25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 1997 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Başkanlar Kurulu taleplerini hükümete duyurmak için tüm kuruluşlan 3 Kasım'da Susurluk'a davet etti DISK mücadeleyi yiikseltiyorİstanbul Haber Servisi - Türkiye Dev- rimci İşçı Sendıkalan Konfederasyonu (DİSK). sendikal örgütlenmenin önün- deki engellerin kaldınlması, demokra- tikleşmenin sağlanması ve ekonomik haklann geliştirilmesi ıçin mücadeleyi yükseltme karan aldı. Susurluk kazası- nın yıldönümü nederuyle 3 Kasım'da Su- surluk'ta buluşma karan alan DtSK Baş- kanlar Kurulu, sendikal taleplerinı du- yurmak üzere kasım ayı içinde Anka- ra'ya yürüyecek. DİSK Genel sekreteri Murat Tok- mak dün düzenlediği basın toplantısın- da, DtSK 10. Olağan Genel Kurulu'nda belirlenen hedefler doğrultusunda oluş- turduklan yeni çalışma programını açık- ladı. Temel hedeflerini yeni sanayi hav- zalanndaki örgütsüz işçi kitlelerinin ör- gütlenmesı olarak belirlediklerini anla- tan Tokmak. örgütlenmenin önündeki en büyük engellerin."12 Eylûl yasalarmın • DlSK'e bağlı sendikalann son bir yıl içinde örgütlendikleri toplam 2 bin 264 işyerinden sadece 223'ünde toplu iş sözleşmesi imzalayabildiğini ve aynı süre içinde sendikalaşmak isteyen 32 bin 256 işçinin işten atıldığına dikkat çeken Tokmak, iş güvencesi sağlayan ILO'nun 158. maddesinin TBMM'de onaylanmasına karşın iç hukukumuza uyarlamak üzere Meclis gündemine dahi getirilmediğini, hükümetlerin bu sorunlar karşısında gösterdikleri duyarsızlığın tahammül sınınnı aştığını söyledi. bir ürÜDÜ olan işkolu ve işletme barajla- n, işten atdmalar ve üyefikte noter şar- n"olduğunu kaydetti. İş mahkemeleri- nin yasalarda öngörülen süreler içinde davalan sonuçlandıramadıklarını vurgu- layan Tokmak. bu durumun sendikalaş- ma ve toplusözleşme hakkının kullanıl- masını engellediğini savundu. Ankara'ya yürüyüş DlSK'e bağlı sendikalann son bir yıl içinde örgütlendikleri toplam 2 bin 264 işyennden sadece 223'ünde toplu iş söz- leşmesi imzalayabildiğini ve aynı süre içinde sendikalaşmak isteyen 32 bin 256 işçinin işten atıldığına dikkat çeken Tok- mak, iş güvencesi sağlayan ILO'nun 158. maddesinin TBMM 'de onaylanma- sına karşın ıç hukukumuza uyarlamak üzere Meclis gündemine dahi getirilme- diğini, hükümetlerin bu sorunlar karşı- sındâ gösterdiklen duyarsızlığın taham- mül sınınnı aştığını söyledi. Tokmak bu tablo karşısındâ oluştur- duklan mücadele programıyla ilgili şun- lan söyledi: "Uzundönemdedegişikey- lemleıîe zenginleştirilecek programınu- zuı ilk somut adımlan; barajlara, noter şarüna, örgütlenme ve toplusözleşme önündeki engellere karşı sendika seçme özgürtüğü ve referandum talebi) le aüla- cakür. Başkanlar Kuruiumuz bu doğrul- tuda kasım ayı içinde Ankara'ya Türki- ye'nin dörtbir yanmdaki emekçilerin,iş- ten aülanlann kanlacağı bir yürüyüş ger- çekleştirme karan alnuştır" Murat Tokmak. bütün bu sıkıntılan aşmanın en temel adımının demokratik- leşmenin sağlanması olduğunu belirte- rek, DlSK'in "Demokratikanayasa" ve "Banş hemen şimdi'' taleplerini yüksel- teceğini söyledi. Tokmak, bu doğrultu- daki ilişkilerin öncelikle emek örgütle- riyle: Türk-tş, Hak-lş, KESK ve diğer meslek örgütlenyle ilkeli ve programa bağlanmış bir zeminde yüriitüleceğini kaydetti. Bunu sağlamanın ilk koşulu- nun ise Susurluk kazasıyla açığa çıkan çetelerin tüm bağlantılanyla açığa çıka- nlması ve yargılanması olduğunu vurgu- layan Tokmak, DİSK Başkanlar Kuru- lu'nun bu duyarlılık ve bılinçle 3 Ka- sım'da Susurluk'ta olacağını belirterek demokrasiden yana tüm kuruluşlan 3 Kasım'da Susurluk'ta buluşmaya çağır- dı. Tokmak, enflasyonu gerçekten düşür- mek isteyen hükümetin yapması gereke- nin "kayıtdışı ekonominin kayıt altına ahnması, adaletsiz geiir dağılımırun du- zeftilmesi ve vergi adaletinin sağlanması ile Güneydoğu sorununun demokrasi içinde çözümlenmesi" olduğunu da be- lırtti. Sel mağdurlarına 10 milyar istanbul yaralarmı şarmaya çalışıyor İstanbul HaberServisi - fstanbul'da sağanak yağı- şın neden olduğu hasar onanlmaya çalışılırken; yetkıliler. yağış nedeniy- le 7 bin 411 ev ve ışyeri- nin su baskınına uğradı- ğını belirttiler. 4 bin 651 ev ve ışyenndeki çahşma- |ar devam ederken, sel rnağdurlanna 10 milyar 875 milyon lira para yar- dımında bulunulduğu kaydedildi. Kentinbirçok bölgesi dün geceyı karan- lıkta geçinrken, bazı böl- gelerde ise üç gundür su- lar akmıyor. Başbakanlık tarafından istanbul Valiliği'ne 50 milyar liralık para yardı- mı yapıldığı bildirildi. İS- Kl'nin 83 araç ve 300 per- soneli ile itfaiye ekıplen- nin yaptığı çalışmalar so- nucu 2 bin 760 ev ve işye- rindekı su tabijyesinin ta- mamlandığı kaydedildi. Yetkililer, özellikle Eyüp, Alibeyköy, Kâğıthane, Fatih, Zeytinburnu, Gazi- osmanpaşa ve Kasımpaşa semtlerindeki toplam 4 bin 651 ev ve işyerindeki su tahliyesi işlemlerine devam edildiğini ifade et- tiler. Vali Yardımcısı Bülent Karaçöl. yurttaşlann gıda ve giyecek ihtiyaçlannın karşılanmasına çalıştıkla- nnı belirterek. "Bugüne kadar435kişKe25'er mil- yon liradan toplam 10 mil- yar 875 milyon üra para yardımında bulunduk" dedi. ı Alibeyköy'de 7 mobil !ve 7 sabit ekiple sağlık ta- Iraması yapılırken Bay- Irampaşa Kartaltepe Ma- ;hallesi'ndekı Profesör jMuharrem Ergın llköğre- |tim Okulu'nun çatısının ;akması nedeniyle 3 gün süreyle okulun tatil edıl- idiğı bildirildi. Istanbul'u ietkısi altına alan sağanak 'yağışın yol açtığı su bas- kınlan. trafolan da çalışa- maz duruma getirdi. Bir- çok bölge dün geceyı ka- ranlıkta geçirdi, bazı semtlere ise su verileme- di. Boğazıçi Elektrik A.Ş. yetkilileri. elektrik kesin- tilennin "tedbir" olarak uygulandığını belirterek, trafo merkezlerindeki ta- mirlerin aralıksız devam ettiğini söylediler. Önce- ki gün yıldınm düşen Iki- telli'deki trafo merkezi- nin, yogun çalışmalar so- nucu kullanılır duruma getirildığini belirten yet- kililer, Aynalıkavak'ı bes- leyen enerjı hattının geç- tiğı yoldakı çöküntüyle birlikte kablolann da kop- tuğunu, belediye ile bir- likte çalışmanın yürütül- düğünü kaydettiler. Ted- bır içın elektrik kesıntisi uygulanan Florya ve Ba- sınköy'e, bölge bölge elektrik verilmeye başlan- dığını vurgulayan bir yet- kili, "Bağcdar, Aüşalanı gibi yerierdesorun büyük ölçüde çözüldü. Hasköy, Taksim, Taşkızak Tersa- nesi çevresinde elektrik kesintisi uygulanıyor" de- di. Yetkıli, çalışmalar ne- deniyle yann 07.00-19.00 arasında Osmanbey Ru- meli Caddesi, Halaskâr- gazi Caddesi, Matbaacı Osmanbey Sokak ve civa- nna elektrik venlmeyece- ğini açıkladı. İSKİ yetkilileri ise Is- tanbul'un birçok semtin- de üç gündür devam eden su kesintisinin aşın yağış- tan kaynaklanmadığını. kesıntinin Alibeyköy Ba- rajı ile Kâğıthane Antma Tesisleri arasmdaki ön ge- rilmeli beton borudakı anza nedeniyle önceden duyurulan program dahi- lınde gerçekleştiğini öne sürdüler. İSKİ Basın Danışmanı ZübeyirVetik. lstanbul'da önceki gün ve dün mey- dana gelen su kesintisinin önceden bildirilen bir an- za nedeniyle gerçekleşti- ğini. kesintinin yağışlar- dan kaynaklanmadığını belirterek. "Selyüzünden meydana gelebilecek ke- sintikr de, değiştirilmemiş eski su borulannın pada- ması yüzünden olabilir" dedi. fstanbul'daki bazı su borulannın yüz yıldır de- ğışmemiş eski borular ol- duğuna dikkat çeken Ye- tik, bu borulann da İSKİ tarafından yapılacak ça- lışmalar sonucunda de- ğiştirileceğini söyledi. Türkiye'de 5 türü bulunuyor Uzmanlardan zehirli rnantar uyansı İstanbul Haber Servisi - "Yağışlann ardından ye- tişen mantarlann zehirli olıbileceği uyansında bulunan uzmanlar, doğa- dan kesinlikle mantar yeımernesini istediler. ls- tasbul Üniversitesi Ecza- cuk Fakültesi Farmako- loi .\nabilim Dalı Öğre- tin Üyesi Prof. Dr. Afrfe Mat, Türkiye'de öldürü- ci zehir taşıyan 5 tür rruntar bulunduğunu be- liıterek "Bunun dışında da 15 kadar mide ve ba- ğrsak bozukluğuna ne- doi olan tür vardır" de- di lşlek yol kenarlannda yrtişen mantarlarda yük- s«k oranda kurşun. sana- y ve atık bölgelerinde ise cva saptandığını kayde- cfaı Prof. Afife Mat, man- Vz yiyen kışilerde ağır netal zehirlenmelerinin görüldüğünü söyledi. Mantarlan tadından ya da renginden zehirli olup ol- madığını anlamanın mümkün olmadığını vur- gulayan Mat, şöyle de- vam etti: "Mantar zengin bir be- sin kaynağı değildir. Ette yüzde 18-20 oranında olan protein mantarda yüzde 4'tür. 100 gram mantarda 90 gram su ve 03 gram yağ, yüzde 4-5 oranında karbonhidrat bulunur. Lifli bir gıdaolan mantann hazmının da güç olması nedeniyle sık sık \enmemesi gerekir." Kültür mantarlannın da hemen tüketilmesi ge- rektiğini ifade eden Mat, bir hafta bekleyen kültür mantarlarında mikrop üreyebildiğini ve gıda ze- hirlenmelerine neden ol- duğunu söyledi. Cumhuriyef bruma karan îstanbul'a nefes aldıracak Şimdi sınır operasyonlanyia etkisiz küınmak istenen Sanyer SİT kararuu Cumhuriyet 25 Kasım 1995'te bir u kurtuluş müjdesi" olarak vermişti. Sanyer'e 'SİTgüvencesi' OKTAY EKİNCt Kültür Bakanı tstemihan Talay, duyarlı çevrelerin Sanyer'dekı ge- lişmelerle ilgili "ka\gılarınr gide- riyor ve "olası SİT yağnıasına" kar- şı önlemler getinyor. Talay. belediye sınırlanndaki de- ğişikhğin "konımakurallannıetki- lemeyeceğmi" belirterek bunun ter- si beklentilere umut veren REFAH- YOL dönemine ait "ilke kararlan- nı" da korumadan yana "yeniden düzenleme*' hazırlığında. Sanyer'e bakan 3 Numaralı Ko- ruma Kurulu'ndaki "SİTkararlan- nı savunan" YÖK'e bağlı üyelerin değıştirilmesine yönelik REFAH- YOL girişimlerini de "durdurdu- ğunu" söyleyen Istemihan Talay, Bahçeköy Belediyesi'ne verilen mücavir alanlardaki "rant hevesle- rinin" de en bü>ük güvencelerini böylece "sarsımş" oluyor. Çünkü "sınır operasyonuyia'' bir- likte bazı özel bürolarda hazırlıkla- nna başlanan "yeni Bahçeköy mü- cavir alanlanimar planlannın" SİT alanlannda geçerli olabilmesi için. buna olanak veren ilke kararlannın yürürlükte olması ve yine bu plan- lan "reddetmeyecek" bir Koruma Kurulu yapılanması gerekıyordu... Tamamı "doğal SİT" ve yüzde 70'ı "orman" olan Sanyer ilçesin- de "inıar yetkilerinin devri" anlamı- na gelen belediye sının değişikliği. • Belediye sınırlanndaki değişikliğe bağlı olarak Sanyer'deki doğal SÎT kurallannın da değişeceği beklentilerine yanıt veren Kültür Bakanı Istemihan Talay, bu tür yağma özlemlerine olanak sağlayan REFAHYOUdan kalma ilke kararlannı yürürlükten kaldınyor... alanlan üzerinde sakıncah uygula- malar yaratan ilke kararlan durdu- rularak geçersiz kümıyor. Hukuk- çular ve uzmanlaria birlikte yeni il- ke kararlan düzenleyerek Yüksek KuruTun görüş ve onayına sunaca- bölgedeki koruma kararlannın da "bu yetkinin önünü açacak şekildc" yeniden düzenleneceği kaygısını yarattı. Özellikle AN.\YOLve REFAH- YOL dönemlennde Koruma Genel Müdürü Akan Akat tarafından ha- zırlanarak Yüksek Kurul'a onayla- tılan \ e "SİT'lerdeki imar beklen- tilerine yeşil ışık yakan" ilke karar- lan, Sanyer'e yönelik kaygılann da temel dayanağını oluşturdu. Çünkü aynı ilke kararlan arasın- daki U SİT alanlanndabir değişiktik olduğunda Yüksek Kurul'ca yeni kurallann beürmesini*' öngören hü- kümler, çoğunluğunu "bürokrada- nn" oluşturduğu bu kunılun aynı SlT'leri hemen "imara açmalan" yönünde uygulanmıştı. Nitekim Sa- nyer ve Beykoz SİT alanlannda da benzer bir süreci başlatmak üzere yine Yüksek Kurul'da 23X1996 ta- rih ve 4467 sayı ile "özel bir ilke ka- ran" da alınmış, ancak Istanbul'da- ki 3 numaralı Koruma Kurulu SİT kurallanndan ödün vermeyince bu girişim sonuçsuz kalmıştı... Şimdi Sanyer'deki son sınır ope- rasyonundan sonra SİT alanlannın bu ilke kararlanna dayalı olarak imara açılması "tehükesine" karşı Kültür Bakanı Istemihan Talay dev- reye girerek korumacı kesimlere "güvence" veriyor. Talay, bu yöndeki ilk açıklaması- nı 8.10.1997 günü İzmir Tiyatro Festivali'ndekı konuşmasında yap- mış ve SlT'lerde süregelen imar yağmasıyla ilgili sorulan, "Bunay- ol açan ilke kararlannı inceletiyo- nım" demişti. Kültür Bakanı aynı vurgulamayı Sanyer nedeniyle yap- tığımız son görüşmede de yineledi ve "temel politikalannın SİT alan- lannı korumakla birlikte yağmavi önleyecek tedbirleri de almak" şek- linde gelişeceğinin bılinmesinı iste- di. "Belediye sının değişsebile SİT alanını oluşturan doğal doku değiş- mez: bu nedenle korumayı öngören kurallar da dcgişmez" şeklindeki görüşümüzü de paylaşan lstemihan Talay, kamuoyunun dikkatine s'un- mak istediği hazırlıklannı ise şöv- le özetledi: "Önceki döneme ait SİT Talay'ın bu sözleri, Bahçeköy'e bağlanan Sanyer StT alanlan üze- rinde yeni rant projeleri geliştiren çevrelerin "heveslerinikursaklann- dabtrakacak" nıtelıkte. Hele RP'li eski Bakan İsmail Kahraman tara- fından YÖK'e yapılan bir baçvu- ruyla görevden alınmalan istenen duyarlı Koruma Kurulu üyelerinin de bu kez yine Talay'ın girişimiyle "görevde kalmalanıun" sağlanma- sı, bu kurula yeni imar planlan onaylarmayı bekleyen belediyecile- ri şimdi kara kara düşündürüyor- dur... Evet. Kültür Bakanı'nın bu tutu- mu. sınır operasyonundaki beklen- tileri altüst ediyor. Bakalım 1995'tekı StT karanndan ötürü Kültür Bakanlığf na karşı dava aç- mış olmasına rağmen bu sınır ope- rasyonu nedeniyle "Mücavir alan- lanmızyağmaya açüıyor" diye aya- ğa kalkan ve işin garibi aylardır SİT sözcüğünü de ağzına almayan RP'li Sanyer Belediyesi yönetimi, hiç de- ğilse lstemihan Talay'ın bu önlem- lerine destek verecek mi?.. Sanyer'de akla kara, işte şimdi ortaya çıkacak... Gecekondu yıkımındagözyaşı Zeytinburnu Merkezefendi Mahallesi'nde bulunan ve yaklaşık 50 kişinin kaldığı 9 gecekondu, beledive ekipleri tarafından yıkıldı. Yıkım sırasında gecekondu sahipleri ve yıkım ekipleri arasında gergin anlar \aşanırken. iki kadın çevik kuvvet ekipleri tarafından tartaklanarak gözaltına alındı. İstanbul'un çeşhü yerlerindeki gecekondulann yıkımı sırasında yaşanan tablo, dün Zeytinburnu'nda yaşandı. V ıkım sırasında bazı yurttaşlar. tepki için evlerin camını kırdı. Yurttaşlar, yağmur altında gidecekleri hiçbir yerlerinin olmadığını söylerken Meral Kocakurt adlı kadın. belediyenin yıkım için bir gün bile beklemeye tahammülü olmadığjnı belirterek, "Bizlere bir günü çok gördüler. Bir gün önceden haber verselerdi, bunlann hiçbiri olmayacakö'' dedi (Fotoğraf: ÖZKAN GÜVEN) tstanbul-İzmir yolunu 86 kilometre kısaltacak asma köprü 2002 yılında bitecek Dünyanın 2. büyük köprüsü Körfez^e ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dünyanın ikinci büyük asma köprü- sü olacağı belirtilen "İzmtt Körfez Geciş Köprüsü"nün yapım sözleş- mesi. Baymdırlık ve Iskân Bakanlı- ğı ile yapımcı konsorsiyum arasında imzalandı. 2002 yılında işletmeye açılacak olan köprü, 44 kilometrelik birotoyol ağını oluşturacak. 1.8 mil- yar dolara malolacak köprüyle Istan- bul-lzmir yol bağlantısı 86 kilomet- re kısalacak. Izmit Körfez Geçiş Köprüsü'nün yapım sözleşmesi. dün Başbakan Mesut Yılmaz'm katıldığı törenle Baymdırlık ve Iskân Bakanı Yaşar Topçu ile yapımcı konsorsiyum ara- sında imzalandı. Yılmaz, proje ile gelecek yabancı sermayenin Türki- ye'ye bugüne kadar gelen en büyük yabancı sermaye yatınmının 4 katın- dan daha fazla oldufunu söyledi. Baymdırlık ve Iskan Bakanı Yaşar Topçu. köprünün 2002 yılmda işlet- meye açılacağmı belirterek, projenin işletme dönemiyle birlikte 27 yıllık bir süreyi içerdiğini. sözleşmeye gö- re köprü geçiş ücreti olarak araç ba- şına 11 dolar alınacağını kaydetti. Topçu, konsorsiyumun işletme süre- si ve köprü geçiş ücretinde indirim yapmasmm sağlandığını belirterek, projenin Danıştay'dakı incelemesi- nin de kısa sürede bıtirilip bu yıl te- me! atmayı hedeflediklerıni bildirdı. Karayollan Genel Müdürü Yaman Kök, tzrnıt Körfezi'nde feribotla ta- şınan araç sayısının 12 bin olduğu- nu, köprüyle bu sayıntn minimum 20 bin olacağını kaydetti. Projenin feri- botla ulaşım süresini 1.5 saat, kara- yolunu da 86 kilometre kısaltacağı- nı bildiren Kök. şu bilgileri verdı: "Anadolu otoyolu uzcrindeki Gebze köprülü ka>şağmın Ankara yönün- de, yaklaşık 15 kilometre sonra teş- kil edflecek birköprülü kavşakla baş- layan proje, tzmit Körfea'ni Kara- burun-Düburnu arasında yaklaşık 2808metre uzunluğunda bir asma köprüyle gecerek Yalo\a- Karamür- sel-DevTek yolunu köprülü kavşak ile aştıktan sonraOrhangazi yakınlann- da Orhangazi-Bursa-Devrek yoluna bağlamaktadır. Köprü, halen Japon- ya'da inşası süren ve 1998 yıhnda ta- mamlanacak olan köprüden sonra dünyanın ikinci büyük asma köprü- sü olacaknr." Öte yandan daha önce ihaleye gi- ren ve müzakereye 3. sırada davet edilen Bouygues-Vinsan Grubu Yö- netım Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu ise dün yapım sözleşmesi- nin imzalartması öncesinde Baym- dırlık ve Iskan BakanlığYna gönder- diği başvuru>-u basına açıkladı. Ve- ziroğlu. Karayollan Genel Müdür- lüğü'ne 'fırma sıralamasında hak- sızük yapıldığı'' gerekçesiyle yürüt- menin durdurulması için açtıklan davanın halen Danıştay 10. Daire- si'nde devam ettiğini belırttı. Vezi- roğlu, "İhalenin iptaline kadar süre- cek hukuki mücadelemizi sür- düreceğiz'' dedi. HAFTAYA BAKIŞ AHMET TANER KIŞLALI Üç Nokta Yan Yana... RP'de bazı sesler yükseliyor. "RP 24 Aralık 1995'te kendisini merkeze yak- laştırarak seçimi kazandı. Ve genel eğilim, artıkbu yönde bir ağıriık kazanacağı idi. Ancak sonrasın- da yaşanan gelişmeler ve RP üzerinde kurulan, onu dışlayan yoğun baskı, parti içinde gelişecek bu eğilimi adeta törpüledi. RP'nin ılımlı ve mer- kezde oluşması gereken çizgisinin kırılmasına yol açtı." Bu sözler Aydın Menderes'e ait... Yani RP'nin genel başkan yardımcısına. "RP kendisiniyeniden tarifetmeli. Yeniden yaz- malı. Toplumsal çatışmalan önleyecek evrensel tariflerin yapılması gerekiyor. Erbakan, gerçek la- ikliğin teminatı RP'dir, diyorama inanılmıyor. Ev- rensel söylemi değerleri yakalayamayan bir par- tinin kaybetmesi doğaldır. Eğeradil düzen söyle- mi inandıncı olamıyorsa onu tartışmaya açmak lazım. Çünkü ekonomi dünyanın her yerinde ay- nı kurallaıia işliyor. Sız kendinizce kural koyamaz- sınız." Bu sözler de Mukadder Başeğmez'e ait... Ya- ni RP'nin İstanbul mılletvekiline. Partı içindeki Humeyniciler sustular... Müslü- man demokratlar seslerini yükseltmeye başladı- lar. Soru: RP için kapatma davası açılmasaydı ve keskin sirkelerin cezalandınlması ve siyaset dışı kalması olasılığı yükselmeseydi... Acaba bu ses- ler gene de çıkabilır miydi? Çıksa da duyulabilir miydi? Kıssadan hisse: Kargalan susturmazsanız, bül- bülleri duyamazsınız! • • • Prof. Kemal Görmez yönetiminde bir kamu- oyu araştırması yapılmış. Amaç, ideolojinin ağır bastığı dört partinin seçmeninin "siyasal kimliği- ni" belirlemek. HADEP'lilerin yarısı "demokrat" diğer yarısı ise "sosyalist" kimliğini seçiyor. MHP'de yüzde 60.9 oranında "milliyetçilik" öne çıkıyor. Arkasından yüzde 13 ile "Müslüman de- moAraf"lık, yüzde 10.9'la da "demokrat"lık geliyor. BBP'nin tabanı -tahminleri doğrular biçimde- MHP'den oldukça farklı. "Milliyetçilik" yüzde 41.4'e düşerken, "Müslüman demokrat"\\k yüzde 27.6'ya, doğrudan "Müslüman" kimliği de yüzde 24.1'e çıkıyor. Elbette ki asıl önemli olan RP'nin durumu. RP tabanında siyasal kimliğini "Müslüman"ola- rak belirieyenlerin oranı yüzde 51.5... Bu tabanda "Müslüman demokrat" kimliği yüzde 28.2, "de- mokrat" kimliği yüzde 7.8, "milliyetçi" kimliği yüz- de 4.9 ve "liberal demokrat" kimliği de yüzde 1 oranında kendine yer bulabiliyor. Soru: RP'nin bu "manzara-iumumiye"sinden ne anlam çıkar? Yanıt: RPoylarınınyanyayakınının "dincioy"o\- madığı! Kıssadan hisse: RP keskin sirkelerden annırsa dinci oylann gidebilecekleri bir yer yok. Ama "şe- riatçı" bir çizgi netleşirse "ılımlı sağ"a gidebilecek oyuçok! , . , , > r , ••• RP'nin "kadim dost"u, Sanşın Çirkin Bayan gene esip savurmuş: " Servetimizi Özer'/e birlikte çalışıp kazandık. Ben 25 yıl hocalıkyaptım... Çalıştık, para biriktir- dik..." Benim üniversite hocalığım 25 yılı da geçti. Et- rafım 25 yıl hocalık yapan, kan-koca çalışıp para biriktiren insanlarla dolu... Çoğunun ancak bir evi bir de arabası var. Bazılarının ancak bir de yazlı- ğı... Çirkin bayanla çirkin kocasının sadece Ameri- ka'daki malvarlığı, yüzlerce üniversite hocasının sülalesine yeter. Türkiye'deki arsaları 200 bin met- rekareyi buluyor. Sayısız evleri, arabalan, pırlanta- lan, falanlan filanları var. İşin ilginçyanı... Koltukdeğnekliği yaptığı trilyo- ner Erbakan da bu serveti "hocalık" sayesinde el- de ettiğini öne sürmüştü... Soru: Acaba sağcı partilere genel başkan olan profesörier mi trilyoner oluyorlar? Yoksa trilyoner profesörler mi sağcı partilere genel başkan oluyor- lar? Yanıt: Yok. Kıssadan hisse: Ismet Paşa'nın ünlü bir sözü var... "Bir ülkede namuslular en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o ülke için kurtuluş yok- tur!.." Isterseniz bu tümcedeki "cesur" sözcüğünü "çalışkan"yada"arsız", "yüzsüz", "yalancı", "hır- sız" falan gibi sözcüklerle de değiştirebilirsiniz... Bu niteliklerin "namuslu" tanımı ile uyuşup uyuşma- dığının takdiri ise artık size kalıyor... TÜRK HAVA KURUMU GENEL KURUL tLANI Türk Hava Kurumu'nun 85'inci Olağan Büyük Genel Kuru- lu. 8 Kasım 1997 Cumartesı günü saat: 08.30'da Karayollan Genel Müdüıiüğü'nün Yücetepe ' ANKARA'dakı Toplantı Sa- lonu'nda aşağıdakı gündetnletoplanacakve 2 gün devam ede- cektir. Eksenyet temin edılemediği takdırde 15 Kasım 1997 Cumartesi günü aynı yer ve saatte yapılacaktır. GİTVDEM: 1. Yoklama ve açılış. 2. Atatürk ve bûtûn şehitler için saygı duruşu ve tstüdal Marşı. 3. Büyük Genel Kurul Başkanlık Divanı'nın teşkili. 4. Mısafirlerden arzu edenlenn konuşması. 5. Gündemin oylanması 6. Büyük Genel Kurul Toplanü Tutanağı'mn imzalanması için Başkanhk Divanı'na yetkı verilmesı. 7. Komis>onlann seçılmesL 8. tkı yıllık faalıyetraporuve Merkez Denetleme Kurulu raporlannın okunması. 9. Öu yıllıkftaliyetraporu ve Merkez Denetleme Kurulu raporlarmın müzakeresi. 10 Hesap Komisyonu raponınun okunması. 11. Merkez Dısıp'hn Kurulu raponınun okunması. 12. Merkez Disıplin Kurulu kararlanna ıtirazlann görüşübnesı ve karara bağlanması. 13. Genel Yönetım ve Merkez Denetleme Kurullan'run ayn avn ibrası. 14.1998-1999 bütçeiennm okunması, müzakeresi ve onaylanması. 15. Tûzük Komisyonu raporunun okunması ve karara bağlanması 16. Türk Hava Kurumu ıçın gereklı taşınmaz mallann satın alınması ve mevcut taşmmaz mallardan gerekli görülenlenn satılması. tenünat ıpotegı olarak göstenlmesi ve iman yapılarak kat karşılığı ınşaat yaptınlması ile bu konularda her türlü ışlemi yapmak üzere Genel Yönetım Kurulu'na yetkı venlmesi. 17. Dilek Komisyonu raporunun okunması, müzakeresi ve mümkün olanlann yenne getınlmesı yolunda gayret sarfedılmesı ıçın yeni seçılecek Genel Yönetım Kuruiu'na havale edılecek dileklerin tespitı. 18. Seçımler.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle