27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 KASIM 1997 SAU 10 KULTUR SAHNEDEN AYŞEGÜL YÜKSEL Ankara Devlet Tiyatrosu Oda Tiyatrosu'na yakışan bir oyun: 'Benimkinin Adı Regine' Karikatüıv gerçeğe dönüşüyorAnkara Devlet Tîyatrosu'nun mınicik Oda Tiyatrosu'nda geçen mart sonundan bu yana sûren bir oyun var: "Benimkinin Adı Regine." Bir Fransız yazann 1967'de üretılmiş ilk oyunu. Program dergisinden öğrendiğimize göre gazetecilikten roman- cılığa, TV yazarlığına, sonra da tiyatroya atlamış Pierre Rey adlı yazar. Oyun önce Brüksel"de. sonra da Pans'te sahnelenmış. Filmı de yapılmış. Zihni Küçümen'in kusursuz Türkçesıy- le sahneye çıkanlan oyunu Ayşenil Şamb- oğlu yönetiyor. Koreografi Handan Ergjj- diren'in. sahne tasanmı Sertel Çetiner'in. gıysiler Gülümser Erigür'ün. Bu dört sa- natçının gönülden ışbırliğı olmasa ve oyun. sevgih Oda Tiyatrosu'nda değıl de daha büyük bir sahnede >er alsa, belki de bilıneni -farklı bıçımde de olsa- yıneleyen tatlı bir "oyunculuk" olmaktan öteye gıt- meyecek. Belki oyuncularböylesine yürek yüreğe, böylesıne şaşmaz tempolu. argo dey ımle. böy lesine "zımba gibi" toplu bir yorum koymayacaklar ortaya. Oysa bu kez tüm sanatçılann çabalann- dan tam \erim alındığı, bu nedenle de se- yirciyi bir saat boyunca "tiyatronun biiyü- sü"nün etkı alanında tutan bir yapım oluş- muş. "Benimkinin Adı Regine", yaklaşık altmış ızleyıcıyı banndırabılen ADT Oda Tıyatrosu'nun tarihıne geçecek, etkısini bu tiyatronun oluşturduğu uzamın (mekâ- nın) tıyatroculann pek de "etverişli" bul- madığı dar-sınırlı koşullannda oluştur- muş, bu uzamda yıllarca sürdüriilebilecek bir oyun. Genellikle "son" olarak söylemem ge- rekenlen en başta söylüyonım bu kez. Çünkü tiyatro olayı ile tiyatro uzamı ara- sındakj vazgeçilmez bağıntıyı, bu bağın- tıyı gözden kaçıran bir tiyatro calışması- nın -ne denli özenli olursa olsun- seyirci- yi etkilemekte zorlanacağını vurgulamak istiyorum. Çarpıcı bir örnek daha geçen yıl yasandı. îstanbul ŞehirTiyatrolan'nın Ka- dıköy'deki Haldun Taner Sahnesi'nde coş- kuyla izlediğim, BaşarSabuncıTnun yedi ayn dalda ödül alan "Bir Ata, KralJığınr oyunu, Ankara Küçük Tıyatro'ya getiril- diğinde -kapalı gişe oynanmasına karşın- beklenen vuruculuğa ulaşamadı. Seyirci- nin göriiş açısı, akustık koşullar değişmış. çevre-giysi-ışık tasanmınm özgün uzam- MEGAPOL UHSIYMU Ankar» ızmfr limif AntaJy» Msrstn Ordu Bartın Otyafbah Maltura 419 44 92 381 50 98 483 91 00 244 03 05 327 87 87 225 09 71 22S 22 88 222 31 60 427 01 72 1215 14 30-17 00-19 15 21 30 12.15-14 30-17 00-19 15-21 30 14 3O-16 45-19 0O-21 15 12 30-15 00-18 30-21 00 1345-16 15-18-45-21 15 14 00-18 15-20 30 14 30-20 00 14 00-17 30 14 00-21 00 AGUSTOS KULTUR MERKEZI "Dünden bugüne Intemel baglantısı" COMPU MEDDAH Oyunlaştıran ve oynayan CAN DOĞAN Ayaküstû Komedi Her Çarşamba Saal20 OOde Beyoğlu Muammer KaracaTiyatrosunca Oyun bietlennı nyalro gışesınden temn eflebUırsıra Rezervasyon ve lopkı satıs «?n Tel 0 212-249 03 47 Gişe Tel 252 59 35 irazaıhaiiç 21.00 - 24.00 arasj Tiirk Sanat Miiziği Fasıl'ıGaîelecı Erol tare* Sok No 15/A Beyoğtu ISTANSUL Rez (0212) 252 «7 67 (Atlas Smeması Çttışı AYSEL BARIŞKIN RESİM SERGİSİ HKasım- lOAralık 1997 Şehıt Adem Yavuz Sok. 12 06440 Kızılay - ANKARA Başak Sigorta Sanat Galerisi, Başak Sigorta'nın bir kultur hızmetidır. Sinema İlanlannaİçin (0212) 2938978ı3hat} TİYATRO BAKIŞ "ezıhe f-\raz NEIL SIMON r p KENTOYINCILARI 246 35 89 247 36 34 TerenceMcNally MARIA CALLAS Ccv.: Mertmet Baydur. Yıldız Kenter :-8-14-i5-20-2J-Kasım Saal 2ı 00 9-16 Kasım Saat 15.00 okuzvjıtır fi K OZGUN MUZIK...aM IDIZ YÖNETEN...HAKAN ALTINER AKATLAR KÜLTÜR MERKEZİ Zeytinoğlu Cad. No : 8 Tel: 282 57 80 Türkçesi: Betül MARDİN Yöneten: Cöksel KORTAY EFE SANATEVİ Bahçeler Cad. No: 20 Mecidiyeköy Tel: 212 94 82 Nutuk un Okunusunun 70 Vılı Nedeniyle Mustafa Kemal Atatüfk NUTUK Yorumlayan: Musfık KENTER 10-13-21-27-25 Kasım Saat 21 GO 23KasımSaat15 00 B i l e t l e r : GİŞELER ve V A K K O R A M A L A R KÜÇÜK SAHNE SADRİ ALISIK TİYATROSU 20 KASIM 1997 PERŞEMBE GUNUNOEN İTBAREN 2 BÖLÜM Yazan Sdım tlen Yöneten Aliye Uzunatağan Dekor Dttygu Sağtmçlu Kostüm Çolpan llhan Oynayanlar Çolpan llhan, Nurselı Idız Koksal Engur, Aytaç Özhma Perfembe lUSICuma 21.15 Ctesil8O0-21.15/Pazarl5OO Bıletlerımız Taksım Mctkrz, Suadıyc, RumHı. Akmericcz Vakkomma'iaTda, AKM'dc ve Akmtrkez She mağnzitsmda saiıl/mktadır Tel.: 0212 292 3919 İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ CEMAL REŞİT REY • KONSER SALONU ^ 20 Kasım Perşembe Saat: 19.30 "TÜRK TASAVVUF MÜZİĞİ'NDEN RENKLER" KULTUR BAKANLlCl İSTANBUL TARIHI TURK MUZtCİ TOPLULUGU Genel YönetmenıAhmet Özhan Bilet Fıyatı:80O.OOO TL 21 Kasım Cuma Saat: 19.30 "SEVGİLİYE...!" SABRI KARDEŞLER (Qawwalli ve Sufi Müziği) Bılet Fiyatı: 1.250.00O TL İndırimsiz ***** 22 Kasım Cumartesi Saat: 19.30 25 Kasım Salı Saat: 19.30 'JVIİSTİK ESİNTİLER" THE SHIRLEY WAHLS SINGERS GOSPEL & SPIRITUAL Bilet Fiyatı: 1.250.0O0 TL Indinmsız SÜRYANÎ KADİM (ORTODOKS) KİLİSE KOROSU Şef:Habib Gazze Bilet Fiyatı:8OO.0OO TL £ 23 Kasım Pazar Saat: 19.30 § "ESKİ ÇAĞLARDAN GÜNÜMÜZE HRİSTİYAN İLAHİLERİ" ÜNIJA ERKEKLER ODA KOROSU Şef:Kilil Nasayev Bilet Fiyatı: 1.250.OOO TL Indinmsız 2. ULU5LARARASI İSTANBUL MİSTİK MÜZİK FESTİVALİ 20 KASIM -29 KASİM 1997 26 Kasım Çarşamba Saat: 19.30 "BÜYÜNÜN DANSI" TLOKE NAHUAKE AZTEK DANSLARI Büet Fiyatı: 1.250.OOO TL İndinmsiz 27 Kasım Perşembe Saat:19.30 "SEVGİYE DAİR..." DAV1D DUDU FISHER (KANTOR) 'İsraıl Kiiltür Ataşelığı Işbırlığiyle" Bılet Fiyatı: 1.250.000 TL indırimsiz ***** 28 Kasım Cuma Saat: 19.30 "YA RAHMAN , YA RAHÎIM" TRT ANKARA RADYOSU TÜRK TASAVVUF MÜSIKISI TOPLULUCU Şef:Ahmet Hatıpoğlu BUet Fiyatı:800.000 TL 29 Kasım Cumartesi Saat: 19.30 "MEVLEVÎ AYÎMÎ" KÜLTÜR BAKANUĞI İSTANBUL TARİHİ TÜRK MÜZİĞİ TOPLULUGU Genel Yonetmen:Tuğrul Inançer Bilet Fiyatı:800.000 TL 24 Kasım Pazartesi Saat: 19.30 "NEFES VE SEMAH TAŞKIN SAVAŞ MİSTİK FOLKLOR TOPLULUGU Bılet Fivatı:800.000 TL ERESİNHOTEL CRR K o n » Salrar 232 98 30 . ' |Rezerrasyraı]jnmzsaatia.Qll-193ar»sıkabuledıiir.) « M Sentoni Gişui: 2S156 N CARÛUSEL Bakıkoy: 57014 34 CMTTOL /Ulnıizade: 3S119 30/333 ERESİN Holel îstanbul 0.212.6311212 Silooumunın gatûn flrtl HrtemHrlndt «iretmen, ö j n n t i . «nekB n »üTûkîthfr Itlcdlyesi menîupUnn» %SD, cn n 30 tifillk ınılUra %20 ln<trlm yapllır. da dizgesel bir bütünlük oluşturan özellik- len turne uzamında bir oranda etkisini yı- tirmiştı. tstanbul Uluslararası Tiyatro Fes- tivali 'ne kanlması söz konusu olan yaban- cı topluluklann birbölümünün gerekJı say- dıklan tiyatro uzamını bulamayınca, Tür- kiye'ye gelmekten vazgeçmeleri "kapris" olarak nitelendırilmemeli bu yüzden. Gelelim "Regme"e... Sıradan bir aile. Anne, baba, oğul... Tüm dargelirlılenn yaptığı gibi "ekonomik" yaşayabilmek için gündelik var oluşunu sınırsız aynntı- lara tutsak etmiş, tutumluluk söylemini gerçek iletişimin yenne geçırdiğinin bı- lincine bile varmayan bir anne. Toplumda önemli bir yere ulaşamamış olmanın ezik- liğini, kendisini, bu gerçeği her an kafası- na \r uran eşinin oğul-merkezli dünyasma tutsak ederek göğüslemeye çalışan. kendi haline bırakılsa yaşamdan alacağı küçük tatlarla yetınebilecek bir baba. Annesinın amansız se\ gisine alabıldiğine tutsak, bul- duğu çıkış yollannı bile değerlendireme- yen. bir baltaya sap olma. e\lenme çağı gelmiş bir oğul... Yıllarca sürdürülerek yaşamın yerini al- mış. kısır döngüye dönüşmüş bir yasama *(jyun''u, bir "rutsakhk" oyunu. "Oyun" kurucusu anne, yalnız kocasını \e oğlunu tutsak etmekle kalmamış, o da tutsak ol- muş kendil *oyuıı''una. Herbiri özgürlüğü. kendileri için yasama hakkını. mutluluğu kendıleri adına kovalama coş- kusunu alabildığine erteliyor- lar. erteleyecekler. Çoğumu- zun yaptığı gibi. Sanki zama- nımız sonsuzmuş gibi... Tüm insanlara. özellıkle de kadın- lara, "karaalav" süzgecinden geçirilmişbıruyan. Başkala- n için yaşamaktan vazgeçin! Başkalannın yaşamasına da izin verin! " Benimkinin Adı Regine" bir melodram değil. Çünkü sahne üstünde yalnızca. "an- ne"sınin kurduğu "grotesk (yaşamdan büyük) o>un"un kusursuzca uygulanışını izli- yoruz. Oyunculann sanki bir çizgi filmden fırlamışçasına abartılı ve hızlı hareket ve söyleşim düzeni içinde, son- suz bir "oyun 1 " sağanağına tu- tuluyoruz. Oyuncularuı salo- na doğru genişleyen bir "hu- ni- dekor'"dan öne sıçrayıp, "olmazsa oimaz" dar sahne koşullanyla cenkleşerek ko- pardıklan, ama estetik olgu- nun tüm aynntılar bağlamın- da bile titizlikle ön düzeyde tutulduğu bir fırtınanın için- deyiz. Sessizlikten gürültüye. hareketsizlikten çılgın dans- lara tartımlı geçışlerin yapıl- dığı bir görsel- işıtsel de\ r inım ortamındayız. Ya\ aşça başla- yıp şıddetlenen, hafifleyen. yeniden şıddetlenen, bir saat boyunca sürdükten sonra san- ki hiçbir şey olmamış gibi di- niveren bir fırtına... (Doğal ki çok şey oluyor bu bir saat içinde. Çizgi film kahraman- lan tt iman"a dönüşüyor.) "Benimkinin Adı Regine*\ tiyatro tarihıne geçecek bü- yüklükte bir yapıt değil. Iddi- asız. sevimli, ama beceriyle biçımlendirilmış bir oyun. Sunduğu tiyatro olayını sıra- dışı yapan ıse ortaya topluca konan tiyatroculuk hüneri... Tomris Çetinel, oyunun di- namosu ".\nne"de sergiledi- ği yorumla. ses ve dıksıyon üstünlüğünü, içinde yer aldı- ğı oyunun "biçem''i doğrultu- sundajest-mımik-hareket ol- gulanyla ustalıkla bağdaştır- dığını bir kez daha kanıtlıyor. Tiyatroculuk deneyimini -ol- gunluk dönemine ulaşmasına karşın- her türlü yenıliğe açık tutan. deneyselliği yüreklilik- le kucaklayan, dolgun bede- nini şaşılacak bir beceriyle kullanabilen bir sanatçı. Son derece soluklu bir oyunculuk. kusursuz bir "koDdisyon" seTgiliyor. Bu oyunda Çetinel'in devi- nimiyle baş etmenın başka oyuncular için zor olacağını düşünürdüm. Ama "zor" olan başanlmış. 'Baba'da Hüseyin Soysalaru "Oğul'da Hakan Çimenser, hem Çeti- nel' i sahnede yalnız bırakma- yan hem de çok sevimli bi- reysel kompozisyonlarla top- lubaşanyı gerçekleştiriyorlar. Hemen hemen "sessiz" bir rol denebilecek Regine'de ise Meitem Keskm çok aynntılı olarak gerçekleştirdiği jest- mimık ve hareket çalışmasıy- la, "söz"ü gerektirmeyen bir ıletişım kuru>or seyircisiyle... Ayşenil Şamboğlu'nu, ti- yalroculuk yeteneğinı zorlu bir çalışmayla, sahne hevesi- ni disiplinle, sahneleme işle- mini yapımın her öğesıne u- laştırdığı duyarlılıkla bütün- leştirdiği için kutluyorum. "Benimkinin Adı Regine'7 ya- pımında"abartüıolan'' "do- ğal olan"la, "gülmece" u bu- rukhık"la, "karikatür" "ger- çek"le bu yüzden, böylesine örtüşerek seyircinin aklına ve yüreğine ulaşıyor. Biletinizi önceden alın. O- da Tiyarrosu'nun sunduğu akşamüstü (18.30) keyfinden pay almak için. YAZI ODASI SELİM ÎLERİ Orhan Kemal'i Okumak... Adam Öykü dergisinin Kasım-Aralık sayısında Ay- doğan Yavaşh'nın "Çağdaş Yönsemelere Doğnı" yazısını okudum. Aydoğan Yavaşlı'yı tanımıyordum. Dergideki ta- nıtımda şu bilgiler iletiliyor: "Aydoğan Yavaşlı (1955) öykücülüğünün yanı sı- ra eleştirel denemelerini de sürdürüyor. Yayımlanan son kitabı çocuklara ve gençlere yönelik öykü kita- bı Ne Alaka?.." Yazar, "Çağdaş Yönsemelere Doğru" yazısında, klasik anlatının giderek gündem dışı kaldığına de- ğinmekte. Sinema ve fotoğraf sanatlannın yüzyılı- mızdaki yaygınlığı, edebiyattan 'görselliği' ve "ta- biatıyla" "betimlemeyi" siliyormuş. Sonra -altbaşlığa da çıkanlmış- şu saptayım: "Okur, yalnızca 'belirti verme' düzleminde kalan, üst tarafını kendine bırakan romanlan, hikâyeleri okuyacak artık." Belki saptayım da değil, yargıya vanş. Böylesi biryargıya vanlırken, kimi romancılanmız, hikâyecilerimiz, kimi romanlar, kimı eserler de bir ba- kıma çöp sepetine atılıveriyor. Fakir Baykurt Kap- lumbağalar'ıyla nasibini çarçabuk alıyor; Yaşar Ke- mal ve ince Merned konusunda daha ölçülü dav- ranılıyor; Kemal Tahir "neredeyse tüm romanla- n"yla doğru çöp sepetine... Jack London'la Demir Ökçe de unutulmamış. Sı- rada Yakup Kadri'nın Yaban ve Ankara'sı, Halide Edib'den Sinekli Bakkal... Elbette düşündürücü: Aydoğan Yavaşlı'nın "dik- te" ediş dtşı bir edebiyatı önerdiğini kavramıyor de- ğılim. Bununla birlikte anılan eserlerin, yazariann 'belirti verme düzleminin ötesinde kalma' çabala- nnın buncayadsınmasını yadırgamadım desem ya- lan olur. Yazar, Ankara'y' Ya da Sinekli Bakkal'ı "dikte et- meler" katında görüyor. Ankara neyi buyurganca kabul ettirmek istemiştir? Hatırlamaya çalıştım ro- manı. Ola ki eserin son bölümü, 'ütopyadaki' An- kara bölümü vurgulanıyor. Hani, Yakup Kadri'nın bilmem kaç yıl sonra, eseri yeniden basılırken, hâ- lâ 0 Ankara'ya ulaşamadığımızdan duyduğu üzün- tüyü dile getirdiği, dile getirirken de özellikle andığı bölüm. 0 bölümse, öyle sanıyorum ki, bugün ütopyada- ki Ankara'yı her zamankinden fazla özlüyoruz. Ay- doğan Yavaşlı, Marguez'in Albaya Kimseden Mek- tup Yok öyküsünü örnek bir öykü olarak değerten- diriyor. Ben de Ankara'nın hâlâ ömek bir roman ni- temiyle okunabileceğini ileri süreceğim. Cumhuriyet'imizin kuruluşunda görev almış bir romancımız, ülküsündeki ve rüyasındaki Ankara'yı iyi ki anlatmış diye düşünüyorum. Cumhuriyet'i kur- ma ereğindeki kişileri, 0 kişilerin tasanmlannı bugün de Ankara romanı aracılığıyla duyumsamıyor mu- yuz? Aydoğan Yavaşlı'nın kendince bir saptayımı var ki, beni adeta yaraladı: "Benzer 'zaaf'a 'mesaj kaygısı'n/ baştacı etmiş her türden edebi sanatlarda rastlayabilirsiniz; hikâ- yede, şiirde, anlatıda... Bu 'zaaf'/, o romanlann ya- zılış dönemlerindeki toplumsal-siyasaLaltüst oluş-^ larbirnebze bağış'lasa bile bir 'üstduruş' da demeic olan sanat/sanatsallık eleyip geçiyor." "Orhan Kemal'in bugün artık okunmadığı gerçe- ğini ben buna bağlıyorum." Yankıyıp kaldı kulaklanmda: Orhan Kemal'in bu- gün artık okunmadığı gerçeği... Nasıl bir gerçeklik bu? Nasıl, neyle saptanmış? Orhan Kemal, bence, bugün yeniden okunması gerekli bir yazanmızdır. Hem eserleri okunmalıdır, hem de yazarlığı. Özellikle yazarlığı iyice okunmalı- dır. Bir 'mesaj romancısı, öykücüsü' müydü Ortıan Kemal? Örnekse, Devlet Kuşu'ndaki ileti nedir, ya da Küçücük'teki? Bana sorarsanız, büyük kentin küçücük yaşama- lanndaki özlemler, acılar ve sevinçler anlatılıyordu. Çöküşler, rüyalann yıkılışı, ömürlerin tüketilişi... Gü- nümüzde çok daha yoğun biçimde yaşanıyor. Or- han Kemal'in insanlan şimdi Müslüm Gürses din- leyip bedenlerine jilet atıyorlar. Orhan Kemal'i 'ger- çekten' okuyabilseydik... "Üst tarafı" okura bırakılmış romanlan, öyküleri ben de seviyorum. Bu sevgimi geçmişın dikenli yol- lannda kalem bilemiş yazarianmızın eserierine duy- duğum sevgiyle birleştirmem gerektığine inanıyo- rum bir yandan da. Aydoğan Yavaşlı: "Bilen bilir: Marquez'i Marqu- ez yapan, anlatıda yarattığı boşluklardır" diyor. Bi- len bilir: Orhan Kemal'den "ÇamaşırcınınKızı" "Uy- ku" öyküleri de... Takvimde İz Bırakan: "Hele yüzüne karşı bir şey söylesin, ortayı bile bi- tiremediğiniyüzüne vursun, yahut annesini tokatla- maya kalksın!" Orhan Kemal, Devlet Kuşu, 1958. İTÜ mezuntarmdan klasik miizik • Kiiltür Servisi - îstanbul Teknik Üniversitesı Mezunlan Derneği'nin kültürel ve sosyal etkinlikleri çerçevesinde geçen ay İstanbul Quartet" tarafmdan gerçekleştirilen konserden sonra bu kez 20 Kasım perşembe günü saat 18.30'da basbariton Eşref Denzihan ve piyanist Sergey Gavrilov tarafından Schubert'in doğumunun 200. ve Brahms'ın ölümünün 100. yılı dolayısıyla 'Schubert'ten Brahms'a Alman Hüznü' başlıklı bir konser \erecek. Dinçen Sümer'in yeni kitabı • Kiiltür Servisi - Tiyatro sanatçısı ve oyun yazan Dinçer Sümer'in "Gecenin Kullan' ve 'Memuroğlumemur' isimli iki oyunu Mito&'Boyut Yayınevi'nce tek ciltte yayımlandı. Gecenin Kullan. Ankara Devlet Tiyatrosu ile îstanbul Şehir Tiyatrolan'nda sahnelenmiş ve TOBAV ödülüne layık görülmüştü. Ankara ve lzmir tıyatrolannda iki sezon kapalı gişe oynayan 'Memuroğlumemur'a ise Kültür Bakanlığt ödülü venlmişti. Uluslararası Şiir Sempozyumu Fransa'da düzenleniyor • Kültür Servisi - Fransız, Çinli ve Hindistanlı birçok şair bu yıl dördüncüsü düzenlenecek olan Uluslararası Şiir Sempozyumu'na katılıyor. Fransa'nın Ivry kentinde düzenlenen ve 23 Kasım'a dek sürecek olan sempozyum. Fransız şair Henri Deluy tarafından düzenleniyor. Sempozyumda 11 Çınli ve 9 Hindistanlı şairin yapıtlan üzerine yoğunlaşılacak. Amerika'da Today isimli bir dergi çıkaran Çınli şair Bei Dao ve Kanimozhy de bu şairler arasında. Sempozyumu düzenleyen Deluy yaptığı açıklamada Fransa'da en az 50 bin kişinin şiir yazdığını ya da şiirin ne olduğunu düşündüğünü belirttı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle