Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 KASIM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Milli Görüş
Alman basınında
• ALMAN\ A/BREMEN
(Cumhuriyet) - Refah
Partisi'ne yakınlığı ile
bilinen Milli Görüş
Teşkilatı'nın 1.6 milyon
marka çıkacak büyük bir
"lslam eğitim merkezi"
- yapma planmın ortaya
çıkanldığı öne sürüldü.
Alman Anayasası Koruma
Örgûtü Başkanı Rudiger
Hesse tarafindan öncekı gün
yapılan ve dünkü Alman
gazetelerinde flaş haber
olarak verilen açıklamada,
"Bu aşırı Islamcılann
gelecekte Alman ve Batı
demokrasileri için tehlike
oluşturduklan
görüşündeyiz" denildı.
Gürefi, Nadir'le
gömişecek
• İstanbul Haber Servisi
- Türkıye Gazeteciler
Cemiyeti (TGC) Başkanı
Nail Gürelı'nin, ICKTC'li
işadamı Asil Nadir'le
gazetecilerin alacaklanyla
ilgili olarak önümüzdekı
hafta bir görüşme yapacağı
bildirildi. Asıl Nadir'den
Alacaklı Gazeteciler
Komitesi (ASİLALACAK)
adına dün yazılı bir
açıklama yapan avukat
Adnan Ekınci,"
ASlLALACAK'tan alacaklı
gazeteci sayısı ve toplam
alacak mıktannı gösteren
belgeleri isteyen Güreli,
hafta içinde Nadir'le i)ir
görüşme yapacak" dedi.
Sahte yeşil çetesi
• YALOVA
(Cumhuriyet) - Yalova
Jandarma Komutanlığı'nca
gerçekleştirilen
operasyanlarda, 28 Ekim
1997 tarihinde İstanbul
Kadıköy'deki evinden
kaçınlan ve ailesinden bir
milyon mark fıdye istenen
Esat Şahın, Bursa'nın
Yenişehir ilçesindeki bir
evde, elleri kelepçeli halde
bulundu. Olayla ilgili 14
kişi gözaltına alınırken
sanıklann zaman zaman
"yeşil" kod adını
kullandıklan belirtildi.
Abdurratıman
Paşaüsesi
• İstanbul Haber Servisi
- Aralarında Genelkurmay
Başkanı İsmail Hakkı
Karadayı, ÖSYM Başkanı
Dr. Fethi Toker, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
Nami Çağan ve lçişleri
Bakanı Murat
Başesgioğlu'nun da
mezunlan arasında yer
aldığı Kastamonu
Abdurrahman Paşa Lisesi
Eğitim Vakfı. öğrencilerine
yurt yaptırmak amacıyla
Pera Palas Oteli'nde bir
yemek dûzenledı.
HADff'in iddiası
• Diyarbakır
(Cumhuriyet) - Diyarbakır,
Malatya ve Adıyaman
HADEP il başkanlan
tarafindan dün yapılan ortak
basın açıklamasında, bölge
toplantısı düzenlemek için
Siirt'e gittiklerini, ancak
güvenlik kuvvetleri
tarafından şehre
sokulmadıklanru belirttiler.
Açıklamada bu
uygulamalara neden olan
yetkililer hakkında yasal
girişimlerde bulunulacağı
bildirildi.
ÇYDD panei
• İstanbul Haber Servisi -
ÇYDD Genel Başkanı Prof.
' Dr. Türkan Saylan,
gelecekte üniversiteleTde
satırlanyla okula giden
öğrenci istenmiyorsa, sekiz
• yıllık temel eğitimin
hakkıyla uygulanmasının
gerektiğini söyledi. ÇYDD
Fatih Şubesı tarafindan
• önceki gün
Kocamustafapaşa Çağdaş
Çocuk Tiyatrosu'nda sekız
. yılhk kesintisiz eğitimle
ilgili bir panel düzenlendi.
Panelde konuşan Prof. Dr.
Türkel Minibaş ise gelecek
kuşaklann daha aydınlık ve
ufku geniş insanlar olması
• için okullarda düşünen
öğrenciler yetiştirilmesi
gerektiğini ifade etti.
İDO'dan plaket
• İstanbul Haber Servisi -
İstanbul Diş Hekimleri
Odası (ÎDO), "Ağız ve Diş
Sağhğı Haftası" etkinlikleri
çerçevesinde, meslekte 40
ve 50'nci yılını dolduran diş
• hekimlerine plaket verdi.
IDO Başkanı Ali Uçansu,
"Amacımız, diş
hekimhğinin sorunlannı
ortaya koymak ve toplumun
' ağız ve diş sağlığı
konusunda
bilinçlendırilmesinm
i önemine işaret etmektir"
dedi.
Karma Komisyon, Ağar ve Bucak'ın fezlekeleri için perşembe günü toplanacak
Dokunulmazhk lıaftasıANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Anayasa ve Adalet Komisyonu üyelerin-
den oluşan Karma Komisyon, perşembe
günü toplanarak aralarında DYP'li Elazığ
Milletvekili Mehmet Ağar ve Şanhurfa
Milletvekili Sedat Bucak'ın da bulun-
duğu 85 milletvekili hakkındaki doku-
nulmazlık dosyalannı ele alacak. TBMM
Genel Kurulu'nda ise yann, Tanm Baka-
nı Mustafa Taşar hakkındaki Meclis so-
ruşturması açılmasına ilişkin önerge gö-
rüşülecek.
TBMM'nin gündemi bu hafta doku-
nulmazlık, gensoru ve soruşturma öner-
geleri çerçevesinde odaklandı. Anayasa
ve Adalet Komisyonu üyelerinden oluşan
Karma Komisyon'un perşembe günü ya-
pacağı toplantıda, dokunulmazhk dosya-
lan değerlendirilerek, haklannda fezleke
düzenlenen milletvekillerinin yargüan-
malannm yolu ya açılacak ya da yargılan-
manın dönem sonuna bırakılması karar-
laştınlacak. Buradakj oylamada, millet-
vekillerinin dokunulmazlıklannın kaldı-
nlması için, karar yeter sayısından az ol-
mamak kaydıyla toplantıya katılan üye-
lerin coğunluğunun oyu yeterli olacak.
Milletvekilinin dokunulmazlığının kal-
dınlmasma karar verilirse. sadece ilgili
davadan yargılanabilecek.
Karma komisyon. REFAHYOL döne-
minde toplanarak, dokunulmazhk dosya-
lanyla ilgili görüşmelen, dokunulmaz-
lıklann sınırlandınlmasına ilişkin Anaya-
sa değişikliği gerçekleştirilinceye kadar
dondurma karan almıştı. Bazı komisyon
üyelerinin talebi üzerine Karma Komis-
yon'da konu yeniden ele alınmış ve bu ka-
rar kaldmlarak, DYP Elazığ Miletvekili
Mehmet Ağar ile Şanhurfa Milletvekili
Sedat Edip Bucak'ın dokunulmazlık dos-
yalannın dönem sonuna bırakılması ka-
rarlaştınlmıştı.
Ancak, bu gelişmeye DSP'li komisyon
üyelerinin itirazı üzerine, TBMM baş-
kanlığı, genel kurulun toplandığı saatte
başkanhktan izin almadan komisyon top-
lantısı yapıldığı gerekçesiyle toplantıyı
içtüzüğe aykın bularak, ilgili dosyalann
Karma Komisyon'da yeniden görüşülme-
sini istemişti.
TBMM Genel Kurulu'nda yann "Ta-
nm Kredi Kooperatifleri Merkez Bir-
liği Yönetim ve Denetim Kurulu üye-
lerini yasalara aykın olarak görevden
aldığı, yerlerine partizanca atamalar
yaparak görevini kötüye kullandığı"
gerekçesiyle Tanm ve Köyışleri Bakanı
Mustafa Taşar hakkında Meclis soruştur-
ması açıhnasma ilişkin önerge görüşüle-
cek. Taşar hakkındaki soruşturma öner-
gesini, DYP Antalya Milletvekili Hayri
doğan ve 58 arkadaşı vermişti. Aynı gün,
genel kurulda. doğal afetlerde meydana
gelen can ve mal kaybını en aza indirmek
için alınması gereken tedbirlerin belir-
lenmesi amacıyla kurulan Meclis Araş-
tırma Komisyonu raporu da görüşülecek.
Çarşamba günü ise 1997 bütçesine 1 kat-
rilyon 835 trilyon liralık ek ödenek veril-
mesini öngören yasa tasansının görüşül-
mesine devam edilecek.
Kongreden notlar
'Susurluk ovası
bozkurtyuvası'
HAZAL ATEŞ ÇAKIR / FARUK ATAAY
ANKARA - MHPnin 31 yıllık lideri Alparslan
Türkeş'in ölümünden sonra parti içinde başlayan
sorunlar ve çekişme, partinin dün yapılan 5. olağan
kongresinde su yüzüne çıktı. Başkanlık yanşının
gergin bir havada geçtiği kongrede, genel başkan
adaylarının sıkıntılı olduğu gözlendi. Salonda "Ül-
kücüden mafya olmaz" seslerinin ardmdan, "Çat-
lı ölmedi, kalbimizde yaşıyor", "Susurluk ovası
bozkurt yuvası" sloganlan atıldı. Parçalanacağı
düşünülen MHP'den pay almayı uman siyasi parti-
lerin büyük ılgi gösterdiğı kongreye. RP Grup Baş-
kanvekili Lütfü Esengün, ANAP genel başkan yar-
dımcılan Abdülkadir Baş, Edip Safter Gaydalı,
DYP'den de Bekir Aksoy, Cihan Paçacı katıldı.
Başbakan Mesut Yılmaz ve BBP Genel Başkanı
Muhsin Yazıcıoğlu'nun kongreye gönderdiği kut-
lama mesajlan yuhalanırken RP Genel Başkanı
Necmettin Erbakan ve DYP Genel Başkanı Tan-
su Çiller'in mesajlarının alkışlandığı gözlendi.
Kongreye konuk olarak katılan ve diğer partilerde
yer alan eski ülkücülerin adı okunurken "Bozkurt-
İar yuvaya" sloganı atıldı. Konya il başkanını silah-
la yaraladığı gerekçesiyle partiden ihraç edilen İb-
rahim Çiftçi'nin kongreyı şeref tribününden ızle-
mesi dikkat çekti.
Tekbir sesleri ve "Ya Allah, Allahuekber" slo-
ganlanyla saat 10.00'da başlayan kongrede, karşı-
hklı olarak "Başkan Türkeş", "Başbakan Dev-
let" sloganlan atıldı. Konuşmalannı dünya ve ül->,
ke sorunlanna ayıran adaylann polemiğe girmekten
kaçınması kongrenin tartışmalı ve heyecanlı geçme-
sini önlerken su yüzüne çıkmayan bir gerginlik dik-
kat çekti. Kongreyı
kaybeden adayın 3 yıl
partide görev yapa-
mayacak olması.
adaylann tedirgin ol-
masına yol açtı. Ge-
nel başkan adaylan-
nın konuşmasının ar-
dından ikinci kez tek-
bir sesleri arasında
"Çağrımız İslamda
direnişe" sloganlan
yükseldi. "Eşber
içeri, ülkücüler dı-
şarı. Eşber. Yaşar el
ele, Türkiye'yi böl-
meye. Bölücü kö-
pekler, vatan sizden
ne bekler. Kahrol-
sun komünistler,
Kahrolsun PKK"
sloganlan dikkat çekerken salonun gırişinde Ab-
dullah Çatlı'nın yaşamını anlatan kitaplann saöl-
dığı standlann oluşturulduğu görüldü.
Alparslan Türkeş'in eşi Seval Türkeş kongreye
kızı Ayyüce Türkeş ile birlikte geldi. Seval Türkeş,
adaylardan Ramiz Ongun'a destek verdiğini söy-
leyerek "Bahçeli dönemi silik geçti. Partide yö-
netimde de görev veririerse yer alabilirim" diye
konuştu. Kulislerde, kongreye emniyet görevlileri-
nin yanı sıra 100 JlTEM görevlisinin de geldiği öne
sürüldü. Kongrede, Türkeş' in ölümünden sonra par-
ti kasasında milyarlarca lira açık bulunduğu savla-
n ortaya atıldı.
Seval Türkeş, Ramiz
Ongun'a destek verdi.
Genel başkanlık yanşına katılan Türkeş, en güçlü rakibi Devlet Bahçeli ile birlikte. (TAH1K TINAZAY)
Devlet Bahçeli 671 oyla yeniden genel başkanlığa seçildi
MHP'de gergin kongre
ANKARA
(Cumhuriyet Büro-
su) - Alparslan
Türkeş'in ölümün-
den sonra "kongre-
ler partisi" haline
gelen MHP'de, genel başkanlık yan-
şını 2. kez kazanan Devlet Bahçeli li-
derliğini sağlamlaştırdı. MHP'nin 5.
olağan kongresi gergin bir havada ya-
pılırken Bahçeli, 2. turda aldığı 671
oyla genel başkan seçildi. Kongrenin
2. turunda TuğruJ Türkeş 483, Ra-
miz Ongun da 73 oy alabildi. Salih
Gökçe ise ilk turdan sonra adaylıktan
çekildi. Olağanüstü güvenlik önlem-
leri altında gerçekleştirilen kongrede,
seçimlere geçilmeden önce seyirciler
salondan çıkanldı.
1308 delegeden 1270'inin katılarak
oy kullandığı kongrede, 18 Mayıs
kongresinde olay çıkaran Olkü Ocak-
lılara görev verilmedi. Divan başkan-
lığına, bütün adaylann üzerinde an-
laştığı Prof. Dr. Abdülhaluk Çay'ın
seçildiği kongrede, genel başkanın ya-
nı sıra. merkez karar kurulu, merkez
yürütme kurulu ve merkez denetleme
kurulu seçimleri yapıldı. Kongrenin
açılış konuşmasını yapan Genel Baş-
kan Bahçeli, polemiğe girmekten ka-
çmırken 18 Mayıs'ta başlayan geçiş
sürecinin, bu kongrede tamamlanaca-
ğını söyledi. Tuğrul Türkeş ise Bahçe-
li'yi silik bir politika izlemekle eleş-
tirdi. MHP'nin bugüne kadar, milli
bırlik ve beraberlik için büyük görev-
ler üstlendiğini vurgulayan Türkeş, bu
misyonun süreceğini söyledi.
Adaylann konuşmalanndan sonra
geçilen ilk tur oylamada, hiçbir aday
gerekli oya ulaşamazken Bahçeli 579,
Türkeş 472, Ongun 173, Gökçe de 11
oy aldı. Seçilme şansuun olmadığı gö-
rülmesine karşın 2. turda adaylıktan
çekilmeyen Ongun'un, Bahçeli'nin
önünü keserek Türkeş'e dolaylı destek
verdiği değerlendirmeleri yapıldı. 2.
tur sonucunda liderliğe yeniden seçi-
len Bahçeli, aldığı oylann her şeyden
önce ilke ve üsluba verildiğini söyle-
di.
Bahçeli'nin genel başkanlığa yeni-
den seçilmesinin ardından MHP'de
Ulkü Ocaklan 'na dayalı dönemin ka-
panıp, genel merkez ağırlıklı bir döne-
min başladığı belirtildi.
MHP tüzüğüne göre, seçimlere ka-
ülan diğer adaylann gelecek kongre-
ye kadar parti yönetiminin hiçbir ka-
demesinde görev alamayacak oluşu
nedeniyle Türkeş ve ekibinin, özellik-
le DYP ve ANAP'tan gelecek önerile-
re olumlu yanıt verebileceği ya da ay-
n bir partileşme yoluna gidebileceği
görüşleri dile getirildi.
18 Mayıs'ta yapılan kongrede, Tür-
keş'in seçimi kaybedeceğinin anlaşıl-
ması üzerine, eski Ülkü Ocaklan Ge-
nel Başkanı Azmi Karamahmutoğ-
lu'nun başını çektiği bir grup, kong-
reyi dağıtarak seçimlerin sonuçlandı-
nlmasını önlemişti. 6 Temmuz'da, se-
yircisiz olarak yapılan genel kurulda,
diğer adaylann yanştan çekilerek des-
tek verdiği Bahçeli genel başkan seçil-
mişti. Ancak, merkez karar kurulun-
da çoğunluğu elinde tutan Türkeş yan-
lılan, başkanlık divanının bütün üye-
liklerine seçilerek Bahçeli "yi zor du-
rumda bırakmıştı.
IRMIKI AYDIN ENGİN
22 Kasım Cumartesi günü
Hürriyet'te Ege Cansen,
"Marksist Olmak Zor Zanaat"
başlıklı bir yazı yayımladı.
Aynı anda hem Cumhuriyet
hem Hürriyet alan okuyucu sa-
yısını bilemem. Herhalde çok
değildir. Yani "Hürriyet'te Ege
Cansen böyle böyle yazmış,
oysa o şöyle şöyledir" diye tır-
mıklamak pek anlamlı değil.
Ama insanoğlu ile yaşrt ül-
külerin, özgüriüğün ve eşitliğin
önündeki bütün duvarlann yı-
kılması "düşü"nün bugün u-
laştığı düzey, derinlik ve zen-
ginliğin felsefi toplamını ifade
eden Marksizm'e bu kadar
hoyrat, bu kadar sığ bir saldı-
nya göz yummayı da kişisel ve
mesleki ahlakımla bağdaştıra-
mıyorum.
Ve şimdi şu alıntıctğa izin ve-
rin:
"...azbir kısmı ise direniyor.
Hatadan dönmeye 'döneklik',
hatada ısrara 'tutarlılık' diyor.
Yanılgıyıyenilgi olarak algılıyor.
Intikam fırsatı kolluyor. Ortada
kalanlar da, bir Marksistin as-
la sahiplenmeye hakkı olma-
yan 'değerlerin' savunucusu
kesildi. Ozgüriükçü, çevreci ve
'Marksist Olmak Zor Zanaat'
deWef baskısı karşıtı oldu..."
Breh breh breh!.
Benim bildiğim Marksistler
oldum bittim, kendilerini
Marksist olarak tanımlayacak
bilgi ve felsefi düzeye ulaştık-
ları andan itibaren özgüriükçü,
çevreci, devlet baskısı karşıtı
ve (Cansen unutmuş, ben ek-
leyeyim) "eş/fWcç/"dirler! Öz-
gürlük ve eşitlik hedefleridir.
Baskının her türüne (örneğin
devlet baskısına) karşı çık-
maksa ödevleri.
Bu ülkenin en iyi evlatlany-
dılar ve yaşamlannı kişisel re-
fahın, bireysel kurtuluşun sığ
mutluluklarında aramadılar.
Hapislerde yattılar, yoksullu-
ğun kavurucu baskısını umur-
samadılar, işkence tezgâhın-
da, başlarının gölgesini önleri-
ne düşürmediler. Zoru görün-
cedoğru bildiklerini inkâredip
onursuz bir yaşamı yeğleme-
diler.
Ama çok daha önemli bir
özellikleri var: Yenilgilerden
ders çıkarabilecek, doğruyu
kendi yanlışlanndan süzebile-
cekbir düşünsel donanımla si-
lahhlar!
1917 Ekim Devrimi ile baş-
layan ve 1989'da Beriin Duva-
n'nın yıkılması ile noktalanan
dönem, insanoğlunun özgür-
lük ve eşitlik kavgasındaki du-
raklarından biri. 1917 Ekim
Devrimi yanlışları, yanılgılan,
doğrulan ve düşünsel temelle-
ri ile dünyayı sarsan bir büyük
ve cesur denemeydi. Kapita-
lizmin "haksız" dünyasına bir
başkaldırıydı.
Başansız kaldı. Kapitalizm-
den gelen saldınlar kadar ve
belki onlardan daha çok Mark-
sistlerin kendi yanlışlanndan,
sapmalarından, hüner yeter-
sizliklerinden dolayı başarıya
ulaşamadı ve yenik düştü. Tıp-
kı 1917-1989 deneyiminden
çok daha kısa süren ve yenil-
giyle sonuçlanan Paris Komü-
nü deneyimi gibi.
Tarih, köleci düzenin yıkılışı-
nı Isa'dan sonra 476'ya otur-
tur. Kölelerin kayda geçmiş ilk
başkaldırısı ise Isa'dan önce
882'de. İnsanoğlu köleliğin yı-
kıldığı o ileri adıma, 1300 yıl
boyunca art arda eklemlenen
başansız başkaldırılarla ulaştı.
Başansız Spartaküs bugün
de saygın ve onuriu. Sparta-
küs'ü yenen Romalı generalin
adını bilen var mı?
Soysuzlaşmış soylulann
egemenliğıni kırmak için Avru-
pa'nın yiğit burjuvalan "özgür-
lük ve eşitlik" sloganlan ile da-
ha 900'lü yıllarda başkaldırdı-
lar. Avrupa'nın liman ve ırmak
boyu kentlerinin (Gent, Frank-
furt, Genova, Marsilya, Cadiz,
Köln, Anvers) tarihleri, feodal-
lere karşı başansız başkaldın-
lann datarihidir. Krallar, prens-
ler ve derebeylerine başkaldı-
ran, özgürlük ve eşitlik isteyen
burjuvalar, feodalizmden da-
ha özgüriükçü, daha eşitlikçı
bir düzeni, kapitalizmi kurma
"denemeleri'ne giriştiler. Ha-
pislerde süründüler. İşkence
gördüler, kellelerini yitirdiler.
Başarısızlığa uğradılar. Başa-
nsız denemeler neredeyse bin
yıllık bir tarih dilimine yayıldı.
1789'da Fransa'da, 1848'de
bütün Avrupa'da burjuvazinin
kesin zaferine giden yol, böy-
lesine zorlu, çetrefildi ve bin yıl
boyunca bıkmadan yinelen-
miş (başarısız) denemelerin
zengin bilgi, görgü, deney bi-
rikimi ile döşenmişti.
Marksistler şimdi "Devrim
olunca her şey kendiliğinden
düzelir" yalınkatlığına düşme-
nin bedelini iyi biliyorlar. "Eşit-
lik ve özgürtük"e yaşamın her
alanında ulaşmanın çevre, ka-
dın, demokrasi, hoşgörü, bi-
reyleşme, devletin karşısında
yurttaşlık bilinciyle donanma
ve davranma gibi bir dizi alt
başlığın önemini, anlamını da-
ha iyi biliyorlar.
Peki azmanlaşmış ama içi
çürümüş kapitalizm ağacının
dallannatüneyip, aşağıdasür-
gün vermiş, henüz genç ol-
duklan için rüzgârda kınlabi-
len, soğukta donabilen, ama
her "yenilgi"6en sonra daha
da boy atıp geleceğe yükselen
fidanlara içgüdüsel bir korku
ve bastırılamayan bir öfke ile
bakanlann, soğuk savaş yılla-
nndan kalma bayat ve yavan
antikomünist vaazlardan öte
bildikleri ne?
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Güneydoğu...
CHP il örgütlerinin hazırladığı 'Güneydoğu Ra-
poru'nda demokrasinin özünü oluşturan evrensel
ilkelerden söz ediliyor; bir ulusal butünlük içinde
yurttaşlann kendi kimlik ve kültürlerini yaşamala-
n ve geliştirmeleri isteniyor...
Şimdi geriye dönelim ve bakalım:
Bir grup gazeteci, Genelkurmay'ın konuğu ola-
rak Güneydoğu'ya gidip geldi. Askerlerin Güney-
doğu'dahangi koşullar altında görev yaptığınata-
nık oldu. Kimi gazeteciler oralarda gördüklerini
'sanki uzaya gidip gelmişler' gibi anlattı...
Asker, yıllardırGüneydoğu'daydı. Onlargüçya-
şam koşullanna karşı görev yapıyordu. Ailelerin-
den uzakta, 'en uç noktalar'da PKK'yle mücade-
le ediyorlardı...
Yaşamlannda bir kez olsun Güneydoğu'ya git-
meyen gazetecilerin şaşkınlıklan bitmemiş olacak
ki gözlerini aça aça konuşuyorlar:
"Ben popüler biryazar değilim, ama bir üsteğ-
men okurumla karşılaşınca çok şaşırdım..."
Bu arkadaşlarımızın Güneydoğu'ya gitmeleri
çok iyi oldu; çünkü başka türlü gerçekleri görme-
leri olanaksızdı...
Ben gazeteci arkadaşları dinlerken 20-25 yıl ön-
cesini düşündüm. Lice deprem evlerindeki vurgu-
nu, Silvan'da tütün piyasasının açılışını, Mahmut
Kepoğlu adlı politikacının 'Cenan'lan nasıl sömür-
düğünü bir kez daha anımsadım.
1970'li yıllarda Diyarbakır'daki 20 kitabevini, o
kültürmozayiğinin insanayaşam veren çizgisi için-
de sol bilincin nasıl yükseldiğini unutmamıştım...
Diyarbakır'daki çağdaşlığın Bingöl ve Muş yö-
resinde nasıl gericiliğe dönüştüğünü, ağa-şeyh-
şıh üçgenindeki 'aşiret' ilişkilerinin devletle iç içe
yürüdüğünü, siyasal görüş ve tavırlannın kimileri-
nin cebini doldurmasına nasıl aracılık ettiğini bili-
yordum...
Kimileri Güneydoğu'da yaşanan acı gerçeğin
'resmi ideoloji'n'm ürünü olduğunu söylüyor...
Eğer 'Resmi ideoloji' Kemalizm ise o 1950'de
Demokrat Parti'nin iktidar olmasıyla tarihin çöp-
lüğüne atıldı, 1980 askeri darbesiyle de 'Türk-ls-
lam Sentezi' olarak uygulamaya konuldu...
•••
CHP'nin 'Güneydoğu Raporu'nda şöyle denili-
yor:
"Güneydoğu sorunu demokratikleşmeyle çözü-
lür. Bu sorun uluslararası örgütlerin çözüm öneri-
siyle olmaz. Güneydoğu'daki yurttaşlarımızın de-
mokratik istemleri dinlenmeli ve çözümlenmelidir.
Kürt kimliği ve realitesi gerçek anlamda tanınma-
hdır..."
Demek ki 'Kürtsoru'nu öyle Brüksel'den kalkıp
Diyarbakır'a gidecek 'Banş Treni*y\e çözümlen-
mez.
Çözüm, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlarıyla dev-
let erkini elinde tutan hükümetin birlikteliğiyle ger-
çekleşebilir...
Bunun için ne yapmak gerekir?
Demokrasiyi içimize sindirmek!
Yani ne 'Türk milliyetçiliği' yapacaksınız ne de
'Kürt milliyetçiliği'ne soyunacaksınız...
Demokratik açılımlar eninde sonunda terörü bi-
tirir...
Elbet bu zor bir sınavdır ve beiirli bir süreç is-
ter...
Bugün Güneydoğu'da RP, DYP, HADEP, ANAP
ve MHP çok rahat örgütlenirken CHP, DSP, İP ve
ÖDP niçin örgütlenemiyor?
Nedeni açık: PKK engel oluyor, sol partilerin oy-
larını HADEP alıyor...
Bir de bizlerin her şeyi açık seçik ortaya koyma-
mız gerekiyor:
"Demokratikleşme satt Güneydoğu'da değil,
tüm Türkiye'de olmalıdır..."
• • •
Güneydoğu'da köylerin boşaltılması ve zorun-
KJ göç, başta Diyarbakır olmak üzere pek çok
kentimizin nüfusunu çoğattmıştır...
Dahası güvenlik güçleri her Kürt yurttaşı potan-
siyel suçiu olarak görüyor mu.görmüyor mu?
Görüyor!..
Işsizlik sorunu Güneydoğu'da 'çığ' gibi büyür-
ken can güvenliği ne yazık ki sağlanamıyor, faili
meçhul cinayetler, yargısız infazlar sürüyor...
Güneydoğu insanı 'ağa-şeyh-şıh' üçgeninde
eziliyor, devlet eli oralara uzanmıyor...
Askerler, teröristle mücadele ediyor, güç koşul-
larda görevini yapıyor...
Devlet, Güneydoğu'da doğru dürüst sanayi ya-
tınmı yapamamış, teşvik kredilerini kapanlaryanm
bırakılan fabrikalarla bölgeyi terk etmiştir...
Bugün Güneydoğu'da hayvancılık ölmüştür...
Güneydoğu'da 2 bin okul kapalı...
Güneydoğu'da lise mezunu işsiz gençler, so-
kaklarda dolaşıyor...
Ve Güneydoğu'da en çok kahve var...
Siyasal iktidann ülkemizde demokratikleşmeyi
gerçekleştirmesi, ardından da ekonomiyi düzelt-
mesi gerekir...
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya (o raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
İDinozoRH A F T A L I K M İ Z A H D E R G İ N İ Z
Kâ» basmcmı düzenler,
şekeri düşürür,
pekligi giderir.
ÇlKTl