27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23KASIM1997PAZAR PAZAR KONUGU Eski ABD Temsilciler Meclisi üyesi Marjorie Margolies-Mezvinsky ile kadınlar ve siyaset üzerine konuştuk Siyasette kadının düşüşü daha hızlı*3 Ulı LJŞ Ülkemizde artık siyasete atılmak isteyen kadınlann sayılan artıyor. Her ne kadar siyasi partilerimizin üst yönetimleri ve örgütleri kadınlara kapılannı açık tutmak istemiyorlarsa da kadınlar bu kapılan zorlamakta kararlı görünüyorlar. TBMM'ye daha çok sayıda kadm milletvekili seçtirmek amacıyla çalışan pek çok sivil toplum kuruluşu var. Bu kuruluşlar. kadınlann da siyasete atılmalanyla Türkiye'de demokratikleşme sürecinin ivme kazanacağının ayırdındalar. Bu çahşmalar sürerken Batı ülkelerinden, özellikle de ABD'den daha çok kadını seçtirme konusunda uzmanlaşmış kişi ve kuruluş temsilcileri ülkemize geliyor, bizim kadm örgütleriyle toplantılar yapıyor, onlara ellerindeki bilgi birikimlerini aktanyorlar. Son olarak ABD'den Women's Campaign Fund'ın başkanı olan eski Temsilciler Meclisi üyesi ve eski gazeteci Marjorie Margolies-Mezvinsky Istanbul'daydı. Onunla kadınlann seçimlerdeki şanslannı, seçilebilmek için neler yapmalan gerektiğini, nasıl bir eğitim almalan konusunu konuştuk. SÖYLEŞİ LEYLA TAVŞANOĞLU Siyasetteki kadın toplumsal ve siyasi gündemi nasıl değiştirebilir? Bu konunun uz- manı olarak bize anlatır mısınız? MEZVINSKY - Biz kadınlann bu konuda çok büyük etkileri olduğunu düşunüyorum. Temsil- ciler Meclisi üyesi olduğum dönemden edindi- ğim deneyimlerimi size aktarmak istiyorum. Benim seçildiğim dönemde 24 kadın, Temsil- ciler Meclisi üyesi olarak meclıse gırdik. Böyle- ce de meclistekı kadın sayısinı iki katına çıkar- dık. Bizim Kongre'de o zamana kadar en yüksek kadın üye sayısi 30'du. Bizim dönemimizde bu sayı 48'e çıkınca herkes çok şaşırdı. Biz o sayı- ya ulaşmamış olsaydık, örneğin Aile Sağlığı Yar- dımı Yasası'nı çıkaramazdık. Başka ülkelere bakıyorum. Yeni çocuğu olan ana babalara verilen doğum iznı süresi komik ge- liyor. Biz işte süreleri uzatan bu yasayı göreceli olarak tutucu kabul edilen bizim Kongre'den ge- çirebildik. Daha sonra Ulusal Sağlık Enstitüsü'nun araş- tırmalannı incelemeye başladık ve dehşetle gör- dük ki bu araştırmalann hiçbirisi kadınlan kap- samıyor. Örneğin 'Aspirin'in ınsan sağlığı üze- rindeki etkileri konusunda bır araştırma yapıl- mış. Ama bunun kapsamına sadece erkekler alın- mış. Bir başka araştırma kandaki kolesterol oranıy- la ilgiliydi. Bunun kapsamına da kadınlar alın- mamıştı. Sadece erkekler için kandaki sağlıklı kolesterol düzeyleri belirlenmışti. Yani sağlıkta bile kadınlar yok sayılıyordu. Bunun üzerine, çok açık ve yazılı gerekçeler olmadan kadınlann da bu sağlık araştırmalanna dahıl edilmelen gereğini kayıt altına alan bir ya- sayı Temsilciler Meclisf nden geçirdik. Bir de biz kadınlann siyasi yaşamdaki etkisi- ne örnek olarak Bradey Yasası'nı göstermek is- tiyorum. Bıliyorsunuz Bradey. Başkan Re- agan'ın basın sözcüsüydü ve Reagan'la birlikte vurulmuştu. Bunun üzerine, her ısteyenin silah almasını engelleyecek bir yasa taslağını biz Kongre'dekı kadınlar hazırladık ve geçmesini sağladık. Biz olmasaydık o yasa da Temsilciler Meclisi 'nin gündemine hiç gelmeyecekti. ^^^™ Peki kadınlann toplumsal etkileri na- sıl oluyor? MEZVINSKY - Kadının varlığı bile bir etki. Örneğin bir odaya girdığınız zaman bile o oda- nın havasını değiştirebiliyorsunuz. Cstelik biz siyaseti erkeklere kıyasla çok daha ciddiye alı- yoruz. Özetle söylemek gerekırse biz erkeklerden farklıyız ve bu farka saygı gösterilmesi gerekti- ğini düşunüyorum. ABD Kongresi'nin toplam üye sayısı 11.800. Bunlardan sadece 180'i kadın. Biz kadınlann si- yasette daha çok temsil edilmemız gerekiyor. ^ • • B Siz Türkiye 'de kadınlann siyasi ya- şamdaki yerini nasıl değeriendiriyorsunuz? MEZVINSKY-Buraya daha yenı geldim. Her şeyi dinlemek ve öğrenmek için de kulakJanmı açtım. Ama okuduklanmdan öğrendiğim kada- nyla Türkiye'dekı kadınlann yenne ve dunımu- na biz Amerıkalı kadınlar imrenmeliyız, dıye dü- şunüyorum. Türkiye'de kadınlar yıllardır çok etkinler. ••^M Ama TBMM'de çok az sayıda kadın milletvekili var... MEZVINSKY - Bu, bütün dünyada böyle. ne yazık ki. Üstelik bütün dünyada kadınlarla ilgi- li değerlendirme aynı. Nastl? MEZVTNSKY - Örneğin, bır kadın diyelim ki siyasetteki görevinde başanlı olmadı Hemen. "Kadın değO mi? Zaten baştan tahmin etmeby- dik beceremeyecegiııi" türünden genellemeler başlar. Oysa bir erkeğin de aynı görevde aynı de- recede başansız olabileceği hiç kimsenin aklına gelmez, ya da bu gerçek akla getirilmek isten- mez. Kadın seçilmeden önce insanlaro kadının yap- tığı yanlışlan daha kolay bağışlarlar, daha hoş- görülü bakarlar, ~Kadın değişimi simgder" der- ler. Ama kadm bir kere seçilmeyegörsün... Dü- şüşü bir erkeğinkinden çok daha hızlı olur, yap- tığı yanlışlara çok daha az hoşgörülü bakılır. O nedenle de kadınlar arasında dayanışma oluşturmak zorundayız, birbirimize daha hoşgö- rülü bakmalıyız. Kıskançlıklardan, eleştirilerden uzak durmalıyız. Bunu da dünya çapında başar- mamız gerekir. ErkekJerle de daha fazla işbirliğine, ortakJığa girmeliyiz. Şımdiye kadar biz kadınlar erkekle- re meydanı boş bıraktık. Şimdi artık o meydan- da bizim de yerimiz olmalı. ^^^™ Kadm adayları destekleyen gönüllü kuruluşlann, ya da sivil toplum örgütlerinm si- yasalyaşamdaki rollerini anlatır mısınız? MEZMNSKY - Bunu size VVomen's Campa- ign Fund'un başmdaki insan olarak anlatayım, is- terseniz... Bizim iki kolumuz var. Bir kolumuzla kadın- lann adaylığını desteklemek için para toplama- ya çalışıyoruz. Öbür kolumuzla da kadınlan, se- çimlerde başanlı olabilmeleri, seçilebilmeleri için eğitiyoruz. Marjorie Margolies- Mezvinsky Yükseköğrenimini Pennsylvania ve Columbia üniversitelerinde tamamladı. Çahşma vaşamına gazeteci olarak Philadelphia 'daki ' fVCAU-TV'de başladı. 1971-91 arası NBC televizyonunda önde gelen muhabirlerden biri olarak çalıştı. Yaptığı programlardan beşi Emmy Odülü 'ne layık görüldü. Güneydoğu Asya Savaşı yetimleri üzerine yaptığı televizyon dizisinin ödül üzerine ödül almasından sonra Kore 'den bir çocuğu evlat edindi. Bu arada savaş yetimleri üzerine kitap yazdı. Evlendikten sonra eşinin de onayıvla evlat edindikleri çocuk sayısı ll'e çıktı. 1992- 94 arası Pennsylvania 'dan Temsilciler Meclisi üyeliği yaptı. Şimdiki halde de Kongre 'ye daha çok kadm üye seçtirme çalışmalan yapan Women s Campaign Fund ve fVomen s Campaign Research Fund adlı kuruluşlann başkanı. Peki, seçimlere adaylığını koyan bir ka- dın başanlı olabilmek için neleryapmalı sizce? MEZVINSKY - Bence üstüne başına çok dik- kat etmeli. Hep yerine göre kjyafetler seçmeli. Pratik aynntılar çok önemli. Tabıi bütün bunla- nn yanı sıra akıllı olması gerekiyor. Aklını ıyi kullanan kadın başanlı olur. Iyi konuşması önemli. Bir de saldırgan davran- mamah. Saldırgan görünümlü sert kadınlann se- çilme şanslannın çok daha az olduğuna dikkat et- tim. Aslında pek çok şeyin bir araya gelmesinden oluşan bir imaj bu. New Jersey eyaletinden bir kadın aday vardı. Dış görünüşü gayet hoştu. Da- ha sonra konuşmasını dinledik. Hanka bir anla- tımı vardı. Bu kadın çok başanlı oldu. Adı Ann Rkhard. Şimdı Teksas Valisi. Size bir yöntemımizi de anlatmak istiyorum. Kadın adaylan desteklemeye karar vermeden ön- ce bunlann filmlerini videodan izlıyoruz. tçten, ne demek istediğinin mesajını karşısındakine iyi verebilen. güzel konuşan kadın adaylar tercihi- miz oluyor tabii ki. Aynca görünüşü, kıyafeti de önemli etkenler arasında. Bütün bunlar iyi de anlaşüıyor ki siz- de de hâlâ kadınlann seçilme oranları yüksek değiL Bunun nasılgelistirilebileceğini anlatabi- lir misiniz? MEZVINSKY - Bu tamamiyle eğitime bağlı. Eğitim süreci içinde durum değişecektir. • ^ • M Peki kadınlann bütün dünyada siyase- te atüma konusunda biraz tembel davrandıkla- nnı düşünüyor musunuz? MEZVINSKY - Hiç kuşkusuz o da var. Pek çok ülkede bu böyle. Bunun çeşitli nedenleri var. Örneğin ABD'de politikaya pek iyi gözle bakıl- mıyor. tnsanlar politikaya girmek pek istemiyor- lar. Kendimden örnek vereyim. Politikaya atıl- mak aklımm ucundan bile geçmezdi. Tabii politika zor bir meslek aynı zamanda. Bizim toplum politikaya kirli bir iş gözüyle de bakıyor. Benim kuşağımdan olan kadınlar hiçbır zaman politikayı akıllannın ucundan geçirmez- lerdi. En fazla öğretmen, ya da hemşire olmayı düşünebilirlerdi. Ben avukat ohnak istemediğim için televizyon gazeteciliğinı seçtim. En kabadayısı. bir kadın politikacı eşi olmayı düşünebilirdi. Kocası, "Ben Ne gibi konularda eğitiyorsunuz? MEZVINSKY - Örneğin medyayla ilişkiler, demeç hazırlamak, bir seçim kampanyasını yü- rütmek konulannda. Vvomen's Campaign Fund da bir sivil toplum kuruluşu sayılabilir. Emly's List diye bir uygulama var. Bunu bili- yor musunuz bilmem. Ben, seçimlere aday oldu- ğumda Emly's List'e alınmıştım. Biyografimi listeye koydular. Bunun amacı desteklenen adaylar içm seçim kampanya parası toplamaktı. Emly's List'e üye olan kişilere bu biyografiler gönderiliyor ve bu- nun karşılığında bu üyeler para çekleri yolluyor- lar. Böylece büyük paralar toplanabiliyor. Ben, kendi adıma tek bir seferde yaklaşık 100 bin do- lar toplamıştım. Bu dediğim 1992'de oldu. Bugün, tanınmış bir aday için 150 bin dolar- dan fazla para toplayabilirsiniz. bu yolla. Bugün ABD'de beş kadm örgütü sadece kadın- lann daha çok sayıda seçilmeleri için çalışıyor. Bazan iyi, bazan da kötü sonuçlar alabiliyorlar. i^Hi^B Bu nasıl oluyor? MEZVINSKY - Diyelim ki tek aday bulunan bölgeler var. Bir kadın adayın buralarda seçim kazanması şansı bir erkek adayuıkine eşit. Benim seçildiğim dönemde 24 kadından 20'si tek aday bulunan bölgelerden seçildi. Geçen yıl kunıluşumuz 27 kadını seçimlerde destekledi. Ama ne yazık ki sadece altısının se- çim bölgelerinde tek aday vardı. Bu bağlamda kaduılann seçilmeleri için tek adaylı bölgeler çok önemli. VVashington'a atandrnı", haberini verdiğinde bu küçük kadın hemen bavullan toplamaya koşar- dı gibi... Ostelik siyaset, yaşamımzı da altüst edebiliyor. Ben, siyaset için yıllarca yaptığım gazeteciliği bı- rakmak zorunda kaldurı. Hele bir kadının çocu- ğu varsa, çocuklar siyaset yaşamından kötü et- kileniyorlar. Kadın bunu da düşünmek zorunda kalıyor. Ben Temsilciler Meclisi üyesiyken bir gün bi- zim çocuklann en küçüğü okuldan eve geldi. Fe- na halde canı sıkkındı. Nedenini sordum. Meğer arkadaşlanndan biri ona. "Sen de annen gibi isc yaranıazıntekisin''demiş. Bu da bizim oğlanı fe- na halde üzmüş. Siyaset yaşamının cilveleri. ABD'de kadınlann siyasete bakışlanna gelın- ce... Benimkuşağım dediğim gibi farklı bakıyor- du. Bugünkü genç kuşak ise bizden çok daha farklı yaklaşımlar içinde. Yine de gelişimin çok yavaş olduğunu söylemeliyim. Ben siyasete girmeye karar verdiğimde an- nemle babam aklımı kaçırdığımı düşündüler. Caydırmaya çalıştılar. Onlara, "Beni siz böylest- ne bağunsız ruhlu yetiştirdiniz" dedim. Baktılar olmayacak.. beni kendi halime bıraktılar. Sonra da yaptığım işlerden büyük kıvanç duyduklan- nı söylemeliyim. ••••• Sizin başka bir yönünüz de var. 1970He, Koreli bir kız çocuğunu evlat edinerek biryabancı çocuğu evlat edinen evlenmemiş ilk Amerikan vatandaşt oldunuz. Bu sizde nasıl duygular uyandırmıştı? MEZVTNSKY-O kadar uzun zaman oldu ki... Ben şimdi artık büyükanneyim. Ama o dönem- de bunun bana büyük kıvanç vereceğinı, bencil- ce bir duygu olmasına karşın bunu sırf kendim için yapüğımı biliyordum. Peki neden evlat edinme yolunu seçti- MEZVEVSKY - Bilıyorsunuz, o sırada savaş yetımleriyle ilgili bir televizyon dizisi hazırla- mıştım. 26 yaşındaydım ve çocuk sahibi olmayı her şeyden fazla istediğimı biliyordum. Başlangıçta o televizyon dizisinı yapmaya kor- kuyordum. Bir ara cesaret edemeyeceğime karar verdim. Sonra Vietnam'a gittim. Bir ajansta ça- iışmaya başladım. Böylece dizi orada geliştı. Orada da Koreli kızımı evlat edinmeye karar ver- dim. Evet, bencilce bir karardı, ama çocuk da bundan yararlanacaktı. Ondan sonra da evlat edinmeye devam ettım. Bu. çok güzel bir duygu. ^ ^ ^ " Evet de sizin 11 çocuğunuz var. Bir yanda siyaset, bir yanda da onlarta nasıl başe- debildiniz? MEZVINSKY - Bir kere bana geldiklerinde hepsi küçücük çocuklar değildi. Sonra ben ev dı- şında olduğumda mutlaka onlarla birlikte birile- ri vardı, gayet iyi bakılıyorlardı. Zaten kocamla ben çevremizde çok insan ol- masını isteriz. Evimizde mülteci aileleri, yardı- ma muhtaç insanlar, çocuklar hiç eksik olmaz. Peki çocuklar iyi geçiniyorlar mı? MEZVINSKY - Aslında bazılan birbirlerine çok düşkün. Bazılan da o kadar değil. Ama hep- si birbirine son derece sevecen davranıyor. Okul- da öğretmenleri onlar için, "Her ortama uyabi- Kyorlar. Hiçbir sorun çıkarmıyorlar" derlerdi. Siyasete atılıp gazeteciliği bırakmak zo- runda kaldığınızda hiç üzüntü duymadınız mı? MEZVINSKY-Aslında seçilme şansımın çok küçük olduğunu biliyordum. Çünkü seçim böl- gemde Cumhuriyetçiler çok güçlüydü. Bense Demokrat Parti'den adaylığımı koymuştum. Tam bir kumardı. Ama benim inandığım bir şey vardır. Kaybetmeye hazır değil sen hiçbir şe- kilde kazanamazsın. Ama hayatta kumar oyna- mak zorundayız ve kaybetmeye de hazırlıklı ol- malıyız. îşimin çok iyi olduğunu, bunu bırakmakla bü- yük kayba uğrayacağımı biliyordum. Ama bile- rek siyasete atıldım. 11 yıl süreyle yaptığım ga- zetecilikte sık sık bir siyasetçiyle karşılıklı otu- rup konuşur. o konuşma sırasında da. "Bu adam nasıl olmuş da bu mevkiye gelebilmiş"1 diye dü- şünürdüm. Karşıma sıklıkla çıkan siyasetçiler genelde pek zeki olmayan, beni temsil etmeleri- ni istemeyeceğim kişilerdi. Ama tabii oturduğunuz yerden eleştirmek çok kolay. Seçilip, o makama gittiğiniz zaman neler olup bittiğini görüyorsunuz. Ben riskleri göze alabilen birinsanım. Üstelik gazetede değil, televizyonda çalışıyordum. Tele- vizyonda görüntü çok önemli. En iyimser dü- şünceyle televizyonda 10 yıllık ömrüm olduğu- nu da çok iyi biliyordum. Kadınlar yaşlandıkça bu gibi işlerde değerlerini kaybediyorlar. Oysa erkekler için aynı şey söz konusu değil. Televiz- yonda çalışan bir erkek yûzü kınşsa, saçlan be- yazlansa da bir şey fark etmiyor. Üstelik televizyonda çalışırken boş dunnuyor, bır yandan gazetelere yazılar, kitaplar yazıyor- dum. Her zaman bizim televizyondakilerin, "Ka- şının alünda gözün var. Onun için işine son veri- yoruz" demeleri tehlikesi geçerliydi. O nedenle de kendimi güven altında tutmak zorundaydım. Gazeteciliği çok seviyordum, ama dediğim ne- denlerden de bırakmaya hazır hale gelmiştim. Yeni bir yaşama başlamak da doğrusu çekici ge- liyordu. 10 aralıkta forum düzenlenecek Halkla İlişkiler Derneği 25. yılını baloyla kutluyor İstanbul Haber Servisi - Halkla tliş- kiler Derneği, 25. yıldönümünü Holi- day Inn Oteli'nde balo ile kutluyor. Der- nek Başkanı Doç. Dr. Aiaeddin Asna. 25 yıldır mesleği eğitimsiz ellerden kur- tarma mücadelesi verdiklerini anımsa- tarak, bu konuda öteki meslek örgütle- riyle yakın işbirliğine gırdiklerini. TB- MM ile de temasta olduklannı söyledi. Holiday Inn Oteli'nde 8 Aralık'ta sa- at 19.30'da kokteylle başlayacak smo- kinli balo. yemek ve dans müziği ile sü- recek. 10 Aralık günü ise Maslak Prin- cess Otel'de 'Halkla İlişkiler Forumu' gerçekleştırilecek. Marketıng Türkiye dergisi ile ortaklaşa düzenlenen foru- ma, 20 konuşmacıdan oluşan 5 panelin yanı sıra Basın Konseyi Başkanı Oktay Ekşi de öğle yemeğı konuşmacısı ola- rak katılacak. Panelistler arasında Ne- zih Demirkent, Tufan Türcnç, Güngör Mengu Yavuz Zeytinoğlu, Prof. Yılmaz Bü>ükerşen gibi isımler bulunuyor. Demek yönetim kurulu. 25. yıldönü- münde bir de üye kataloğu yayımlıyor. Derneğin 150 üyesini tanıtan katalog aralık ayında dağıtıma hazır olacak. Halkla ilişkiler Derneği Başkanı Doç. Dr. Aiaeddin Asna. I972'de on beş üyeyle kurduklan derneğin, gerçek bir meslek örgütü olma yolunda hızla iler- lediğini ve iletişim sektöründeki öteki meslek örgütleriyle yakın işbirliğine girdiğini belirtti. Doç. Asna, üyelerine verecekleri yet- ki belgesi ile PR mesleğini eğitimsiz el- lerden kurtarmayı amaçladıklannı kay- detti. Halkla İlişkiler Derneği'ne üye ola- bilmek için en az beş yıl bu meslekte ça- lışmak gerekiyor. İletişim fakültesi me- zunlan için ise bu süre bir yıla iniyor. 'İHD üzerindeki baskdar kaldırüsın' Mardin. Urfa ve Divarbakır şubelerinin kapanlmasını protesto için 24 hafta önce başlatüan "si- >ah sessiz eylem*'de insan hakları savıuıuculanna yönelik baskılar kınandı. İHD'nin İstanbul Şu- besi önünde dün öğle saatlerinde \-apılan gösteride konuşan avııkat Eren Keskin, Türkije'de ger- çek iktidann askerin elinde olduğunu ileri sürdü. Keskin, bazı gazetecilerin, geçen günlerde ger- çekleştirilen Güne>doğu gezileri sırasında insan haklanna yönelik baskılann durumunu öğren- mek için, İHD şubelerinin neden kapatıldığını sorması gerektiğini söyledi. Keskin, İHD üstünde- ki baskılann kaldınlması için sonuna kadardirenileceğinika>detti.(Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) Sokağa cıkma yasağı 19.00'da bitecek îstanburdaki sayımda 75 bin memur görevli İstanbul HaberServisi -Bir kez daha sa- yılıyoruz. 7 yıl aradan sonra 30 Kasım pa- zar günü gerçekleştırilecek genel nüfus sayımında nüfusun belirlenmesinin yanı sıra, zihinsel ve fiziksel engellilerin du- rumlan, yerleşim yerleriyle ilgili temel bil- giler ve seçmen nüfusu da saptanacak. Is- tanbul'daki sayımda 75 bin kışi görev ya- pacak. 30 Kasım günü sokağa çıkma ya- sağı saat 05.00'te başlayıp 19. 00'da sona erecek. Genel nüfu5 r . ı n hakkmda bir açık- lama yapaT. .^tanbul Valiliği. son 7 yılda şehrin nürusunun hızla arttığını belirtti. 30 Kasım günü yapılacak sayımla, nüfusun eğıtun, yaş, cınsiyet, çalışıp çalışmama durumlan veyapılan işinniteliklerininbe- lirleneceğinı kaydeden valilik. amaçlan şöyle sıraladı: "Seçmen nüfus arasında 18'in üstündeki yaş grubundaki tüm bilgi- ler man\ etikortamaaktanlarak D genettn- deseçmen kürüğünün ohışturubnasına im- kân sağlanacak. İstanbul sınırlan içindeld TC vatandaşı olan Idşilerin nüfus cüzdan- lanna dayah kayıt bügDeri vç oturulan ye- rin nheliklerine ilişkin temel bilgiler derle- necek.Zihinsel v« fizikselengellüer hakkm- da bilgiler beliıienecek. Oluşturulacak bu kütükler manyetik ortamda merkezi nüfus idaresi sistemi projesinde bilgi altyapısın- da kullanılması sağlanacak." Valiliğin açıklamasına göre. İstanbul genelınde 75 bin memur görev yapacak. Flçe merkezlerinde, 150 kişi veya 40 ha- neye bir nüfus tespit memuru. köylerde 250 kışı ve 50 haneye bir nüfus tespit me- muru gönderilecek. llçelerde her 10 nüfus tespit memuruna bir kontrolör verilecek. 30 Kasım günü, sokağa çıkma yasağı sa- at 05.00'te başlayıp 19.00'da sona erecek. Sayımın toplam maliyeti kesinleşmemiş verilere göre 700 milyar lira.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle