Katalog

SAYFA CUMHURİYET 30 KASİM 1997 PAZAR HABERLER 2000 yılından önceki son sayımda halk yine evlerde hapis... Sokağa çıkana 1 aya kadar ceza E\iıı taduıı çıkanııa günüANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)- Hü- kümetlerin 1990 yılından beri verdikleri sözlere karşm, 2000 yılından önceki son nüfus saptaması için yine sokağa çıkma yasağı uygulanacak. Türkiye Cumhuriyeti sınırlan içindeki tüm nûflısun sayılması, ikametgâh temel alınarak yerleşim birimlerinin belirlen- mesi, yerleşim birimlerine göre nüfusun yaş, cinsiyet ve öğrenim durumu gibı te- mel îıiteliklerinin derlenmesinin amaç- landığı saptamada, 560 bin 600 kişi gö- rev yapacak. Sokağa çıkma yasağı bu sa- bah saat 05.00'te başlayıp akşam saat 19.00'da sona erecek. Akşama kadar sa- yümayan kişiler, sokağa çıkma yasağı so- na erdikten sonra, il ve ılçe merkezlerin- de oluşturulan nüfus tespit bürolanna • Sokağa çıkma yasağı bu sabah saat 05.00'te başlayıp akşam saat 19.00'da sona erecek. Akşama kadar sayılmayan kişiler, sokağa çıkma yasağı sona erdikten sonra, il ve ilçe merkezlerinde oluşturulan nüfus tespit bürolanna başvurabilecekler. başvurabüecekler.YSK'den yapılan açık- lamada, 14 saat sürecek sokağa çıkma yasağma aykın hareket edenler hakkmda 10 günden 1 aya kadar hapis cezası ön- görüldügü bildirildi. Seçmen yazımı ve nüfus tespitinde görevli olanlardan. gö- revlerini belirlenen süre içinde veya ge- rektiği biçimde yapmayanlar, evTaklan gerektiği biçimde düzenJemeyenler ve yetkili merciye vermeyenler hakkında da 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası öngö- rülüyor. Devlet Istatistik Enstitüsü Başkanı Sıd- dık Ensari, sağlık hizmetlerinin yürütü- leceğini, hastanelenn ve nöbetçi eczane- lerin çalışacağıru, belediye hizmetlerinin süreceğini bildirdi. Ankara Valiliği'nden yapılan açıkla- mada, sadece görevliler, sokağa çıkma izin belgesi olanlar ve 30 Kasım tarihli uçak bileti bulunanlann sokağa çıkabile- cekleri bildirildi. Güvenlik önlemleri, Emniyet Müdürlüğü, İl Jandarma Alay Komutanlığı ve Emniyet Trafik Şube Müdürlüğü'nce alınacak. Sağlık, beledi- ye, haberleşme, basın-yayın ve ulaşım hizmetlerinde görevli kuruluşlar gerekli önlemleri alacaklar. Buralarda görevli olanlara "sokağa çıkma izm belgesi" ve- rilecek. Nüfus tespitinde görev yapan res- mi kurum araçlannda "Nüfus tespitinde görevlidir" yazısı bulunacak. Belediye otobüsleri, nüfus tespitinde görevli olan- lan ücretsiz taşıyacaklar. Acil durumlar için taksi duraklannda yeterli sayıda araç bulundurulacak. Şehirler arası otobüs ter- minalinden saat 05.00"ten sonra yola çı- kacak araçlar. ancak yolculann sayımı yapıldıktan sonra hareket edebilecekler. Uçak seferleri önceden belirlendiği gibi sürecek. Yabancı turistler sayımlan yapıl- dıktan sonra gezilerine devam edebile- Türkiye nüfusunun, 30 Kasım 1997 itibanyla 64 milyon 177 bin olacağı tahmin ediliyor Kayıplar sayılaıııayacakANKARA (AA) - Türkiye nüfusunun, 30 Kasım 1997 iti- banyla 64 milyon 177 bin ola- cağı tahmin ediliyor. 1998 yılı programında yer alan Devlet Istatistik Enstitüsü (DİE) ve Devlet Planlama Teş- kilatı (DPT) verilennden yapı- lan hesaplamalara göre, 1997 yıl sonu itibanyla 64 milyon 266 bini bulacak olan Türkiye nüfusu, yann 64 milyon 177 bin dolaylannda olacak. DtE ve DPT, Türkiye nüfusunu, 1995 yılı sonu için 62 milyon 171 bin, 1996 sonu için 63 milyon 221 bin, 1997 sonu için 64 mil- yon 266 bin, 1998 sonu için ise 65 milyon 303 bin olarak tah- min ediyor. Buna göre, 1997 yı- lında Türkiye nüfusu bir mil- yon 45 bin İcişi artacak. Verilere göre. 1996 yılında yüzde 1.68 olan yıllık nüfus ar- tış hızı, 1997'de yüzde 1.64'e düşecek. Kaba doğum hızı (do- ğumlann nüfusa oranı) 1997 yıhnda yüzde 2.16, kaba ölüm hızı (ölenlerin nüfusa oranı) yüzde 0.65 olarak gerçekleşe- cek. Burakamlar, 1996 yılında, , kaba ölüm hızında aynıyken, kaba doğum hızında yüzde 2.2 düzeyindeydi. Doğurgan kadın başına düşen çocuk sayısını gösteren toplam doğurganlık hızı, 1997 yılında 2.48'e düşe- cek. Bu rakam 1996'da, 2.55 düzeyindeydi. Doğan her bin bebekten bir yaşma gelmeden ölenlerin oranını gösteren be- bek ölüm hızı aynı yıllarda bin- de 42.2'den binde 40'a inecek. DlE ve DPT tahminlerine gö- re, 1997 yılında bir milyon 377 bin bebek dünyaya gelecek, 412 bin kişi (55 bınden fazlası bir yaşından küçük bebek) ha- yata gözlerini yumacak. Türki- ye nüfusu 80 bin net göçle bir- likte bir milyon 45 bin kişi ar- tacak. Tahminlere göre, 1996 yılın- da erkeklerde 65.9 yıl (yaklaşık 65 yıl 11 ay) olan ortalama ya- şam süresi, 1997 yılında 66.2 yıla (66 yıl 2.5 ay), kadınlarda 1996'da 70.5 yıl (70 yıl 6 ay) olan bu süre, 1997'de 70.8 yıla (70 yıl 9.5 ay), tüm nüfusta ise 68.2 yıldan (68 yıl 2.5 ay). 68.4 (68 yıl 5 ay) yıla yükselecek. Türkiye nüfusunun 1997 yı- lında, günde 2 bin 863, saatte 119, dakikada 2 kişi arttığı da tahmin ediliyor. Buna göre, .^9,7 yılında Türkiye'de günde 3 bin 773, saatte 157.2 dakika- 1 da 5 "bebeğin doğduğu. günde bin 129, saatte 47, 4 dakikada 3 kişinin öldüğü tahmininde bulunuluyor. Annelerin eylemi 133. haftaya girdiS si önündekj oturma eyiemi. 133. haftaya girdL Kayıp yakınlan. kamuoyuna bu hafta 1995 yı- hnda\Iardin'de gözaİbna alındıktan sonra kaybolan Abdüflatif Yağızay'ı tanıtülar. Kayıp ya- kınlan. bugûn yapüacak nüfus sayunına, uzun süredir kendüerinden haber ahnamayan yak- laşık 800 kişinin kaülamayacağını söytedüer. AçtkJamada. BM Gözatanda Kayıptera Karşı Komite'nin. 29 Ekinı 1997 tarihinde Türkiye'yi ziyaret etmek istediğL ancak yetkÛilerin, bay- ram nedcniylc ziyaretin ertelenmesini istediği bildirildL AçıkJamada "Komite, ertdeme üze- rine başka tarih bildirmedi ve ziyaret gerçekleşmedi" denildi. (Fotoğraf: ÖZKAN GUVEN) 14 sayımdan bu yana tümünü yaşayan Aydın Boysan, engin deneyimiyle anlatıyor 6 Adamdan saydmayanı da saymah9 AYŞEYILDIRIM Evini tarif ederken"Ga- rip bir balkon göreceksiniz. ışte o ev be- nim" demişti. Balkon ger- çekten "ga- rip". 18 yıllık emek, mini bir bahçe gibi. Boğaza karşı balko- nu çevreleyen çiçekleri anlatır- ken. "Burası benim nefes aldı- ğunyer" diyordu. Biraz zayıflamış gibiydi. A- ma yanıtı da kendisine göreydi: " Yok canım ben zavıflamam. Zaman zaman şişmanüğım aza- tar." Mesleği mimarlık. Ama o yazar. televizyoncu. Renkli bir kişilik demek onu anlatır mı bil- miyorum. Haftanın belirli gün- leri toplanan Rakı Çalışma Gru- bu'nun "profesyonel içicilerin- den". Aydın Boysan'la söyleş- tik: - İlk sayım 1927'de yapıkh. 14 sayımdan kaçıru geçirdiniz? - Hepsini geçirdim. flkinde altı yaşındaydım. Tahriri nüfus denirdi o zaman. O zaman biz Davutpaşa'da oturuyorduk. 13 milyon çıktı onu hatırlıyorum. Ve o zaman Birinci Dünya Sa- vaşı'ndan sonra zaten Osmanlı tmparatorluğu dağıldı. Osman- lı Imparatorluğu dünyanın en kafasız imparatorluğudur. Çün- kü bütün imparatorluklar sö- mürgeleri sömürdü. Osmanlı Imparatorluğu'nda anavatan sö- mürüldü. Dağıldıktan sonra Bı- rinci Dünya Savaşı bittiğinde Anadolu'da 10 milyon çıplak in- sankaldı. tlk imparatorluklar Portekiz ve Ispanya'nındır. Bugün Bre- zilya hâlâ Portekizce konuşur. O kalmış hatıra. Hollanda'nın bugün dünyaya yaygın üç şirke- ti var ki dünyayı sömürüyorlar. Bir tanesi Shell, Unilever, bir ta- ne de Philıps. - Bizim neyimiz kaldı? - Çıplak 10 milyon ınsan kal- dı. Onlar da lstiklal Savaşı yap- tı yani. tlk tahriri nüfus olduğu zaman kaç milyon çıkacak Tür- kiye acaba gibi şeyler vardı. On- dan sonra her defasında Türki- ye'nin nüfus artışını geleceğin müstesna bir garantisi gibi gör- dük. Aldanıyorduk tabıı. Kala- balıkla bir şey olmuyor. Hele kuru kalabalıkla hiç olmuyor. - Bugün herkes 14 saatevinde oturacak. Ne önerirsiniz insan- lara, oe yapsınlar? - Bana göre sorun kolay. Meş- guliyetlerim var. Çiçek bakanm. müzik dinlerim. kitap okurum. yazı yazanm. Ben zaten hafta sonlannı dostlanm tarafından azdınlmadıkça oturup böyle masum bir şekilde geçiriyorum. Tavsiye ederim ki yani hiç kitap okumayan bir insan alsın eline onu okumaya başlasın bari. - Türkiye'de saydmaması ge- reken kiınseler yok mu? - Adam yerine konulmaması gereken kimseler varsa, onlan da yazmak gerekir negatif nüfus diye. - Ne kadarhk bir nüfusumuz vardır, bu suııfa giren? - Atmış dört buçuk gibi bir tahmınde bulunuyorlar şu anda. Bakın okuma yazma seferber- likleri yapılıyordu. Ama bunla- nn ne işe yaradığını kimse otu- rup da incelemiyor. Öğretiyor- lar köylüye okuma>ı. Köylü to- pu topu sokak ismi okuyor. O da bırkaç sene sonra unutuyor za- ten okumayı, yine soruyor sağa sola. Okumanm, bir şeyler oku- j-up da yüreğe, kafaya, akla sin- dirme anlamında bir yaran ol- ması gerekiyor. Ama çok kımse okumuyor. Öyle profesör tanı- dım ki ben, 'Ben kitap oku- mam' diyor adam. Bunu bir marifet sayıyor. Şimdi hiç oku- mayanlan saymak, ama ne diye saymak. Insanlar arasında fark- lar yaratmayı ayıplayanlar var. Ama ben de şunu söyleyeyim ben de onlan ayıplıyorum. tnsa- nı insan yapan şeylerden uzak kalanlan ayn saymak lazım ge- ür diye düşünüyorum. - Biraz rakı muhabbeti ya- pafam mı? Sizin bir Rakı Çalış- ma Grubu'nuz var? - Çok grup var. benim başla- dığımdan beri içkiye. Şöyle di- yeyim, ben içkiye başladığunın 40. yılmı kutladım. - Ne zaman? - 18 sene önce. Sonra 50. yı- lım kutladım. 55. yılını kutla- dım. Başlangıcı ne saydık, içki- de profesyonel olmayı. Bu nasıl olur. Anlatılır ki Münir OzkuL Bakırköy Halkevi Sahnesi'nde amatör olarak oynuyordu, kü- çük sahnede profesyonel oldu denir. Bu ne demektir, para al- maya başladı demektir. Içkide para vermeye başlanılarak olu- nur. Ben 18 yaşındayken Hor- hor yokuşunun Aksaray'daki köşesinde bulunan bakkal Mus- ta efendiden paramız varsa bir bardak, yoksa iki bardak şarap içiyorduk. Bardağı 5 kuruştu. Onu başlangıç sayıyorum. On- dan sonra da işte daria 58 yıl sür- dü, 59. yıldayım. - 59. yddasuuz, bu kadar za- manda Tekel'c katkınız kaç şişe olmuştur? - Bunun hesabı öyle insan ha- ni üff ne olmuştur sanıyorda. Diyelim ki yani senede 300 gün içildi. 10 senede 3 bin. 50 sene- de 15 bin. Yarım kilo içseniz 7.5 ton ediyor. Çok da bir şey değil yani bir külüstür kamyonun ta- şıyacağı kadar. - Rakının terkibi nasıl olmab? - Buz koymak cinaı bir haldir. Rakıyı da soğutup, suyu da so- ğutup öyle kanştırmalıdır. Sek içilir mi? Can dayanmaz. yakar adamın içini. Zaten o sert içki hazımcağızını da öyle zımpara kâğıdı gibi hırpalar. cekler. Sayım sırasmda seçmen yazımı için de yaklaşık 386 bin kişi görev alacak. Bu görevliler yanında, daha önce YSK ta- rafından ilan edilen 15 siyasi partinin temsilcileri de bulunacak, ancak siyasi parti görevlileri evlere girmeyecek. Seçmen yazımıyla görevliler. vatan- daşlara, "Seçmen Kayrt Fonnu" çerçeve- sinde 6 başlık altında 24 soru yöneltecek. Seçmen kutükleri, bilgısayar ortamında bulunan Afyon, Aksaray, Ankara, Bile- cik, Bolu, Burdur, Çankın, Çorum, Eski- şehir, Isparta, Karabük, Karaman, Kınk- kale. Kırşehir, Konya, Kütahya, Nevşehir, Niğde, Uşak ve Yozgat illerinde daha ön- ce hazırlanmış kütükler üzerinde denet- lenmek suretiyle güncelleştirilecek. Bu 20 ilin dışındaki illerde kütükler, yeni baştan yazılarak oluşturulacak. Yazım sırasmda, 30 Kasım 1979 (bu tarih dahil) ve daha önceki doğumlular seçmen kütüğüne kaydedilecek. Bu ta- rihten sonra doğanlar ile silah altında bulunan erier, onbaşılar, kıta çavuşlan, askeri öğrenciler, ceza infaz kurumla- nnda hükümlü olarak bulunanlar, kısıt- lı olanlar veya kamu hiımetinden ya- saklı bulunanlar seçmen kütüğüne ya- zılamayacak. lkametgâhlan dışında bulunanlar, geçici olarak bulunduklan yerlerde özel formlara yazılacak ve bu formlar asıl ikametgâhlannın bulunduğu muh- tarlık bölgesi seçmen kütüğüne aktan- lacak. YSK Başkanı Tüfen Algan, vatan- daşlann bulunduklan yerlerdeki seç- men kütüğüne kayıtlanmalan ve aynı yerde oy kullanmalannın Şasagereği'" olduğunu belirterek, her ne sebeple olurla olsun, devamlı oturduklan adre- sin dışındaki bir seçim bölgesini ika- metgâh olarak gösteren ve bu şekilde kütüklere yazılan seçmenlerin bu fi- ülerinin "suç teşkfl ettiğinr bildirdi. Havaalanlanna inen yolcular da bu- ralarda görev yapan memurlar tarafın- dan yazılacak. Bu kişiler, yazımın ve nüfus tespitinin bitimi duyuruluncaya kadar havaalanlannda bekletilecek. Se- ferde bulunan trenler, yolcu gemileri, otobüs, minibüs, otomobil ve kamyon gibi taşıma araçlanmn yolcu ve perso- nellerinin yazımı ise bu araçlann saat 07.00'de bulunduklan yerlerde ya da 07.00'den sonra girecekleri ilk yerde gerçekleştirilecek. Bu durumdakı kişi- ler, inecekleri son yerde yazım ve nü- fus tespitinin bitimi duyuruluncaya ka- dar bulunduklan yerde tutulacak, y. - CerekSi telefonlat İstanbul'da 75 bin kişi görev yapacak IstanbulHaberServisi-7 yıl aradan sonra bugün tekrar sayılıyoruz. Tüm yurt genelinde 14 saat süreyle ger- çekleştirilecek genel nüfus sayımı sı- rasında seçmen kutükleri de güncel- leştinlecek. Istanbul'daki sayımda 75 bin kişi görev yapacak. Sokağa çık- ma yasağı ise saat 05. 00'te başlayıp 19.00'da sona erecek. Vatandaşlann bugün gerekli oldu- ğunda başvurabilecekleri kurumlar ve telefonlan şöyle: Valilik: 519 48 70 (5 hat)- 514 17 50 (4 hat)- 526 90 00 (5 hat) Büyük- şehir Belediye Başkanhğı: 526 11 32- 519 10 21 Koordinasyon Merkezi: 513 50 48 ttfaiye: 533 97 48-635 01 00-110 Zabıta Müdüriüğû: 528 42 36-522 87 74 Hıar Acü: 112 İSKİ: 588 38 00 (35 Hat) Ü Emniyet Mü- dûrtuğû: 635 00 00 (100 hat) İl Jan- darma Komutanlığı: 285 19 22/23 Ü SağhkMüdürlügü: 638 13 66-638 30 00 AKTAŞ: 384 29 75-384 29 60 BE- DAŞ: 235 81 41-235 81 42 İGDAŞ: 626 46 46-626 46 78/79 Türk Tete- kom:266 12 12-288 21 00 İstanbul'da sayım dışı kalan veya herhangi bir nedenle sayılamayanla- nn 24 saat süreyle başvurabilecekle- ri telefon numaralan da şunlar: tstanbul Valingi: 513 50 48 DİE ts- tanbul Bölge Müdüriüğû: 258 92 96- 258 66 71-258 56 24- 258 66 26 DİE Faka: 258 36 76. &IFIRNOKTASI/ ORAL ÇALIŞLAR oral.calıslang raksnet.com BİELEFELD - İki gündür Alman- ya'dayım. Orta Almanya'daki birşe- hir meclisinin toplantısını izleme fır- satını buldum. Bielefeld Şehir Meclisi'nin aylık olağan toplantısında, 13 konu ele alındı. Bu 13 konu şu başlıklardan oluşuyordu: 1) Cumartesi günleri saat 09.00'la 11.00 arasında alışveriş merkezleri civannda otopark parası alınmama- sı; 2) Belediyeye ait bir arazinin bir iç- ki firmasına satılması; 3) Iş ve Işçi Bulma Kurumu'nun siyasi temsilcisi- nin seçilmesi; 4) Kanalizasyon vergi- lerinin yeniden belirlenmesi; 5) Şehir arşivini kullanma; 6) Şehir Kütüpha- nesi'ni kullanma ücretlerinin yeniden belirlenmesi; 7) Çocuk yuvalarında- ki öğle yemeği ücretlerinin yükseltil- mesi; 8) Uyuşturucu bağımlılığına karşı yapılacak çalışmalardaki anla- yışların gözden geçirilmesi; 9) Üni- versiteye ulaşımın kolaylaştınlması Bielefeld'de Şehir Meclisi amacıylatramvayyolunun uzatılma- sı; 10) Cadde temizlik ücretlerinin ye- niden belirlenmesi; 11) Mezarlık ba- kım ücretlerinin yeniden belirlenme- si; 12) Belediyeye ait arazilerin fiyat- larının yeniden belirlenmesi; 13) Genç kızlann sorunlanyla ilgili komis- yonun çalışma kurallarının gözden geçirilmesi... Bielefeld Şehir Meclisi, 4 ayn par- tiden 65 üyeye sahip. Önceki günkü toplantıda 65 üyenin 64'ü yer alıyor- du. Katılamayan tek üye hastaydı ve doktor raporu yollamıştı. Gündem- deki 13 konu da 3 saatlik bir toplan- tının sonunda oylanarak karara bağ- landı. "Ücretlerin yeniden belirien- mesi" zam anlamına geliyordu. Şehir meclisinin iki Türk kökenli üyesi vardı. Almanya Sosyal Demokrat Parti- si'nden (ŞPD) Nebahat Pohlre- ich'la, Yeşiller Partisi'nden Mehmet Kılıçgedik. Kılıçgedik, aynı zaman- da meclisin Yeşiller'i temsil eden Başkanvekili. 65 üyeli meclisin; 28'i Sosyal Demokrat, 24'ü Hıristiyan Demokrat, 8'i Yeşiller, 5'i sağcı par- tiden oluşuyor. Sosyal Demokratlar- la Yeşiller ittrfak içinde bir koalisyon kurmuşlar. ••• Belediye başkanı, sosyal demok- rat ve kadın. 28 Sosyal Demokrat üyenin 10'u kadın. 24 Hıristiyan De- mokrat'ın 5'i kadın, 8 Yeşil'in 4'ü ka- dın, 5 sağcı parti üyesinin 3'ü kadın. Bielefeld Şehir Meclisi'ndeki en il- ginç iki konu; uyuşturucuya karşı alı- nacak önlemler ve genç kızların so- runlarıyla ilgili komisyonun çalışma kurallarının belirlenmesiydi. Meclis'te daha önce uyuşturucu kullananlann yaşama döndürülme- si, tedavi edilmesi ve topluma yeni- den kazandırılması amacıyla yapılan sosyal ve tıbbi çalışmaya yatırılan paranın arttınlması; polis dahil bu alanda çalışma yapan kuruluşlann çalışmalannın koordine edilmesi ve merkezileştirilmesi; uyuşturucu ba- ğımlılanna verilen sosyal hizmetlerin geliştirilmesi kabul edildi. Şehirde, uyuşturucu bağımlılan, belli merkezlerde belediyeye bağlı kuruluşlann uzmanlan denetiminde uyuşturucu kullanabiliyorlar. Uzmanlar, Türk çocuklan arasın- da da uyuşturucu bağımlılığına dik- kat çektiler. Genç kızların ise uyuşturucu, fu- huş ve AIDS'ten kurtanlması ve te- cavüzlere karşı korunması amacıyla yapılan çalışmalar da meclisin gün- demindeydi. Bielefeld Şehir Meclisi, bu bölge- deki her türlü karan almaya yetkili kurumdu. AJmanya'nın en önemli yö- netim özelliklerinden birisi, yerinden yönetimdi. Bölgenin bütün atamalarını, ücret baremlerini, güvenlik dahil bütün devlet hizmetlerini yerel parlamen- tolar belirliyordu. Bu nedenle Bielefeld Şehir Mecli- si, bizdeki belediye meclislerinden oldukça farklı ve yetkiliydi. Alman de- mokrasisinin temelini yerel, federal parlamentolar oluşturuyordu. Bielefeld Şehir Meclisi, ön çalış- ması iyi yapılmış bir gündemle 3 sa- atte çok önemli kararlar aldı. Farklı görüşlerden üyeler, hem tartıştılar hem de kuliste sohbet ettiler.Yeni- den yapılanmanın Türkiye'de tartı- şıldığı şu günlerde Almanya örneği- ni gözden geçirmekte yarar var. MİKRO DINÇ TAYANÇ Sayım Var, Suyum Yok Sanki Tevfik Fikret'in "ah"\ tutmuş; "...örtün ey şehr/ve müebbeden uyu"! Istanbul son uykusuna yatmışçasına sessiz; Istanbul sokaklan bomboş1 ... Bomboş Istanbul sokaklanndayürüyorum, PirSul- tan çığırarak "koyun olduk ses anladık/ sürüye say- dılarbizi"... Sayıyorlar da; hem de ağıl misali, evlerimize ka- patarak! Adamdan saymasalar bile, hiç yoksa adam niyetine sayıyorlar! Sayma bitince, oy verme hakkı- na sahiplerimizin sayısı belirienecek; belirlenen sa- yıdaki sayılmışa "seçmen" denilecek; seçmen de- nilenler de gidip oy vererek "aday" olmuş "birileb- ni" yüce Meclis'e yollayacaklar... Pekiyi, yüce Meclis'e "vekü" niyetine yollayaca- ğımız şu birileri hangi "niyetler" ile aday olacaklar ve de adaylıklarını kimler, hangi amaçlar uğruna onaylayacak? Felsefe derken, gerçeğe dönüverip mınldanıyo- rum; "onaylayanlar seçtiklerimizin(!); seçtiklerimiz, seçeceklerimizin(!) güvencesidir". j Onaylayanlar kimler? Öncelikle aşiret reisleri, toprak ağalan, rant ağa- lan, kartel ve tekel patronlan, mafya babalan... Soh- rası lider(!) sultalannın görevi(!) Seçilenler kimler? Aşiret reisleri, toprak ağalan, kartel ve tekel patron- lannın yağdanlıklan, mafya tetikçileri, kurşun sıkıp yiyen ya da kurşun kahramanlaıt!), kahramanlara dokunmayarak dokunulmazlığa kavuşacak emni- yetçi artıklan, komutanlığı şakşakçılık ve detaktak- çılık olarak algılamış emekli askerler(!)... Onaycılar ve seçilenlerin yaptıklan ne? Iş buraya gelince gene felsefeye takılmadan ede- miyorum; "yaptıklan, yapacaklannın güvencesidir!" Felsefeden gerçeğe dönerken alıyor mu beni bir düşünce!.. Acaba, sayılıp seçmen olup da seçeceklerimizin kaçının serveti, vekillikten bakanlığatırmanırtırman- maz ikilere beşlere katlanacak ve de kendileri böy- lesine komplolara(!) karşı "suskunluk yemini" et- mişçesine hesap vermeme savaşının kahramanK 1 ) olacak? Kaçı; yıllardır kırmızı bültenlerle aranıp da bir tür- lü yakalanamayan(l) kahramanlar ve yakalama özür- lü güvenlik görevlileri ile aynı araçta kazaya uğra- ma onurunu(!) yaşayacak? Kaçı; uzak ülkelerdeki ümmet-i Muhammed'e yardım ıçinryetım hakkından kesilip bağışlanan pa- raJan partisine aktanp da dinınin(!) gereklerini yeri- ne getirmenifi huzuruna kavuşacak? Kaçı; yüce Meclis'in çatısı attında "azmlıkta" kal- mış gerçek ve namuslu temsilcilerimize ana avrat sövdükten sonra, suratındaki yıvışık sırtlan sıntma- sıyla, atıldığı(l) partisinin kapatılmaması için demok- rasi kavgasına(!) katılacak? Kaçı; özelleştirme ayağıyla kamu topraklannınya da turizm uğruna(!) kıyı yağmasına bulaşacak? Kaçı; yüce Meclis'in çatısı altında saklanarak gi- riştikleri "eylemler"\n yargıya gitmemesi için dokiı- nulmazlıklanna dokundurtmamakta diretecek? Bomboş sokaklarda, düşüncelerle dolmaktan sı- kılıp bir sigara yakıyorum ki, sırtımdan aşağı ter bo- şanıyor; ya sokakta da sigara içmek yasaksa!!! O korkuyla elimi cebime atıp 10 milyon var mı di- ye bakıyor, ardından da kendi kendime gülerek söy- leniyorum: "Adaaam sen de! Bugüne dek sigara içerek ödediğim dolaylı vergilerin toplamı kaç on milyon eder!" Sigara içmekle devlet bütçesine yap- tığım katkıdan onurlanıp(!) "adamın biri"ri\ anımsı- yorum: Adamın biri, ölüyor ve kendini sorgucu meleğin önünde buluveriyor. Metek soruyor; "Yeryüzünde ne günahlar işledin bakalım?" Adam, cennet havliyle "Ben diriliğimde ne içki, ne sigara içtim, nekumaroynadım, ne de cinseliliş- kide bulundum. Üstüne üstlük, elimde avucumda ne varsa devletimin, milletimin çıkarian için harca- dım". Sorgucu melek, görkemli kanatlannı devindirerok, ardındaki meleğe buyuruyor; "Bu herife bir çift ka- natgetiri" Adam coşkuyla atılıyor; "Efendim, ben de melek mi olacağım?" Sorgucu melek "hayır" diyor, "kaz olacaksın!" Ana fikir: Koyunu kesen kasaptır ama, sürüyü mezbahaya sokana kösemen deniri Ana fikrin ana fıkri: Sürüyü de kösemeni de yetiştiren aynı çobandıriü Siyasiler Liderler nerede sayılacak ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Cumhur- başkanı Süleyman Demi- rel ve Başbakan Mesut Yılmaz dahil liderlerin büyûk kısmı, nüfus tes- piti ve seçmen yazımın- da Ankara'da olacak. ANAP milletvekillerinin sayım ve yazımı izleye- bilmeleri için tümüne so- kağa çıkma izin belgesi çıkanldığı bildirildi. Cumhurbaşkanı Demi- rel, yazım memurlannı Çankaya Köşkü'nde ka- bul ederek nüfus tespiti ile seçmen kütüğüne ya- zılacak. TBMM Başkam Hik- met Çetin. Başbakan Yardımcısı ve Devlet Ba- kanı Büknt Ecevit, Baş- bakan Yardımcısı ve Mil- li Savunma Bakanı İsmet Sezgin, RP Genel Başka- nı Necmettin Erbakan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Anka- ra 'daki konutlannda sa- yılacaklar. DTP Genel Başkam Hüsamettin Cindoruk nüfus tespiti ve seçmen yazımı günü Eskişehir'de olacak. DYP Genel Baş- kanı Tansu Çiller ve DP Genel Başkanı Korkut Ozal ise tstanbul'daki ev- lerinde nüfus tespiti ve seçmen kütüğüne yazıla- caklar. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Dünya ffa- nş Konferansı dolayısıy- la ABD'de bulunduğu için nüfus tespitine ve seçmen yazımına katıla- mayacak. Böylece Bay- kal sayılmamış olacak.