Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
6 KASIM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Üniversite öğrencileri 16. yılını dolduran YÖK'ün antidemokratik anlayışmı protesto ediyor
'Biliııı içeri YOK dışarı'
Emniyetin 96-97 raporu
Oğrenciler
hapiste_ Emniyet Genel Müdürlüğü'nün * 1996-1997
Öğretim Yılında Öğrenci Eylemleri Raporu'nda,
üniversitelerde 1183 eylem yapıldığı belirtildi.
Raporda. 2 boykot ve 15 işgal eyleminin gerçek-
leştirildiği vurgulanarak 799 öğrencinin gözal-
tma almdığı açıklandı.
Raporda, öğrencilerin 382 gösteri ve yürüyüş,
192bildiridağrtma, 137pankartasma, 122 dö-
viz asma. 51 duvara yaa yazma, 103 toplantı,
24 imza kampanyası, 17 açlık grevi, 115 pulla-
raa ve 9 oturma eylemı yaptığı belirtiliyor.
Cezaevindeki oğrenciler
Ankara DGM. harçparalarını ödememek için
eyiem yapan Ankara Üniversite Öğrencileri Ko-
ordinasyonu üyesi 8 öğrenciden 5'inı Çankın
Cezaevi'ne gönderdi. Toplam 96 yıl hapis ceza-
sına çarptınlan oğrenciler şimdi avukat Eşber Yağ-
murdereli ile birlikte, aynı koğuşta gün sayıyor.
Harçlan protesto etmek amacıyla TBMM'de
pankart açan 7 öğrenci için 6 Aralık 19% tari-
hinde beraat karan verilmesine rağmen Ankara
DGM Başsavcılığı. öğrencilerin örgüt üyeliğin-
den yargılanmasını istedi.
Türk-lş'in Ankara'da düzenlediği mitingin ar-
dından gözaltına alınan 22 öğrenci, Ankara 1 Noiu
DGM tarafından MLKP'ye üye olduklan ge-
rekçesiyle 3 yıl 9 ay ile 20 yıl arasında değişen
çeşitli hapis cezalanna çarptınldı.
îstanbul Üniversıtesi tktısat Fakültesi öğren-
cisi ve tÜDER saymanı Ufuk Tanbaş örgüt üye-
si oldugu gerekçesiyle tutuklanarak Ümraniye Ce-
zaevi'ne gönderildi. tÜ-DER girişimcisi Ozgür
Günarslan 6 ay. MÜDER kurucusu Şafak Kars-
boğlu, 1ÜDER kurucusu Ümi\ıet KutJar ve ITL-
DERginşimcisi SerkanGündoğdu 1 yıl, tÜDER
üyeleri Gülşah Karadağ ve Gökçek Akı 2 ay ce-
zaevinde kaldılar. Amasya'da 6 Kasım günü gö-
zaltına alınan 15 öğrenci "polisemukaveınetet-
tikleri" ve pankart taşıdıklan gerekçesiyle 4'er
yıl ağır hapis cezasına çarptınldı. 5 Aralık 1996
günü Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi kan-
tinıne bıçak ve silah ile giren faşistler, Aydın
Çavlan Erdoğan ve AJi Yıünaz isimli öğrencile-
ri tabancayla vurdu. 1Ü tktisat Fakültesi öğren-
cisi Ufuk Tanbaş, 15 Ocak 1997 günü kalbınin
altından bıçaklandı.
12 Eylül cuntasınm üni- ^. Qg
versitelere armağan ettiği **
Yükseköğretim Kurulu
(YÖK) tam 16 yıldır anti-
demokratik eğitim ve öğre-
timin uygulayıcılığını yap:-
yor. Oğrenciler, boykot ile
özdeşleştirdikleri YÖK'ün
kuruluş yıldönümünü "Bi-
lim içeri, polis dışan" sloga-
nıyla protesto etmek için bu-
gün Beyazıt Meydanı'nda
toplanıyor.
Cniversite Öğretim Cye-
leri Derneği Başkanı Prof.
Dr. Burhan Şenatalar, 1981
yılından bu yana YÖK düze-
niyle ilgili belirli değişiklik-
leryapılmışolmasınakarşın
sistemin. aşın merkeziyetçı ve
müdahaleci yapısınm sürdü-
ğünü söyledi. YÖK'le ilgili
bir revizyonun bır an önce
gerçekleştirilmesi gerektiğı-
ni belırten Şenatalar, üniver-
siteler arasında üst düzey bir
eşgüdüm ve planlama orga-
nına gereksinim olmasına
Öğrenci Aileleri ve Yakınlan Derneği Başkanı Mustafa Atalay, 12
Eylül darbesiyle bütün toplumu hedef alan baskılann önemli bir
bölümünün üniversite ve bilim özgürlüğüne yapıldığını belirterek
darbenin ardından yöneticilerin, öğretim görevlilerini ve öğrencileri
potansiyel suçlu gibi görmesinden yakındı.
YUSUF ZİYA AY / BERTAN AĞANOĞLL / ALPER TURGUT
karşın. bu kunımun işlev ve
yetkilerinin gerçekten eşgü-
düm ve planlama ile sınır-
lanmasını istedi. Bu eşgü-
düm organının üyelerinin,
çoğunlukla ünıversite tem-
silcılerinden oluşması gerek-
tiğini vurgulayan Şenatalar,
üniversitelere olabildiğince
malı ve idari özerklik veril-
mesi ve üniversitelerin işle-
yışinde demokratik yöntem-
lerin güçlendirilmesinın öne-
mini vurguladı. Şenatalar,
ünıversiteler arasında reka-
bet ve akademik üretkenli-
ğin de desteklenmesi gerek-
tiğıni vurguladı.
Öğrenci Aileleri ve Ya-
kınlan Demeği Başkanı Mus-
tafa Atalay. 12 Eylül darbe-
siyle bütün toplumu hedef
alan baskılann önemli bir bö-
lümünün üniversite ve bilim
özgürlüğüne yapıldığını be-
lirterek darbenin ardından
yöneticilerin. öğretim göre\ -
lilerini ve öğrencileri potan-
siyel suçlu gibi görmesinden
yakındı. Atalay, "Neyinyapı-
lamayacağınakararveretı ku-
rum" olarak nitelediği
YÖK'ün bilimsel araştırma-
lan sınırlandıncı biryapı ol-
duğuna dikkat çekerek ku-
rumun son dönemdeki uy-
gulamalanyla özel üniversi-
teye geçiş hazırlığı yaptığına
işaret etti. Vakıf üniversitele-
rıne aktarılan kaynaklann
devlet üniversitelerinden faz-
la olduğunu anımsatan Ata-
lay, eğitim ve bilimin meta
olarak görülmesinden yakın-
dı. Öğrencilerin bugün ya-
pacağı eyleme dernek olarak
destek vereceklerini kayde-
den Atalay.•'Çocuklanmızı
dövdürmemek için meydan-
daolacağE.GeçenyılYÖK'le
iigfli düşûncelerini açıklamak
için Beyaafta toplanan öğren-
dlerden 433'ü yargılandı ve
beraat etti. 130 öğrenci ye-
dikleri dayak nedeni>le ra-
por aldL YOK'e karşı durma-
nın. protesto etrnenin cezası
(Fotoğraf:IPEK YEZDANÎ)
tstanbul Lniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğrencileri, dün faküttenin temel bilimler binası önünde bir gösteri
yaparak YÖK'ün kuruluşunu protestoettiler,"Parasızeğftim, parasız sağhk", "YÖK'e hayır"," Çeteler Meclis'te.oğrenciler
hapiste" sloganlan atan yaklaşık 50 öğrenci, üzerinde "YÖK dışaru bilim içeri" ya/nlı bir pankart açıp halay çekti.
PHIM
Philıp Morris/Sabancı
DUYURU
ŞİRKETİMİZİN TORBALI SİGARA FABRİKASI'NDA
İMAL EDİLEN ÜRÜNLERİNİN
PERAKENDE SATIŞ FİYATLARI,
6 KASIM 1997 PERŞEMBE GÜNÜNDEN İTİBAREN
AŞAĞIDAKİ GİBİ BELİRLENMİŞTİR:
ÇALIŞMALAR HIZLANIYOR
Öğrenci
meclisleri
kurulsıın
YENİ PAKET FİYATI ESKİ PAKET FİYATI
Mariboro 100's 250.000 TL 225.000 TL
Marlboro lights 100's
MariboroBox
Marlboro Iights Box
PARUAMENT 100's
250.000 TL 225.000 TL
225.000 TL
225.000 TL
250.000 TL
210.000 TL
210.000 TL
225.000 TL
PARUAMENT Jfec/tr/BOX
• ^
250.000 TL
200.000 TL
180.000 TL
225.000 TL
200.000 TL
180.000 TL
uzun
160.000 TL 150.000 TL
150.000 TL 140.000 TL
PHILSA Philip Morris Sabancı
Sigara ve Tütüncülük Sanayi ve Ticaret A.Ş.
TÖDEFİYÖ-DER Basin
Sözcüsü Tülin Soyhan. genç-
liğin, kendisini yönetebilece-
ği öğrenci meclisleri kurul-
masından yana olduklannı
belirterek İTÜ, MSÜ ve tÜ
Diş Hekimliği Fakültesi'nde
bu yönde bir girişimin baş-
latıldığını söyledi. YÖK'ün
kaldmlmasının kendi başına
yeterli olmadığını savunan
Soyhan, öncelikle bağımsız-
demokratik halk anayasası
ile halk için kurulan üniver-
sitelerin oluşturulması ge-
rektiğini söyledi. YÖK'ün.
Susurluk'taki devletin uzan-
tısı olduğunu öne süren Soy-
han. üniversitelerin 12 Eylül
cuntasıyla getirilen YÖK'ün
denetiminde olmasının. bu-
gün de MGK'nin kuşatma-
sı altında olduğunun bir gös-
tergesi olduğunu iddia etti.
TÖDEF de 6 Kasım'da Be-
yazıt Meydanı'nda olacak.
Üniversitelerin demokratik-
leştirilmeden bilimsel ola-
mayacagını vurgulayan TÖ-
DEF İYÖ-DER, eğitim için-
de üretimin yaşama geçiril-
mesi gerektiğini. YÖK zih-
niyetinin holdingler için bil-
gi ürettiğini savunuyor.
Marmara Lniversitesi Öğ-
renci Derneği (MÜDER).
Yıldız Teknik Üniversitesi
Öğrenci Derneği (YTÜDER)
ve Istanbul Üniversitesi Öğ-
renci Derneği (1ÜDER) üye-
leri. özerk. demokratik üni-
versite mücadelesini sürdür-
meye kararlı olduklannı vur-
gulayarak "Parasız, polissiz,
bilirnsel eğitim yapmak isti-
yoruz. LmraniyeCezae\i'nde
bulunan İÜDER saymanı
Ufuk Tanbaş için cezaevle-
rindeki oğrenciler için kam-
pama başlattik. Arkadaşla-
nmız için açlık grevi yaptık.
Bizierin mücadelesi ^'ÖK'ün
kuruluşgünü ilesınıriı değiL
6 Kasım günü YÖK ile bir-
likte Susuriuk çetesinden de
hesap soracağız" dediler.
Demokratik Lise için Mü-
cadele Komıteleri (DLMK),
YÖK'ün Susurluk devleti-
nin bir uzantısı olduğunu be-
lirterek, gözaltına alınan 3
TÖDEF'lınin serbest bıra-
kılmasını istediler. Liseliler,
YÖK'ün geleceklerini ka-
rarttığını ve üniversiteleri bi-
lim )oıvasından uzaklaştıra-
rak para tuzağına çevırdiğı-
ni vurguladılar. YÖK'ün "çe-
telerin uzantısı bir kurum"
olduğunu belirten Istanbul
Üniversite Öğrencileri Ko-
ordinasyonu'na bağlı oğren-
ciler de çetelere karşı özerk-
demokratik üniversite için 6
Kasım'da alanlara çıkacakla-
nnı belirttıler.
Koordinasyonun kuruldu-
ğu günden beri YÖK'e kar-
şı mücadele ettığini vurgula-
yan öğrenciler. parasız, özerk,
demokratik üniversite mü-
cadelesi verdıklerini ve bu
mücadeleyi istemlerinı elde
edene kadar sürdüreceklen-
ni ifade ettiler.
Ne istiyorlar
- YÖK kaldınlmah.
- Üniversiteler demokrasi
kültürünün kazanıldığı. yer-
leştiği ve geliştiği kurumlar
haline getirilmeli.
- Üniversite sisteminin
planlanması ve koordinas-
yonu, seçilmiş özerk bir ku-
rula verilmeli.
- Harçlar kaldınlmah.
- Yüksekögretimin önün-
deki yönetsel, bilimsel ve
mali özerkliğe kavuşması için
tüm engeller kaldınlmah.
- Kolluk görevi yürüten
sivil ve resmi güvenlik güç-
leri okuldan uzaklaştınlma-
lı.
- Öğrencilerin barınma.
beslenme ve sağlık koşulla-
n günün gereklerine göre dü-
zenlenmeli.
- Öğrencilerin. asistanla-
nn \e öğretim üyelerinin eşit
oy ağırlıklarıyla üniversite
yönetimine katılması sağ-
lanmalı.
geçmişte olduğu gibi copla,
tekmetokatla,köpeksaldırt-
makla \«rilmemeli. Oğrenci-
lerin e> lemi ifade ve düşünce
özgüıiüğüdür " dedi.
Eğitim-Sen 2 No'lu Şube
Başkanı Alaaddin Dinçer de
12 Eylül yönetiminin emek-
ten, özgürlüklerden ve de-
mokrasiden yana olan top-
lum güçlerine karşı sürdürdü-
ğü baskı ve yok etme politi-
kasının yükseköğretimde
YÖK eliyle sürdürüldüğünü
ve uygulamaya konulduğunu
savunarak Türkiye'de eğitim
ve öğretim alanında tam bir
keşmekeş yaşandığını belirt-
ti. Dinçer. "Eğerbuinsanlar
her türlü tehüke\i gözeakrak
böyle bir başkâldınyı yaşı-
yoıiarsa onlara acımasızca
ve azgınca sakJırmak yerine
anlamakgerekir. Onlara sa>-
gı duymak gerekir. Bu sorun-
lar genç \ aştakj bu insanlara
on v ıllara varan cezalaıia çö-
züfcmez" dedi.
YÖK
ne
getirdi?
12 Eylül 1980 askeri dar-
besiyle gelen yönetim. 4 Ka-
sım 1981 tarihinde 2547 sa-
yılı Yükseköğretim Kanu-
nu'nu çıkardı. Kanun, Yük-
sek Öğretim Kurulu (YÖK)
yapılanmasını getirdi. Bundan
beş buçuk ay sonra. 20 Nisan
1982 tarihve 2653 sayılıya-
sayla, Yükseköğretim Kanu-
nu'nun bazı maddeleri de-
ğiştirilerek YÖK'ün yetkile-
ri genişletildi. Iki ay sonra da
Yükseköğretim Kurumlan
Teşkilatı hakkmda 22 Hazi-
ran 1982 tarih ve 41 sayılı
Kanun Hükmünde Karama-
me (KHK) yayımlandı. Bu
KHK, akademileri üniversi-
te halinde örgütleyip, varolan-
!ara dokuz üniversite daha
ekteyerek, üniversite sayısı-
nı 27'e çıkardı. Beş ay sonra
YÖK ilkeleri. 1982 Anayasa-
sı'nın 130.131 vel32.mad-
delerine konuldu. Anaya-
sanın kabülünden bır ay geç-
meden. 17 Ağustos 1983 ta-
rih ve 2880 sayılı yasa ile
Yükseköğretim Kanunu bü-
yük ölçüde değiştirildi. Bu-
na karşın YÖK, üç önemli
değişiklik getirdi. Buna gö-
re,
-Üniversite. akademi ve
^ksekokullar bir araya ge-
tirilerek. üni\ersite çatısı al-
tında toplandı. Farklı kanun-
lara göre hazırlanmış dokto-
ra. doçentlik, profesörlük gi-
bi akademik unvanlar eşde-
ğer ilan edildi.
-Eskiden özyönetim ilke-
si uyannca liyakata dayalı se-
çimlerle doldurulan makam-
lar, yukandan aşağıya doğru
atamalarla dolduruldu.
-1975 yılında Anayasa
Mahkemesi'nce hukuka ay-
kın bulunarak iptal edilen
Yüksek Öğretim Kurulu, bu
kez daha geniş yetkilerle do-
natıldı.
Eskisine göre bir reform
getireceği öne sürülen bu sis-
tem, eski düzenin iyi işleyen
yanlannı bozan bir hareket
oldu. Tüm yükseköğretim
bütiinlemesi. genel düzeyi en
aşağıya çekti. Seçimin he-
men hemen her yerden kal-
dın lması ve karma organlar-
da atanmış üyeler karşısında
seçilmiş üyelerin azınlıkta bı-
rakılması, her kademede üst-
lere yaranmaya yönelik olum-
suz bir yakJaşım getirdi.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞATEŞ
Kıbnıs'ı Vermek
Salı günkü yazımda, "Batılı" ve "Doğulu"daki Tür-
kiyedüşmanlığının kökenlerine, çokana hatlanyla de-
ğinmiştim. Bugün de aynı konuyuelealmakistiyorum.
Şu andaki dış ilişkilerimizi ana hatlanyla incelersek,
şöyte bir fotografla karşılaşıyoruz:
- Avrupa ile ilişkılerimiz: Eğer Avrupa ile ılişkilerımı-
zi, Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz olarak yorumlarsak (kı
oyle yorumlamak gerekir), hiç olmadığı kadar kötü
ilişkiler içindeyiz. Bunun kökenindeki "düşmanlığı"
geçen yazımda açıklamaya çalıştım. Fakat bir kez da-
ha vurgulamak isterim ki; çcx;uklannı yıllarca "Türkler
geliyor" diye korkutan ve uyutan Avrupalının Türkiye'ye
sıcak bakması için fazla bir neden yoktur.
Soğuk Savaş döneminde; "Komûnizme karşı kal-
kan" olarak gördükleri Türkiye'ye, belki biraz daha sı-
cak bakıyorlardı. Ama şimdi, "eski komünist" ülkele-
ri aralarına almaya hazırlandıkları bır dönemde, Tür-
kiye'ye "sıcak" bakmaları için, pek bir neden kalma-
mışgibidir. Kaldı ki; Türkiye'ye soğuk bakmalannı hak-
lı çıkartacak bir dizi "bahaneleri" de vardır.
Bu bahanelerden en önde geleni, Türkiye'de ınsan
haklan konusundaki eksiklikler ve Türkiye'nin bu ko-
nudaki "ayıplan "dır. Avrupalının Türkiye'ye karşı tutu-
munda bunu bahane ettiğini söyleyerek, acaba Tür-
kiye'nin bu konuda hiçbırayıbı ya da eksiği bulunma-
dığını mı söylüyorum? Hayır, Türkiye'nin çok ayıbı ve
eksiği vardır. Fakat Avrupa Birliği'ne "aday üye" ola-
rak kabul edilen 11 ülke arasında, Türkiye'den çok da-
ha fazla ayıplı ülke vardır. Bu ülkelerin bu eksiklikleri-
ni "geçiş sürecinde" gidereceklerini varsayan AB,
Türkiye konusunda böyle bır varsayım gelıştirmemiş-
tir.
Kaldı ki; bu konuda kendilerinin de çok ciddı eksik-
likleri ve ayıplan vardır. Daha önce bu sütunda yaz-
mıştım, Almanya'nın siyasal partileryasasında, örgüt-
lenmeyle ilgili yasalannda ve anayasasında öylesıne
kısrtlamalar vardır ki: Türk yasalanndakı kısıtlamalan
mumlaaratırlar. Onlann bu "ayıbı", elbette bızim ayıp-
lanmızı "aklamaz". Ama Türkiye'ye demokrasi dersi
verme cüretinde bulunan bu devlet adamlannın. ön-
ce kendi ayıplarını temizlemelen gerekir.
Almanlar, dünya üzerinde yapılan "soykmmlar" (ge-
nosid) konulanndaki araştırmaları cömertçe destek-
ler ve araştırmacılan paraya boğarlar. Aslında amaç-
lan, Yahudilere uyguladıkları utanç vericı soykınmı
unutturmak ve "başkalannın" da benzer şeyler yap-
tıklannı ispat etmektir. Bu konudaki en "verimli" mal-
zeme de, Türklerin Ermenilere uyguladıkları varsayı-
lan soykınmdır. Defalarca ele aldığım bu konuya bu-
rada gene dönmeyeceğim. Ama bu sayede epey TC
vatandaşı "ekmekyedi" ve sanıyorum yemeye devam
ediyor...
Avrupa ile olan ilişkilenmizde Yunanistan çok özel
biryer işgal etmektedir. Avrupa'nın bu "şımank çocu-
ğu", AB içinde Almanya'yla birlikte en büyük engel-
dir Fakat Yunanistan'ın konumunu "komşulanmız"
alt başlığı ile gönnek istiyoruz.
- Komşulanmız ile ilişkiler: Hemen tüm komşuları-
mızla değişik boyutlarda sorunlanmız vardır. Fakat en
büyük sorun yasadıklarımız Iran, Suriye ve Yunanis-
tan'dır.
Iran bölgemizde "Islamcı" birhegemonya kurmak
istemektedir. Ve bu konudaki en ciddi engel, laik ve
çağdaş yapısıyla Türkiye'dır. Türkiye kimi zaman ken-
di ulusal politikası çerçevesinde ve kimi zaman da
"ABD'nin taşeronu" olarak, Iran'ı engellemektedır.
Suriye, kurulduğu günden beri Türkiye'ye karşı
düşmanca duygular besleyen bir devlettir. Ancak son
zamanlarda "su sorunu", Surıye'yi iyice keskinleştır-
miş ve "düşmanlığını" açıkça sergiler hale getirmiştır.
Yunanistan ıse gerek karasuları, gerek kıta sahan-
lığı, gerek FIR hattı ve gerekse Kıbns konularında hiç-
bir ödün vermeksizin hedefine ulaşmaya çalışmakta-
dır. Bir yandan AB içindeki konumuna ve bir yandan
daABD'deki "lobby"sinegüvenerek, hertürlü "çılgın-
lığa" hazır görünmektedir.
- Eski Sovyetler ve Türk kökenli cumhuriyetlerle iliş-
kiler; bu ülkelerle ilişkilerimiz ekonomi bazında iyi gö-
rünmektedir. Fakat burada açıklamaya yenm olmadı-
ğı için üzerinde durmadığım çok ciddı hatalar yapıl-
mıştır.
- ABD ile ilişkiler: Çok çelişkiler içermektedir ve bu-
na bağlı olarak çok "zikzaklar" çizmektedir. ABD es-
ki Sovyet cumhuriyetlerinde Türkiye'nin taşeronlu-
ğundan vazgeçemez. Zira; eğer bölge Iran kontrolü-
ne girerse, bu ABD için tam bir yıkım olur. ABD. ne
Kazakistan petrol ve doğalgazından vazgeçebılir, ne
Türkistan doğalgazından ve ne de Azerbaycan pet-
rolünden.
Kaldı ki; Türkiye, Ortadoğu'da israil'in güvencesi-
dir ve ABD'deki Yahudi lobisinin bunu bilmemesi müm-
kün değildir.
Fakat her şeye rağmen ABD, Türkiye'yı "itip ka-
/can'devletlerarasındadırve Türkiye'nin birtepki gös-
termeyeceğini, zira ekonomik olarak mutlak bir bağım-
lılık içinde olduğunu düşünmektedir ki, bu durum pek
de yalan değildir.
• • •
Son derece kaba çizgilerle resmettiğimiz bu koşul-
lar altında Türkiye ne yapabilir?
Bence yapılması gereken en temel şey. belli bir
"risk" ve "toplumsal özveriyi" göze alarak, "ricacıpo-
litikalann" bir yana bırakılmasıdır. Olaylann üzerine gi-
dilmesidir.
Kıbns'ı vermekle hiçbir şey değişmez. Yarın Isken-
derun'u isteyenler çıkar, öbür gün Ermeni taleplen
başlar.
Türkiye Almanya'da yaşayan vatandaşlannı koz ola-
rak kullanmasını bilirse, Berlin mutlaka aklını başına
toplamak zorunda kalır. Aynı biçimde israil üzennde-
ki şemsiyeyi kaldırması, ABD'yi dize getirir.
Türkiye radikal Islamın etkisine girerse, tüm dünya
dengeleri altüst olur. Asya ve Ortadoğu petrolünden
yoksun kalan kapitalist ülkeler, çok ağır bedeller
ödernek zorunda kalıriar.
Türkiye ile bu kadar oynanmaması gerek. Buna izin
vermemeliyiz.
KURUM ADRESİ
UYE LISTESt ASKI TARİHI
SEÇIM TARİHİ
SEÇIM MAHALLI
TC
EMİNÛNÜ
İLÇE SEÇtM KURULU
BAŞKANLIĞI 27 10.199''
tSTANBUL TİCARET BORSASI
BORSA YÖNETİM KURULL' ASIL VE YEDEK ÜYE SEÇİMİ
SECİM İLANI
Zahire Borsası Sok. Bahçekapı - EMİNÖNÜ
10-11-12/KASIM/1997
17/KASIM/1997
BORSA YONETİM KURULU SALONU
Organ Sççımlen 5590 Sayılı Yasa Hükümlerine göre Başkanlığımız gözetımınde vapılacak olan istanbul
Ticaret Borsası 9 Asıl, 9 Yedek Yöretim Kurulu Üyesı seçımlennde o> kullanacak Meclıs Oyesı adlannm
belırtıldığı Onanlı Oye Lıslesmın askıda bulunacagı tarihler ve seçımlenn yapılacağı tarıh ve mahal yukanda
belırtılmıştır.
Meclıs Dye Lıstesi, belırtılcn tarihlerde Borsa Binası gınşınde askıya çıkanlacak ve bu listelere ılgılıler,
sadece askı süresi içinde ve bizzat basvurarak itiraz edebıleceklerdır
Seçıme katılıp oy kullanabılmek ıçın, askıya çıkarılan ûye listesınde kayıth olmak ve kimlik ile üyelığın
muteber bır belge ile kanıtlanması zonınludur
KİMLİK TESBİTİNDE Ml'TEBER BELGELER
NÜFUS CÜZDANI - RESMI DAIRELER VEYA KAMU İKTISADİ KURUMLARINDAN VERILEN
.'JMLİK KARTI - EVLENME CÜZDANI - ASKERLİK BELGESI - OKUL DIPLOMAS1 - OKUL ÇIK1Ş
BELGESİ - TRAFIK EHLİYETNAMESI - TASDÎKNAME - NÜFUS İDARESINDEN VERILMIŞ ONAN-
LI VE KÜNYEYİ GÖSTERİR BELGE - lerdir
KEStNLlKLE, SADECE YUKARIDA BELİRTİLEN BELGELERLE OY KULLANILACAK
BELEDIYELER İLE MAHALLE MUHTARLrKLARINCA ONANMIŞ KİMLİK BELGELER1 tLE OY
KULLANDIRILMAYACAKTrR
ISTANBUL TİCARET BORSASI ÛYELERI İLE ILGILILERE DUYURULUR.
M. Slim KAV AT
Seçım Mudürü
AYHAN Ü\AL
İsl 7. Ağır Ceza Mah Başkanı
tlçe Seçım Kurulu Başkanı