25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER RP destek arıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RP Genel Başkanı Necmettin Erbakan, partisıyle ılgili kapatma davasında yargılama sürecinin başlamasıyla bırlıkte kamuoyu oluşturma çabası ıçine girdi. Daha önce "bir lusım medya" olarak suçladığı basın mensuplanna özel davet veren Erbakan'ın gelecek günlerde yurt gezilerine çıkmayı planladığı bildirildi. RP'nin son savTinmasi da ilk savunması gibi kitap haline getirilerek yurtiçi ve yurtdışında dagıtılacak aynca İnternet'te de servise konulacak. Keskin'den DSP'ye eleştiri • GAZİANTEP (Cumhuriyet) - CHP Genel Sekreten Adnan Keskin. "DSP'nin. sosyal demokratlar içın cazibe merkezı olmaktan çıkmaya başladığını" söyledi. Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki bazı ıllen dolaşarak örgütlerin sorunlannı dinleyen Adnan Keskin. Bülent Ecevıt'ı. u ülke gündemı ve hükümet uygulamalarına duyarsız kalmak" ılesuçladı. Yazar Emin Karaca'ya ceza • tstanbul Haber Servisi - Türkıve Yazarlar Sendıkası Genel Sekreteri Emın Karaca, Alman Araştırmacı Yazar Leo Müller'den çevırdıği "Gladio" kitabının ikinci baskısına yazdığı önsözden dolayı ceza aldı. Istanbul5No'luDe\let Güvenlık Mahkemesı, Karacayı "'Yayın yoluyla halkı bölge farkı gözeterek kin ve düşmanlığa tahrik etmekten'"bır yıl sekiz ay hapis ve 700 bın lira para cezasına çarptırdı. Nihat Tunalı ve Turan Gül öldü 5 İstanbul Haber Servisi - Tjirkiye Gazeteciler Ç ^ i i j g G C i gazeteci Nîihât Tunalı • Istanburda, Hürriyet gazetesi Hollanda muhabırlerinden Turan Gül Ordu'da yaşamını yıtırdı. Sırasıyla Tan. Yeni Gazete. V'atan, İstanbul Ekspres. Günaydın gazetelen ile Foto-Spor ve Hayat-Spor dergilerınde sayfa sekreteriığı ve yazı işleri müdürlüğü görev lerinde bulunan Tunalı'nın cenazesi, yann Kuzguncuk Camn'nde kjlınacak namazın ardından Nakkaştepe Mezarlığı'nda toprağa verilecek. Bandırmalıoğlu'na beraat • İstanbul Haber Servisi - Susurluk davası kapsamında tutuksuz olarak yargılanan özel timcı Ziya Bandırmalıoğlu, Beyoğlu'nda yakalanan DHKP-C örgütü itirafçısı Osman Gürbüz'e silah sattığı iddiasıyla yargılandığı davadan beraat etti. Düzeltme • Gazetemızin dünkü sayısında yer alan "Şırnak'ta Kültür Festıvali'' başlıklı haberde, açılışı yapacak olan Devlet Bakanı Salih Yıldınm'ın adı, Salih Kapusuz olarak çıkmıştır. Düzeltir, Devlet Bakanı Yıldınm ve okurlanmızdan özür dileriz. TBMM Başkanlığı yanşı hızlanıyor. ANAP'lı Pakdemirli ile Kâmran tnan adaylıklannı açıkladı Ydmaz ıızlaşıııa arayacakANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Başkanlığı yanşına katılan ANAP'lılann sayısı 3'e yükseldi. ANAP'lı Mustafa Ka- lemli'nin bugûn, CHP'li Hikmet Çetin'ın ise yann adaylıklannı açıklayacaklan bildirildi. ANAP Kocaeli Milletvekilı Hayrettin Uzun liderlerden destek turunaçı- karken yann ANAP'lı aday sayı- sının 4"e yükselecek olması bu partıde rahatsızlık yarattı. Başbakan Mesut Yılmaz'ın ilk turda alınacak sonuçlara göre ikinci turda ANAP adaylannın te- ke ındirilmesı için çaba gösterece- ği bildirildi. TBMM Başkanlığı yanşına dün de ıkı aday katıldı. ANAP'ın muhafazakâr kanadından Manisa Milletvekili Ekrem Pakdemirli, dün düzenledıği basın toplantısm- da adaylığını açiklarken diğer par- tilerden bırçok milletvekilinin kendisine "Ulke normaJ koşullar- da değiL bu koşullann iyileştirü- Dısisleri'nde imza sıkıntısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)- DTP'nin, Dışişleri Bakanlığfnın yurtdışı görevlendirmelerle ilgili kararnamesıni imzaiamaması bakanlıkta sıkıntı yarattı. Diplomatlar, Dışişleri karamamesinin diğer kadrolasma hareketleriyle bir tutulmasının yanlış oldugunu belirterek büyükelçilerin gidecekleri ülkelerden agreman alındığını antmsattılar. mesi \« vumuşama sağtanması için ada>' oT çağnsmda bulunduğunu söyledi. TBMM içinde uzlaşma ve yumuşama sağlayabileceği dü- şüncesıyle aday oldugunu bildi- ren Pakdemirli. "Başbakan ile gö- Imzalanmayan kararnamede yer alan büyükelçilerle ilgili karşı ülkelerden agreman istendiğini ammsatan diplomatlar. bu sorunun uluslararası bir skandala dönüşmeden çözümlenmesj gerektigini vurguladılar. Dışişleri Bakanı Cem, dün düzenlediği basın toplantısında, bir soru üzerine, "olayla ilgili olarak özel bir merak içinde olmadığınT söyledi. Cem, kararnamelerin düzenlenmeden ilgili yerlerle rüştfinüz mü" sorusuna. "Aday- ok izne tabi degiL Ama asgari ne- zaket kurallanna ben uydum" ya- nıtını verdı. Pakdemirli, ANAP'lı aday sayı- sının fazlalığına dikkat çekilerek görüşüldüğünü anımsatarak sorunun önemli olmadığını kaydetti. DTP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk ise dün düzenlediği basın toplantısında, büyükelçilere bir tavırlannın söz konusu olmadığını, ancak atamalarda "müzakere ilkesTne uyulması gerektigini söyledi. Cindoruk, kararnamenin Bakanlar Kurulu'na getirilmeden önce kendilerine bildırilmemesini "unutkanuk" olarak değerlendirdı. yöneltilen bir soru üzerine, "ANAPIa bügi birikûni olan çok arkadaşımız vardır. Yadırgama- mak lazun. Sayının çokhığu, ülke için siyaset için zenginük. TB- MM'nin hür iradesinin en doğru- yu bulacağuıa ûıanıyorum" dedi. Pakdemirli, "İlk turdan sonraçe- kilme söz konusu olabilir mi" so- rusuna da "Hep bö\le olmuştur, zomnluluk ortaya çıkarsa değer- lendiririm" karşılığını verdi. Se- çılme şansmın yüksek oldugunu savunan Pakdemirli. "Ama oyla- ma gizü, sandıktan korkmayan si- yasetçi yoktur" dedı. ANAP Bitlis Milletvekilı Kâm- ran İnan da TBMM Geçıcı Baş- kanı Yasin Hatiboğlu'nu ziyaret ederek adaylık başv urusunu yap- tı. Hatiboğlu, "duayen" olarak an- dığı Inan'a başan diledi. İnan da aday1 ığı "bir hak okluğu kadar, birvuflfe olarak gördüğünü" söy- ledi. İnan, bazı lıderlerin "parti- mizin adayı" açıklamalannı eleş- tırirken "Anayasunız. partiierin a- daygöstermesiniyasaklar. TBMM Başkanüğı'nı politizeetmemekge- rek. Genel başkanlann da bütün üyelere eşit mesafede olması bek- lenir" dedı Fikri Sağlar Çiller'e suç duyurusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHPlçel Millet- vekili Fikri Sağlar, başba- kan olduğu dönemde örtü- lü ödenekten 5.5 mılyar li- rayı dolandıncılara aktardı- ğı' belirlenen DYP lıderi Tansu Çilier ile eski Baş- bakanlık Özel Kalem Mü- dürü Akuı tstanbullu hak- kında suç duyurusunda bu- lundu. Sağlar, Cefeüettin Selçuk Parsadan ve arkadaşlanna örtülü ödenekten 5.5 mıl- yar lira vererek görevıni kötüye kullandığı gerekçe- siyle dün, Çiller ve Istan- bullu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılı- ğı'na suç duyurusunda bu- lundu. Suç duyurusu dilek- çesinde Sağlar. Ankara 9. AğırCeza Mahkeraesi'hin 9 Temmuz 1997 günü ver- di ğı karar ile Parsadan ve arkadaşlannın eski Kara Kuvvetleri Komutanı emekli Orgenaral Necdet Öztorun'un adını kullana- rak. dönemin Başbakanı Çiller'in talimatıyla örtülü ödenekten toplam 5.5 mil- yar lira para aldıklanna dikkat çekti. Sağlar. dılek- çesinde. paranın Akın ls- tanbullu tarafından sanık- lara ödendiğinin hükme bağlandığına işaret etti. Dılekçede, Çiller ve ts- tanbullu'nun öırülü ödenek parasını kullanım amactna aykın bıçımde. siyasi par- tilerin idare. propaganda ve seçım gereksınimlerini kar- şılamak için harcadığı be- lirtılerek, "Örtülü ödene- ğin. hakkında soruşturma açılması istenenlerin nite- lendirdikleri gibi gönül ha- zineleri olmadığı keyfi kul- lanılmavacağı açıkür" de- nildi. Sağlar. suç duyurusu dilekçesinde, Tansu Çiller ve Akın Istanbullu hakkın- da ceza soruşturması açıl- ması ve Türk Ceza Yasa- sı'nın (TCY). "irtikap" fi- ilini düzenleyen 209, "gö- revin genel niteUkte kötüye kullanılması" hükmünü ıçeren 240, "cezajıartüran hal" hükmünü düzenleyen 219. maddelen uyannca 10 yıldan az olmamak koşu- luyla ağır hapis cezası ile cezalandınlmasını istedi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Enflasyonu düşürmek için önce enflasyon lobisiyle uzlaşılması gerektigini söyledi Baykal: IMF'ye giivenmekle olmaz MERİHAK IZMİR - CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, TB- MM Başkanlığı konusunda anlaşmaya açık olduklannı bildirdi. Hikmet Çetin'ın cuma günü TBMM Baş- kanlığı 'na aday olacağını açıklayan Baykal, "Böyle bir ihtimali araşünyor ve buna açık dunıyoruz" diye konuştu. Baykal, Türkıye'de ANASOL-D hükümetinin de öncelikli olarak ortaya koyduğu enflasyonla müca- dele için "enflasyoo lobisiy- le uziaşması" gerektigini de savundu. CHP Geriel Başkanı Bay- kal. dün Izmır'de ağırlıklı olarak DSP'den ıstifa eden yaklaşık 300 kişinin partiye katılımı töreninde yer aldı. Sabah geldıği havaalanında gazetecilerin sorulannı ya- ÖDP: Hükümet Ozal okulu'nun devamı tstanbul Haber Servisi - Cçlü koalisyon hükümetinin açıkladığı istikrar paketınin, IMF güdümünde olduğu ve bunun faturasının da çalısan kesimler tarafından ödeneceği uyansı yapıldı. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ODP) Genel Başkan Yarduncısı Saruhan Oluç, 55. hükümeti *^)zal okulur nun bir devamı olarak nıteledi. Saruhan Oluç, yaptığı yazılı açıklamada, "Çahşanlann yaşam düzeylerini biraz daha düşürmeyi içeren söz konusu istikrar pakenvle, üçlü koalisyon hükümetinin sermaye yanlısı terdhini açıkça ortaya koyduğumT ileri sürdü. Oluç, enflasyonun düşürülmesi, işsizliğin azaltılrnası, ücret ve maaşlann artması, kamusal hizmetlerin çogaltılması ve vergi adaletsizliğinin giderilmesinin emekçiler için en yakıcı ihtiyaç oldugunu kaydetti. nıtlayan Baykal. TBMM Başkanlığı konusunda daha önce Başbakan Mesut Yü- maz'a ANAP'tan bir adayı destekleyebilecekleriru söy- lediğini anımsattı. Ancak Hikmet Çetin'ın bu aşama- da adaylığının gündeme geldiğini dile getiren Bay- kal şunlan söyledi: "Sayın HikmetÇetin'in Meclis baş- kanhğındadiğer partilerden destek alma ihtimaline ken- dimizi hazırrutacağı/. Diğer partiler destek verir ve uy- gun görülürse Sayın Çetin Meclis Başkanı olabilir. Mil- letvekili sayımız Sayın Çe- tin'i başkanlığa taşımava ye- terli değiL Bu konuda hiçbir pazarhkve hiçbir müzakere olmadı. CHP'li arkadaşımı- zın bu dönemde Meclis Ba- kanhğı'na çok uygun düşe- ceğine inanryonız. Eğer TB- MM buna sahip çıkar ge- rekli desteği verirse bu ger- çekleşir.'' Mevcut hükümetin so- runlan çözmede kararsız davrandığını da dile getıren Baykal, hükümetin enflas- yona karşı ciddi bir politika uygulamak zorunda kaldığı gerçeğini gördüğünü söyle- di. Hükümetin 1998'deyüz- de 50'lik bir enflasyon he- defı belırlediğine dikkat çe- ken Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kamu harcamalannda enflasyonla mücadele için ciddi bir azahna gerekrvor. Bu kararuhğı hükümette göremiyoruz. Bu progra- mın başanya ulaştınlması rakamlan birbirine tutan teknik bir çalışmayla bit- mez. Buna inanacak, destek >«recek, sahiplenecek sosyal \e siyasal ortamın oluştu- rulması lazundır. Eğer bu mücadele progranu, işçiye, memura, köylüye endeksli bir politika olursa bu işle- mez. başanya ulaşmaz.1 * IRMIKI AYDIN ENGİN CumhuriyeVm hemen her odasına yerleştirilmiş hoparlörterden elektro- nik bir uğultu duyuldu. Kanıksadığı- fnız, çoğu kez duyup da dinlemedi- ğimiz o bildik çağn başlayacak san- dık. Çağn, "Dikkat! Yazıişlerinde top- lantı başlamak üzeredir. llgililerin toplantıya katılmaları..." diye başlar. Gazetenin ipten kazıktan kurtulmuş ^akımının barındığı "bizim" odada genellikle bu, "Bize değil, ilgililere söylüyorlar" diye yanıtlanır. Bu kez öyle olmadı. Odayı bir mü- zikdoldurdu. Yumuşacık. Bildik. Bir- birimize bakıştık. Yüzler aydınlandı. Odayı, gazeteyi "Che Türküleri" dol- durdu: "Hasta Siempre" (Sonsuza dek). Biri gözlerini boşluğa dikti. Kısık, fısıltı gibi, kendi kendine söylercesi- ne: - Bugün, 8 Ekim'de yaralı ele ge- çirdıler onu. Yann da öldürecekler. -. Yüzler gölgelendi. ; Odayı, Cumhurıyet'in koridortarı- nı dolduran müzik sürüyor. Gün acı başladı. Dün Sabah5 Bizim Odada... Biri, son çıkan Pazar Dergi'den alıntıladı: - ...otopsi raporu Che'n/n yaşatı- labilecekken öldürüldüğünü doğru- ladı. Bir gitar odaya kederi ve umudu bir arada taşıdı: "Siembre tu Luz!" (Işığın Tohumu Sensin). Gün acı başladı. Biri yineledi. Kısık, fısıltı gibi, ken- di kendine konuşurcasına: - Bugün, 8 Ekim'de yaralı ele ge- çirdiler onu. Yann da öldürecekler. Birinin bıraktığı yerden bir başka- sı sürdürdü: - Yann 9 Ekim. 19 yıl önce Anka- ra 'da Bahçelievler-de 7 TİP'Iİ "Che" öldürüldü. Telle boğdular, enseleri- ne mermi sıktılar. On dokuz yıl önce yedi Che'yi daha öldürdüler... Sessizlik birkaç saniye sürdü. An, "birkaç saniye" ne kadar uzun, ne kadar yıpratıcı, kavurucu! "...çatışma kısa sürdü. Che yara- landı. Higueras kasabasına götür- düleronu. Ertesi gün astsubay Ma- rio Teran ve albay Felix Ramos- Rodriguez'/n silahlarından çıkan mermiler delik deşik etti bedenini. öldü..." Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri Savcılığı'nda Haluk Kırcı'nın 17 Kasım 1980 günlü ifadesi: "... Kapıyı iki kez çalarak içeri gir- dik. Eter şişesini vererek bunu Ab- dullah'/n (Çatlı) gönderdiğini ve 'Onları bayıltalım' dediğini söyledi- ler. Dışarı çıktım. Abdullah'a 'Bu böyle olmaz. Evdekileri ikişer yahut birer birer dışan çıkanp tenha bir yer- de öldürmemiz gerektigini' söyle- dim. Abdullah 'Olur' dedi. Bayıltıp bağladığımız kişilerden ikisini alarak arabaya götürdük. Çatlı arabayı ha- reket ettirdi ve Eskişehiryoluna çık- tık. O iki kişiyi indirdim. Tümseğe yüzükoyun yatırdım. Her birinin ka- fasına üçer tane mermı sıktım ve arabaya döndüm. Tekrarevegeldik. Kalan beş kişinin baygın vaziyette yattığını gördük. Telden yapılmış bir askıyı aldım ve birini onunla boğma- ya çalıştım ancak boğamadım. Bu- nun üzerine bir havluyu ağzına ve bumuna bastırarak boğdum. Hep- sini bu şakilde öldürmekzorolacak- tı. Hepsinin kafasına kurşun sıkarak öldürdük. Tabancayı dışanda bekle- yen Abdullah'a verdim..." • • • Astsubay Mario Teran'ın bir gaze- teciyle yaptığı röportajdan alıntı: "... Gözleriaçıktı. Kapatmakiste- dim, albay durdurdu. 'Bırak gözleri açık gitsin' dedi. Cansız bedene bir kez daha ateş etti. Odadan çıktık..." Bir Latin Amerika ritmi Cumhuri- yet'in koridorlarında yankılanıyor: "Zamba del Che" (Che'nin Türküsü). "Bizim" odada adlar, yerler, her şey birbirine kanştı. Bolivya'da Ab- dullah Çatlı tabancasındaki mermi- leri Ernesto Che Guevara'ya boşai- tıyor. Albay Felix Ramos-Rodrıguez, Bursalı bir delikanlının, Efraim Ez- gin'in ense köküne mermi sıkıyor. Haluk Kırcı Higueras kasabasında, astsubay üniformaları içinde umu- da şarjör boşaltıyor. "Devlet için kur- şun sıkan şerefli" astsubay Mario Teran, tel bir elbise askısını Salih Gevenci'nın boğazına dolamış, bo- ğuyor onu... "Bizim" odada keder, öfke, acı iç içe geçti. Bolivya'da ve Bahçeliev- ler'de ve dağlarda ve kentlerde, yer- yüzünün yedi iklim dört bucağında adları Mario Haluk Felix Abdullah Teran Kırcı Rodriguez... diye uza- yıp gidenler Che'leri öldürüyorlar. Şimdi, şu anda, bu satırlar yazılır- ken, şimdı, şu anda, siz bu satırlan okurken Che'leri öldürüyorlar. Şim- di, şu anda, bu satırlar yazılırken, şimdi, şu anda, siz bu satırları okur- ken Che'ler doğuyor... "Bizim " odada keder ve umut yan yana, iç içe... Gün acı başladı. POLTIİKA GUINLUGU HİKMET ÇETİNKAYA Yoksulluk... Topkapı'da 300-400 metre uzunluğunda bir ek- mek kuyruğu... Soruyorum: "Saat kaçta geliyorsunuz buraya?.." Yanıt: "Sabahın beşinde..." Istanbul'dan Adana'ya; Ankara'dan Gaziantep'e dek her yerde insanlar yaşam mücadelesi veriyor; işçi, memur, öğretmen, emekli, esnaf, dul, yetim gi- derek ağırlaşan yaşam koşulları karşısında ne ya- pacağını şaşırıyor... Çalışan kesim yoksulluk sınınnı çoktan aşmış du- rumda. Işsızler ordusu salt Güneydoğu'yu değil, büyük kentlenn varoşlannı kuşatmış durumda... Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevit, enflasyo- nun durdurulması gerektigini vurgularken şöyle di- yor: "Ekonomik paketle hemangi bir acı gelmeyecek. Hem ekonomiyi sağlıklı bir zemine oturtabilmek hem de toplumda giderek artan sosyal adaletsizli- ği sona erdirebilmek için mutlaka enflasyonu de- netim altına almak gerekiyor..." Bülent Bey, çalışan kesimi, üreticiyi enflasyon ca- navanna yedırtmeyeceklerini söylüyor... Nasıl olacak bu iş? Ne ANAP'lı Işın Çelebi, ne de Güneş Taner, bu konuda ınandıncı bir açıklama yapıyor... Gazeteler poşette çorba verince satışlan 100-150 bin artış gösteriyor; gazeteler kalem, defter, boya dağıtınca satışlan 40 binlerden 150 binlere yükse- liyor... Yani insanımız 30 bin liraya çorba içıp 60 bin lira- ya kalem, defter, boya alıp tasarruf yapıyor... Halk, yoksul ve aç; gelir dağılımdaki uçurum gi- derek genişliyor; emekçilerin alım gücü her yıl yüz- de30geriliyor... Bülent Ecevit diyor ki: "Bugün Türkiye 'deki kadaryüksek enflasyon bu- lunan bir ülke dünyada kalmamıştır..." Neden, niçin? Türkiye bugün Ispanya'dan salça, Anantin'den n- mon, iran'dan kavun, karpuz, italya'dan dolmalık bi- ber ithal ediyorsa, bu ülkeyi yönetenlerin, gazete- lerin köşelennden ahkâm kesenlerin oturup düşün- meleri ve şu soruyu kendilerine yöneltmeleri gerek- mez mi: "Bugünlere nasıl geldik?" • • • CHP hderi Deniz Baykal, ANASOL-D ıktidarına 'avans vermeyi' sürdürürken ezilen emekçi kesim kime sığınacak, hangi siyasal partiyi tercih edecek? Deniz Bey, ANASOL-D'nın Başbakanı Mesut Yıl- maz'a 'desteğıni' sürdürürken CHP'nin oylannda bir artış var mı dersiniz? Yok!.. Neden, niçin yok; CHP; emekçi kesimin, ezilen yı- ğınların niye umudu olamıyor? İP'ten ÖDP'ye doğ- ru bir 'sol rüzgâr' neden esmiyor? Tüm dengeleri altüst olmuş bir toplum, kolay ko- lay kendine gelemediği; medya denilen o sihirli güç çıkar gruplarının elinde olduğu için... Halkı kim uyandıracak, kim yönlendtrecek?"" Sadece "Şeriat geliyor" denilerek bir yere vânl- maz. Sekiz yıllık kesintisiz eğitimle de çağdaşlık ol- maz... Bu ülkede 65 milyon insan yaşıyor. 65 milyonun içinde sadece 3-4 milyon rantiyeci devletin sırtın- dan para kazanıyor. Liberalizm, bu kesimin çıkar aracı oluyor... Öğretmen, memur, işçi, emekli, dul, yetim açlık- tan kınlıyor bu ülkede, kimsenın 'gıkı' çıkmıyor; yok- sul ailelerin zeki çocuklannı tarikat şeyhleri kapıyor, kimse umursamıyor... Ne diyor Bülent Ecevit: "Ekonomikpaketle halka acı gelmeyecek..." Güler mısiniz ağlar mısınız! Devlet, çalışanın ücretinden vergiyi 'gasp' etmi- yor mu? • • • Türkiye'de ekonomi yıllardır tüm iddialara karşın bunalımı aşamamış, devletin sırtından sanayici, işa- damı kazanmış, fatura ise çalışan kesime çıkanlmış- tır... Ekonomisi bunalımda olan bir ülkede elbet de- mokrasi ve demokratik kurumlar ölümcül bir has- talığa yakalanmış gibidir. Böyle olunca da yargısız infazlar, faili meçhul cinayetler artar, suçlular ise Va- fansei'er'olarak ortalıkta dolaşır... Türkiye'de sendikal hareket can çekişiyor, yargı- nın bağımsız olup olmadığı tartışılıyor; bu arada in- sanlar da 'Müslüman olanlarve olmayanlar' diye iki- ye aynlmak isteniyor... Türkiye'de kadercilik felsefesi insanlann yaşam biçimi oldu, gazeteler, televizyonlar 'Yeni Dünya Dü- zeni' bağlamında 'Yeni Sol', 'Yeni Sağ' arayışına gir- di, 'sorgulayıcı akıl' böylece bir kenara itildi... Bülent Ecevit diyor ki: "Halkı enflasyon karşısında ezdirmeyeceğiz..." Elinizde hangi sihirli değnek var, söyler misiniz? ABD'ye bağlı ekonomik politikalarla çalışan ke- sim daha da ezilecek, IMF'nin acı reçeteîeriyle zen- gin daha zengin, yoksul daha da yoksul olacaktır... E. Posta: Hikmet.Cetinkayarnraksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAGDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Fıyatı:500.000TL Cumftunyet Kitap Kulübü Çağ Pazarfama A.Ş. Yerebatan Cao. Satkımsöğüt Sok. ^io.9/B Cağatoöfu-lstanbuS Tet.514 01 95«6 Posta çekı OQ;:666Ş22
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle