Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
7 KASIM 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Çöp transfer istasyonlannın işletilmesi işini, RP'ye yakın bir firmaya verdiği iddia edildi
Erdoğan'a usulsüz ilıale suçlaması
MEHMET DEMÎRKAYA
İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdoğanın, 7
trilyonluk çöp transfer istasyonlannın
işletilmesi işıni, "Devlet İhale
Yasası'na karşı hile" yaparak RP'ye
yakınhğı ile bılinen Albayraklar'a
verdiği iddia edildi. İstanbul
Büyükşehir Belediye Meclisi'nin,
geçen salı günü başlayan kasım ayı
olağan toplantısında, CHP Grup
Başkanvekili Özkal Yici, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Tayyip
Erdoğan'ın yanıtlaması istemiyle
yazılı soru önergesi verdi. istanbul
Büyükşehir Belediyesi'nin hizmete
soktuğu çöp transfer istasyonlannın
çalıştınlması işinin, yasaya uygun
ihale yapılarak en uygun fiyatı veren
ile sözleşme imzalanması gerektiğını
belirten Özkal Yici. önergesinde
daha sonra şu görüşlere yer verdi:
"Oysa, çöp konusunda ihale yapmak
verine, yükümlülüğün bir protokolle
İSTAÇ AŞ'ye (Belediyenin yan
kuruluşu) devredildiği. bu şirketin de
işi doğrudan yapmak verine bir
sözleşme ile Albayraklar firmasına
verdiği söylenmektedir. Eğer bu sav
doğnı ise. Büyükşehir Belediyesi'nce,
ilgili tüm kuruluşlara açık ihale
yapılmak verine, araya ISTAÇ AŞ
sokularak işin ihalesiz olarak beliıii
bir firmaya verilmesi yoluna gidilmesi
kanuna karşı hile anlamına gelmez
mi? Yasanın zorlanması pahasına.
Albavraklar şirketinin altematifsiz
tercih edilmesinin gerçek nedeni
nedir? Eğer bu sa\ değilse, gerçek
uygulama nedir ve nasıl yapılmıştır?"
1996 fiyatlanyla yaklaşık 3 trilyon
lira tutan çöp transfer
istasyonlannın işletilmesi ve çöplerin
depolama alanına taşınması işi 1997
fiyatlanyla yaklaşık 7 trilyon lirayı
buldugu savunuluyor. istanbul
Büyükşehir Beledıyesı. 7 Şubat 1997
tarihinde yapılan bir protokolle söz
konusu işi kendi yan kuruluşu olan
İSTAÇ AŞ'ye devretti. 2886sayılı
Devlet İhale Kanunu'nun 71/2a
maddesine göre Işletmeler
Müdürlüğü'ne ait 5 adet çöp transfer
istasyonu ile bu işe ait hizmette
kullanılmak üzere çeşitli
sayıda araç ve gereç de İSTAÇ "a
teslim edildi. Ancak. yasa gereği,
ihalesiz, protokolle devredilen bir
işin bizzat o kuruluş tarafından
yapılması zorunlu iken, söz konusu
işi başka özel şirketlerin yaptıği
tespit edildi. tstanbul Büyükşehir
Belediyesi Çevre Koruma ve
Gelıştirme Daire Başkanlığı
lşletmeler Müdürlüğü'nden
Denetleme ve Protokol Müdür
Yardımcısı Yasemin Karakava
tarafından hazırlanan bir yazıda,
- Yapmış olduğumuz kontrollerde
transfer istasyonlannda İSTAÇ
AŞ'nin elemanlan dışuida personel
bulunduğu görülmüştür"deniliyor.
Karakaya 24 Eylül 1997 tarihli
yazısında, 2886 sayılı yasanm 71/ 2a
maddesine göre yapılacak işlerin,
devredildiği kamu kuruluşu
tarafından bizzat yapılması
gerektiğine dikkat çekerek amirlerini
uyardı. İstanbul Büyükşehir Belediye
Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın,
ortada böyle bir resmi belge de
varken, CHP'Ii Belediye Meclis
üyesi Özkal Yici'nin önergesine
vereceği yanıt merakla bekleniyor.
17 milyon nüfuslu ülkeye dağılan yaklaşık 100 kabilenin her biri ordu kadar güçlü
Kabilelerinyönettiği ülke:
LEYLA TAVŞANOĞLU
San'a/Yemen - Adına
pek çok türkü üretilmiş.
"Adı Yemen'dir, yolu çe-
mendir, giden gelmiyor,
acep nedendir?*'
Osmanlılar, birisi 16..
birisi de 19. yüzyılda ol-
mak üzere Yemen'i iki
kez işgal etmişler. Birin-
ci Dünya Savaşı sırasın-
da Ingiliz kuvvetleriyle
çarpışmak ıçın gönden-
len Osmanlı askerlerin-
den bir kısmı öldürül-
müş, bir kısmı lngilizle-
rin eline esir düşmüş. Bir
kısmı da Yemenli kadın-
larla evlenerek oraya
yerleşmeyi tercih etmiş.
Bugün nerede biraz açık
renk saçlı, renklı gözlü
bir Yemenli görseniz he-
men buna açıklama geti-
riyorlar:
Yemen eski çağlarda
Saba ülkesi olarak anı-
lınnış. Yani Saba Meli-
kesi güzeller güzeli Bel-
kTs
T
rh3lkesi...Belkısgü-
nün birinde Filistin Kra-
lı Süieymari'â âşık olmuş
ve Kudüs'e göçmüş. On-
dan sonra da efsaneye
göre ülke Belkıs'ın ar-
dından yas rutarcasına
uzun yıllar kuraklık çek-
miş.
Yemen çok ilginç bir
ülke. Buraya Arabia Fe-
lix adı da verilivor. Bu-
Gerçekten ilginç bir ülke Yemen. Buraya Arabia Felix denilhor. Anlanıı da yesillik, mutlu Arabistan. Ama Yemenliler kendilerini Arap kabul etmi\or.
nun anlamı şu:Yeşillik. mutlu
Arabistan.
Ama Yemenliler kendilerini
Arap kabul etmiyorlar. Hatta bi-
rileri onlara "Arap" dedikleri za-
man fena halde de alınıyorlar.
Sadece Yemenli olarak bilinmek
istiyorlar. Büyük olasılıkla bu
hoşnutsuzluk. bu duygular Su-
udi Arabistan'la aralanndaki
sürtüşmeden kaynaklanıyor.
1990"da Körfez Krizi. ardmdan
Körfez Savaşı patlak verdiğinde
Yemen Irak'ın yanını tutunca
Suudi Arabistan ülkede çalışan
1 milyon Yemenli işçiyi, Kuveyt
de 300 bin Yemenliyi ülkelerine
gen göndermiş. Bu da doğal ola-
rak Yemen ekonomisini derin-
den sarsmış. Zaten var olan nü-
fusu besleyemez durumdaki Ye-
men ekonomisi bir de 1.3 milyon
fazladan insanı geçindirmek zo-
runda kalınca her şey altüst ol-
muş.
Yemen Birinci Dünya Sava-
şı'ndan sonra 1918'de Osmanlı
yönetiminden bağımsızhğını i-
lanetti. Ancak bunubaşarabilen
taraf, ülkenın kuzey bölgesiydi.
Güney bölgesi ise Ingiliz işgali
altında kaldı. Böylece ülke Ku-
zey ve Güney Yemen olarak ay-
nldı. Kuzey Yemen'de etkili güç
İmam Ahmed'di. Onun ölü-
münden sonra halefi İmam Mu-
hammed Al Badr bir süre gücü-
nü korumaya çalıştı.
Ancak 1962'de Tuğgeneral
Abdullah Al Salal önderliğinde-
ki cumhunyetçi kuvvetleryöne-
time el koyarak ülkenin adını Ye-
men Arap Cumhunyeti olarak
değiştirdiler.
Ülke birden kanştı. Iç savaş
.çıkmıştı. İmamm yandaşlanyla
cumhunyetçi kuvvetler çarpışı-
yordu. Dağa kaçan İmam Mu-
hammed Al Badr ise kabileleri
kendi çevresinde toparlamış var
gücüyle cumhunyetçi bırlikler-
le savaşıyordu. Iç savaşta yakla-
şık 150 bin kişi öldü.
Derken, Suudı Arabistan'ın
da destek verdiği ımamcılarla
cumhuriyetçiler arasındaki çar-
pışmalar 1970yılında Yemen'in
Suudı Arabıstan'la banş yapma-
sı üzerinebitti.
Ama kader Yemen'e rahat yü-
zügöstermiyordu. 1974Hazira-
nı'nda çok kanlı bir darbenin ar-
dmdan Albay tbrahim El Hami-
diyönetimi ele geçirdi. El Hami-
di'ninkendiside 1977'dedüzen-
lenen bir suikastta feci biçimde
öldürüldü.
Sosyalist yönetim
Öte yandan Güney Yemen ise
1967'de tngiltere'den bağımsız-
hğını kazandıktan hemen sonra
sert bir sosyalist yönetim kurdu.
Bir süre bölgenin tek Marksist
ülkesi olarak ün yaptı.
1979'da da Sovyetler Birli-
ği'yle bir dostluk ve saldırmaz-
lık paktı ımzalayarak topraklan-
nı Sovyet askerlerine açtı. Bu
arada 300 bin güneyli kuzeye
kaçtı. 197O'lı yıîlarda Kuzey ve
Güney Yemen arasında atılan
düşmanlık temelleri ıki kez de
savaşın çıkmasına neden oldu.
Arap ülkelen durumu kaygıyla
ızliyorlardı. Sonuçta 1979 Mar-
tı'nda Arap Bırliği'nin önayak
olmasıyla iki ülke arasında bir-
liğe doğru ilk adımın atılmasını
sağlayan bıranlaşma imzalandı.
1988'de de daha genış sıyası ve
ekonomik işbirliğini öngören bir
anlaşmaya vanldı.
Kuzey ve Güney Yemen 21
Mayıs 1990'da resmen bırleştı-
ler. Ama bölgesel kabileler ara-
smdakı sürtüşmeler 1994'te çok
ciddi bir ıç savaş patlak verme-
sine yol açtı. 1994'ün 21 mayı-
sında Güneyliler Güney Ye-
men'i yeniden bağımsız bir ül-
ke ılan etmek istediler, ama Ku-
zey Yemen ku\-vetlerinin bir ay
sonra günevin başkenti Aden'i
ele geçirmeleriyle teslim oldu-
lar. Aynı yıl yapılan ilk genel se-
çımlerde ise, Gumhurbaşkanı
Korgeneral Ali Abdullah Sa-
leh'ın Genel Halk Kongresi ka-
zandı.1994 seçımlennde görü-
nürde oylann çoğunluğunu top-
layan Genel Halk Kongresi'ydi.
Ancak ortaya ilginç bir oluşum
çıkmıştı. Müslüman bir ülke
olan Yemen'de Al Islah adlı aşı-
n şeriatçı bir parti bırdenbıre
özellikle kuzey bölgelerindekı
oylan toparlayıvermiştı.
Seçmenlerden eleştiri
Lıden Zindani adında bir kı-
şiydı. Bizdeki siyasi partilenn
insanlann beklentilenne yanıt
verememeleri nedeniyle Refah
Partisi'nin aradan fırlaması gıbı
Al Islah da benzeri birçıkış yap-
mıştı.
Ama bu çıkış o kadarla kaldı.
Seçmenleri, partisinin hiçbir
varlık gösterememesi nedeniv le
Zindani'yı çokeleştirdiler. Aynı
eleştiriler parti örgütünde de i> ı-
ce yoğunlaşınca Zindani istifa
etti. Onun yerine Şeyh Al Ahmar
parti liderliğine seçildi. Başan-
sız olmasına karşın Al Islah
Cumhurbaşkanı Alı Abdullah
Saleh'i rahatsız ediyordu.
Bir biçimde partiyi kontrolü
altında tutması gerektiğını dü-
şünüyordu. 1997Nisan
seçimlerinde Al Islah
büyük ölçüde oy kaybe-
dip Genel Halk Kongre-
M yeniden birinci parti
durumunu koruyunca
Saleh. Şeyh Al Ahmar'ı
Meclis Başkanlığı'na
atayarak çok akıllı bir
mane\Tayla elini kolunu
bağladı Yemen'de Genel
Halk Kongresi'nin bü-
yük oy çoğunluğuyla se-
çımlen kazanması, parti-
nin lıdennin. 1978'den
beri Kuzey'in. sonra da
birleşik Yemen'in Cum-
hurbaşkanı olan Saleh
olmasına karşın ülkede
çok da güçlü bir hükü-
met yok. Esas güç. hâlâ
feodal bir toplum olmak-
tan kurtulamayan Ye-
men'deki 100 kadar ka-
bilenin elinde.
Kabile reislerinin iki
dudağının arasından çı-
kan söz yasa kabul edili-
yor.Düşünün bir kere...
17 milyon nüfuslu Ye-
men'de 77 rnilyon silah
var (resmi istatistiklere
göre). Bu silahlann pek
çoğu da kabilelerin elin-
de. Bu kabileler 24 saat
ıçinde 20 bin kişiyi silah
altına alarak toparlama
gücüne sahip. Hükümet
de bu gerçeği çok iyi bi-
liyor. O nedenle kabile-
lerle fazla sürtüşmeye
girmeyi göze alamıyor.
Kabileler sıkça aralarla merkezi
hükümetin dıkkatını bir konuya
çekmek, ya da merkezi hükü-
metten öç almak istediklerinde
bazı Batılı tunstlen kaçınyorlar.
Onlan bir süre rutuyor. son de-
rece iyi muamele ediyor, sonra
da serbest bırakıyorlar. Şu sıra-
lar 4 Rus. bir Ingiliz kaçınlmış
durumda.
Bütün amaç hükümetin güç-
süz olduğunu ortaya koymak.
Bazı söylentılere göre kabilele-
rin bu eylemlerini Suudi Arabis-
tan alttan alta destekliyor, Ye-
men hükümetiyle sınır görüşme-
lerinde Saleh hükümetini yıprat-
mayı amaçlıyor.
Ama bu durum açıktan açığa
telafruz edilmiyor. Komşu ülke-
lerle Yemen'in sınır sorunlan
1990'dan beri sürüyor. Kuveyt'le
diplomatik ilişkisi hâlâ yok, ama
y akın zamanda bu ilişkinin yenı-
lenmesi bekleniyor. Yedi yıldır
parasal yardım da kesik olduğun-
dan bu durum Yemen ekonomi-
sini çok derinden sarsıyor.
HAFTAYA BAKIŞ
AHMET TANER KIŞLALI
Madalyonun Öteki Yüzü!
TV'de bir ara gözüme ilişti.
Emin Çölaşan ve Sedat Ergin le söyleşirken.
Fatih Çekirge şöyle dedi:
- Aydınımız da, Güneydoğu 'da PKK ile sava-
şan, mayına basma tehlikesini bile bile teröris-
tin peşinden giden askerimiz kadar yürekli ol-
malı! Gerçekleri söylemekten ve savunmaktan
çekinmemeli!
Konu Eşber Yağmurdereli idi.
Hemen tüm aydınların -ya da aydın geçinen-
lerin- gözü kapalı sahiplendikleri bir tutukluy-
du... "Düşünce suçuna hayır!"
İyi güzel de, acaba Sayın Yağmurdereli ger-
çekten de bir düşünce suçlusu muydu?
İlk suçu THKP-C Acilciler Grubu ile ilgili...
Ölüm, soygun, silah... Hatta evde bulunduğu
öne sürülen roketatar... Yargı kararına göre, Sa-
yın Eşber Yağmurdereli bu terör örgütünün ku-
ruculanndan.
Bu bir düşünce suçu mu?
Şarth tahliye...
Ikinci suçu bir konuşma ile ilgili...Dağdaki te-
röristi öven, özendiren sözler...
Aynı soru: Bu gerçekten de bir düşünce su-
çu mu?
Aydın kişi doğruyu mu savunmalı?.. yoksa
"devletyanlısı, resmi ideoloji savunucusu" dam-
gası yemek korkusuyla, esen rüzgâra mı uyma-
lı?
• • •
Hıncal Uluç'un köşesinde okudum. Satırlar
yıllardır Almanya'da oturan solcu bir kaleme,
Yağmur Adsız'a ait:
"Der Spiegel dergisinın sahibi ve başyazan
olan Rudolf Augstein adlı terbiyesiz ve ahmak,
eğerdaha önce Yaşar Kemal kendisine konuş-
maJanyla o cüreti aşılamamış olsaydı, herhalde
Atatürk'ten 'o hoş oğlan' diye bahsetmek ve
Türk ordusunun şimdi Kürtlerı nasıl temizliyor-
sa (!) vaktiyle iki milyon Ermeni'yi de öylece soy-
kınma tabi tuttuğunu yazmak küstahlığına öyle
kolay kolay tevessül etmezdi."
Sayın Adsız ekliyor:
"Yaşar Kemal tarafından elin itine kopuğuna
'secaat' yolunun açılmasını son derece şayan-
ı teessüf buluyorum. Iftihar etsin!"
Bu satırlarda hiç mi gerçek payı yok?
• • •
Birkaç yıl önce Fransa'da, Nancy Üniversite-
si'nin de katkısıyla düzenlenmiş birtoplantıday-
dım. "Türk so/u"(!)ndan bir isim, konuşmasının
bir yerinde şöyle buyurdu:
- Kurtuluş Savaşı'nda ölen insandan daha
fazlasını Kemalist Devrim öldürdü...
Yeniden söz alıp, istiklal Mahkemeleri ile ilgi-
li bilgi verdim. Atatürk'ün öncülüğünde gerçek-
leşmiş olan devrimin, dünyadaki en kansız dev-
rim olduğunu rakamlarıyla anlattım.
Yüzü bile kızarmadı... "Ben öyle biliyordum"
deyip geçiştiriverdi.
Ve büyük bir olasılıkla, o yalanları başka dü-
zeylerde yinelemeyi sürdürdü. Ve de bırçok ya-
bancı örgütçe sırtı sıvazlandı ve Türkiye'yi hır-
palamak amacıyla düzenlenen toplantılara sık
sık çağnlmayı güvence altına almış oldu.
Bu mu solculuk?
Bırakın solculuğu, bu mu "aydın" olmak?
• • •
Eşber Yağmurdereli... Yaşar Kemal... Fran-
sa'daki "Türksolcu"...
Kafamda ait alta gelen isimler ve resımler be-
ni çok düşündürdü... Aydın sorumluluğunu dü-
şündüm. Hıristiyanlardaki "günah çıkarma"y\
düşündüm. Bir zamanlar Marksistler arasında
onurlu bir davranış olarak gelenekleşmeye baş-
layan "özeleştin'"y\ düşündüm.
Zaman zaman benim de etki altında kaldığı-
mı...
Ve de bir tür esen rüzgâra kapılma kolaycılı-
ğına saptığımı düşündüm.
Geçmişte birçok bilinçli solcu yazarımızın,
düşünürümüzün bile... örneğin ünlü 163. mad-
dekaldınlırken... nasıl "oyunagef/r//m/ş"olduk-
lan gözümün önünden bir sinema şeridi gıbi geç-
ti.
Kendi kendime sormadan edemedim:
Yağmurdereli'de, Yaşar Kemal'de, Fransa'da-
ki bilmem kimde... acaba bizlerin hiç mi günahı
yok? Yaşar Kemai'in doğrulannın yanında yan-
lışlanna da alkış tutanlar... acaba bu topluma ol-
duğu kadar Yaşar Kemai'in kendisine de kötü-
lük yaptıklarının farkındalar mı?
Aydın olmanın sorumluluğu vardır.
Ve o sorumluluk, insanın her şeyden önce
kendi kendisini sorgulamasından geçer... Mayı-
na basma tehlikesini bile bile. doğru olduğuna
inandığı yolda yürüyebilmesinden geçer!
Ortolamayoşam süresi 47yılNüfus: 17 milyon (1997 tahmini)
Yüzölçümü: 555.000 Km2
Nüfus yoğunluğu: 30 kişi/ km2
Kent nüfusu: Yüzde 25
Nüfus artış oranı: Yüzde 3.9 (Dünyada nü-
fusu en hızlı artan ülkeler arasında)
Başlıca vilayetler: (San'a (başkent) 1.9 mil-
yon, Taiz (2.2 milyon), Aden 562 bin, Hodeyda
1.7 milyon, tbb (1.9 milyon), Dhamar 1 milyon,
Hajja 1.2 milyon.
Çocuk ölüm oranı: Binde 175
Ortalama yaşam süresi: 47 yıl
Okuma yazma oranı: Erkeklerde yüzde 40,
kadınlarda yüzde 10
Din: yüzde 60 Sünni Müslüman (Şafi mezhe-
bi), yüzde 40 Şii Müslüman (Zeydi Mezhebi)
Resmi Dil: Arapça
Devlet biçimi: Cumhuriyet, çok partili, ço-
ğulcu demokratık parlamenter rejim.
Devlet Başkanı: Korgeneral Ali Abdullah Sa-
leh (1978'den beri)
Iktidar Partisi: Liberal eğilimli Genel Halk
Kongresi. Parttnin Genel Başkanı Ali Abdullah
Saleh.
!
Öbür partiler: Şeriatçı Al Islah Partisi. sos-
yalist eğilimli Yemen Sosyalist Partisi, Nasırcı Al
Wahdawi Partisi, Baas Partisi. Bu partilerin ya-
nı sıra politik yaşamda 12 küçük siyasi parti de
faaliyet gösteriyor.
1997 genel seçimleri sonucu Temsilciler Mec-
lisi'nde partılere göre iskemle dağılımı: Genel
Halk Kongresi 226 milletvekili, Al Islah 53 mil-
letvekili. Nasırcı Al VVahdavvı 3 milletvekili, ba-
ğımsızlar 16, Baas Partisi 2 milletvekili. Toplam
300 milletvekili. İkisi kadın.
Temel ekonomik göstergeler:
GSMH: 7 5 milyar ABD Dolan
Kişi başına düşen yıllık gelir: 300 ABD Do-
lan civannda
Enflasyon oranı: Yüzde 15'in üzerinde
(UNDP 1997 tahmini)
İşsizlik oranı: Yüzde 37
Dış borç tutarı: 7 milyar dolar dolayında
İhracat: 700 milyon dolar (1993)
İthalat: 2.90 milyar dolar (1993)
Türkiye'nin Yemert'e toplam ihracatı: 81
milyon dolar (1996)
Türkiye'nin Yemen'den toplam ithalatı: 678
bin dolar (1996)
Ham petrol üretimi: Günde 300 bin varil
Başlıca ihracat kalemleri: Ham petrol (dış
sahmın 585-90'ı). ham deri, balık ve deniz ürün-
leri.
Başlıca ithalat kalemleri: Besin maddeleri.
sınai ürünlen. demir-çelik tekstil.
Başlıca ticaret ortakları: Suudi Arabistan,
ABD. Almanya, Fransa. BAE. ttalya.
Para birimi: Yemen Riyali, (resmi kur 1 ABD
dolan 130 Yemen Riyali)
T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Süleyman Demirel' in yüksek huzuriannda
Nilüfer Konseri'ne
gelerek Erozyonla
Mücadele Hareketine
destek olun. --—-
Türkiye çöl
bayındır holding'in katkılarıyla
8 Kasım 1997
(Lütfi Kırdar Kongre Salonu Saat: 20.00)
Biletler bütün Vakkoroma Mağazalarından, TEMA Vakfı'ndan ve 7 Kasım
itibariyle Lütfi Kırdar Gişesi'nden temin edilebilir.