23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı: Orhan Erinç • Genel Yaym Koordınatörü: Hikmet Çetinkaya 9 Yazuşlen Müdürlen Ibrahim Yıldız - Dinç Tayanç • SorumJu Müdür: Fikret İlkiz # Haber Merkezi Müdüru Hakan Kara •Gör^el Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberier Şinasi Danışoğlu # tsnhbarat Cengiz Yıldınm # Ekonorra- Mehmet Saraç # Kültür Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Y'üceiman 9 Nlakaleler Sami Karaören 9 Duzehme. Abdullata V a o a 9 Fotograf Erdoğan köseoğiu 9Bügı-Belge: Edib«Buğra9YurtHaberlen Mehmet Faraç Yaym Kurulu. tOan Sdçak(Bajkanı. Ortun Erioç, Oktay Knrtböke. Hikmet Çetinkaya, Şfiknuı Soner. Ergun Bakı, Dinç Tıyanç, tbnüıim Yıldız, Orhan Bursalı, Mnstafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTerasilcisi Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125,Kat:4,Bakarüıklar-AnkaraTel'4195020(7hat), Faks: 4195027 • Izmir Temsılcisı: Serd»r Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S.2/3Tel-4411220, Faks:4419117#Adana Temsılasi: Çetin V iğenoglu, Inönü Cd 119 S. No. 1 Kat: 1, Tel:363 12 ll,Faks:363 12 15 Miicssese Mıidünı îstün Akmcn # Koordınatör Ahmet Korulsan 0 Mıtesebe. Büfent Yemr«ldare Höse>n Gûrer • (şletroe. Önder Çefik • Bılgı- tşlem Nıil lnal 0 Bılgısayar Sıstem. Mörüvet Çiler • Saüş Fazilet Kuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Genel Müdûr Gfilbin Erduran 9 Koordınatör Reha Işjtman O Genel Mûdür Yardımcısı Mine .4kda| Tel 514 07 53 - 51395 80-513 84 6041. Faks-5138463 Ya>ımiı>to veBasao: Yenı Gün Haber Ajansı, Basm \e Ya>mcılık A Ş Türkocagı Cad 19 41 Cağaloğlu 34334 lst PK 246 Utanbul Tel- (0 212) 512 05 05 (20 hatl Faks (0 2121 513 85 95 27EKİM 1997 Imsak:4.55 Güneş: 6.22 Ögle: 11.55 Ikindi: 14.46 Akşam: 17.14 Yatsı: 18.36 Versace New York'ta • Haber Merkezi - New York'ta düzenlenen bır moda yanşmasında geçen aylarda ölen Italyan rrodaca Gianni Versace de anıldı. Ünlü modellerden Naomi Campbell'in giydiği giysi modacının son koleksiyonunda yer alıyordu. (Fotoğraf: REUTERS) Tedavide biiyük gelişme • NEVVYORK(AA)- Aya ya da Mars'a gönderilecek astronotlann uzayda hastalanmalan durumunda tedavi edilmeleri için geliştirilen teknolojinın. kadın sağlığı için de kullanılacağı biidirildı. Amenkan Uzay ve Havacılık Ajansı (NASA)ıleABDSağhk Bakanlığı arasında vanlan anlaşma gereğınce söz konusu gelişmiş teknoloji mamogram çekimi ve kemik erimesi ile mücadelede değerlendirilecek. TŞOF denetleyecek • ANK\RA (AA) - Türkiye Şoförler Odası (TŞOF) Baskanı Derviş Günday TŞOF odalanna kayıtlı şofbrlerden, trafik ve meslek kurallanna uymayanlann meslekten men edileceğıni açıkladı. Şoför ve Trafik dergisinde yer alan habere göre Günday"ın federasyona bağlı tüm şoför odalanna gönderdigi genelgede, vatandaşlann şoförlerle ılgili tüm şikâyetlerinin titızlikle değerlendirilerek şikâyet konusunun giderilmesi için gerekli önlemler ahnacak. Eşmekaya • İZMİR(AA)- Aksaray'daki Eşmekaya sulak alanının. baraj ve tanm alanına çe\Tİlmesiyle uğradığı tahribat, kuşlan ve sulak alanlan koruma konusunda dünyanın en önemli organizasyonlanndan Ingiltere Kraliyet Kuşlan Koruma Konseyi'nin (RSPB) "Birdlife International" adlı bülteninde konu edildi. Bültenin son sayında yer alan "Eşmekaya sazlığı tehlikede" başlıkh yazida. DSİ'nin projesiyle Eşmekaya'da tüm bitki örtüsünün yok olmasına yol açacağı öne sürüldü. Nasreddin Hoca ödülleri • ANKARA (ANKA)- Karikatürcüler Derneği tarafından düzenJenen "17. Uluslararası Nasreddin Hoca Karikatür Yanşması" ödülleri bugün Ankara Dedeman Oteli'nde gerçekleştirilecek "Mizah Gecesi" ile sahiplerini bulacak. "Büyük Ödülü" Ilian Savkov'un, Başan Ödülleri'ni ise Polonya'dan Andrej Graniak, Belçika'dan O- Sekoer ve Türkiye'den AJi Herkü! Çelikkol'un aldığı törende konuklara mizah dolu bir program sunulacak. Genel Müdür Hasan Kılavuz, yurtdışmda yeni bir banka kurmayı planladıklannı söyledi Vakrfbank'tan eğitîıne 500 müyar M E F D e r s h a n e l e r i ' n d e n e ğ i t i m p a n e l i 'Çocuğa sorumluluk verin' tstanbul Haber Servisi - Anne ve babala- n tarafından sorumluluk verilen çocuklann. yaşamlannda daha başanlı olduklan vurgu- landı. MEF Dershaneleri tarafından düzenlenen -Gençliğin Eğraminde Otumlu Anne- Baba Tutumlan" konulu panel dün MEF okulla- n konferans salonunda yapıldı. Ağırlıklı ola- rak üniversite sınavına hazırlanan öğrenci- lerin psikolojik durumunun ve meslek seç- me konusunda anne baba tutumunun tartı- şıldığı panelde konuşan Dr. Erdal Atabek, meslek seçiminin hayat boyu sürecek bir so- rumluluk olduğunadikkat çekerek "Anneba- balarçocuklanna sonımJuluk vermeG ve so- nımJuluklan taşımayı öğretmelL Gençler doğru ya da yanlış karar verebilirler; bu on- laruı hayadan. bırakın kendi hayatiannı ya- şasınlar" dedi. Panelde gazetecı-yazar ve bir veli olarak konuşan Orhan Bursalı. gençlerin anne ba- balannı şaşırtacak potansiyele sahip olduğu- nu belirtti. Bursalı "Gençler sürekli olarak anne babalannın onlan anlamasını istivor, an- cak onlar da ebeveynlerini anlama gayreti içinde olmalılar" dedi. MEF Dershanele- ri'nin rehberhk ve araştırma birim müdürü Süleyman Hebeciler "Sevgi. üniversite sına- vının sonucuyla ilişkilendirilınemeli, anne babalar çocuklam la dost ouualT dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Vakıf- bank Genel Müdürü Hasan Kılavuz, 8 yılhk temel eğitime katkı için 10 ilkögretim okulu yaptıracaklannı söyledi. Yurtdışında banka kurmak ya da almak için çalışmalannı yo- ğunlaştırdıklannı belirten Kılavuz. bankanın iştirak ve gayrimenkullerinin satışına hız ver- diklerini anlatn. Kılavuz, 8 yıllık kesinu'siz eği- tim için daha önce de 111 milyar lira bağış yap- tıklannı anımsatarak 10 ilkögretim okulunun yapımı için toplam 500 milyar lira kaynak ayırdıklannı açıkladı. Avrupa'daki yurttaşla- nn birikimlerini değerlendirmek için bir ban- ka sahibi olmayı planladıklannı anlatan Kı- lavuz, sözlerini şöyle sürdü: "Avrupa Birliği ülkelerinin yeni temsUciKk açılmasına Lrin vermemesi \e bu ülkelerde ve- rilen hizmetlerin temsilcilikle karşdanabile- cek boyutlan aşması nedenh le banka kurma- yı \v\~a bir banka saün almay ı düşünüyoruz. Frankfurt, BrükseL Vıyana temsifcUiklerimiz ve Nevv York şubemize ek olarak Almamu, Avusturya. Hollanda ve Türki cumburiyede- • 8 yıllık kesintisiz eğitim için daha önce de 111 milyar lira bağış yapan Vakıfbank, bu kez de 10 ilköğretim okulunun yapımı için toplam 500 milyar lira kaynak ayırdı. rinde banka kurulması ve\a şube açıbnası için çalışmalanmıy sürüyor." Kılavuz, yeni bankanın faizsiz bankacıhk hizmeti veren özel fınans kuruluşu biçimin- de kurulmasuun da söz konusu olabileceğini belirtti. Vakıfbank'ın sermayesinin 12 trilyon lıradan 25 trilyon liraya çıkânldığını ve yüz- de 20'sinin halka arzedilmesinin planlandığı- nı belirten Kılavuz, Vakıf Istihbarat Finansal Analiz ve Danışmanlık AŞ"nin kurulmasına ilişkin çalışmalann son aşamaya geldiğini bil- dirdi. Kılavuz, havacılık araç ve ekipmanlannın yurtdışından alımı için Vakıf Havacılık Fi- nansal AŞ, gayrimenkul konusunda alterna- tif bir yatınm aracı sunmak için de Güneş Va- kıf Gayrimenkul Yatınm Ortaklığı AŞ'nin kurulacağını belirtti. Nitelikli personel yetiş- tirmeye ve meslek içi eğitime özel önem ver- dikkrini vurgulayan Kılavnz, bu amaçla ku- rulan Bankacıhk Eğitim Merkezi 'nin tstanbui Yakacık'ta faaliyete geçeceğini söyledi. Yeni kurulan Bireysel Bankacıhk Pazarla- ma Müdürlüğü'yle bireye yönelik tüm hizmet- lenn tanıtımının sağlanacagını kaydeden Kı- lavuz, müşterilerin sorunlannın en hızlı çözü- münün sağlanması için de Müşteri Şikâyet- leri Çözüm Merkezleri'ni kurduklannı anlat- tı. Dünyada ilk kez uygulanan otobankalarla bütün bankacıhk hizmetlerini müşterilerin ayağına götürmeye başladıklannı kaydeden Kı- lavuz, yurt genelinde 400 akaryakıt istasyo- nunda anlaşmalı "POS nakjf uygulamasına geçildiğini belirtti. SSK ve Bağ-Kur emeklilerinden sonra Emeldi Sandığı emeklilerine de maaş öde- meye başladıklannı kaydeden Kılavuz, maaş ödemesi Vakıfbank'tan yapılan herkese kre- di kartı verilmesi uygulamasını başlattıklan- nı bildirdi. Japon kökenli olmayanlann şampiyon olma şansı çok düşük Gücün simgesi: Sumo oiirp«i Çeviri Servisi - Japonya'nın geleneksel sporlannın başında gelen sumo güreşi, büyük ölçüde Japon erkeğinin gücünü simgeler. Sumo güreşi, yalnızca iki ağır sıklet sporcunun karşı karşıya gelip itişip kakışması olarak basite indirgenmemeli. Dünyanm en eski organize sporlanndan biri olan sumo güreşi, ilk kez Milattan Önce 7. yüzyılda İmparator Sema'nın desteği ile geleneksel sporlar arasında yerini aldı. Şinto dininin törensel yapısının bütünüyle benimsendiği bu spor dalında kurallar son derece katıdır. Sumonun örgütsel yapısı 1680'li yıllarda son şeklini aldı. O günden bu yana temel ilkelerde en ufak bir değişiklik yapılmadı. Dini ve törensel yönü her zaman sportif yanının önünde gelen bu spor dalında ring, dini açıdan kutsal sayıhr. Ringin üzerinde Şinto tapmağının bir minyatürü asılıdır. Güreşçiler ringe her çıkışta yere bir avuç tuz atarak ringi kötü ruhlardan temizlerler. Karşılaşmayı. rakibini yere yarıran veya ringin dışına çıkaran kazanır. Rakibine avuç içi ile vurmak. itmek, çelme takmak ve judo hareketleri serbesttir; yumruk kesinlikle yasaktır. Sporcularda kilo limiti • Samurai saç stilleri ve özgün kıyafetleriyle güreşçiler oyunu kazansalar da kaybetseler de rakiplerini saygıyla selamlayıp ringi terk ederler. Bu sporcular sevinç ya da öfke çığhklan atmazlar. aranmadığından, sumo güreşçileri rakıplerine karşı kilo avantajını kullanmaya bakarlar. Bu nedenle güreşçiler sürekli yemek yiyip kilo almaya çalışır. Ortalama bir sumo güreşçisi yaklaşık 150-160 kilodur. Japon Sumo Birliği yılda 6 turnuva düzenler. Her biri 15 gün süren turnuvalarda yanşmacılar, her gün farklı bir rakiple karşı karşıya gelir. En iyi dereceyi alan turnuva şampiyonu olur. Büyük paralarla ödüllendirilen şampiyon, aynca Şinto dininin yüksek mertebelerine yukseltilir. Bu nedenle Japon kökenli olmayan sumo güreşçilerinin şampiyon olma şansı çok düşüktür. Kurallara ve otoriteye son derece saygılı bir toplum olan Japonlar, sumo karşılaşmalannda da bu tutumlannı sürdürürler. Yanşma ne denli heyecanlı olursa olsun, hakemin aldığı karar ne denli tartışmaya açık olursa olsun, ne seyirciler ne de oyuncular taşkınlık yapmazlar. Samurai saç stilleri ve özgün kıyafetleriyle güreşçiler oyunu kazansalar da kaybetseler de rakiplerini saygıyla selamlayıp ringi terk ederler. Bu sporculann dilinde sevinç çığhklan veya öfke haykınşlan yer almaz. Yanşma boyunca bu geleneksel saygı, koşullar ne olursa olsun bozulmaz. başvurular bugün başhyor ANKARA (AA) - Öğ- renci Seçme Sınavı (ÖSS) için başvurular bugünbaş- layacak. Başvurular 11 Ka- sım'a kadar devam ede- cek. Üniversiteye girişte birinci basamak olan ÖSS, 29 Mart 1998'de, ikinci ba- samak Öğrenci Yerleştirme Sınavı (ÖYS) ise 2 lHazi- ran'da yapılacak. ÖSYS puanlannın he- saplanmasında, ortaöğre- tim kurumlannın son sı- nıflannda okumakta iken başvuranlara puan desteği sağlamak amacıyla bu yıl bazı yeni düzenlemeler ya- pıldı. Buna göre ÖSS'de, mezun olan bir adayın or- taöğretim başan puanı 0.2, bir yıl önce mezun olmuş adayın ortaöğretim başan puanı 0.13, iki veya daha fazla yıl öncekı mezun ada- yın ortaöğretim başan pu- an] 0.03 ile çarpılacak. Dcinci basamak sınavın- da ise yeni mezun adayın ortaöğretim başan puanı 0.6, bir yıl önce mezun ol- muş adayın ortaöğretim başan puanı 0.4, iki veya daha fazla yıl önceki me- zun adayın ortaöğretim ba- şan puanı 0.1 ile çarpıla- rak test puanlanna eklene- cek. Söz konusu değişik- liğin, ortaöğretim kurum- lannın son sınıfinda oku- yan adaylann son yıllarda üniversiteye diğer adayla- ra göre dahaaz oranda yer- leştiklerinin saptanması üzerine yapıldığı ve bu adaylann önceki yıllarda başvuranlarlarekabetede- bilmelerinin amaçlandıgı bildirildi. YÖK'ün aldığı karara göreÖSS'lerde3kezlO5 puanın altında puan almış olanlar, 1998 ve daha son- raki yıllarda uygulanacak ÖSYS'lere başvuramaya- cak. e-posta : tan (a prizma.net. tr Gökova'da mahkeme karan uygulanmayacak ÖZCANÖZGÜR BODRUM - Gökova Termik Santralı desülfii- nzasyon ünitesinin teme- li 31 Ekim cuma günü atı- lıyor. Törene Cumhurbaş- kanı Süleyman Demird ile Başbakan Mesut Yü- maz'ın da katılması bek- leniyor. Aynı günlerde Ka- nada'ya gidecek olan Çev- re Bakanı tmrenAykut ise çevrecilerden Gökova'ya sahip çıkmalannı istedi. Aydın Idare Mahkeme- si'nin Izmir Çevre Hare- keti Avukatlan ile Muğla Barosu'nun ayn ayn açtı- ğı davalar sonucu iki kez kapatmakaran verdiği Gö- kova Termik Santralı'nda desülfürizasyon temeli aü- lıyor. Bayındır Holding'in iş- letme hakkını 20 yılhğına satın aldığı desülfürizas- yon tesisinin de kurulma- sı ile Gökova'da mahke- me karannın uygulanma- yacağı kesınlik kazandı. Gökova Termik Santra- b'nin çalıştınlmasının doğ- ru olmadığını, "Enerjiaçı- ğı var" gerekçesine katıl- madığını açıklayan Çev- re Bakanı lmren Aykut ise elindeki yetkıleri kullan- mak yenne çevTecileri yar- dıma çağırmakla yetindi. Aykut'un desülfürizasyon temeli anlırken Kanada'da olacağı ögrenildı. Ba- kan'ın Kanada yolculuğu "GökovaYJan kaçıyor" şek- linde yorumlandı. Göko- va Sürekli Eylem Kurulu sözcülerinden S»TiurGe- lendost'u arayan Aykut' un "Gerekirse eylem vapın" dediği belırtiliyor. Gelen- dost şunlan söyledi: "Başbakan Yılmaz'ın törene Cumhurbaşkanı'nı da getireceğini ögrendik. Sayın Aykut, keşke Kana- da'ya gitme yerine burada kalsa da desülfürizasyon temeli anbrken bizunle bir- likte eylem içinde otsaydL* Tayvan 'da 'nükleere hayır' Tay van'ın başkenti Taipei'de binlerce kişi yeni bir nükleer santral yapımı hazırlıklannı protesto et- ti. Tayvan'daki Japonya Temsilciliği önünde top- lanan 5000gösterici, nükleersızınüdan ölen insan- lan canlandırarak projenin iptaJ edilmesini iste- di. Ta>-van hükümeti.Japon Hitachi vv ToshibaG ru- bu, Amerikan Gcneral Electric ile birükte 1.6 mil- yar dolarhk2 nükleer reaktöranlaşması imzalamış- ti.(Fotoğraf: REUTERS) SÖYLEŞİ ATTİLÂ İLHAN 'Hücre'ye 'Kapatılmış' Edebiyat! Orhan Rahmi, yalnız, Izmir'in önemli birgazete- cisi değikji; zamanın ciddi Istanbul gazetelerinin -sanınm, bir ara Cumhuriyet'in de- Ege muhabiriy- di; birtarihteZeynel Besim ve Kadızade Bedri bey- ler'in (sonuncusu, bizim peder) çıkardığı gazete dola- yısıyla, ailecek yakınımız, çünkü Zeynel Bey'ın 'da- madı'! Yanılmıyorsam, 1939 sonbahanydı. onun evin- deyiz, annem eşiyte lâfa dalmış, ben fırsat bu fırsat, kitaplığını kanştınyorum; elime o zamana dek görme- diğim birtarzda dizılmış ve basılmış bir krtap geçti, "Ge- ce Gelen Telgraf", kapağında Nâzım Hikmet admın yazılı olması, altüst olmama yetiyor, çünkü bu şain, Ba- lıkesir Lisesi'ndeki yatılılık serüvenimden beri tanıyo- rum, yâni 38 sonbahanndan beri, kitaplannı hangi ki- tapçıya sorduysam, ters ters baktı, Git işine, oğul!' dedi; şimdi hiç ummadığım birzamanda veyerde, onun bir kitabı!.. O şiiri hatırlar mısınız? "Gece gelen telgraf / dört heceden ibaretti / vefat ett" diye başlar; beni he- yecana garkeden, asıl şu bölümüydü: "avuçlanmda / ellerinin gölgesi dolaşan adam / demir parmak- lıklardan gördü son gündûzünü / mahpusane dok- toru / örterek pattosuyla upuzun yatanın yüzünü / '-tamam!' dedi / bunu belki / evvelki akşam de- di / evvelki akşam / ben..." ! Sonralan, sadece Nâ- zım Hikmet'in 'fecrif'ten, 'koğuştan, yada 'havalan- dııma'dan ('Bugün Pazar/bugün beni ilkdefa/gü- neşe çıkardılar...") yazdığı mahpusane şıirlennin, başlıbaşına bir krtap olabilecek kadar çok olduğunu görmüşümdür. Aklımda yanlış kalmadıysa, bunlann il- ki Hopa Mahpusânesi'nden yazılmıştır (1928), sonun- culan da, Bursa Hapishânesi'nde yazdığı, o unutul- maz şiirien "sevdâlınız komünisttir / on yıldan be- ri hapistir / yatar bursa kalesinde..." Acaba modern Türk edebiyatı kadar, şairieri ve ya- zarlan mahpusane 'çemberinden' geçmiş, başka bir edebiyat var mıdır? Düşünüyorum da, ben şiir yazma- ya başladığım sırada, Nâzım Hikmet, Kemal Tahir, ve Kerim Korcan hapisteydiler; en ağır mahkûmıyet- lerini yaşıyodar, Hasan Izzettin Dinamo sürgündü, A. Kadir mahkûm, süruldu sürulecek! Tuhaf tesadüf, Aziz Nesin, Mehmet Seyda ve Orhan Kemal de, ay- nı çileyı çekiyortardı. Onun için, çağdaş Türk edebi- yatı kadar cezaevi şiiri, romanı, hikâyesi olan, başka bir edebiyat yoktur. Bu bakımdan, sanıyorum ki, -he- le sonraki kuşağı da hesaba katarsak- 'kapatılmak sendromunu', ülkemizin has edebryatçılanndan da- ha iyi anlatmış olanını, kolay kolay bulamazsınız... Kapatılmak sendromu 1 ... Neymiş o 'kapatılmak sendromu' dediniz mi? Ora- da durunuz! Psikiyatr Doç. Dr. Cem Kaptanoğ- lu, pek veciz olarak, durumu şöyle özetlemiş: "...Kanada'lı psikotog Zubek'in 'uyarandan yok- sun bırakma' deneylerinin de gösterdiği gibi, in- sanlarm ruhsal olarak sağlıklı kalabilmeleri için, uya- rana ihtiyaç vardır. Uyarandan yoksun kalan insan, gerçeklikten kopmaya başlar. ıç dünyasından ge- len uyaranlar, dış uyaranlarmış gibi algılanır, algı sapmalan olur. Hayaller, düşler gerçekle kanşt- nlır. Uyaran yoksunluğunun, saldırgan, kendine zarar verici davranışlara ve ruhsal çöküntülere yol açtığı gözlenmiştir. Bizden haberdar olan, bizi et- kileyen, bizim etkileyebildiğimiz diğer insanlara ihtiyaç duyanz; çünkü ancak onlann bakışlan, ses- leri, dokunmalan ile benlik sınırlanmız çizilir. Uzun süre 'öteki'nden (insandan) yoksun kalırsak, ben ile ben olmayan arasındaki sınır buianıklaşır, ben- lik parçalanır. Bu parçalanmanın, nasıl ruhsal bir acı verdiğinin en çarpıcı kanıta, tecrit hücresinde- ki bazı tutuklulann, işkencecilerin bedenlerine ve- receği acıyı, hücrelerinde insansız kalmaya tercih etmeteridir..." (Cumhunyet Dergı, 12 Ekım 1997) Şu 'kendine zarar verici davranışlar' ibâresi yok mu, beni kapttğı gibi, Nâzım'ın annesı Celile Hanım'ın, her okuyuşumda tüylerimi diken diken eden mektubuna götürüyor. Belki bilmezsiniz, Nâzım, Bursa Ceza- evi'nde zaman zaman ciddi 'çöküntüler' (depressi- on) yaşıyordu; bunlann kaygısıyla, annesi, Vâlâ Nurettin'e şu satırlan yazmıştı: "...sevgili oğlum Vâlâ, şimdi çocuğun yanından geliyorum. Hastalığı nevrasteniye döndü. Mükem- mel melânkoli, nevrasteni nöbetleri içinde çırpı- nıyor. Bundan bir ay evveli, bir arkadaşı intihar et- mesine mâni olmuş. Revirden uyku ilâcı almış, ya- tarken bûtün tüpü içerken yakalanmış. Fakat çok rica ederim, bunu doktordan başkasına söyteme- yiniz, size bunu yazdığımı duyarsa, affetmez. 'Üç senedir maneviyabm düşüyor, kaabil-i yarabşım azabyor, yazamıyorum, paçavra haline geleceğim, nebata döneceğim, iyisi mi öleyim' diyor. Bu hâli- ni kimseye söytemek istemiyor. 'Kimse duymasın, izzet-i nefsime dokunur' dh'or. Uyku uyuyamıyor, yiyemiyor. Belki kanı da azaldı. Bana 'bir sıkıntlı günümde intihar edeceğim, kendini buna alıştr di- ye sana söytüyorum' dedi. 'Doktora söyle' dedim, söylemiyor. 'Gider herkese paçavraya dönmüş bir adam der' diyor. Mükemmel nevrasteni, günün birinde intihar edecek. 'Bu kapalı hayata taham- mülüm kalmadı, ölüp kurtulmak jstiyorum' diyor..." ('Hangi Sol', s. 12,4. basım, Bilgi Yayınevi, 1996) Dikkat isterim: '...bu kapalı hayata tahammülüm kalmadı' demektedir Nâzım! Onun gibi yanardağı yü- rekli bir adamı, bu acıya sürükleyen, tam da işte o ka- patılmak' gerçeğidir. HasanBasri'nin intihan... Daha az yürek yakıcı olmayan başka ömek, Hasan Basri'nin intihandır -ki, 'Yasak Sevişmek' şıirini, onu düşünerek yazmışımdır: gizlenmekte olan Ha- san Basri'yi, 'Siyasi Polis', gizlice buluşacağı kansı- nı izleyerek yakalamıştı-. O sabah Sansaryan Hanı'ndaki hücrelerde, garip bir hava esiyordu; 'sivil' polisler gelip, yanımızda bu- lundurmamıza o güne kadar izin verdikleri su şişele- rini, tıraş bıçaklannı ve makineterini, hatta gözlükleri- mizi alıp götürdüler. Bunun ne demek olduguna karar verememiştim; yoksa yeni bir eziyet usulü mü deni- yoriardı. Gerçeği ancak, Sansaryan Hanı'ndan çık- tıktan sonra öğrenebılecektim: tutuklu' Hasan Bas- ri, sorguya çekikjiği odanın pencefesinden, kendini aşa- ğıya atmıştı. Sansaryan Ham'nda 'Kısm-ı Siyasi', o koca binanın en üst katındaydı, bilir misiniz? Söyle- meye hâcet var mı: Bu 'çekilenleri' Inönü Cumhuri- yeti'nin aman vermez 'totaliteriiğine' borçluyuz. www. prizma.net tr/ A İLHAN http://www.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.htlm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle