Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 30ARALIK1997SAU
10 KULTUR
SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL
Hareket çok, bereket esldsi kadarTiyatroda 1997 hareketi çok bereketi sı-
nırlı bır çizgide süriip gitti. Profesyonel
sahnelerde sunulan yaklaşık yüz oyundan
kırk kadannı izleyebildım sanınm. Aldı-
ğun tiyatro keyfı. harcadığım çabaya de-
ğer miydı? Tartması zor. Büyük kentlerde
gitgide çapraşıklasan yaşam koşullannda
sürekli tiyatro seyircisi olmak büyük e-
mek istiyor artık.
Türkıye 1997'de tiyatroda yeni bir çı-
kışın göstergesi olabilecek yeni bır yerlı
oyunun parlak bır yapımına tanık olmadı.
Bır başka deyışle, yazarlarımızın ürettik-
lenyle sanatçılanmızın ürettiklerinin en
iyilerinın buluştuğu mutlu rastlantı ger-
çekJeşmedi. Tiyatro bu sanata katkıda bu-
lunanlann çabalannın bireşimınden olu-
şan bir sanat. Mutlu buluşma gerçekleş-
mezse maya tutmuyor. Eşber Yağmurde-
reünin yazdığı ve Ankara Sanat Tiyatro-
su tarafından sahnelenen "Akrep" maya-
nın en ıyi tuttuğu yapımdı. tnsan hakJan-
nı koruma ve düşünce suçunu ortadan kal-
dırma adına attıgı sessız çığhkla anlamlı.
sahnelenmesi ve oyunculuk düzeyiyle say-
gın birçalışma...
Yabancı oyunlar gündeminde ise başı
Terence McNally'nin Maria Callas üstü-
ne yazdığı ve dünyanın her yanında sah-
nelenen "Master Class" ya da "Ustalar
Suufi" başlıkh oyun çekti. tstanbul'da Yü-
dız Kenter'in yorumuyla mayıs sonunda
sahneye çıkanlan ve Ankara Devlet Tiyat-
rosu tarafından 1997-98 döneminde Cü-
neyt Gökçer'in rejisiyle ve Ayten Gök-
çer'in yorumuyla sunulan oyunun ikı ku-
rum ve iki sanatçı arasında yarattığı gerek-
siz gerginlik nedeniyle, tiyatro olgusu gö-
rüntülü medyanın haber programlanna bi-
le yükselebildi. Belgesel niteliği yanında,
"sanateı obna ustüne'" bir "kadın oyuncu
oyunu* c'ma niteliği taşıyan yapıt, lstan-
bul'da Yıîuı. Kenter, Ankara'da Ayten
Gökçer yorun. •• gişe önünde kuyruk-
larolu^turmayı saıoürüyor.
Odüller 'Bir Ata, Kralbğm'a
Shakespeare, çoğunlukla olduğu gıbi
bu yıl da tıyatroculann gözbebeğiydi. İn-
gılız Ulusal Tiyatrosu"nun lstanbul Festi-
vali'nde sunduğu "Kral Lear", unutul-
mazlar arasında yer alırken Başar Sabun-
cu'nun "iktidar hırs" izleği çevTesinde,
Shakespeare"in çok sayıfla oyunundan ve
sahnelennden kurgulayıp sahneledıği ls-
tanbul Şehır Tıyatrolan yapımı "Bir Ata,
Krallığım" 1997'nin ödül rekortmeni ol-
du. Yıl sonuna doğru perdesını açan lzmit
Şehır Tiyatrosu da Işıl Kasapoğlu'nun sah-
nelediğı yedi saatlık "Hamfct" ıle Türk se-
yircısini henüz alışık olmadığı bır tiyatro
maratonuna sokjuyor. Amatör bir topluluk
olan BOST-Tiyatro Boğaziçi ise "Fırüna"
oyunuyla hem beğenildi. hem beğenilme-
di. Özel ödüle değer bulunduğu gıbi genç
seyırci çoğunluğunca da keyifle izlendi.
Bir önceki yılın ortalannda gündeme
gelen \e Tiyatro Stüdyosu'nun bir kültür
evine dönüştûrme çabasında olduğu eski
Odeon Sinemasrnın yangın felaketine uğ-
ramasıyla, topluluğun 1997 boyunca bir
gezgıncı tiyatro kahn çekerek sürdürdüğü
"HJsterT, her açıdan yüksek düzeyli bır
çalışma olarak hak ettiği alkışı aldı. Ha-
luk Bilginer, bu oyundakı Freud yorumu
nedenıyle aldığı ödüle sinemadan aldıkJa-
nnı da katarak "yüın sanatçısı" olma ba-
şansına ulaştı. Tiyatro Stüdyosu, Odeon'a
kiracı olması konusunda, Usküdar Bele-
diyesi'nin engelleyici tutumuna karşı ya-
sal savaşım verirken biryandan da onanm
için parasal kaynak bulma yolunda çırpı-
nıp durdu.
Genco Erkal tarüşma ötesiydi
Coelho'nun ünlü yapıtı "Simyaa"dan
uyarlanarak önce St. Martinik'te. sonra da
Fransa'da sahnelenen aynı adlı oyun, Dost-
lar Tiyatrosu yapımı olarak yıl ortasında
seyirci karşısına çıktı ve tiyatronun gün-
deminde ön sıraya geçti. Romanla oyun
arasındaki yaklaşım farkı ve Mehmet öu-
soy'un sahneleme fantezileri tartışmalara
yol açtıysa da Genco Erkal'tn usta ışi tip-
lemelen. tartışmaötesiydi. Erkarmbir ön-
ceki dönemden sürdürdüğü a
Birtakım
.•Vâzfikkr'" Adam Yayınlan'nca kıtap ola-
rak yayımlandı. Ferit Edgü'nün metniyle
Genco Erkal'ın fotoğraflannı buluşturan,
konseptini Bülent Erkmen ve Naz Eray-
da'nm oluşturduğu "Duo" başhklı kitap
ise ilginç bir çalışma olmasımn yanı sıra,
görsel bir Genco Erkal arşivi oluşturması
bakımından önemliydi.
Gerek "HisterTnin gerekse "Simya-
cTnın başansında önemli birpayı olan de-
kor sanatçısı Duygu Sağıroğhı aynı yıl
içinde sunduğu başka çalışmalarla da al-
iyatroda 1997 hareketi çok, bereketi sınırlı bir çizgide sürüp gitti. Özel sektörün
tiyatroya destek yolunda olumlu göstergeler sunduğu bir dönemin başlangıcı muştulandı.
Uluslararası lstanbul Tiyatro Festivali en başanlı yılını yaşadı. Tek kişilik oyunlar yine
gündemdeydi. Bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı ve Atatürk'ü konu alan oyunlar, öte yandan
da yerli müzikaller sahnelendi.. 1997 Refahyol'un yarattığı ortamdan yararlanan 'şeriatçı
tiyatro' girişimlerinin ortaya çıktığı yıl olarak geçecek tiyatro tarihine.
1- Bertiner Ensemble'nin 'Arturo Ui 'yorumu, 2-Yûdız Kenter 'Master Class- Maria Callas', 3- Hahık
Bilginer, 4- Ian Holm 'Kral Lear', 5-Genco Erkal 'Simyacı', 6- 'Bir Ata, Kralhğun' 7- Altan Erkekli
'tnadına Yaşamak'.
kış aldı. Hiç kuşkusuz 1997'nin en çalış-
kan, en yetkin sahne tasanmcısı Sağıroğ-
lu.
Gencay Güriin, Tiyatro lstanbul 'daki
"özel tiyatroculuk" uğraşını daha önce
sahnelerimızde sınanmış yapımlarla sür-
dürdü. "Yapun" anlayışından yola çıktığı
ve her yapım içın farklı ve çoğunlukla
doğru seçılmış ünlü sanatçılan bır araya
getirdiği ıkı yabancı güldürü yoluyla ke-
yıfli tiyatro anlan yaşattı seyırciye. "Es-
küneyen Oyun'dakı rolü NedretGüvenç'e
"en iyi kadın oyuncu" ödülünü getirdi.
Cem Davran ise ''Yeni BaştsuTda sıradışı
bır oyunculuk sergilıyordu. Güriin'ün yıl
sonuna doğru sahneledıği "Sanat" adlı
oyun, olumlu eleştiriler almakta.
DevletTıyatroİan'nın bir önceki yıldan
süren >a da bu yıl sahnelenen oyunlann-
daki seçim anlayışı, eleştirilegeldi. Orta-
ya konan ürünler arasında doğru yapıtla
doğru yönetmenı ve sanatçılan buluşturan
azdı. tstanbul'da "Kaduüardan Konuşa-
um" başlığı altında toplanan ikı Dario Fo
oyunuyla SumruYavrucuk,Ankara'da Av-
şenil Şamboğlu'nun sahneledıği "Benim
Adım Reguıe"'le Tomris ÇetineL emekleri
boşa gitmeyen şanslı sanatçılardandı.
Haldun Dormen Tiyatrosu oyunlanyla
en çok eğlendiren topluluktu. "KareAs"ta
Votkan Severcan ve Suat Sungur. "CKTin
KarrçtTda Haldun Dormen u
güWür-
me"nin önlenemez çekiciliğıni sergiledi-
ler. Yılın çoğunu Ses Tıyatrosu'nun ona-
nlıyor olması nedeniyle turnede geçiren
Ferhan Şensoy ise "Ferhangi Şejier" ve
"Felek Bir Gün Salakken" nin yanı sıra,
Derya Baykal'la başrollerini paylaştığı
-Aptallara Gü/e\ Gelen Televizyon Dizite-
ri" başlıklı oyunda, çeşitli vıdeo kamera-
lan yoluyla sahnedeki oyuncunun mimik
ve hareketlerinin aynı anda birkaç görüş
açısmdan birden sunulmasını sağlayan il-
ginç bir sahneleme yöntemi deniyordu.
En çokengeUenen yüm 'ola\' ovunu
1997"de Ankara Sanat Tiyatrosu 35..
amatör bir topluluk olan Ankara Deneme
Sahnesi de 41. yılını toplantılarla kutladı.
Müjdat Gezen Sanat Merkezi de 8 yaşına
girdi. Selçuk Üniversitesi bünyesinde ku-
rulmuş olan tiyatro bölümü, ilk mezunla-
nnı bu yü verdi. tlk mezunlanru gelecek
yıl verecek olan Akademi tstanbul'un Ah-
met Levendoğlu-Işıl Kasapoğlu atölyesi
öğrencileri Turgay Nar'm "HititGüneşi"
adlı oyununu ilk kez seyirci karşısına çı-
kardılar.Devlet Tiyatrolan Ankara'daki ve
Anadolu düzeyindeki sahne sayısını arttır-
dı. Geleneksel seyirlik sanatlanmızdan
Karagöz ve kukla ile mim tiyatrosu Dev-
let Tiyatrolan bünyesinde kurumsallaştı-
nldı. Bir öncekinden yıllar sonra Mer-
sın'de KültürBakanlığı 'nın \eTOBAV ın
ortaklaşa düzenlediği Tiyatro Kurultayı
gerçekleştirildı. Umutlar kurultayda alı-
nan ve sonuç bildirisinde sunulan ilke ka-
rarlannın yaşama geçirilmesine bağlandı.
1997, REFAHYOL'un yarattığı ortam-
dan yararlanan "şeriatçı tiyatro" girişim-
lerinin ortaya çıktığı yıl olarak geçecek ti-
yatro tarihrrıe. Yılın "olay" oyunu. Anka-
ra Ekin Tiyarrosu'nun sunduğu Haluk
Işık'ın "Memleket Hikâyeleri" ise hem
REFAHYOL döneminde hem de daha
sonraki hükümet döneminde en çok engel-
lenen. vali ve emniyet müdürlerinin ilgi-
sini tiyatroya en çok yönelten, mahkeme-
lerden en çok yürütmeyi durdurma ve ip-
tal karan aldırmış yapım olarak anılacak.
Altan Erkekh'ye ödül kazandıran, AST
yapımı "İnadına Yaşamak"ın kimi il em-
niyet müdürlüklerinin engeline takıldığı
da anımsanacak. "Devtet galasında tiyat-
mbüdirisiokunmaz" kuraluıı ise geçen 27
Mart Dunya Tiyatrolar Günü'nde öğren-
mışolduk, DinçerSûmer'in tiyatroda öz-
gür ve laik düşünceyi savunan bildirisi,
Ankara'da "4. Muraf oyununun REFAH-
YOL'lu çağnhlan karşısında "okunmayı-
verince"_
1997 özel sektörün tiyatroya destek yo-
lunda olumlu göstergeler sunduğu bir dö-
nemin başlangıcını muştuluyor. Katkılan-
ru dahaönceki yıllarda başlatan ve 1997'de
de yaygın biçimde sürdüren Efes Pil-
sen'den sonra Halk Sigorta da önemli bir
girişim yaptı; Hadi Çaman ve Yeditepe
Oyunculan'nın u
Kühe>lan"la perde açtı-
ğı yeni salon, Tiyatro Ayna 'nın Dilek Tür-
ker'ın sunduğu "Kuvsçi Millije Kadınla-
n" yapımı bu kurumun desteğıyle gerçek-
leşti. Halk Sigorta aynca Afıfe Jale Ödül-
leri geleneğini başlattı. Yıl sonuna doğru
ise Odeon'un onanm sorumluluğunu pay-
laştı.
Festivalin en başanh yıhydı
1997'nin Uluslararası lstanbul Tiyatro
Festivali kammca en başanlı yılını yaşa-
dı. Sergilenen yabancı oyunlar açısından
neredeyse kusursuz bir düzeye ulaşan fes-
tivali doruğa çıkaran topluluk, "Arturo
Ui" yapımı ile yalnız Brecht tutkunlanna
değil, her tür seyirciye ender rastlanır üs-
tünlükte bir tiyatro deneyimi sunan Berli-
ner Ensemble'di. Festival etkinlikleri ara-
sına bu yıl katılan "ödülr
lerin ilk sahiple-
ri Noel gecesi yitirdığimiz ünlü italyan ti-
yatro adamı Giorgo Strehler ve Yıldız
Kenter oldu.
Kasım ayında > apılan ve başkentın her
semtindekı sahneleri coşkulu bir kalaba-
lıkla dolduran, amatör, yan amatör ve pro-
fesyonel tiyatrolann buluştuğu 2. Ankara
Tiyatro Festivali, düzenlemedeki birtakım
aksaklüdara karşın, genç seyircilerin yo-
ğun ilgisi sonuçunda amacına ulaştı. Ge-
leneksel ODTC Amatör Tiyatrolar Şenli-
ği de işlevinı bir kez daha yerine getirdi.
Assos Festivali ise gitgide kurumlaşma
yolunda. Hem yerli hem de başka kentler-
den gelen seyırcihin katılımıyla.
Tek kişilik oyunlar yine gündemdeydi.
Genco Erkal'ın, Ferhan Şensoy'un, Ali
Poyrazoğlu'nun Altan Erkekli'nin bir ön-
ceki yıldan süren tek kişilik gösterilerine
"Maviydi Bisikletim''k Erdal Ozyağcüar,
"Kendi Gök Kubbemiz"le Toron Karaca-
ogu, yıı sonuna doğru da "tlk EvliBk"le
Tomristncer. "Müne\-ver'ui Hasbıhal" ile
oyîıncu Veşim Bozoğlu katıldı. Karacaoğ-
lu'nun Yah>a Kecnal kompozisyonu sa-
natçıya ödül getirdi.
1997 bir yandan Kurtuluş Savaşı'nı ve
Atatürkü konu alan oyunlann, öte yandan
da yerli müzikallerin gündeme geldiği bir
yıl oldu. Çoğu yıl sonuna doğru sahneye
çıkanlan her iki türdeki oyunlar üstüne ko-
nuşmak içın 1998'i beklemek gerekecek.
Tiyatromuz geçen yıl içinde bırçok sa-
natçısını yitirdi. Anılan oyun arkadaşlann-
da ve seyircılerinde yaşayacak. Tiyatro
okullanndan bır dolu genç sanatçı mezun
oldu. Onlar da tiyatroda geleceğın sorum-
luluğunu paylaşacak.
Mitos-Boyut yıl boyunca oyun kitapla-
n yayımladı. Pek çok Türk yazannın oyu-
nuna kolayca ulaşılabıliyor böylece. Mi-
tos-Boyut'un en önemli girişımi Brecht:
Bütün Oyunlan dizisiydi. Dizinin 7. ve
11. ciltlen yayımlandı. Yılın tiyatro kita-
bı ise Prof. Dr. Sevda Şener"in Yapı Kre-
dı Yayınlan'ndan çıkan "Yaşamın Kınlma
Noktasuıda Dram Sanatı" başlıklı yeni ya-
pıtı. Bu kıtap okuru. tiyatronun abc'sinden
söz edermiş gibi başlayıp, anahtar kav-
ramlan en damıtılıruş bıçimıyle tanıttıktan
sonra "dram" söyleminın dennlıklerine
iniveren, zengin bir oyun dağanyla örnek-
leyerek desteklediği tartışmasını. biriki-
min, deneyımin ve ınce bir duyarlığın süz-
gecinden geçırilmiş belırlemeler yoluyla
üst düzeyde bır düşünsellığe ulaştıran bir
yazarla buluşturuyor.
Tiyatromuz bir yeni yıla daha giriyor.
Bir önceki yıldan farklı olmayan bir ko-
numda. Sanatı, sanatçıyı özgür ve güven-
celi, ödenekli tiyatrolan özerk kılan yasal
ve yönetsel düzenlemelerin bir kez daha
"temennT düzeyindeki kaldığı... Umut
vericı sanatsal yönelişleri muştulamayan...
Yine de koşullar denk geldiğinde nitelik-
li tiyatro üretebilen, tiyatro sanatına say-
gılı, kendi uygulama alanlannda araştır-
macı, disiplinli, duyarlı ve coşkulu sanat-
çılanmız var. Yeni yılda umutlarunız on-
larla...
19979
nin tiyatro ödülleri ve yitirdiklerimiz
20. Avni Dilligil
Ödülleri:
En Başanlı Kostüm - Se-
vim Çavdar (Oidipus - Şehir Ti-
yatrolan). En Başanlı Dekor -
Duygu Sağıroğlu (Abelard ve
Heloise - Aksanat Tiyatrosu).
En Başanlı Çeviri - Zeynep
Avcı (Abelard ve Heloise - Ak-
sanat Tiyatrosu), En Başanlı
Yardımcı Erkek Oyuncu -
Cem Da\Tan (Yeni Baştan - Ti-
yatro lstanbul), En Başarılı
Yardımcı Kadın Oyuncu -
Özen Tutucu (Farklı Bir Kadın
- Şehir Tiyatrolan), En Başa-
rılı Erkek Oyuncu - Cüneyt
Türel (Abelard ve Heloise - Ak-
sanat Tiyatrosu). En Başanlı
Kadın Oyuncu - Tilbe Saran (
Abelard ve Heloise - Aksanat
Tiyatrosu) ve Sumru Yav-rucuk
(Kadınlardan Konuşalım - Dev -
let Tiyatrosu). En Başanlı Yö-
netmen - Tijen Par (Kadınlar-
dan Konuşalım - Devlet Tiyat-
rosu), En Başanlı Yapım - Kü-
heylan (Hadi Çaman Yeditepe
Oyunculan). Jüri Özel Ödülü
- Tiyatro Boğaziçi Topluluğu
(Tırtuıa) Jüri Özendirme
Odülü - Tolga Çevik (Fırtına).
Belkıs Dilligil Onur Ödülü -
Toron Karacaoğlu
lstanbul Tiyatro
Festivali onur odülü:
Geçen günlerde yitirdığimiz
Giorgio Strehler. Yıldız Ken-
ter ve bu yıl kuruluşunun 50.
yılını kutlayan Piccolo Teatro
Di Milano - Teatro D'Euro-
pa'ya ödülü v«nldı.
Elestirmenler
Birliği Ödülü:
îstanbul - Başar Sabuncu
(Bır Ata Krallığım) Ankara -
Altan Erkekli (İnadına Yaşa-
mak) Izmir - Özdemir Nutku
(Çayhane)
Birlik aynca Tiyatro Stüdyo-
su'na da destek ödülü verdı.
AFıfe Jale Tiyatro
Ödülleri:
En İyi Prodüksiyon - Bir A-
ta Krallığım, En İyi Yönetmen
- Başar Sabuncu (Bır Ata Kral-
lığım). En İji Erkek Oyucu -
Haluk Bilginer(Histen), En İyi
Kadın Oyuncu - Nedret Gü-
venç (Eskimeyen Oyun), En
İyi Yardımcı ErkekOyuncu -
Selim Naşit (Histeri) En İyi
Yardımcı Kadın Oyuncu -
Tülin Oral (Orkestra). En İji
Müzikal >a da Komedi Erkek
Oyuncusu - Suat Sungur (Ka-
re As) En İyi Müzikal ya da
Komedi Kadın Oyuncusu -
Sumru Yavrucuk (Kadınlardan
Konuşalım) En İyi Sahne Ta-
sanmcısı - Nurullah Tuncer
(Bir Ata Krallığım) En İji Giy-
si Tasanmcısı - Türkan Kafa-
dar (Bir Ata Krallığım) En İyi
Sahne Müziği - Selim Atakan
(Bir Ata Krallığım - Oidipus)
En İyi Işık Tasanmcısı - Ya-
kup Çantık (Orkestra) En İyi
EfektTasanmcısı - Hıtay Day-
can (Bır Ata Krallığım - Metro
Canavan - Koca Sınan), Cevat
Fehmi Başkut Ödülü - Behiç
Ak (Aynhk) Nisa Serezli Aşkı-
ner Ödülü - Macide Tanır,
Muhsin Ertuğrul Ödülü -
Müşfık Kenter
22. ismet Küntay
Tiyatro ödülleri:
En İyi Yapım Ödülü - Ku-
vayı Milliye, En İyi Yönetmen
Ödülü - Engin Uludağ (Kendi
Gökkubberniz). En İyi Kadın
Oyuncu Ödülü - Aslı Içöz
(Aynlık). En İyi Erkek O\un-
cu Ödülü - Toron Karacaoğlu
(Kendi Gökkubbemiz)
Altan Erbulak ödülü:
Altan Erkekli (İnadına Ya-
şamak)
17. İsmail Dümbüllü
odülü:
Genco Erkal (Birtakım
Azizlikler)
YÎTİRDİKLERÎMİZ
Devlet Tiyatrolan Opera ve Balesi'nin
emektarlanndan dekor tasanmcısı Refık Eren
(75), sinema ve tiyatro oyuncusu Hümaşah
Hiçan, lstanbul Devlet Tiyatrosu sanatçılann-
dan Numan Tala Pakner, Tiyatro sanatçısı
Yusuf Elvera, Devlet Tiyatrolan ve televizyon
oyuncusu Alev Sezer(42), Tiyatro ve sinema
oyuncusu Orhan Çağman. Bir Demet Tiyat-
ro'da Laz Bassal Tiplemesiyle beğeni toplayan
Aydın Tolan, Tiyatro ve sinema oyuncusu
Asuman Arsan (63), Tiyatro sanatçısı Cemil
Şahman, Tiyatrove sinema oyucusu Ajlan Al-
ruğ (55), Tiyatro sanatçsı Sadettin Erbil (71),
9. Uluslararası lstanbul Tiyatro Festival i'nde
onur ödülü kazanan ttalyan yönetmen Giorgio
Strehler (76), bu yıl aramızdan aynlan tiyatro
sanatçılanydı.
YAZI ODASI
SELtM İLERİ
Hangi Kültürden
Hangisine.!•••
Liz Behmoaras çok güzel bir kitap yazmış:
Kimsin Jak Samanon? (Sel Yayıncılık)
üz Behmoaras'ı tanımıyorum. Başka kitaplan
var mı, yayımlanmamış başka yazıları var mı, bil-
miyoıum.
Kimsin Jak Samanon? son sıralarda yayımlan-
mış en güzel eserlerden biri. Bu eseri bir bakıma
Selçuk Erez'e borçluyuz. Behmoaras şöyie di-
yor: "Bu anılan kitaplaştırma fikri veren Prof. Dr.
Selçuk Erez'e..."
Sel Yayıncılık böytesi çizgi dışı, anlam yüklü ki-
taplan basarak, öyle sanıyorum ki, kültürümüze
inceden inceye katkıda bulunuyor.
Liz Behmoaras'ın ilk cümlesi şu:
"Büyükannem birsüredir çekmecelerindeki kâ-
ğıtlan bir araya getirdikten sonra yırtıp atıyor."
Eser, yırtıhp atılmış, belki kimi sayfalan kurtan-
labilmiş anılardan esınlenilerek kaleme getirilmiş.
Geçen yüzyılın sonundan yüzyılımızın, artık biz-
den aynlan yüzyılımızın başlarına "bir Yahudi ai-
lesınin yaşantısıyla bihikte kımlik sorunlannı" oku-
ma, öğrenme, yaşama fırsatı buluyoaız.
Bu soy kitaplar bizde ya hiç yazılmıyor ya da ya-
zılsa bile okura ulaşma imkânına kavuşamıyor.
Anılarta birlikte zamana tanıklık, günlük yaşama-
nın öyküsü, kültürün asıl o gizli sayfası oysa bu
soy kitaplarla karşımıza çıkabilir.
"Çiçekli bahçeler içindeki ahşap evleriyle gü-
zelim Hasköy semti, Samanon'lann yaşadığı iki
katlı görkemli taş bina, Tia Rozina ve Ispanyolca
şarklan, neşeyle kutlanan nişanlar, düğünier, bay-
ramlar... Sonra savaş yılları. kıtlık, yoksulluk ve
acılara rağmen canlı tutulan gençlik umutlan...
Doğulu bir Yahudi kızına has o boyun eğmişlikyü-
zünden ıskalanan hedefler, ıskalanan koca birya-
şamın ilk dönemleri! Işte bütün bu sıradan ve
müthiş şeyleri belgelemek istiyordum..."
Yazar gerçekten de belgelemiş.
üz Behmoaras'ın anneannesi Adile Meryem
(Adel) anılan arasından babası Jak Samanon'u,
Hasköy'dekı, Kadıköyü'ndeki, sonraki yaşamlan
çıkanyor ve torununa emanet ediyor. Birinci tekil
kişi anlatımın yer yer eşlik ettiği eserde, Behmo-
aras, geçmişin güzel ve acı günlerini bize taşıyor.
Ama yalnızca acı günler değil: dilden mutfağa,
şarkılardan giysiye Yahudi kültürünün Istanbul'da-
ki macerasını yaşama fırsatı buluyoruz.
Sözgelimi yemekler: Ne yalan söyleyeyim, her
birinde aklım kaldı. 'Borekitas': "Patlıcan, pata-
tes, peynirya da ıspanak harcıyla doldurulan ya-
nm ay şeklinde küçük börekler." Lezzetlerini da-
mağımda hisseder gibiyim. 'Pırasafuçi': "Fmnda
pişen pırasa ve peynir ezmesi." Tam mevsimiL
Gündelik yaşamanın oluşturduğu bu kültür,
eserde, gitgide trajik bir kimlik arayış sorununa
açılıyor. Yahudi mutfağının lezzetleri arasınday-
ken ya da Halley kuyrukluyıldızının Istanbul'daki
söylentilerine -Hüseyin Rahmi'nin unutulmaz ro-
rrianından sonra bir kez daha- tanıklık edtyork^h,
Jak Samanon'un varoluş savaşımı beliriyor:
"Jak ise kendini sorgulamaya daha çok meyil-
liydi. Tabii ki entegrasyondan yanaydı, Osmanlı
topraklannda bir Filistin devletinin kuruluşunu
desteklemek, gençliğinden beri savunduğu ide-
olojiye; yani içinde yaşadığı vatanla bütünleşme
isteğine tamamen zıt düşüyordu. Ama öte yan-
dan, ta 1900'lerde biravuç aydın ile bihikte baş-
Iattığı, Yahudilere Türkçe'yibenimsetmehareke-
tinin nasıl bir fiyasko ile sonuçlandığını da unut-
muş değildi."
Kimsin Jak Samanon? yer yer benzeri başka
trajik olgulan cesaretle deşen bir kitap. Dediğim
gibi, yalnızca anılar değil, kültürün birleştirici gü-
cünden yararlanamamış bir toplumun, toplumu-
muzun hayli duyartı bir açımlanması.
Kişiler yaşatıyor bize hepsini: "Yaman" antisi-
yonist David Fresko, "koyu" siyonist Izak -ama
Izak'ın o kederli sözünü es geçmeyeyim: "Ah!
Kendimize ait bir ülkemiz olsa!"-, siyasanın ve
olaylann dışında görünen Yahudi hanımlar... Aynı
toprakta birlikte, kardeşcesine yaşayabilecek in-
sanların çoğunluk-azınlık zırvalığında acılar çek-
mesi...
Geriye hep Hasköy'ün sardunyalı, manolyalı,
güllü, begonyalı, yasemenli arka bahçeleri, birde
Tia (Teyze, hala, yenge) Rozina'nın şarkısı kalmı-
yor mu? işte şarkı:
"A la una yo nasi IA las doz m 'egrandisi IA las
tres tomii amante I i ala quatro me kazaron..."
"önce doğdum I Sonra büyüdüm I Ardından
âşık oldum I Sonunda da beni evlendirdiler..."
Takvimde lz Bırakan:
"Çok eski bir resim gibi saklanm I Kendimi ve
çıkanr, akşamlan, I Seyrederim e/ etek çekilince.
I Burnum, ağzım, dişlerim ve ellerim, I Incik bon-
cuk, işlemeli bohçadan I Açılır sessizliğe ayna-
daki." Oktay Rifat, Şiirler, Bilgi Yayınevi, 1969.
Aksanarta bu Itafta
• Kültür Servisi - Aksanat yeni yılda da konser,
opera-bale. fılm, tiyatro ve nıüzik dinletisi
etkinliklerini devam ettiriyor. 2 Ocak cuma günü
saat 12.30 ve 18.30'da 'New Year's Eve Concert
1984", cumartesi günü saat 14.00 ve 18.00'de
Ottmar Liebert & Luna Negra laser-disc'ten konser
izlenebilir.
Merkezine Mesaj'• Kültür Servisi -1993 Ocak aymda "Mabet: Uç
Duyu Organmdan Düşün Merkezi'ne Mesaj
Enstalasyon Sergisi", 1996 HAB1TAT-II
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği'nin
düzenlemiş olduğu 'Öteki' sergisinde "Sorgulama
Odasından Düsün Merkezine Mesaj" başlıklı
sergilerden sonra sanatseverler bu kez "Iç
Hesaplaşma Sorgulama, Yargılama Odasından
Düşün Merkezine Mesaj Enstalasyon Sergisi" ile
başka bir boyutta buluşacaklar.
Video fılmi, performans, ses ve ışığm bir arada
kullamldığı sergi, 7 Ocak tarihinde Atatürk Kültür
Merkezi'nde açılacak. Marmara Üniversitesi
Atatürk Eğıtim Fakültesi öğretim üyelerinden Yard.
Doç. Dr. Vicdan NalburTaşdemir'in önderliğinde
ve öğrencilerin katılımıyla gerçekleştirilen sergi 23
Ocak tarihine dek izlenebilir. Prof. Dr. Bünyamin
Özgültekin, serginin endüstriyel ve nesnel düzleme
kayan hâkimiyete, kültürel düzlemde yanıt
oluşturduğunu belirtiyor. Taşdemir ise şu sözlerle
özetliyor serginin özünü: "Bir boşluk var. Boşluk
hep aynı. Bu; kapısı, penceresi çıkış yolu olmayan
bır boşluk."