23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 1997 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Konferansta irtica tartışması • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 12. Camiler Haftası. Kocatepe Camisi konferans salonunda düzenlenen törenlerle başladı. Konferansta 'irtica tehdıdi' tartışıldı. TBMM Başkanvekili Yasın Hatipoğlu, "Camilerde meydana gelen olaylar irtica değildir. Asıl irtica. 163. maddeyi geri getırmektır" dedı. Dıyanet Işlen Başkanı Mehmet Nun Yılmaz da. vatandaşlann ezan sesini duyma konusunda tedırgin olmamalan gerektiğini belirterek "Ezan sesini duymayan olursa bıze gelsin. genelgemizi geri cekeceğiz" dedi. OHAL yasağı • Haber Merkezi - Emek ve Ülkede Gündem gazetelerinın bır haftadır Olağanüstü Hal Bölgesi'ne sokulmadığı bıldirildi. Emek ve Ülkede Gündem gazetelennden yapılan açıklamada, Bırleşık Basın Dağıtım ve Yaysat kamyonlannın Diyarbakır Pirinçlik Jandarma Karakolu'na bağlı jandarmalar tarafından durdurularak söz konusu gazetelere el konulduğu behrtıldi. Açıklamada, Emek gazetesi yetkililerinin OHAL ve Diyarbakır \ aliliklerine yaptıklan başvurunun "Uygulamadan haberdar değiliz. böyle bir emir de vermedik" diye yanıtlandığı, Ülkede Gündem gazetesinin başvurusunun ıse yamtsız bırakıldığı kaydedildı. RP'den Yılmaz'a suçlama • ANKARA (Cıımhuriyet Bürosu) - RP Grup Başkanvekili Temel Karamollaoğlu. 163. madde ıçeriğinde bir îaslak hazırlandığı iddialannı reddeden Başbakan Mesut i »- • Yılmaz'ın, cami önündeki gösterilerle ilgilı sert önlemlerden söz ettiğini belirterek "'Bu bir çılgınhk olur" dedi. Karamollaoğlu. yaptığı basın toplantısında "Inanç ve fikır özgürlüğünü önlemeye yönelık her çalışma. zorbalığın ve zihinsel özürlülüğün ıfadesidır" diye konuştu. ÇHD'nin lise tepkisi • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çağdaş Hukukçular Dernegı Genel Başkanı Aydın Erdoğan. Milli Eğitim Bakanlığı'nın lise birincı sınıflan kapsayan "sorumlu geçme ve not yükseltme' genelgelerinin tûm öğrencilere eşit olarak uygulanmasını istedı. Erdoğan. başansız öğrencilere af getiren bakanlıgın ıki yıl üst üste kalan öğrencilen bunun dışında bırakmasının eğitim hakkını ihlal ettig;ni öne sürdü. Avşar-Saygın barışıyor • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kadın ve aileden soruinlu Devlet Bakanı Işıla) Saygın ile sanatçı Hülja Avşar. bugün Türfcye'nin ılk özel kadın hasunesi olan ""City HospıtaF'ın açılışında bir arayi gelecekler. Uzun bir sûredir dargın olan Saygın ve Av'şar'ın, açılış sırasnda banşacaklan bildrildi. Saygın. yaptığı yazu açıklamada, Tûriıye'nin kadın sağhğı konısunda henüz istenen diize.de olmadığını, ancak harcınan çabalarda büyük bir artış kaydedildiğıni belirti. Düzeltme Ehiridi gazetemızin 5. sayfısında Prof. Dr. Erdtğan Teziçın Konuk Yazjr köşesinde yaymlanan yazsında "paHamentonun istisnarT sözcüklerinin dog-usu, "paıiamentonun istinran" olacaktır. Ayrra aynı yazının ikincı sütın ikincı satınndaki "buuara" sözcüğü, "buılann" olacaktır. Dilzltır. özür dıleriz. îlk aday ANAP Kocaeli Milletvekili Hayrettin Uzun başvuruda bulundu Meclis, başkanını arıyorANKARA (Cumhumet Büro- su) - TBMM. başkanlık yanşıyla açıhrken ilk aday olarak ortaya çı- kan ANAP Kocaeli Milletvekili Hayrettin Uzun resmen başvuru- da bulundu. Uzun, "kimseden izin almadan, danışmadan*1 aday ol- duğunu açıklarken; CHP gelışme- len yakından izleme karan aldı. CHP Genel Başkanı Deniz Bay- kal. grup yönetiminden pazarlık- lan çok yakından izlemelerinı ıs- terken "Bir arkadaşımız son gün- lerde aday olma durumunda ola- bilir" sözlenyle Gaziantep Mil- letvekili Hikmet Çetin'ın aday gösterilebileceği mesajını verdı. TBMM, yeni yasama yıkna dün başlarken TBMM Başkanlığı içın adaylık başvurulan süreci de baş- ladı. Başvurular on gün ıçinde ya- pılacak. Gizli oyla gerçekleştirile- cek başkan seçımınde ilk iki oy- lamada üye tamsayısının üçte iki, 3. oylamada da salt çoğunluğu aranacak. TBMM'nin açılmasıyla birlik- te başkanlık kulisleri yoğunlaşır- ken dün ilk olarak Hayrettin Uzun adaylığını açıkladı. Uzun. düzen- lediği basın toplantısında. "Aday- lığım sonuna kadar sürecek. Her tur ayn seçimdir. Yasal olarak ne- reye kadar gidebilirsem gidece- ğim"dedi Adaylık için kimseden ızin almadığını bıldıren Uzun, "Ancak şimdi destek almak için tiim liderierden randevu alıp gö- rüşeceğim. Ortada henüz bir raki- bim yok. İddialıyun. Başkanlığı, 1990 yılında danışman olduğum- da aklıma koymuştum. Göriicü usulü ile başkan seçmek yerine, Ankara'ya geüşimin 30. yıldönü- münde özgür irademle aday ol- dum" diye konuştu. İnarfdan yeşü ışık Başkan adaylan arasında adı geçen ANAP Bitlis Milletvekili Kâmran İnan da "Başkanlık için aday olmam konusunda verilen destegi karşıhksız bırakmam doğ- ru olmaz" dedi. Ada>lık için he- nüz karar vermediğini. karannı birkaç gün içinde açıklayacağını kaydeden tnan. Meclis Başka- nı'nın uzlaşma ile seçılmesi ge- rektiğini söyledı. İnan. her parti- den millervekillerinden de yoğun destek aldığını belirtti. CHP'nin basına kapalı grup toplantısında da başkanlık yanşı gündeme geldi. Alınan bilgıye gö- re CHP lideri Baykal. yenı grup yönetiminden bu konudaki geliş- meleri yakından izlemelerini ıste- di. Baykal'ın. "Hükümet \e mu- halefet cephesi olarak kamplaşma olursa arada başka bir ihtiyaç or- taya çıkar. Bir arkadaşımız bu du- rumda son günlerde aday olabi- lir" dedi. CHP Gaziantep"Millet- vekili Hikmet Çetın'in. gelişme- leri yakından izleyerek son gün- lerde adav olabileceâi bildınldi. ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART AAÇ.f AAC/ Bakanlar Kurulu MGK karâiarı doğrultusunda sıkı çâîışma başlattı Dinci vakıflara ğözalb DÜRDANE KOCAOĞLL ANKARA - Şeriatçı örgütlen- melere kaynakoluşturduklan sap- tanan vakıflar gözetıme ahnıyor. Milli Güvenlik Kurulu'ndan (MGK) sonra Bakanlar Kuru- lu'nun gündemine gıren vakıflann denetimı konusunda sıkı bir çalış- ma başlatıldı. MGK'de alınan ka- rarlar. kararnameyle düzenlene- cek. De\let Bakanı Me- tin Gürdere. haklannda suç duyurulan bulunan vakıflar hakkında neler yapabileceklerini araştır- dıklannı, bazı kurumla- nn paralannın bloke edı- lebileceğini söyledi. Bakanlar Kurulu'nun önceki günkü toplantı- sında. sayıları 10 bine ulaşan vakıflann büyük bölümünün yozlaşarak amacından uzaklaştığı belirtildi. Toplantıda. Muradiye Vakfi başta ol- mak üzere bazı vakıflann rejim için tehlike oluştur- maya başladığı belirtılir- ken bakanlann bir kısmı da, köktendinci bazı va- kıflann devleti çökeıtme noktası- na geldiğini belirttiler. Devlet Bakanı Metin Gürdere, vakıflann denerim altına alınması için gerekli çalışmalan başlattık- lannı söyledı. Gürdere. vakıflann kuruluşuna ilişkin esaslan yeni- den belirleyen ve tip statü oluştu- ran. affa uğramış olsalar bile her- hangı bır suçtan dolayı ağır hapıs veya taksirli suçlardan başka suç- lar için 6 aydan fazla hapis ceza- sına mahkûm olanlann vakıf ku- ramayacaklanna ilişkin tebliğ ya- yımladığını anımsattı. Gürdere. şımdi de MGK'de vakıflann daha sıkı denetimini. amacı dışında fa- aliyet gösterenlere ilişkin yaptı- nmlann arttınlması. vakıf tanımı- nın yeniden yapılmasına ilişkin kararlannın da kararnameye dö- nüştürüleceğinı bildirdi. Haklann- Cindoruk: Başkanlık Türkiye'nin temel sorunu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Demokrat Türkiye Partisi (DTP) Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. Cumhurbaşkanı Sülevman Demircrın başlattığı başkanlık sistemi tartışmasımn. Türkiye'nin temel meselesi haline getirilmesi getektiğini söyledi. DTP Genel tdare Kurulu. Genel Başkan Cindoruk'un başkanhğında toplandı. Cindoruk, toplantıyı açış konuşmasında, yeni yasama yılına başlayacak TBMM'nin, hafk yaranna ve demokratik bekİentilere cevap verecek faaliyetlerde bulunmasını diledi. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel tarafmdan başlaölan cumhurbaşkanının seçimi ve başkanlık sistemi tartışmalarına değinen Cindoruk, konunun bir bütünlük içinde tartışılması gereğine işaret etti. Hüsamettin Cindoruk. Türkiye'de krizler aşıldıktan sonra bir daha karşılaşıidığında ne yapılması gerektiği konusunun düşünülmediğini belirterek. şöyle devam etti: "Türkrve'de yeni bir anayasa ve hukuk yapdanmasuıa ihtiyaç var nu? Bu ihtiyaç ortada. Sayın Cumhurbaşkanı'nın söytemek istediğini çok iyi anlıyoruz. kendisi, siyasi krizlerden en fazla etkilenen, çözümlerinde en fazla katkısı bulunan tecrübeli bir kjşkür." da suç duyurulan yapılan vakıflar hakkında inceleme yaptınlacağını kaydeden Gürdere, göreve geldiği zaman 10 bin dolayında \akfm 60 denetçıy le denetlendığini. bu sayı- nın da hızla arttınlacağını bildirdi. Yapılan teftişlerin malı yönden olduğunu, defterlerin usulüne gö- re düzenlendiğıni belırten Gürde- re. "MüTettişterigönderiyoruz.Suç unsuru bulamıyorlar. Kusur bula- cak bir şe> bırakmıyorlar. Şekli denetim oluyor. Suç ol- duğunda mahkeme kapata- bilir. biz ancak suç duyuru- sunda bulunabiliyoruz" dedı. Gürdere. çıkanlacak kararna- meden sonra yeni yasama dö- nemıyle birlikte vakıflann denetımıne ilişkin olarak ya- sa da hazırlanacağını bildirdi. Vakıflardan duyulan siyasi rahatsızlığın yanında bakan- lıklarda kunılan vakıflar ve yolsuzluklann gündeme gel- diğini kaydeden Gürdere. "•Vakıflann sosyal hayata çok büyük katkılan \ar. Kısıtla\> cı olmak istemiyoruz. Yanhş- lar var diye iyilerini de engel- lemek istemhoruz" dıy e ko- nuştu. Meclis gündemi OHAL 3ilde kalkıyor ANKAR4 (Cumhuriyet Bürosu)-MGK"nıntavii\e- si doğrultusunda OHAL uy- gulamasının 3 ilde kalkma- sına ilişkin Başbakanlık tez- keresi bugün TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak. Tezkerenin sınırlı tutulması. "OHAL'in tamamen kaldı- nlmasından geri adım" yo- rumlanna neden olurken MGK'nm asker kanadının OHAL'in 3 aşamada sona erdırilmesını ıstedığı öğre- nıldi Insan haklanndan so- rumlu De\let Bakanı Hik- met Sami Türk, konunun yanlış değerlendırildığinı belirterek U 3 Ude kalkıyor. gerisinde uzahlıyor değil. Onemli bir adım atılışor" dedı. Başbakan Yardımcısı Bü- lent Ecevit'ın OHAL'in bu y ıl sonuna dek tamamen kal- kacağı yolundakı açıklama- lanna karşın. son MGK top- lantısından sadece 3 ilde kal- dırılması yönünde ta\sıye karan çıkması "'hükümet vaadini yerine getiremeye- eek" değerlendırmelenne y- ol açtı. MGK toplantısında hükümet. 9 ilde uygulanan OHAL'in ıki aşamada kaldı- rılmasını önerirken askerı kanat. terörle mucadele açı- sından bunun sakıncalı ola- bıleceği görüşünu dile getir- di. Bıtlıs. Batman \e Bin- göl'de OHAL'in 6 Ekım'den başlayarak kaldınlmasına ilişkin hükümet tezkeresı, TBMM Genel Kurulu'nda bugün ele alınacak. 3 ilde O- HAL'in kaldırılmasından sonra kalan 6 ildekı durum kasım ayı sonunda yenıden gündeme gelecek. Baykal 'Rejim çalışmıyor' ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanı Deniz Baykal. Cum- hurbaşkanı Süleyman De- mirel'ın başkanlık sıstemıy- le ılgılı önerisıne kımsenin "alıcı olmadığını" \urgu- ladı. Ülkenin sorunlannın baş- kanlık sıstemıyle çözüle- meyeceğine dikkat çeken Baykal. "Sıkıntılann başso- rumlusu, başkanlık sistemi- ni gündeme getirenlerdir" diye konuştu. Grubunun ba- sına kapalı toplantısında konuşan Baykal. u Verdiy- sem ben verdim. diyen anla- yış yann başkan olursa ne- ler olur? Demirel 2 yıl veri- yor. 5 yıl almak istiyor. De- mireL geçmişte'ak'a' kara". 'kara'ya 'ak' dedL İşinegel- digi gibi konuştu" dedı. Ülkenin 3 temel sorunu bulunduğunu v urgulayan Baykal'ın şu görüşlerı ak- tardığı öğrenıldı: "Enflas- yon, yolsuzlukiar ve hukuk de\ letinin işlememesi temel snrunlar. Hukuk de% letinin işlememesi yolsuzluklarla iç içe. Rejim çalışmıyor da baş- kanlık sistemi mi bu sorun- ları çözecek?" IRMIKI AYDIN ENGİN Şu "yave "y\ neçokduyduk, ne çok dinledik: - Aman bölünmeyelim. Bir- lik ve berabertiğimizi koruya- lım. Ülkeyi kamplara ayırma- yalım... Bu öğüdü (!) ciddiye alıp uy- gulamaya kalksak örneâin Mehmet Ağar'la. örneğın Ib- rahim Şahin, Tansu - Özer Çiller, Sedat Bucak'la filan birlikte olmamız gerekecek. Onlaria aynı kampta filan yer almamız gerekecek... Aman Allahım, düşününce bile insanı ter basıyor, yüzü utançtan kızanyor. Birileri "birlik, beraberlik" nutukları atadursunlarşu anda ülke çok keskin bir kutuplaş- mayı yaşamakta. Üstelik sö- zünü ettiğimiz keskinleşme alı- şılagelmiş kutuplaşma ekse- ninde gelişmıyor. Kutuplar ye- niden tanımlanıyor, belirleni- yor. Yepyeni eksenler oluşu- yor. Var olan siyasi partileri aşı- yor, onlan yok etmese bile si- likleştiriyor. Adeta saflar yeni- Umut ve Umutsuzluk Yanşıyor den belirleniyor. İlk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Ama görünen o ki ülkenin son bir yılına damgasını vuran "Su- surluk", sözünü ettiğimiz ku- tupiaşmanın eksenini oluştur- makta. Düne kadar merkez sağ - merkez sol arasındaki kutuplaşma çok önemsenir- ken, bugün bu oldukçaanlam- sızlaştı. Merkez sağda örgüt- lenen ve saf tutan sıyasal ve toplumsal güçler "dağılıp ye- niden düzülme"ri\n kargaşası- nı yaşamakta; misyonlarını ye- niden tanımlamakta. Keza kut- bun öteki yanı olarak algılana- gelen merkez soldaki altüstlük de gözden kaçacak gibi değil. Bugüne dek merkez solda ko- numlandığı varsayılan siyasal güçler de kutbun öteki yanına savrulabilecek yönelimler, çiz- gi belirlemeleri içinde. Bir örnek, ama bu altüstlü- ğe, değişıme çok iyi bir örnek olarak DYP'yi ele alalım. De- mokrat Parti - Adalet Partisi geleneğinın günümüzdeki temsilcisi sayılan DYP'yi bu- gün "merkez" sağ olarak ta- nımlamak artık kolay olmasa gerek ve bunu salt Tansu Çil- ler etmeni ile açıklamak ne mümkün, ne doğru. DYP gö- rece demokratik endişeler ta- şıyan ya da taşıyabilecek du- yarlıkta unsurlarından hızla ayıklanmakta. 6O'lı yıllarda, henüz Alpars- lan Türkeş'in MHP ve Ülkü Ocaklan ile siyaset sahnesine çıkmadığı günlerde ülkede de- mokratik olan, özgürlüklere yönelen her eylemi zorla ve kanla bastırma misyonunu üstlenen o kara ünlü "Komü- nizmle Mucadele Demekle- ri"ri\n AP çatısı altında doğdu- ğunu, AP şemsiyesi altında se- mirdiğini anımsayın. AP'nın yavrusu DYP bugün köklerin- deki eğilimlerden birine önce- lik tanımakta. Siyasal manev- ra temelinde Refah söylemine yakın ve yatkın bir yönelim içindeymiş gibi görünse de DYP aslında faşizan bir çizgi- ye kayıyor. DYP'nin il ve ilçe yönetımle- rinde kıdemli AP'liler yerine kı- demli MHP'liler ağırlık kazan- maya başladı. Çiller'in gezile- rinde parmaklarını "kurt'ja- ş/"na benzeten partîli'_-r ço- ğunluğa geçtiler bile. (Kır)at iziyle kurt izi birbirine karıştı. Ibrahim Şahin'ler, Mehmet Ağar'lar DYP tabanı ile MHP tabanı arasında paylaşılamı- yor. MHP şiddetli bir erime ya- şarken, DYP hızla MHP'lileş- mekte. Dönüşümler, sapmalar, kay- naşmalar DYP ile elbette sınır- lı değil. Örneğin MHP'deki de- ğişim ve değişemeyim (bu te- rimi ben uydurdum) AJparslan Türkeş'in ölümünden sonra iyiden iyiye hızlandı. DSP Susurluk'a karşı gös- terilecek duyarlık ve Kürt soru- nunun çözümüne ilişkin sapta- nacak politikalar söz konusu olduğunda "merkez sol" diye tanımlanabilecek bır partı kim- liğini taşımakta zorlanıyor. ANAP ile CHP arasında da- ha önce "merkez sağ - merkez sol" diye tanımlanabilecek ay- nşım yer yer (sadece yer yer) silikleşmekte... Bu altüstlük kolay durulma- yacak. Kürt sorunu çözülme- diği, Türkiye Susurluk'un üste- sinden gelemediğı sürece de durulma mümkün değil. Ku- tuplaşma hızla demokrasiden ve hukuk devietinden yana olanlar ve olmayanlar eksenin- de beliriyor. Eksenin iki yakasındaki kü- melenmelerin gücü, yoğunlu- ğu ve kararlılığı Türkiye'nin yannını belirleyecek. Ülkede umut ve umutsuzluk yanşıyor. POLİTİKA GU1NLUGU HİK31ET Bir Savcı, Bir Yargıç... Önce ışıklar söndü, ardından düdük sesleri du- yuldu... 'Sürekli Aydınlık İçin Bır Dakıka Karanlık' eylemi Istinye sırtlarından Ümraniye'ye dek 10 milyon nü- fuslu istanbul'da dalga dalga yayıldı... Dün sabah DGM muhabirimiz Hülya Topcu'ya sordum: 'Topal cinayeti soruşturması nasıl gidiyor?" Yanıt: "Çok karışık, insanın kafasındaki sorular giderek çoğalıyor..." Günlerdir yanıt aradığım sorular vardı benim de kafamda... Eski Özel Harekât Dairesi Başkanvekili Ibrahim Şahin, Metris Cezaevi'nden son model bir Merce- des'e bınerken, birileri kurban keserek bağırıyoriar- dı: "Türkiye seninle gurur duyuyor..." Şahin, Tokat'ta kurt işareti yapan ülkücüler tara- fından karşılanırken de aynı sloganlaratılıyordu... Sanyer Başsavcısı Veli Engin Aslan, Topal cına- yetiyle ilgıli olarak başlattığı soruşturmayı derinleş- tırirken kendisine kurulacak tuzağı önceden sezin- lemişti... Topal davasında gıyabı tutuklu olarak yargılanan Sami Hoştan ın yeğenı gazeteci Mehmet Şehir- li'nin 'ilkel tuzağı' tutmamıştı... Gerçekten olay haylı düşündürücüydü. Gazeteci Mehmet Şehirli, Susuriuk kazasından sonra Sedat Bucak'la ılk röportajı yapan kişiydi... Şimdi bır soru: "Türkiye 'de birileri bırşeyler tezgâhlayarak Topal cinayeti örtbas edilmek mi isteniyordu? Ömer Lüt- fü Topal'ın sevgilısı Sevda Ince'yı kullanan kimler- di, gazeteci Şehirli kimın adına çalışıyordu?" • • • Sanyer Başsavcısı Veli Engin Aslan'a kuoılan 'çe- te fuzağ/'tutmadı... Gazeteci Mehmet Şehirli ile Sevda Ince tutuklan- dı.... Bır başka dava, gozden ırak bir ılımizde, Afyon'da sürüyor: Gazeteci Metin Göktepe'nin öldürülmesi davası... Bugüne dek tam beş oturumu yoneten yargıçlar içinde değişmeyen ıki yargıç Başkan Kamil Şerif ve üye Ibrahim Demirtaş'tır... 24 Temmuz ve 21 Ağustos 1997 günlü oturum- larda Başkan Fatma Nilgün Uçar, üye yargıç Nu- ran Yalınbaş ve üye yargıç ibrahım Demırtaş bulu- nuyordu. 21 Ağustos 1997'de yapılan oturumda polis sa- nıklar Başkan Fatma Nilgün Uçar, üye yargıç Nuran Yahnbaş'ı reddettıler. Ama üye yargıç Ibrahim De- mirtaş hakkında ret ısteminde bulunmadılar. Sanık avukatlan ayrıca müvekıllennin salıverilmelerini is- tedıler... Mahkeme heyeti tahliye istemini reddetti. Üye yargıç Ibrahim Demirtaş muhalefet şerhi koyup şöy- le dedi: "Fedai Korkmaz, Murat Polat, Burhan Koç ve Metin Kuşat7n tahliyelerigerekir..." 15 Eylül 1997'de Kamıl Şenf, Emine Zigen, ibra- him Demırtaş'tan oluşan mahkeme heyeti dörtsar nığı tahliye etti... ^ . •. : *'* T~"ı+++ 'r iJ[ -••'•"•'> ^ Ahmet Yıldız, Afyon Kocatepe Üniversitesi'nde görev yapıyordu. Üniversitedeki kımi usulsüzlükle- ri YÖK'e, Cumhurbaşkanı'na bildirdi. Ünıversite rek- törlüğü, Ahmet Yıldız'ı mahkemeye verdı. Mahkeme heyeti Fatma Nilgün Uçar, Nuran Ya- lınbaş ve ibrahım Demirtaş'tan kuruluydu. Uçar ve Yalınbaş, Ahmet Yıldız'ın yargılanmasının durdurul- masını ıstedi. Demirtaş ise yargılanmasını savundu ve karara muhalefet şerhi koydu: "Sanık Ahmet Yıldız, Afyon Kocatepe Üniversi- tesi Meslek Yüksekokulunda öğretim görevlisi iken, 28.07.1994 tarihinde üniversitedeki görevinden naklen Anadolu Üniversitesi'ne ayrıldığı, 19.09.1994 tarihli (11) sayfalık yazılar ile, Cumhur- başkanlığı'na, Malıye Bakanlığı'na ve Yükseköğre- tım Kurumu Başkanlığı 'na iddia konusu hakaretler- de bulunarak (hakareti içeren isnadlarda bulunarak) eylemde bulunduğu, bu eylemini Afyon Kocatepe Üniversitesi'ndeki görevi sırasında ve Afyon Koca- tepe Üniversitesi'ndeki görevinden doğmadığı dos- ya içeriğinden anlaşıldığından 2547 sayılı yasanın 53. maddesindekı kapsama gırmediği anlaşıldığın- dan, mahkemenin yargılamayı devam ettirerek ka- rar vermesi görüşündeyim." Aldığım bilgıye göre Yargıç ibrahim Demırtaş, Ko- catepe Üniversitesi'nde doktora yapmaktadır... Iki cinayet davasından iki ılginç kesit... Biri Topal, diğeri gazeteci Göktepe davası... Iki davada da önemlı gelişmeler oluyor. Topal ci- nayeti davasını soruşturan Sanyer Cumhuriyet Baş- savcısı Veli Engin Aslan'a çeteler tuzak kurarken Afyon'dakı Göktepe cinayeti davasında sanıkların tutuklu kalmasını ıstemeyen yargıç, muhalefet şer- hi ile yine bir başka davada dikkat çekiyor... Sahi Türkiye demokratik bir hukuk devleti mi yok- sa "Devlet içın kurşun atan da yiyen de kahraman- dır" diyenlerin egemen olduğu bir aşiret topluluğu mu? E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(« raksnet.com Faks numaramız: 0212/ 513 90 98 ÇAĞDAŞ YAYINLARI Hikmet Çetinkaya ŞERİAT PAZARI Yerabatan Cad. Salkımsöğüt Sok. No:9/B Caöatoğlu-İstanbut ,_,-, - Tefc5t4 01 95/96 PostaşetanoS
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle