27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç 0 Genel Yayın Kooıdınatörü. Hikmet Çetinka\a#Yazuşlen Müdürten tbrahim Yüdız - Dinç Tajanç • Sorumlu Mudür Fikret tlkiz • Haber Merkea Müdürü. Hakan Kara •Goısel Yönetrooı: Fikret Eser Dıs Haberten Şinasi Danışoğtu • Istihbatat- Cengiz Yıkhnm • Ekooomı Mebmet Sanç • Kûltür Hından Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdman • MakakfcrSamiKaraören«Düzeltme Abdufeh Ya2Ki«Fotograf ErdoğjuKöseoğta •Bügi-Bdge Edibe Buğra • Yınt Haberioi: Mebmet Faraç YaymKuruKı ÖtanSdçukfBajkan), Ortan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkayı. Şüknuı Soner, Ergun Bala. Dnç Ta>»nç, tbnüıim Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafa Baibay, Hakan Karo. Ankara Temsılcısı: Mustafa Baibay Atatüric Bulvan No- 125,Kat4.Bakaniıklar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H Zıya Blv 1352 S 23Tel 4411220, Faks: 4419117 ©Adana Temsücia. Çetin Yigenoğlu, inonuCd 119 S.No 1 Kat:l, Tel:363 12 11,Faks:363 12 15 Müessese Müdürü- Cstfin Akmen • Koordınatör Ahmet Korulsan # Mufaasebc Bâknt YencrCldare HDKVB Girer • îşteme Önder Çdik • Bügı- tşlem Nail tnal 9 Bılgısayar Sıstem. Mnrtvrt Çikr«SaQş F«z0etKra MEDYA C: • Yoneom Kurulu Başkanı - Genel Müdür Gnlbin Erduran O Koordınatör Reha Işıtman 0 Genel Müdür Yanhmcısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 5139580-513846O6I,Faks 5138463 YayımU>an \e Basan: Yenı Gûn Haber Ajansı. Basın ve Yavıncılık A Ş Türkocagı Cad 39 4' Cagaloglu 34334 IsL PK 24« Istanbul f el (0 212) 512 05 05 (20 tam) Faks: (0/212) 513 85 95 24KASIM1997 Imsak: 5.24 Gûneş: 6.55 Öğle: 11.58 Ikindi: 14.24 Akşam: 16.47 Yatsı: 18.12 Çrigınmoda • Haber Merkezi- Modacılar izleyenlerin ilgisinı çekecek her yolu denemeyi sürdüriiyorlar. Almanya'daki moda gösterilerinde Alman modacılardan Torsten Amft, 1998 ilkbahar-yaz sezonu için hazırladığı gıysıleri sundu. Modacının siyah pamuklu şort-ceket takımından çok mankenin saçı ve makyajı ilgi çekti. (Fotoğraf: REUTERS) reklam yasağı • İSTANBUL (AA) - Geçen yıl çıkanlan "Tütün Mamullerinın Zararlannın önlenmesıne Dair Kanun"un, sigaranın reklam ve satış yasağıyla ilgili ağır para cezalannı öngören geçici madde 27 Kasım Perşembe gününden itibaren yûrürlüğe girecek. Buna göre tütün ve tütün mamullennin, "ısim, marka ve alametler kullanılarak her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılması" yasaklanıyor. Gazetecilik semmepi • İstanbul Haber Servisi - - Istanbul Onıversıtesi (IÜ) lletişim Fakültesi ile Fransa'daki Lılle Gazetecilik Yüksekokulu'nun işbirliğıyle düzenlenen gazetecilik seminerlerinin ilki Reader's Diagest dergısı Fransa yayın sorumlusu Jean-Jacques Potiron tarafından verildi. Potıron. bır hafta süren semınerlennde gazeteciliğin, "aklına geleni olduğu gibi yazmak olmadığı" olgusu üzerinde durarak bir gazetecinın bilmesi gereken yazım teknikleri konusunda öğrencılen aydınlattı. Sıvas'ta deprem • İSTANBUL (AA)- Sıvas'ta dün sabah saatlerinde hafif şiddette bir deprem meydana geldi. Depremde can ve mal kaybı olmadı. Istanbul Üniversitesi Boğaziçi Kandilli Rasathanesi'nden edinilen bilgiye göre saat 08.08 sıralannda Richter ölçeğine göre 3.3 şiddetinde meydana gelen depremin merkez üssü Sıvas'ın Divriği ilçesi. Diana müzesi LONDRA(Ajanslar)- lngiltere Kralıçesı II. Elizabeth'in Kensington Sarayı'nı Galler Prensesi Diana'nın adına bir müzeye dönüştürmeyı planladığı bildinldi Kralıyete aıt diğer saraylarda bulunan 7 bin kadar tablonun da sergilenmesimn planlandığı müzede şu anda Kraliçe'nin kardeşi Prenses Margaret, halası Prenses Alıce ve kuzenlen ikamet ediyor. Kazalarm 1 yılda verdiği maddi zararm 1.6 katrilyon lira olduğu belirtildi Trafik ekonomiyi de vurdu 2 kişinin ölümüne yol açmıştı Alkollü sürücüye otopsi izleme cezasıWASHINGTON(AA) -Alkollü iken trafık kazası yapan ve iki kişinin ölü- müne yol açan Âmerikalı bir gence çok ilginç cezalar verildi. Otomobiliyle 28 Kasım 1986 tarihin- de bır minibüse çarpan ve iki çocuk sahibi olan 45 yaşındakı Rkhard Da- vis ile aileran çocuk bakıcısı olan 28 ya- şındaki Magdalena Belan'ın yaşamını yitirmesıne neden olan Mkhael Huba- cek, mahkemede. suçluluğunu baştan kabul etmıştı. Houston mahkemesı yar- gıçlanndan Ted Poe ise Hubacek'e şu cezalan verdi: -10 yd otomobfl kullanamayacak. - Kazanın meydana geldığı bölgeye bir Haç ve bır de Davud'un Yıldızı sembollerinı dıkecek, -Hubacek,bir bannönündebeş gün boyunca "Alkollü araba kullanırken iki kişiyıöldürdüm'yazıhbirpaııkartta- şıyacak, - Kazada ölenlerin fotoğraflannı on yıl boyunca cüzdanında taşıyacak, - Aİkol bağUnuh bir trafik kazasın- da öten bir kişiye yapılacak otopsiyi iz- leyecek, - On yıl boyunca, ölümüne neden ol- duğu iki kişinin doğum günlerinde, on- lann mezarlannı ziyaret edecek. Michel Hubacek, alu ay hapıs yatnk- tan sonra şartlı tahliye edilmışti. ANKARA (AA) - Tür- kiye'nin önemli sorunla- nndan biri olan trafik terö- rü, can ve mal kaybının ya- nı sıra ülke ekonomisine de büyük darbe vuruyor. Tra- fik kazalannın Türk eko- nomisine verdiği yühk za- rann 1.6 katrilyon liraya ulaşbğı belirtiliyor. Emniyet Genel Müdür- lüğü Trafik Hizmetleri Baş- kanlığı'nın yaptığı araştır- maya göre Türkiye'de bir yılda trafik kazalanndan kaynaklanan eko- nomik kayıp u Maddi hasar, üretim kaybı, te- davi masrafi, görevti gkterleri" gibi maliyet- ler şeklinde, 1.6 katnlyon lira olarak belirlen- di. Trafik kazalannın neden olduğu bu mad- di kaybın, Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun 1997-98 yıh ayhk burs bedeli dikkate alın- dığında, 5 milyon 540 bin öğrencinin 4 yıl- lık bursunu karşılayacak büyüklükte olduğu görülüyor. Bayındırlık ve lskân Bakanlığrnın 1997 Mart ayı birim fiyatlanna göre trafik cana- • Trafik kazalannın neden olduğu maddi kaybm, Kredi ve Yurtlar Kurumu'nun 1997-98 yılı aylık burs bedeli dikkate ahndığında, 5 milyon 540 bin öğrencinin 4 yıllık bursunu karşılayacak büyüklükte olduğu görülüyor. vannın yok ettiği para ile 100 metrekarelik 800 bin konut yapılabiliyor. Birkonutta 5 kişinin yaşa- dığı düşünüldüğünde ise bu 4 milyon kişinin iskân soru- nunun çözümlenmesi anla- mına geliyor. Emniyet Genel Müdür Yar- dımcısı ve Trafik Hizmetle- ri Başkanı Şevket Ayaz. tra- fik kazalannın verdiği zara- nn çok yönlü olduğunu, tra- fiğe yapılacak yatınmla ka- zalann önlenebileceğıni söyledı. Araştırma- lara göre trafik güvenliğı ıçin yapılacak ya- tınmlann topluma 10 katı yarar ile geri don- düğünü belirten Şevket Ayaz, trafik dene- timlerine yapılan yatınmın ise topluma 2 misli döndüğünü söyledi. Türkiye'de 1996 yılında 346 bin 228 tra- fik kazası meydana geldi. Bu kazalarda 5 bin 347 kişi yaşamını yitirdi, 111 bin 59 kişi ya- ralandı. Bu yıl ise eylül ayı sonu itibanyla 287 bin 787 trafik kazası meydana geldi. Kaza- larda 3 bin 852 kişi öldü, 85 bin 558 kişi de yaralandı. Sudan'da bümeyen savaş Sudan İslami rejiminin resmen savaş ilan ettiği ve Afrika'mn en büyük kâbUelerinden biri olan Nuba kabilesi, 1985 yıhndan bu yana Sudanlı gerUlalarla beraber hükümete karşı eylemkr gerçekkştiriyor. Gûney Sudan'da yerleşmiş olan kabfle, radikal Müslûman hükümet tarafindan, Müslûman olmadıklan gerekçesiyie, günevdeki birçok başka kabile gibi düşman ilan edilmiş durumda. Sudan'daki iç savaş, ülkenin kuzeyindekj Müslûman Arap ırkla (tahverengi derüi) güneydeld siyah ve çok tannlı dinlere inanan halkı ikiye böbnüş durumda. 'Kahverengi'leıie 'siyah'lann savaştığı ülke, 1989 yıhnda gerçekleşen askeri darbeden bu yana şeriat rejimi Ue yönetiliyor. 1983'ten bu yana 1J milyon kişinin öldflğü savaşta, 15 mihonluk Nuba kabilesinden sadece 400 bin kişi hayatta kalmış. Aykut kapatılmasını îstedi Kemerburgaz çöplüğüne bakan tepkisi ANKARA/tSTANBUL (Cumhuriyet) - Çevre Ba- kanı tmren Aykut, "dü- zensiz depolama yapıknğı için insan ve çevre sağüğı- nı tehdit ettiği'' gerekçe- siyie. Istanbul Valiliği ve Büyükşehır Belyediye Baş- kanlığı'na yazı göndere- rek Kemerburgaz Çöplü- ğü'nün kapatılmasını ıste- di. Çevre Bakanhğı'ndan dün yapılan açüdamada, "Çöpterin yfizde 80'i hiç- bir ayruna tabi tutulma- dan depolandığı için geri kazanünuyor. Her yıl 60 trflyonhıkgeör kaybma uğ- nıyoruz" denıldı. Açıkla- mada, Aykut'un kapatıl- masını istediği Kemerbur- gaz Çöplüğü'nde her gün 1 kamyon çöpün "\ahşide- poiamayöntemiyle'' depo- landığına dikkat çekildi. Öte yandan Büyükçek- mece'ye bağlı KavakL ve Yakuplu belediyelerinin, Beylikdüzü'nde yasadışı olarak çöplük oluşturduk- lan öne sürüldü. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Büyükçekmece II- çe Orgütü tarafindan dün Beylikdüzü'ndeki çöplük- te bır açıklama yapıldı. ÖDP Büyükçekmece H- çe Örgütü Başkanı Hüse- yin Çetik. söz konusu ala- na hiçbırteknik tedbır alm- madan ve yasadışı olarak çöp döküldüğünü savun- du. Çelik. "Beylikdü- zü'nön ikinci bir Halkah wya Ümraniye olmasını is- temiyorsak. Kavakh ve Ya- kuplu belediyeierinin bu uygulamatanna 'dur' de- mek zoniDdayız" dedı. e-posta : tan @ prizma.net. tr Istanbul Üniversitesi rektör adayı Prof. Mesut Parlak 6 Bilim üreten üniversite 9 • Prof. Mesut Parlak, rektör seçilmesi durumunda demokrat, özgür düşünceye ve katılıma açık, üretken ve dürüst bir yönetim gerçekleştireceğini belirtti. YUSUFZtYAAY Istanbul Üniversıtesi'nde 15 Aralık'ta gerçekleştiri- lecek rektörlük seçiminde aday olan Istanbul Tıp Fa- kültesi Dekanı Prof. Dr. Me- sut Parlak, rektör seçilme- si halinde üniversiteyi çağ- •daş düşünen, bilim üreten, hizmet götüren, aydın dü- şünceye sahip, huzurlu bir bilim merkezd haline getire- ceğini söyledi. Istanbul Tıp Fakültesi'nde yapılan ön seçimde en çok oyu toplayan Genel Cerra- hi Anabilim Dalı öğretım üyesi Prof. Dr. NihatGür- kan'ın, seçimden çekilme- Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Parlak, üniversitenin eko- nomik sorunlannı çözmek için kurumu bir işletme olarak zarardan kurtarmayı amaçladığını söyiedL siyle fakültenin adayı Prof. Parlak oldu. Prof. Dr. Me- sut Parlak, rektör seçilmesi durumunda demokrat, öz- gür düşünceye ve katılıma açık, üretken ve dürüst bır yönetim gerçekleştireceği- ni belirterek, tüm üniversi- te çalışanlarıyla sevgi ve saygı dolu bir ilişki kuraca- ğıîu kaydetti. Rektörlük gö- revinin. idari yönetimin ya- nında ekonomik problem- lere çözüm getirmeyı de ge- reknrdiğini vurgulayan Par- lak, üniversitenin ekonomik sorunlannı çözmek için ku- rumu bir işletme olarak za- rardan kurtarmayı amaçla- dığını söyledi. Rektör seçilmesi duru- munda Istanbul Üniversite- si'nde bılimsel üretkenliğin arttınlmasını sağlayacağını vurgulayan Parlak, bu doğ- rultuda dünya çapmda yayın, araştırma ve toplantılarda söz sahibi olacak bir üni- versite yaratmak ıstediğini söyledi. Üniversitenin için- debulunduğusonmlannöğ- renci, öğretim üyesi ve per- sonel açısından farklı bakış açılannı içeren, geniş dün- ya görüşü, bilgi ve tecrübe birikimiyle çözülebileceği- ni belirten Prof. Mesut Par- lak, rektörlük göreyine uzun ıdari deneyimleri sonucu aday olduğunu kaydetti. Parlak, üniversite çalışan- lanyla sevgi ve saygı dolu bir üişki içinde olmanın, yö- neticilik görevlerinin getir- diği deneyimin bır sonucu olduğunu söyledi. Oğrencilerle iletişimde daha yakın ve çözüme yö- nelik yaklaşımlan benim- sediğini vurgulayan Parlak. rektörlüğü durumunda öğ- retim üyeliğinin saygınlık ve özeniuTİiğinin artnnla- cagını savundu. Parlak, şe- refli ve ağır sorumluluğu olan rektörlük görevine ha- zır olduğunu da belirtti. Aydın Doğan Vakfı'nın düzenlediği yanşma sonuçlandı Genç iletişîmciler belirlendi İstanbul HaberServisi- Aydın Do- ğan Vakfı'nın nıtehkli gazeteci ye- tişmesine katkı amacıyla iletişim fa- külteleri öğrencileri arasmda düzen- lediği Genç tletişimciler Yanşma- a'nın sonuçlan açıklandı. lletişim fa- kültelerinin gazete, dergi, radyo ve te- levizyon çalışmalannda 1997 ders yı- lında görev üstlenen 240 öğrencinin katıldığı yanşmada birinci olan öğ- renciler şunlar: En iyi sayfa düzenlemesi dalında: Galatasaray Üniversitesi lletişim Fa- kültesi öğrencılennden Burak Şenbak, Iör Akdoğan, Ozgür Alev Kaya, Alp Ulagay, Sflralp Kuşoğhı ve Cengiz Yidız, 8 Aralık 1996 tarih, 4 sayılı Ga- latasaray Gazetesi'ndeki çalışmalany- la, En iyi fotoğraf dalında: Marmara Üniversitesi Üetişim Fakültesi öğren- cilerinden Suna Aktaş, Haber Ajan- sı Uygulama Dergisi'nin 3. sayısın- da yer alan "AğlamaNeOlur" adh fo- toğrafıyla, En iyi araştırma-incele- me dalında: Anadolu Üniversitesi lle- tişim Bilimleri Fakültesi öğrencılenn- den Serban Akyön, Hakan Ergül. Kumru Geçit, Banş Ozkan, GüJen- dam Bahtiyar, Esin Yavuz, Didem Pala ve Özgür Kamburoğiu Genç Anadolu Gazetesı'nin Mart 1997 sa- yısmda yer alan "GencfikSusurhık'la Basını Sorguladı" adh çalışmalany- la, En iyi haber-röportaj dalında: An- kara Üniversitesi lletişim Fakültesi öğrencilennden Bülent Ozgül Görü- nüm Gazetesi'nin 61. sayısında yayım- lanan **Ankara'da Başka Bir Dünya: Ismet Paşa" adlı çalışmasıyla, Gör- sel dalda (televizyon): Anadolu Üni- versitesi lletişim Bilimleri Fakültesi Sinema-Televizyon Bölümü öğren- cilerinden Didem Yılmaz, Görkem Kiriş ve Funda Erzurum "Teveflüt 1340" adlı çalışmalanyla, En iyi ha- ber-program dalında: Marmara Üni- versitesi lletişim Fakültesi öğrencile- nnden Bingül Ehnas ve Fazüet Kara- kuzu "2000 Yıhnda tşsiz Kalan Dok- torlar" adlı çalışmalanyla, Işitsel dalda (radyo): En iyi haber-program dalında Ankara Üniversitesi lletişim Fakültesi öğrencilerinden Sernat Ak- ça "Futbol ve Şiddet" adlı çalışmasıy- la, Dığer radyo programlan dalında birincilik ödülü 2 çalışma arasında paylaştınldı. SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN Asıl Sorun: Urgütlenme!' Hangisindeydi unutmuşum: Malraın'nun bir ro- manında, sosyalist partide 'örgütlenme sorunu' konuşulurken, kahramanın biri der ki: -...öyte bir di- siplin olmalı ki, yukarda birisi tek düğmeye bas- t mı, aşağıdaki bütün ampuller yansın!" Böyie bir 'disiplin' tarifinin, 'totaliteriiğin' ta kendisi olduğun- da, şüphe mi var? Adına 'demokratik merkeziyet- çtlik / centransme democratique' deniimişnr ya, lâf- tır, 'diktatörtüğün' hasıdır: Sovyet Komünizm'inin çökmesinde, önemli bir etkisi olduğu muhakkak! Ne kadar ilginç bulmuştum: kafa yapilan son de- rece farklı iki düşünür, Berdiavef ve Herbert Mar- cuse, 'SovyetMarksizmi'ni, 'KlâsikMarksızm'mden ayırmış, öyje irdelemişlerdin doğruyu söylüyorlardı! lllegal faaliyette, 'part/'nin gücünü yaptığı sanılan 'gizli' ve 'topyekûn' merkeziyetçilik; açık ve legal fa- aliyette -hete ezkaza iktidar olunursa- zaafını teşkil ediyor. Bolşeviklerin örgütlenmesi, Rusya'da 'Nihi- Hstler'den ve 'Narodnikler'den müdevver, son dere- ce kat ve acımasız kurallara dayandırılmıştı: sözko- nusu olan, arbk 'örgüt' değil, 'aygrt' (appareille)tır aralanndaki farkı, çeyrek yüzyıl önce, 'Hangi Sol'da anlatmıştjm: buncazaman sonra, biryazann, aynı şey- leri söylemek zorunda kalması ne hazin şey! i Ne yaparsınız ki, Türkiye'de henuz 'Iiberal' ya da 'demokrat' geçinen merkez/sağ partileri bile, 'de- mokratik' değildir. Malraux: 'Önce bilinç, sonra örgüt!' "... Malraux ne dtyor, 'önce bilinç, sonra örgüt' Gerçekten de, bilinçlenmemiş bir toplumsal or- tamda, örgütün yaran olmaz; zaten, yaşayamaz da pek! Bilinç ise, bildiğiniz gibi, işçi hareketi ile sosyalizm arasındaki bağlann, siyasal düzeyde kurulmasıdır. Kuruldu mu kuruldu, ondan sonra örgüt çalışması başlayacak. Işte burada ben bir ayınm yapryorum, sosyalizm için gerekli oian bir örgütün kurulmasıdır, bir aygıtn değil; zira son yetmiş yılın olaylan, sosyalist hareketin içinde örgûUeşme ile aygıtlaşmanın birbirine kanştığı- nr, oysa aygıtlaşmanın, bürokrasiyi de beraberin- de getirdiğini göstermektedir." "... Örgüt (organisation) bir yerde Gramsci'nin anladığı anlamda ve düzeyde, kollektif ve errte- lektüel özelliği gösteriyorsa, aygrt (appareille) tam tersine, yukardan aşağıya hiyerarşik bir ko- muta zincirlemesine göre düzenlenmiş, kemik- leşmiş bir 'hükmetme' yapısı (structure) gösteri- yor. Birincisinde demokratik bir yönetim, görev- lerin ve yetkilerin demokratik yoldan dağıtlma- sı, eleştiri ve özeleştiri, ne kadar kolay ve geçer- liyse; ikincisinde o kadar zor ve geçersiz; zira ikinci durumda aygrt merkezryetçi bir bürokrasi- nin belirli kararian ve tedbirieri uygulamaya koy- masından öte bir şey istemiyor ve getirmryor..." "...kadrolaşma dediğimiz şey, eğer ikinci tür- den bîr aygıtn çeşitli kademeleri için adam ye- tiştirmekse, meydana çıkacak olan, devrimci, es- nek ve diyalektik bir örgüt oJmayacaktır, ne ola- caktir ya, yukan kademenin diktasını, hem aygı- tn alt kademesine, hem de toplumun bütününe 'empoze eden' bir dikta mekanizması olacaktr..." ('Hangi Sol', 4. Basım, s. 71, Bilgi Yayınevi, 1996) Bu 'gelişmenin' sosyalistliğinin 'ruhuna' aykın, iki sonucu vardı ki, sonunda dünya sosyalizmini, baş- ka çözümler aramaya sevketti: 1 / Sosyalistlerin ni- hai amacı, yönetenleyönetitenin arasındaki utanç verici ast/üst ilişkisini kaldırmaktr. 2/ Böyle bir aygıtın, yönetime egemen olması, ücretiiliği sür- dürmekte, bu yüzden de art/degerin bu defa, burjuvazinin değil, 'aygıt bürokrasisinin' cebine girmesine yol açmaktadır. Bildiğiniz gibi önerilen yeni çözümün adı 'özyöne- f;m'dir (auto/gestion). Türk sosyalistierinin, en çok unuttuğu... Türkiye'de sosyalistlerin en çok unuttuğu, sosya- lizmin nihai tahlilde bir 'sMI toplum' projeksiyo- nu olduğu gerçeğidir üretimi, dagıbmı ve payiaşı- mı, öylesine rasyonel ve hakkaniyete uygun bir şekMde, üreticinin denetimine vereceksin ki, dev- letin ağırlığına ihtiyaç kalmayacak! Akdeniz sos- yalizminde. hele Italya ve Ispanya'da hayli ağıriığı olan Anarcho/sendikalistler, Tıto Yugoslavya sı 'öz- yönetim'e başvurmadan da, bu savlann savunucu- suydular. Dikkat isterim, 'ağırlık' üreticilerdedir, yâni mal, hiz- met ya da fikir üretimi yapanlarda! Bu yüzden, ger- çekten demokratik yani halkçı, özgüriükçü ve sos- yalist olan 'örgüt', ağırlığı, üreticilere verecek! O za- man, uzun süre sosyalistliğin ana unsurlanndan sa- yılan 'devletçiliğin', hiç de öyle olmadığı, şıp diye meydana çıkıyor; aslolan 'devletçilik' değil, 'kamu- sallaştrma'd\r, yâni üretimi, üreticiye maletme, onun denetimine bırakma! SovyeUer, geçiş dönemi aracı diye 'devletleştirme'ye başvurmuş, asla 'kamusallaş- tırma'y] gerçetdeştirememişti: artı/değeri 'cepleyen' bürokrasi (Nomenklatura) buradan doğdu. Türkiye'de, antı/totaliter sosyalist örgütlenme, el- bette 'aygıt' (appareille) modelini reddedecektir; reddetmelidır ama, yenne koyacağı 'model' hangi- si? Bilirsiniz, Avrupa sosyalist/komünist partileri, ya sendika ağırlıkh partilerdi, (Labour Party vb); ya da, Komintern modeli partıler (FKP, İKP, İS. KP vs). 'Ye- ni Dünya Düzeni' fırtınasıyla, son çeyrek yüzyıl için- de, Bat'dan ısrarla 'Kitle Partisi' modeli öneriliyor; acaba Sosyalist Türkiye Sd'u için, böyle bir örgüt- lenme sadre şifâ olabilir mi? Ayn bir tartışma konusudur. http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://wvrttf.eda.fr/-Wlgiyay/yazar/ailhan.htJm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle