23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 ARALIK 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Demirelbütçeyi onayladı • A N K A R A (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, önceki gûn TBN'.M Genel Kurulu'nda kabul edilen 1 998 Ma:i Yılı Bütçe Kanunu'nu onayladı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'aden yapılan yazılı açıkJamada, E>emireİ 'ın 4316 sayılı 1 998 Mah Yılı Bütçe ICanunu, 4317 sayılı 1996 Malı Yılı Kesinhesap ICanunu, <O18 sayılı ICatma Bütçelı Idareler 1998 Mal; Yılı Bütçe Kanunu iie 4319 sayılı 1996 Malı Yılı Katma Bütçeli Idareler Kesinhesap Kanunu'nu onayladıgı bildirildi. Hyundai üretim Muduru oMu • GEBZE (Cumhuriyet) - Hyundai Otomobıl Fabrikası Üretim Müdürü Altuğ HayaJ (35). Izmit'ten Istanbul'a gelirken geçırdiğı trafık kazası sonucu öldü. Kaza dün saat 21.30 sıraiannda Körfez Şirinyalı mevkiinde meydana geldi. Hayal'in kullandığı 34 UİZ 85 plakalı otomobıl, karşı yönden gelen plakası belirlenemeyen bir TIR'la çarpıştı. çarpışma sonucu Hayal. olay yerinde öldü. HADEP binalarma baskın • İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Halkın Demokrasi Partisi (HAÛEP) İzmir ıl ve ilçe binalannda mahkeme karan) la arama yapıldı. Aramalarda, 645 adet "Banş, Kardeşlik Ve Demokrasi Dileği" isirrdi takvim ile çok sayıda yasak yayın ele geçirildiği ıleri sürülürken, 63 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlann büyük kısmının serbest bırakıldığını belirten yetkililer, ele geçirilen dokümanlann basın savcıhğı'na gönderileceğini kaydettiler. Dövtzci öldürüMü • İstanbul Haber Servisi - Uzman Döviz Bürosu sahibi Gürsel Barutçuoğlu (37), otomobilinde ensesine sıkılan tek kurşunla öldürüldü. Kozyatagı Inönü Caddesindesaat 19.30 sıralannda meydana gelen olayda, Üsküdar Hâkimi MiUiye Caddesi üzerinde bulunan Uzman Döviz Bürosu sahibi Gürsel Barutçuoğlu'nun ku)landığı34GS917 plakalı BMW marka otomobil, siyah renkli Şahin marka bir otomobil tarafindan durduruldu. Kimliği belirlenemeyen kişiler, Barutçuoğlu'na tek el ateş ederekJcaçtılar. Barutçuoğlu, SSK Göztepe Hastanesi'ne kaldınlırken yolda öldü. Uyuftupucu davası • İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu'nda aşırı dozda aldığı eroin nedeniyle ölen Can Aslandere'ye uyuşturucu temin ettiği iddiasıyla yargılanan "Escobar" lakaplı Gana uyruklu İsmail Idrissu, 8 yıl 10 ay 20 gün hapis ve 933 bin 333 lira agır para cezasma çarptınldı. CKK'de rmizik dinletîsi • İstanbul Haber Servisi - Cumhuriyet Kitap Kulübü Taksim Salonu'nda bugün saat 17.00'de Ferda Erener ve Üç Deniz Topluluğu'nun dmletisi gerçekleştiriliyor. 