Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CumhuriyeC
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç
• Genel Yayın Koordınatörü Hikmet
Çetinkaya 9 Yazuşlen Müdurlen tbrahim
Yıldız - Dinç Tayanç # Sonımlu Müdür
Fikret Ilkiz 0 Haber Merkezı Müdürü:
Hakan Kara•Görsel Yönelmen: Fikret Eser
Dış Haberier Şinasi Daruşoğlu • lsühbarat: Cengiz
YıMınm 0 Ekonomı Mehmet Saraç 0 Kültür
Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücdman
• Makaleler Sami Karaören • Düzeltme' AbduBah
Yazm0Fotograf Erdoğan Köseoğlu •Bılgı-Bdge
Edibe Buğra • Yurt Haberlen Mehmet Faraç
YayınKunılu: ÜhsnSelçukfBaşkanL
Orhan Erinç, Oktay Kurtböke,
HikmetÇetinkaya, Şökran Soner,
Ergnn Bakı, Dinç Tayanç, tbrahim
Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa
Balba>. Hakan Kara.
AnkaraTemsılcısı: Mustafa Balbay Atatürk Bıüvan No
125, Kat-4. Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7 hal). Faks
4195027 • Izmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Zıya
Blv. 1352 S. 2/3 Tel:4411220, Faks:4419117» Adana
TemsilcisıÇetin Yiğenoğlu, lnonüCd 119 S.No:l Kat:l,
Tel: 363 12 11. Faks: 363 12 15
Müessese Müdürû. Üstün Akmen #
Koordmatör Ahraet Korulsan •
Vfuhaste Böfa* Yener»ktare Hüseym
Gürer • tşletme Önder ÇeSk • Bıl'gı-
tşlem. Nail lnal 9 Bılgısayar Sıstem.
Mürğvet Çiler»SaOş FazUetKuza
MEDYA C: • Yönetım KunUu
Başkaıu - Genel Müdur Gnlbin
Erdurao # Koordınatör Reha
Ijıtman • Genel Mudûr Yaıdımcısı.
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
5139580-513846(^61,Faks 5138463
Vtjımlayan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın \e Yayıncılik A Ş
Tûıkocağı Cad 39 41 Cagaloglu 34334 lst PK 246 Istanbul Tel (0'212) 512 05 05 (20 hat) Faks (0/212) 513 85 95
18KASIM1997 lmsak:5.18 Güneş: 6.48 Öğle: 11.56 lkindi: 14.27 Akşam: 16.51 Yatsı: 18.15
Kadında şık
giyim: Lema
• Haber Merkezi - Lemti
genç koleksıyonu. Lema
klasik koleksiyonu ve
Lemto koleksiyonu olmak
üzere üç yan stilde
kadınlann beğenisine
sunulan Lema'nın yenı
koleksiyonlan büyük beğeni
topladı. Bir aile şirketi olan
Lema'nın yetkilileri
hedeflerinin, en kaliteli
ürünü en uygun fiyatla
satmak olduğunu
belirtiyorlar
Kural'a
saldırıya tepki
• tstanbul Haber Servisi -
Bıra kutulannı sokağa
attıklan içın uyardığı 4 kişi
tarafından korkunç şekilde
döyülerek hastanelik edilen
tTÜ Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Orhan Kural'a
meslektaşlanndan ve
CHP'den destek geldi.
Üniversite Öğretim Üyeleri
Derneğı Başkanı Prof. Dr.
Burhan Şenatalar \e CHP
tstanbul tl Başkanı Mehmet
Ali Özpolat. Kural'a
yönelik saldınnın çağdaş,
aydın, duyarlı ve sorumlu
tüm yurttaşlara yönelik
olduğunu kaydettiler.
Açıköğretimde
dersler başlıyor
• tstanbul Haber Servisi -
Anadolu Ünıversitesi'nin
açıköğretım sıstemine göre
öğretim yapan ıktisat ve
işletme fakültelerinde
öğrenim görmekte olan
öğrencilerin, 1997-1998
öğretim yılı akademik
danışmanlık dersleri 1
Aralık 1997 Pazartesı günü
tüm yurtta başlıyor.
Ûğrencıler, derslerin
yapılacağı derslikleri gün ve
saatlen kentteki açıköğretim
bürosuna başvurarak
öğrenebiiecekler.
Sokaktaki
muhtar
• İstanbul Haber Servisi -
Eminönü'ndeki Binbirdirek
Mahallesi Muhtarlığı.
kaymakamlık ve vakıflar il
müdürlüğüne bağlı ekipler
tarafindan boşaltılıp
mühürlenince muhtar ve
belgeler sokakta kaldı.
Muhtar Imam Cafer Bayar,
35 yılhk Bınbirdirekli
olduğunu ve 17 yıldır da
aralıksız olarak aynı yerde
muhtarlık hizmeti verdiğini
belırterek "Bizim gidecek
yerimiz yok. Vatandaşın işi
beklemez, belgelen sokakta
veriyor. ışimizi
sürdürüyoruz" dedi.
30 milyar dolara mal olacak Ulusal Enformasyon Sistemi 30 milyon aboneye ulaşacak
4
BilgPye ıdaşmak kolaylaşacakEBRU TOKTAR
ANKARA - Türkiye'nin geli-
şen teknolojik koşullara uyum
sağlamasını, bilgiye en kolay ve
en sağlıklı biçimde oluşmasını
sağlayacak "Ulusal Enformas-
yon Sistemi" kunıluyor. 2020 yı-
lında tamamlanması planlanan
proje, lnternet'i ulusal enformas-
yon şebekelerine çevirerek, tele-
matik hizmetler geliştirecek. Tür-
kiye'nin 21. yüzyıla geçişinde
dev bir adım olarak nitelenen sis-
tem ile 30 milyon aboneye ulaşıl-
ması hedefleniyor. 30 milyar ABD
dolanna mal olacağı hesaplanan
sistem, Türkiye'nin ekonomik ge-
lişiminde de önemli bir katkıyi
sağlayacak.
Türkiye'de " Ulusal Enformas-
yon Sistemi" kurulması amacıy-
la Milli Güvenlik Kurulu Genel
Sekreterligi, Genel Kurmay Baş-
kanlığı, Ulaşürma Bakanhğı, Dev-
let Planlama Teşkilatı Müsteşar-
lığı. Yükseköğretim Kurulu Baş-
kanlığı, Türkiye Teknoloji Gelış-
tirme Vakfı ve Türk Telekomüni-
kasyon A.Ş. ve TÜBİTAK Baş-
kanlığı'ndan oluşan bir yürütme
grubu oluşturuldu. TÜBtTAK ta-
rafindan hazırlanan, yürütme gru-
bunca onaylanan ana planda Tür-
kiye'nin bilim ve teknoloji yete-
neğinin geliştirilmesi gerektiği-
ne işaret edildi. Sistemin hedef-
lediği hizmetler şöyle:
Eğitim
- Uluslararası elektronik üni-
versiteler: Üniversite ve yükse-
kokullar, bilgı teknolojilerinin en
yetkin biçimde kullanıldığı ku-
rumlar olacak. Bu amaçla "ulus-
iararası dersükler" oluşturulacak.
- Etkilesimli uzaktan eğitinı:
Uzaktan eğitim, kaliteden ödün
vermeksizin, küçük yerleşim bi-
rimlerine kadar yaygmlaştınla-
cak.
- Kütüphaneiere erişim: Yerel
• Sistem ile elektronik kütüphaneler, görüntülü
posta hizmetleri, uluslararası elektronik
üniversiteler, elektronik ticaret, elektronik oylama,
elektronik belgeler, tele-iş ve elektronik gazeteler
oluşturulacak.
ya da yurtdışındaki bir kütüpha- lan bankalar arası para transferi-
neye en hızlı şekilde ulaşılacak.
Uretim ve ticaret
- BilgisayardestekH tasanm ve
uretim: Kitlesel üretim terk edi-
lerelc, esnek üretime geçilecek.
Esnek üretim, ürünün modellen-
mesi, üretim mühendisliği ve üre-
tim denetiminde enformasyon
teknolojilerinin kullanılması ola-
rak tanımlanabilir.
- Vîdeo konferans: Kişiler bu-
lunduklan yerden, ulaşım gideri
ödemeksizin iş toplantılannaka-
tılabilecek.
- Elektronik ticaret: Pazar bil-
gilen, bir ürünün nereden ne ka-
dara alınabileceği, siparişler ve-
rilirken ilgilj firmalann çalıştık-
nin anmda yapılması "elektro-
nik" olarak gerçekleştirilecek.
Kamu hizmetieri
- Elektronikbdgeter Nüfus kâ-
ğıdı, pasaport, tapu ve kadastro,
nüfus. adli kayıt, sicil, askerlik
gibi kayıtiarda enformasyon tek-
nolojileri kullanılacak.
- Ödemelen Vergi, harç öde-
melerinde enformasyon teknolo-
jisinden yararlanılacak.
-Elektronikoylama: Bıreylenn
referanduma katıhmı elektronik
teknolojisi sağlanarak etkınleşti-
rilecek.
- Uzaktan tarama: Röntgen,
ultrason, tomografı gibi sağlık ta-
ramalan, uzaktaki bır hekım ta-
rafından incelenebılecek.
- Veri bankalan: Bireylerin
sağhklan ile ilgili tüm bilgileri
düzenli olarak veri bankalannda
saklanacak.
- Koruyucu sağlıkhizmetlerinin
uzaktan sunumu: Bireylerin ko-
ruyucu sağlık hizmetleri, ev lerin-
de enformasyon altyapısı üzerin-
den akillı terminaller aracılığıy-
la yapılacak..
Yasama ve yargı
-Hukukdüzenininçelişkflerden
anndınlması: Enformasyon tek-
nolojilerinin kullanılarak, hukuk
düzenindeki çelişkili uygulama-
lar ortadan kaldınlacak.
- Bireyin pariamentoya kanhmı:
Bireylerin parlamentodaki çalış-
malan yakından izleyebilmesı,
çıkartılmakta olan yasalar hak-
kında daha geniş bilgi sahibi ola-
bihnesi sağlanacak.
- Bireyûı >nsal uygulamalara et-
kin kabhmı: Bireyin kendisi ile il-
gili yasal verilere erişebilmesi,
durumunu tüm açıklığı ile göre-
bilmesi sağlanacak.
Evlere hizmet
- Evde çahşma (tele-iş): Çalış-
ma ortamı eve taşınarak, gerek-
siz yere ulaşım parası verilmeye-
cek.
- Güvenlik önlemleri ve sayaç-
lann uçaktan okunması: Bireyle-
rin elektrik, su, gaz gibi tüketim-
lerinin konuta gelinmeden okun-
ması sağlanacak.
- Evden anşveriş ve banka hiz-
metleri: Kişilenn alacaklan giye-
ceklen, ev eşyalannı görebılme-
leri sağlanacak.
- Vldeo tetefon: Görüntülü pos-
ta ve telefon hizmetleri yapıla-
cak.
- Elektronik gazete ve kay-
nak bilgiler gerçekleşecek.
- Elektronik müze ve kütüp-
haneler oluşturulacak.
'Mars'ın bir yerlerinde
ıııutlaka yaşaııı vardı9
CHICAGO(AA)- Mars gezegeni-
nin haritasını çıkarmakla görevli "Qo-
bal Surveyor" aracından gelen son
fotoğraflann üzerinde çalışan bilim
adamlannın, Mars'ta bir zamanlarya-
şam olduğuna dair inanışlannı kuv-
vetlendirdiklen belirtiliyor.
"The JournalofScience" adlı bilim
dergisinin haberine göre Mars'ın at-
mosferini bir battaniye gibi örten ku-
ru buz bulutlannın gezegenı sıcak tut-
muş olacağını açıklayan bilim adam-
lan, sıcak hava nedeniyle akan sula-
nn, Mars'ta bugün görülen "su kanal-
lannı" meydana getirdiğini ileri sü-
rüyorlar. Eski Mars'ta yaşamı oluştu-
racak derecede oluşan sıcak havanın.
gezegenin bir yerlerinde yaşamı des-
teklemiş olabileceği de bilim adam-
lannca belirtiliyor.
Chicago Üniversitesi profesörle-
rinden Raymond Pierrehumbert ge-
zegeni örten "kuru buz battaniye"nin,
Mars'ı ısıtmış olabileceğini, çünkü
bu battanıyenin, kızılötesi ışınlan
Mars'a yansıttığını kaydediyor. Bu
ışlevin, Dünya atmosferindeki buhar
bulutlannın yaptığı göreve benzeme-
diğine değinen Pierrehumbert, kar-
bondioksit buz bulutlannın. kızılöte-
si ışınlan gezegene genişçe yaydığı-
nı ve bunun Güneş'ten direkt gelen
ışınlardan daha etkili oiduğunu be-
lirtiyor. Prof. Pierrehumbert, Dünya
atmosferindeki bulutlann yeryüzün-
den sıcaklığı emdiğini ve tekrar bu sı-
caklığı dünyaya yansıtırken aynı za-
manda uzaya da dağıttığını. bu yüz-
den, bulutlann dünyadan emdiği sı-
cak havanın yansının kaybolduğunu
hatırlatıyor.
Mars'ın atmosferindeki karbondi-
oksit buz bulutlannın, "tekyön" yan-
sıtma yaptığını, bu bulut tabakasının
gezegenden emdiği sıcaklığı tekrar
ayna gibi gezegene geri yansıttığını
ortaya koyan Prof. Pierrehumbert, bu
mekanızmanın çok iyi çalışmış ol-
ması gerektiğini ve bunun da gezegen-
de suyun akıcılığını rahatça sağlamış
olduğunu ileri sürüyor.
[gazeteverir
CKK'de 'DramaAtötyesi'
Ayla Algan öndertiğindeki "Drama
Atöhesi", hafta sonu "Cumhuriyet
Kitap Kulübü" Taksim Sergi Salo-
nu'nun kasım avı etkinlikleri arasın-
da yer aldı. İzleyici kaülunına açık
olarak yapdan çalışmada ters Uintili
geçişlerin iOüzyonu yarattğına tanık
olundu. Çok sayıda kaühmcının yer
aldığı çahşma. kuşaülmışlıklann yol
açbğı bire> selleşmenin ritüelleşme-
sivle başlack, plastikle fonetiğin birleş-
mesi şeklinde sürdü. Uğur Değirmen-
cioğlu tarafindan yönetilen etkinlik
öncesindeAylaAlgan: "GeçmiştEoian-
lan bilmiyorsak ya da çağdaş varolu-
şumuz içindeki kanşık aklımızla, bü-
tünlüğe erişebilecek bir biçim bulamı-
yorsak, bunu çağın başansı/Jığı yeri-
ne kendi yaratıcıhğıınran kısırlığı ola-
rak degerlendirmemiz gerekir" dedi.
Cumhuriyet Kitap Kulübü'ndeki et-
kinüğe kaülanlar. çatışma sonunda,
"addını içinde taşımakeylemiyle bir-
likte kendi hayal güçlerinin canlı bir
voiasevkediktiğinr söylediler. (Fotoğ-
raf:UĞURGUhfYÜZ)
Türbanlı
öğretmenler
derse giriyor
YL'SUFZİYAAY
Eyüp ve Gaziosmanpaşa
ilçelerindeki bazı ilköğretim
okullannda birçok öğretme-
nin türbanladerse girdiği, okul
müdürlerinin de öğretmenle-
re destek oldugu belirlendi.
Ramı tlköğretım Oku-
lu'nda görevli MüzeyyenMol-
laibrahimoğlu adlı bir öğret-
menin hastaneden. HaGseTaş-
tepe adlı öğretmenın sağlık
ocağından aldığı sağlık ra-
porlanyla, Eyüp Şair Nabi tl-
kögretim Okulu'nda görevli
üç öğretmenin de gerekçe gös-
termeksizin derslere türban-
la girdiği ortaya çıktı.
Rami'deki okulun müdürü Er-
şatBaşanr, öğretmenlcnn tür-
banla derse girmelerine kar-
şı olmadıklannı belirterek,
MEB müfettişlerinın de ken-
disiyle aynı görüşü savuna-
rak rapor hazırladığını söy-
ledi. GaziosmanpaşaflçeMil-
li Eğitim Şube Müdürü Flk-
ri ÇO'in de ilçedeki bir okul-
da açılan formasyon kursuna
bazı öğretmenlerin türbanla
katılmalanna göz yumduğu
öne sürüldü.
Migren ağrdan fLdksel olarak beyin damarlarmınfltihaplanmasnıdankaynaklamyoc
Her nabız atmasıyla da, damar içlerinde korkunç bir acı hissedüiyor.
9 milyon beyindeki
kısa devre: Migren
Çeviri Servisi - Dünyada 9 milyon insa-
nın beyninin içinde fırtınalar kopuyor. Ço-
ğu hypocondri (hastalıkhastası) teşhisi al-
tında, tıbbın migren konusunda atacağı
adımlan acı içinde bekliyorlar. tki migren
hastasından biri doktora gitmeyi çoktan
bırakmış ve migren hastalannın üçte biri
kadınlardan oluşuyor.
Migrenin hormonlarla ilintili oldugu dü-
şüncesi de bu rakamlardan kaynaklanıyor.
Ancak uzmanlann belirlemelerine göre,
migrenin hormonlarla bağlantısı yok. Ka-
dınlarda daha sık görülmesinin nedeni.
stres bağlantılı nörolojik bir başağnsı ol-
masından kaynaklamyor. Ve beraberinde
görme, konuşma bozukJuklan oldugu gi-
bi sağırlık ve bedende kanncalanma da
getirebiliyor. Kadınlann sinirsistemlerinin
doğalarmdan ötürü daha hassas olması,
onlann migrene daha sıklıkla tutulmalan-
nı sağlıyor. Aynca uzmanlara göre migren
hastalan, zaten sinir sistemleri ve beyin-
leri sürekli gerilim altında bulunan insan-
lar. Uzmanlara göre migren bir anlamda
beyindeki bir kısa devre gibi tanımlanabi-
lir. Filtre edilemeyen stresler, heyecan ve
üzüntüler beyinde serotonin üretimi faz-
lasına yol açıyor. Serotoninin fazlası ise be-
yin fonksiyonlannı bozuyor. Bu bozuk-
luklar ise beraberinde ağnyı getirirken,
ağnlı süreç içinde de serotonin üretimi
azalıyor.
Migren ağnlan fıziksel olarak beyin da-
marlannın iltihaplanmasından kaynaklanı-
yor. Her nabız atmasıyla da damar içlerin-
de korkunç bir acı hissedüiyor. Migrenin
psikolojik bir ağn olmadığı uzun zaman-
dırbelirlenmiş durumda. Çekilen EEG'ler
beyin damarlanmn migren sırasındaki il-
tihabi durumunu ve kan dolaşımınm uğ-
radığı kesintileri oldugu gibi ortaya koya-
biliyor.
Bakan Aykut
'Boğaz
petrolyolu
olmasın'
tstanbul Haber Servi-
si - Çevre Bakanı İmren
Aykut, istanbul Boğa-
zı'nın bir petrol yolu ol-
masına hükümet, bilim
kuruluşlan. sivil toplum
örgütleri, yerel yönetim-
ler ve tek tek bıreyler ola-
rak karşı çıkılması gerek-
tiğini söyledi.
Atatürk Kültür Mer-
kezi'nde dün başlayan
Uluslararası Koruma ve
Kalkınma Forumu'nun
(CDF Forum'97) açılış
konuşmasını yapan Ay-
kut, Türkiye'nin Avrupa,
Asya ve Afrika kıtalan-
nın ekolojik özelliklerine
ve biyolojik zenginlikle-
rine sahip olduğunu, ay-
nı zamanda da çevre so-
runlanndan ciddi şekil-
de etkilendiğini anlattı.
Aykut "Deniz ulaşı-
mında. özellikk de petrol
trafiğinden kaynaklanan
çevresel riskler, sadcce ts-
tanbul'uveburadayaşa-
yan insanlan değil. bu
kültür ve tabiat mirash
nın sahibi olan tüm in-
sanhğın geleceğini tehdit
edecek. İstanbul Boğa-
n'nın, bu biricik düma
mirasının, bir petrol yo-
lu olmasına hep birUkte
karşı çıkmabyız" dedi.
istanbul Boğazı'nın
petrol trafiğine açılması
halinde, geçen gemi sa-
yısının 3 bin 500'den 7 bi-
ne çıkacağını bildiren Ay-
kut, İstanbul Boğazı'nın
bu yükü kaldıramayaca-
ğını söyledi.
Hekimler
'Dişinizdeki
canavarı
durdurun'
İstanbul Haber Servi-
si - Türk Diş Hekimleri
Bırliği'ninbuyıl''Dişiııiz-
deki Canavan Durdu-
run" sloganıyla kutladı-
ğı Toplum Ağız-Diş Sağ-
lığıHaftası başladı.
Istanbul Dişhekimleri
Odası tkinci Başkanı Ay-
han Berk, Türk toplumu-
nun ağız-diş sağlığımn
çok kötü olduğunu belir-
terek "Yalmzca3544yaş
grubunun diştedavtsiiçin
gereken para 13 katril-
yondur" dedi. Berlc, dü-
zenlediği basın toplantı-
smda
u
TürkDişHekiın-
Bği Günü"nün bu yıl 89.
yıldönümünün kutlana-
cağını belırterek, ülkenin
bütçesi ve diş hekimi sa-
yısının sorunlan cözeme-
yeceğini ve koruyucu
yöntemlerin yaygmlaş-
ması gerektiğıne dikkat
çekti.
MÜDişHekimliğiFa-
kültesi Dekanı Prof. Dr.
Nesrin Emekli de Türki-
ye'de verdikleri eğitimin
Batı'daki standartlara ya-
kın olduğunu, yaşanan
sorunlann ise Tıziki ota-
naksshldardan' kaynak-
landığını savimdu. u) Diş
Hekimliği Fakültesi De-
kan Yardımcısı Prof. Dr.
Taner Yücel de tüm diş
hekimliği fakültelerinde
eğitim düzeyinin aynı
noktaya getirilmesi ge-
rektiğini söyledi.
'Kadm'lar', yann Türkiye ve Orta Doğu Amme îdaresi Enstitüsü'nün Ankara'daki konferans salonunda sahneleniyor
'Nefes aldığnn tek yer tiyatro sahnesi'
e-posta : tan (a prizma.net. tr
ÖZLEM GÜLŞEN
"Erkegin ilk sızısı/ sol kaburga
kemiğinin sancısı/KADCS'LAR".
Bu sözlerle başlıyor, Yeşim Ce-
ren Bozoğlu'nun ilk oyunu ve ti-
yatro serüveni. Dokuz Eylül Gü-
zel Sanatlar Fakültesi Tiyatro
Oyunculuk Bölümü'nden mezun
olur olmaz kendisini 'nefes akhğun
tek yer' diye tanımladığı sahneye
atmış Bozoğlu. 'Kadm'lar' adlı tek
kişilik oyunun metnini. 350 eser
arasından 10 tanesini seçerek ken-
disi oluşturmuş. "Önümdeki4ay-
n projenin içinden ben bu ()>unu
seçtim. Ülkemizde birkaç bü>ük
şehirde >aşayan kadınlar dışında,
insanlıklannın ve en önemüsi de
kadmlıklannın farkında olmadan
yaşa>an mihonlarca 'kadıncık' var.
Salt yaşıyor olmak için yaşayan.
Sesûniduvurabilmemin tek >olu sa-
nabmı kullanmako."
Bugüne dek 5 kez sahnelenen
oyun, 21 -29 Kasım tarihleri arasın-
da yapılacak olan II. Ankara Tiyat-
ro Festivali'ne katılacak. Oyunun
yönetmenliğini, Gürcü asıllı Var-
lam LaK Nlkoladze yapıyor. Gür-
cistan devleti tarafindan 'Gürcis-
tan Devlet Sanatçısı' unvanına la-
yık görülen sanatçı, tek kişilik oyun
olgusunun tiyatrodaki en zor sı-
nav olduğunu, bütün bir ekibin ya-
pacağı işi tek bir oyuncunun üst-
lendiğini belirtiyor. Oyunun de-
kor tasanmı da Bozoğlu'na ait.
Kendi olanaklan ile olanaksızlık-
lann üstesinden gelmeye çalıştığı-
na değinen tiyatrocu, sahnede se-
yirciyle birebir ilişki kurabilmek
için dekor unsurunu özellikle göz
ardı ettiğini söylüyor ve ekliyor:
"Tek bir kadını konu edincn bir
oyun da seçebiHrdim. Ancak o za-
man aşk, kadın haklan. ev kadını,
çahşan kadın,dia devletezflme, fiı-
hişelik. tecavüz ve toplum olgula-
nnı seyirciye ulaşnramazdım. Fa-
hişeh'kyapan, tecavüze uğrayan ya
da çalışan bir kadının durumunu
bir erkeğin de gönmesi gerekiyor.
Oyundald hiçbir kadın benim be-
' Kadm'lar' oyunu bugüne kadar 5 kez sahneJendL
denimde vücut bulurken -muş, -
raiş gibi yapmıyor. Canlandırdı-
ğım kacün. o anda orada doğuyor,
gelişiyorve ölüyor. Bu süreç içinde
benim yaşattığım karakteri. seyir-
ci kendi vicdann la, sorumluluğuy-
la, ömargısıyla vargılıyor ve haklı
oldugumu görüyor."
Bozoğlu ses düzenindeki aksa-
madan yakınıyor. "Oyıında. seyir-
ciye nsıldayarak, inleyerek ya da
küçük kahkahalar atarak ulaş-
mam gereken bölümler var. An-
cak bugüne kadar teknik yetersiz-
liklerden dolavı hiçbirisini gerçek-
leştiremcdim."
Oyunda, hem erkeği hem kadı-
nı, toplumu, kesim farkı gözetme-
den sorgulamak amacı. Duygular
ise anlık paylaşımlarda ortaya çı-
kıyor. Tarihten günümüze kadar
pekçok kadınla karşı karşıya geli-
nen oyunda, gündemdeki olayla-
ra da göndermeler yapıyor Bozoğ-
lu. Mesela, oyunda yer alan 'Bağ-
dat Hatun' tiplemesinin çok gün-
demde olan 'birisiyle' tıpatıp ben-
zeştiğine değiniyor. Onun için,
gündemde olan başka bir konu da,
oyunculuk, sanat ve sanatçı kav-
ramlannın iç içe geçmesi.
Dört senelik temel eğitiminin
yanı sıra çok öncelere dayanan ti-
yatro eğitimine rağmen kendisine
sanatçı demeye dilinin varmadı-
ğvnı söyleyen Bozoğlu, dansöz, fo-
tomodel, mankenlik gibi meslek-
leri icra edenlerin 'sanatçı' sıfa-
tıyla anılmasına tahammül edemi-
yor: "Uzun süreden beri bu alan-
da çalışmama rağmen şu anda, sa-
natçı ada> adayı durumundayun.
Bazı değerlerin bu kadar çabuk
yozlaşağı ülkemizdeolumlu bir ge-
lişim olarak şunu görüyomm: In-
sanlanmız arnk gerçek sanatçı ile
' sanatçı'jı ayırtedebilecek durum-
dalar. Ancak 'medya' dediğimiz
olgu bu iki kavTamı birbirine çok
fazla kanşürma>'abaşladı. Bu bag-
lamda biz tiyatroculara düşen po-
püler kültürle üst kültürü ve halk
kültürünü bir ara>a getirebilecek
ortak bir dil kuüanmak. Tiyatro
belki metinsiz >-ar oiabilir, ama se-
yirdsiz nefes alamaz."
Ticari kaygılarla içeriksiz tiyat-
ro yapanlan kınıyor genç oyuncu:
"Tİyatronun size verdiği her şeyi,
siz her seferinde fazlalaşbrarak
ona geri vermetisiniz." Oyunculu-
ğu, bir merdivene benzeten Bo-
zoğlu, hönüz merdivenin ilk basa-
mağında olduğunu, sahne sorunu-
nu çözümledikten sonra tiyatro
adına daha yapmak ve söylemek
istediği çok şey olduğunu dile ge-
tiriyor ve oyununda yer alan Vasıf
Öngören'in 'Asiye Nasıl Kurtu-
lur'undan bir replikle noktalıyor
sözlerini: "Adıneolursaolsun,va-
şamaya mecbursun."