27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Valiler kararnamesi onaylandı • ANKARA (Curahuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkaıu Süleyman Demirel. 29 valınin görev yerinin değiştirilmesini öngören kararnameyi bir eksikle onayladı. Bakanlar Kurulu'nca hazırlanan kararnamede merkeze alınması istenen Zonguldak Valisi Sami Seçkin. demokratık kitle örgütlerinin baskısı üzenne yennde kaldı. Demirel, diin aynca 18 ılin emniyet müdürlüklerine atama yapılmasına ılişkın kararnameyi de onayladı. Özer Çiller'e takipsizlik • tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - tzmır Barosu'na üye 32 avukat ile 41 kişinin DYP Genel Başkanı Tansu Çıller'in eşi Özer Çiller hakkında Izmır DGM Savcılığı'na yaptıklan suç duyurusu için takipsizlik karan verildi. Suç duyurusunda. Özer Çiller'e aıt ICuşadası'ndaki "Pelister Çiftliği"'nin uyuşturucu trafığınde bir geçiş noktası olduğu, Susurluk davasında yargılanan Özel Harekât Timi mensuplannın bu çıftlıkte saklandıklan ve Özer Çiller'e ail yatın uyuşturucu ve adam kaçırma olaylannda kullanıldığı öne sürülmüştü. lzmır DGM Savcısı'mn ıddıalan yeterince incelemeden karar verdiğini ileri süren avukatlar. karara itiraz ettiler. Rant vergisine erteleme yok • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Malıye Bakanı Zekeriya Temızel, menkul değer gelirlerin vergilendirilmesinde ertelemenın söz konusu olmadığını söyledi. Gelirler Genel Müdürlüğü'nce düzenlenen vergı haftası ödül törenıne katılan Temizel, 1997"de elde edilen menkul değer gelirlerinın yasal sının aşması durumunda Mart 1998ye beyan edilerek vergilendirileceğini belirtti. CHP'den rejim uyamsı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-CHP Genel Sekreter Yardımcısı Erdoğan Yetenç, rejım karşıtı insanlar yetıştiren ticari güçlerin engellenmesı gerektiğini vurgulayarak "Hiçbir rejim kendi karşıtını yetiştirmez. yetişmesi için destek olmaz. Cumhunyet rejimi de böyle olmalıdır" dedi. Yetenç, rejım karşıtı insanlar yetiştiren ticari güçlerin engellenmesinı ve bu tûr eğıtim \eren yerlerin denetim altında rutulması ya da kapatılmasını istedi. Diyabet Birliği Toplantısı • HaberMerkezi- Karadeniz Ülkeleri Diyabet Brliği Toplantısı (Black SeaDiab) için 12 Karadenız ükesinden 300'ü aşkın bilim acımı lstanbul'da bugün bir anyageliyor. lOmilyon şeker hastasının yaşamını yakından ilgilendiren bu toplantı. bugün saat 16.00'da Aatürk Kültür Merkezı BJyük Salonu'nda gerçekleştirilecek. Kültür Bikanı Istemihan Talay, Sıglık Bakanı Dr. H. lbrahim Özsoy ve Istanbul Valisi Kıtlu Aktaş'ın da katılacağı aalışta. Dünya Sağlık C>gütü Avrupa Temsilcisi I>rK.S. Johansen. Uuslararası Diyabet Bderasyonu Başkan ^şrdımcısı Prof. Philip rome \e Avnıpa Başkanı Pof. M. Massı Benedetti brer konuşma yapacak. "bplantı. yann ve 1 Kasım tnhlennde Lütfü Kırdar kıngre Merkezi'nde devam eJecek. lülahlı ANAP'ta I ANKARA (Cumhuriyet lörosu) - RP'den bir süre mce ıstifa eden Bursa Mületvekıli Cemal Külahlı ön ANAP'a katıldı. • Başbakan Mesut Yılmaz dün Meclıs'teki makamında iemal Külahlı ile bir süre örüştü. Görüşmenin rdmdan Külahlı ANAP'a fltıldığına ilişkin dilekçeyi •leclıs Başkanlığı'na önderdı. Böylece ANAP'ın TÎMM'deki sandalye sayısı 39'a çıkarken bağımsızlann ı3vısı 2O'ye düştü. Genel Sekreter Oğuzhan Asiltürk'ün ardından, Refah Partisi Genel Başkanı da zorda Erbakan'm fezlekesi yoldaANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yar- gıtay Cumhuriyet Başsav cılığı 'nın kapat- ma davası açtığı RP'nin Siyasi Partiler Yasası 'na (SPY) göre sorumlu sayılan y ö- neticileri de yargı kuşatmasma alındı. Ankara DGM BaşsavcılığVnm "halkı kin ve düşmanhğa açıkça tahrik ettiğT suçlamasıy la dokunulmazlığının kaldınl- ması için fezleke düzenlediği RP Genel Sekreteri Oğuzhan Asiltürk'ün ardından Genel Başkan Necmettin Erbakan hak- kında fezleke hazırlığı, partiyı Anayasa Mahkemesi'ndeki savunması sırasında zor durumda bıraktı. Görevden alınan Smcan Belediye Baş- kanı Bekir Yıidız ile Kayseri Büyukşehir Belediye Başkanı Şükrü Karatepe, Sul- tanbeylı Belediye Başkanı AliNabi Koçak hakkında çeşıtli mahkemelerce verilen mahkûmiyet kararlannm ardından RP'nin üst düzey yöneticileri hakkında yürütü- len soruşrurmalar da sonuçlanmaya baş- ladı. SPY'nin eylem ve açıklamalanyla so- rumlu kıldığı RP Genel Sekreteri Asıl- türk, partisi hakkında açılan kapatma da- vasının ardından söyledıği "Sizesöz\eri- yorum. RP için herkes canını ve malıru or- taya koymaya hazırdır" sözleri nedeniyle soruşturmaya uğTamıştı. Ankara DGM Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşrurma sonunda. Asil- türk'ün "halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığ) gözeterek kin ve düşman- hğa açıkça tahrik ettiği" suçlamasıyla da- va açılması için dokunulmazlığının kaldı- nlması ıstemıyle fezleke hazırlanmıştı. RP Genel Başkanı Erbakan'ın televiz- yonlarda yayımlanan ve "cihat için parti- nin yayin organı Kanal 7've maddi katlo- da bulunulması" çağnsını içeren konuş- ması nedenıv le de İstanbul DGM Başsav- cılığı tarafından başlatılan soruşrurma sü- rüyor. Konuşmadan suç unsuruna rastla- nılması durumunda Erbakan'ın dokunul- mazlığının kaldınlması istemiyle hazır- lanacak fezleke TBMM Başkanlığı'na gönderilecek. RP, Anayasa Mahkemesi'nin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla gön- derdiğı 20 dosyadan oluşan kanıtlan in- celemeye aldı. Mahkeme kararlan, fezle- keler, savcılık iddianameleri, kaset deşif- releri. bilirkişi raporlan ve çok sayıda ku- rumdan gelen belgeler ile gazete kupür- lerinden oluşan kanıtlar, savunmayı ha- zırlayan ve hukukçu millervekillerinden oluşan komisyon üyelerine dağıtıldı. Ko- misyon üyelerinin dosyalar üzerindekı in- celemelerini tamamlamasmın ardından savunmanın ana hatlan, partinın Anaya- sa Mahkemesi'ndeki sözlü savunmasını yapması beklenen Erbakan'a anlatılacak. Parti bünyesinde 7'şer kişilik 20 ayn grup oluşturuldu. Bu gnıplann yanndan itibaren Anadolu'ya dağılarak kapatma davasıyla ilgili olarak örgütü bilgilendir- me çalışmalan yürüteceği bildirildi. Mehmet Ağar'a liderlik desteği HÜLYA KARABAĞLI ANKARA-DYP'deerken başlayan örgüt sancısı. mil- letvekilleriyle genel merkez arasında pazarlığa dönüştü. 1998 yılında kademelı ola- rak belde, ilçe ve il kongre- leri için takvim süreci başlar- ken büyük kongrede genel başkanlık yanşınm kızışaca- ğına dikkat çekildi. DYP'li kurmaylann hizipçilikle suç- ladığı Mehmet Ağar'ın, iş çevrelerinin desteğini alarak Genel Başkan Tansu Çiller'e rakip olmaya hazırlandığı belirtildi. DYP Teşkilat Başkanı Mehmet Gölhan. son kong- renın üzerinden 2 yıl geçme- den, 3 yılı doldurmadan ön- ce belde, ilçe ve il kongrele- rinin yapılacağını söyledi. Takvim sürecinin genel se- çim olmaması durumunda 1998 yılının mart ayından başlayacağını kaydeden Göl- han, "Sayuı Ağar da başka- lan da adav otabiMr" dedı. Bakan cinayet sanığmı savundu AYŞESAY1N ANKARA -Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelea Asteğ- men NeedetGüçIü'nün öldü- rülmesi. Dr. Selim Ölçek'ın kaçınlması olaylannda sanık olarak yargılanan Dursun Cengiz Atak'ın MTA Genel Müdürlüğü'ne atanmasının "kamu yararTna olduğunu savundu. CHP'li Fikri Sağ- lar'ın, cinayet sanığı bir kışı- nin MTA Genel Müdürlü- ğü'ne getirilmesmin neden- leri ve ülkücü kadrolaşma ile ilgili soru önergesıni yanıtla- yan Yücelen, "siyasi kadro- laşma" olmadığını ileri sür- dü. Yücelen, Atak hakkında şimdiye kadar hiçbir dava ve soruşturma açılmadığını söyledi. Yücelen. MTA'daki ül- kücü kadrolaşma savlannı da reddetti. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART Cöktepe davasını 'bağladığını' belirten avukat yargılanacak Ahmet Ülger'e dava açıldı KEREM ILGAZ Kanal D'de yayımlanan "Söz Fato'da" programında yapılan gızli kamera çekimlerinde gaze- teci Metin Göktepe davasını "bağladığınr söyleyen sanık p o lıslenn av ukatı Ahmet Ülger için 4 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Ülger. Avukatlık Yasası'na aykın olarak aracı kullanıp rek- lam yaptıgı iddiasıyla Beyoğlu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yar- gılanacak. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahke- mesı. "Sorgu Hâkiınliği'' sıfatıy- la Evrensel gazetesi muhabin Metin Göktepe'nin katil sanığı polislerin avukatı Ahmet Ülger hakkında "Avukatlık Yasası'na aykın olarak aracı kullanıp. rek- lam yaparak görevini kötüye kul- lanmaktan" dava açtı. Ülger, 1136 Sayılı Avukatlık Yasası'nı ihlal ettiği gerekçesiyle 1 yıl, Türk Ceza Yasası'nın 240. mad- desi uyarınca "görevini kötüye kullandığı" savıyla da 3 yıl ol- Üiger 4 yıl hapisle yargılanacak. mak üzere. toplam 4 yıl hapis ce- zası istemiyle hâkim önüne çıka- cak. Ahmet Ülger, Fatma Girik'in hazırladığı "SözFato'da" progra- mında yapılan gızli kamera çeki- minde müşteri kılığındakı muha- bire bir başka davayı lehte bağla- yacağı yolunda iddiada bulun- muş ve "O iş bitecek-. Hişşt" söz- leri tepkiyle karşılanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Saycısı Olcay Seçkin'in Ahmet Ülger hakkında hazırladığı iddianame- yi sorgu hâkimliği sıfatıyla ince- leyen mahkeme heyeti. sanığın 15 gün ıçinde yazılı savunması- nı istedi. Mahkeme, Ülger'in 1136Sayı- lı Avukatlık Yasası'nın 48 1 ve aynı yasanın 55. ve 62. maddele- ri uyannca TCY'nin "görevin ge- nel nitelikte kötüye kullanılması" fiılıni düzenleyen ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngören 240. maddesi uyannca cezalandı- nlmasını istedi. Avukatlık Yasası'nın 59 2. maddesi uyannca dosya en ya- kın ağır ceza mahkemesi olan Beyoğlu Ağır Ceza Mahkeme- sı'ne gönderildı. Kararda, Söz Fato'da programındaki gizli ka- mera çekimlerinde yer alan söz- lerede yer verildi. İstanbul Belediye şirketleri kaynak aracı İstanbul Haber Servisi - RP'hler. beledıyelenn yan kuruluşlannı. kendi yan- daşlanna kaynak aktarma aracı olarak kullanıyor. ts- tanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nin, protokolle yan kuruluşlanna devTettiği iş- ler, 2886 sayılı Devlet tha- le Yasası 'nın 71 /2a madde- sine göre "bizzat" bu kuru- luşlar tarafından yapılma- sı gerekirken müteahhit firmalara yaptınlıyor. Bu işlemin yasaya aykın oldu- ğu. yine belediyenın denet- çileri tarafından rapor edil- mesine karşın, uygulama sürdürülüyor. tstanbul Bü- yükşehir Belediye Meclisi ÇHP Grup Başkanvekili Ozkal Ylci, trilyonluk işle- rin yan şirketler aracılığıy- la kendi yandaşlanna ver- diklerini belirterek konuy- la ilgili olarak belediye meclisine önerge verecek- lerini söyledi. istanbul Büyükşehir Be- lediyesi, çöp transfer istas- yonlannın işletilmesi ve çöplerin depolama alanla- nna taşınması işinı. 7 Şu- bat 1997 tarihinde düzen- lenen bir protokolle. bele- diyenin yan kuruluşu olan tstanbul Büyükşehir Bele- diyesi İstanbul ÇevTe Ko- ruma ve Atık Madddeleri Değerlendirme Sanayi ve Ticaret A.Ş'ye (tSTAÇ AŞ) verdi. Söz konusu iş, 1996 birim fiyatlanyla yakJaşık 3 trilyon lira. 1997 yılı katsayısı 2.05 olarak kabul edildiği için işe aynl- ması gereken kaynak yak- laşık 7 trilyon lira tutuyor. İSTAÇ ise bizzat kendi- sinin yapması gereken işin büyük bir bölümünü, RP'ye yakınlığı ile bilinen AlbayrakJar'a yaptınyor. Ancak 2886 sayılı Devlet Ihale Yasası'nın 71'2a maddesine göre düzenle- nen protokolle tSTAÇ'ın yapması gereken işi, bir başka müteahhit firmaya yaptırması, belediyenin kendi denetçileri tarafın- dan yasaya aykın olduğu belirtilerek 24 Eyül 1997 tarihli bir yazıyla uyanldı. IRMIKI AYDIN ENGİN Yaşlandım galiba. Az daha yazıya "Benim zamanımda Cumhuriyetbayramları.." di- yebaşlayacaktım. Bereketya- zarken değil tasariarken fark ettım de topariandım. Ama Cumhurıyet'ten ve o- nun bayramından söz etmeye kararlıyım. Dün 74. yıldönümü- nü övünerek sevınerek kutladı- ğım Cumhuriyet'ten... "Cumhur" terimi çocukken de bana yabancı değildi. Su katılmamış Ege kızı annem, "Cumhurta gelen düğün bay- ram" derdi. Bu deyişin yaygın kullanımının "Elle gelen düğün bayram" olduğunu daha son- ra oğrendim. "Cumhuriyet"\r\ anlamı 2. Dünya Savaşı'nın hemen erte- sinde yoksul ve küçük bir Ege kasabasında, ortaokul izci ko- lunun trampet- borazan eşli- ğinde ana cadde boyunca bayrak ve flamalarla yürüdüğü bir bayramdan ibaretti. Sıkı sı- kıya tuttuğu babasının elini bı- rakıp çevredeki yetişkinler gibi alkışlamak için bile babasın- dan izin isteyecek kadar küçük ve ürkek çocuk, Cumhuriyet kavramı ile ilkokulun ilk yılların- da tanıştı. Öğretmen küçücük Cumhur ve Bayramı bir oğlanı ne kadar etkileyece- ğinibilmeksizinyalınbirtanım- lamayla açıkladı: - Padişahı babası seçiyor. Cumhurbaşkanını biz, hepi- miz. Bir çocuğun bilincini neyin nasıl, neden ve ne kadar etki- leyeceğini, iz bırakacağını kim nasıl bilebilir? Sınıflaryükselip. tarih dersi okunurolunca, oku- lun derme çatma salonunda gürüttülü biraygıttan kocaman birbeyazçarşafta, "Padişahım çokyaşa" haykınşları arasında atların çektiği arabasıyla "Cu- ma selamlığına" giden eciş- bücüş, asık suratlı, kambur bir adamcağızı gösteren siyah- beyaz bir belgesel film "padi- şah" kavramını ete kemiğe bü- ründürdü. ÇocuğadaCumhu- riyet'in "tyi bir şey" olduğunu düşündürdü. inönü'nün de onu izleyen Celal Bayar'ındacumhurbaş- kanlığı boyunca çocuğun bi- lincinde "Onu sahiden biz mi seçtık" sorusu oluşmamıştı. A- ma Cemal Gürsel'in cumhur- başkanlığı artık delikanlılığına rast geliyordu ve delikanlı "Onu bizim seçmediğimizi" kavnyordu. ••• Ne tuhaf "bizim seçmediği miz" Cemal Gürsel(gıl)ın ülke- ye kazandırdığı anayasa saye- sinde delikanlı sosyalizmle ve çok bilen. az konuşan, gönmüş geçirmiş Marksistlerle tanıştı. Babıâli'nin arka sokakların- da, küf kokan ve çok soğuk bir hanodasındabiranıt- kişi, Ke- rim Sadi, delikanlı gözlerini kendisine dikmiş gençlere yu- muşacık bir sesle anlatıyordu: - Cumhuriyetin mütemmım cüz'ü demokrasidir. Sosyalız- me bu eşik aşılmadan vanla- maz... O ağdalı "mütemmim cüz" terimini "ferc(7me"etmekoda- daki bir başka anıt-kişiye, Abi- din Nesimi'ye düştü. Çipil ma- vi gözleriyle güldü: - Yanı ayrılmaz parçası, ta- mamlayanı, olmazsa olmazı... Kerim Sadi sözünü, kaldığı yerden sürdürdü: - Demokratık cumhuriyet eşiği geçilmeden insanlığın ba 'sü bâd-el-mevtine ulaşmak hayaldir... "Ba'sü bâd-el-mevt ne de- mekpeki" diye sormaya cesa- ret edemedik. Kenm Sadi, üç hamhalat delikanlıya, üç cahil ve tıfıl sosyalist adayına anlat- maya devam etti. 1961 'in son ayıydı ve istanbul'da kar vardı veçoksoğuktu... ••• 1997 Ekimi'nin 28'inde ga- zeteye geldiğimde, masamda MGK'nin Cumhuriyet Bayramı kutlamalanna ilişkin "talimat- name"sini buldum. Okudum. Korgeneral Teoman Erkan imzalı yazıda örneğin "sivil toplum kuruluşlannın salon, stadyum ve açık alanlarda kut- lama programı düzenlemesi" deniyordu; örneğin "Üniver- sitelerde konferans, sempoz- yum ve paneller, kampuslarda da amatör müzikçilerin ücret- siz konserier düzenlemesi.." öngörülüyordu. Otuz altı yıl geriye gittim. Karlı bir istanbul gecesınde Kerim Sadi konuştu: - Cumhuriyetin mütemmim cüzü demokrasidir... Sözlük pek yalın tanımlamış. Cumhur, yöneticisini kendi se- çen halk, demek. Cumhur bu hakkı elde ettiği gün elbette bayram eder. Ama galiba cum- hur'a demiri kesen "em/'r"le her şey yaptırılır da bayram kutlatılmaz. Talimatnameyi bir yana bı- raktım. Sıkıntı... Gazete sayfa- larında gönülsüzce dolanıyo- rum. Tansu Çiller in partisin- den biri demeç vermiş: "MGK'nin Cumhuriyet Bayra- mı'nın nasıl kutlanacağına iliş- kin tamimi düşündürücüdür.." filan diye bir şeyler geveliyor. Çiller'in adamı biraz daha zor- lasa demokrat olduklannı bile söyleyecek... Durup dururken Nâzım'ın "Kerensky kalmış kimlere" di- zesinin 1997 Türkiyesi'nde "Demokrasi kalmış kimlere" diye söylenip söylenemeyece- ğini düşündüm. ••• Dün 29 Ekim'di. Cumhuri- yet'in 74. yıldönümü. Cum- hur'un bayramı. Deniz kıyısına yürüdüm. Bayramımı kutladım. Tek başıma!.. POLİTtKA GÜ1NLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Cumhuriyet... Cumhuriyetin 74. yıldönümü görkemli tören- lerte kutlandı... Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının canlarıyla, kanlarıyla kurdukları laik demokratik Cumhuriyeti ortaçağın karanlığına götürmek ıs- teyen karayobaz çetelerınin irili ufaklı yayın or- ganlan acaba neler yazdılar dün? Malum takkeli liboş 'Cumhuriyet balosu'na takmıştı. Ona göre Cumhuriyet tehdit altınday- dı. Acaba Cumhuriyeti tehdit eden kimlerdi? Bakın ne diyordu: "Cumhuriyet kavramı bugün gerçekten teh- dit altında, ancak ileri sürüldüğü gibi bellı bir gö- rüşün yaygınlaşması yüzünden değil; tersine Cumuhuriyet'i yanlış anlayıp sananlar ve çağa ayak uydurmayı sağlayacak değişimi reddet- mekle 'devlet krizi'ne sebep olanlar yüzün- den..." Ya 3-4 yıl önce Ankara'da alışveriş ettiği ma- ğazanın Atatürk posteri dağıtmasını içine sindi- remeyen takkeli liboş ne yazmıştı: "Paralarımız kurşun olarak bize dönüyor..." Cumhuriyet ve demokrasi düşmanları, Türki- ye'nin dört bir yanında kutlanan törenlerden ra- hatsızolmuşlardı... Bugün Cumhuriyet ve demokrasi düşmanla- rını artık çok iyi tanıyoruz... Yobazlar sürüsünün maskesi düşürüldü... 'Balanslı Cumhuriyet' başlığı atarak, Türki- ye'ye şeriat hukukunun egemen olduğu devlet düzenini getirmek isteyenlenn suratlanna dün bir şamardahaattık... • • • Hrfzı Veldet Velidedeoğlu'nun 'Söy/ev'ini okumanın tam sırasıdır bugün... Velidedeoğlu, 'Söylev'öe iki önemli noktanın altını şöyle çizer: 1 - "Öteyanda, sözde iyiniyetli aydın eleştiri- cikimliğine bürünerek Atatürk'ü ve O'nun dev- rimciliğini kötülemeye yeltenenler de vardır. Bu yoldakiler, Atatürk'ün -örneğin toprak ve vergi reformlan gibi- köklü sosyo-ekonomik reform- ları gerçekleştirmediğini ileri sürerler. Bunlar, 1911 Trablus, 1912-1913 Balkanve 1914-1918 Birinci Dünya Savaşı 'ndan hemen sonra, 1919- 1922 arasında üçbuçukyıl dış ve iç düşmanlar- la kıyasıya sürdürülen Kurtuluş Savaşı yüzünden yanmış, yıkılmış ve yeryer tükenmiş bir ülkenin toplumsal ortamında Atatürk'ün bütün bu re- formları hemen gerçekleştirmeğe vakit ve ola- nak bulamayacağını düşünme yeteneğinden yoksul olanlardır." 2 - "Atatürk'ü -hangi yönden olursa olsun- açık veya gizli eleştirenler ve O'nun yanılgıya düştüğü izlenimini uyandırmak sevdasında olanlar düşünmelidirler ki, het öJümlü gibi onun da eleştirilebilecek davranışlan beiki olmuştur. Yanılmazlık Tanrı'ya özgüdür. Ama Atatürk Ulu- sal Kurtuluş Savaşı'nda ve daha sonra yanılgı- ya düşseydi, tarihsel fırsatlan iyi kullanmasay- dı, yeryüzünde bugünkü bağımsız Türkiye Cum- huriyeti olmazdı. Bunu görmemek için ya bilgi- sizlik, bilinçsizlik veya nankörlük ya da Türk va- tanına ve onun evlatlanna karşı beslenen kor- kunç kin ve düşmanlığm yoğurduğu hayınlık içinde bulunmak gerekir." • • • 1997 Türkiyesi'nde 1923 Cumhuriyeti'ni eleş- tirenler, bu ülkeyi sosyal devlet, tam bağımsızlık ilkesinden ve hukukun üstünlüğünden ayırmak isteyenler gerici-faşist güçlerdir... Devlet içinde 1950'den beri örgütlenen geri- ci-faşist güçler,sahte Atatürkçüler demokrasi ve insan haklannı çiğnemişlerdir... 1923'te Cumhuriyeti kuran Mustafa Kemal Atatürk'e karşı olanlar Türkiye'nin aydınlık gele- ceğinden korkanlar değil miydi? Hıfzı Veldet Velidedeoğlu'nun belirttiği gibi Atatürk, Türkiye'nin hukuk düzenini şeriatçı sis- temden akılcı, laik sisteme geçirdiği için yobaz- lar ona her zaman düşmandırlar... Atatürkçülüğü yıpratıp laik Türkiye Cumhuri- yeti'ni yıkıp ümmetçilik ya da Turancılık hayalcı- liğine götürmek isteyenler hiçbir zaman başarı- ya ulaşamayacaklardır... Devlet içinde örgütlenen çeteler, gerici-faşist güçlerin oyuncağıdırlar. Onlar, işkenceleri, faili meçhulleri ve kıyımlan yapanlardır, demokrasi- yi ve insan haklannı hiçe sayanlardır... Cumhuriyetin 74. yılında Atatürk'ü çok ama çoközlüyoaım... E. Posta: Hikmet.Cetinkaya-/ raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ECumhuriyet kı'tap kulübü TÜYAP 16. İSTANBUL KİTAP FUARI'NDA JMZAGUNU 1 Kasım Cumartesi HİKMET ÇETİNKAYA Saat: 14.00 Stand No:85-86 A(Alt kat) Adres:Tüyap Sergi Salonu Tepebaşı-lstanbul
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle