27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 KASIM 1997 PERŞEMBE 12 KULTUR Yapıtlarında bireyin uygarlıksancısını ele alan şair Mario Luzi 16. Istanbul Kitap Fnan'nda 'ŞiirînsanıFECtRALPTEKİN "Huzursuzum. seni çağırıyorum nıhum, bildik ve bilmedik her yerden I ritgdnn bir yerinde, / ebedi kasırganın biryerin- de; / zayıflık de. alçaklık de istersen lya- lan söylüyorum...". Yaklaşık 70 yıllık bir şiir serüveninden. Mario Luzi'den birkaç dize... 1914 yıhnda Floransa'da doğan, 1930'larda kentin kültür yaşamında adını duyurmaya başlayan Luzi. ltalyan şiirinin Ungaretti, Montate ve Quasimodo sonra- sı dönemindekı en önemli temsilcisi. Za- man i!e sonsuzluk, insan ile kozmos ara- smdakı karşıthk ve bireyin uygarlık san- cısı. Luzi'nin şiirinde belkemigini oluştu- ruyor. Üniversitede aldığı Fransız edebıyatı eğitimı. öncelikle kültürel yapılanması, bımun bir sonucu olarak da şiıri üzerinde etkılı olmuş Luzı'nın. Bu sürecı şöyle özet- liyor şaır: *Fransızedebiyab üç ayn yönüy- le yansıdı şürime. Pascal ve Racıne'i oku- dum. Fransız katotikliğl' deneyım ıle inanç arasmda denge kurma isteği ve vicdan" üzerine düşünmc sürecime öna\ak oldu. Diğer yandan sembolistkr de beni önemli ölçüde etldledi; zaten modern şiiri disipB- nize edenlerde Mallarme, Rimbaud ve Ver- laıne gibi isimlerdi. Üçüncü olarak ise 1600'lerde Fransa'da doğan psikolojik ro- manın şürime olan yansımaianndan söz edebiliriz. Fransız yazarlan. psikanalizin gündeme gelmesinden çok daha önce insa- nı en derininden kavramak. onu tüm ince- likleri ve davraruş. nedenJerivie anJamak gereğinj duymuşlardı.". Ilk çalışmalannda Hermetikler'in ızle- • 'Şiir tüm diğer ifade biçimlerinden ayndır, tektir. Söylenemeyenin sınırlannı zorlar, insanı özetler. İnsana ait tüm bilgileri tek bir duyguda birleştirir. Şiir, tüm gelecek deneyimlerimizin ana rahmindeki halidir.' rini taşıyan Luzi, bir süre sonra bu kuşa- ğın izlediği 'anlamda kapahhk ve yokluk poetikası'ndan uzaklaşarak insanı merkez alan, daha açık ve biçimde düzyazıya yak- laşan yeni bir şiir anlayışını benimsedi. Luzi"ye göre şiirin değışiminde savaşın belirgin bir etkisi olmuştu: " Yine insan vkdannu didiklemesine. yi- ne insanın karanlıgına ıştk tutmaya çabş- masına karşın 30')u \e 40'h yıllarda şür çokdaha içedönükve konsantreydL Söz sö>- lenmiyor. fisıldannordu adeta. Bunda da baskıa dönemin tarihi \e shasal açılımla- nnın payı vardı tabii. Ancak savaş, birçok şe\i olduğu gibi şiiri de belli bir oranda de- giştirdi. Tanık olunan yeni deneyim, şiirin gündelik vasamın gerçeğine yaklaşmasını sagladı. Ortada bir insanlık sorunu vardı çünkü. İşte bu değişime koşutolarakşür de yeni bir biçün kazandı; daha açık, daha anlaşüabflir bir hal akh." Şiir ve gerçekük Yalnızca gözümüzle gördüklerimiz ve do- kunabıldıklerimızin varlığından emin ola- bileceğimiz ınancında Luzi. "2O.yüzyılsa- natpsı bir misyon olarak gerçeği aramayı YAYINEVLERİNPEN YENİ KİTAPLAR Jean Cocteau 'nun şiirleri Kültür Servisi - Sel Yayın- cılık bu yıl okurlara 'Tarihe Ta- nıklık', 'Şürsel', 'Edebiyat" \ e 'Çeviribilim' dizısı kapsamın- da birçok yeni kitap sunuyor. 'Tarihe Tanıklık Dfcrisi'nden yay ımlanan Liz Behmoaras'ın 'Kimsin Jak Samanon?' adlı kitabında yüzyılın başında bir Musevi ailesinin istanbul Has- köy'de başlayıp Moda'da biten fotoğrafiı yaşam öyküsü sunu- 1uyor okurlara. 'Tarihe Tanık- lık DizisFnde yer alan diğer bir kitap ise Sefa TaşkııTın yazdığı 'EgeRüzgârlan'. 'Ka- SEL YAYINCILIK çınlan Zeus\ 'Pergamon Hü- manizması" \e 'İzmirli Kör Ozan Homeros' başlıklı üç bö- lümden oluşan kitapta Sefa Taşkın, antik Ege topraklan- nı tanıtırken kültürel değerle- rin ait olduğu yerlerde olma- sının da altını çiziyor. Sel Yayıncılık'ın 'Şürsel Di- asi'nde ise Jean Cocteau'nun 'Derin lykunun SöylevT adlı kitabı HalilGökhan'ınçeviri- si ve Jean Cocteau'nun desen- leriyle okuyuculara sunulu- yor. Philippe Jaccottet'nin 'E>ersler' adlı kitabı ise yıne Hahl Gökhan'ın çevırisiyle yayımlanıyor. Şürsel Dızı- si'nde çıkan diğerbir kitap ise Turgay Kantürk'ün 1991de yayımlanan ve 'Behçet Neca- tigü Ödülünü alan İlk Gibi Son' adlı kitabının yeni baskı- sı. Işın Bengi Öner'in editörlü- ğünde başlatılan 'Çeviribilim Dizisi'nin ilk kitabı ise 'Tür- kiye'deÇeviriEğfömi' Turgsıy Kurultay tarafindan yayına ha- zırlanan kitapta, Türkiye'deki ünıversitelerin çeviri bölümle- rinin profesör, doçent ve öğ- retim görevlileri görüşlerini anlatıyorlar. Sel Yayıncılık'ın Edebiyat Dizısı'nde ise Selçuk Erez'in 'Köktendinsizler' adlı dene- mesı yer alıyor. Dinı, politik amaçla kullanan, gerçek inanç- lılara saygısız, eli tespihli, ka- fası sanklı. bazen de çağdaş gö- rünümlü köktendincileri tanı- mamıza, oyunlannı bozma- mıza yardımcı olacak yazılar yeralıyor. EntsBatur'un 'Fren- hoferolmak'adlı kitabı, Picas- so'nun desenleriyle okurlara sunuluyor. Kitap, Balzac'ın 'Meçhul Şaheser'lerine Picas- so'nun XIX+1 tllüstrasyonu başlığını taşıyor. Edebiyat Di- zisi'nde yayımlanan diğer bir kitap ise Selma Fuıdıİdı'nın 'Gözüm YaşıTunaSeBdirŞim- di' adlı yapıtı. seçti" dıyor. "Oysa ki zaten sanatnr, şiir- dir yaşama gerçekliğini armağan eden. Gündelikgerçeğimize de, ancak bizesunu- lan baa veriler üzerine giriştiğinuz derin bir anaUz sonucunda ulaşabiliriz. Bugün varo- lan, yarın >enkkn bulunamavabffir. Gerçek değişkendir.'- Şiir, Luzi içtn benzersiz bir ifade biçi- mi. "Şürin özünde var bu" diyerek başlı- yor söze Luzi ve açıklıyor: "Şör tüm di- ğer ifade biçimlerinden ayndır. tektir. Söy- lenemevenin sınıriannı zoriar. insanı özet- ler. tnsana ait tüm bilgfleri tek bir duygu- da birleştirir. Şür, tüm gelecek deneyimle- rimfain ana rahmindeki haüdirf Kadın figürünün önemli bir işlevi var Lu- zi'nin şiirinde. Kadın, doğallık. Kadın, yerkürenin yansı. Annesine olan hayran- lığıyla başlayan ve daha sonra yaşamına gi- ren diğer tüm önemli kadınlann etkisiyle dağarcıgında oluşan 'kadın' fıgürünü şöy- le betımlıyor Luzi: "Kadın, gerçeküğmge- çirdiği degişimi \ansıü>or. Kadın. doğayia birincil bir temas içine gjrmemizi sağlaya- cak tek kaynak Doğanın dolaysız \oldkn, doğrudan bir ifade biçimL Bu yüzden doğ- ruhık, adalet \c hassasiyeti simgeüvor ka- dın. Benim için evrende değer taşıyan her şey kadından geliyor. Bu anlamda evren de birdişihatta.'' 1994 yılında Italya'da yayımlanan en ytni kitabı 'Sunone Martini'nin Dünyevi ve Semavi Yokuluğu'nu (Viaggıo terrest- re e celeste di Simone Martini) Işıl Saatçı- oğhı'nun çevirisiyle Türk okuruna sunan Yapı Kredi Yayınlan'nın konugu olarak tstanbul'dabulunuyorLuzi. "SimoneMar- tiıü, Avignon'dan Sicna'ya bir 'geri dönüş' için cıkıyor vola" diye başhyor Luzi kita- bını anlatmaya, "Ancak, lîh'sses'de de ol- duğu gibi bu geri dönüş serûveni asla daha önceden geçümis biryolun yeniden katedil- mesi anlamına geuniyor. Her zaman fark- h bir >ol izleniyor. Geri dönüşün nedeni öz- lem değiL Martini,sanaünın sımnı yeniden keşfetmek, farkh deneyimlerlesanannı bes- lemek isteğiyie başhyor serirvenine. Ancak bu süreç içinde bir başka arzu uyamyvr içinde. Daha önce rastladıklanndan çok farkh.çok daha>oğun. \ep\eni birışıkla ta- nışıyor Martini. Işık tüm renkleri yok say> yor. Işık, Dante'nin İlahi KomedyasTnda da olduğu gibi sadece aklın bir üretisL" Geri dönüş yolculuğu, Martini için bir gelişim sürecine dönüşüyor. Tüm yaşamı- nı sanata adamış olan Martini, yeni dene- yimlerinin sonucunda sanatın da sınırlan olduğunu öğreniyor, bu sınırlan görebil- me yetisi kazanıyor. Luzi, "Tereddüt için- de o, / tammıyor çağnlı olduğu macera- yı, /kehanetı yoramıyor, /tek bıldiği dere tepeyola çıkrna zamanı " dizeleriyle Avig- non'dan uğurluyor Simone Martini'yi dün- yevi ve semavi yolculuğuna. ECumhuriYeC kitap kulübü ÇAĞ PAZARLAMA A.Ş. "KİTAP KURDU" OLDUĞUNUZ ARTIK BELGELENMELİ "CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ' nün kımi oJanaklanndan yararlanmak ıçın üye olmak, üye olunca da ceplerde kart taşımak gerekıyor. Yanı, bir anlamda insan "KİTAP KURDU" oldu mu, bu olgusu "Kitap Kurtlan"nın kulübünce belgelenmeiı. Belgelenmesi için ise üyelık ilk koşul. Hem "Cumhunyet Kitap Kulübü" lyice yenilendı. Artık uyeiere telefonla sıpanş verme ve ıstenilen krtaba kısa süre içinde ulaşma olanağı sağlanıyor. Istenilen kitap "ÇAĞDAŞ YAYINLARI"ndan yayımlanmışsa %20, başka biryayınevının ise %10 indınm yapılıyor. Her ay. Türkiyede pıyasaya çıkan yaprtlann tam listesi, bir öncekı ay etkinlıklerinden haberlerle uyeye ulaştınlıyor "CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ" şımdilik Istanbul'da hem Taksım, hem Cağaloğlu sergı salonlannda ve de Adana'da "Indirimli Kitap Kampanyası" ve 'Resım Sergısı* gıbı etkınlikler, "Söyteşi", "Dinleti", "Imza" gibi gunler birbırinı izlıyor. Yıllık kitap kataloğu adrestere bedelsız otarak postalanryor. ALLEGRO TOUR yurt içi ve yurt dışı tur rezervasyonlanndan %7; uçak bletı sıpanşjennde %4 ındinm sağlıyor. ÖZEL ACIBADEM HASTANESİ ise 'CUMHURİYET KİTAP KULUBU" üyelenne tanı ve sağaltımda %10 indınm uyguluyor. llende uygulanacak benzen yararlar, aynca sürece katılıyor. •CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ'ne üyelik, aşağıdakı formun dotdurulup göndenlmesıyle tamamlanacak, "Kitap Kurdu" kartınız hemen gondenlecek. 8 -15 Kasım 1997 - Erozyonla Mücadele Haftası ÜYELİK FORMU Üye No:(Yenileyenler için) Adı Soyadı: Adresi: Posta kodu: Kent: Telefon/Faks: Cinsiyeti: Doğum tarihi: Medeni durumu:... Eğitim durumu: Mesleği: (Öğrenci ya da Öğretmen ise) Okul adı: Okul numarası:. (Lütfen işaretleyiniz) ÜYE ÖĞRETMEN/ÖĞRENCİ YENİ ÜYE YENİLEME 5.000.000 TL 2.500.000 TL 3.000.000 TL 1.500.000 TL * Işaretlediğim tutarı kredi kartı hesabımdan alınız. EIviSA ^EUROCARD Kart no: ..JMASTERCARD Son kullanma tarihi: | I I t Yeter artık! Erozyona, çölleşmeye, sellere, ölümlere seyirci kalmayın! Olanlara ve olacaklara seyirci kalmayın! Bu toprakların sahipsiz olmadığını gösterın! Çocuklarınız yakanıza yapışmadan yakanıza bir yeşil yaprak takın, TEMA'ya destek olun. 8 Kasım 1997 Toprağa Saygı Yüruyüşu (Tuyap ı Tepebaşı onunde saat 10.30'da buluşma Lütfu Kırdar Kongre Salonu'na yurüyüşl 8 Kasım 1997 Erozyonla Mücadele Haftası Açılış Topiantısı (Lütfu Kırdar Kongre Salonu Saat: 13.301 Üzerinize vazrfe olmayan işlere kanşın, Türkjye çöl olmasın. Çayırçne"Sok E-nlak K-ed' B'ckaf A-2 BkK D 6-10 1 LevenHsta-.Dul Tel IO-2'2I 283 78 "6 '5 laU Faks 10-212128' 1132 Ban« Hesaa * Vakıfbank Levent O'C 20^292 Vap K-eöı Vie-keı 1258-11 • 002147-7 • Işaretlediğim tutarın banka dekontunu adresinıze/faksınıza göndereceğırr^ Çağ Pazarlama A.Ş.'nin: D iş Bankası Cağaloğlu Şb.4O5543 D AkbankNuruosmaniyeŞb.1571801 CU Yapı Kredi Bankası Çemberlitaş Şb. 32529 D Halkbank Cağaloğlu Şb. 39035380 * Işaretlediğim tutarı posta çekı hesabına gönderdim.^ PTT Çek No: D 666322 Çağ Pazarlama A.Ş. Hesabı Cumhuriyet Kitap Kulübü Çağ Pazarlama A.Ş. Türkocağı Cad. No:39/41 (34334)Cağaloğlu-İstanbul Tel:(212)512 05 05 Faks:(212)512 48 30 İSKENDERUN 2. ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞrNDEN EsasNo: 1994/955 Karar No: 1996/535 Davacı: Emine Hamade vekili Av. Nevzat Kıral, Iskenderun Davalı: Yusuf Şeyh Hamade. Adresi meçhul. Dava: Boşanma Davacı vekılı tarafindan davalı aleyhine açılan işbu boşanma davastnın yapılan duruşması sonun- da: Davalı Yusuf Şeyh Hamade'nin adresinın tespıt edılemedığınden duruşma günü de ılanen teblığı yapılmış olup, ka- rar teblığinın de ılan yolu ile yapılmasına karar verildığınden: Gaziantep ıli Nurdağı ilçesı. Gözlühöyük kö>ünde nüfusa kayıtlı Musa ve Perihan kızı 1970 doğumlu Emine Hama- de ıle Suriye uyruklu K. Muhammet oğlu 1965 doğumlu Yusuf Şeyh Hamade'nin MK'nin 134. maddesi gereğince bo- şanmalanna ve taraflann müşterek çocuklan 1990 doğumlu Mehmet Hamade'nin velayetinın annesine verilmesine ka- rar verilmış olup ılanın yayımlandığı tanhten ıtibaren 15 gün ıçerisinde karan temyiz etmeniz, aksi halinde karann ke- sınleştınleceği ılanen teblığ olunur. Basın: 47005 IŞILDAK VE YELPAZE ATİLLA BİRKİYE Bir Demet Düş Bir öğleden sonraydı; sonbahar yeryüzüne in- mişti, artık. Hüzünlü bulutlar kentin üzerini kap- lamıştı. Yağmur hafiften çiseliyordu. Çok soğuk- tu. Belki de bir ekim ayının son günüydü. Belki de bir büyük aşkın bitişi... Belki de aşksızlığın duyumsanışı... Belki de bir aşk bilinmezliğinin huzursuzluğu... Belki de yalnızca tanımsız bir hüzün... Adam bitkin bir halde parka geldi; sırtında san- ki yüzlerce ton yük vardı; belki ölümü düşünmü- yordu, ama o an yaşamak büyük bir sıkıntıydı onun için. Kendini yalnız, yapayalnız duyumsu- yordu: Hiç olmadığı kadar yalnız... Park, sararmış yapraklaria bezenmişti. Dolaş- maya başladı. Kimsecikler yoktu. Banklar boştu. Hiçbirine oturmak istemedi. Tek başına oturan bir kadın ilişti gözüne. Siga- ra içiyordu. Kadının yanına yaklaştı: "Affedersiniz hanımefendi, sizi rahatsız etmek istemiyorum ama; yanınıza oturabilir miyim?" Kadın şaşırdı; ne dıyecegini bilemedi. Adam onun konuşmasına fırsat vermeden devam etti. Oysa kendini o kadar güçsüz duyumsuyordu ki ağzını açmak bile güç geliyordu ona. Öte yandan biriyle de konuşmak; dahası biri- nin yanında olmak istiyordu. Evet, devam etti: "inanın sizi rahatsız etmeyeceğim. Yalnızca ya- nınıza oturacağım. Konuşmak istemezseniz ko- nuşmam. Belki beni dinlersinizyalnızca, çünkü.. çünkü bugün çok mutsuzum" dedi adam. Kadın şaşkındı. Aslında tanımadığı birinin böy- lesine yanına gelip oturmasına asla izin vermez- di. Bulutlar hüzün yüklüydü; sararmış yapraklaria bezeliydi park ve parkta sonbahar yalnızlığında- ki iki insan vardı. Bir de çiseleyen yağmur... Kadın çaresizdi, başıyla oturmasını işaret etti. Adam teşekkür etti. Kadının oturmasına izin ver- mesinden güç olarak konuşmaya başladı: "Mutsuzum, kendimi çok mutsuz hissediyo- nım" dedi; ancak sustu, kadından hiçbir yanrt gelmeyince. Sessizce oturdu. Karşıya baktı. Bir insanın yanında olması yeteriiydi. Kendisiyle konuşmasa da olurdu. İki insan hiç konuşmadan karşıya bakıyoriardı. Sararmış yap- raklar, rüzgânn eşliğinde bir melodiydi. Kadın belki de bu garip durumdan; belki de adamın durumuna üzüldüğünden ya da etkilen- diğinden sordu: "Niye mutsuzsunuz?" Kimbilir belki de kadın da mutsuzdu. Adam kadının yüzüne baktı. Yanıtlayamadı. Evet, yanıtlayamadı. Çünkü gerçekten mutsuzlu- ğunun nedenini bilmiyordu, ama son derece mut- suzdu. Kadın sürdürdü: "Terk mi edildiniz? Sevdiğiniz bir kadın... Yok- sa bir yakınınızı mı yitirdiniz?" "Hayır" dedi adam; "Hayır. Hiçbiri değil. İnanın bana gerçekten mutsuzluğumun nedenini bilmi- yorum. Ama kendimi çok mutsuz hissediyorum. Yaşamak daşuan benim için büyük bir angarya. Kimse beni terk etmedi. Kimsem de ölmedi. Ga- liba yalnızJığım, tüm bu ruhsal bozukluğumun ne- deni. Sanınm yalnızlığım." "Hiç kimsenizyok mu; yakınlannız falan" dedi kadın. "O anlamda biryalnızlık değil. Çok arkadaşım var. Çokdostum var. Ama belki de bir kadının ek- sikliği; lütfen bunu yanlış anlamayın bir kadın der- ken; söylemek istediğim şu; yaşamımda gerçek anlamda aşk yok. Belki de kendimi yalnız hissetmem; dolayısıy- la da mutsuzluğumun nedeni bu olsa gerek. An- latabiliyor muyum?" Ikisi de sustu. Park, sonbahann sessizliğiyle baş başa kaldı. Yapraklar, havada bir şarkıydı, hava ise soğuk; ama o bizim bildiğimiz sonbahar- lardakinden değildi. Çok soğuktu. Eski sonbaharlar da kalmamıştı; eski aşkların kalmadığı gibi... YaJnızlardı ve yalnızca düşleri vardı. Yine de bir bahardı, sonbahar da olsa ve kadın, adama bir demet düş verdi. Ve adam, acaba, şimdi, mutlu muyum diye sor- du, rüzgânn eşliğinde salınan bir çam ağacına. KİTAP FUARTNDA BUGUN ASALONL • 11.00-12.00'de Çınar Yayınlan'nca düzenlenen ve Mehmet Başaran'a \erilecek olan 'Rjfat Ilgaz Banş ve Kültür Ödülü' törenı yer alıyor. • 12.00-14.00'te İstanbul dergisinin düzenlediği, Feride Çiçekoğlu'nun yöneteceği; Oya Baydar, Iştar Gözaydın, Zeki Coşkun, Ümit Kıvanç ve Nalan Türkeli'nin katılacağı 'Öteki İstanbul' başlıklı panel izlenebilir. • 14.00-16.00'da TÜYAP'ın düzenlediği; Öner Yağcf run yöneteceği: Ali Nesin, Fikret llkiz, Sabri Kuşkonmaz ve Şükran Kurdakul'un katılacağı 'Yaratma Özgürlüğünün Nedesindeyiz' başlıklı panel yer alıyor • 16.00-18.00'de TÜYAP'ın düzenlediği, Atilla Özkınmlfnın yöneteceği: Vedat Günyol, Tahsin Yücel, Ferit Edgü, Ahmet Oktay ve Füsun Akath'nın katılacağı,"Aydınlanma, Deneme ve Eleştiri' başlıklı panel izlenebilir. • 18.00-20.00'de TÜYAP'ın düzenlediği; Şükran Kurdakul, Şükrü Erbaş, Sennur Sezer, Adnan Özyalçıner. Öner Yağcı ve Mustafa Şerif Onaran'ın katılacağı 'Şükran Kurdakul 70 yaşında' başlıklı panel izlenebilir. BSALONU • 16.00-17.30'da TÜYAP'ın düzenlediği; Demirtaş Ceyhun'un katılacağı 'Türk Aydını ve Osmanlı'da Aydın Kavramı' başlıklı söyleşi izlenebilir. • 17.30-20.00'de Piya-Broy'un düzenlediği, Seyyit Nezir'in yöneteceği, Mehmet Çetin, Adnan Özer, Tuğrul Keskin, Önder Kızılkaya ve Ahmet Telli'nin katıldığı '3000 Yılda Şiirin Şavunusu' başlıklı forum yer alıyor. FUAR'DA IMZA GÜNLERİ • Türldye Yazariar Sendikası standında Nurullah Can, Nevra Bucak, lsmet Kemal Karadayı, Zuhal Tekkanat, Mehrizat Poyraz ve Hüseyin Kıvanç. Bilgi Yayınevi standında 13.00-16.00 arasmda Tank Dıirsun IC Yıldınm Keskin, Fatma Murat • Cumhuriyet Kitap Kulübü standında Raif Ertem ve Halit Çelenk.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle