23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19ARALIK1997CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER DÎSK'in isteklerini dile getirmek için gerçekleştirdiği yürüyüş eylemi amacma ulaştı Siyasilerden tanı destekALt ER DİSK Genel Başkanı Rıd- van Budak. 202 arkadaşıyla birlikte gerçekleştirdiği 9 gün- lük "Sendikal Haklar Yürü- şü"nün ardından ulaşuğı An- kara'da taleplerini ilettiği hü- kiimetten tam destek aldı. DİSK yöneticilerinin Başba- kan Mesut Ydmaz, Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit ve Çalışma Bakanı Na- mi Çağan'la yaptığı görüşmelerde, DlSK'in talep- lerinın Ekonomik ve Sosyal Konsey'de (ESK) ele alınması ve çözüm için ortak çalışma gnıplan oluş- turulması kararlaştınldı. DlSK Genel Başkanı Budak. Başbakan Yılmaz, Başbakan Yardımcısı Ecevit ve Çalışma Bakanı Ça- ğan ile yaptığı görüşmelerle ilgili gazetemize yap- tığı değerlendirmede, taleplerinin yerine getirilme- si yönünde somut adımlar atıldığını söyledi. Baş- bakan'la görüşmesinde Türkiye'nin AB ile bütün- leşmesinin hükümetlerarası temaslardan ziyade, si- vil kunıluşlar arasında yapılacak temaslarla sağla- nabileceğini ifade ettiğini anlatan Budak, Avrupa Sen- dikalar Konfederasyonu'nun AB ile bütünleşme konusunda Türkiye aleyhine hazırladıf ı karar tasa- nsının DlSK'in girişimiyle lehimize dönüştürül- mesini Başbakan'a örnek verdifini söyledi. Bu- dak'ın verdiği bılgiye göre, görüşmede sendikal ör- gütlenmenin önündeki engellerin kaldınlması, si- gortasız çalıştırmanın önlenmesi, kayıtdışı ekono- minin kayda alınması, sendikalaşma hakkını yasal güvenceden yoksun bırakan 12 Eylül yasalannın de- ğiştiribnesini içeren taleplerinin sadece DlSK'in ve işci sendikalannın değil, Türkiye Işverenler Sen- dikası'nın da (TtSK) paylaştığı, siyasi tercihleri aşan, toplumun ortak talepleri olduğunun altı çizil- di. Ankara'ya siyasetı sadece eleştirmek için değil destek vermek için de geldiklerini ifade ettiğini kay- deden Budak," Hükümete, sosyai, ekonomik ve de- mokratik açılınu sağlayacak çahşmalanna toplum- sal destek vercceğimtzi bildirdim; çözümü engelle- yenleri ise birtikte teşhir etmeyi önendim- dedi. Budak. Başbakan Yılmaz'ın, DlSK yürüyüşünü "Esldden sendikalar yerli yersiz eytemler yapardı. Ancak sizin yürüyüşünüz çok hakJı ve yerinde. DtSK'in yaklaşunı sanayinin de önünü açryor" söz- leriyle değerlendirdiğıni söyledi. Yılmaz'ın, sigor- tasız işçi çalıştırmayı çağdışı ve alenen suç sayan açıklamasının da DİSK yöneticilerince çok önem- sendiğini vurgulayan Budak."Bu sözierinyaşama ge- çirünîesine inanıvor musunuz, örneğin çözüm rçin oluşturulan mekanizmalar var mı?" sorumuzu şöy- le yanıtladı: "Sayın Yılmaz ve sayın Ecevit'le taleplerimizm ESK'deefe ahnması veçözüm için ortak çahşma gru- bu otuşturulmasj konusunda görüş birligine vardık. ANAP'tan Burban Kara, DSP'den Gnıp Başkan- vekili Metin Bostancıoğlu ile çalışacağız." Başba- kan Yardımcısı Bülent Ecevit'in sendikacılann 12 Eylül öncesinde olduğu gibi yeniden hem milet- vekili hem sendika yöneticiliği yapabilmesi ge- rektiğini kendisine ifade ettiğini anlatan Budak, Ece- vit'in Güneydoğu'daki çalışanlann sigortaprimle- rinin devlet tarafından ödeneceğini, dolayısıyla bu bölgede sigortasız çalışan kalmayacağmı belirtti- ğini anlattı. Yasa tasarısı Oğretmene 'zam' TBMM'de ANKARA (Cumhuriyet Düro- su)-Öğretmen maaşlannda, diğer devlet memurlanna verilecek yüz- de 30'luk zamma ek olarak ortala- ma yüzde 18'lik iyileştirme yapı- lacak. Öğretmenlerin eğitim öğre- tim tazminatı da yüzde 15 ila yüz- de 18 oranında arttınlacak. Öğret- men maaşlannda ıyileştiımeyi ön- gören yasa tasansı, TBMM'ye su- nuldu. Tasanya göre, öğretmenlere ve- rilen ek ders ücreti, gündüz öğreti- mi için 80, gece öğretimı için ıse 90 gösterge rakamlanndan hesap- lanacak. Buna göre, ek ders ücre- ti, gündüz öğretiminde 465 bin 600 lira, gece öğretimi de 523 bin 800 lira olacak. Yüksek öğretim kurumlannda 150, 125, 100, ve 80 olan ek ders ücret göstergesi 250, 200, 150 ve 125 olarak beiırlendı. Buna göre. yüksek öğretimde en yüksek ek ders ücreti 1 milyon 455 bin lira, en düşük ek ders ücreti 727 bin 500 li- ra olacak. Öğretmenlere verilecek ta^nin^zammıdö .i Ocak 1998 ta- rihinden itibaren yüzde 15 ila yüz- de 18 oranında arttınlacak. Polisin tutumuna tepMcrbüyüyorANKARA /İSTANBUL (Cumhuriyet) - Ankara Emniyet Müdürİüğu, Terörle Mücadele Şubesi'nde gözaltında bulunan 21 öğrenci için Ankara DGM Başşavcılı- ğı'ndan ek gözaltı süresı isteminde bu- lundu. Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Şenal Sanhan. muhalefet parti- lerini. son yaşanan olaylan TBMM gün- demine taşımaya çağırdı. Cumhurbaşka- nı Süleyman Demirel ise "Türfdye'de protesto gösterilerinin devietin yıküma- sına yol açacağı" anlayışının henüz or- tadan kaldınlamadığını belirterek "Bu- rada çok ince bir çizgi var. Bu rür olay- iardan sonra ber sabah her şeyin yerii ye- rinde kalacağuıın öğrenilmesi gereİd- vor." diye konuştu. Güvenpark'ta öncekı gün Yargıtay'da davalan görülen öğrencilerle dayanışma amacıyla gerçekleştırilen basın açıklama- sı sırasında dövülerek gözaltına alınan 473 öğrenciden 452'si önceki gece ve dün serbet bırakıldı. Emnıyetin gözaltında tu- tulan 21 öğrenci hakkında ise, Ankara DGM Başsavcılığı'ndan ek gözaltı süre- si isteminde bulunduğu öğrenildi Avukat Şenal Sanhan, pohsin öğrenci- lere uyguladığı şiddetin iktidann demok- ratikleşme konusundaki anlayışını ortaya koyduğuna dıkkat çekerek, yaşanan olay- larda polisin yasanın kendisine tanıdığı sının aştığını belirtti. Olaylarda sorumlu- luğu bulunan emniyet görevlileri hakkın- da zaman yitırilmeksizin sonjştunna baş- latılmasını isteyen Sanhan, başta CHP ol- mak üzere muhalefet partilerini de olay- lan TBMM gündemine taşımaya çağırdı. Oğrencilerin önceki gün gerçekleştirdiği eylemde polisin tutumu tepkilere neden oldu. (Fotoğraf: AA) ÖDP Ankara ll Başkanı Haydar Öfcer, olaylar sırasında polisin parti binalanra ba- sarak öğrencileri gözaltına almaya çalış- masına tepki gösterdi. tlker, AB'nin ka- pısından çevrildikten sonra "sertleşece- ğiz" demeçleri veren hükümetin ilk icra- atınm gençlere sopa göstermek olduğunu kaydetti. Ankara Üniversiteleri Öğrenci Ko- ordinasyonu adına yapılan açıklamada, t)laylann polisin provokasyonu sonucu or- taya çıktığı belirtildi. Tüm Bel-Sen'den yapılan açıklamada, avukat Sevgi Karadu- man'ın olaylar sırasında polis tarafından dövüldüğü belirtildi. Mazlum-Der Başkanı Yılmaz Ensaroğ- lu, polisin öğrencilere yönelik tavnnı kı- nadı. Pir Sultan Abdal Kültür Derne- ği'nden yapılan açıklamada, çeteler için Türkiye'nin "medaH iftjnan" diyerek miting yapanlara göstenlen hoşgörünün öğ- rencilere karşı kin ve saldınya dönüştüğü kaydedildi. DlSK, olaylan emniyetteki siyasi kad- rolaşmanın acı bir göstergesi olarak nite- lendirdi. KESK Genel Başkanı SyamiEr- dem de polisin öğrencilere yönelik saldı- nsını "demokratiküniversitetalebinekar- şı yapılan bir saMın" olarak değerlendir- di. İTÜ'dede polisin tutumu protesto edil- di. Türk Mimar Mühendis Odalan Bir- Iiği Başkanı Yavuz Önen, oğrencilerin demokratik haklannı kullanmalanna izin verilmediğini söyledi. Bahbey: Öğretmenlere 6 SS sııbayı' gibi davranmaym İstanbulHaberServisi-fstanbul ll Mil- li Eğitim Müdürii Omer Babbey, okul mü- dürlerinin öğretmenlere "SS suba>i" gi- bi davranmamasi gerektiğini belirterek 11 Milli Eğitim Danışma Kurullan'na öğret- men sendikalannın temsilcılerinin de ka- tılabileceğinı vurguladı. Eğıtim-Sen'ü öğ- retmenler de Bahbey'den 8 yıllık kesinti- siz eğitımin halka yeterince anlatılabil- mesi için Milli Eğitim Müdürlükleri'nce oluşturulacak hallda iiişkilerkomisyonla- nnda Eğitim-Sen temsilcilerinin de yer almasını istedıler. Eğitim-Sen lstanbul Şube yöneticile- ri, tl Milli Eğitim Müdürü Ömer Balıbey'i ziyaret ederek sorunlannı anlattı. Eğitim- Sen 1 No'lu Şube Başkanı Hasan Zenk, 2 No'lu Şube Başkanı Alaattin Dinçer, 4 No'lu Şube Başkanı Mehmet Al \e 7 No'lu Şube Sekreteri Şaziye Yûksel'den oluşan Eğitim-Sen temsilcileri, Başba- kanlık'ın 15.05.1993 tarihve 1993-15 sa- yılı genelgesinin bütün okul idarelerine ha- len ulaşmamasını eleştirdiler. tl Milli Eği- tim Müdürü Ömer Balıbey'den genelgey- le ilgüı sıkınülannı gidermesıni isteyen Din- çer, sendika aidatlannın maaş bordrolann- dan kesilmesi, sendikanın işyeri temsilci- lerinin faaliyetlerinin okul idarelerince engellenmemesi, okul salonlannda sendi- ka toplantılannın yapılabilmesi, ders sa- atlerinin hafifletilmesi. yurtdışına sendi- ka toplantılan için giden üyelerine yasal izin verilmesi gibi taleplerini ılettı. Bahbey de sendika panolanna öğret- menler ve eğitimle ilgili duyurulann ası- labileceğini, sendika aidatlannın da öğret- menlerin talebi doğrultusunda bordrodan kesilebileceğini söyledi. Okul müdürleri- nin öğretmenlere "SS subayı" gibi davTan- maması gerektiğini belirten Bahbey, öğ- retmen odalannda ve okul salonlannda sendikal faaliyetlerle ilgili konuşma ve toplantılann kaymakamlık izniyle yapıla- bileceğini kaydetti. Yurttaşın takibi sonuç verdi, dokunulmazlıklar kalktı. Türkiye, yurttaşıyla gurur duyuyor. Bu ülkenın ınsanları ışıklarını aylar ve aylar boyunca, saydam bir hukuk devletı, çağdaş, demokratik, özgür bir Türkiye ıçın yakıp söndurdüler. Bugün parlamento, ıki milletvekilinin dokunulmazlığına dokunmuşsa, bu, yurttaşın gösterdıgi kararlı tepkının sonucudur. Selçuklu'dan günümüze -belki de ilk kez- yurttaşın talebi sıstemı delmıştir. Çetelerle iç ıçe geçmiş olan sistem, yurttaşın demokratik dırencının karşısında duramamıştır. Ama bugün varılan noktada herkes biliyor kı, konu ikı milletvekilinin dokunulmazfığının kaldırılmasından ıbaret degıldır. Ucu nereye bulaşmış olursa olsun, Susurluk her yönüyle gözler önüne serilmedıkçe; "devlet çıkan", rahatça suç ışleme gerekçesı olmaktan gkartılmadıkça; suça bulaşmış tüm sanıklar bağımsız yargı önünde yargılanmadıkça, tüm suçlular cezalarını bulmadıkça; seçilmışi, atanmışı, sivılı, askeriyle herkes, her kurum -yani bizatıhı devlet- temizlenip arınmadıkça bu ülkede gerçek bir demokrasıden söz edilemeyecektir. Anayasa'nın dokunulmazlıkları düzenleyen 83. maddesının degıştirılmesı amacıyla Meclıs'te uzlaşılan son tasarı da, çete türü suçlara dokunma olanağı vermemektedir. "Agar-Bucak olayı" gıbı durumların bir daha yaşanmaması için tasarı bu haliyle Meclıs'ten geçmemelıdır. Milletvekili dokunulmazlığı, yalnızca kürsü dokunulmazlıgıyla ve milletvekilinin ifade ozgürlüğuyle sınırlı tutulmalı, yurttaşın vekillerı de tıpkı yurttaş gibi yargılanabılmelidir. Susurluk benzeri durumlar, Gladio-Mafya türü örgütlenmeler ıçın caydırıcı yasalar çıkartılmalıdır. Pışmanlık Yasası ancak böyle caydırıcı bir yasadan sonra anlam taşıyacaktır. Bız, ışıklarını ülkemızin süreklı aydınlıgı ıçın yakıp söndürmüş olan mılyonlarca yurttaş, destek vermek ya da hesap sormak üzere tüm sorumluları gözlüyoruz ve bunun boylece bılinmesini istıyoruz. A Y D I I M L I K İ Ç İ N YURTTAŞ GİRİŞİMİ ÖDÖL TÖRENİNE Betişimciler ödüllerini aldı Bu yıl 47. yıhnı kutlayan İstanbul Cniversitesi İletişim Faküftesi'nin öğrencilerinee seçilen U 1997'nin Başanb DetişimcilerT dün düzenlenen bir törenle ödüllerini aldıiar. İL İktişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nükhet Gûz'ün, öğrencilerinin düşüncelerini dile getirdiği konuşmasuun ardından dağıülan ödüller, yanh basın, sinema, televizyon, reklamcıhk, hallda Uişkiler, radyo, yazarük ve basanlı kurumlar alanlannda verildL Gazetemizden ılhan Selçuk'un köşe yazısu Handan Şenköken'in de kültûr- sanat alanında u başanb üetişimci r seçikliği "1997'nin Başanlı İletişirHcileri ÖdüUeri^nde aynca, yaalı basın alannun haber daimda Abbas Gfiçhl, araştırma incelemede Ozcan Ercan, sporda Hıncal Uluç, fotoğraf dalında Coşkun Aral, magaan dalında EKf Dağdeviren, ekonomide Osman L'lagay ödük değer görülürken, sinema alanında yönetmen dalında Yavuz Turgul. kadın oyuncu alanında Derya Alaboıu, erkek oyuncu alanında Şener Şen ve Uğur YüceL senaryo dalında ise yine Yavuz Turgul seçildi. Televizjon alanında, haber programı dalında Tayfun Taiipoğlu, haber spikeri dalında Gülgûn Feyman, açıkorurum dafanda Ali Kırca, söyleşi dalında Hulki Ceyizoğlu, spor alanında Şansal Büyüka, magazinde Bilal Özcan ve Barbaros Yükşel. belgesel dalında Coşkun Aral, yanşmada Büknt Özveren, talk shcm dalında ise Beyazıt Öztürk ödöl aldı. Reklamcuık ve haDda ilişküer alanında,rekJamcıhkdalında Serdar Erener, halkia ilişküer dalında ise Betül Mardin ödüle layık görüJdüler. Radvo alanında, program dahnda Hakan Gündüz, DJ dalında Okan Bayüigeo, haber spikeri dalında ise Gülgûn Feyman aldı. Yazarhk alanında, roman dahnda Ayşe Kufin ve Paulo Coelho, öykü dahnda Adalet Ağaoğlu, «iir dahnda Yılmaz Erdoğan, araştırma- incelcme dahnda Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, mizah dahnda Atflla Atalay ve deneme dahnda ise Ferhan Şensoy ödüle değer görüldû. Başanh kurumlar dahnda ise televizyon alanında NTV ve atv, radyt) (yabancı müzik) alanında Power FM, radyo (\erii müzik) alanında Best FM, hallda ilişkiler alanında Imaj Halkia tlişldkr, reklam alanında Repro Reklam Ajansı, kamuoyu araştırmalan alanında ise Piar Gallup akn. (Fotoğraf: KAAN SACANAK) HAFTAYABAKIŞ AHMET TANER K1ŞIALI ÖDP ve Tarikatlar "DSP, CHP ve ötesi..." başlıklı yazımdan sonra iki mektup geldi. Birincisi yazıda sözü geçen Rıza Aydın'dan, ikincisi de Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana Şube Başkanı Sadık Boral'dan. Konu, ÖDP ve demeğin toplantısında yapılan bir konuşmaydı. Sayın Aydın, ÖDP üyesi olduğunu ve konuşma- yi da kendi adına yaptığını söylüyordu: "Konuşmamın en insafstzyommundan bile ya- zınızda yeraldığı gibi 'Bizim sorunumuz Cumhu- riyet, laiklik değil, özgürlük sorunudur' gibiyanlış bir anlam çıkanlamaz." Ve oradayaptığı konuşmada netersöytediğini özet- liyordu: "Tekkelerin, tarikatlann kapatılmasını istemek bize dûşmez. Bu bizim işimiz değil. Biz özgüriük- çü birlaikliktenyana olmalıyız... Sıvas katliamının piyonlan gibi tüm sonımlulann cezalandınlması- na kimsenin bir diyeceği olamaz. Bunu canı gö- nülden isteyenlerden bin'yim. Ancak insanlığımtzı kaybetmedikçe, bunlann bile idam edilmesini is- teyemeyiz. İdam ceza değil, cinayettir." ••• Saytn Boral'ın yolladığı açıklama ise Rıza Ay- dın'ın konuşmasında şöyle dediğini vurguluyor: "Tarikatlarta bihikteyaşamayı öğrenmeliyiz Cum- huriyet idaresinın tekke ve zaviyeleri kapatması yanlıştı..." Açıklamaya göre o konuşmadan sonra Şube Sekreteri Şevki Taciroğlu söz almış ve şunları söyiemişti: "Variık nedeni şeriata karşı olmak olan bir der- neğin kongresinde ve Cumhuriyet Türkiyesi'nde, solculuk adına bu fikirler savunulabiliyor. Tarikat- lara özgüriükdemek, daha fazla Kahramanmaraş, Çorum, Sıvas kıyımı demektir. Laikliğin olmadığı yerde özgüriükde olmaz. Tarikatlarkapatılmalıdır." Sorun şurada! Bir ÖDP üyesinin tarikatlara, tekkelere, zavrye- lere karşı olmaması acaba kişisel bir düşünce mi? Yoksa parti yönetiminden süzülen bir bakış açısı- nın paylaşılması mı? • • • ÖDP şubeleri, Atatürk resmi asmayı reddedi- yor. Elbette böyle bir zorunluk da yok! ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras da bir kitap ya- yimlamış. Türkiye'de "siyasal Kemalizmin, gerili- mi arttırdığım" vurguluyor. Tarikatlara, tekkelere özgürlük istiyor. Tevhid-i Tedrisat Kanunu, halifeliğin kaldınlma- sı, tekkevezaviyelerin kapatılması gibi adımlan 'des- potik" olarak nitelendiriyor. Cumhuriyet'in "temel kabullerinin çöktüğünü" savunuyor. Ama "modemleşme'den yana! Atatürk'ün çağdaşlaşmasından değil, Mende- res'lerin, Özal'lann "modernleşmesinden" yana... • • • Yazımın başında sözünü ettiğim mektuplarla bir- likte bir zarf daha çıktı. Içinde Pir Sultan Abdal Kül- tür Derneği Mamak Şubesi'nin ikinci olağan genel kurul karan vardı: "Ülkemiz, biryolaynmındadır: Ya Cumhuriyetya şeriat! Bu yol aynmında tarikatlara özgüriük iste- mek, şeriatçı örgütlenmeiere 'demokratiklik' adı- nayol vermek, aymazlık ve ihanettir. Tarikatlara ve şeriata özgüriük, laik demokratik cumhuriyetimi- zin ölüm fermanıdır!" Işte Aleviler! Ve işte Alevi oylanna göz dikmiş olan ÖDP! Derrtokrasi açıklık ister. ÖDP'ye, çizgisini gide- rek netleştirdiği için teşekkür etmeliyiz... (Bazı okurtar, Aydınlanma 1923 dergisinin ya- zışma adresini soruyorlar PK 207 Beşiktaş/lstan- bul.Tel.0 212-260 77 52.) Burshı öğrenciler ABD'de dolandınldı EBRUTOKTAR ANKARA - Yükseköğ- retimKuruIu(YÖK), Mil- li Eğitim Bakanlığı, Tanm ve Köyişleri Bakanlığı ile Devlet Planlama Teşkila- tı'nın ABD'ye gönderdiği burslu oğrencilerin "Inter- national Affiürs" (Yabancı Öğrenci îşleri birimi tara- fından dolandınldığı orta- ya çıktı. Türk öğrenciler- den 1000-3000 dolar arasın- da fazla para alındığı sap- tandı. DSP Kırklareli Mil- letvekili Necdet Tekin, "Türkiye,adeta soyuhnor" diyerek. TBMM'de bu ko- nuda araştırma komisyonu kuruhnasını istedi. Türkiye'nin 1995-1997 yılları arasında ABD'ye burslu olarak gönderdiği Türk öğrencilerden başta Nebraska-Lincoln olmak üzere birçok üniversitenin her dönem için 1000-3000 dolar daha fazla öğrenim harcı aldığı ortaya çıktı. ABD'deokuyan öğrencile- rin, faturalan karşılaşnrma- sıyla belirlenen skandal, Nebraska Lincoln Üniver- sitesi'nin Yabancı Öğrenci Işleri'nin görevden ahnma- sıyla sonuçlandı. Olaya, YOK'ün NebraskaLincoln Yabancı öğrenci Işleri'ne "daruşjman" olarak gönder- diği Prof. Dr. Necati Sözü- öz'ün kanştığıntn da saptan- ması üzerine YÖK yetkili- leri geçen ay ABD'ye git- ri. Sözüöz görevinden alı- nırken, YOK, ABD'deki tüm üniversiteleri "büyû- teç ahuıa" aldı YÖK Başkanvekili Prof. Dr. IsmailTosun, ABD'de- ki ünıversıtelerin Yabancı öğrenci Işleri birimlerince gerçekleştirilen soygundan, birçok üniversiteyönetimi- nin habersiz olduğunu söy- ledi. Tosun, ABD'deki üni- versitelerden 1998 yılı şu- batayının sonunakadar tüm Türk öğrencilere ilişkin ke- sin hesap dökümününün gönderilmesini istedikleri- ni bildirdi. Şişirilmiş fatu- ralarla gerçek faturalann karşılaştınlacağını kayde- den Tosun, "Aradaki far- ta, ABD'ye gidecek yeniöğ- renciJerin öğrenim harçla- rtnı daha azödeyerek kapa- tacağız" dedı. DSP Kırklareli Milletve- kili Necdet Tekin, TBMM'ye konunurl araşu- nhnası için önerge verdi. Önergede, yurtdışındaki üniversitelere YÖK kanahy- la 1817, Milli Eğitim Ba- kanlığı kanalıyla bin 224 öğrenci gönderildiği belir- tüirken, bunlann Türkiye'ye olan maliyetinin yılda kişi başına 22 bin dolar olduğu vurgulandı. Yurtdışında okuyan Türk oğrencilerin bazı kişi, kuruluş vekonsor- siyumlarca açıkça soyuldu- ğu kaydedilen önergede, " Sahtevcikilifaturalar kul- lanılarak,TürkiyeCumhu- riyeti Devieti adeta soyul- maktadır" denildi. Önergede, şunlarkayde- dildi: "A>nca YÖK ve 3gi- ti mühkuruluşlarca gönde- rilen bu öğrenciler üzerin- de vapılan araştırma ve so- ruşturmalarda Türkiye Cumhuriveti devletinin te- mel ilkelerine \vçağdaş ya- pfinta uvmayanöğrenddav- ranışlannın da gözlendiği saptanmışnr. Yurtdışına öğ- rend göndermesi gereken ve asli görevi YÖK gibi bir kuruhışvarken sponsorhık ve konsorsiyum tercihinin nedenlerinin araşunhnast, varsaihalelerin incelenme- sizorunhıdur.Bmiebiraraş- ürmaıun TBMÂf tarafin- dan >apılması.ülkenin açık- ça soyulmasuiı engelleye- cekön"
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle