Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1996 PERŞEMBE
OLAYLAR VE GORUŞLER
Üniversitenin Toplumdaki îşlevleri Üzerine...
Prof. Dr. CEVAT GERAYMersın Unı Oğr Ihesı
6
Kasım 198 l'de çıkanlan YOK
YasasrndanbuyanaonaltiMİ
geçtı Çıkanlmadan once de
sakıncah y onlenne karşı goruş-
lenmızı eleştınlenmızı 12 Ey-
lul \onetımıne yansıtmıştık
A^ağı yukan bu goruş ve eleştınlenmızı
haklı çıkaran durumlar karşısında hemen
hemen butun partılerbu dızgeyı (sıstemı)
değıştırmek nıyetlenm seçım bıldırgele-
nnde partı ve hukumet ızlencelennde,
çeşıtlı yollardan >aptıklan açıklamalann-
da belırtmekle bırlıkte henuz bu konuda
onemlı bır ılerlerp.e sağlanabılmış değıl-
dır Bu yazımızda. hemen hemen her ıl-
de bır unıversıte kurulduğu, ılçe ve kasa-
balarda bıle kımı fakulte ve yuksekokul-
lann açıldığı ulkemızde, unıversıtenın
toplumdaki ışlevlen uzennde durmakta.
"V OK duzenını bu açıdan gozden geçır-
mekte yarar gorûyoruz
Unıversıteler ne denlı kabuğuna çekıl-
mış va da sıkıştınlmış olurlarsa olsunlar,
eğıtım dızgesının onemlı bır parçası ola-
rak, toplumda bellı ışlevler yüklenmek-
te bunedenlede toplumda oburtoplum-
sal. sıyasal ve ekonomık kurumlann ya-
nında ayn, çok onemlı bır >er tutmakta-
dırlar
Tum çağlarda, tuırı ulkeler ıçın geçer-
lı olan bır unıversı'te modelı henuz bulun-
muş değıldır Başka bır anlatımla. her ul-
kenın bellı bırdonemmde uretılen unıver-
sıte modelı, hem o ulkenın farklı toplum-
sal, ekonomık. sıyasal koşullannm v ar ol-
duğu donemlen ıçın \e hem de farklı ko-
şullardakı obur ulkeler ıçın geçerlı sayı-
lamaz Tıpkı eğıtım dızgesı gıbı, onun
onemlı bır halkasını oluşturan ünıversıte
modelı de o ulkede sıyasal karar verme
sureçlenne ve yonetıme egemen olan top-
lumsal guçlenn, sıyasal erkı elınde tutan
ekonomık sınıflann ıstem ve yeğlemele-
nne, daha doğrusu çıkarlanna gore bı-
çımlendınhr
Genelde eğıtım dızgesının, ozelde unı-
versıtenın toplumdaki temel ışlevlenn-
den bın, bıreyın toplumsal, doğal çevre-
ye uyumunu sağlamak, ıkıncısı toplum-
sal ve doğal çevreyı değıştırmek. gelıştır-
mek ıçın gereklı bılgı ve becenlen bıre-
ye kazandırmaktır Yalnızca topluma uyum
sağlamak ışlevı ağır basan eğıtım dızge-
sı bıreylen, kurulu duzenın eleştınsını ya-
pamayan, usunu (aklını) kullanamayan,
eleştırel bır goruşe sahıp olmayan, bellı
katmanlann yaranna çalışan kurulu du-
zenın, daha doğnısu duzende yerleşık çı-
karlan olanlann yalnızca bekçısı olması
ıstenen bır "itaatkârvurttaş." yetıştırmek-
le yetınmektedır Oysa eğıtım, bıreyın oz-
gurleşmesını, toplumda etkın ve duyarlı
davranma bılınç ve duyarlılığına sahıp ol-
masını sağlamak durumundadır
Buna karşılık, toplumsal ve doğal çe\ -
reye uyum sağlamakla bırlıkte. soz konu-
su toplumsal yapının gelışmesı, değışme-
sı ışlevıne de gereken ağırlığı veren eğı-
tım dızgesı, doğal duzenın aksayan yan-
lannı görebılen, bu aksaklıldann temel
nedenlen ıle altında yatan çelışkılenn
ayırdına varabılen, usunu kullanarak eleş-
tınsel bır yakJaşımla olaylan ınceleyebı-
len, çozûm yollan ûzennde duşunup one-
nlergelıştırebılen, bunun gerektırdığı et-
kınlık ve eylemlerde bulunmayı gorev bı-
len bıreylen, daha doğnısu, demokratık,
laık, ınsan haklanna saygılı, tuzeye daya-
lı devletın gerektırdığı aydın, duvarlı ve
bılınçlı yurttaşlan yetıştırmeyı amaçla-
malıdır
Unıversıteler, gerçeğı olduğu gıbı araş-
tınp ortaya çıkarma, bunu topluma ege-
men sınıf ya da katmanlan varanna yo-
rumlamaksızın yansız bıçımde. toplu-
mun gelışmesıne, ılerlemesıne ışık tutma
ışlevını yuklenebıldığı olçude eğıtım dız-
gesının bu ıkı temel ışlevını toplumsal
yaran yuksek bır denge ıçmde bırleştıre-
bılır konumdakı eğıtım kurumlandır
Unıversıteler bır >andan oğretım ışle-
vıyle toplumun, bıhmsel venlere dayalı
bılgı ve kulturel bınkımını venı kuşakla-
ra aktararak bireyin toplumsallaşmasuu
sağlar. Ote > andan da, toplumsal yapının
ozellıklennı. toplumdaki kulturel, eko-
nomık. sıyasal, uygulayım-bılımsel (tek-
nolojık) değışıklıklen. ılerlemelen, top-
lum yaşamındakı aksaklıklan. eksıklıkle-
n, tıkanıklıklan sorunlan bıhmsel yon-
temlerle ıncelemek. çozum yollan araş-
tırmak, onermek. bılımsel bulgulannı hal-
ka mal etmek ışlev ını de yenne getırme-
lıdır Aynca, kamuoyunu aydmlatmak
gerektığınde karar sureçlennı etkılemek,
karar vermek duzeneklennı elınde tutan-
lara göruşlennı > ansıtmak yoluyla yanlış,
aykın kararlar alınmasını onlemek. top-
lumun sorunlanna gerçekçı, doğru \ e de-
mokratık çozumler gelıştırmesıne yardım
etmek gorev ı de unıversıteden beklen-
mektedır
Boylece unıversıte toplumun ılerleme-
sıne ışık tutmak toplumun ıstek ve ozlem-
lennı saptayarak bunlan gün ışığına çıkar-
mak, toplumun sorunlannı çözmesıne
yardımcı olmak, gelecek kuşaklar ıçın
sağlıklı, temız, demokratık, ınsan hakla-
nna savgılı, halkça bır dûzen ıçmde. çağ-
daş toplum olmasına katkıda bulunmak du-
rumundadır
Bu soruya gonuj ısterdı kı hemen evet
yanıtını verebılehm Bunun özellikle YÖK
duzenıyle de ılgılı olan çeşıtlı nedenlen
vardır Ilk once, yukseköğretımde yone-
tım modelı kısacası YOK duzenı büyuk
olçude yukandan aşağıya doğnı olan, yo-
netıcılen atamayla ışbaşına gelen, genel-
hkle sıyasal ıktıdann. ozellıkle devletın de-
netım ve gözetımı altındakı ozekselcı bır
yonetım modelıdır
Unıversıtelennyonetımıkatılımcı de-
mokratık sureçlen dışlamaktadır Yone-
tıcılen seçımle ışbaşına gelmemekte atan-
mışyonetıcılerceatanmaktadır Genışka-
tılımlı kurullar yenne dar kadrolu kuçuk
kurullarla yonetıme gıdıhnıştır
Oğrencılenn, çalışanlann uruversıte yo-
netımıne katılması soz konusu değıldır
Hatta, oğretım uyelen ıçın de katılım sı-
nırlanmıştır
Ders, semıner, sınav vb gorevlen ıçe-
ren oğretım ışlevı, ortaöğretımdekı gıbı baş-
lıca gorevı durumuna gırmekle, yükseköğ-
retım kurumlan "yüksek Bse"ye Buna
karşılık, araştırma, yayın, kamuoyunu ay -
dınlatma, bılgı yayma ve halkın eğıtımı,
çevTe ve bölge sorunlanyla ılgılenme gı-
bı ışlevler gen planda kalmıştır
Ders yûkûnün yukseklığı oğretım uye-
lennın büyûk zamanını almakta, onlann,
unıversıtenın akademık, yonetsel, top-
lumsal. sanatsal etkınlıklenne katılması-
nıonlemekte oğrencılenne zaman ayira-
mamalan sonucunu doğurmaktadır Bu-
yuk kentlerdekı pek çok oğretım uyesı. ya-
n zamanlı olmayı yeğleyerek zamanın
buyuk bölumunü unıversıte dışında çeşıt-
h ozel ışlennde v e özellikle buyuk holdıng-
lerde, ozel kesımde geçırebılmektedır
Akademık yukselme ve atanma ıçın
yapılanlar dışında. araşürma ctkinükleri
büyuk ötçiide beklenen düzeyın alünda-
dır. Gereken olanaklann unıversıtede sağ-
lanmaması, oğretım uyelennı çeşıtlı ka-
mu kuruluşlanndan, özel kesımden ve
uluslararası örgütlerden araştırma proje-
sı ıçın destek arama ve almaya ıtmekte-
dır
Unıversıtelenmız büyûk olçude top-
lumdan kopuk, kendı ıçıne kapanıktır Bı-
lım uretme ve yaymada unıversıte, toplum-
sal gereksınmelen karşılamaktan uzak-
tır Ulke yonetımıne egemen olan sı\ asal
güçler, unıversıtenın. halkı aydınlatması-
nı ıstememekte, hele çatlak ses çıkma-
sından hıç hoşlanmamaktadırlar Oğre-
tım uyelennın kamuoyunu aydınlatma ış-
levını v. etennce yenne getınnemekte ol-
duklan gozlemlenmektedır
Unı\ ersıteler, oğretım u> elennın, oğren-
cılenyle bırlıkte >akın doğal ve toplum-
sal çevresıyle, yore ve bolge halkıvla ılış-
kılerkurmak onlann sonînlannı çozme-
lenne yardım etmek ıçın tanmsal yayım,
kentsel toplum kalkınması gıbı etkınlık-
lere gınşmemektedırler
Yenı kurulan unıversıtelenn, oğretım
uyesı, bına derslık, kıtaplık. laboratuvar
vb gereksınmelen karşılanamazken. ar-
kasmda buyuk sermayenın bulunduğu bı-
lınen özel vakıf unıversıtelenne devlet
butçesınden kaynak aktanlmasına son ve-
nlmelıdır
Bütun bunlar YOK ıle ılgılı kokJu du-
zenremelervapılmasmı gerektırmektedır
Yapısına dev leün, daha doğnısu sıyasal ık-
tıdarlann egemen olduğu Y ÖK yonetımı
demokratık bır > apıya kavuşturulmalıdır
Bu bağlamda. unıversıteler kendı ve YÖK
yonetıcılennı seçmelı. oğrencılennın. ça-
lışanlannın. oğretım üyelennın katılımıy -
la yonetılmelıdırler
YOK, ozekselcı, hıyerarşık bırorgan ol-
maktan çıkanlmalı, YOK yalnızca ozerk
bır planlama, eşgudum organına dönuş-
turûlmelı, ışlendırme (ıstıhdam) polıtıka-
sıyla, kalkınma planıyla tutarlı bıryukse-
koğretım polıtıkası gelıştırmek, bunun
uygulanmasını ızlemek. sonuçlannı değer-
lendırmek başlıca görevı olmalıdır Yuk-
seköğretım dızgesı. ozerk ve demokratık
*hizmetyerel>öııetinırne donuşturulme-
Iı ozekselcılıkten (merkezıyetçılıkten)
uzaklaştınlmalı, yennden yonetım. ozde-
netım ılkelen yaşama geçınlmelıdır
ARADABİR
Dr. ALPER AKÇAM
Yaşasın Kapkaççı Uberalizmü
25 Ekım gununun ılk buyuk habenyle ırkıldık Kon-
ya-Adana karayolundakı trafik kazasında çoğunluğu-
nu unıversıte oğrencılennın oluşturduğu 48 kışı olmuş-
tu Sonrakı zamanlarda, yanmış kavrulmuş, tanmama-
yacak duruma gelmış ınsan kalıntılarının başında ağla-
şan yakınlannın goruntulerıyle çakıldık yerlenmıze Ya-
kın zamandakı kaçıncı buyuk kazaydı bu
9
Genye doğ-
ru, bır-ıkı aylık bır anımsama bıle yuzlerce canın, yuz-
lerce ınsanın parçalandığını yandığını, kanlar ıçındekı
cesetlenn gazete kâğıtlanyla ortulduğunu beynımıze
çakmıyor mu
9
Ne dıyebılınz kı
9
Yaşasın kapkaççı lıberalızm"
Trafik kazası sıralamasında dunyanın sayılı ulkesıyız'
Adam oldurmede, asfaltlara çoluk çocuk parçalanıp atıl-
makta nam salmışız Yoltanmızın kanlı süslü, kedı-ko-
pek parçalarını da sayacağız ama ınsan kanının hesap-
sız dokulduğu bır ulkede kedının, kopeğın sözu mu
olur"?
Bu başanlarla ne kadar ovunsek azdır
1
Bız kı, "De-
mıryolu komunıstlıktır
1
" d\yen lıberal lıderlenmızıanıtme-
zarlarla "Yen doldurulamaz" ağlamalanyla anarken ken-
dınden geçen utanmaz ve uslanmaz şakşakçılanz
1
Bu
başarı azdır bıze
1
Bız kı ıkı uluslararası petrol şırketı ve ıkı ortak yeriı
kompradorun benzın ıstasyonlu, otomotıv sanayı çığ-
lıklı kazanç kervanlanna altmış beş mılyon ınsanı ka-
saplık koyunlar gıbı kan golunde debelenmeye ısmar-
lamışız bu başarı azdır bıze
1
Asfaltından lastığıne, ye-
dek parçasından mazotuna, benzınıne gece gurîduz em-
peryalızmın koca şırket kasalanna ve yeriı besleme
acentelenne para çeken kamyon ordulan, otomobıl
fabnkalan kurmuş yağı tuzu demın, komuru, doma-
tesı karpuzu, canlı hayvanı ve hatta ınsanı yuklemışız
kamyonlara, kabak lastıklenn ustunde tonlarcafazla yuk-
le yorgun, uykusuz, eğıtımsız, kaçınılmazca bencılleş-
mış yuzbınlerce surucunun ınsafına ısmartamışız ken-
dımızı bu başan azdır bıze
1
Bız kı daracık sokaklı, plansız programsız, tuğla yı-
ğınlannın ust uste bındığı kentler kurmuşuz, garajsız,
otoparksız yapılann onunde kaldınmlara çıkmış araç-
lar, sokakları parsellemış Dedem Korkut'un Delı Dum-
rulundan acımasız ve anlamsız mafya bozuntusu "oto-
parkçı"\ara haraç vermeye alıştınlmışız Bız kı "adıl
duzen "cı dın bezırgânından esrar eroın tuccan "mıllı-
yetçı sıne kadar para uğruna, çıkar uğruna ne kural ta-
nımışız ne yasa bılmışız, yap-satçı bezırgânlar, arsa tuc-
carlan beledıyeienn ve meslek odalannın yennı almış,
paranın onunde secde durmuşuz, bu başan azdır bı-
ze "Turkıye senınle gurur duyuyor" dıye omuzlamı-
şızaydın oğrencıkatıllennı eroıntacırlennı Amenkan
pasaportlu polrtıkacılan, Amerıka da mal mulk alsın,
boğazda yalı denız kıyısında arsa kapatsın dıye seçıp
başımıza getırmış ıplıkten pazara çıktıktan sonra da şak-
şaklamaya devam etmışız Bu başarı azdır bıze!
Demokrat kılıklı yeriı soytanlara aldırmadan mucade-
leye gırmış ordumuzu karalamayı "solculuk" ya da
"halkçılık" saymışız, (ne acı!) bu başan azdır bıze Tur-
kıye'y iran'dan, Irak'tan Hındıstan'dan, Pakıstan'dan
farklı kılan ozellıklenn başındakı Mustafa Kemal dev-
nmcılığının arkasındakı ozu gormemış, ordu duşman-
lığı yapmayı demokratlıktır dıyerek Tefecı-Bezırgân Su-
udı karanlığıyla, dın bezırgânlarıyla saf tutmayı, emper-
yalızmın oyuncağı Kurt mıllıyetçılığıne arkaçıkmayı hu-
ner saymışız, bu başarı azdır bıze1
Başımızı kumdan çıkarmanın ulke gerçeklennı gor-
menın, doğru parolalaria somırt, halk ıçın anlaşılır bır
yolda uyanmanın, bıraraya gelmenın zamanı geldı ge-
çıyor Trafik kazalannın da ulkedekı tum çarpıklıklann
da anası kapkaççı lıberal duzendır Once aydınlara,
sonra halkaduşen, yenıden bır KuvayıMıllıyeuyanışıdır
Yoksa o çok bıldığımız halk sozunu dınler dınler, olen-
lerın arkasından ağlarız
"Tezekten terazının b tan olur dırhemı "
Bir Mum da Ozerk Universite Için...
Prof. Dr. MUSTAFA ALTEVTAŞ
1
2 Eylul darbesı. toplumsal ve sıyasal ta-
nhımızde açtığı onulmaz yaralan, ne-
den olduğu acılan ve kımı kurumlan ıle
yennı almış ve bır kısım kural ve ku-
rumlan ıle de varlığını ve etkısını sur-
durmektedır Ekonomık açıdan ulusla
rarası somuru ıle bağlantılı "•>
r
ahşi kapitaJizmi",
ıdeolojık olarak da "Türk-tslam sentezciKğj" gı-
bı bır "deB gorrdeğini" toplumumuzun sırtına ge-
çırmeyı başaran 12 Eylul darbesı, bu amaçlann-
da oldukça yol almış ve toplumsal banşımız ıle
aynca ulusal butunluğumuzun tartışıldığı bır or-
tamı yararma başansını (') gostermıştır Acıma-
sız sömurü ıle bırleşınce, demokratık, laık cum-
hunyet ve sosyal bukuk devletı: aşıret tankat
cemaat ve mafyaUk guçlenn "federasvonuna"
dönuşmüştur "Rejim ve devlet bonalnnT bıçı-
mınde 55 hukumet programına yansıyan bu go-
runtunun ortadan kaldınlmaM Susurluk kazası ve
28 Şubat 1997 MGK muhtırasından bu yana top-
lumumuzun başta gelen uğraşına donuşmuştûr Re-
jım ve devlet bunalımının başta gelen aktörlenn-
den bın olan YOK, yazımızın temel konusunu oluş-
turduğundan. genele dönük ırdelememızı daha
fazla uzatmak ıstemıvorum
6 Kasım 1981,12 Ey lül rejımının temel kurum-
Tum Oğr Uy Derneğı Genel Yazmam
lanndan bınsı olan YOK'ün yasalaştiğı ve kurum-
laştığı bır tanhtır 2547 sayılı yasanın bır başka
ozellığı, kendısının anayasaca behrlenmeM ol-
mayıp anayasayı belırlerolmasıdır Yasalaşıp ku-
rumlaştıktan bu yana tartışma konusu olan YOK,
aradan 16yıl geçmışolmasınakarşın, varlığını ve
etkısını korumaktadır
YÖK. sıyasal ve toplumsal konjonkture bağlı
olarak zaman zaman yuksekoğretım kurumlan
uzennde etkısını yıtınr gıbı olmuşsa da kurulu-
şun başkan ve uyelennın kafa yapısına ve yone-
tım bıçemıne bağlı olarak yuksekoğretım kurum-
lannın uzennde bır "Demokles'in kıhcı"gıbı var-
lığını duyumsatmayı surdürmektedır Özerkleş-
mesı yolunda oluşturduğu engel nedenı ıle oğre-
tım elemanlarmın ve unıversıte oğrenoılenrua
başlıca sorunu olan YOK son uvgulamalan ve
kanşımlan ıle "despotik", "baslacı ve basüncı"
yuzunu ortaya koymaya başlamış ve kendısı ta-
rafindan belırlenmış unıversıte yonetımlen ıle ka-
muoyu onunde açıktan savaşır bır gorunum ser-
gıler olmuştur
YOK yonetımının. unıversıtemız uzenndekı
baskıcılığı, ülkemızdekı sıyasal gelgıtlere yakın-
dan bağlılık gostermektedır Ünıv ersıtelerde "Türk-
Islam sentezciliğmin" kurumlaşmasına tabela-
ÇORLU İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
GAYREMENKULÜN AÇDC ARTTIRMA İLANI
1997 167^
Satılmasına karar venlen gaynmenkulleno cıosı, \asfı. knmetı, e\sab: Bır borçtan dolavı »atışa çıkartılan aşağıda
vazılı taşıranazlanntamamıÇorlu ılçesı \hımehmetkö>ündckaıntarlavasfınahaızta^ınmazlarolup,halcnzıraıamaçlakul-
lanılmaktadır Her taşınmazdakı ayn a\-n borçlunun 1 2 hıssesı satışa çıkanlmıştır
Sanş gün u sutlen: 1 sanşlan 16 12 1997 Salı gûnû aşağıda yazılı saatleT arasında
1 satışlan 26 12 1997 Cuma gûnu aşağıda vazılı saatler arasındadır
Parsel Mıktın 1f
2 hıssenın Saü;
S.\o Mokü Sahıfe Pafta No. m
1
muh. kıvmttı saıtı
2)
3)
4)
5J
6)
7
)
8)
9)
10)
11)
l<,donumler
Baykuşçatağı
VI
rt
Karagöller
Baykuşçatağı
Sekızdönümler
Karagöller
EskıŞose
183
311
313
327
483
486
495
533
1091
roı
2081
F19al9b
F10al9c
FI9al9c
F19al9c
Fl9a20d
"
I
F19a25a
F19a24a
18S
311
313
327
483
486
495
533
1092
1702
2082
27800
11500
13800
7500
15400
12000
13800
7600
23200
14700
108^
9 •'30 000 000
1437 500000-
1 725 000 000 -
750000000-
1540000000-
1200000000
1 380 000 000 -
760000000-
1740000000-
1470000000
1 631 -250 000 -
ıooo ıo ı*;
10.20/1035
1040/10 55
1100/1115
1120/1135
1140/1155
I3OO13 15
132013 3^
134013 55
1400 14 1^
14201435
Sabş şartlan: Bınncı satış vukanda tayın edılen gün ve saatlcr arasında Çorlu tcra Müdûrlüğu nde yapılacak olup bu an
tırmada tahmın edılen kıymetlenn vuzde 75'ıne ve rûçhanlı alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve saüş masraflannı geç-
mesı şartı ıle en çok arttırana ıhale olunur Bövle bır bedelle alıcı çıkmadığı takdırde en çok artnramn taahhüdu bakı kalmak
şamvlakezavukandayazıbyer gunvesaatlerarasiDdaıkıncıarttımıayaçıkanlacakolup bu arttımıada da malın tahmın edı-
len kıymetlennın %40'ını bulması ve satış ıstevenın alaeagına rüçhanı olan alacaklann toplamından fazla olması \ e bundan
başka saüş \e paylaşnnna masraflarmı geçmesı şarttır
Arttırmaya ışnrak edeceklenn tahmın edılen kıvmetın yûzde 20 sı nıspetınde pev akçesı veva bu mıkiar kadar mıllı bır
bankanın temınat mektubunu vermelen lazımdır Satış, peşın para ıledır Alıcı ıstedığude 20 günû geçmemek ûzere mehıl
venlebılır
Ihale damga resmı, tapu alım harcı ıle KDV (net alanı 1 *i0 m2 ye kadar olan konutlann saûşından KDV alınmaz) alıcıva
aıttır Bmkmii vergıler \e dıger gıderler satış bedehnden ödenıı
Ipotek sahıbı alacaklılarla dığer ılgıhlenn ve ırtıfak hakkj sahıpleruun bu gaynmenkul uzenndekı haklann] hususıvle fa-
ız ve masrafa daır olan ıddıalannı dayanağı belgelerle on beş gün ıçınde daıremıze bıldırmelen lazımdır Aksı takdırde hak
lan tapu sıcılı ıle sabıt olmadıkça pavlaşmadan hanç bırakılacaklardır
thaleve katılıp daha sonra ıhale bedelım vanrmamak suretıyle ıhalenın feshıne sebep olan tüm alıcılar ve kefıllen teklıf
ettüden bedel ıle son ıhale bedelı arasmdakı farktan ve dığer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsılen mesul ola-
caklardır thale fana ve temerrüt taızı avnca hûkme hacet kalmaksızın daıremızce tahsıl olunacak. bu fark, varsa öncehkle
temınat bedehnden almacaktır
Şartname satış tanhınden 10 gün önce herkesın görebılmesı ıçın daırede açık olup masrafı venldığı takdırde ısteyen alı-
cıva bır önıegı göndenlebılır
Satışa ıştırak edenlenn şartnameyı görmüş ve mûnderecatını kabul etmış sayılacaklan, başkaca bılgı almak ısteyenlenn
yukanda yazılı dosya numarası ıle müdürlügumüze başvotrmalan ılan olunur 28 10 1997
Basın 48442
sında unıversıte yazan kımı kurumlann "faşist"
ve "şeriatçı" sıvnsınekleryetıştıren "bataklıkla-
ra" dönüşmesıne, atadıklan rektorler ve dekan-
lar ıle katkıda bulunanlar, sıyasal konjonkture bu-
yük bır uyum gostererek 28 Şubat 1997'de oldu-
ğu gıbı duğmeye basıldığında, bırden "demokra-
tik. laik cumhuriyetin" aşılmaz burçlan olarak
one çıkabılme "ikiyüzlıiluğunden" gen kalma-
maktadırlar Çokertılmesı ıçın YOK ve rektorler
komıtesı. unıversıteleraraM kurul benzen kurum-
lann da yanşmaya gırdığı REFAHYOL hükume-
tının akademık san tasıyan uyelen ıle anılan hu-
kümetı oluşturan sıyasal partılenn kadrolanna ve
devlet bunalımına taşıyanlann nerelerde çoreklen-
dığı gerçeğı. tüm çıplaklığı ıle ortaya çıkacaktır
YOK'un, sıyasal konjonkture ve başkanının
kafa yapısma bağh olarak zaman zaman fcaTaba-
«anlaşmasının ve demokratık duzen ıçınde yaça-
van düşuHce bılım, duyunç. yayın ve oğretımoz-
gurluğune saygı gostenlen ulkelerde varlığı soz
konusu cdılemeyecek bır "merkezi baskı oda-
ğı"nadonuşmesının temelınde, 1982 Anayasasrnın
131 maddesındekı tanımı bulunmaktadır Bu ta-
nıma gore YOK. yuksekoğretım kurumlannın
oğretımını planlamak. duzenlemek. vonetmek,
denetlemek, eğıtım oğretım ve bıhmsel araştır-
ma çalışmalannı yonlendırmek ıle görevlı bır ku-
ruldur v e anay asada onca madde değıştınlmış ol-
masına ve 199O'lı yıllarda kurulan tum hukumet
prograrrdannda YOK'un kaldınlacağından tutun
da eşgüdum kurumuna donuşturuleceğıne ılışkın
erekler bulunmasına karşın, ne anayasanın 130
ve 131 maddesme ılışılmış ve ne de YOK, mer-
kezi baskı sıstemı olmaktan çıkanlmıştır
Yuksekoğretım sıstemımız, eğıtım sıstemımı-
zın tümü ıle yaşadığı karmaşayı. kargaşayı ve açı-
ğa çıkan kavgayı yaşamaktadır Rektor seçımın-
de oğretım uyelennın, orneklennın kanıtladığı
gıbı pek de saygı gostenlmeyen eğılımlennın be-
lırlenmesının otesınde. unıv ersıte yonetımıne ya-
bancı kılınmalan, ısrarla surdürülmektedır Ünı-
versıtesıne, eğıtım- oğretım hakkına ve buradan
geleceğıne sahıp çıkmak ısteyen oğrencıler ıçın
bırakınız yonetıme katılmayı, duşüncelennı açık-
lamalan ve gosten haklannı kullanmalan •'te-
rör" suçu kapsamına alınarak cezaevıne tıkılma
nedenı olabılmektedır
12 Eylul karabasanının egemenlığının gorelı or-
tadan çekıldığı 199O'lı yıllarda 7 hükümet prog-
rammda yer bulan YOK'e ılışkın topluma karşı
yükumlerulen düzenlemelerden yalnızca 55 ıncı-
sındekını anımsatmak, bu alandakı ıçtensızlığı
ve toplumu kımlenn kışkırttığını ortaya serecek-
tır lşte 55 hukumetın programındakı vaadı
"YÖK, üniversitelerarası eşgudum kurumu ha-
line getirflecek, üniversiteler tam dzerkliğe kavns-
turulacak, öğrencflerin universite v önetimlerinde
temsiline olanak sağlanacakür.
Sonuç: Unıversıtelerde gerek akademık sanla-
nn elde edılmesı yontemlen ve gerekse akçalı
konularda çevreye yayılan pıs kokular, uzennde
durulması gereken sorunlardır
Türkıye, evTensel olçutlere sahıp, yaratıcı. oz-
gür düşunceye dayalı, oğretım elemanı. oğrencı-
sı ve çalışant ıle unıversıteyı oluşturan kesımle-
nn unıversıtelenne yabancılaştınlmadıklan. ger-
çek anlamda bır unıversıte ozlemımız uzenndekı
YOK karabasanının yok edılmesı ıçın toplumu
^SurddiAydınlıkİçinBirDakikahkKaranhk-bcn
zen bır eyleme çağınyoruz
PENCERE
Bir Demokrasi Bayraktarı...
Ressam Elrf Naci 19'uncu yuzyılın sonundadoğ-
muştu Cumhunyet arşıvının başında uzurf yıllar
çalıştı Gazeteye gırdığım yıl altmışını aşmıştı, ama,
mızah cerbezesınden hıçbır şey yıtırmemıştı, goz-
luklerının ardına saklanmayan muzıp bakışları pırıl
pınldı Çevremızdekı değerlı ınsanlan ve dostları yı-
tırdıkçe bu koşede yayımlanan her yazıdan sonra
başıma dıkılıp sorardı
- Beyefendı, ben olunce ne yazacaksınız?
Yanıtlardım
- Her olum yazısının ardından başıma dıkılıp ba-
na bu soruyu sorduğunuzu yazacağım beyefen-
dı .
Guluşurduk .
•
Bahn Savcı'yı yrtırdık
Ne yazayım''
Kırk yıllık dostluğumuzun bırıkımlenyle Savcı'nın
dolu dolu yaşamında bu ulkeye kattıkları anılarımın
ıstıfinde tepeleme bır yığın oluşturuyor
Savcı da Azraıl'ın golgesını aklının ışığıyla yaşa-
mından sılmış bır bılgeydı
Yunus Emre ne demıştı,
"Hakıkat denızınde
Bahn oldum yuzenm "
Koca şaınmızın bu dızelerı ne zaman aklıma gel-
se, Bahrı Savcı'yı anımsardım
Bahn, "hakıkat denızı "nde ufuklara yelken açmış
değerlı bır 'bılım adamı'ydı
Bır 'öğretmen'dt
Bu ıkı kavram arasında kurduğu bağıntıda kışı-
lığını pekıştıren bıleşkeyı oluşturmuştu, eşı emsa-
lı az bulunur bır guzel ınsandı
•
Bahn Savcı, sonuna yaklaştığımız yuzyılın başın-
da doğup "7923 Ulusal Demokratık Devnmı"n\
21 'ıncı yuzyıla taşıyan saygın ve guçlu kuşaktan-
dır
Bu kuşağın yaprak dokumunu yaşıyoruz.
20'ıncı yuzyılda ınsanlık ıkı dunya savaşı gordu,
çok uluslu ımparatorluklaryıkıldı, somurgecılık aşıl-
dı, emperyalızmın deften durulemedı, tarıhın en
çaph sosyalızm deneyımı yenılgıye uğradı
Bahn Savcı, bu çalkantıların ortasında, ınsanlı-
ğın acılarını paylaşan yureğıyle, Turkıye'de yaşa-
nan demokrasi savaşımına bılınçlı olarak katılmış
az sayıda bılım adamlanndan bındır
Kutuphane raflannda sıra sıra kıtaplan duruyor,
ama, Bahn Hoca salt yazı adamı değıldı
Gozu pek bır eylemcıydı
Bır dost ne demıştı
"- Sız onun tonton halıne bakmayın, elıne bay-
rağı alıp yuruduğu zaman gozu karadır "
•
Bahn Savcı günluk yaşamda başından geçen-
len ınsanlarlasıradanılışkılennı renklı anılannı an-
latırken olaya dışarıdan bakan bır kımse gıbı yan-
sızlaşırdı duygulannı aşan bırgozlemcıltğı vardı, an-
latımında belırlı belırsız mızahı yaklaşımını hıç ek-
sık etmezdı
Ancak eskılenn "fıkrı mustakım" dedıklen soy-
dan bır adamdı kı bu turden ınsan olmak, çağımız-
da soylu olmakla eşanlamlı ve eşdeğerlıdır
Krtaplanyla yazılanyla, eylemlenyle, yaşamryia ul-
kemrzın-toplumsal soKınUm ve dolaşrmına katkıla-
nnı aşıladığından BahnSavcı gozlenni yaşama ka-
pattıktan sonra da yaşayacak
1923 Devrımrnın bır bayraktarını yrtırdık ..
Uğurlar olsun
1
İLAN
T.C.
ADANA ASLİYE TİCARET
MAHKEMESİ'NDEN
EsasNo 1997 27
Dav acı Ortaşark Madencıhk Inş Taah ve San Tıc
Ltd Şırketı vekılı Av Mahmut Unal tarafından dava-
lılar Hasan Yılmaz Şenol Avcı ve Şahın Yalçınkaya
aleyhıne açılan ıstırdat davasında. Davalılardan Ha-
san Yılmaz ve Şenol Avcı adlannadavetıye teblığ edı-
lememış yapılan araştırmalara rağmen adreslen yıne
tespıt edılememış olup bu kerre davalılann davetıye-
lennın ılanen yapılmasına karar venlmış olup karar
gereğınce davalılar Hasan Yılmaz ve Şenol ^vcı'nın
duruşma gunu olan 9 12 1997 gunu saat 09 15'te
mahkememızde hazır bulunmalan veya bır vekıl gon-
dermelen duruşmaya gelmedıklen veya vekıl de
gondermedıklen takdırde duruşmalann davalılar Ha-
san Yılmaz ve Şenol Avcı nın gıyabında yapılacağı
ve gıyabında karar venleceğınden ışbu ılan davalılar
adına davetıye yenne kaım olmak uzere ılanen teblığ
olunur
Basın 48529
DEN1ZLI1. SULH HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No 1996 197
Davacılar Mustafa Gul mırasçılan tarafından davalı
Rıfat Bıngol mırasçılan aleyhıne açılan ızale-ı şuyu da-
vasında venlen ara karan gereğınce,
Tum aramalara rağmen bulunamavan Rıfat Bmgöl
mırasçılanndan Kamıle Bıngol, Türkan Bıngol, Nebat
Bıngöl ŞohretveMutluk Bıngol e mahkememızce ıla-
nen teblığ yapılmasına karar venlmış olmakla. davalı
Rıfat Bıngol'un Denızlı merkez Yeşilyurt Mahallesı
Oçpınar mevkıı 4521 ada 3 parselde bulunan davacı
Mustafa Gul mırasçılan ıle hıssedar olduklan ışbu ta-
şınmazın mumkun olduğu takdırde paylan oranında
taksımı olmadığı takdırde satılarak şuyuun ızalesı ıçın
davaaçılmışolup, duruşmasının 1 12 1997 tanhınemu-
allak olduğu duru^ma günu bu konularda bey anda bu-
lunmanız vursa delıllennı sunmanız aksı takdırde gıya-
bınızda karar venleceğı hususu ılanen teblığ olunur
Basın 45827