Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
19ARALIK1997CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
DÎSK'in isteklerini dile getirmek için gerçekleştirdiği yürüyüş eylemi amacma ulaştı
Siyasilerden tanı destekALt ER
DİSK Genel Başkanı Rıd-
van Budak. 202 arkadaşıyla
birlikte gerçekleştirdiği 9 gün-
lük "Sendikal Haklar Yürü-
şü"nün ardından ulaşuğı An-
kara'da taleplerini ilettiği hü-
kiimetten tam destek aldı.
DİSK yöneticilerinin Başba-
kan Mesut Ydmaz, Başba-
kan Yardımcısı Bülent Ecevit ve Çalışma Bakanı Na-
mi Çağan'la yaptığı görüşmelerde, DlSK'in talep-
lerinın Ekonomik ve Sosyal Konsey'de (ESK) ele
alınması ve çözüm için ortak çalışma gnıplan oluş-
turulması kararlaştınldı.
DlSK Genel Başkanı Budak. Başbakan Yılmaz,
Başbakan Yardımcısı Ecevit ve Çalışma Bakanı Ça-
ğan ile yaptığı görüşmelerle ilgili gazetemize yap-
tığı değerlendirmede, taleplerinin yerine getirilme-
si yönünde somut adımlar atıldığını söyledi. Baş-
bakan'la görüşmesinde Türkiye'nin AB ile bütün-
leşmesinin hükümetlerarası temaslardan ziyade, si-
vil kunıluşlar arasında yapılacak temaslarla sağla-
nabileceğini ifade ettiğini anlatan Budak, Avrupa Sen-
dikalar Konfederasyonu'nun AB ile bütünleşme
konusunda Türkiye aleyhine hazırladıf ı karar tasa-
nsının DlSK'in girişimiyle lehimize dönüştürül-
mesini Başbakan'a örnek verdifini söyledi. Bu-
dak'ın verdiği bılgiye göre, görüşmede sendikal ör-
gütlenmenin önündeki engellerin kaldınlması, si-
gortasız çalıştırmanın önlenmesi, kayıtdışı ekono-
minin kayda alınması, sendikalaşma hakkını yasal
güvenceden yoksun bırakan 12 Eylül yasalannın de-
ğiştiribnesini içeren taleplerinin sadece DlSK'in
ve işci sendikalannın değil, Türkiye Işverenler Sen-
dikası'nın da (TtSK) paylaştığı, siyasi tercihleri
aşan, toplumun ortak talepleri olduğunun altı çizil-
di. Ankara'ya siyasetı sadece eleştirmek için değil
destek vermek için de geldiklerini ifade ettiğini kay-
deden Budak," Hükümete, sosyai, ekonomik ve de-
mokratik açılınu sağlayacak çahşmalanna toplum-
sal destek vercceğimtzi bildirdim; çözümü engelle-
yenleri ise birtikte teşhir etmeyi önendim- dedi.
Budak. Başbakan Yılmaz'ın, DlSK yürüyüşünü
"Esldden sendikalar yerli yersiz eytemler yapardı.
Ancak sizin yürüyüşünüz çok hakJı ve yerinde.
DtSK'in yaklaşunı sanayinin de önünü açryor" söz-
leriyle değerlendirdiğıni söyledi. Yılmaz'ın, sigor-
tasız işçi çalıştırmayı çağdışı ve alenen suç sayan
açıklamasının da DİSK yöneticilerince çok önem-
sendiğini vurgulayan Budak."Bu sözierinyaşama ge-
çirünîesine inanıvor musunuz, örneğin çözüm rçin
oluşturulan mekanizmalar var mı?" sorumuzu şöy-
le yanıtladı:
"Sayın Yılmaz ve sayın Ecevit'le taleplerimizm
ESK'deefe ahnması veçözüm için ortak çahşma gru-
bu otuşturulmasj konusunda görüş birligine vardık.
ANAP'tan Burban Kara, DSP'den Gnıp Başkan-
vekili Metin Bostancıoğlu ile çalışacağız." Başba-
kan Yardımcısı Bülent Ecevit'in sendikacılann 12
Eylül öncesinde olduğu gibi yeniden hem milet-
vekili hem sendika yöneticiliği yapabilmesi ge-
rektiğini kendisine ifade ettiğini anlatan Budak, Ece-
vit'in Güneydoğu'daki çalışanlann sigortaprimle-
rinin devlet tarafından ödeneceğini, dolayısıyla bu
bölgede sigortasız çalışan kalmayacağmı belirtti-
ğini anlattı.
Yasa tasarısı
Oğretmene
'zam'
TBMM'de
ANKARA (Cumhuriyet Düro-
su)-Öğretmen maaşlannda, diğer
devlet memurlanna verilecek yüz-
de 30'luk zamma ek olarak ortala-
ma yüzde 18'lik iyileştirme yapı-
lacak. Öğretmenlerin eğitim öğre-
tim tazminatı da yüzde 15 ila yüz-
de 18 oranında arttınlacak. Öğret-
men maaşlannda ıyileştiımeyi ön-
gören yasa tasansı, TBMM'ye su-
nuldu.
Tasanya göre, öğretmenlere ve-
rilen ek ders ücreti, gündüz öğreti-
mi için 80, gece öğretimı için ıse
90 gösterge rakamlanndan hesap-
lanacak. Buna göre, ek ders ücre-
ti, gündüz öğretiminde 465 bin 600
lira, gece öğretimi de 523 bin 800
lira olacak.
Yüksek öğretim kurumlannda
150, 125, 100, ve 80 olan ek ders
ücret göstergesi 250, 200, 150 ve
125 olarak beiırlendı. Buna göre.
yüksek öğretimde en yüksek ek
ders ücreti 1 milyon 455 bin lira, en
düşük ek ders ücreti 727 bin 500 li-
ra olacak. Öğretmenlere verilecek
ta^nin^zammıdö .i Ocak 1998 ta-
rihinden itibaren yüzde 15 ila yüz-
de 18 oranında arttınlacak.
Polisin tutumuna tepMcrbüyüyorANKARA /İSTANBUL (Cumhuriyet)
- Ankara Emniyet Müdürİüğu, Terörle
Mücadele Şubesi'nde gözaltında bulunan
21 öğrenci için Ankara DGM Başşavcılı-
ğı'ndan ek gözaltı süresı isteminde bu-
lundu. Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği
Başkanı Şenal Sanhan. muhalefet parti-
lerini. son yaşanan olaylan TBMM gün-
demine taşımaya çağırdı. Cumhurbaşka-
nı Süleyman Demirel ise "Türfdye'de
protesto gösterilerinin devietin yıküma-
sına yol açacağı" anlayışının henüz or-
tadan kaldınlamadığını belirterek "Bu-
rada çok ince bir çizgi var. Bu rür olay-
iardan sonra ber sabah her şeyin yerii ye-
rinde kalacağuıın öğrenilmesi gereİd-
vor." diye konuştu.
Güvenpark'ta öncekı gün Yargıtay'da
davalan görülen öğrencilerle dayanışma
amacıyla gerçekleştırilen basın açıklama-
sı sırasında dövülerek gözaltına alınan
473 öğrenciden 452'si önceki gece ve dün
serbet bırakıldı. Emnıyetin gözaltında tu-
tulan 21 öğrenci hakkında ise, Ankara
DGM Başsavcılığı'ndan ek gözaltı süre-
si isteminde bulunduğu öğrenildi
Avukat Şenal Sanhan, pohsin öğrenci-
lere uyguladığı şiddetin iktidann demok-
ratikleşme konusundaki anlayışını ortaya
koyduğuna dıkkat çekerek, yaşanan olay-
larda polisin yasanın kendisine tanıdığı
sının aştığını belirtti. Olaylarda sorumlu-
luğu bulunan emniyet görevlileri hakkın-
da zaman yitırilmeksizin sonjştunna baş-
latılmasını isteyen Sanhan, başta CHP ol-
mak üzere muhalefet partilerini de olay-
lan TBMM gündemine taşımaya çağırdı.
Oğrencilerin önceki gün gerçekleştirdiği eylemde polisin tutumu tepkilere neden oldu. (Fotoğraf: AA)
ÖDP Ankara ll Başkanı Haydar Öfcer,
olaylar sırasında polisin parti binalanra ba-
sarak öğrencileri gözaltına almaya çalış-
masına tepki gösterdi. tlker, AB'nin ka-
pısından çevrildikten sonra "sertleşece-
ğiz" demeçleri veren hükümetin ilk icra-
atınm gençlere sopa göstermek olduğunu
kaydetti. Ankara Üniversiteleri Öğrenci Ko-
ordinasyonu adına yapılan açıklamada,
t)laylann polisin provokasyonu sonucu or-
taya çıktığı belirtildi. Tüm Bel-Sen'den
yapılan açıklamada, avukat Sevgi Karadu-
man'ın olaylar sırasında polis tarafından
dövüldüğü belirtildi.
Mazlum-Der Başkanı Yılmaz Ensaroğ-
lu, polisin öğrencilere yönelik tavnnı kı-
nadı. Pir Sultan Abdal Kültür Derne-
ği'nden yapılan açıklamada, çeteler için
Türkiye'nin "medaH iftjnan" diyerek
miting yapanlara göstenlen hoşgörünün öğ-
rencilere karşı kin ve saldınya dönüştüğü
kaydedildi.
DlSK, olaylan emniyetteki siyasi kad-
rolaşmanın acı bir göstergesi olarak nite-
lendirdi. KESK Genel Başkanı SyamiEr-
dem de polisin öğrencilere yönelik saldı-
nsını "demokratiküniversitetalebinekar-
şı yapılan bir saMın" olarak değerlendir-
di. İTÜ'dede polisin tutumu protesto edil-
di. Türk Mimar Mühendis Odalan Bir-
Iiği Başkanı Yavuz Önen, oğrencilerin
demokratik haklannı kullanmalanna
izin verilmediğini söyledi.
Bahbey: Öğretmenlere
6
SS sııbayı' gibi davranmaym
İstanbulHaberServisi-fstanbul ll Mil-
li Eğitim Müdürii Omer Babbey, okul mü-
dürlerinin öğretmenlere "SS suba>i" gi-
bi davranmamasi gerektiğini belirterek 11
Milli Eğitim Danışma Kurullan'na öğret-
men sendikalannın temsilcılerinin de ka-
tılabileceğinı vurguladı. Eğıtim-Sen'ü öğ-
retmenler de Bahbey'den 8 yıllık kesinti-
siz eğitımin halka yeterince anlatılabil-
mesi için Milli Eğitim Müdürlükleri'nce
oluşturulacak hallda iiişkilerkomisyonla-
nnda Eğitim-Sen temsilcilerinin de yer
almasını istedıler.
Eğitim-Sen lstanbul Şube yöneticile-
ri, tl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'i
ziyaret ederek sorunlannı anlattı. Eğitim-
Sen 1 No'lu Şube Başkanı Hasan Zenk,
2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, 4
No'lu Şube Başkanı Mehmet Al \e 7
No'lu Şube Sekreteri Şaziye Yûksel'den
oluşan Eğitim-Sen temsilcileri, Başba-
kanlık'ın 15.05.1993 tarihve 1993-15 sa-
yılı genelgesinin bütün okul idarelerine ha-
len ulaşmamasını eleştirdiler. tl Milli Eği-
tim Müdürü Ömer Balıbey'den genelgey-
le ilgüı sıkınülannı gidermesıni isteyen Din-
çer, sendika aidatlannın maaş bordrolann-
dan kesilmesi, sendikanın işyeri temsilci-
lerinin faaliyetlerinin okul idarelerince
engellenmemesi, okul salonlannda sendi-
ka toplantılannın yapılabilmesi, ders sa-
atlerinin hafifletilmesi. yurtdışına sendi-
ka toplantılan için giden üyelerine yasal
izin verilmesi gibi taleplerini ılettı.
Bahbey de sendika panolanna öğret-
menler ve eğitimle ilgili duyurulann ası-
labileceğini, sendika aidatlannın da öğret-
menlerin talebi doğrultusunda bordrodan
kesilebileceğini söyledi. Okul müdürleri-
nin öğretmenlere "SS subayı" gibi davTan-
maması gerektiğini belirten Bahbey, öğ-
retmen odalannda ve okul salonlannda
sendikal faaliyetlerle ilgili konuşma ve
toplantılann kaymakamlık izniyle yapıla-
bileceğini kaydetti.
Yurttaşın takibi sonuç verdi, dokunulmazlıklar kalktı.
Türkiye, yurttaşıyla
gurur duyuyor.
Bu ülkenın ınsanları ışıklarını aylar ve aylar boyunca, saydam bir hukuk
devletı, çağdaş, demokratik, özgür bir Türkiye ıçın yakıp söndurdüler.
Bugün parlamento, ıki milletvekilinin dokunulmazlığına dokunmuşsa,
bu, yurttaşın gösterdıgi kararlı tepkının sonucudur. Selçuklu'dan
günümüze -belki de ilk kez- yurttaşın talebi sıstemı delmıştir. Çetelerle
iç ıçe geçmiş olan sistem, yurttaşın demokratik dırencının karşısında
duramamıştır. Ama bugün varılan noktada herkes biliyor kı, konu ikı
milletvekilinin dokunulmazfığının kaldırılmasından ıbaret degıldır.
Ucu nereye bulaşmış olursa olsun, Susurluk her yönüyle gözler önüne
serilmedıkçe; "devlet çıkan", rahatça suç ışleme gerekçesı olmaktan
gkartılmadıkça; suça bulaşmış tüm sanıklar bağımsız yargı önünde
yargılanmadıkça, tüm suçlular cezalarını bulmadıkça; seçilmışi, atanmışı,
sivılı, askeriyle herkes, her kurum -yani bizatıhı devlet- temizlenip
arınmadıkça bu ülkede gerçek bir demokrasıden söz edilemeyecektir.
Anayasa'nın dokunulmazlıkları düzenleyen 83. maddesının degıştirılmesı
amacıyla Meclıs'te uzlaşılan son tasarı da, çete türü suçlara dokunma
olanağı vermemektedir. "Agar-Bucak olayı" gıbı durumların bir daha
yaşanmaması için tasarı bu haliyle Meclıs'ten geçmemelıdır. Milletvekili
dokunulmazlığı, yalnızca kürsü dokunulmazlıgıyla ve milletvekilinin
ifade ozgürlüğuyle sınırlı tutulmalı, yurttaşın vekillerı de tıpkı yurttaş
gibi yargılanabılmelidir. Susurluk benzeri durumlar, Gladio-Mafya türü
örgütlenmeler ıçın caydırıcı yasalar çıkartılmalıdır. Pışmanlık Yasası
ancak böyle caydırıcı bir yasadan sonra anlam taşıyacaktır.
Bız, ışıklarını ülkemızin süreklı aydınlıgı ıçın yakıp söndürmüş olan
mılyonlarca yurttaş, destek vermek ya da hesap sormak üzere tüm
sorumluları gözlüyoruz ve bunun boylece bılinmesini istıyoruz.
A Y D I I M L I K İ Ç İ N
YURTTAŞ GİRİŞİMİ
ÖDÖL TÖRENİNE
Betişimciler ödüllerini aldı
Bu yıl 47. yıhnı kutlayan İstanbul Cniversitesi İletişim
Faküftesi'nin öğrencilerinee seçilen
U
1997'nin Başanb
DetişimcilerT dün düzenlenen bir törenle ödüllerini aldıiar.
İL İktişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nükhet Gûz'ün,
öğrencilerinin düşüncelerini dile getirdiği konuşmasuun
ardından dağıülan ödüller, yanh basın, sinema, televizyon,
reklamcıhk, hallda Uişkiler, radyo, yazarük ve basanlı
kurumlar alanlannda verildL Gazetemizden ılhan
Selçuk'un köşe yazısu Handan Şenköken'in de kültûr-
sanat alanında
u
başanb üetişimci
r
seçikliği "1997'nin
Başanlı İletişirHcileri ÖdüUeri^nde aynca, yaalı basın
alannun haber daimda Abbas Gfiçhl, araştırma
incelemede Ozcan Ercan, sporda Hıncal Uluç, fotoğraf
dalında Coşkun Aral, magaan dalında EKf Dağdeviren,
ekonomide Osman L'lagay ödük değer görülürken,
sinema alanında yönetmen dalında Yavuz Turgul. kadın
oyuncu alanında Derya Alaboıu, erkek oyuncu alanında
Şener Şen ve Uğur YüceL senaryo dalında ise yine Yavuz
Turgul seçildi. Televizjon alanında, haber programı
dalında Tayfun Taiipoğlu, haber spikeri dalında
Gülgûn Feyman, açıkorurum dafanda Ali Kırca, söyleşi
dalında Hulki Ceyizoğlu, spor alanında Şansal Büyüka,
magazinde Bilal Özcan ve Barbaros Yükşel. belgesel
dalında Coşkun Aral, yanşmada Büknt Özveren, talk
shcm dalında ise Beyazıt Öztürk ödöl aldı. Reklamcuık ve
haDda ilişküer alanında,rekJamcıhkdalında Serdar
Erener, halkia ilişküer dalında ise Betül Mardin ödüle layık
görüJdüler. Radvo alanında, program dahnda Hakan
Gündüz, DJ dalında Okan Bayüigeo, haber spikeri dalında
ise Gülgûn Feyman aldı. Yazarhk alanında, roman dahnda
Ayşe Kufin ve Paulo Coelho, öykü dahnda Adalet Ağaoğlu,
«iir dahnda Yılmaz Erdoğan, araştırma- incelcme dahnda
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, mizah dahnda Atflla Atalay
ve deneme dahnda ise Ferhan Şensoy ödüle değer
görüldû. Başanh kurumlar dahnda ise televizyon alanında
NTV ve atv, radyt) (yabancı müzik) alanında Power FM,
radyo (\erii müzik) alanında Best FM, hallda ilişkiler
alanında Imaj Halkia tlişldkr, reklam alanında Repro
Reklam Ajansı, kamuoyu araştırmalan alanında ise Piar
Gallup akn. (Fotoğraf: KAAN SACANAK)
HAFTAYABAKIŞ
AHMET TANER K1ŞIALI
ÖDP ve Tarikatlar
"DSP, CHP ve ötesi..." başlıklı yazımdan sonra
iki mektup geldi.
Birincisi yazıda sözü geçen Rıza Aydın'dan,
ikincisi de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana
Şube Başkanı Sadık Boral'dan.
Konu, ÖDP ve demeğin toplantısında yapılan
bir konuşmaydı.
Sayın Aydın, ÖDP üyesi olduğunu ve konuşma-
yi da kendi adına yaptığını söylüyordu:
"Konuşmamın en insafstzyommundan bile ya-
zınızda yeraldığı gibi 'Bizim sorunumuz Cumhu-
riyet, laiklik değil, özgürlük sorunudur' gibiyanlış
bir anlam çıkanlamaz."
Ve oradayaptığı konuşmada netersöytediğini özet-
liyordu:
"Tekkelerin, tarikatlann kapatılmasını istemek
bize dûşmez. Bu bizim işimiz değil. Biz özgüriük-
çü birlaikliktenyana olmalıyız... Sıvas katliamının
piyonlan gibi tüm sonımlulann cezalandınlması-
na kimsenin bir diyeceği olamaz. Bunu canı gö-
nülden isteyenlerden bin'yim. Ancak insanlığımtzı
kaybetmedikçe, bunlann bile idam edilmesini is-
teyemeyiz. İdam ceza değil, cinayettir."
•••
Saytn Boral'ın yolladığı açıklama ise Rıza Ay-
dın'ın konuşmasında şöyle dediğini vurguluyor:
"Tarikatlarta bihikteyaşamayı öğrenmeliyiz Cum-
huriyet idaresinın tekke ve zaviyeleri kapatması
yanlıştı..."
Açıklamaya göre o konuşmadan sonra Şube
Sekreteri Şevki Taciroğlu söz almış ve şunları
söyiemişti:
"Variık nedeni şeriata karşı olmak olan bir der-
neğin kongresinde ve Cumhuriyet Türkiyesi'nde,
solculuk adına bu fikirler savunulabiliyor. Tarikat-
lara özgüriükdemek, daha fazla Kahramanmaraş,
Çorum, Sıvas kıyımı demektir. Laikliğin olmadığı
yerde özgüriükde olmaz. Tarikatlarkapatılmalıdır."
Sorun şurada!
Bir ÖDP üyesinin tarikatlara, tekkelere, zavrye-
lere karşı olmaması acaba kişisel bir düşünce mi?
Yoksa parti yönetiminden süzülen bir bakış açısı-
nın paylaşılması mı?
• • •
ÖDP şubeleri, Atatürk resmi asmayı reddedi-
yor. Elbette böyle bir zorunluk da yok!
ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da bir kitap ya-
yimlamış. Türkiye'de "siyasal Kemalizmin, gerili-
mi arttırdığım" vurguluyor. Tarikatlara, tekkelere
özgürlük istiyor.
Tevhid-i Tedrisat Kanunu, halifeliğin kaldınlma-
sı, tekkevezaviyelerin kapatılması gibi adımlan 'des-
potik" olarak nitelendiriyor. Cumhuriyet'in "temel
kabullerinin çöktüğünü" savunuyor.
Ama "modemleşme'den yana!
Atatürk'ün çağdaşlaşmasından değil, Mende-
res'lerin, Özal'lann "modernleşmesinden" yana...
• • •
Yazımın başında sözünü ettiğim mektuplarla bir-
likte bir zarf daha çıktı. Içinde Pir Sultan Abdal Kül-
tür Derneği Mamak Şubesi'nin ikinci olağan genel
kurul karan vardı:
"Ülkemiz, biryolaynmındadır: Ya Cumhuriyetya
şeriat! Bu yol aynmında tarikatlara özgüriük iste-
mek, şeriatçı örgütlenmeiere 'demokratiklik' adı-
nayol vermek, aymazlık ve ihanettir. Tarikatlara ve
şeriata özgüriük, laik demokratik cumhuriyetimi-
zin ölüm fermanıdır!"
Işte Aleviler!
Ve işte Alevi oylanna göz dikmiş olan ÖDP!
Derrtokrasi açıklık ister. ÖDP'ye, çizgisini gide-
rek netleştirdiği için teşekkür etmeliyiz...
(Bazı okurtar, Aydınlanma 1923 dergisinin ya-
zışma adresini soruyorlar PK 207 Beşiktaş/lstan-
bul.Tel.0 212-260 77 52.)
Burshı öğrenciler
ABD'de dolandınldı
EBRUTOKTAR
ANKARA - Yükseköğ-
retimKuruIu(YÖK), Mil-
li Eğitim Bakanlığı, Tanm
ve Köyişleri Bakanlığı ile
Devlet Planlama Teşkila-
tı'nın ABD'ye gönderdiği
burslu oğrencilerin "Inter-
national Affiürs" (Yabancı
Öğrenci îşleri birimi tara-
fından dolandınldığı orta-
ya çıktı. Türk öğrenciler-
den 1000-3000 dolar arasın-
da fazla para alındığı sap-
tandı. DSP Kırklareli Mil-
letvekili Necdet Tekin,
"Türkiye,adeta soyuhnor"
diyerek. TBMM'de bu ko-
nuda araştırma komisyonu
kuruhnasını istedi.
Türkiye'nin 1995-1997
yılları arasında ABD'ye
burslu olarak gönderdiği
Türk öğrencilerden başta
Nebraska-Lincoln olmak
üzere birçok üniversitenin
her dönem için 1000-3000
dolar daha fazla öğrenim
harcı aldığı ortaya çıktı.
ABD'deokuyan öğrencile-
rin, faturalan karşılaşnrma-
sıyla belirlenen skandal,
Nebraska Lincoln Üniver-
sitesi'nin Yabancı Öğrenci
Işleri'nin görevden ahnma-
sıyla sonuçlandı. Olaya,
YOK'ün NebraskaLincoln
Yabancı öğrenci Işleri'ne
"daruşjman" olarak gönder-
diği Prof. Dr. Necati Sözü-
öz'ün kanştığıntn da saptan-
ması üzerine YÖK yetkili-
leri geçen ay ABD'ye git-
ri. Sözüöz görevinden alı-
nırken, YOK, ABD'deki
tüm üniversiteleri "büyû-
teç ahuıa" aldı
YÖK Başkanvekili Prof.
Dr. IsmailTosun, ABD'de-
ki ünıversıtelerin Yabancı
öğrenci Işleri birimlerince
gerçekleştirilen soygundan,
birçok üniversiteyönetimi-
nin habersiz olduğunu söy-
ledi. Tosun, ABD'deki üni-
versitelerden 1998 yılı şu-
batayının sonunakadar tüm
Türk öğrencilere ilişkin ke-
sin hesap dökümününün
gönderilmesini istedikleri-
ni bildirdi. Şişirilmiş fatu-
ralarla gerçek faturalann
karşılaştınlacağını kayde-
den Tosun, "Aradaki far-
ta, ABD'ye gidecek yeniöğ-
renciJerin öğrenim harçla-
rtnı daha azödeyerek kapa-
tacağız" dedı.
DSP Kırklareli Milletve-
kili Necdet Tekin,
TBMM'ye konunurl araşu-
nhnası için önerge verdi.
Önergede, yurtdışındaki
üniversitelere YÖK kanahy-
la 1817, Milli Eğitim Ba-
kanlığı kanalıyla bin 224
öğrenci gönderildiği belir-
tüirken, bunlann Türkiye'ye
olan maliyetinin yılda kişi
başına 22 bin dolar olduğu
vurgulandı. Yurtdışında
okuyan Türk oğrencilerin
bazı kişi, kuruluş vekonsor-
siyumlarca açıkça soyuldu-
ğu kaydedilen önergede,
" Sahtevcikilifaturalar kul-
lanılarak,TürkiyeCumhu-
riyeti Devieti adeta soyul-
maktadır" denildi.
Önergede, şunlarkayde-
dildi: "A>nca YÖK ve 3gi-
ti mühkuruluşlarca gönde-
rilen bu öğrenciler üzerin-
de vapılan araştırma ve so-
ruşturmalarda Türkiye
Cumhuriveti devletinin te-
mel ilkelerine \vçağdaş ya-
pfinta uvmayanöğrenddav-
ranışlannın da gözlendiği
saptanmışnr. Yurtdışına öğ-
rend göndermesi gereken
ve asli görevi YÖK gibi bir
kuruhışvarken sponsorhık
ve konsorsiyum tercihinin
nedenlerinin araşunhnast,
varsaihalelerin incelenme-
sizorunhıdur.Bmiebiraraş-
ürmaıun TBMÂf tarafin-
dan >apılması.ülkenin açık-
ça soyulmasuiı engelleye-
cekön"