23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Genel Yayın Koordinatörü Hikmet Çetinkaya • Yazıışlen Müdürien. tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç 0 Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz # Haber Merkezı Müdüıu. Hakan Kara •Göısel Yöoetmen: Fikret Eser Dış Haberier ŞİMSJ Dantşoğlu • lsohbarat Cengiz Yüdınm 9 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültür Handan Şenköken 0 Spor Abdûlkadir Vücdman 0 Makaleler Sami karaören 0 Duzeltme AbduDab Yaaa0 Fotofraf ErdoğanKöseoğlu •Bılgı-Belge Edibe Buğra 0 Yurt Haberten Mehmet Faraç Yayın Kunılu. hhan Sdçnk(Ba^kan), Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetink»>a, Şfiknn Sooer, Ergun Balo, Dinç Tıyaoç, tbrafain Yıldız, Orh»n Bonah, MıuUfa Balbav, Hakan Kara. Ankara Temsılcısı Mustafa Balbay AtatürkBulvanNo. 125,Kat4,Bakanlıklar-AnkaraTel 4195020(7haî), Faks: 4195027 0 lzmır Temsılcısı. Serdar Kızık, H Ziya Bl\.1352S.2'3TeI 4411220. Faks:44191170Adana Temsücıs. Çetin Yiğenoğhı, InönüCd 119 S Ncc 1 Kat 1, Tel-363 12 11, Faks-363 12 15 Muessese MüdüriL Üstön Akmen 0 Koordınatfir Abmct Korulsan 0 Muhasebe- Bnfcnt Yaıer#]dare- Hnwiı Görer#tşJetme Önder Çelik • Bılgı- lşlem Nail Inal 0 Bılgısayar Sıstem Mörûvet ÇBer • Saaş. Fankt Knn MEDYA C: • Yönetun Kurulu Başkanı - Geael Müdür Gülbin Erduran • Kuordınalor Reha Işıtman 9 Genel Mudûr Yarduncuu Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 513 95 80-51384 60-61,Faks. 5138463 YayımUyu ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı. Basın ve Yayıncıhk A Ş Türicocağı Cad 39/41 Cağaloğlu 34334 Ist PK 246 Isjanbul Tel (0 212) 5)2 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95 1ARALIK1997 Imsak: 5.30 Güneş: 7.02 Öğle: 12.00 Ikindi: 14.22 Akşam: 16.44 Yatsı: 18.10 RusModa Haftası • Haber Merkezi - Yılda bir gerçekleştirilen Rus Moda Haftası Moskova'da başladı. Defılede bir Rus manken, modacı Balenciaga'nın modelini sundu. Şartlı organ • DhARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Dıyarbakır llaç Mümessılleri Derneği üyelen topluca "şartlı" organ bağışında bulundular. Dernek Başkanı Halim Yıldınm "Bizim organlanmızla yaşama dönecek olan insanlar da mutlaka kendi organlannı bağışlamalıdırlar. Aksi halde organ bağışını benimsemeyen bırine hizmet etmek istemiyoruz" dedi. Yıldınm, dernek olarak başlattıklan bu kampanyaya başta sağlık camiası olmak üzere tüm bölge halkmdan destek bekledıklennı belirtti. Urla'daki çocuk köyü • tZMİR (AA) - Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı tarafından Urla'da yaptmlan Barbaros Çocuk Köyû 5 Aralık'ta açılacak. TBMM Başkanlık Dıvanı üyesi ve Idare Amiri Hakan Tartan, REFAHYOL iktidan döneminde açılmasına engel olunan çocuk köyünde 3-6 yaş grubunda 30 çocuğun bannacağmı, çocuklann 9'ar kişilik gruplar halinde evlerde kalacağını açıkladı. Kedi - köpeğe sigorta • İZMtR(AA)-Başak Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Raif Güler, temmuzda Türkiye'de ilk kez başlattıklan "Başak Kedı - Köpek Sağlık Sigortası" polıçesi satışlannm büyük ilgi gördüğünü belirtti. Güler. yılda ortalama 25 ile 50 milyon lira arasında prim ödeyenlerin, kedi ve köpeklerinin tüm sağlık harcamalan ile ilgili sigorta yaptırabıldiklerini, ölümleri halinde ıse tazminat alabilecekJerini kaydetti. Güler "İstanbul'da 124 kedi ve 862 köpek, sigorta kapsamında" dedı. WH0'nun verilerine göre HIV taşıyan ya da AIDS hastalığına yakalanmış kişi sayısı 30.6 milyon DünyaAIDS'e karşıçaresiz • Bugün Dünya AIDS Günü.... Dünya Sağlık Örgütü'nün raporuna göre bu yıl AIDS'ten ölen kişi sayısı 2.3 milyon. Bugüne kadar bu hastalıktan ölenlerin sayısı ise 11.7 milyona ulaştı. Halen 1.1 milyon çocuk ya AIDS'li ya da HlV'le infekte olmuş durumda. GÜNDÜZİMŞİR • 8.2 milyon çocuk AIDS nedeniyle 15 yaşına gelmeden önce annelerini, babalannı ya da ikisini birlikte yitirmiş durumda. Bu rakam gelecekte AIDS nedeniyle öksüz kalan çocuklann tüm dünya ülkeleri için büyük bir problem yaratacağı sinyallerini veriyor. "Genç bir erkekte şimdiye kadar hiç görmediğinıiz ağır bir tablo oluşturan ba- ğışıkhk sistemi bozukluğu>la karşdaştık. Bu nedir bilmiyorum ama inşallah böyte bir vakayı bir daha görmeyiz." ABD'lı Dr. Samuel Roader 1981 Hazi- ranı'nda kendisine başvuran homoseksü- el birgencin tablosunu çızerken çağın ve- bası AIDS'ı belkı de ilk kez tanımlıyor- du. O yıllarda sadece homoseksüel er- keklere özgû bir hastalık olarak tanımla- nan AIDS kısa sürede biseksüel erkekler aracılığı ile kadın nüfusa da yayılınca pa- nik başladı. Çünkü bu hastalığa yakala- nan kişi sayısı çok kısa bir sürede hızla artış gösterip, onlarla ifade edilen sayı yüzlere. bınlere, hatta milyonlara ulaştı. Önlem alınmalı Bugün, tüm dünya ülkeleri 1 Aralık Dünya AIDS Günü nedeniyle karşılaş- tıklan bu amansız hastalık konusunda ya- pılan çalışmalan duyururken korunmada alınması gereken ortak önlemleri tartışa- cak. Dünya Sağlık Örgütü'nün (WH0) ya- yımladığı son verilere göre halen dünya- mızda HIV (tnsan Yetmezlik Virüsü) / AIDS (Kazanılmış Bağışıklık Yetmezli- ği Sendromu) ile yaşıyan kişi sayısı 30.6 milyon. WHO'nun tahminüıe göre 2000 yılında bu rakamm 110 milyona ulaşma- sı beklenıyor. Son rapora göre sadece 1997 yılında AIDS'ten ölen kişi sayısı 2.3 mil- yonla ıfade edılırken bugüne kadar bu hastalıktan ölenlenn sayısının toplamı 11.7 milyon kişi. Bir başka deyişle tüm dünya ülkeleri bir türlü tedavisini bulama- dıklan bu hastalığa karşı çaresız bir gö- riintü sergiliyor. AIDS tüm dünya ülkelerinde dil, din, ırk ve smır farkı gözetmeksizın hızla ya- yıhrken son 3 yıl içerisinde yayılmada fark eden tek faktöriin ülkelerin ekono- mik özellikleri olduğu saptandı. AIDS'ın ilk göriildüğü yerler olan Ku- zey Amerika ile Avrupa ülkelerinde yeni vaka sayısı bır önceki yıla oranla önemli bir artış göstermezken Afrika, Hindistan, Tayland gibı Asya ülkelerinde artış hızı her geçen yıl katlanıyor. Bu da HIV po- zitif vakalannın yüzde 80'den fazlasının 30.6 milyon kişi HIV virüsü taşıyor 150.000 *>-~7/ Doğu Avrupa ve Orta Asya % r : mooo Kuzey Afrika T \ flK^f J>oğu Asya ve Ortadoğır; \J|yJ^jJ|^ %n Pasifik Orta ve Güney Afrika 20.8 milyon ö KaynskUNAJOS Asya 12.0 Avustrarya ve Yeni Zelanda 1997 sonu tahmmlen Afrika