Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordinatörü Hikmet
Çetinkaya • Yazıışlen Müdürien. tbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sorumlu Müdür:
Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdüıu.
Hakan Kara •Göısel Yöoetmen: Fikret Eser
Dış Haberier ŞİMSJ Dantşoğlu • lsohbarat Cengiz
Yüdınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültür
Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir Vücdman
0 Makaleler Sami karaören 0 Duzeltme AbduDab
Yaaa0 Fotofraf ErdoğanKöseoğlu •Bılgı-Belge
Edibe Buğra 0 Yurt Haberten Mehmet Faraç
Yayın Kunılu. hhan Sdçnk(Ba^kan),
Orhan Erinç, Oktav Kurtböke.
Hikmet Çetink»>a, Şfiknn Sooer,
Ergun Balo, Dinç Tıyaoç, tbrafain
Yıldız, Orh»n Bonah, MıuUfa
Balbav, Hakan Kara.
Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay AtatürkBulvanNo.
125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7haî), Faks:
4195027 0 lzmır Temsılcısı. Serdar Kızık, H Ziya
Bl\.1352S.2'3TeI 4411220. Faks:44191170Adana
Temsücıs. Çetin Yiğenoğhı, InönüCd 119 S Ncc 1 Kat 1,
Tel-363 12 11, Faks-363 12 15
Muessese MüdüriL Üstön Akmen 0
Koordınatfir Abmct Korulsan 0
Muhasebe- Bnfcnt Yaıer#]dare- Hnwiı
Görer#tşJetme Önder Çelik • Bılgı-
lşlem Nail Inal 0 Bılgısayar Sıstem
Mörûvet ÇBer • Saaş. Fankt Knn
MEDYA C: • Yönetun Kurulu
Başkanı - Geael Müdür Gülbin
Erduran • Kuordınalor Reha
Işıtman 9 Genel Mudûr Yarduncuu
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
513 95 80-51384 60-61,Faks. 5138463
YayımUyu ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş
Türicocağı Cad 39/41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246 Isjanbul Tel (0 212) 5)2 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95
1ARALIK1997 Imsak: 5.30 Güneş: 7.02 Öğle: 12.00 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.10
RusModa
Haftası
• Haber Merkezi -
Yılda bir gerçekleştirilen
Rus Moda Haftası
Moskova'da başladı.
Defılede bir Rus manken,
modacı Balenciaga'nın
modelini sundu.
Şartlı organ
• DhARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
Dıyarbakır llaç
Mümessılleri Derneği
üyelen topluca "şartlı"
organ bağışında
bulundular. Dernek
Başkanı Halim Yıldınm
"Bizim organlanmızla
yaşama dönecek olan
insanlar da mutlaka kendi
organlannı
bağışlamalıdırlar. Aksi
halde organ bağışını
benimsemeyen bırine
hizmet etmek
istemiyoruz" dedi.
Yıldınm, dernek olarak
başlattıklan bu
kampanyaya başta sağlık
camiası olmak üzere tüm
bölge halkmdan destek
bekledıklennı belirtti.
Urla'daki
çocuk köyü
• tZMİR (AA) - Türkiye
Korunmaya Muhtaç
Çocuklar Vakfı tarafından
Urla'da yaptmlan
Barbaros Çocuk Köyû 5
Aralık'ta açılacak. TBMM
Başkanlık Dıvanı üyesi ve
Idare Amiri Hakan Tartan,
REFAHYOL iktidan
döneminde açılmasına
engel olunan çocuk
köyünde 3-6 yaş
grubunda 30 çocuğun
bannacağmı, çocuklann
9'ar kişilik gruplar
halinde evlerde kalacağını
açıkladı.
Kedi - köpeğe
sigorta
• İZMtR(AA)-Başak
Sigorta Genel Müdür
Yardımcısı Raif Güler,
temmuzda Türkiye'de ilk
kez başlattıklan "Başak
Kedı - Köpek Sağlık
Sigortası" polıçesi
satışlannm büyük ilgi
gördüğünü belirtti.
Güler. yılda ortalama 25
ile 50 milyon lira arasında
prim ödeyenlerin,
kedi ve köpeklerinin tüm
sağlık harcamalan ile
ilgili sigorta
yaptırabıldiklerini,
ölümleri halinde ıse
tazminat alabilecekJerini
kaydetti. Güler
"İstanbul'da 124 kedi ve
862 köpek, sigorta
kapsamında" dedı.
WH0'nun verilerine göre HIV taşıyan ya da AIDS hastalığına yakalanmış kişi sayısı 30.6 milyon
DünyaAIDS'e karşıçaresiz
•
Bugün Dünya AIDS Günü.... Dünya Sağlık
Örgütü'nün raporuna göre bu yıl AIDS'ten ölen kişi
sayısı 2.3 milyon. Bugüne kadar bu hastalıktan ölenlerin
sayısı ise 11.7 milyona ulaştı. Halen 1.1 milyon çocuk ya
AIDS'li ya da HlV'le infekte olmuş durumda.
GÜNDÜZİMŞİR
•
8.2 milyon çocuk AIDS nedeniyle 15 yaşına
gelmeden önce annelerini, babalannı ya da ikisini
birlikte yitirmiş durumda. Bu rakam gelecekte AIDS
nedeniyle öksüz kalan çocuklann tüm dünya ülkeleri için
büyük bir problem yaratacağı sinyallerini veriyor.
"Genç bir erkekte şimdiye kadar hiç
görmediğinıiz ağır bir tablo oluşturan ba-
ğışıkhk sistemi bozukluğu>la karşdaştık.
Bu nedir bilmiyorum ama inşallah böyte
bir vakayı bir daha görmeyiz."
ABD'lı Dr. Samuel Roader 1981 Hazi-
ranı'nda kendisine başvuran homoseksü-
el birgencin tablosunu çızerken çağın ve-
bası AIDS'ı belkı de ilk kez tanımlıyor-
du. O yıllarda sadece homoseksüel er-
keklere özgû bir hastalık olarak tanımla-
nan AIDS kısa sürede biseksüel erkekler
aracılığı ile kadın nüfusa da yayılınca pa-
nik başladı. Çünkü bu hastalığa yakala-
nan kişi sayısı çok kısa bir sürede hızla
artış gösterip, onlarla ifade edilen sayı
yüzlere. bınlere, hatta milyonlara ulaştı.
Önlem alınmalı
Bugün, tüm dünya ülkeleri 1 Aralık
Dünya AIDS Günü nedeniyle karşılaş-
tıklan bu amansız hastalık konusunda ya-
pılan çalışmalan duyururken korunmada
alınması gereken ortak önlemleri tartışa-
cak.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WH0) ya-
yımladığı son verilere göre halen dünya-
mızda HIV (tnsan Yetmezlik Virüsü) /
AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezli-
ği Sendromu) ile yaşıyan kişi sayısı 30.6
milyon. WHO'nun tahminüıe göre 2000
yılında bu rakamm 110 milyona ulaşma-
sı beklenıyor. Son rapora göre sadece 1997
yılında AIDS'ten ölen kişi sayısı 2.3 mil-
yonla ıfade edılırken bugüne kadar bu
hastalıktan ölenlenn sayısının toplamı
11.7 milyon kişi. Bir başka deyişle tüm
dünya ülkeleri bir türlü tedavisini bulama-
dıklan bu hastalığa karşı çaresız bir gö-
riintü sergiliyor.
AIDS tüm dünya ülkelerinde dil, din,
ırk ve smır farkı gözetmeksizın hızla ya-
yıhrken son 3 yıl içerisinde yayılmada
fark eden tek faktöriin ülkelerin ekono-
mik özellikleri olduğu saptandı.
AIDS'ın ilk göriildüğü yerler olan Ku-
zey Amerika ile Avrupa ülkelerinde yeni
vaka sayısı bır önceki yıla oranla önemli
bir artış göstermezken Afrika, Hindistan,
Tayland gibı Asya ülkelerinde artış hızı
her geçen yıl katlanıyor. Bu da HIV po-
zitif vakalannın yüzde 80'den fazlasının
30.6 milyon kişi HIV virüsü taşıyor
150.000 *>-~7/
Doğu Avrupa ve Orta Asya % r :
mooo
Kuzey Afrika T \ flK^f J>oğu Asya
ve Ortadoğır; \J|yJ^jJ|^ %n Pasifik
Orta ve
Güney Afrika
20.8
milyon
ö
KaynskUNAJOS
Asya
12.0
Avustrarya ve
Yeni Zelanda
1997 sonu tahmmlen
Afrika kıtası olmak üzere yüzde 95'inin
gelişmekte olan ülkelerde yasandığı gö-
riilüyor. Bunun en önemli nedeni olarak
eğitım eksikliği gösteriliyor.
AIDS'li bir dünyada
yaşayan çocuklar
WHO'nun verilerine göre 8.2 milyon
çocuk AIDS nedeniyle 15 yaşına gelme-
den önce ya annelenni ya anne ve baba-
lanru birlikte yitirmiş durumda. Bu rakam
gelecekte AIDS nedeniyle öksüz kalan
çocuklann tüm dünya ülkeleri için büyük
bir problem yaratacağı sinyallerini veri-
yor. AIDS nedeniyle ana babalannı kay-
beden çocuklar bölgelere göre şöyle da-
ğılıyor:
"7^miht>nSahraAfTikası,220binGu-
neyveGünevdogu Asya,91 bin LaÜn Ame-
rika, 70 bin Kuzey Amerika, 48 bin Ka-
rayibler, 14 bin Kuzey Afrika ve Ortado-
ğu, 8700 Baö Avrupa, 1900 Doğu Asya ve
Pasifik. 500'dcn daha az kişi Avustralva ve
500'den daha az kişi Doğu Avrupa ve Or-
ta Asya."
Bir başka veriye göre de salgının baş-
langıcından bugüne kadar geçen süre için-
de 15 yaş altında yaklaşık 3 milyon ço-
cuk da hastalık nedeniyle yaşamııu yitir-
dı. Son rakamlara göre halen 1.1 milyon
çocuk ya AIDS'li ya da HlV'le infekte ol-
muş durumda.
AIDS korkusu
Eıkekter ahse/ damntşiannı deçiştirdiklerini söyiüyortar
AIDS/HIVe yakalanma korkusuyta tutumunuzu
değiştirdiniz mi? (cınsel yönden aktri erkeMer)
, r
Ç<*
Gürıey Afrika ^ ^ ^ 1 ^ 1 toıtonuyor
HİV/AiDS'e yakalanmaktan korkuyor musumo?
(cınsel yönden aküf erkekler)
Smgapur
Meksıka
Ispanya
Ffance
SüneyAMca
katya
ABD
Kanada
Rusya
layiand
IngBtsre
Polonya
Malazya
HongKong
Avustnajya
Almanya
Türkiye'deAIDS'ten 79 Jdşi)xışıımuuyMnti
AIDS özellikle Asya kıtasında
hızla artmaya devam ederken,
Türkiye de bu salgının
tamamıyla dışında kalmış
değil.
Ülkemizde 1 Ekim 1997 tarihi
ıtibanyla 742 HIV pozitif kişi
bulunuyor. AIDS nedeniyle
bugüne kadar yaşamını yıtiren
kişi sayısı 79. Uzmanlar
ülkemlzdeki bu rakamlann
buzdağının sadece görünen
kısmı olduğunda hem fîkirler.
Çünkü HIV enfeksiyonunun
uzun süre bır bulgu
vermemesi bu sayının çok
daha fazla artacağının
sinyallerini veriyor.
Olkemızdeki AIDS'li vakalar
incelendiğinde yüzde
43.2'sinin heteroseksüel cinsel
ilişki, yüzde 11.1 'nin ilaç
bağımlılannın enjektör
kullanımı, yüzde 9.3'ünün ise
homoseksüel ve biseksüel
ilişkilerden kaynaklandığı
görülüyor. Vakalann büyük bir
kısmı genç nüfusta tespit
edilirken 20-34 yaş grubu
riskli olarak tanımlanıyor.
AIDS'Ii vakaiann illere göre
dağılımı incelendiğinde
sırasıyla Istanbul, Ankara ve
Izmir'in başı çektiği
görülüyor.
Ne yapılmalı?
Uzmanlar AIDS hastalığırun
yayılımınuı önlenmesi için
alınması gereken tedbirleri ise
şöyle sıralıyor:
-Sağlık Bakanlığı başta olmak
üzere lçişleri, Turizm, Maliye,
Milli Eğitim, Adalet, Gençlik
ve Spor, Dışişleri, Diyanet
Işleri, Genelkurmay ve YÖK
gibi kurumlar ile gönüllü
kuruluşlar mutlaka işbirliğine
girmeli.
• Basın kuruluşlan toplumun
doğru bilgilendirilmesi için
sürekli yayın yapmalı.
• Konu radyo ve TV'ler,
gazete ve dergilerde sürekli ve
sansasyonel yönünden
kaçınılarak eğitim amaçlı
olarak işlenmeli.
• AIDS'ten korunma
programlan desteklenmeli, bu
hastalıkla mücadele için
bütçeden pay aynlmalıdır.
• Mutlaka güvenli kan ve kan
ürünleri kullanılmalıdır.
• Tarama merkezleri
çoğaltılmah ve işlevlerini
yaygın bir şekilde yerine
getirmelıdır.
• Konuyla ilgili kanunlar
çıkanlmalı ve araştırmalar
yapılmalıdır.
AIDS yetimleri
15 yaş altı 8.2 milyon çocuk annesini
ya da hem anne hem babasını yitirdi
OrtaveOüfMy
Afrika
7.8 milyon
Güneyve
Güneydoğu Asya v
Lathı Amerika
Kuzey Amerika
Karayibler
Kuzey Afrika ve
Ortadoğu
Bab Avrupa
Doğu Asya K
ve Pasifik \ 1 . S
Avustralya
Doğu Avrupa
ve Orta Asya'
bafladığmden b*ri
ZJ& mityon Su çocuklardan
çocuk H(V vnusu 2.7 miiyon'u
kaptı ötdû
50"denaz
AfP^aft
Maymunlarınyemek keyfi
Tayland'ın Lopburi eyaletinde düzenlenen yemek şöle-
ninde damak lezzetinin keyfini masa başuıa kurulan
mavmurjlar çıkanyorlar. Bölgedeki işadanuannın hem
turizme katkıda bulunmak hem de bölgede yaşayan hay-
vanlan korumak amacrvla her yıl gerçekleştirdikkri şo-
leni izleyenlerzevklidakikaJaryasıyoriar. (REUTERS)
Santralların özellestirilmesine işciden tepki
Eylemler yarın başhyor
ÖZCANÖZGÜR
e-posta : tan (a prizma.net. tr
YATAĞAN- Santrallann "işletmehakkı-
mn kiralanmaa" adı altında özelleştirilme-
si tartışmalan sürerken, işçiler eylem hazır-
lıklanna giriştiler. Üretimin durdurulması-
na kadar uzanan çeşitli eylemleri kapsayan
takvim, yann işlemeye başhyor.
Muğla'da Yatağan, Yeniköy ve Kemer-
köy (Gökova) termik santrallannı alan kon-
sorsiyum, hâlâ santrallann kapısından içe-
ri giremedi. Kiralama adı altında özelleştı-
rilen diğer santrallara alıcılar rahatlıkla gı-
rip işçilerle görüşebilirken, Muğla'dakı üç
santralda işçilerin direnişi sürüyor. Yatağan
Termik Santralı tşletme Müdürü Mehmet
Hoşoğhı'nun konsorsiyum yetkilileriyle sen-
dika yöneticilerini görüştürme girişimi so-
nuç vermeyınce devreye Muğla Valiliği gir-
di. Muğla Valiliği'nde yapılan görüşmede
konsorsiyum temsilcileri, kimsenin burnu-
nun kanamamasını dilediklerinı belirterek
gerginliğın gıderilmesini istediler ve işbır-
lıği önerdiler. Tes-lş Sendikası Yatağan Şu-
be Başkanı Erol Soğancı, işbirliğini redde-
derek şöyle konuştu:
u
Henüz hiçbir şey brtmedi Daha bunun
idare mahkemesi var, Danıştay'ı var. Özet-
ieştirme tamamlanmış değiL Siz bizim pat-
ronumuz değilsink. Sizinle görüşecek birşe-
yimiz yok. Her şe> biter, patronumuz ohir-
sunuz, o zaman göriişürüz.Aynca bizde son
sözümüzü sövlemedik."
Bildiriler okunacak
Soğancı, şube başkanlan toplantısında bir
dizi eylem karan alındığını belırterek şun-
lan söyledi: "Sah günü eviemlere başjıyoruz.
EylemJerin dozu giderek artacak Once iş-
yerlerinde bildiriler okunacak, arduıdan
meydanlara çıkacağız. Onun ardından iş-
yeıİerini işgal etme ve üretimi durdurma gi-
bi eylemier getecek. Aynca DSP Milletveki-
li Mümtaz Soysal da İİGEiM Başkanı sıö-
üyla bizietie birlikte oiacak. Bütün iç, erle-
rini gezecek. İlk olarak cuma günü Muğ-
b'ya geierekYatağan. Veniköv, Kemerköy ter-
mik santrailannda toplanülar yapacak."
Soğancı'nın konuşması sırasında Yata-
ğan Termik Santralı lşletme Müdürü Meh-
met Hoşoğlu'nun, "İnanmayın yalansöyrü-
yor" demesi ve "işbaşı için iki daldkanız
kaJdıvaiçcrigirinyadadısarıdakalırsuıız*'
sözleri, işçilerin tepkisine neden oldu. Ho-
şoğlu'nu yuhalayarak üzerine yürümek is-
teyen işçileri Soğancı engelledi.
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
'Yabancılaşmışlan' Cephesi mi?
( süssüz boyasız, (gömleği erkek kesimi, kazağı V
\J yakalı) genç kadın; bir öğle sonu, bana hikâyele-
rini gerjrmişti: yirmi küsuryıl once, Ankara: Yayınevi'nde-
ki odamda, hem çay içiyoruz hem konuşuyoruz. 'Sol-
cu' ve 'ileria'yrruş, bu yüzden 'Anadolu'ya sürûl-
müş'; hikâyelerinde, oralandan bir şey yazdığını sanır-
sıne, öyle mi? Hayırİ O, Amerikan Kız Kolejı 'anılan'nı
yazmıştı; kızlar aralannda nasıl dans eder; gizli gizli, bir-
birteriyle nasıl flört edertenniş! 'Anadolu ha/kından', giz-
leyemediği bır 'istikrah'\a bahsediyordu; oysa 'Ne za-
man Londra'ya gitse, kendini asıl şehrinde hisse-
cfer'miş! O gün akşam düşünmüştüm: besbelli 'lezbi-
yen', kendini 'solcu' ve 'ilerici' sanıyor, oysa hertıangi
birsömürgedeki 'kompradoraydın' tipinin, ta kendisi!
Olayı yıllarca sonra, başka bir genç kadın hatıriattı;
daha doğrustı, asıl anlamını netleştirdi. Holding bası-
nının 'amerikan'dergilerinden birisindeçalışan bir 'ga-
zeteci': meğer aralannda, kendilerinden ve kendileri-
ne yakın 'ilerici' ve 'modern' kişilerden, 'Beyaz Türk-
ler" diye söz edertermiş; yâni, halk kalabalığı'na, yu-
kardan bakıyoriar; onlar, -ne de olsa- 'kara kalabalık'!
Bu genç ve güzel, aklı fıkn Amerika'ya gitmek' olan
gazeteci hanım, 'solcu' değildi elbet; 'liberal'di, üste-
lik 'değişimi' anlamış bir 'liberal'l
Türkiye'deki 'komprador alafrangası' bu iki tjp ve
benzerieri, post/modemist 'LiberalSol Cephe'nin do-
kumasını oluşturacaktır.
Anlattığı proleter
1
değil, lümpen!
1
...
Post/modernist 'sosyalizm', Özal'ın ve Çiller'in
transformasyonu'na inanıyor; dünya 'değişmiş',
'proletarya' da 'değişmiş'; iyi de, nasıl olmuş, ne hal-
deymiş, merak etmez misiniz? Bakınız, 'Liberal SolCep-
he'nm 'ideologu' onu nasıl anlatıyon
"... bir vida sıkıştran adamı 'proletarya' olarak
kabul edip, 'Sen gel kardeşim, diktatöriüğünü kur
ve bu memleketj yönet' dediğimiz zaman; herkes-
ten önce, bir kere o adam inanmıyor buna; çünkü
hayatta vida sıkmaktan başka iş yapmadığını bili-
yor, 'sen tarihi değiştirecek motorsun' dediğin za-
man da, 'ha bu adam beni seviyor, ama meczup'
diyor..."
"... başlangıçta her şeyi üzerine oturtmaya ça-
lışbğımız kol emekçisi, proleter dediğimiz adam,
bugün ideolojik bakımdan en gerici kesimlerden
biri oldu: ailede dayak, toplumda ırkçılık, hep ora-
da çıkıyor. Sendikalar *yabancı işçi' gelmesin diye
vaveyiâyı kopanyorlar. Şimdi sen solcu olarak, hem
'insanlann kardeşliği' diyeceksin, hem de ben ül-
kemde yabancı istemem diyeceksin. O adamın
kafasıyta iş yapamazsm!.." (Yenı Yüzyıl, 9 Haziran 1997)
Farkında mısınız, 'itici güç' nasıl devre/dışı bırakılı-
yor? Peki çözüm nasıl oiacak? Onun cevabı hazır "...
burjuvazi arasında yaygmlaşmaya başlayan bir 'li-
beral' görüşvar; 'liberalizm'e düşman olmayan bir
'Sol' dayaratarak, bu ikisi arasındaki 'asgari müş-
terekleri' saptamak lâzım!.." (Yenı Yüzyıl, 9 Haziran
1997.) işte bu kadar! 'Kara kalabalık'tan nefret eden,
'kompradoralafrangsL 'Beyaz Türkler', bir araya ge-
tirilecek, al sana 'Liberal Sol Cephei
İyi de bu 'cep/ıe'nin sosyal fonksiyonu, 'Sistem'in
ülkeyi 'küreselleştırmesı'n, yânı ona 'e/koyması'rv ko-
laylaştırmak olmayacak mı?
önce bir tesbit: 'Liberal Sol Cephe'nin savunucu-
su, işçi sınrfını tarrf ederken, önce ondan nasıl da nef-
ret ettiğini 'oe/ge'lemiş; üstelik, 'işçisınıfı' diye, 'lüm-
pen proletarya 'yı anlatıyor. Tarif ettiği kalabalık, acaba
'liberal burjuvazı'nm fabrikalannda, 'metazon' sendi-
kasız çalıştınlıp 'değer üreten'\er midir; yoksa 'Sis-
tem'in ve denetlediği 'liberal görûşü yaygınlaşmış'
rarrt burjuvazisinin, 'ciddı sanayileşmeyi' ısrarla es geç-
mesi yüzünden, kırsaldan gecekonduya yığılan 'lüm-
pen' kalabalığı mıdır? Bu, biri
Ikincisi: işçi yetennce kapsamlı düşünemıyor, ideolo-
jik düzeyde kendini yenıleyemiyorsa, bu onun suçu mu-
dur; yoksa lafebesı 'seçkın'aydınlann 'yabancılaşma-
sı' yüzünden mıdır? Türkiye'de 'Sıyasi Toplum', işçi-
lerin sosyalist sendikalaşmasına izin verdi de işçiler mi
bundan yararlanmadı? Yoksa, 'alafranga' ve 'seçkin'
aydınlann umursamazlığıyla, siyasi iktidar, sosyalist
sendikalan darmadağın edip, 'siyasi toplum'un uzan-
tısı 'san' bir sendikacılığa mı yol verdi? Post/moder-
nıst 'Liberal Sol Cephe' meraklısı, işçileri sosyalizmin
dışına itmekamacıyta yapmadıysa eger, peçeteterie hav-
lulan çok fena birbirine kanştırmış!
Neden yirmi yıl önce sormamıstı?
t P linden vida sıkmaktan başkaişgelemeyen adam',
l _ nasıl tarihi değiştirecek güç olabilir'rruşl Bu so-
njyu neden yirmi yıl önce sormadı? Cevabının ne ola-
cağını bilmiyor muydu: Marks ve Engels'in dönemin-
de, işçiler, belki 'vida sıkmayı' bile bilmıyoriardı (Zola
ve Dickens tanıktır) ama, 1848 Devrimi ve Paris Ko-
mûnü kimin eseri? Peki ya I. Enternasyonal ve II. En-
ternasyonal? Onlann arkasında, o 'kara kalabalık'
dumnamış mıydı?
Bırakın hepsini, XX. yy. boyunca yerkürenin aşağı yu-
kan yansı, proletaryanın sürekli ayaklanışını yaşama-
dı mı? Bırçok yerde, 'vida sıkmasını bilmeyenier', inan-
dıklan aydınlan iktidara taşımadılar mı? Aydınlann ve
uygulamanın yozlaşması, metodun doğru olmadığına
kanıt sayılamaz kı! En önemlisi, 'Sistem', o Vida sık-
maktan başka bir şey bilmeyenter'den bu kadar ürk-
mese, dünyanın her tarafında, onları devre/dışı bı-
rakacak post/modernist 'sosyalistler' yaratmaya
bu kadar uğraşır mıydı? Bunun için de ülkemizde,
komprador aydını 'marginal' alafrangalan, yâni
'Beyaz Türkler'i kullanır mıydı?
Batı Proletaryasının, 'yabancı işçiler'e karşı çıkma-
sına gelince... Acaba bu onlann chauvin ve egoist ol-
malanndan mı doğdu? Meseleyi niye doğru koymu-
yoruz: LJberal/Kaprtalist 'Sistem', çevre ülkelerinin sa-
nayileşmesini engelleyerek, onlan 'müzmin işsizliğe' mah-
kûm etmedi mi? Daha da kötüsü, 'ucuz iş gücü' me-
rakı yüzünden, 'ulusal' işçi sınrfını terbiye etmek
için, Vabancı işçileri', 'bizzat', bilerek ve maksat-
lı olarak ülkesine çağınmadı mı?
Sâhi yahu, bız Radovan Richta'dan bahsetmeye-
cek miydik?
www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://www.eda.tr/-bilgryay/yazar/ailhan.htlm