1994 yılında kurularj topluluk, halk müziğinde çoksesliliğin geliştirilmesi gerektiğini savunuyor. Rüşvet davası • İstanbul Haber Servisi - Beyoğiu Belediyesi'nde görevli iki memur, bir büfe sahibinden rüşvet aldıklan gerekçesiyle yargılandıklan davada, hapıs ve para cezasma mahkûm edildı. Beyoglu 1. Ağır Ceza Mahkemesi Süleyman Bal'ı 2 yıl bir ay hapıs ve 31 milyon lira para cezasına, Mustafa Erkan Çilmen'i de 3 yıl 9 ay hapis ve 56 milyon lira para cezasma çarptırdı. Davanın, Ozden'in emekli olacağı 31 Aralık 1997 tarihinden sonraya sarkması amaçlamyor RP oyalanıasıııı sürdürüyorANKARA (Cumhurryet Büro- su) - - RP, Anayasa Mahkeme- si'ne ikinci ek savunmasını vere- rek davanm Anayasa Mahkeme- si Başkanı Yekta Güngör Öz- den'in emekli olacağı 31 Aralık 1997 tarihinden sonraya sarkma- sı yolundaki girişimlerini sürdür- dü. Yekta Güngör Özden, davada usul tartışmalannın sürdüğünü, esasa ilişkin "yenı bir konu" ol- mazsa oylamaya geçileceğini bil- dirdi. Malkoç, dün saat 10.20'de Anayasa Mahkemesi'ne gıderek önceki gün verdiği 41 sayfalık ek savunmanın ardından, 50 sayfa- lık yeni bir ek savunma sundu. Ikınci ek savunmanın daha önce yaptıklan ön ve esas savunmanın özeti olduğunu belirten Malkoç, dünkü savunmada önceki gün ek- sik bıraktıklan noktalara dikkat çektikJerini söyledi. "Savunmamra dava sonuçla- nıncaya kadar venne hakkımız var. Savunma hakknmzı kulfauu- yoruz" diyen Malkoç, yeniden ek savunma verip vermeyecekleri- nin önümüzdeki günlerde belli olacağını söyledi. Anayasa Mahkemesi heyeti sa- at 09.30'da başlayan oturuma sa- at 11.40'ta ara verdi. Anayasa Mahkemesi Başkanı Özden, sa- bahki otunımun ardından, Mal- koç'un verdiği ikinci ek savun- manın üyeler tarafindan bireysel olarak incelenmesi için görüşme- lerin öğleden sonra saat 15.00'e bırakildığını bildirdi. Heyet, öğ- leden sonraki oturumunda, ek sa- vunmayı inceledi. Toplantının öğleden sonraki bölümünden çıkarken görüşme- lerle ilgili bilgi veren bulunan Özden, çalışmalann devam etti- ğini, sonuç almaya çalıştıklannı, ancak bugüne kadar usul taı cış- malanndan 4 maddenin görüş- mesini tamamladıklannı, geriye 5 madde kaldığıru bildirdi. Gö- rüşmelerin pazartesı günü 14.30'dan itibaren devam edece- ğini kaydeden Özden. •'Usul tar- üşmalanndan sonraki aşama ne otacak" sorusuna, "oylamadır" yanıtını verdi. Anayasa Mahkemesi heyeti- nin, davanın hukuki yönden tar- tışmasını önceki oturumlarda ta- mamladığı öğrenildi. Dava hukuki yönden tartışıhr- ken üyeler, davanın anayasa hü- kümlerine göre mi, yoksa Siyasi Parriler Yasası (SPY) hükümleri- ne göre mi değerlendirilip sonuç- landınlacağı üzerinde durdular. RP'de moral arayışı Öte yandan parti tabanına mo- ral verme çabasına giren RP mil- letvekillen. bir süre önce İstanbul ve Izmir'de yaptıklan çahşmanın benzerini dün de Ankara'da sür- dürdüler. Milletvekilleri, Anka- ra'nın tûm ilce ve beldelerine da- ğılarak Anayasa Mahkemesi ka- ran ne olursa olsun yola devam edecekleri mesajmı verdiler. DYP'cfe bildiri bunalımı Çiller'in yargıya baskısına tepld ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DYP Genel Başkanı Tansu Çtfler'in RP'ye destek olmak ama- cıyla Anayasa Mahkeme- si'ne baskı içeren bildiri yayımlaması, Başkanhk Divanı'nda bunalım yarat- ü. Çiller'in acıkladığı bil- dirinin içerigine, genel başkan yardımcılan H«y- ri Kozakçıoğlu, Nahit Menteşe ve Mehmet Göl- han karşı çıktı. Çiller, dün başkanhk divanından sonra düzenle- diği basın toplantısında, 4 sayfadan oluşan bildiriyi okudu. Parti kapatmanın demokrasiye aykın oldu- ğunu savunan DYP lideri, lazkligin tanımmı vaparak şöyle dedi: "Bugünün şarüannda hakkı suç ola- rak tarife kalkışanlann, aslında kendileri için suç tarifi >apoklannı bir gün tarih kaydedecektir. Top- lumda dindariann, çeşrtti inanç gruplannın veva inançsızlann varhğı larik devleti ilgilendirmez. Dev- letin görevi bu gruplar ara- anda taraf olmak degfl, berkes için din ve vicdan hürriyetini korumakür. Tarafğ?rtik,laikliğindevle< efiyktabribidemektir." Siyasi istikrarsızlığın ve siyasi bölünmüşlüğün temelinde geçmişteki par- ti kapatma eylemlerinin yattığını belirten Çiller, "Bir partinin kapanimaa, sadece bu partivi değfl, bu partiyeoyvermiş ldtlderin hakvehukuklarmıdadoğ- rudan ilgüendirir. Tam ve ileri dûzeyde demokrasiyi yaşayabilen ülkeler. parti kapatma. hek halkın öz- gûr oytan ile birinci cıkar- mış bir partivi kapatma dönemini mazide bırakan ülketerdir" dedı. Kozakçıoğlu, Menteşe ve Gölhan, başkanlık dı- vanmda, RP hakkında ve- rilecek karann eşiğine ge- lındiğini belirterek "Bu bildiriyi >a>ımlamanıız, yargıya müdahaleanlanu- na gelir. Bu aşamada böy- le yormnlann bir anlamı yok. Aynca, sanki mahke- menin kapatma karan ke- sinmiş gibi izfenim >arab- nz. Bu nedenJe zamanla- tna yanhşnr" eleştınsinde bulundular. Çiller, baş- kanhk divanı üyelerine, "Bu bildirinin bana göre çıkması iykUr n diyerek . tartışmalan keso. Başbakan Tiirkmenistan'da Yılmaz: Kendimizi evimizde hissettik . AŞKABAT(AA>Baş- bakan Mesut Yıhnaz üç günlük bir ziyaret için dün Türkmenistan'a git- ti. Türkmenistan Cum- hurbaşkanı Saparmurat Türkmenbaşj tarafindan Aşkabat'ta törenle karşı- lanan Yılmaz, "Kendli- mizi evünizde hissediyo- ruz" dedi. Yılmaz'a, Devlet bakanlan Ahat AiidKan, Cavit Kavak, Enerji ve Tabii Kaynak- Iar Bakanı Cumhur Er- sümer, Tanm ve Köyiş- leri Bakanı Mustafa Ta- şar, Turizm Bakanı İbra- him Cürdai, bazı millet- vekilleri ve işadamlan ile basm mensuplan eşlik etti. Yılmaz'ı Türkmenis- tan Cumhurbaşkanı Sa- parmurat Türkmenbaşı törenle karşıladı. Karşı- lamada, Türkmenis- tan'm gaz ve petrolden sorumlu Başbakan Yar- dımcısı Baür Sarcayev, sağlık ve eğitimden so- rumlu Başbakan Yardım- cısı Muhammed Abala- kov, kültürden sorumlu Başbakan Yardımcısı O- raz Aydoğdiyev ile Türk işadamlan da bulundu. Türkmcnbaşı ile Yılmaz, karşılama töreninden sonra bir araya geldiler. Burada Yılmaz'a bir ha- rita üzerinde Türkmenis- tan doğalgazının Hazar Denizi ve Iran üzerinden geçiş güzergâhlannı gös- teren Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı, heriki gü- zergâhtan da doğaigaz gönderebileceklerini söyledi. Yılmaz da bu konulan baş başa görüş- melerinde ele alacaklan- m ve sonucun pazar gü- nü düzenleyecekleri or- tak basın toplantısında açıklanacağını bildirdi. Yılmaz ve Cumhur- başkanı Türkmenbaşı, görüşmenin ardından Türkiye Diyanet Vakfi tarafindan yaptınlan Ila- hiyat Fakültesi ve Lise- si'nin açılışını gerçekleş- tirdiler. ÇİZIMEDEN YUKARI MUSAKART Bir ilahi riizgâr anne Göktepe'nin etindeki balonu aiır, Bursa semalanna doğru sürükler. Dav/a neredz, titz Refah Partili milletvekilleri Meclis'i yine karıştırdı Tutanaklardan bütçe kavgası ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - TBMM Genel Kurulu, 1998 Mali Yılı Bütçe Yasası üzerindeki görüşmelerini kavgayla noktaladı. Bütçe görüşmeleri boyunca hükümeti birilerine "diyet borcn" ödemekJe suçlayan RP'liler, önceki günkü kavgalarda da "basrolö" üstlendiler. Başbakan Mesut Yılmaz ın. RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan'ın, Libya gezisi fiyaskosuna ilişkin iması, kavganın ilk kıvılcımı oldu. Genel kurulda önceki gün yaşanan kav gaJar, tutanaklara şöyle yansıdı: Mesut YJjııaz: Diyet lafinı kullanmaya en son hak kazanan kimdir biliyor musunuz; diyet borcu yüzünden, istiskale uğradığı. en ağır hakaretlere uğradığı o çöl çadınnda, dut yemiş bülbüle dönenlerdir. (ANAP sıraJanndan "bravo" sesleri, RP sıralanndan gürültüler.) Onlann diyet borcu olduğu için o çadırda sesleri çıkmamış olabilir.. ama bizim milletten başka kimseye diyet borcumuz yoktur. Hasan DOdci (RP): Başbakan'a yakışmıyor, ayıp ayıp. Hikmet Çetin (Başkan): Sayın Başbakan.. lütfen laf atmaya olanak verecek şekilde konuşmayın... (RP Grup Başkanvekili TetDel KanunoUaoğhı, "sataşma" olduğu gerekçesiyle söz aldı) Temel KaramoBaoğlu: Efendim kendısinin Libya'yla ilgili olarak söylediği, sarf ettiği kaba sözlerden dolayı... Ülkü Günev (ANAP): Sayın Başbakanımız konuşmasmda isim de vermedi, bir şahsı istiskal eden ifadede de bulunmadı. Karamouaoğiu: Ben bir Sayın Başbakan'ın, bütçe konuşmalan esnasmda bu kadar hjrçın, bu kadar saldırgan, bu kadar hiçbir şeye riayet etmeyen bir tavnnı hiç görmedim. (ANAP sıralanndan gürültüler, sıra kapaklanna vurmalar). KaramoflaogJu: O günkü Türkiye Cumhuriyeti'ni temsil eden Başbakanı bu tarzda tezyif edecek ifadeler kullanmasmı yadırgıyorum, kendisini kınıyorum. (ANAP sıralanndan gürültüler.) Elberte kınıyorum. İbrahim Yıhnaz (ANAP): Biz de seni kınıyoruz. Kanunouaoğlu: Sizler de burada adarn gibi konuşmasını öğrenin.. öyle gelin buraya. (RP sıralannda alkışlar, ANAP sıralanndan gürültüler. ANAP ve RP milletvekillerinin kürsü önünde topJanmalan.. yumruklaşmalan). Kavga büyüyünce TBMM Başkanı Çetin, birleşime ara vermek zorunda kaldı. Yargıtay Birinci Başkanı Mehmet Uygun'a dün iadeyi ziyarette bulunan TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Meclis'te bütçe görüşmeleri sırasmda çıkan kavgalar ve yaşanan gerginlıklerle ilgili görüşlerinin sorulması üzerine "Medis kavgaian önlenemez, önkmenin yohı herkesin bireysei olarak kavgalann yanhş olduğunu görmesidir'' dedı. RP ve ANAP arasında yaşanan gerginliğin, milletvekillerinin bir gün önce sabaha kadar çahşmalanndan kaynaklanmış olabileceğini söyleyen Çetin, "Stres ve sinirtiliğin etldsiyle gereksiz davranışiar oJdu. parlamento içinde kurallar var, bü\ütmemck iazun " diye konuştu. IRMIKIAYDIN ENGtN Sayın Okuyucu(m); fzninizi alrnadığım için adınızı yazmıyorum. Albay emeklisi ol- duğunuzu belirtmemin ise bir sakıncası olmasa gerek.Size seslenirken doğrudan "okuyu- cum" demek yerine "m" harfini parantez içine koymak gibi çet- refil biryaam düzeni yeğleyişim, sizin "Cumhuriyet'/ hergün son sattnna kadar okunım. Sizin yazdıklannıza ise ara sıra göz atanm. Bugûn de o talihsizgün- lerden biri" notunu düşmüş ol- manızdan. Anımsayın. Bu yılın ekim ayının sonuna doğru Milli Güvenlik Kurulu (MGK) o ünlü "Ulusal Güvenlik Siyaset Belgesi"ni kabul etti. Içeriğini bilemediğimiz (çünkü MGK kararlan gizlO bu belge üs- tüne sıcağı sıcağına birbiri ardı- na iki Tırmık yazdım. Sonuncu- su şöyle bitiyorrJu: ". ömeğin MGK'de ben- den, senden, hepimizden, hat- ta TBMM'den de gizti karariar çıkabilir. Hükümet bunu bir ka- ramameye çeviripyüriıriCığeso- Bir Okuyucuyla Hesaplaşma kabilir. Bu karamamede ne olup ne olmadığını, bu karamame- nin ne gibi sonuçlar doğuraca- ğını 'devtet' bilir 'yurttaş' bilmez. Buna kimseler itiraz etmez. Iti- razedene de... Peki. Ben itiraz ediyorum!' 1 Bu Tırmık'a sıcağı sıcağına siz de bir yanıt yazdınız: "Ben de size itiraz ediyonım " diye başladınız ve benim her fır- satta "ordu düşmanlığı" yaptı- ğıma işaret ettiniz ve "Cumhu- riyeti tehdit eden boyutlara u- laşmış şeriat devleti tehlikesine karşı hedef saptırmak için bu aynntılaria uğraştığımı" söyle- dincz. Görüşleri, siyasal tercihleri çok farkjı bir yazar yelpazesine sahip Cumhuriyet'\n okuyucu- lannın da benzeri bir çeşitlilik, farklılık göstermesi doğal. O yüzden "Bu okuyucu da böyle düşünûyor" deyip görüşlerini- ze, yargıfannıza katılmaksızın saygı duyabilirdim... Eğer yazj- nızı "Her yazında adının yanına bir çentik daha yiyorsun. Senin gibilerin de sesinin kısılacağı günler uzak değil" diye bitirmiş olmasaydınız. O yüzden bugünkü Tırmık'vn başlığı "serzeniş, mektup, ya- nıt" gibi yumuşak sözcüklerie değil "hesaplaşma* gibi pek de alışılmadık bir sözcükle bitiyor. "Hoş görün" diyemiyorum a- ma hiç olmazsa hak verin. • • • Anımsaytn, Siyaset Belgesi ile ilgili tartışma başladığında Baş- bakan Mesut Yılmaz sanki "Şurdan bana iki paket sigara, bir kutu kibrit altverin" dercesi- ne bir doğallıkla şu demeci ver- di: "Bu belge Bakanlar Kuru- lu 'nun imzastna açılacak ve ka- ramameye dönüşecek. Karar- nameden sonra, artıkhiçbirya- sa ve uluslararası anlaşma bu belgeye aykın olamayacak." Ürktüm, dehşete kapıldım; ürküntümü ve kapıldığım deh- şeti becerebildiğim kadar yu- muşak birdille yazıya döküp tır- mıkiamaya çalıştım. Şimdi Başbakan Yılmaz'ın sözünü ettiği karamameler çık- tı. Bana inanmazsanız Milli- yet'ten Yalçın Doğan arkadaşı- mızın dünkü yazısını okuyun. İlk karamame bu ayın başın- da bakanlar tarafindan imzaJan- dı ve yürürlüğe girdi. Aynca bir ek karamame daha yayımlandı. Bunda ise sadece ve sadece Başbakan Mesut Yılmaz'ın im- zası var. Bu karamameler gizli. O yüz- den Resmı Gazete'de yayımlan- madılar. Yayımlanmayacaklar da. Yani bu ülkenin bir yurttaşı olarak bu karamamede öngorü- lenteri bilmemfız) mümkün değil. O kararnamelerde öngörülen fi- illeh işlersek belki de suçlu ola- cağız ve neden suçlu okJuğu- muzu bilemeyeceğiz. Dahası, alnında "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" ya- zan TBMM'deki milletvekilleri de bilemeyecekler. Yasa çıkanr- ken bu karamameye aykın ola- mayacak, ama çıkardıklan ya- sanın neye aykın olduğunu da bilemeyecekler. Sonra da bizden "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" diyen anayasal ilkeye inanmamız is- tenecek. ••• Az buçuk hukuk yaladım. Böyle bir işleyişi ne anayasa hu- kukunda, ne yurttaşlık huku- kunda, ne idare hukukunda gör- düm, duydum, okudum. Danış- tığım hukukçularsa "Olmaz öy- le şey" demek yerinekaderci bir dudak bükme ve kederii bir gü- lücükle yetindiler. Şimdi ben bugünkü Tırmık'\ da "Ben buna itiraz ediyorum' diye bitirmek istiyorum. Peki, siz de gene bana yazıp "Birçentik daha" yediğimi, "Ya- kında sesimin kısıiacağını" mı yineleyeceksiniz? Sahiden ne yapacaksınız sa- yın okuyucu(m)? POLfltKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Çüriime... Günlerdir bir-iki özel televizyon kanalında ortaya atılan iddialan izlediniz... Bunun adı 'ne gazetecilik' ne de 'televizyon ha- berciliği'yd\... Bunun adı düpedüz 'ahlaksızlık' tı... Insan onuruyla oynamak günümüz Türkiyesi'nde 'gazetecilik' ve 'televizyon haberciliği' oluyor... Bir genç insanın çığlığı, bir annenin gözyaşlan gözü dönmüş 'ahlaksızlann' ceplerine binlercedolan in- diriyor... Tüm bunlar reyting uğruna yapılıyordu... Beşiktaş'ın milli futbo/cusu Oktay Derelioğlu, annesi Nadide Hanım, bu alçakça saidınya, bu ke- pazeliğe karşı direndiler. Namuslu ve dürüst spor yazarian bu oyuna son noktayı koydular: "Oktayyeniden doğdu..." Şimdi bir çift sözümüz olacak medya patronlan- na: "Sizbu kafadakiyöneticilere 'yalan haber' üret- meleri için binlerce dolar verdiğinız sürece, bu ül- kede ne insan haklarından ne de demokrasiden söz etme hakkınız vardır..." Birkaç gündür kimi gazetelerde ve televizyon ka- nallannda sürup giden bu rezalete kim dur diyecek? Açıkça 'yargısızinfaz' yapan bu tele-çetelere had- dini kim bildirecek? Türkiye GazetecilerCemiyeti, Basın Konseyi, Ba- rolar Birliği, sendikalar ve tüm demokratik kitle ör- gütleri niçin suskun? Bir genç adamın, bir annenin onuruyla oynama- nm bir bedeli olmalıdır... Beşiktaş Kulubü Başkanı Süleyman Seba, bu olayın peşini bırakacak mısınız, bırakmayacak mı- sınız? Milliyet'in dünkü SporSayfası'nda "Buayıbıkim temizleyecek" diye soruluyordu? Söyleyelim: "Bu ayıbı medya patronlan temizleyecek, reyting uğruna insanlann onuruyla oynayan medya terörist- lerini kapı dışına bırakacak!" ••• Yapılan ne gazetecilik ne de televizyon haberci- liğidir... Yapılan; ahlaksızlıktır, yargısız infazdır... Bir genç insanın, bir annenin onuruyla oynamayı habercilik sanıyoriar... Üfürükçüleri, büyücüleri ekrana çıkanp, 'su faiı' baktınp RTÜK'ü çiğniyortar... Ne yapıyor RTUK? Sadece seyrediyor olup bitenlen... Diyorlar ki: "Sizce Oktay DNA testiyaptırsın mı, yaptırmasın mı?" Anketyapılıyor... Telefon edenlerin yüzde 75'i "yaptırsın", yüzde 25'i "yaptırmasın" diyor... Ne olacak şimdi? Oktay DNA testi yaptırsın!.. Bu zibidiler yann "Şeriat gelsin mi, gelmesin mi" diye de telefon hattı açarlar... Eğer telefon edenle- rin yüzde 75'i "Şeriat gelsin" derse, yayına başlar- lar: "Türkiye'de şariat devleti kurulsun!.." Bu yüz kızartıcı olayın, yargısız ınfazın sonjmlusu Sabah gazetesi, atv ve Star televizyonlandır... Sakallı bir yobaz ortaya çıkmış ve şöyle demiş: "Oktay bizim çocuğumuz..." "Kim söyledi?.." -' "Hemşire..." "Nerede hemşire?" "Vallahi biimiyoruz. Oktay DNA testi yaptırsın..." Ben Oktay'ın yerinde olsaydım o sakallı yobazı yakasından tuttuğum gibi duvara yapıştınrdım... • • • Beşiktaş Asbaşkanı Uğur Eksioğlu'nun düzen- lediği basın toplantısını izledım bir televizyon kana- lında... Ekşioğlu yerden göğe kadar haklıydı... Şimdi, fotoğrafın öteki yüzüne bakıp şöyle bir var- sayım da ileri sürülebilir: Oktay olayını ortaya atan Sabah gazetesidir. Ga- zetenin Spor Servisi Şefi de llker Ateş'tir... Bildiğim kadanyla llker Ateş, dürüst bir gazeteci- dir. Sabah 'a yeni spor servisi yönetmeni olmuştur... Gazete içinde onun ayağını kaydırmak isteyenler belki de bu oyunu tezgâhlamışlardır... O zaman bu işte 'bir brt yeniği' var mı? Oktay olayını yazan kişi eskı Beşiktaşlı, şimdi An- ka ragücü Teknik Direktörü Samet Aybaba'nın kar- deşi Adnan Aybaba'dır. Haber Adnan Aybaba ve Ali Incegül imzasıyla çıktı... Beşiktaşlı Samet, kardeşi Adnan'ın 6-7 yıl önce Beşiktaş'tafutbol oynaması için elinden geleni yap- tı, ama başanlı olamadı. Adnan, birdenbire Sabah gazetesinde spor yazan oldu... Samet ise Beşiktaş'a teknik direktör olmak için epey çaba harcadı, ancak amacı gerçekleşmedi... Go'rüldüğü gibi ortada bir hesaplaşma var "He- def, Oktay ve Beşiktaş yönetimidır..." Tüm bu yaşananlar ise çürümüşlüğün bekjesidir... Siyasetten ekonomiye, küttürden spora dek Tür- kiye bir yozlaşma sürecindedir ve medya da bun- dan payını almıştır... Çuvaldızı başkalanna batıran medyamız, biraz da iğneyi kendisine batırsın, bu yozlaşmaya son ver- sin... Iş işten geçmeden!.. E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (o raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 C A G D A S Y A Y I N L A R ÇAĞININ TANIĞI ÜÇ YAZAR 2. BASI 300 000 Tl KlfBİlArOLAriVETARİKAT KAMMARI 3. BASI «0.000 Tl SANCIU YIL1AR SOKAKUR 4. BASI 350 000 71. KUZU POSTUNDA KüRT 2. BASI 600 000 Tl ZAMIAK SANA DA BUUJTIKAN 2. BASI 600.000 Tl DİN BARONUNUN KAZURI 600 000 Tl A?IKKADIMARSOKA£I 600-000 Tl ŞERİAT PAZARI600.000 Ti Cumhunyet Krtap Kulubu Çağ Pazarlama A.Ş. Tûrkocaûı Cad No-39/41(34334)Cağaloğlu-lstanbd Tel.514 01 96
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle