Katalog

27 KASIM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 Çorap Güneydoğu gezisi bitti ama bölük börçük izlenimler devam ediyor. Evet. Bölgede subay ve astsubaylar kadar eşleri de çalışıyor. Subay ve astsubay eşleri yöredeki çocuk ve kadınlara yönelik bir dizi etkinlik içinde, özellikle eğitim çaiışmafarı ve sosyal yardım konusunda yoğun mesai harcıyoriar. Örneğin, Şırnak'taki 23. Jandarma Sınır Tümeni Komutanı Tümgeneral Ömer Keçecigil'in eşi Bilge Keçecigil yörede ihtiyaç duyulan ilginç bir giysiden söz etti: Çorap! Bilge Keçecigil, bölgeye giyim yardımı yapmak isteyenlere bebekler, çocuklar, gençler için çorap göndermelerini önerdi. Yörenin elde örülen yün çorapları ünlü ise de şimdilerde her gün giyilip çıkanlart ve yıkanıp tekrar giyilen merserize, pamuklu, fabrikasyon çoraplara acil ihtiyaç olduğunu söyledi... Bilge Keçecigil'in adresi: 23. Jandarma Sınır Tümen Karargâhı, Şırnak. Ö M Ü R İ L İ K Önce yumurta, sonra domates testi. Dişte, menemen olayı yakındır. Ömür E. Kurum Etektrontk postec Deniz.Sotn6raksı>etcom Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Asya'da para depremi vaşanıyormuş... "Bizim için bövle bir tehlike yok. çünkü parasız vasıyoruzJ" i stanbul'da gözaltında öldürülen gazeteci Me- tin Göktepe'nin davası Afyon'da devam eder- ken, Adalet Bakanı Ottan Sunguriu, sanık po- lislerin tutuklanmasına (ki sonradan bir kısmı tahliye edildi) karar veren hâkimin görev yerini de- ğiştirmeyi planlıyor. Polislerin sanık olduğu ve sü- rüncemede bırakılan katliam davalarını ele alan hâ- kimlerin, çeteleri soruşturan savcılann adlan sürgün listelerine yazılıyor. Sanık polisler cezaevlerinden kurbanlar kesilerek uğurlanıyor. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel. gazetecile- rin sorusu üzerine "Yargıyı rahat bırakın" diyor. Polise dokunan yargıcın başı derde giriyor, Demi- rel "yargıyı rahat bırakın" buyuruyor. Metin Göktepe davasının görüldüğü Afyon'da bir polisle ilgili iki dava daha vardı... Hiç kamuoyuna yan- sımadı. Polisin adı Mustafa Sankaya...Emniyet'te kurulan ırkçı ve şeriatçı kadrolaşmaya ters düşen bir polis memuru Sarıkaya. Polis 1982 yılında memuriyete başlamış, 1990 yılında Denizli'de "şehitler için namaz"a katılmayınca başı derde girmiş ve sürgün dönemi başlamış. Afyon'un Emirdağ ilçesine geldiğinde, oruç tutmadığı için em- niyet müdürüyle tartışmak zorunda kalmış. Ve bir ge- ce yarısı evi bir grup sivil tarafından basılmış. Gö- rev yaptığı karakoldan yardım istemiş, ekip üç sa- at sonra gelmiş. Gelen ekibi uyarmak için havaya bir el ateş açmış. Meskûn mahalde ateş etmekten kendini hem mahkemede hem il polis disiplin kurulunda bulmuş. Mahkeme gıyabında devam ederken Afyon merke- zinde görevlendirilmiş ve burada da sorgu sırasın- da işkenceye katılmayınca sanıklara yardım etmek- ten hakkında bir dava daha açılmış ve bir kez daha il polis disiplin kuruluna sevkedilmiş. Ardından Trab- zon'a sürülmüş. Sanıklara yardım davasından beraat etmiş amaAra- lık 1996'da Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Di- siplin Kurulu savunmasını almadan bu "suç"tan do- layı "meslekten çıkarma" cezası vermiş. Trabzon'da üniformasını çıkarıp istanbul'a gelmiş eski polis memuru Mustafa Sarıkaya... Idare Mah- kemesi'nde dava açmış bu arada. Yürütmeyi dur- durma istemi reddedilmiş; dava devam etmekte... Sankaya'nın devam eden bir davası daha bulunmak- ta: Afyon Emirdağ'daki dava... Fakat, Emirdağ'daki dava bitmediği ve polislikten çıkarıldığı halde Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu, Mustafa Sarıkaya için bir kez daha "meslekten çıkarma" cezası vermiş, dönemin Içiş- leri Bakanı Meral Akşener'in "olur"u ile... Irkçı ve şeriatçı kadroları rahatsız etmemek gerek- tiği çok daha iyi anlaşılıyor! SESSÎZ SEDASIZ (!) NVRİKURTCEBE Haydi, bilin bakalım... Türkiye Odalar ve Borsalar Birli- ği'nin aylık dergisi Ekonomik Fonjm'un son sayısındaki testten birkaç soru: 1) Bina inşaatı maliyetinde işçi üc- retinin yüzde olarak payı? a- 30-35 b- 20-25 c-10-15 2) Eğitimli gençler arasında işsiz kadınların yüzdesi? a- 34 b- 20 c- 45 3) Türkiye'de kaç milyon kişi ücret- li ve yevmiyeli çalışıyor? a-8.7 b-5.5 c-4.6 4) Silahlı Kuvvetler hariç devletin kaç milyon memuru var? a- 1.845 b-2.155 c-1.215 5) Tarımdan sonra nüfus en çok hangi alanda çalışıyor? a- Imalat b- Inşaat c- Ticaret. 6) 1994 gelir dağılımı sonuçlanna gö- re Istanbul'un en zengin ileen fakirai- lesi arasında kaç kat fark var? a-1437 b-437 c-37 7) Istanbul'un ardından geliri eşit- siz bölüşen ikinci kent hangisi? a- Adana b- Izmir c- Antalya T dTüm sorulann doğru yanıtı: a Izmir Narlıdere'de TANSAŞ alışveriş merkezinin üzerinde, mavi ışıklı kocaman "TANSAŞ Shoppıng Center" yazısını gö- ren Tevfik Aslan, tepkisini göstermek için içeri girer girmez ilk karşılaştığı görevli- ye, kapılardaki "giriş" ve "çıkış" yazılannın yerine "entrance" ve "exit" yazmaları- nın daha iyi olacağını söylemiş. Görevli önce gülmüş sonra "Haklısınız, giriş ve çı- kış yazılannı biraz daha büyük yazrnak gerekir" demiş. Güleriz, ağlanacak dilimize! PALAS PANDIRAS Pohpohlamalara rağmen öğretmenlerin pek tadı-tuzuyok... Allah'tan limon satıyoriarda, ekşileri var! MüfitBozacı AYDINLANMA ATEŞt tletişim: Zeynep Eşiyok Faks: 0.212. 513 85 95 'Dildeki kirlilik mutlokagiderilmelidiry "Bakırköy ÇYDD, öğrenci yurdu için elverişli bina ararken tzmir/Ko- nak Cumok da "Bir Işık Bir Cum- hnriyet" kampanvasına devam edi- yor ve okullara bir ay süreyle Cum- huriyet gazetesi bırakiyor. femir Cüînok / ~' ~ tl Koordinasyon Kurulu "22 Kasım"daki toplantırruzda: bir yılın degerlendirilmesi yapıJmış. so~ mut tespitler iki ana başlıkta toplan- mıştır: 1) Bölgemizde Cumok hareketi- nin ıstenilen nicelik ve etkinlikte ol- mayışmın en önemli nedeni, sürekli ve kolayca iletişim kurabıleceklen bir yerlerinın olmayışıdır. 2) II Koordinasyon Kurulu kuru- luştaki işlevleri ile varlığını sürdür- melidir. Tespitler ışığında alınan karariar şunlardır: 1) llçe oluşumlan, en kısa sürede bölgelerinde Cumok"lann sürekli kullanabilecekleri yerlerin araştır- masını yapacaklar. yer bulunduğu takdirde, diğer ilçe oluşumlannı ha- berdar edeceklerdir. 2) Izmir İl Koordinasyon Kurulu, şekil değiştirerek tzmir İl Temsilci- liği'ne dönüştürülmüştür. İl Temsil- ciligi. tzmir dahilindeki ilçe oluşum- lan arasında 6 aylık dönemler halin- de dönüşümlü olacaktır. Birinci dö- nem (Kasım97-Mayıs 98) Cumok Izmir tl Temsılcıliği görevinı Karşı- yaka Cumok üstlenmiştir. tletişim içintel:0232369 25 78 -Orhan Ba- tur." tstanbul Cumok "3 Aralık'ta ikinci yılımızı kutla- ma yemeğimizin davetiyelerini, Fe- nerbahçe Romantika'dan (0.216336 38 28). Cumhunyet Kitap Kulübü, Taksim (0.212.252 38 81) ve Cağa- loğlu'ndan (0.212.512 05 05), Şaş- kınbakkal- Acar Kitabevlerfnden (0. , 216. 363 69 54), Bostancı Eleştiri , Kitabevinden (0. 216. 373 38 24), Şahkulu Sultan Vakfı'ndan (0. 216.368 55 25) ve Bahçe Sanat Evi'nden (Moda) alabılırsıniz. Dave- tiyelerin bedelı içki hariç, 2 milyon 250 bin lıradır. Biletler 30 Aralık'a ! kadar satılabilecektir. Çağdaş Evli- , ya Çelebi, iyi insan, iyi yurttaş Or- han Kuralkötüyurttaşlartarafindan -saldınya uğradı, kınıyoruz ve Ro- mantika'da gerçekleştireceğimiz 2. yıl yemeğimizde. kendisi ile bu duy- gulanmızı ve o günün mutluluğunu payiaşacağız. Haftalık olağan top- İantımızı Eleştiri Kitabevi'nde bu- gûn saat 19.30'da yapıyoruz." Ankara Cumok "Değerli tanhçi Cemal Kutay yıl- madan gerçekleri vurguluyor. Arap kûltür empervalizminin kıskacında kı\Tanan fslamıyetin ülkemızde yûk- selen sömüriilmesıni engellemek için bir çağnsı da var. •Atatiirk'ün Be- raberiode Götürdüğü Hasret: Türkçe İbadet' adlı eserinde yer a!an bu çağnsını iletiyor. sorumluluk ;hisseden insanlanmızın harekete geçmele"rini istiyoruz: ' Vazifeje Çağn; Elinizdeki kitap Atatürk'îin beraberinde götürdü- ğü hasretini gündeme getiriyor. 'Laik devletin varlığının koruması- nın tek çaresi: geri dönüş özlemleri- nin köklennin yok olmasf olduğu ger^eğini anlatabi)mi.şsem sizleri vazifeye çağırıyorum: Kitabı ülke çap-ında yaymak ve okutmak... Gü- cünüzün yettiği, kişiliğini2in eriş- tiğiölçüleriçerisiode... 90'ınmer- divenlerinde, tek başıma emeğimi sürdürüyorum. Telefonla arar, ad- resi me yazarsanız. aydınlık bir yo- lun içinde olmanın huzurunu du- Bir tarihçi olarak sorumlulufun- dan kaçmadan bizlere ışık tutan Sa- yın Kutay'ateşekkürediyoruz. Ken- disi ile irtibatlaşarak üzerimize dü- şeni yapacağız. Diğer oluşumlarla ortak harekete geçmemiz daha da anlamlı olabilir. Tüm olumsuzluk- lara karşı uygar yurttaşlar yetiştir- mek için direnen. ülkemızın en önem- li görev lerinden binsini yapmaya ça- lışan; kıyılan, sürülen. dövülen an- cak tebeşirini bırakmayan laik. de- moktrat öğretmenlerimızin önünde saygıyla eğiliyoruz. Sevgili Orhan KuraJ. sıze vuran zihniyet. açıktırki varlık kaynağını çağdışı zorbalıktan alan zihniyettir. Onlar duşünce üretiminden. yurttaş bilincmden, sorumluluk duygusun- dan uzak insanlardır ki her zaman vnrmaya, larmaya, yakmaya hazırdır- lar, eğitilmemişlerdir. Bilinizki, biz- ler de sizın gibi bu yükümlülüğümü- zü yerine getirrneye devam edece- ğiz. Bugün Ataç 2Sok. No.66/2'de saat 18.00'de toplanıyoruz." tzmir / Konak Cumok "Kültür Kitap Sarayrnın düzen- lediğı 'Kültür Geceleri'nın ikinci- si, 20 Kasım'da, gazeteci-yazar Be- kir YurdakuCun "Dil Kirlenmesi" konulu söyleşisiyle gerçekleştirildi. Bekir Yurdakul konuşmasında "Ka- vonoza dışarıdan bakmak gerek- tiğini; toplumdaki kirliliğin gide- rilmcsinin dildeki kirlenmenin gi- derilmesiyle mümkün olabileceği- ni'söyledi. Yaklaşık 100kışinınbu- lunduğu söyleşide şaır Timuçin Öz- yürekli, yazar Yıhnaz Sunucu, Kız Lisesi öğrencileriyle birlıkte. Konak- lı Cumok'lar olarak biz de vardık. 4 Arahk saat 19.00'da. Kültür Kitap Sarayrnın bir söyleşisinde daha bu- luşuyoruz. Konuşmacı olarak, Aliağa Belediye Başkanı Hakkı Ülkü ve Dr. Şevket AJtmbulak'm katıldığı söyleşınin konusu; 'Kent Parlamen- tosu ve Sağlıkiı Kentler' 'Bir Işık Bir Cumnuriyet' kam- panyamız sürüyor. Dr. Şevket Altın- bulak'ın 3 milyon liralık desteğiyle Mithatpaşa tlköğretim Okulu'na, emekli ögretmen Aynur Yancı adı- na da Menderes Lisesı'ne bir ay sü- resince Cumhunyet gazetesi bırakır- ken. aynca Aynur öğretmenin 7 mil- yon liralık desteğiyle de okul kitap- lığı çağdaş yazarlann kitaplanyla ay- dınJanıyor. Ismail Hakkı Tonguç II- köğretim Okulu için, geçen hafta top- lanan miktar: 4 milyon 800 bin lira." Bakırköy ÇYDD ~ "1) Bakırköy ve çevTesinde öğ- renci yurdu olmaya elverişli satılık bina anyoruz. Bir ailenin maddi kat- kısına ÇYDD imecesıni ekleyerek düşümüzü gerçekleştirecegiz. 2) Bugün saat 17.30'da "Istasyon Sanatçıları'nın karma sergisi Yu- nus Emre Kültür Merkezi'nde açılı- yor. Tümü kadın olan sanatçılar ser- gi gelirlerini şubemize bağışlıyorlar. lnci Kaymak. Neşe OyaL Su Evin Tunaşar. Tijen Üstnner, Serpil Ya- rıkkaya. Zerrin Topçu, Füsun Sa- vatü, Gülay Yaralı, Ley fa L1us<^- ve Anber Karmdaş'a teşekkür ediyo- ruz." HAYVANLAR ÎSMAIL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHICAK ÇİZGİLİK K.İMİL MASARACI HARBİ SEMİH POROY TARİHTE BUGÜÎV MÜMTAZ ARIKAN 27 Kasım BA6ÛAT ÛEMİRYVLUALMANLM'A. 1833'l . *89e 'oe, OSMAMJ BAÇVU/ZJJ i, ç& SAŞLICALAfİMM. ULAŞMAYA , YUMUÇAK I.ABDULHAtotr'rN /Ci/fZl/lşfl/G/A// 0A- f BAşARMlfn. 4AJ&VC, S*S£*r V£- BAS0AYA L&rtNACAK Su be*AİI2YOt-U,AL.MAN *wçtQ/e/A ALET ~ oeurscHE NAFIA f ö üzetee ve KUS İAIGiUZ 8ANK&ZLE&, BAZtUie.1, S GÖRÜŞ ÜMİT ZİLELİ TÜPkiye'nin Gurur TablosuL Oh, rahatladım vallahi!.. Tam bir yıldır süren rezillik nihayet sona erdi... Hem de şanına yaraşır bir biçimde. Susurtuk çetesine men- sup olmakla suçlanan üç özel timci de serbest bı- rakıldı. Böylece Susurluk davasında tutuklu sanık kalmadı. Değişik bir şekilde özetlersek: - Temiz toplum özlemlerine kamyon çarptı!.. Tahliye olan polisler, cezaevi kapısında bir düzi- ne koyun kurban edilerek karşılandı. Alınlarına kur- ban kanı da sürülmüştür mutlaka!.. Gecenin karan- lığında cezaevi kapısının önünde patlayan sloganı çok iyi biliyorsunuz: - Türkiye sizinle gurur duyuyor! Evet, siz sağ bız selamet bu konu da böylece ka- ra kaplı utanç defterimizin en nadide sayfaları ara- sında yerini aldı. Çok da iyi oldu!.. Koray Düzgö- ren'in piyasaya henüz çıkan kitabının ismini hep bir- likte haykıralım: - Çeteden Özür Diliyoruz! ••• Nediroöyle?.. Yok efendim, Susurluk ayağımıza gelen fırsat- mış. Temiz bir toplum için ucu 70'lerdeki toplu kat- liamlara kadar uzanan bu çete ortaya çıkarılmalıy- mış. Hatta bu çetenin Meclis'teki uzantılarının do- kunulmazlıklan kaldınlmalıymış. Mış mış mış... Şim- di eğri oturup doğru konuşalım. Hatta itiraf edelim: - Bizler kendimizi bir halt zannettik! Kimilerimiz, binlerce cilt kitabı dolduracak yazı- laryazdık(hâlâdayazıyoruz)... Kimilerimiz "Sürek- liAydınlık İçin BirDakika Karanlık" eylemleri düzen- leyip, "çete/ere do><u™n "diyesloganlarattık. Ba- zılanmız Meclis'te dokunulmazlıklann kaldınlması için savaştık. Mitinglerdüzenledik. Tencere tava çaldık. - Ne oldu? AJayettiler. "Gluglu dansıyapıyorlar" dediler. Ba- zıları iyice çirkinleşerek "Mum söndü oynuyorlar" diye hakarete yeltendiler. Miting meydanlarında, Meclis kürsülerinde, "Devlet için kurşun atan da kurşun yiyen de şereflidir" diye haykırdılar. Eli kan- lı katliam sanıklannı "şerefli" ilan ettiler. Gözümü- zün içine baka baka, "Hadi bakalım, el mi yaman beymiyaman, kim güçlügörelim" diye meydan oku- dular. - Hakh çıktılar! Tansu Hanım önceki gûn Aksaray'da bizleri, he- pimizi kastederek "rezil oldular" diye haykınyordu. "Milletimin bütünlüğü için dağiara çıkmış özel timi- mi hapse attırdılar. Sonra bunlar tahliye oldu. Niye oldu. Çünküellerindekasetyoktu, belgeyoktu"'di- ye alay edıyordu. Çok haklıydı!.. Ûstelik üstüne basa basa "özel timim" diyordu. Gazetede gördüğüm bir fotoğraf aslında her şeyi o kadar güzel anlatıyordu ki: Tansu Hanım bir bina- ya asılmış dev posterde işaret parmağını ileriye doğru uzatmış, posterin tam üzerinde, işaret par- mağının uzandığı yerde yüzünde kar maskesi, elin- de uzun namlulu silah ve dürbünüyle bir özel tim görevlisi. - Bu fotoğraf her şeyi bir çırpıda özetliyordu!.. • • • Bakın, Türkiye kimlerle gurur duyuyor: Abdullah Çatlı: Bahçelievler katliamı dahil birçok cinayetin sanığı... Bu slogan ilk kez onun cenaze töreninde atıldı. Mehmet Ağar: Eski Içişleri Baka- nı, DYP milletvekili. Elezığ'da bozkurt işaretleriyle ve bu sloganla karşılandı. Sedat Bucak: DYP mil- letvekili ve Bucak aşireti reisi. Susurluk kazasından sonra memleketine gittiğinde bu sloganla karşılan- dı. Oral Çelik: Abdi ipekçi ve Papa suikasti dahil birçok cinayetten sanık olup beraat eden ülkücü. Memleketi Malatya'da bu sloganla karşılandı. Ib- rahim Şahin: Özel timin eski başı. Hapisten çıktı- ğında alnına kurban kanı sürülerek bu sloganla kar- şılandı. Özel timciler: Adlannı tek tek yazmaya ge- rek yok. Hapisten çıktıklarında alınfanna kurban ka- nı sürülerek bu sloganlarla karşılandılar. Şovmen Okan Bayülgen'ı vuran çocuk: Polis tarafından olay yerinde tatbikat yaptınlırken bu sloganla kar- şılandı. Bayülgen'i vuran çocuğu azmettiren otopark- çı: Yakalandıktan sonra bu sfoganla uğurlandı. Tan- su Çiller Eski Başbakan, bacımız. Gittiği yerlerde bu sloganla karşılanıyor. Necmettin Erbakan, Me- lih Gökçek, Şevki Yılmaz ve yer darlığından adı- nı yazamadığım diğer RP'liler: Miting alanlannda, cami önlerinde bu sloganla karşılanıyorlar. - Nasıl gurur tablosu ama?!. Önemli not: Geçen hafta yazımın sonunda doku- nulmazlıklann kalkmayacağını, Refah Partisi, Tan- su Hanım, Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın katkı- larıyla bu işin yatacağını yazmıştım. DYP milletve- kili, Turban yolsuzluğu nedenjyle hakkında doku- nulmazlık fezlekesi bulunan Ömer Bilgin'in adını unutmuşum. Yasanın Meclis'te reddedilmesinden sonra Sedat Bucak'la sevinç içinde kucaklaşarak hatırlattı. Teşekkür ediyor ve kocaman bir özür di- leyememenin hüznünü yaşadığımı belirtmekle ye- f niyorum. Yaalanmda sık sık sözettiğim "korkak unut- kanlığımız"dan sıynlmadıkça yukandaki gurur tab- losunu sonuna dek hak edeceğimizi de bilginize sunuyorum. Email:ertac(/ı superonline.com BULMACA SEDAT YAŞAYAN SOLDAN SAĞA: 1/ Necati Cu- malı'nınbirro- manı. 2/ Bir peygamber... "Çok önemli 3 kişi'" anlamın- da uluslararası kısaltma.3/Şar- 5 kı.türkü... "Ve- Idller, bakanlar" anlamında eski sözcük.4/Rad- yo dalgalannın yankısım alarak cisimlenn yeri- 1 2 3 4 5 6 7 ni ve uzaklığıru saptayan aygıt... Alçalma, horve hakir olma. 5/ l adın kalleş olsun' (En- verGökçe). 6/"Bizsev- 3 dik âşık olduk, sevildık 4 olduk" (Yunus 5 Emre)... Ortak Pazar'ın simgesi. 7/ Tann tanı- maz... Sırma iş,lemelı mendil. 8/Müziktege- 8 ceden esinlenen ya da g geceyi çağYıştıran beste. 9/ Genellikle tahıl ölçmede kullanılan bir ölçek. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1' Sınavlarda sorulan ha- zırlayan ve değerlendiren görevli. 2/ Türk halk müzi- ğinde. bağlama ailesinden çalgılann en küçük boylusu... Mercanada. 3/ Sahıp... Yatak. 4/ Böyük Okyanus'ta bir devlet... Boru sesi. 5/ Maddi çıkar sağlamak amacıyla hastalan okuyup üfleyerek iyi edeceği savında bulunan kişi. 6/ Bir işi yaptırabilme gücü. 7/ Muşmulaya ben- zerbırmeyve... Fatih Sultan Mehmet'in şiirlerindekul- landığı mahlas. 8/ Durgun sularda ya da havuzlarda ye- tişen ğeniş yapraklı bir bitkı. 9/ Bir cıns güvercin... Yapraklan salata olarak yenen baharh bir bıtkı.