Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ARALIK 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
13
Ay'ın karanlık• • ••
yuzuRastgeldiğimiz sendikacılar, CHP
liderı Deniz Baykal dan yahnıyor-
lar: "Yüz yüze geldiğimizde so-
runlarımızı aktanyoruz. Hı hı',
'Tabii ilgilenelim ' gibi mırıltılarta
bizi başından savıyor." Bir başka
sendikacının tanıklığına başvunı-
yoruz- "Eşelmobilden tutun özel-
leştirmelere, işten çıkarmalardan
sosyal güvenlik reformuna değin
birçok soruna ilişkin eleştirilerimi-
zi hatırlattık. 'Raporyapın, gönde-
rin ' dedi Aylaroldu, sesyok."
tnsap. Bir lider bu kadar bunal-
tılmaz kı canım. Doğal olarak dar
attı Baykal kendisiniABD'de "Mo-
on " tarikatının konferansında "ka-
fa dinlemeye..." Deniz Baykal 'ın
ensesinde boza pişiren işçi ve de-
mokratik kitle örgütlerinin temsil-
cilerıne inat, CHP, önümüzdeki se-
çimlerde parti şarkısmı değiştir-
meli. Pink Floydun "Dark Side
Of The Moon " albümü sokaklan
inletmeli.
ISIK KANSU
Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, bu yaz tatili
boyunca kapandı. Üzerinde epey düşün-
düğü çalışmasmı kitaplaştırdı:
"Sosyalizm, Kemalizm ve Din."
Işıklı, kitabın ginşyazısma Einstein 'm
"önyargüan parçalamak, atomu parça-
lamaktan daha zordur " deyişini koymuş.
Adından da anlaşılacağı üzere kitap, sos-
yalizm, Kemalizm ve din konusunda olu-
şan önyargüan irdeliyor, bu ûçgenin bir-
biriyle ilişkilehni gözden geçiriyor.
Işıklı 'ya, neden böyle bir kitap yazma
gereksinimiduyduğunusorduk. Yamtışöy-
le oldu:
"Demokratik güçler, son zamanlarda
bazı gerçekleri, egemen ideolojinin süz-
gecinden geçtikten sonra öğrenmek zo-
runda kaldılar. Yeryüzü egemenlerinin
muhteşem bir belleği var. Paris Komü-
nü 'nde öğrendiklerini Vietnam 'da, VI-
denklemleri çözmeketnam 'da öğrendiklerini 12 Eylül 'de Tür-
kiye 'de uygulamakta büyük basan gös-
teriyorlar. Ancak çalışan halk kesimleri
ve demokratik güçler açtsından bir bel-
lek kopukluğu söz konusu.
İlerici, toplumcu düşüncelerin, ege-
mengûçlerden öğrenilmesigibiçarpıkdu-
rumlar ortaya çıkıyor. Böylece, bazı yan-
lış denklemler bu kesimlerce kabul edi-
lebiliyor."
"Hangi denklemler " diye araya girin-
ce Işıklı, şöyle sürdürdü sözlerini:
"Bu yanlış denklemkrden birisi. de-
mokrasinin kapitalizm demek olduğu.
Bir başka yanlış denklem de din ile sos-
yalizmin birbirinin karşıtı olduğuyanlış-
hğı üzerine kurulu. Kemalizm konusun-
da da benzer bir durum var. Kemalizm
f
in
zorbalık olduğu konusunda 12 Eylülcü-
ler ile 2. cumhuriyetçüer karşıt saflarda
görünseler de ittifak içindeler."
"İşte " diyor Işıklı, "Kitabımda, bu tûr
yanlış denklemleri sergilemeye ve bellek
kopukluklannı olab'ûdiğinceortadan kal-
dırmayı amaçladım." Işıklı 'yı ateşleyen
bir başka neden de derslerde öğrencileri-
nin ortaya attıkları sorularolmuş: "Ders-
lerde hangi konuyu işlersek işleyelim,
gençler zihinlerine
takılan bazı sorulan gündeme getiri-
yorlar. Kitap, bir yönüyle de bu gereksi-
nimikarşdamaytgüdûyor. Kitabın asdver-
mek istediği sonuç; sosyalizmin,
özellikle Türkiye'deki sosyalist hare-
ketin çıkmazlarınm aşılabilir olduğunu
göstermek, Bu çıkmazlar bakımından
sosyalizmin, din ve Kemalizm ile ilişkile-
ride büyük önem taştyor. Kitap, buüç ko-
nu düzleminde düşüncelerin geliştirildi-
ği bir çaba olarak gerçekleşti."
Bundan yaklaşık 10 gün önce Ameri-
kan Kongresi 'nde bir tören vardı. Tören-
de, Diyarbahr Barosu Sekreteri Sezgin
Tanrıkulu ile eski Çağdaş Hukukçular
Derneği Başkanı Şenal Sanhan, Robert
F. Kennedy adına konan insan hakları
ödülünü aldılar. tlk söz, senatör Edward
Kennedy 'nindi. Türkfye de uzunyıllardır
insan haklanmn ihlal edildiğini, Kürtle-
re bashyapıldığını, binlerce kişinin işken-
ce gördüğünü, kaybolduğunu, yasadışt
infazlar ve kây boşaltmalar yaşandığını
dile getirdi.
Sıra, ödül kazanan Şenal Sanhan 'day-
dı. Bugünkû Amerikan yurttaşlannın iki
yüzyil önceki ataları gibi Türkiye halkı-
nın da bağımsızlığına düşkün olduğunu
vurguladı. Ülkeninparçalanmasına, man-
da tasanmlanna karşı Mustafa Kemal
Atatürk önderliğinde ayaklanan Türkiye
ABD Kongresi'nde çınlayan sözler
halhnın, saldırgan emperyalistleriyurt-
tan kovarak bağımsız bir ülke kurduğunu
anlattı. 1950 li yıllardan başlayarak gi-
rilenpaktların, yapılan anlaşmalann, ül-
kemizin bağımsızlığından çokşey götür-
düğünün altım çizdi. Devlet olanaklarım
kullanarak halkı birbirine düşürmeyeça-
lışan ve dış güçlerie işbiriiği içinde olan
çetelerin, Türkiye'dekiistikrarsızhklann
vedarbelerin temelini hazıriadığım belhi-
ti. Yurdumuzda işkenceli sorgular. faili
meçhulcinayeıler. gözaltında öiümler, dü-
şünce yasaklan, cezaevi sorunlan, gü-
venlik soruşturması adı altında çalışma
hakh gaspı, grev hakh hsıtlamalan gi-
bi hukuk dışı uygulamalar yaşandığını
aktardı. Bir ülke bağımsız değilse, orada
insan haklanndan söz etmenin olanak-
sızlığından söz etti. "Ben " dedi ŞenalSa-
nhan, "1968 kuşağındanım" ve ABD
Kongre Salonu 'nu çınlatan diğersözleri-
ne geçti: "Kuşağım, ülkesindeki yaban-
a üsUri,yabancıfUolan,yabancı eğüim-
cileri protesto etti. Bizim bu duygulan-
Mtzf, ABD 'n'ut büyük kahramanı ve Dev-
letBaşkanı Washington 'unîngilizegemen-
liğine karşı mücadele eden çocukları iyi
bilirler.
Bütün halklann kardeş olduğuna ina-
nıyorum. Halklar arasında gerçek bir
banş ve işbirliğinin kurulabilmesi için
Atatürk'ün de dediği gibi emperyalizm
yeryüz&nden kalkmaltdır. Ozaman hal-
kın hakları gerçekleşecektir. Sömüren
ve bağımlı devletler olmayacakttr."
Şenal Sanhan. konuşmasım şöyle ta-
mamladt:
"Bugün ülkemizde önemli bir sorun
daKürtsorunudur. TüHdye'nindoğusun-
da bugün sıkınülaryaşanmaktadır. Ame-
rikan halkmın da ırk ayrımı, işsizlik, gü-
vensizlik gibi bazı sorunlan olduğunu
biliyoruz. Bunları nasıl Amerikan halkı
kendisi çözecekse, Türkiye 'nin içindeki
sorunlan da Türkiye halkı kendisi bir-
leşerek çözecektir. !\'hekim bugün ülke-
mizde halk arasında bir ırk ayrımı, ırk
sorunu yoktur. Türklerie Kürtler, aynı
ortak vatantn sahipleri olduklannın bi-
lincindedirler. Türkiye halkı, sorunlan
çözmede kendigücünegüvenmektedir."
Tüm dünyalıların kardeşi, yurttaşımu
Şenal Sanhan, yüz ahvla, onurla indi
kûrsüden.
Alışkanlık
Cumhurbaşkam Süleyman
Demirel, bunu hep yapıyor.
Daha önce de değinmiştik.
Sayın Demirel, TBMM'yi açış
konuşmasında "Cumhuriyetin
temel niteliklerinin
tartışümasının Türkiye'nin
siyasi gündeminden çıkması"
gerektiğini belirtmiş, ardından
" Türkiye; demokratik, laik,
hukuk devteti olan
cumhuriyetin etrafında
toplanmalıdır" demişti. Bu
ifadesiyie, anayasanm
"cumhuriyetin temel
niteliklerini " içeren 2.
maddesindeyer alan ve devletin
aynı zamanda "sosyal"
olduğuna ilişkin vurguyu yok
saymıştı.
Sayın Demirel, "sosyal devlet"
kavramını es geçmeyi alışkanlık
haline getirdi. Son örnek, hafia
sonunda Jzmir 'de yaptığı
konuşmaydı:
"Demokraük, laik, pazar
ekonomisini benimsemiş,
hukukun üstünlüğü ve insan
haklannı kabul etmiş Türkiye,
çağdaş bir Türkiye'dir."
"Sosyal devlet" ilkesini
unutmuş. hele hele tüm vahşiliği
ile gözü kapalı "serbest
piyasacı"hğı kabul etmiş, bu
yûzden de her 100 liranın 55
lirasım nüfusun yüzde 20 sinin,
geri kalan 45 lirasım da yüzde
80 'ninin paylaştığı bir ülke
"çağdaş "laşamaz.
Toplumsal dayamşmadan
yoksun milyonlann yalmzlığı
değil midir ki insanlan
gizemciliğe, hemşericiliğe,
bölgeciliğe, mafyaya, etnik
kökene. "gemisini kurtaran
kaptan " bireyciliğine
sığındıran?
Onun içindir ki önce sosyal
adalet...
AYDINLANMA ATEŞl
fietişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95
Halka açık çevre
kültür kütüphanesi
"SOS Istanbul Çevre Gönüllüle-
ri. Moda Sabit Pazan'nda açtığı hal-
ka açık Çe\Te Kültür Kütüphane-
si'nde değişık kültürlere sahıp pazar-
cılarla ortak toplantılar yapıyor.
İştanbul Cumok
•'1) Caddebostan Kültür Merke-
zi'ndeö Aralıksaat 14.00'tedüzen-
lediğimız "İnsan Hakları ve De-
mokrasi" adlı söyleşıye, yazanmız
Aydın Engin, Av. Ergin Cinraen
(Yurttaş Gınşimi Sözcüsü) ve Ercan
Kanar'm (tHD Ist. Şube Bşk.) ka-
tılacaklar.
2) Yılhk Söyleşı Düzenleme Kü-
memıze yardımcı olabilecek Cu-
mok'lann Oya Özgüven'e (0.216.
345 40 70) başvurmalannıricaede-
nz.
3) 3 Aralık'ta üçüncü yıla girişı-
mizi Romantıka da bir akşam yeme-
ği ile kutluyoruz. Bilet satışlan bıt-
miştır. Bilet bulamayan Cumok'la-
nn 0.216.371 98 15 Nolu telesek-
retere ısım ve telefon numaralannı
yazdırmalannı rica ederiz. Kendi-
lerine, olanaklanmız nispetinde yar-
dımcı olunacaktır.
4) Haftalık olağan toplantımız,
Eleştın Kitabevı'nde 4 Aralık saat
19.30'dadır."
SOS İştanbul Çevre
Gönûllûleri Platfortnu
Moda Sabit Pazan bizim yöresel
çalışma alanımız, merkezımız ora-
da. Bu yıl aynı yerde halka açık bir
Çevre Kültür Kütüphanesi açtık. Pa-
zann ortası boş bir alandı. Orayi hal-
kın, kıtaplannı açık havada da otu-
rarak okuyabilecekleri şekilde düzen-
lemekteyiz. Burada Anadolu'nun
çeşitli yerlerinden gelen farklı kül-
tür ve anlayıştakı pazarcı komşula-
nrruzla ortak toplantılaryaparak or-
tak sorunlan paylaşıyor, onlarla çev-
re ve kültür alışverişi yapıyoruz. Ay-
nca burada kullanılmayan eşyala-
nn değerlendırilerek geri kazanımı
kursu da açtık, şu anda sürüyor.
13-31 Aralık arasında burada Sa-
natçılar Pazan olusturulacak. 31 Ara-
lık"ta halka açık ücretsiz yılbaşı açık
hava şenlıği yapacağız. Amacımız
yöre msanlanmızla en yakınımız-
dakilerle bütünleşerek onlara bir-
şeyler sunabilmek. Kütüphanemız
çok zengin. Özellikleçevre konusun-
da bilgi edinmek isteyen öğrencıle-
re yardımcı da oluyoruz. Sürekli
açık. Tuzla'da bulunan KASEV
Ernekli Öğretmenler Huzur Evı ko-
rumalı alanına, 40 bin ağaç dikme,
sulama projemiz için 14 Aralık ta-
rihli açılışımızda öğrencilen, eğit-
menler eşliğınde ağaç dikmeye gö-
türeceğiz. Böylece onlara uygula-
malı bir çevre sevgısı ve eğitimi ve-
receğız. Amacımız butür kültürel ha-
reketlerin yörelerde çoğalması."
Turhal ADD
•'Şubemiz 1997-1998 Eğıtım ye
Öğretim yıhnâ böyük bır atılrm ya-
parak gırdi. Öncelikle dar gelirlı öğ-
rencılere ünıversiteye hazırlık kurs-
lan açtı. Şu anda 50 öğrencı ile kurs-
lar sürüyor. lkincı olarak, üköğretım
4. ve 5. sınıflara ve lise I. sınıflara
yönelık Ingılizce kurslan da hızla
devam etmektedir.
Geçen yıl yakiaşık 90 öğrenciye,
başan ile verilen baglama kurslan-
na. bu yıl da devam edilmektedir."
Bûyûkyoncah ADD
Resmı prosedürgereği yalnızca il
ve ilçelerde faaiıyet göstermeleri-
nın dığer ufak yerleşım binmleri için
bir kayıp olduğunu düşünerek bel-
demizde ADD Okuma Odası adı al-
tında Atatürkçü düşünceyi daha ge-
niş kitlelere yayabilmek için bir oda
düzenledik. Bizım ginşımimizin di-
ğer belde, köy ve hatta mahallelere
emsal teşkil etmesini dilıyoruz. Ay-
dın. ilerici Atatürkçü bir nesil için
belde-ilçe elele. daha güzel günle-
re."
tzmir ÇYDD
Şubemiz. Konak Halk Eğıtim
Merkezi işbiriiği ile Öğretmenler
Günü'nde okuma-yazma kurslan
açtı.
Konuylailgıli bıraçıklamayapan
şube başkanı Asuraan Boyacigil-
ler; 'Topaltı tlköğretim Okulu'nda
1. kademe. Kestelli Şerife Eczacı-
başı tlköğretim Okulu'nda 2. ka-
deme olmak üzere iki kurs açtık.
Önümüzdeki günlerde bunu baş-
kaları takip edecek. Halen devam
eden Nazire Merzeci tlköğretim
Okulu'ndaki 2. kademe kurslan-
na katılan halkımızda her geçen
gün geUşen yurttaşlık bilincini göz-
lüyonız. Bunun, > urttaslann par-
lamentoyu dencrim hakkını kullan-
masına ve millervekili dokunul-
mazlıklarının suçlan örtmemesi.
kalkao olmaması konulanndakj
çalışmalara yani katıümcı demok-
rasive katkıda bulunacağına ina-
nıyoruz. Cumhuriyet'in ilk dö-
nemlerindeki gibi özlük ve demok-
ratik haklanna sahip, toplumda-
ki saygın yerini yeniden kazanmış
öğretmenlerle ve çağdaş bir anla-
yişia başlatıiacak eğitim seferber-
liğinin, tüm yetkiUler ve halkımız-
ca bugün de ivedilikle benjmsen-
mesinin, aydınlık yarınlar için ol-
mazsa olmaz bir koşul olduğunu
düşünüyoruz' dedi."
ZEYTİNBURNU 1. ASLİYE HUKUK
HÂKİMLİĞİ'NDEN
1997/173 esas
Davalı: Turan Bodur 5 Telsiz Mahallesi 104. Sok. No: 29 Zeytin-
bumu-îst. adresinde iken halen ikâmetgahı meçhul. Davacılar Mer-
yem Kaya. Me\ lüt Özarslan vekili Av. Hasan Çetin tarafından mahke-
memize aleyhinize açılan kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı taz-
mınat davasmın yapılan açık yargılaması sırasında tüm aramalara rağ-
men adresinız meçhul bulunduğundan davetiyenin ilanen yapıhnasına
karar verilmiştir. Bu ıtibarla, mahkememizin 1997/173 esas sayılı
dosyasının duruşması olan 26.2.1998 günü saat 09.30'da mahkemede
hazır bulunmanız veya kendinizi bir vekille temsil ettırmeniz hususu,
davetiye yerine geçerlı olmak üzere ilan yapılmasına karar verilmış ol-
duğundan, duruşmaya gelmeniz veya kendinizi bir vekille temsil ettır-
mediğinız takdırde duruşmaya yokluğunuzda devam edileceği
HUMK'nun ilgilı hükümleri uyannca yokluğunuzda cevap verileceği
hususu tarafınıza ilanen teblığ olunur. 18.11.1997 Basın: 57148
HAYVANLAR ISMAIL CÜLGEÇ
KİM KİME DUM DUMA BEHİÇAK
" • r.uiL^ı
behicaksj turk.net
HARBİ SEMİH POROY
BULUT BEBEK NURAYÇIFTÇI
GÖRÜŞ
Av. KENAN COŞAR
Felsefeci, CHP PM Üyesi
Aleviler 'Ulufe'ye
Hayır Demeli
Çoktandır, Alevi inancını taşıyan insanların, ör-
gütleri aracıiığıyla devletten yardım alması tartı-
şılryor. Çoğu kişi ve kuruluş da bu anlamda bir bek-
leyiş içinde. "Yardım"\r\ ne zaman yapılması ge-
rektiği konuşuluyor.
Böyle bir "bekleyiş" ve yaklaşım, Alevilik anla-
yışının "öz'üne, tarihsel işlevine ve geleceğine ya-
pılabilecek en büyük haksızjıktır. Bu anlayış ve yak-
laşım, bilerek ya da bilmeyerek; hoşgörünün, de-
mokratlığın, aydınlığın tomurcuklandığı, filizlendi-
ği, dal-budak saldığı bir toplumsal kaynağı çorak-
laştırmayı ve kurutmayı amaçlamaktadır. Çünkü,
özgürdüşüncenin, aydınlığın, barışın, demokrat-
lığın, sonsuz hoşgörünün egemen olduğu "Ale-
vilik düşüncesi", devletin dinsel anlayışlardan ya-
lıtılmasını, bugüne kadar savunmuştur. Doğru
olanı, kararlılıkla ve içtenlikle yerine getirmiştir. Bu
nedenledir ki, Türkiye'de laikliğin "güvence"s\
olarak, önemli bir toplumsal dayanağı oluştur-
muştur.
Bundan sonra da beklenen ve istenen budur.
Devletin "dini örgütlemesi"r\i, bu amaçla da
devlet bütçesini kullanmasını savunmak; şimdi-
ye kadar olan uygulamayı onaylamak ve ondan
"pay" istemek demektir. Şimdiye kadar, karşı olu-
nan, haklr olarak direnilen biranlayışla "paydaş"
olmaktır. Yanlış olan, gelecek adına umut kırıcı olan
yaklaşım da budur.
Aleviler, Türkiye toplumunda önemli bir "top-
lumsal muhalefet" odağıdır. Bu konumları, bütün
kınmlara ve kıyımlara karşın, bütün aşağılamala-
ra ve yok etmelere direnerek yaratılmıştır. Saygın
birkonum.alkışlanmasıgerekenbirtutumdurbu.
Böyle bir konumu ve tutumu; bütçeden pay al-
mayı umarak, kötürümleştirmek; yüzyılların dire-
nişine, birikimine, demokratik kavgasına sırtını
dönmek demektir.
Bir demokratik direniş geleneği, özgür düşün-
ceye sonuna kadar saygı ve bağlılık, her koşul-
da ve dönemde sömürüye karşı duruştan oluşan
bir kültür; eğer bir yaşam biçimine dönüşmüşse,
insanların yüreklerinde, bilinçlerinde, vicdanla-
nnda besleyip büyüttükieri ve kendilerinden son-
ra gelenlere de onurla aktardıkları düşüncelerle,
eylemlerle ve büyük bir toplumsal birikimle dö-
nüşmüştür. Bir diğer boyutuyla, sömürü karşısın-
da susarak değil, haykırarak; zorbalığa teslim ola-
rak değil, direnerek bu yaşam biçimi yaratılmış ve
sürdürülmüştür.
Önce bu kültürü ve yaşam biçimıni, doğru al-
gılayalım. Sonra da o kültüre ve yaşam biçmine
saygılı olmasını öğrenelim.
BULMACA SEDÂT YAŞAYAN
1 2 3 4 5 6
1 2 3 4
SOLDAN SAĞA:
1/ Halk dilinde
yeni doğum yap- '
mış kadına veri- 2
len ad. 2/ Kaş il-
çesi açıklannda- "
ki Yunanadası...
Kolay anlaşılır,
sade.^/Asya'da
birülke... Bir no-
ta. 4/ "Çernal
Reşit---":0n-
lü bestecimiz...
Borsada belli
miktardaki his-
se senedıni belirtmekte
kullanılan ışlem birimi.
5/ Köydeki ışlenn elbir-
liğiyle bitirilmesi... "- - 2
- gelicek cümle eksikler 3
biter" (Yunus Emre). 6/ 4
Sandallanasmayayara- 5
yan ve gemilerin borda- _
lannda bulunan dikme-
lere verilen ad. II Hay- ?
vanlaravurulandamga... 8
Artvin'ıneskiadı.8/Sa- 9
hip olma. kazanma. 9/
Son günlerde oldukça popüler olan ve müzik eşliğinde
yapılan bir çeşit cimnastik... Fide yetiştirmek için aynl-
mış toprak parçası.
YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Değişik renkte boya kul-
lanılarak, kumaş üzerine desen ve zemın basma yönte-
mi. 2/ Kuzu sesi... Konınmak için bır yere bırakılan eş-
ya. 3/ Bir malı kullanmakta olan, elinde tutan künse... Türk
resim sanatında önemli bir grubun ad olarak benimsedi-
ği harfin okunuşu. 4/ Bır peygamber... Çeken. çekıci. 5/
Etilen gibi yapısına başka bır öğe ya da kök sokulabilen,
karborüu hidrojenlerin gene! adı. 6/ Güney Amerika'da
yaban hayvanlarmı yakalamakta kullanılan kement... Ri-
ze-Erzurum karayolunda bir dağ ve geçit. II Dolma yap-
mak için hazırlanan kanşım... Balık yumurtasıyla yapı-
lan bir tür meze. 8/ Sahip... Şarkı. 9/ Kurak bölgelerde
yaşayan bir sürüngen türü... Tavır, davranış.
Lafe SaTiibrahİmoğlu
Jcurt
Kapamışiıı
jcısır
lyaset
TARİHTE BUGÜN MÜMTAZARIKAN
fLK HİDRQj£N BÂLONU
IJBS'TE 8U6ÛAI, H/OKOJEN GA2I &OLOURULMOŞ
İLK 8ALO*I,PARİSTE GÖ6E YÜKSBLP/. ^AIC
CHAKl£S v£ MM.ROBe&T "CHAKLl£
BU OENEMEYİ ifÇPnKLAKINC**, 6A-
LONCUUJK ÇOK veNİYÜİ. ÜUUJ MOtfTSOLFIER
ICARD£ŞLEfZ'tN SACOMt/ UÇALI HENÜZ ALT1AY
OLMUÇTU. ONLARtN BALOAİU StCAK HAVA
POLUYDa. 1766'OA, İNGrÜZ K/MYAC/Sf HBNKY
CAVENP/SH(SAĞPA) ,Hit>GOJEN 6AZI ÜZ£KİN-
PEKİ ARAŞTTRMALAR/NIN SONÜCUAJU AÇ/KİA-
MtŞ, 8U GA2//V YANtCi VE HAVADAM &
OLDUĞUNU BİLDİ&UfŞTİ- DO6AL ,
8ÖYL£ &G GA2PAH BALONCULUICm YARAK
LAN/LMAA4ASI DÜŞÛHÜLEMEZ&t..