kıtası olmak üzere yüzde 95'inin gelişmekte olan ülkelerde yasandığı gö- riilüyor. Bunun en önemli nedeni olarak eğitım eksikliği gösteriliyor. AIDS'li bir dünyada yaşayan çocuklar WHO'nun verilerine göre 8.2 milyon çocuk AIDS nedeniyle 15 yaşına gelme- den önce ya annelenni ya anne ve baba- lanru birlikte yitirmiş durumda. Bu rakam gelecekte AIDS nedeniyle öksüz kalan çocuklann tüm dünya ülkeleri için büyük bir problem yaratacağı sinyallerini veri- yor. AIDS nedeniyle ana babalannı kay- beden çocuklar bölgelere göre şöyle da- ğılıyor: "7^miht>nSahraAfTikası,220binGu- neyveGünevdogu Asya,91 bin LaÜn Ame- rika, 70 bin Kuzey Amerika, 48 bin Ka- rayibler, 14 bin Kuzey Afrika ve Ortado- ğu, 8700 Baö Avrupa, 1900 Doğu Asya ve Pasifik. 500'dcn daha az kişi Avustralva ve 500'den daha az kişi Doğu Avrupa ve Or- ta Asya." Bir başka veriye göre de salgının baş- langıcından bugüne kadar geçen süre için- de 15 yaş altında yaklaşık 3 milyon ço- cuk da hastalık nedeniyle yaşamııu yitir- dı. Son rakamlara göre halen 1.1 milyon çocuk ya AIDS'li ya da HlV'le infekte ol- muş durumda. AIDS korkusu Eıkekter ahse/ damntşiannı deçiştirdiklerini söyiüyortar AIDS/HIVe yakalanma korkusuyta tutumunuzu değiştirdiniz mi? (cınsel yönden aktri erkeMer) , r Ç<* Gürıey Afrika ^ ^ ^ 1 ^ 1 toıtonuyor HİV/AiDS'e yakalanmaktan korkuyor musumo? (cınsel yönden aküf erkekler) Smgapur Meksıka Ispanya Ffance SüneyAMca katya ABD Kanada Rusya layiand IngBtsre Polonya Malazya HongKong Avustnajya Almanya Türkiye'deAIDS'ten 79 Jdşi)xışıımuuyMnti AIDS özellikle Asya kıtasında hızla artmaya devam ederken, Türkiye de bu salgının tamamıyla dışında kalmış değil. Ülkemizde 1 Ekim 1997 tarihi ıtibanyla 742 HIV pozitif kişi bulunuyor. AIDS nedeniyle bugüne kadar yaşamını yıtiren kişi sayısı 79. Uzmanlar ülkemlzdeki bu rakamlann buzdağının sadece görünen kısmı olduğunda hem fîkirler. Çünkü HIV enfeksiyonunun uzun süre bır bulgu vermemesi bu sayının çok daha fazla artacağının sinyallerini veriyor. Olkemızdeki AIDS'li vakalar incelendiğinde yüzde 43.2'sinin heteroseksüel cinsel ilişki, yüzde 11.1 'nin ilaç bağımlılannın enjektör kullanımı, yüzde 9.3'ünün ise homoseksüel ve biseksüel ilişkilerden kaynaklandığı görülüyor. Vakalann büyük bir kısmı genç nüfusta tespit edilirken 20-34 yaş grubu riskli olarak tanımlanıyor. AIDS'Ii vakaiann illere göre dağılımı incelendiğinde sırasıyla Istanbul, Ankara ve Izmir'in başı çektiği görülüyor. Ne yapılmalı? Uzmanlar AIDS hastalığırun yayılımınuı önlenmesi için alınması gereken tedbirleri ise şöyle sıralıyor: -Sağlık Bakanlığı başta olmak üzere lçişleri, Turizm, Maliye, Milli Eğitim, Adalet, Gençlik ve Spor, Dışişleri, Diyanet Işleri, Genelkurmay ve YÖK gibi kurumlar ile gönüllü kuruluşlar mutlaka işbirliğine girmeli. • Basın kuruluşlan toplumun doğru bilgilendirilmesi için sürekli yayın yapmalı. • Konu radyo ve TV'ler, gazete ve dergilerde sürekli ve sansasyonel yönünden kaçınılarak eğitim amaçlı olarak işlenmeli. • AIDS'ten korunma programlan desteklenmeli, bu hastalıkla mücadele için bütçeden pay aynlmalıdır. • Mutlaka güvenli kan ve kan ürünleri kullanılmalıdır. • Tarama merkezleri çoğaltılmah ve işlevlerini yaygın bir şekilde yerine getirmelıdır. • Konuyla ilgili kanunlar çıkanlmalı ve araştırmalar yapılmalıdır. AIDS yetimleri 15 yaş altı 8.2 milyon çocuk annesini ya da hem anne hem babasını yitirdi OrtaveOüfMy Afrika 7.8 milyon Güneyve Güneydoğu Asya v Lathı Amerika Kuzey Amerika Karayibler Kuzey Afrika ve Ortadoğu Bab Avrupa Doğu Asya K ve Pasifik \ 1 . S Avustralya Doğu Avrupa ve Orta Asya' bafladığmden b*ri ZJ& mityon Su çocuklardan çocuk H(V vnusu 2.7 miiyon'u kaptı ötdû 50"denaz AfP^aft Maymunlarınyemek keyfi Tayland'ın Lopburi eyaletinde düzenlenen yemek şöle- ninde damak lezzetinin keyfini masa başuıa kurulan mavmurjlar çıkanyorlar. Bölgedeki işadanuannın hem turizme katkıda bulunmak hem de bölgede yaşayan hay- vanlan korumak amacrvla her yıl gerçekleştirdikkri şo- leni izleyenlerzevklidakikaJaryasıyoriar. (REUTERS) Santralların özellestirilmesine işciden tepki Eylemler yarın başhyor ÖZCANÖZGÜR e-posta : tan (a prizma.net. tr YATAĞAN- Santrallann "işletmehakkı- mn kiralanmaa" adı altında özelleştirilme- si tartışmalan sürerken, işçiler eylem hazır- lıklanna giriştiler. Üretimin durdurulması- na kadar uzanan çeşitli eylemleri kapsayan takvim, yann işlemeye başhyor. Muğla'da Yatağan, Yeniköy ve Kemer- köy (Gökova) termik santrallannı alan kon- sorsiyum, hâlâ santrallann kapısından içe- ri giremedi. Kiralama adı altında özelleştı- rilen diğer santrallara alıcılar rahatlıkla gı- rip işçilerle görüşebilirken, Muğla'dakı üç santralda işçilerin direnişi sürüyor. Yatağan Termik Santralı tşletme Müdürü Mehmet Hoşoğhı'nun konsorsiyum yetkilileriyle sen- dika yöneticilerini görüştürme girişimi so- nuç vermeyınce devreye Muğla Valiliği gir- di. Muğla Valiliği'nde yapılan görüşmede konsorsiyum temsilcileri, kimsenin burnu- nun kanamamasını dilediklerinı belirterek gerginliğın gıderilmesini istediler ve işbır- lıği önerdiler. Tes-lş Sendikası Yatağan Şu- be Başkanı Erol Soğancı, işbirliğini redde- derek şöyle konuştu: u Henüz hiçbir şey brtmedi Daha bunun idare mahkemesi var, Danıştay'ı var. Özet- ieştirme tamamlanmış değiL Siz bizim pat- ronumuz değilsink. Sizinle görüşecek birşe- yimiz yok. Her şe> biter, patronumuz ohir- sunuz, o zaman göriişürüz.Aynca bizde son sözümüzü sövlemedik." Bildiriler okunacak Soğancı, şube başkanlan toplantısında bir dizi eylem karan alındığını belırterek şun- lan söyledi: "Sah günü eviemlere başjıyoruz. EylemJerin dozu giderek artacak Once iş- yerlerinde bildiriler okunacak, arduıdan meydanlara çıkacağız. Onun ardından iş- yeıİerini işgal etme ve üretimi durdurma gi- bi eylemier getecek. Aynca DSP Milletveki- li Mümtaz Soysal da İİGEiM Başkanı sıö- üyla bizietie birlikte oiacak. Bütün iç, erle- rini gezecek. İlk olarak cuma günü Muğ- b'ya geierekYatağan. Veniköv, Kemerköy ter- mik santrailannda toplanülar yapacak." Soğancı'nın konuşması sırasında Yata- ğan Termik Santralı lşletme Müdürü Meh- met Hoşoğlu'nun, "İnanmayın yalansöyrü- yor" demesi ve "işbaşı için iki daldkanız kaJdıvaiçcrigirinyadadısarıdakalırsuıız*' sözleri, işçilerin tepkisine neden oldu. Ho- şoğlu'nu yuhalayarak üzerine yürümek is- teyen işçileri Soğancı engelledi. SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN 'Yabancılaşmışlan' Cephesi mi? ( süssüz boyasız, (gömleği erkek kesimi, kazağı V \J yakalı) genç kadın; bir öğle sonu, bana hikâyele- rini gerjrmişti: yirmi küsuryıl once, Ankara: Yayınevi'nde- ki odamda, hem çay içiyoruz hem konuşuyoruz. 'Sol- cu' ve 'ileria'yrruş, bu yüzden 'Anadolu'ya sürûl- müş'; hikâyelerinde, oralandan bir şey yazdığını sanır- sıne, öyle mi? Hayırİ O, Amerikan Kız Kolejı 'anılan'nı yazmıştı; kızlar aralannda nasıl dans eder; gizli gizli, bir- birteriyle nasıl flört edertenniş! 'Anadolu ha/kından', giz- leyemediği bır 'istikrah'\a bahsediyordu; oysa 'Ne za- man Londra'ya gitse, kendini asıl şehrinde hisse- cfer'miş! O gün akşam düşünmüştüm: besbelli 'lezbi- yen', kendini 'solcu' ve 'ilerici' sanıyor, oysa hertıangi birsömürgedeki 'kompradoraydın' tipinin, ta kendisi! Olayı yıllarca sonra, başka bir genç kadın hatıriattı; daha doğrustı, asıl anlamını netleştirdi. Holding bası- nının 'amerikan'dergilerinden birisindeçalışan bir 'ga- zeteci': meğer aralannda, kendilerinden ve kendileri- ne yakın 'ilerici' ve 'modern' kişilerden, 'Beyaz Türk- ler" diye söz edertermiş; yâni, halk kalabalığı'na, yu- kardan bakıyoriar; onlar, -ne de olsa- 'kara kalabalık'! Bu genç ve güzel, aklı fıkn Amerika'ya gitmek' olan gazeteci hanım, 'solcu' değildi elbet; 'liberal'di, üste- lik 'değişimi' anlamış bir 'liberal'l Türkiye'deki 'komprador alafrangası' bu iki tjp ve benzerieri, post/modemist 'LiberalSol Cephe'nin do- kumasını oluşturacaktır. Anlattığı proleter 1 değil, lümpen! 1 ... Post/modernist 'sosyalizm', Özal'ın ve Çiller'in transformasyonu'na inanıyor; dünya 'değişmiş', 'proletarya' da 'değişmiş'; iyi de, nasıl olmuş, ne hal- deymiş, merak etmez misiniz? Bakınız, 'Liberal SolCep- he'nm 'ideologu' onu nasıl anlatıyon "... bir vida sıkıştran adamı 'proletarya' olarak kabul edip, 'Sen gel kardeşim, diktatöriüğünü kur ve bu memleketj yönet' dediğimiz zaman; herkes- ten önce, bir kere o adam inanmıyor buna; çünkü hayatta vida sıkmaktan başka iş yapmadığını bili- yor, 'sen tarihi değiştirecek motorsun' dediğin za- man da, 'ha bu adam beni seviyor, ama meczup' diyor..." "... başlangıçta her şeyi üzerine oturtmaya ça- lışbğımız kol emekçisi, proleter dediğimiz adam, bugün ideolojik bakımdan en gerici kesimlerden biri oldu: ailede dayak, toplumda ırkçılık, hep ora- da çıkıyor. Sendikalar *yabancı işçi' gelmesin diye vaveyiâyı kopanyorlar. Şimdi sen solcu olarak, hem 'insanlann kardeşliği' diyeceksin, hem de ben ül- kemde yabancı istemem diyeceksin. O adamın kafasıyta iş yapamazsm!.." (Yenı Yüzyıl, 9 Haziran 1997) Farkında mısınız, 'itici güç' nasıl devre/dışı bırakılı- yor? Peki çözüm nasıl oiacak? Onun cevabı hazır "... burjuvazi arasında yaygmlaşmaya başlayan bir 'li- beral' görüşvar; 'liberalizm'e düşman olmayan bir 'Sol' dayaratarak, bu ikisi arasındaki 'asgari müş- terekleri' saptamak lâzım!.." (Yenı Yüzyıl, 9 Haziran 1997.) işte bu kadar! 'Kara kalabalık'tan nefret eden, 'kompradoralafrangsL 'Beyaz Türkler', bir araya ge- tirilecek, al sana 'Liberal Sol Cephei İyi de bu 'cep/ıe'nin sosyal fonksiyonu, 'Sistem'in ülkeyi 'küreselleştırmesı'n, yânı ona 'e/koyması'rv ko- laylaştırmak olmayacak mı? önce bir tesbit: 'Liberal Sol Cephe'nin savunucu- su, işçi sınrfını tarrf ederken, önce ondan nasıl da nef- ret ettiğini 'oe/ge'lemiş; üstelik, 'işçisınıfı' diye, 'lüm- pen proletarya 'yı anlatıyor. Tarif ettiği kalabalık, acaba 'liberal burjuvazı'nm fabrikalannda, 'metazon' sendi- kasız çalıştınlıp 'değer üreten'\er midir; yoksa 'Sis- tem'in ve denetlediği 'liberal görûşü yaygınlaşmış' rarrt burjuvazisinin, 'ciddı sanayileşmeyi' ısrarla es geç- mesi yüzünden, kırsaldan gecekonduya yığılan 'lüm- pen' kalabalığı mıdır? Bu, biri Ikincisi: işçi yetennce kapsamlı düşünemıyor, ideolo- jik düzeyde kendini yenıleyemiyorsa, bu onun suçu mu- dur; yoksa lafebesı 'seçkın'aydınlann 'yabancılaşma- sı' yüzünden mıdır? Türkiye'de 'Sıyasi Toplum', işçi- lerin sosyalist sendikalaşmasına izin verdi de işçiler mi bundan yararlanmadı? Yoksa, 'alafranga' ve 'seçkin' aydınlann umursamazlığıyla, siyasi iktidar, sosyalist sendikalan darmadağın edip, 'siyasi toplum'un uzan- tısı 'san' bir sendikacılığa mı yol verdi? Post/moder- nıst 'Liberal Sol Cephe' meraklısı, işçileri sosyalizmin dışına itmekamacıyta yapmadıysa eger, peçeteterie hav- lulan çok fena birbirine kanştırmış! Neden yirmi yıl önce sormamıstı? t P linden vida sıkmaktan başkaişgelemeyen adam', l _ nasıl tarihi değiştirecek güç olabilir'rruşl Bu so- njyu neden yirmi yıl önce sormadı? Cevabının ne ola- cağını bilmiyor muydu: Marks ve Engels'in dönemin- de, işçiler, belki 'vida sıkmayı' bile bilmıyoriardı (Zola ve Dickens tanıktır) ama, 1848 Devrimi ve Paris Ko- mûnü kimin eseri? Peki ya I. Enternasyonal ve II. En- ternasyonal? Onlann arkasında, o 'kara kalabalık' dumnamış mıydı? Bırakın hepsini, XX. yy. boyunca yerkürenin aşağı yu- kan yansı, proletaryanın sürekli ayaklanışını yaşama- dı mı? Bırçok yerde, 'vida sıkmasını bilmeyenier', inan- dıklan aydınlan iktidara taşımadılar mı? Aydınlann ve uygulamanın yozlaşması, metodun doğru olmadığına kanıt sayılamaz kı! En önemlisi, 'Sistem', o Vida sık- maktan başka bir şey bilmeyenter'den bu kadar ürk- mese, dünyanın her tarafında, onları devre/dışı bı- rakacak post/modernist 'sosyalistler' yaratmaya bu kadar uğraşır mıydı? Bunun için de ülkemizde, komprador aydını 'marginal' alafrangalan, yâni 'Beyaz Türkler'i kullanır mıydı? Batı Proletaryasının, 'yabancı işçiler'e karşı çıkma- sına gelince... Acaba bu onlann chauvin ve egoist ol- malanndan mı doğdu? Meseleyi niye doğru koymu- yoruz: LJberal/Kaprtalist 'Sistem', çevre ülkelerinin sa- nayileşmesini engelleyerek, onlan 'müzmin işsizliğe' mah- kûm etmedi mi? Daha da kötüsü, 'ucuz iş gücü' me- rakı yüzünden, 'ulusal' işçi sınrfını terbiye etmek için, Vabancı işçileri', 'bizzat', bilerek ve maksat- lı olarak ülkesine çağınmadı mı? Sâhi yahu, bız Radovan Richta'dan bahsetmeye- cek miydik? www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgryay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle