19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Çöp transfer istasyonlannın işletilmesi işini, RP'ye yakın bir firmaya verdiği iddia edildi Erdoğan'a usulsüz ilıale suçlaması MEHMET DEMÎRKAYA İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın, 7 trilyonluk çöp transfer istasyonlannın işletilmesi işıni, "Devlet İhale Yasası'na karşı hile" yaparak RP'ye yakınhğı ile bılinen Albayraklar'a verdiği iddia edildi. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin, geçen salı günü başlayan kasım ayı olağan toplantısında, CHP Grup Başkanvekili Özkal Yici, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi. istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin hizmete soktuğu çöp transfer istasyonlannın çalıştınlması işinin, yasaya uygun ihale yapılarak en uygun fiyatı veren ile sözleşme imzalanması gerektiğını belirten Özkal Yici. önergesinde daha sonra şu görüşlere yer verdi: "Oysa, çöp konusunda ihale yapmak verine, yükümlülüğün bir protokolle İSTAÇ AŞ'ye (Belediyenin yan kuruluşu) devredildiği. bu şirketin de işi doğrudan yapmak verine bir sözleşme ile Albayraklar firmasına verdiği söylenmektedir. Eğer bu sav doğnı ise. Büyükşehir Belediyesi'nce, ilgili tüm kuruluşlara açık ihale yapılmak verine, araya ISTAÇ AŞ sokularak işin ihalesiz olarak beliıii bir firmaya verilmesi yoluna gidilmesi kanuna karşı hile anlamına gelmez mi? Yasanın zorlanması pahasına. Albavraklar şirketinin altematifsiz tercih edilmesinin gerçek nedeni nedir? Eğer bu sa\ değilse, gerçek uygulama nedir ve nasıl yapılmıştır?" 1996 fiyatlanyla yaklaşık 3 trilyon lira tutan çöp transfer istasyonlannın işletilmesi ve çöplerin depolama alanına taşınması işi 1997 fiyatlanyla yaklaşık 7 trilyon lirayı buldugu savunuluyor. istanbul Büyükşehir Beledıyesı. 7 Şubat 1997 tarihinde yapılan bir protokolle söz konusu işi kendi yan kuruluşu olan İSTAÇ AŞ'ye devretti. 2886sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 71/2a maddesine göre Işletmeler Müdürlüğü'ne ait 5 adet çöp transfer istasyonu ile bu işe ait hizmette kullanılmak üzere çeşitli sayıda araç ve gereç de İSTAÇ "a teslim edildi. Ancak. yasa gereği, ihalesiz, protokolle devredilen bir işin bizzat o kuruluş tarafından yapılması zorunlu iken, söz konusu işi başka özel şirketlerin yaptıği tespit edildi. tstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Gelıştirme Daire Başkanlığı lşletmeler Müdürlüğü'nden Denetleme ve Protokol Müdür Yardımcısı Yasemin Karakava tarafından hazırlanan bir yazıda, - Yapmış olduğumuz kontrollerde transfer istasyonlannda İSTAÇ AŞ'nin elemanlan dışuida personel bulunduğu görülmüştür"deniliyor. Karakaya 24 Eylül 1997 tarihli yazısında, 2886 sayılı yasanm 71/ 2a maddesine göre yapılacak işlerin, devredildiği kamu kuruluşu tarafından bizzat yapılması gerektiğine dikkat çekerek amirlerini uyardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, ortada böyle bir resmi belge de varken, CHP'Ii Belediye Meclis üyesi Özkal Yici'nin önergesine vereceği yanıt merakla bekleniyor. 17 milyon nüfuslu ülkeye dağılan yaklaşık 100 kabilenin her biri ordu kadar güçlü Kabilelerinyönettiği ülke: LEYLA TAVŞANOĞLU San'a/Yemen - Adına pek çok türkü üretilmiş. "Adı Yemen'dir, yolu çe- mendir, giden gelmiyor, acep nedendir?*' Osmanlılar, birisi 16.. birisi de 19. yüzyılda ol- mak üzere Yemen'i iki kez işgal etmişler. Birin- ci Dünya Savaşı sırasın- da Ingiliz kuvvetleriyle çarpışmak ıçın gönden- len Osmanlı askerlerin- den bir kısmı öldürül- müş, bir kısmı lngilizle- rin eline esir düşmüş. Bir kısmı da Yemenli kadın- larla evlenerek oraya yerleşmeyi tercih etmiş. Bugün nerede biraz açık renk saçlı, renklı gözlü bir Yemenli görseniz he- men buna açıklama geti- riyorlar: Yemen eski çağlarda Saba ülkesi olarak anı- lınnış. Yani Saba Meli- kesi güzeller güzeli Bel- kTs T rh3lkesi...Belkısgü- nün birinde Filistin Kra- lı Süieymari'â âşık olmuş ve Kudüs'e göçmüş. On- dan sonra da efsaneye göre ülke Belkıs'ın ar- dından yas rutarcasına uzun yıllar kuraklık çek- miş. Yemen çok ilginç bir ülke. Buraya Arabia Fe- lix adı da verilivor. Bu- Gerçekten ilginç bir ülke Yemen. Buraya Arabia Felix denilhor. Anlanıı da yesillik, mutlu Arabistan. Ama Yemenliler kendilerini Arap kabul etmi\or. nun anlamı şu:Yeşillik. mutlu Arabistan. Ama Yemenliler kendilerini Arap kabul etmiyorlar. Hatta bi- rileri onlara "Arap" dedikleri za- man fena halde de alınıyorlar. Sadece Yemenli olarak bilinmek istiyorlar. Büyük olasılıkla bu hoşnutsuzluk. bu duygular Su- udi Arabistan'la aralanndaki sürtüşmeden kaynaklanıyor. 1990"da Körfez Krizi. ardmdan Körfez Savaşı patlak verdiğinde Yemen Irak'ın yanını tutunca Suudi Arabistan ülkede çalışan 1 milyon Yemenli işçiyi, Kuveyt de 300 bin Yemenliyi ülkelerine gen göndermiş. Bu da doğal ola- rak Yemen ekonomisini derin- den sarsmış. Zaten var olan nü- fusu besleyemez durumdaki Ye- men ekonomisi bir de 1.3 milyon fazladan insanı geçindirmek zo- runda kalınca her şey altüst ol- muş. Yemen Birinci Dünya Sava- şı'ndan sonra 1918'de Osmanlı yönetiminden bağımsızhğını i- lanetti. Ancak bunubaşarabilen taraf, ülkenın kuzey bölgesiydi. Güney bölgesi ise Ingiliz işgali altında kaldı. Böylece ülke Ku- zey ve Güney Yemen olarak ay- nldı. Kuzey Yemen'de etkili güç İmam Ahmed'di. Onun ölü- münden sonra halefi İmam Mu- hammed Al Badr bir süre gücü- nü korumaya çalıştı. Ancak 1962'de Tuğgeneral Abdullah Al Salal önderliğinde- ki cumhunyetçi kuvvetleryöne- time el koyarak ülkenin adını Ye- men Arap Cumhunyeti olarak değiştirdiler. Ülke birden kanştı. Iç savaş .çıkmıştı. İmamm yandaşlanyla cumhunyetçi kuvvetler çarpışı- yordu. Dağa kaçan İmam Mu- hammed Al Badr ise kabileleri kendi çevresinde toparlamış var gücüyle cumhunyetçi bırlikler- le savaşıyordu. Iç savaşta yakla- şık 150 bin kişi öldü. Derken, Suudı Arabistan'ın da destek verdiği ımamcılarla cumhuriyetçiler arasındaki çar- pışmalar 1970yılında Yemen'in Suudı Arabıstan'la banş yapma- sı üzerinebitti. Ama kader Yemen'e rahat yü- zügöstermiyordu. 1974Hazira- nı'nda çok kanlı bir darbenin ar- dmdan Albay tbrahim El Hami- diyönetimi ele geçirdi. El Hami- di'ninkendiside 1977'dedüzen- lenen bir suikastta feci biçimde öldürüldü. Sosyalist yönetim Öte yandan Güney Yemen ise 1967'de tngiltere'den bağımsız- hğını kazandıktan hemen sonra sert bir sosyalist yönetim kurdu. Bir süre bölgenin tek Marksist ülkesi olarak ün yaptı. 1979'da da Sovyetler Birli- ği'yle bir dostluk ve saldırmaz- lık paktı ımzalayarak topraklan- nı Sovyet askerlerine açtı. Bu arada 300 bin güneyli kuzeye kaçtı. 197O'lı yıîlarda Kuzey ve Güney Yemen arasında atılan düşmanlık temelleri ıki kez de savaşın çıkmasına neden oldu. Arap ülkelen durumu kaygıyla ızliyorlardı. Sonuçta 1979 Mar- tı'nda Arap Bırliği'nin önayak olmasıyla iki ülke arasında bir- liğe doğru ilk adımın atılmasını sağlayan bıranlaşma imzalandı. 1988'de de daha genış sıyası ve ekonomik işbirliğini öngören bir anlaşmaya vanldı. Kuzey ve Güney Yemen 21 Mayıs 1990'da resmen bırleştı- ler. Ama bölgesel kabileler ara- smdakı sürtüşmeler 1994'te çok ciddi bir ıç savaş patlak verme- sine yol açtı. 1994'ün 21 mayı- sında Güneyliler Güney Ye- men'i yeniden bağımsız bir ül- ke ılan etmek istediler, ama Ku- zey Yemen ku\-vetlerinin bir ay sonra günevin başkenti Aden'i ele geçirmeleriyle teslim oldu- lar. Aynı yıl yapılan ilk genel se- çımlerde ise, Gumhurbaşkanı Korgeneral Ali Abdullah Sa- leh'ın Genel Halk Kongresi ka- zandı.1994 seçımlennde görü- nürde oylann çoğunluğunu top- layan Genel Halk Kongresi'ydi. Ancak ortaya ilginç bir oluşum çıkmıştı. Müslüman bir ülke olan Yemen'de Al Islah adlı aşı- n şeriatçı bir parti bırdenbıre özellikle kuzey bölgelerindekı oylan toparlayıvermiştı. Seçmenlerden eleştiri Lıden Zindani adında bir kı- şiydı. Bizdeki siyasi partilenn insanlann beklentilenne yanıt verememeleri nedeniyle Refah Partisi'nin aradan fırlaması gıbı Al Islah da benzeri birçıkış yap- mıştı. Ama bu çıkış o kadarla kaldı. Seçmenleri, partisinin hiçbir varlık gösterememesi nedeniv le Zindani'yı çokeleştirdiler. Aynı eleştiriler parti örgütünde de i> ı- ce yoğunlaşınca Zindani istifa etti. Onun yerine Şeyh Al Ahmar parti liderliğine seçildi. Başan- sız olmasına karşın Al Islah Cumhurbaşkanı Alı Abdullah Saleh'i rahatsız ediyordu. Bir biçimde partiyi kontrolü altında tutması gerektiğını dü- şünüyordu. 1997Nisan seçimlerinde Al Islah büyük ölçüde oy kaybe- dip Genel Halk Kongre- M yeniden birinci parti durumunu koruyunca Saleh. Şeyh Al Ahmar'ı Meclis Başkanlığı'na atayarak çok akıllı bir mane\Tayla elini kolunu bağladı Yemen'de Genel Halk Kongresi'nin bü- yük oy çoğunluğuyla se- çımlen kazanması, parti- nin lıdennin. 1978'den beri Kuzey'in. sonra da birleşik Yemen'in Cum- hurbaşkanı olan Saleh olmasına karşın ülkede çok da güçlü bir hükü- met yok. Esas güç. hâlâ feodal bir toplum olmak- tan kurtulamayan Ye- men'deki 100 kadar ka- bilenin elinde. Kabile reislerinin iki dudağının arasından çı- kan söz yasa kabul edili- yor.Düşünün bir kere... 17 milyon nüfuslu Ye- men'de 77 rnilyon silah var (resmi istatistiklere göre). Bu silahlann pek çoğu da kabilelerin elin- de. Bu kabileler 24 saat ıçinde 20 bin kişiyi silah altına alarak toparlama gücüne sahip. Hükümet de bu gerçeği çok iyi bi- liyor. O nedenle kabile- lerle fazla sürtüşmeye girmeyi göze alamıyor. Kabileler sıkça aralarla merkezi hükümetin dıkkatını bir konuya çekmek, ya da merkezi hükü- metten öç almak istediklerinde bazı Batılı tunstlen kaçınyorlar. Onlan bir süre rutuyor. son de- rece iyi muamele ediyor, sonra da serbest bırakıyorlar. Şu sıra- lar 4 Rus. bir Ingiliz kaçınlmış durumda. Bütün amaç hükümetin güç- süz olduğunu ortaya koymak. Bazı söylentılere göre kabilele- rin bu eylemlerini Suudi Arabis- tan alttan alta destekliyor, Ye- men hükümetiyle sınır görüşme- lerinde Saleh hükümetini yıprat- mayı amaçlıyor. Ama bu durum açıktan açığa telafruz edilmiyor. Komşu ülke- lerle Yemen'in sınır sorunlan 1990'dan beri sürüyor. Kuveyt'le diplomatik ilişkisi hâlâ yok, ama y akın zamanda bu ilişkinin yenı- lenmesi bekleniyor. Yedi yıldır parasal yardım da kesik olduğun- dan bu durum Yemen ekonomi- sini çok derinden sarsıyor. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Madalyonun Öteki Yüzü! TV'de bir ara gözüme ilişti. Emin Çölaşan ve Sedat Ergin le söyleşirken. Fatih Çekirge şöyle dedi: - Aydınımız da, Güneydoğu 'da PKK ile sava- şan, mayına basma tehlikesini bile bile teröris- tin peşinden giden askerimiz kadar yürekli ol- malı! Gerçekleri söylemekten ve savunmaktan çekinmemeli! Konu Eşber Yağmurdereli idi. Hemen tüm aydınların -ya da aydın geçinen- lerin- gözü kapalı sahiplendikleri bir tutukluy- du... "Düşünce suçuna hayır!" İyi güzel de, acaba Sayın Yağmurdereli ger- çekten de bir düşünce suçlusu muydu? İlk suçu THKP-C Acilciler Grubu ile ilgili... Ölüm, soygun, silah... Hatta evde bulunduğu öne sürülen roketatar... Yargı kararına göre, Sa- yın Eşber Yağmurdereli bu terör örgütünün ku- ruculanndan. Bu bir düşünce suçu mu? Şarth tahliye... Ikinci suçu bir konuşma ile ilgili...Dağdaki te- röristi öven, özendiren sözler... Aynı soru: Bu gerçekten de bir düşünce su- çu mu? Aydın kişi doğruyu mu savunmalı?.. yoksa "devletyanlısı, resmi ideoloji savunucusu" dam- gası yemek korkusuyla, esen rüzgâra mı uyma- lı? • • • Hıncal Uluç'un köşesinde okudum. Satırlar yıllardır Almanya'da oturan solcu bir kaleme, Yağmur Adsız'a ait: "Der Spiegel dergisinın sahibi ve başyazan olan Rudolf Augstein adlı terbiyesiz ve ahmak, eğerdaha önce Yaşar Kemal kendisine konuş- maJanyla o cüreti aşılamamış olsaydı, herhalde Atatürk'ten 'o hoş oğlan' diye bahsetmek ve Türk ordusunun şimdi Kürtlerı nasıl temizliyor- sa (!) vaktiyle iki milyon Ermeni'yi de öylece soy- kınma tabi tuttuğunu yazmak küstahlığına öyle kolay kolay tevessül etmezdi." Sayın Adsız ekliyor: "Yaşar Kemal tarafından elin itine kopuğuna 'secaat' yolunun açılmasını son derece şayan- ı teessüf buluyorum. Iftihar etsin!" Bu satırlarda hiç mi gerçek payı yok? • • • Birkaç yıl önce Fransa'da, Nancy Üniversite- si'nin de katkısıyla düzenlenmiş birtoplantıday- dım. "Türk so/u"(!)ndan bir isim, konuşmasının bir yerinde şöyle buyurdu: - Kurtuluş Savaşı'nda ölen insandan daha fazlasını Kemalist Devrim öldürdü... Yeniden söz alıp, istiklal Mahkemeleri ile ilgi- li bilgi verdim. Atatürk'ün öncülüğünde gerçek- leşmiş olan devrimin, dünyadaki en kansız dev- rim olduğunu rakamlarıyla anlattım. Yüzü bile kızarmadı... "Ben öyle biliyordum" deyip geçiştiriverdi. Ve büyük bir olasılıkla, o yalanları başka dü- zeylerde yinelemeyi sürdürdü. Ve de bırçok ya- bancı örgütçe sırtı sıvazlandı ve Türkiye'yi hır- palamak amacıyla düzenlenen toplantılara sık sık çağnlmayı güvence altına almış oldu. Bu mu solculuk? Bırakın solculuğu, bu mu "aydın" olmak? • • • Eşber Yağmurdereli... Yaşar Kemal... Fran- sa'daki "Türksolcu"... Kafamda ait alta gelen isimler ve resımler be- ni çok düşündürdü... Aydın sorumluluğunu dü- şündüm. Hıristiyanlardaki "günah çıkarma"y\ düşündüm. Bir zamanlar Marksistler arasında onurlu bir davranış olarak gelenekleşmeye baş- layan "özeleştin'"y\ düşündüm. Zaman zaman benim de etki altında kaldığı- mı... Ve de bir tür esen rüzgâra kapılma kolaycılı- ğına saptığımı düşündüm. Geçmişte birçok bilinçli solcu yazarımızın, düşünürümüzün bile... örneğin ünlü 163. mad- dekaldınlırken... nasıl "oyunagef/r//m/ş"olduk- lan gözümün önünden bir sinema şeridi gıbi geç- ti. Kendi kendime sormadan edemedim: Yağmurdereli'de, Yaşar Kemal'de, Fransa'da- ki bilmem kimde... acaba bizlerin hiç mi günahı yok? Yaşar Kemai'in doğrulannın yanında yan- lışlanna da alkış tutanlar... acaba bu topluma ol- duğu kadar Yaşar Kemai'in kendisine de kötü- lük yaptıklarının farkındalar mı? Aydın olmanın sorumluluğu vardır. Ve o sorumluluk, insanın her şeyden önce kendi kendisini sorgulamasından geçer... Mayı- na basma tehlikesini bile bile. doğru olduğuna inandığı yolda yürüyebilmesinden geçer! Ortolamayoşam süresi 47yılNüfus: 17 milyon (1997 tahmini) Yüzölçümü: 555.000 Km2 Nüfus yoğunluğu: 30 kişi/ km2 Kent nüfusu: Yüzde 25 Nüfus artış oranı: Yüzde 3.9 (Dünyada nü- fusu en hızlı artan ülkeler arasında) Başlıca vilayetler: (San'a (başkent) 1.9 mil- yon, Taiz (2.2 milyon), Aden 562 bin, Hodeyda 1.7 milyon, tbb (1.9 milyon), Dhamar 1 milyon, Hajja 1.2 milyon. Çocuk ölüm oranı: Binde 175 Ortalama yaşam süresi: 47 yıl Okuma yazma oranı: Erkeklerde yüzde 40, kadınlarda yüzde 10 Din: yüzde 60 Sünni Müslüman (Şafi mezhe- bi), yüzde 40 Şii Müslüman (Zeydi Mezhebi) Resmi Dil: Arapça Devlet biçimi: Cumhuriyet, çok partili, ço- ğulcu demokratık parlamenter rejim. Devlet Başkanı: Korgeneral Ali Abdullah Sa- leh (1978'den beri) Iktidar Partisi: Liberal eğilimli Genel Halk Kongresi. Parttnin Genel Başkanı Ali Abdullah Saleh. ! Öbür partiler: Şeriatçı Al Islah Partisi. sos- yalist eğilimli Yemen Sosyalist Partisi, Nasırcı Al Wahdawi Partisi, Baas Partisi. Bu partilerin ya- nı sıra politik yaşamda 12 küçük siyasi parti de faaliyet gösteriyor. 1997 genel seçimleri sonucu Temsilciler Mec- lisi'nde partılere göre iskemle dağılımı: Genel Halk Kongresi 226 milletvekili, Al Islah 53 mil- letvekili. Nasırcı Al VVahdavvı 3 milletvekili, ba- ğımsızlar 16, Baas Partisi 2 milletvekili. Toplam 300 milletvekili. İkisi kadın. Temel ekonomik göstergeler: GSMH: 7 5 milyar ABD Dolan Kişi başına düşen yıllık gelir: 300 ABD Do- lan civannda Enflasyon oranı: Yüzde 15'in üzerinde (UNDP 1997 tahmini) İşsizlik oranı: Yüzde 37 Dış borç tutarı: 7 milyar dolar dolayında İhracat: 700 milyon dolar (1993) İthalat: 2.90 milyar dolar (1993) Türkiye'nin Yemert'e toplam ihracatı: 81 milyon dolar (1996) Türkiye'nin Yemen'den toplam ithalatı: 678 bin dolar (1996) Ham petrol üretimi: Günde 300 bin varil Başlıca ihracat kalemleri: Ham petrol (dış sahmın 585-90'ı). ham deri, balık ve deniz ürün- leri. Başlıca ithalat kalemleri: Besin maddeleri. sınai ürünlen. demir-çelik tekstil. Başlıca ticaret ortakları: Suudi Arabistan, ABD. Almanya, Fransa. BAE. ttalya. Para birimi: Yemen Riyali, (resmi kur 1 ABD dolan 130 Yemen Riyali) T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel' in yüksek huzuriannda Nilüfer Konseri'ne gelerek Erozyonla Mücadele Hareketine destek olun. --—- Türkiye çöl bayındır holding'in katkılarıyla 8 Kasım 1997 (Lütfi Kırdar Kongre Salonu Saat: 20.00) Biletler bütün Vakkoroma Mağazalarından, TEMA Vakfı'ndan ve 7 Kasım itibariyle Lütfi Kırdar Gişesi'nden temin edilebilir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle