25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ARALIK 1997 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çamurdan'ın yürüyüşü • İstanbul Haber Senisi - Demıryollannın özeîleştirilmesine karşı kamuoyu oluşturmak için yüriimeye başlayan Akhan Hilmi Çamurdan tstanbul'da. Çiftçılik yapan Çamurdan, lOyıldırçevTe faaliyetleriyle uğraşıyor. 4 Aralık'ta Edıme'den yürümeye başlayan Çamurdan, yolculugunu Âdana'da tamamJayacak. Gazi olayları davası • TRABZON (Cumhuriyet) - İstanbul Gaziosmanpaşa'da, 12-13 Mart 1995 tarihlerinde meydana gelen ve kamuoyunda "Gazi olaylan"" olarak adlandınlan olaylarla ilgi davanın görülmesine bugün Trabzon Ağır Çeza Mahkemesi'nde devam edilecek. Trabzon Ağır Ceza Mahkemesi'nde, hâkım Dursun Kaya Güleç başkanhğındaki heyetin bakacağı davanın bugün yapılacak 4. oturumuna 8'i tutuklu olmak üzere haklannda dava açılan 20 sanık polisin katılması bekleniyor. 17 Kasım'da yapılan oturuma 5'ı tutuklu 15 sanık polıs katılmıştı. Duruşmayı izlemek üzere kente, îstanbul'dan otobüslerle çok sayıda kişının gelmesi beklenirken önceki geceden itibaren Trabzon'da yogun güvenlik önJemleri alındı. Mevlana törenleri • KOWYA (AA) - Büyük "ftirk düşünürü ve şairi Mevlana Çelaleddin-i Rumi'nin ölümünün 724. yıldönümü dolayısıyla Konya'da düzenlenen anma törenleri. çeşitli etkmliklerle devam ediyor. 10 Aralık'ta başlayan etkinlikler çerçevesinde yapılan 7 sema gösterisi, yaklaşık 9 bin kişi tarafından izlendi. Sema gösterilerinin yanı sıra valilik. büyükşehir belediyesi ve Selçuk Üniversitesi Rektörlüğü'nün işbirliğiyle el sanatlan sergileri açıldı. 3 korucu kaçırıldı • ŞIRNAK(AA)- Şırnak"ın Güçlükonak ılçesinde dün sabah Akdizgin Tepesi'ne ava giden geçici köy koruculan Ahmet, Hasan ve Ömer Yıldız, bir grup bölücü terörist tarafından kaçınldı. Kırsal alana götürülen koruculann kurtanlması ve teröristlerin yakalanması amacıyla bölgede operasyonlara başlandığı bildirikti. 3. Petrof Şûrası • ANKARA (AA)- Cumhurbaşkanı Süleyman Demiref'in himayesinde, Petrol Ürünleri Işverenleri Sendikası (PÜİS) tarafından düzenlenen ve ikı gün sürçcek 3. Petrol Şûrası, bugün Ankara Hilton OteJf nde başlayacak. Şûranın ilk günü, sinevızyon gösterisinin ardından PUİS Genel Başkanı tsmail Aytemiz açış konuşması yapacak. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'in konuşmasının ardından Demirel'in de bir konuşma yapması bekleniyor. Konvoyda kaza • DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakır'dan Dicle'ye giden DYP Diyarbakır Milletvekili Salim Ensarioğlu'nun konvoyunu takip eden Mehmet Işık yönetimindeki 06 2HV 12 plakalı otomobil, karayolunun 35. kilometresinde şarampole devrildi. Kazada yaralanan otomobil süriicüsü Mehmet Işık, Nevzat Işık, Mehmet Salih Baydemir ve Ali Ergün devlet hastanesine kaldınldı. Temsilciler Meclisi, 55. koalisyon hükümetiyle devamdan yana karar verdi DTP'den şarth giivenoyuBELDtBİ (AA) - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Temsilciler Meclisi, "yeni bir hükümet bunalımına meydan vertnemek ve halkı tekrar sıkınöya sokmamak için" 55. Hükümet'in devamından yana olduğunu açıkladı. DTP'nin Antalya Beldibi'nde iki gündür süren Temsilciler Meclisi Toplantısı, yayımlanan bir bildiri ile sona erdi. Bildiride, hükümetin ortak sorumluluk bilinci içerisinde icraatını yürütmesi, hükümet ortaklannın ayn ayn hazırladıkJan kanun taslak ve tekliflerinin tartışıldıktan sonra kamuoyuna açıklanması gerektiği belirtilerek "her türlü okJu bhtiye karşı çıkjMığı" ifade edildi. Antalyada toplanan Temsîlciler Meclisi bildirisinden • "Yeni bir hükümet bunalımına meydan vermemek ve halkı tekrar sıkmtıya sokmamak için hükümetin devamından yanayız. Ancak bu hükümet alternatifsiz de değildir." Yeni bir hükümet bunalımına meydan vermemek ve halkı tekrar sıkıntıya sokmamak için hükümetin devamından yana olunduğu kaydedilen bildiride, "Ancak bu hükümet alternatifsiz de değUdir" denildi. Bildiride, 55. Hükümet'in kuruluş şartlannın henüz ortadan kalkmadığı görüşü de dile getirilerek şu görüşlere yer verildi: '"- Ülkede demokrasi geleneğinin güçlendirilmesi için mutlak demokrasi ve hemen demokrasi anlayışı içinde gerekli hukuki. yasal ve yapısal değisikliklere geçilmesini istiyor, bu bağlamda parti kapatma gibi demokratik getenekierr uygun düşmeyen tasarruflan benimsemiyonız. - Devlet otoritesinin etkisizliği sonucu meydana gelen çeteler mutlak ve kesin surette yok edilecektir. - Ülkede sağ-sol çatışması yerini laik- antilaik çanşmasına terk etmiştir. - Yargı bağımsızlığı demokrasinin vazgeçilmez bir unsurudur. Bugüne değin bir türlü başanlamayan yargı bağımsızlığını teminat altına alacak reformlara hız kazandınlacaktır. - 647 sayılı Infaz Yasası değiştirilecektir. - Sistemin rahatlıkla ışleyebilmesi, hizmetlerin aksamadan yürütülebilmesı ve uzlaşmanın kurulması için hem kamuda hem de siyasal örgütlenmede yeniden yapılanmaya gidilmesı şart olarak görülmelidir." DTP Genel Başkan Yardımcısı Hamdi Üçpuıaıiar, partisinin büyük kongresının 15 Mart ile 15 Mayıs 1998 tarihleri arasında herhangi bir günde yapılacağmı da bildırdı. Araştırmacı-yazar îsmail Nacar'dan tarikat ve Refah değerlendirmesi KapatılmaİslaifüaUavgayadönecek' • Yazar îsmail Nacar'a göre "Tarikatlann cinsellik ve hurafeden başka sermayeleri yok. Diyanet, memur gibi hareket ediyor." HÜLYA KARABAĞU ANKARA - Islami kesime ya- kınlığıyla bilinen araştırmacı-ya- zar Îsmail Nacar. Türkiye'de irti- ca tehdıdinın ortadan kalkmadığı- nı, yobaz ve gericilik akımlannın Anadolu'da tarikatlann organize olması nedeniyle etkilerinı sür- dürdüğünü söyledi. Nacar, eskı Diyanet îşleri Başkanı ve RPGü- müşhane Mılletvekilı Lütfi Do- ğan'ın Türkçeye çevirdiği ve Nakşibendi Şeyhı Mehmet Z. Kotku'nun rehber kıtabı Ramuz El-Hadis kitabmda, "Sizden biri- si taharet için taş kullandığında teksavıda kullansın.zira Allah Te- ala tektir. Ve teld sever" dendiği- ne dikkat çekerek "Böyle bir sa- pıkhkolabilirmrded]! îsmail Nacar, RP yönetimınin, partinın kapatılmasmı Islamla kavgada odaklandırmak istediği- ne dikkat çekerek "Bu tehükeii oyunu devletin önceden fark ede- rek önlem alması gerekir. Afga- HADEP Insan haklan yüruyüşu İstanbul Haber Ser- visi - HADEP İstanbul 11 ve tlçe Kadın Kolla- n'na bağlı yaklaşık 1500 kişi, InsanHakJa- n Haftası'nı kutlamak amacıyla dün Galatasa- ray'dan Taksim'e yürü- dü. "Bizkadınız,sömii- rüsüz bir dünyadan ya- navH" yazüı pankart açanve "İşgallerçozüm değil, onuıiu banş", "Beşikçi özgür olma- dan düşünce özgür ola- maz" yazılı dövizler ta- şıyanHADEP'likadm- lar, "Çeteler Medis'te, Leyla Zana hapiste". "Susma, susrukça sıra sana gelecek" ve "İn- sanlık onunı işkeDceyi yenecek" sloganlanyla Kürtçe slogarilar attı. Aralannda erkekJenn veçocukiann da bulun- duğu HADEP'lilerin yürüyüşünde konuşan HADEP Parti Meclisi üyesi AvşeNurZarako- lu, Türkiye'nin insan haklan ihlalleri açısın- dan dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olduğunu öne sürerek "Demokratikleşmenin önündeki en büyük en- gel de tek şef, tek ulus, tek parti ve tek ülke de- mek olan resmi ideolo- jidirr> dedi. Basın açık- lamasının ardından Ga- latasaray'dan Taksim'e doğru yürüyüşe geçen grup. polisin Taksim Meydanı'na ulaşmala- nnı engellemek ama- cıyla barikat kurduğu Fransız Başkonsoloslu- ğu önünde olaysız bir şekilde dağıldı. mMsmmm Dünya Ajrrtlar Fonu Başkanı Dr. Marflyn Perry, dünva kültür mirasını korumak için çaba gösterdikJerini söyledi. Ayasofya için 100 bin dolar bağış Kültür Servisi - American Exp- ress Çompany, Ayasofya müzesınin restorasyonu için Kültür Bakanlı- ğı'na 100 bin dolar bağışladı. Ame- rikan Express Company Başkan Yardımcısı Cornelia Higginson ve bu bağışa aracılık eden World Mo- numents Fund (WMF- Dünva Anıt- lar Fonu) Başkanı Dr. Marflyn Per- ry, 13 Aralık cumartesı günü Kültür Bakanlığı Müsteşan Prof. Dr. Os- man Tekin Aybaş'a 100 bin dolarlık çeki sundular. Ayasofya müzesinin önünde başlayan ve Four Seasons Otel'de basın toplannsı ve kokteyl ile devam eden törende. Amerikan Express'ın Türkiye'de kredı kartla- n alanındakı paıtneri Akbank'ın Ge- nel Müdür Yardımcısı Akın Koza- noğhı da hazır bulundu. Basın top- lantısında, Aybaş, Higginson ve Per- ry'nin yanı sıra Amerikan Express Bank temsilcisi Nodim H. Hotnsi de konuşma yaptı. SiverekHe tepki vegergin bekleyiş bir arada ÖZCANGÜNEŞ ŞANLIURFA - Dokunuimazlığı kaldınlan Şanlıurfa Millervekili Se- dat Bucak'ın seçim bölgesi Sive- rek'te endişe, gerginlik ve tepki bir arada yaşanıyor. Feodal yapınm hü- küm sürdüğü bölgede. "Bundanson- ra Bucak hâkimiyeti bitecek roi, sü- recek mi?" tartışmalan yapılıyor. Bucak'a destek verenlerin tepkileri- ni yüksek sesle dile getırdiği ilçede, karşıt görüşlülerin sesiz kalmayı ter- cih ettikleri gözleniyor. Siverek'te 13 büyük aşiretin 5- 6'sının böigede etkin olduğu belirti- lirken, bunlann içinde en fazla söz sahibi olan aşiretin Bucaklar olduğu biliniyor. Resmi bilgilere göre, ilçedeki 610 gönüllü köy korucusunun 500'ü, 312 geçici köy korucusunun ise 150'si Bucaklann kontroiünde buiunuyor. Bucak aşireti ile kan bagi bulunma- yan ve yine Bucaklı coğrafyasmdan uzak birçok kişinin dahi "Ben Buca- ğHn" dediği ilçenin üçte birine yine Bucak aşiretenin hâkim olduğu be- lirtiliyor. Televizyonda Sedat Bucak'ın do- kunulmazlığırun kaldınlığına ilişkin haber verildiği sırada, "kabvelerde dektrikler kesüyor", kimseden çıt çıkmıyor. Bucaklar'a karşı görüşü olanlar ise ancakkapalı kapılar arka- sında konuşabiliyor. Bucak taraftarlannın ise TB- MM'nin karanna tepkileri süriiyor. Bucak'ın suçsuz olduğuna ınan Bu- cak yandaşlan en çok Mesırt Yıt- maz a öfkeli. Kürtçe küfurlerin sav- rulduğu tartışmalarda. "Biz hapiste demiDer\eküimiz3seçrTieyit)üiriz.Bu hükümete yanıü sandıkta vereceğjz" diyoriar. nistan, bizün için en iyi örnektir. Orada 'din adına' yapıuyor her şey. Bir grup, bir başka grubtı Al- lah adına kesiyor. Bu o>ıına getane- mek gereku-" dedı. Anadolu'da organize olan tarikatlann ciddi bir tehdıt oluşturduğunu vurgulayan Nacar, "Sahte hadisler, rehber ki- taplar cemaatlerde okutuluyor. Ban, ortaçağın karanlık iz- lerini silmek için yüzyıllar- dır uğraşıyor. Biz de de, din adına vupılan,okutulan çar- pık. Kuran'la ilgisi olnıavan khaptannizinidesflmek ko- lay ounaz" dedi. Nacar. te- levizyonlarda RP'lılerle ya- pılan tartışmalann şenatçı- lan güçlendirdigini belirte- rek sözlerini şöyle sürdür- dü: "Onlar, karşılanndaki programcıvı istedikleri yö- ne çekhurlar. Yani, dertleri RP'nin kapablmasuu İs- lamla bağdaştınnak ve kav- gaya dönüştürmek. 'Kavga RP ile değıl tslamla'demek istiyorlar. Bu oyuna gelroe- mek, iddialannı çürütmek için çıkardıklan,okutrukia- * nyavınlariavurmaklaBm.'" 'Bakire, dul, huri' Nacar. Lütfi Doğan'ın sadeleştinp Türkçeye çevır- diği ve Nakşibendi tankatı- nın rehber kitabı mteliğıni taşıyan Ramuz EL-Hadis "Hadisler Denası Tercü- mesi" kıtabında din adına utanç vericı bilgiler yer al- dıfına dikkat çektı. Na- car'ın. "Bunlann hiç mi yüzieri lazarmıyor" tepki- sıyle dile getirdığı kıtaptan bazı bölümler şunlar: - Ehü cennetten bir ada- ma, 4 bin bakire, 8 bin dul ve 100 huri verilir. - Kadınlan, göze çarpar mevkilere oturtmayın, ya- zıyı da öğretmeyin ve sure- i nuru da iyi öğretin. - Sizden birisi (taharet için) taş kullandığında tek savida kullansın. Zira Allah Teala tektir. Ve teki sev'er. - Kuran 1 milyon 20 bin harftir. Kim onu Allahtan ecrini (sevap) umarak ve sa- bırla okvırsa, her bir harfine karşılık kendisine huriler- denbirzevce vardır. IsmaiJ Nacar. İslam Rö- nesansının kaçınılmaz ol- duğunu vurgulayarak çağ- daş bilim, akıl ve temiz yö- netımin tüm bu sıkıntılan gidereceğini söyledi. IRMIKIAYDIN ENGİN Düne kadar bekledim. Iste- dim ki Lüksemburg'daki Avru- pa Birliği (AB) doruğu bitsin; sö- ze nokta konsun; 21. Yüzyıl Av- rupası'nın fotoğrafı çekilsin; saç öne düşsün, ak mı, kara mı bel- li olsun. Oldu. Avrupa'nın 21. Yüzyıl'a girerkenki fotoğrafı önümüzde: Türkiye yok! Sonra, oturdum saydım. Dün yayımlanan günlük gazetelerde, çokfarklı siyasi meşrep ve mez- heplerden tam yedi yazar "On- larortak, bizpazar" demiş. Dört yazar da "Avrupa bizi saltpazar olarakgörüyor" demekle yetin- miş. Yani aynı sözü biraz daha utangaçça yinelemişler. Eh, bu durumda o sevimsiz "ben demiştim"'\ yapıştırmak hakkı doğar. Yazıyı daha da se- vimsizleştirmek, yazanı daha da çekilmez kılmak pahasına, alın- tılayarak anımsatalım. 1997 Haziranı'nın son günü, yani bundan tam altı ay önceki Tırmık'tan: "...bir de üçüncü grup var. Yakın erimde ve hatta orta erimde tam üyeliği söz ko- Hangi Avrupa, Hangi Türkiye? nusu değil. Ama tümüyle dış- lanmak yerine, özel ilişkiler ku- rularakAB ile ilışkilerini geliştir- mesi öngörülen ülkeler. Türkiye bugrupta..." Vay be, öngörüdeki isabete bakın siz! Tam on ikiden vur- muş. Sonra, Kasım'ın 13 ve 14'ün- de aynı konuda üst üste iki Tır- mık yayımlanmış. Birincisinde sorulmuş:"... Av- rupa Birliği'nde Türkiye, dışka- pının mandalı mertebesine ya- kın bir konumlanmayla yetin- mek zorunda Yıllar önce Avrupa Topluluğu'nun Türki- ye'ye bakışını 'Onlar ortak, biz pazar' diye özetleyenleribir kez daha anmakyanlış mı?" Hemen ertesi günü yinelen- miş: "... Bugün Avrvpa Birli- ği'nde Avrupa Birleşik Devletle- ri'nin rötuşlan yapılırken Türki- ye ne ortak, ne ortak adayı, ne de ileride ortaklığa alınabilecek üyestatüsünde. Türkiye'yebu- gün için söylenen, 'Hele sen şu Gümrük Birliği ile idare et. Ayrı- ca futbolda, basketbolda filan Avrupa kupalanna katılarak kendini avut. Ötesi şimdilik yok'tan ibaret 6O'lıyıllarda sol- culann yargısı, birüstsarmalda bugün doğrulanıyor gibi: Onlar ortak, bizpazart.." Eh bu kadar alıntıdan sonra şöyle kasım kasım kasılıp kos- taklanarak "Ben zamanında söylemiştim" deme hakkı doğ- maz mı yani? ••• Yukandaki bütün alıntılama- lar, bütün "ben dediydim" anımsatmalan elbette övünmek için filan değil. Şaşılmasına şaştığım bir şaş- kınlıkla deniyor ki: "Avrupa bizi dışladı". Doğru. Dışladı. Deniyor kı: "Avrupa Birliği bir Hıristiyan kulübü olduğunu ka- nıtladı". Doğru. Kanıtladı. Deniyor ki: "Avrupa Kıbns'ı şantaj malzemesi yaptı" Doğrudur. Yaptı. Ama hangi Avrupa? Bunca toz duman arasında kimsenin gözden kaçırmaya hakkı yok. Türkiye'nin tam üye- lik yönünde adaylığına başta Al- manya'nın Hıristiyan-Demokrat sağ iktidan olmak üzere Avru- pa'nın sağı ve "Özü gitmiş adı kalmış yadigâr" sosyal demok- ratlan karşı çıktılar. Bunca toz duman arasında kimsenin gözden kaçırmaya hakkı yok. Türkiye'nin tam üye- lik yönünde adaylığına Avru- pa'nın bütün sosyalistleri, yeşil- ieri ve radikaHeri baştan beri tam destek verdiler. Avrupa'yı dil, din ve ırk aynm- cılığını reddetmiş bir halklar mo- zaiği olarak kavrayan bu ilerici güçlerin karşısına Avrupa sağı çıktı. Avrupa sosyalistlerini, ye- şillerini, radikallerini, utanılası bir pişkinlikle, sanki 12 Eylül faşiz- mi sırasında Türkiye'ye bal gibi destek veren, en azından göz yuman kendileri değilmiş gibi, "Insan haklan, demokrasi" ko- şullanyla susturdular. Avru- pa'nın ırk, dil ve din aynmı güt- meyen ilericilerinin elini kolunu bağlayan da bu oldu. Peki Türkiye'nin Avrupa def- teri artık kestnlikle kapandı mı? "Avrupa" deyip her şeyi ve her- kesi aynı sepete doldurmak ay- mazlığından uyanırsak; dostu düşmanı bir iyi ayıklarsak ve... Ve dostJanmızın elini kolunu bağlayan ayıplanmızdan kurtul- mayı becerirsek, o defteri aç- mak hiç de zor değil. Çünkü Avrupa pazar, borsa, ihracat, ithalat, mark, sterlin, gulden, Ecu'öan ibaret değil. Avrupa'nın bir yüzü de demok- rasi, anti-militarizm ve özgürlük- tür. Türkiye önce "HangiAvrupa- hangi Türkiye" sorusunu yanıt- lamak zorunda. CHP İstanbul Millervekili Mehmet Sevigen, öğren- ci vnrdu önündeyaprjğı açıklamada. dinin sömürül- mesine karşı olduklannı söyledi. (KEREMILGAZ) Kaçak öğrenci yurduna protesto İstanbul Haber Sertisi- RP'h Belediye Başkanı Ahmet Genç'ın Alibey- köy 'de kaçak öğrenci yur- du yapımına izın verdiği- nı belırten CHP tstanbul Milletvekılı MehmetSevi- gen "RP'li betediyeler in- sanlann yerini gasp etmek için mi çalıs.ıyorlar" diye konuştu. Sevigen ve CHP Eyüp ılçe Başkanı Lütfîi Gün- döndü Alıbeyköy Akşem- settın Mahallesi'ndeyapı- mı devam eden öğrenci yurdu önünde dün bir ba- sın açıklaması düzenledi- ler. Akşemsettın Mahalle- si Camıi Öğrenci Yur- du nun yapıldığı alanın kamuya aıt olduğunu be- lırten Gündöndü, inşaatın kısa bir süre sonra külli- veye dönüşeceğinı öne sürdü. CHP'nın "adil dü- zeneilerin" gerçek yüzünü halka göstermeye devam edeceğıni söyleyen Gün- döndü. bu inşaatın durdu- rulması için ılçe halkından bıne yakın ımza toplandı- ğını ve yasal işlemlere başlanıldığını da kaydetti. "Burada bir hukuksuzluk var. 11 katlı inşaat kaçak olarak yapılı>x)r*' diye ko- nuşan Sevigen ise yaptığı açıklamada. kaçak olarak yapılan ınşaatı halka şikâ- yet ettıklennı sövledi. Sevigen'ın "BizMüslü- manlığa karşı değiliz. Bu ilçede camiden çıkanlann çoğu CHP'lidir. Biz dinin sömürülmesine karşıyız" sözleri üzenne ınşaatta ça- lışan bir grup. Sevigen ve CHP'lilere hakaretlerde bulunarak vuhalarken ger- ginlik uzamadan sona er- dı. Tıp kurultayı sona erdi Hekimlerden Bakan Ozsoy'a eleştiri İstanbul HaberServisi - Hekimler. tıpta uzmanlık eğıtimının kapılannı ara- layacak olan yeni tababet uzmanlık tüzüğü tasansı- nın 5 aydır Sağlık Bakan- lığı'nda tutulmasını eleş- tirdi. IV Tıpta Uzmanlık Eğı- tim Kuruitayı, dün okunan sonuç bildirgesiyle kapan- dı. 13 tıp fakültesinden ögretim üvelerinin katıl- dığı kurultayda, söz ver- mesine karşın Sağlık Ba- kanı Halil İbrahim Öz- soy'un katılmaması eleş- tirildı. Kurultayda söz alan hekimler, Sağlık Ba- kanlığı'nın samimiyetine güvenemeyeceklerini vur- guladılar. Sonuç bildırge- sıni okuyan İstanbul Ta- bip Odası Uzmanlık Eğı- tımi Çalışma Grubu Baş- kanı Prof. Dr. Haluk Eraksoy. >ürürluktekı şef ve şef yardtmcılığı sınavı- nı yeniden düzenleyen bi- çımıne uygun mesleki bil- gı sınavlannın hâlâ açıl- mamış olmasının başka bir güvensizlik olduğunu ifade etti. Eraksov bildir- gedeki bazı maddeleri şöyle sıraladı: • Uzmanlık derneklen düzenledıklen kongrele- nn ilk gününü o dalın eği- tim ve planlama çahşma- lanna ayırmalılar. • Yeterlilik kurullann- ca hazırlanacak taslaklar, o uzmanlık dalındaki tüm hekimlerin görüş ve eleş- tirilerine açıldıktan sonra kesinleştırilmelidır. • Vakıflarca açılan özel üniversitelerin tıp fakülte- lennde uzmanhk eğitimi venlmemelidir. Altyapı ve öğretim kadrolannın yetersizliğı nedeniyle bu- ralarda tıp efitımi veril- mesi bile sakıncalıdır. • Bu özel eğıtim ku- rumlanrun egıticı açıklan- nı devlet üniversitelerinin kadrolanndan karşılama gınşimlen de devlet üni- versitelennın aleyhine so- nuç verebilir. • Üniversite dışı eğıtim hastanelerindeki uzman- lık eğitimi çalışmalan, ünıversitedekı eğitimle birlikte ortak bir çatı altın- da ele alınmahdır. Topal cinayetiyle ilgili iddia Mezarcı: Kasetlerin sahibi Güzel öldürüldü BOLU(lfBA)-EskiRP milletvekili Hasan Me- zarcı. Ankara Ceza- evi'nde birlikte kaldığı Şe- nol Güzel'ın.Ömer Lütfîi Topal'ın cinayet emrinı Çiller'ın verdiğine ilişkin ses bantlanna sahip oldu- ğu için cezaevinde öldü- rüldüğünü öne sürdü. Mezarcı, söz konusu ses kasetlerinin îstan- bul'dan gelen bir savcı ta- rafından yok edilebilece- ğini de iddia ettı. Konunun medya tara- fından çarpıtıldığını belir- ten Mezarcı. cezaevinde 5.5 ay birlikte kaldığı ve hakkında çok şey bildiği- ni söylediğı Şenol Gü- zel'in öldüğünü haber alınca Ankara'ya döndü- ğünü bildırdı. Mezarcı şunlan söyledi: "Biz gittik Adli Tıp'a kalpten dolayi öldü dedi- ler. Daha sonrao böKimde- ki mahkûmlarlagörüştük. Güzel'in ağzından kan gel- miş, birincisi bu. İkincisi deŞenolGüzel hasta oldu- ğu halde,mahkûmiar,ida- reje 'Hastaneye götürün bu adam ölüyor" dedikle- ri halde götürülmüvor hastaneye. Saatler sonra gelivorlar, hastamn öhnesi- ni bekliyorlar. Cenazeyi ben yıkadım. dili de çık- mışö. Herhalde kalpten ölen birinde kan gelmek gibi böyle şeyter olmaz." Güzel'in MehmetAğar, Sedat Bucak ve Miislim Bakan'1a Kayseri Meysu Fabnkası'ndan dolayı or- tak olduğunu ve bu fabri- kayla ilgili bir davadan yargılandığını öne süren Mezarcı şöyle devam etti: "Bu mahkûmun eUnde ÇDler'in 'Ömer Lütfü To- pal'ı vurun" tafimatı verdi- ğine dair ses banO vanta. Yani o mahkûmun öldü- rülmesine dair değü. Çat- lı'nın ajandası vann, bazı belgeter ve evTaklar vann. Şu anda açıklamak iste- mediğim baa operasjon- lara kablmıştı yurtiçinde veyurtdısında. Dolavisıjia Mürsel ve Orhan isirnU iki mahkûmun yakınlannda emanette duruyordu bu kaseder. îstanbul'dan ge- len savcı bu mahkûmlarla konuştu. Bu mahkûmlan hapladılar filan, Bu mah- kûmiar da idareye bir Ks- te verdL 'Bıze şunlan. şun- lan verirsenız, can güven- liğimizi sağlarsanız bu ka- setleri size veririz' diye. Bu mahkûmiar başka ce- zaevine gönderiktt." Mezarcı. "Şimdiötekii- ki mahkûmu da öldüre- cekler.O zamandevletbel- geJeri alıp yok edecek de- mektir" diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle