Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
27 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Siyasilerden tepki
'Yollann
yükü
azaüdmah
9
ANKARA (Cumhuriwt Bûrosu) - Trafik
terörü, can almaya devam ederken
siyasiler, çözüm önerilerini "sözlû''
olarak dile getirmekle yetindiler.
Başbakan Mesut Yılmaz. dün akşam
Swissotel'de Ulaştırma Bakanlığı"nın
daha önce 2 otobüs şirketini seferden men
ettiğini ve kazayla ilgili tahkikatın
sürdüğünü belirtti. Istanbul Swissotel'de
gazetecilenn sorulannı yanıtlayan
Yılmaz. "Trafık sorunlan bir iki tedbirie
çözükcek sorunlar değil. Çok daha
karmaşık, çok daha kapsamh sorunlar.
Gerekirse yasada değişiklik yapacağız ve
cezalarda artünnıa gklecegiz. Ama
araşbnnalar gösterryor ki en önemli sebep
yol standarîlan. Yol standartlannı bir
kere çift yol haline getirmemiz lazurT
dedı. ANAP Genel Başkan Yardımcısı
Edip Safter Gaydah, karayollannın
yükünün azaltılması gerektiğinı söyledi.
Gaydalı, dün düzenlediği basın
toplantısında karayollannın altyapısının
bir an önce değıştirilmesi ve yükünün
azaltılması gerektığini belirterek
"Demiryollannı ve havavollannı
yaygınlaştırma projelerine ağırlık
rerflmelidir'" dedı. DTP Genel Başkan
Yardımcısı Hamdi İ çpınarlar da
karayollanndakı durumdan yakınarak
"Devlet bir an önce karayoUannda tedbir
almaltdırr
dedi. Üçpınarlar, düzenlediğı
basın toplantısında, Trafik Yasası'nın
yetersiz olduğunun görüldüğünü
belirterek bu konudaki eğitimin önemini
vurguladı. Trafik eğitimi konusunda
televizyonlara büyük görev düştüğünü
vurgulayan Üçpınarlar, "Özellikle TRT'ye
görev düşmektedir. 6 kanalı olan TRPnin
eğiünı konusunda görevini yeteri kadar
yerine getirmedigi kanaatuıdeyinT
görüşünü savundu. Sadece yasaklama ve
cezalarla bir yere vanlamayacağını
söyleyen Üçpınarlar. "7'den 70'e herkesin
bu konuda eğitilmesi gerekir" diye
konuştu. lşçi Partisi (ÎP) Genel Başkaru
Doğu Perinçek. dünyanın hiçbir yennde
mal taşımacılığının karayoluyla
yapılmadığını savunarak "Demiryolu ve
deniz taşımacüığına dönülmelidir" dedi.
Perinçek, yaptığı yazılı açıklamada,
"Amerika ve Avrupa otomotiv sanay Uerini
zengin etme politikalannın. Türldye'yi
mezbahayaçeurdiğini'' savundu. "Kaza
değil, cinayettir bunun adı~ diyen
Pennçek, hükümetın trafik konusundaki
uygulamalannı eleştirdi. tP lideri Doğu
Perinçek, hükümetin trafik polislerinin
eline alkol ölçüm cihazlan verip yollara
çıkararak trafik cinayetlenni
önleyemeyeceğini vurguladı.
Konya-Adana yolundaki kazada yaşamını yitirenlerden 22'si toprağa verildi
'Her ild soför de kusnrlu'Haber Merkea - Konya-Adana kara-
yolunda, yolcu otobüsüyle tanker çar-
pışması sonucu meydana gelen kazada
yanarak hayatını kaybeden 48 kişinin
kimliği belirlendi. Kaza tespit tutana-
guıda. her ikı sürücünün de kusurlu ol-
duğu belirtilirken tpek Turizm AŞ Yö-
netım Kurulu Başkanı Derviş Binboğa.
otobüs sürücüsü Muammer Çiçek-
yurt'un hiçbir hatası bulunmadığını id-
dia ettı. Binboğa, ölenlerin cenaze mas-
raflannı karşılayacağını ve talepte bu-
lunanlara sigortadan 2.5 milyar liraya
kadar tazminat ödeneceğini bildirdi.
Nığde ve Erciyes Üniversitesi'nde öğ-
renim gören 30'a yakın öğrencinin ka-
zada yaşamını yitirmesı, iki üniversite-
de büyük üzüntü yarattı
Konya Valisi Namık GüneL kazada
ölen 48 kişinin cenazelerinin ailelerine
teslim edildiğini bildirdi. 20 yolcunun
cenazesi Kayseri, Aydın ve Denizli'de
topraga venlirken tanker sürücüleri
MehmetCeylan ile Halil Öztûrk'ün ce-
• Konya Emniyet Müdürlüğü'nde görevli trafik polis
memurlan Zeynel Sağlam ve Şenel Perçin tarafmdan
hazırlanan kaza tespit tutanağında, tanker sürücüsünün "şerit
ihlali"nden, otobüs sürücüsünün de "yorgun ve dalgın" araç
kullanmaktan kusurlu olduğu belirtildi.
nazeleri Şanlıurfa'nın Suruç ilçesine
gönderildi. Sürücülerincenazeleri, Üç-
kardeşler Camii'nde kılınan namazın
ardından ilçe mezarlıguıda topraga ve-
rildi.
Kazada yaşamını yitiren 48 kişinin
adı şöyle: BeUos Akbaş (21), Hall 1b-
rahim Öztfirk (39), Ümit Erginer (21),
Nazire Çahk (17), Sebahattin Kahra-
man (21), Ash TopaJ (20), Safiye Öz-
kan(16), SabriMacnn (21), AyfinAl-
demir Sabahat Oğuz (22), Emine Ça-
kar (23), Aysun Çıbık (18). Mehmet
Ceylan (50), Gökhan Aydın (18), Aysun
Sandağ (18), Hatke Akkan (18), Ayşe
Başar(24),DfekKoçan(18),RaziyeEn)l
(19). Canan Gelibolu (19), Metin tDıan
(58). Sehnan İlhan (68). Derva Ece (18),
Bfilent Eker (20), Ahmet Ozkök (25),
Fatih Korkmaz (23), Hilmi Küçükalinı
(20), Zülal Kaya (37), HulkiDizdarlar
(70). Aslı Yümaz (18), Yasemin Koçtûrk
(20), FerhanSan(18), MuratTenüztürk
(18), Leyla Başaran (17), Metin Albay-
rak (19), Remzi Alalh (18), tsmail De-
ğinnenci (16), CahitAkdoğan (23), Gü-
aeş Doğan (44), Yunus Düdükçfi (22),
Mücahit Deniz (22), Kaya Samakol
(32), Taner Kıhç (18), Davut Şimşek
(38), VeyselÇinitaş (43). VeyselDörter-
ler (19). Muhammet Deüarslan (31) ve
Doğan Ahındağ (34).
Niğde ve Erciyes Ûniversitesi'nde öğ-
renim gören 30'a yakın öğrencinin ka-
lPtîlİ kpanyol çoban, 200 merinos koyununu Madrid'in göbeğinden geçiriyor. Madridlilerin şaş-
ıiz ı ^aa ^jjoşian altmda gerçekkştirilen eylemin amacuıın, bir zamanlar başkentin ortasından
geçen tarihi koyun sürüsii güzergâhını yeniden canlandırmak olduğu bOdirüdL (Fotoğraf: REUTER)
zada yaşamını yitirmesi, iki üniversite-
de büyük üzüntü yarattı. Her iki üniver-
sitede cenazelerin kaldrnlması işlemle-
nnde yardımcı olunması için komis-
yonlar oluşturuldu.
Konya Emniyet Müdürlüğü'nde gö-
revlı trafik polis memurlan Zeynel Sağ-
lam ve Şenel Perçin tarafmdan hazırla-
nan kaza tespit tutanağında, her iki sü-
rücünün de kusurlu olduğu belirtildi.
Tanker sürücüsünün "şerit ihlaH"nden,
otobüs sürücüsünün de "yorgun ve dal-
gm" araç kullanmaktan kusurlu oldu-
ğu belirtilen tutanakta şöyle denildi:
"Bu kazanın oluşunda 63 DR 995 pla-
kah tankerin sürücüsü Ahmet Ceylan,
normakle kendi şeridinde seyretmeyip,
karşı yönden gelen otobüsün şeridinde
seyretmesi sonucu kazaya sebebiyet ver-
diğinden 2918 sayüı KarayoUan Trafik
Kanunu'nun 84. maddesinde yer alan
sürücü asli kusurianndan şerit ihlalini
yapOğından 1. derecede kusurlu oldu-
ğu; diğer sürücü Muammer Çiçekyurt
ise yorgun ve dalgın araç
kuUanarak. aynı kanunda
yer alan yorgun ve dalgın
araç kullanma kusuru flılal
edildiğinden, kusurlu oldu-
ğu kanaatine vanlmıstır.'1
Tutanakta, kazada 32 mil-
yar liralık maddı hasar oldu-
ğu, bu hasann 30 milyarmın
otobüste. 2 milyannın ise
tankerde olduğu belirtildi.
tpek Turizm AŞ Yöne-
tim Kurulu Başkanı Derviş
Binboğa ise otobüs sürücü-
sünün kazada hiçbir kusu-
runun bulunmadığını savun-
du. Sürücü Muammer Çi-
çekyurt'un, nöbetçi sürücü
olduğunu ve sefere çıkma-
dan önce 3 gün dinlendiği-
ni belirten Binboğa. "Şofö-
rüm suçsuzdur. Tanker sü-
rücüsü, lrak'tan mazot al-
mış, İzmit'e boşaltmış, tz-
mitten de İzmir'c gecmiş. 24
saatten beri direksiyon ba-
şında. Kaza,tanker sürücfi-
sünün uyumasından kay-
naklandL İçim kan ağlıyor.
Keşke 20 otobüsüm yansay-
dıdabirtekcanka>bıolma-
saydı" dedı. Ölenlerin rü-
münün evlenne giderek tek
tek başsağlığı dileyeceğini
belirten Binboğa, tüm ce-
naze masraflannı karşılaya-
cağını söyledi. Binboğa, ta-
lepte bulunmalan halinde
yakınlannı kaybeden aile-
lere zorunlu koltuk ve tra-
fik sigortasından 2.5 mil-
yara kadar tazminat
ödeyeceklerini bildirdi.
AMBARGOYU KIRMAYA ÇALIŞIYOR
Ermenistan ekonomik
ablııka alüııda
LEYLA TAVŞANOĞLU
ERİVAN/ERMENİSTAN-Ermenistan,
Azerbaycan'la verdıği savaş ve Dağlık
Karabağ sorununun görünürde çözümsüz
kalmaya devam etmesi nedeniyle hâlâ
ekonomik bir abluka altında. Ancak. bu
ekonomik ablukaya karşm Iran ve Gür-
cistan üzerinden yapılan ticaret nedeniy-
le pazan Türk mallanyla dolu. Bununda
ötesinde, Sovyet döneminden kalma alt-
yapısını canlandırarak kendinı çevreleyen
kıskacı kırmak için atağa kalkmış. Ko-
nuştuğumuz kışilerden ekonomik duru-
mun nasıl bir yöne gıttiğını öğrenmek is-
tiyoruz. Aldığrmız yanıtlar fazla iyimser
değil: -Ermenistanöncelikle bir agır sa-
nay i ülkesiydi. Sovyetsistemi çökünce biz
bunun alünda kaldık. Çeşitli fabrikalan-
mız var. Hepsi aül kapasite. Orneğin bir
kauçuk fabrikamız var. Şimdi ycni yeni
üretime geçti. Ama kapasitesinin y^zde
20"siyk çahşıyor. Kısa süre önce özelleşti-
rikti. Ruslarla ortakbir yaünma gidildi."
Ermenistan; şaraplan, konyaklan ve
votkasıyla ünlü. Dünya pazarlannda bu
ürünlere alıcı buluyor. Ama kesinlikle de
bir tanm ülkesi değil. Topraklannın an-
cak yüzde 7'sınde tanm, o da meyve ve
sebzecilık yapılabiliyor. Buğdayı, pamu-
ğu ithal ediyor.
Peki. ya turizm? "Sovyetdöneminde tu-
rizm çok canlıydı. Savaştan sonra hemen
hemen rümüyle bittL Şimdi yeni yeni ha-
yat kazanıyor. Ama bir sorun devlete ait
büyük oteUerin özeUeştirilmesi Bunlarm
yapılan çok hantaL Ama o koskoca otel-
ve Gürcistan üzerinden
yapılan ticaret nedeniyle Türk
mallan Ermenistan pazannda
kendisine yer edinmeye
çahşıyor. Ermenistan;
şaraplan, konyaklan ve
votkasıyla ünlü. Dünya
pazarlannda bu ürünlere alıcı
buluyor. Ama kesinlikle de bir
tanm ülkesi değil.
lere Ermenistan'da para yaüracak kaç
tane babayiğit bulabiliriz? Sonuçta hep-
si kapanın elinde kalacak. özefleşme de fi-
yaskoya dönecek."
Peki, ya Karabağ sorunu?
u
lşte o çok önemli bir dert Son olarak
MinskGrubu VTyana'da toplandı. Erme-
nistan'la Azerbaycan arasında son dere-
ce dikkatii bir dille kaleme alınan bir or-
takbildiri çıkü. Görünen o kiaçıklanma-
masına karşuı Karabağ sorunu arük çö-
züm aşamasında. Ermenistan'la Azer-
baycan arasında pay edilecek. Bu zaten,
temmuz başında ABD'nin Denver kenrin-
de zengjnler grubu G-8'in toplantısında
Karabağ ve Kıbns'ın tek bir paket halin-
de çözülmesi karanna vanldığı duyum-
lannın aluımasından beUtydi." Ama ko-
nuştuğumuz Karabağhlar böyle bir çözü-
mü kabul etmelerinin, "de facto" (fiili)
bağımsızlıklarından vazgeçmelerinin
mümkün olmadığını söylüyorlar...
"Onlar bunu savunuyor. Ama Minsk
Grubu da kararlı. Zaten Ermenistan yö-
netimi de buna yatkın. Mesele, Kafkas
petroDerinin bir bölümünün Ermenis-
tan'dan geçecek petrol bonı hattuun dö-
şenmesi konusunda düğümleniyor. Er-
meni ekonomisi için bu petrol bonı hattı
hayati öneme sahip."
Peki, Karabağhlar ve Ermenilerin bir-
birlerine bakışlan nasıl?
"Tıpkı Kıbnslı Türklerin TürkiyeHle-
re baktşuıa benziyor. Birbirkrinden pek
hoşlanmıyorlar. Karabağhlar kendi ulu-
sal kimliklerini sıkı sıkıya koruyorlar;
kendflerini Ermeni kabul etmryorlar. Hat-
ta bir lasmı kendilerini Azerilere daha
yakın hissediyor."
Öte yandan Ankara ise Kafkas politi-
kasını tam anlamıyla Azerbaycan'a en-
dekslemiş durumda. Hatta, son derece
bakir olan ve yakın gelecekte. toprakla-
nndan petrol boru hattı geçmesi olasılı-
ğı gittikçe güçlenen Ermenistan pazan-
na bakışı birkaç sözcükle şöyle özetlene-
bilir:
"Bizi ygilendirmeye değmeyecek ka-
dar küçük bir pazar."
Evet, Ankara böyle düşünüyor, ama
Tahran ve Tiflis'in bakış açılan ise bu-
nun tam tersi. Hele Tahran... Ermenistan
pazannın bugünkü güçlü ortağı duru-
munda. Tahran bunu yaparken Anka-
ra'nın geri durmasınm nedenini anlamak
o kadar zor değil. Ancak Ankara'nın pek
çok konuda olduğu gibi Kafkasya'da da
tek yanlı bir siyaset izlemesi yakm gelecek
için iyimserlik yaratmıyor.
Süveyş'te korsanbk suçlaması
FtLtZGÜMÜŞ
Singapur açıklannda kira-
cı şirket tarafından bekletil-
dikten sonra Türkiye'ye doğ-
ru yola çıkan kamu gemisi
OBO Engin'in, Süveyş Kana-
h'nda "Mısn-h yetkiîileri ka-
çmhğı'' iddiasıyla uluslara-
rası haber ajanslannda ve Mı-
sır basınında da yer aldı. Ge-
minin yönetiminde bulunan
Vakıf Deniz Leasing ise ge-
mi kaptanı tarafından kendi-
lerine gönderilen mesaja da-
yanarak iddiayı yalanladı.
Gemı kaptanı Naci Uşak-
h'nın imzasının bulunduğu
belgede, gemide bulunan 8
kişinin isimleri açıklanarak,
"Kanal liman otoritesi tara-
fından kendilerine bu Idşile-
rin gelişleriyie ilgili bir tafi-
mat verİbnediğL uluslararası
sularda bulunulduğu gemi-
nin anlayabüecegi dilde yazı-
lı evrak ohnadığı, can güven-
likleri için kendilerinin de in-
mek istemedikleri" gerekce-
leriyle yola devam edildiği
belirtildi. Vakıf Deniz Le-
asing ile "borcunu ödemedi-
ği gerekçesiyle'' OBO Engin
gemisinin kıra sözleşmesini
iptal ettiği Ermar Deniz Ta-
şımacılık AŞ, birbirini, "Mı-
suiı yetldlflerin kacınlması"
konusunda kamuoyunu ya-
nıltmakla suçlamaya devam
ettiler.
Öte yandan, Ermar Deniz
Taşımacılığı AŞ tarafından
dün yapılan yazılı açıklama-
da, 'OBO Engin' gemisinin
bugün sabah saat 05.00 sıra-
lannda Istanbul'a gelmesinin
beklendiği belirtildi. Açık-
lamada, cumhuriyet savcılı-
ğmca mürettebatın sorgulan-
mak üzere gemiden alınma-
sı için deniz polisine talimat
verildiği bildirildi.
Eddie Kırkland & The Energy Band
Nappy Brown £c The Electric Cıty Band
Allison B. King
İstanbul Blues Kumpanyası
BLUES...BLUES...BLUES...
Sonbaharın, aşkın ve hüznün müziği blues'u
doya doya dinlemeye hazır mısınız? O halde
Efes Pilsen Blues Festivali'nde buluşmak üzere...
ANKARA HILTON
7,8,9 Kasım 1997 Saat 19 30
Bilet satış: 24 Ekım 1997'den ıtıbaren Vakkorama (0-312) 425 22 85
Poio Karum (0-312) 426 82 34. Dost Musıc Center (0-312) 425 80 57,
Atlantıs S Hı-Fı Musıc Center (0-312) 426 90 29, Taylan Elektronik (Atakule) (0-312) 439 32 79
İSTANBUL HILTON CONVENTION & EXHIBIT1ON CENTER
12.13,14 Kaam 1997 Saat: 19 30.15 Kasım 1997 Saat 14.00 ve 19.30
Bilet satış: 24 Ekım 1997'den ıtıbaren Vakkorama Suadiye (0-2161350 87 42,
Rumeli (0-212) 234 42 81, Taksım (0-212) 251 28 88 Gallena (0-212) 559 54 44, Akmertez (0-212) 282 09 65
İZMİR HILTON
17,18,19 Kasım 1997 Saat. 19.30
Bilet satış: 31 Ekım 1997den ıtıbaren Vakkorama Alsanca* (0-232; 421 65 90, Beymen Alsancak (0-232) 422 72 75
ANTALYA SHERATON
21,22 Kasım 1997 Saat 19 30
Bilet satış: 7 Kasım 1997'den ıtıbaren Vakkorama Antalya (0-242) 241 93 67
MERSİN HILTON
24,25 Kasım 1997 Saat 19.30
Bilet satış: 7 Kasım 1997'denrtibarenMersın Hılton [0-324) 326 50 00, Vakkorama Adana (0-322) 453 30 52
Kapılar konserterden 1 saat önce açılacaktır. Gece boyunca fast-food servisi vardır.
Pisen
Organizasyon:
p o 7 [j r r
(0-212) 244 33 94
AYDINLANMA
EMRE KONGAR
Milliyetçiliği Aşarken:
Abadan-Unat ve Kışlalı
Siyasette "mukaddes" kavramların kullanılması
kimseye yarar sağlamaz. Sadece üzerinde siyaset ya-
pılan krtleterin kan dökmesine yol açar.
Din, ırk ve milliyet, genellikle insanlann "mukaddes
saydığı" ve üzerierinde "akılcı" bir tartışmaya girmek-
ten çok, duygulanyla davrandıklan konulardır.
Zaten bu kavramlann her üçü de, genellikle bire-
yin iradesinden çok, "tesadüfiere" bağlıdır. Insanın ne-
rede doğduğuna ve nerede büyütüldüğüne ilişkin te-
sadüfiere.
Onun için diyorum ki: "Dın, ırk ve milliyet üzerine
siyaset yapmalıyım."
Insanlık, tüm din, ırk ve milliyetleri eşit sayan bu-
günkü demokrasi aşamasına gelene dek çok kan
döktü bu kavramlar için.
Din uğruna işlenen cinayetler, bütün semavi dinle-
rin tarihinde birer kara lekedir.
Biraz derinliğine baktığınızda, bu cinayetlerin "kim
yönetecek", "nasıl yönetecek" sorulanna yanrt ara-
nırken, yani "siyaset yapılırken" döküldüğünü göre-
ceksiniz.
Tarihi bırakın, Cumhuriyet Turkiyesi'nde, 1970'li
yıllann sonundaki Kahramanmaraş ve Çorum katli-
amlan ve daha birkaç yıl önce ülkeyi yasa boğan Sı-
vas katliamı, din ve milliyet duygulannın sömürülme-
sindeki yanlışlan vurgulamıyor mu?
12 Eylül öncesinde, kendilerine "ülkücü" ve "Türk
milliyetçisi" diyen katiller, bu toplumun en iyi yetiş-
miş beyinlerini öldürmediler mi?
Daha yimni yıl önce, "Türk milliyetçiliği" kavramı,
"katil" kavramı ile eşit tutulur hale gelmemiş miydi?
Bugün sadece Güneydoğu'da değil ülkenin tü-
münde, kana susamışlığını, kadın erkek, genç yaşlı,
çoluk çocuk demeden her an sergileyen PKK, bu ey-
lemini "Kürt milliyetçiliği" adına yapmıyor mu?
PKK'nin asıl "bölücülüğü", Türk kökenli vatandaş-
lanmızla Kürt kökenli vatandaşlanmız arasında bir kin
ve nefret yaratma eyleminde ortaya çıkmıyor mu?
• • •
Oysa, "her birey, bir yere, bir gruba ait olmak is-
ter."
Iştebu "aidiyet duygusu", dindır, ırktır, milliyettir.
Bu duygular, esas olarak insanı yücetten, başka in-
sanlarla birlikte uyum ıçinde bir arada yaşamasını ve
insanlığa katkıda bulunmasını sağlayan kavramlardır.
Peki bunlar ne zaman "kan dökmenin", "aynmcı-
lığın" "cinayetlerin" kaynağı oluyor?
Bu sorunun yanrtı açık: Polıtikacılar (ya da dini li-
derler, ki bu ömekte onlar da politikacıdır) insanlan,
kendi etraflannda toplamak için, "ortak düşmanlar"
yarattıklan ya da bazı insanlan "düşman olarak" işa-
ret ettikleri zaman.
Tarih, bu ülkenin, her dinde, her ırkta ve her millet-
teki çirkin uygulama örnekleriyle doludur.
Para mı çalacaksınız: Buyrun haçlı seferlerine!
Iktidara mı yürüyorsunuz: Vurun azınlıklara!
LJdeıiiğinızı mi pekiştireceksiniz: Kâfirlere ölüm!
Çıkarlannızı zedeleyen kararlar mı alınıyor Şeriat
isteriz!
İnsanlan mı dolandıracaksınız: Allah nzası için; mil-
letimizin esenliği adına; parömizin güçlenmesi için; ve-
rin!
• • •
İki güzel insan. Atatürk milliyetçiliğinın, ayıncı de-
ğil, birteştirici, başka milletleri küçültücü değil, onlar-
la birlikte kendini de yüceltici duygularını yaşayarak
ve yaşatarak tüm ülkeye ömek oldular, oluyorlar.
Milliyetçilik ideolojisinin, milliyetçilik kavramının,
tüm insanlıkla birlikte Türk milletini de, aynmcılıkyap-
madan, şovenizme kaymadan, faşizmin tuzaklann-
dan kaçınarak, tam tersine, hümanist birfelsefe için-
debizzatyaşanarak, nasıl işlevsel kılınabileceğinin en
güzel örneklerini iki muhteşem kadın verdi:
Biri kendi yaşamı ve kendi kalemiyle, öteki bir tra-
fik kazası ile noktalanan kendi yaşamında ve eşinin
satırlannda.
Aslında, gerek tarihte, gerek günümüzde, bu iki
kadının sergilediği kadar cesur ve uygar başka hü-
manist milliyetçilik örnekleri de mutlaka var. Ama bu
iki insanın özefliği, deneyimlerinin yazıya dökülmüş,
kitaplaşmış olması.
Nermin Abadan-Unat'ın "Kum Saatini Izlerken"
ve Ahmet Taner Kışlalı nın "Bir Türkün Ölümü"ad-
lı kitaplannı mutlaka alın, okuyun ve okutun.
Nermin Abadan-Unat'ın ve Nilgün Kışlalı'nın ya-
şam deneyimleriyle bir "Türkolarak"övünün, ama Türk
olmayanlar"a da onların baktığı biçimde bakmasını
öğrenin.
Bilin ki Türkiye, bugün yaşadığı bunalımı 21. yüz-
yılda, bu iki kitapta vurgulanan yaşam biçimi ve dü-
şünceler ile aşacak.
Medya notu: Erbakan'ın Kanal 7 televızyonu için
yaptığı, siyasal Islam'ın "hava kuvveti" ya da "topçu
kuvveti" olma benzetmesi, sosyolojik olarak doğaı-
dur. Zaten Refah Partisi bilimsel yöntemleri kendi
amaçları doğrultusunda en iyi kullanan parti değil
mi?
de-posta: Emre. Kongar 6 raksnet.com
web sayfası:http^/remzi.com.tr/yazar.html
Türk-İs'in arastırması
Asgari ücretle
yaşamak zor
E F E S PUsen'in kültür ve sanata katkılan artarak sürecek.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Türk-lş, 55. hü-
kümetin işbaşında olduğu
100 gün içinde gerçekle-
şen yüzde 37. l'lik artışla 4
kişilik ailenin gıda harca-
ması tutannda yıllık artış
oranının yüzde İ00"e ulaş-
üğını bildirdi. Türk-lş Araş-
ürma Merkezi'nin hesabı-
na göre 4 kişilik ailenin
ekim ayı gıda harcaması,
bir önceki aya göre yüzde
10.4 artarak 43 milyon 911
bin liraya çıktı. Araştırma-
da, asgari ücretlinin eline
günlük 765 bin lira geçer-
ken 4 kişilik aile baz alın-
dığında yalnızca gıda har-
caması için bile günlük 1
milyon 465 bin lira gerek-
tiğine dikkat çekildi. 4 ki-
şilik ailenin aylık gıda har-
caması ilk 10 ayda yüzde
85.7 oranmda artarken yıl-
lık artış oranı yüzde 100.4'e
çıktı.
Araştırmada, ağustos
ayında brüt 35 milyon 437
bin lira olarak belirlenen,
ancak kesintilerden sonra
net olarak 22 milyon 943
bin lira kalan asgari ücre-
tin, çalışanlann satın alma
gücünde önemli bir iyileş-
tirme sağlamadığı vurgu-
landı. Araştırmaya göre bu
yılın ekim ayı ıtibanyla bir
asgari ücretlinin bir ekmek
için 1 saat 11 dakika, birki-
logram et için 9 saat 4 da-
kika. bir lıtre süt için 1 sa-
at 40 dakika çalışması
gerekıyor.