TAT-II Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin düzenlemiş olduğu 'Öteki' sergisinde "Sorgulama Odasından Düsün Merkezine Mesaj" başlıklı sergilerden sonra sanatseverler bu kez "Iç Hesaplaşma Sorgulama, Yargılama Odasından Düşün Merkezine Mesaj Enstalasyon Sergisi" ile başka bir boyutta buluşacaklar. Video fılmi, performans, ses ve ışığm bir arada kullamldığı sergi, 7 Ocak tarihinde Atatürk Kültür Merkezi'nde açılacak. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğıtim Fakültesi öğretim üyelerinden Yard. Doç. Dr. Vicdan NalburTaşdemir'in önderliğinde ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen sergi 23 Ocak tarihine dek izlenebilir. Prof. Dr. Bünyamin Özgültekin, serginin endüstriyel ve nesnel düzleme kayan hâkimiyete, kültürel düzlemde yanıt oluşturduğunu belirtiyor. Taşdemir ise şu sözlerle özetliyor serginin özünü: "Bir boşluk var. Boşluk hep aynı. Bu; kapısı, penceresi çıkış yolu olmayan bır boşluk."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle