25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EKİM 1997 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 15 RKIY Istanbul Y 17 Sinop Y 19 Adana Edime PB 13 Samsun Y 21 Mersin Kocaeli Çanakkale PB 18 izmir PB 24 PB 15 Trabzon Y 25 Diyarbakır Giresun _Y 23 Şanlıurfa Ankara Y 18 Mardin Manisa PB 24 Eskişehir Y 17 Siirt Aydın PB 23 Konya Y 22 Hakkâri Denızlı 25 Sıvas Zonguldak Y 18 Antalya _Y 2j[ Van Y 27 Kars Yurdun kuzey ve iç kesimlen parçalı yer yerçokbulutlu, Mar- mara'nın doğusu, İç Ege, iç Anadolu, Ak- deniz ve Karadeniz sağanak ve yer yer gökgürültülü sağa- nak yağışlı, öteki yer- ler az bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı azalacak. AVRUPA Oslo Helsınki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y PB PB PB PB PB 6 5 4 18 17 18 21 17 Münih PB 13 Milano Berlın Budapeşte Madnd Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB PB PB PB Y PB 12 18 26 12 14 17 23 21 Y 22 ASYA Moskova Aşkabat Almatı Taşkent Bakü Bişkek Tiflis Kahire HB A A PB B PB B Y 6 29 20 20 20 30 27 27 Şam PB 29 Parçalı bulutlu Sıslı ç p " v ı , Bulutlu t Çok bulutlu ı Yağmurlu lAAAA* Kartı VAjJ.vf Sulukar h Gök günjltûlu G U N C E L CÜNEYTARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada Halk aldatılmaktan bezgin. Siyasetçi ıse halkımı- za vaatleri yutturacak yeni yöntemler arıyor. lyisi mi nüfusunun yüzde 99.9'u Müslüman olan bir ülkenin anayasasında Islam dinine uygun kimi yenilikler getiımeye girışmek yerinde bir hareket olmaz mı? Elbette hemen akla şu soru geliyor: Anayasada islam dinine, Müslüman halkımıza uygun nasd bir değışiklik? Çok basit. Bundan böyle siyasetçilerimiz, parti- ler ve kuşkusuz öncelikle hükümetler halka beyan buyurduklan vaatlerın sonunda: "Vallahi billahi" diyecekler, vaatleri yerine getire- ceklerine yemin edecekler. Böylesi bir öneriyi yadırgayanlara hemen haber verelim ki; zaten "vallahi billahi" diye başlayan ya da sona eren siyasetçi uygulamalarına "start veril- di" b\\e... Bizde "vallahi billahi" yalan yok. işte somut ör- neği: Ekonomiden sorumlu ikı değerli Bakanımız, Ma- liye Bakanı Zekeriya Temizel ile Devlet Bakanı Işın Çelebi, "Ekonomik ve Sosyal Konsey" üyele- (ine verdikleri brifingde, 1998'de enflasyonu yüz- de 50'ye düşüreceklerini, işte bu türden bir yemin- le pekiştiriyorlar. Neyse ki; Türkiye'de hâlâ işçiyi ve işçi kesimini temsil eden kuruluşlar var. Biri de DİSK Başkanı Rıdvan Budak. Soruyor iki bakana: "Gerçekten enflasyonu indirmeye karartı mısınız?" Temizel, "Siz destek vehrseniz" diyor: "vallahi billahi enflasyonu gelecek yıl düşüreceğız". - Bakınız; Temizel'in önce bir espri havasında ya- nrt verdiği sanılıyor. Ancak, bir süre düşünenler; Is- lamın şaibelerie takkeliler sayesinde ülkemizde yükseldiğini dikkatealarak, siyasetçilerin bu yoldan "hizaya gelebileceği" kanısına kapılıyorlar! Ama rakamlar? Ama, ne de olsa siyasetçi aklının dörtte üçü kur- nazlık. Işın Çelebi, yemini yine kendilerine yontu- yor, "Destek verseniz de vermeseniz de" diye baş- hyor ve: "'vallahi billahi' düşüreceğiz!" dıyor. Yalancı siyasetçinin, vaatleri sürekli boşa çıkan hükümetlerin hakkından "vallahi billahi" ile başla- yan yeminler gelecek gibi. Bir başka toplantıda "zenginlerisevmekle" ünlü Özal'ın çırağı ve ekonominin 3. ayağı Bakan Gü- neş Taner, katkılarından dolayı işverenlere teşek- kür ediyor. Oysa, başta gelen görevi orta sınıfa, memura, iş- çıye, emeküye teşekkür etmekti. Çünkü; bilinen gerçeği Maliye Bakanı Temizel bir kez daha TOBB üyelerine açıklıyor. Türkiye'de toplanan vergı kadar, evet bir o kadar, vergi kaçağı olduğunu söylüyor. Şu demeye geli- yor bu açıklama: Yeni bütçede gelır hedefi 10.8 tril- yon. Maliye Bakanı'nın söylemıne göre, devlet ver- gi kaçağını çözebilse, gelir hedefi bu rakamın iki ka- tı, 21.6 trilyon düzeyine gelecek. Bir başka vurgulama yapılıyor. Ancak rant hizme- tindeki medyada yer almıyor. Ufak ufak yazılıyor. , Rantın 15 bin ailenin elinde olduğu gerçeği üze- rine gidilmiyor. ; işte "bu ahval" içinde IMF icra Direktörü Bay Willy Kiekens'in hükümetin hazırladığı ekonomik raportarı öven demeci geliyor. IMF beğendikten sonra ulusça yeni kazıklan bek- liyor ve... Bir rahatlıyoruz, bir rahatlıyoruz ki... Deniz Baykal ise son demecinde olumsuzluk- lardan söz ediyor: "Faili meçhul cinayetler çoğalacak, en büyük kentimizde yağmur nedeniyle insanlar ölecek, yar- gı, güvenlik, siyaset güçleri olumsuzluklar içinde alacak, kaymakamlar rüşvet alacak, ekonomi allak bullak hale gelecek" dedikten sonra, "Böyle yaşanmaz" diyor. Vallahi billahi! Megaköyü imar affi • Baştarafi 1. Sayfada suyu kanallan yetersiz. Ka- nalı olan yollar ise eğim ol- madığı için sular akıp gjt- miyor. Bu yoilan > apan be- lediyeler bunu düşünmek- ten aciz mi? Ya da müteah- hhlere yapbrdıklan yollan denetieyecek mühendisleri mi yok? Yağmur sulannın kanallara akmasını sağla- yacak cğimleri yapmayan müteahhitierin parası yurt- taşlann vergileriyle ödeni- yor. Bu tür işleri kabul eden belediyeler halka karşı suç işüyorlar." Kadem Karaağaç. her yağmur sonrasında seller altında kalan ve trafiği kilitlenen kenrin bugünkü dununundan siyasilenn so- rumlu olduğunu iddia etti. 19401ı yıllardan sonra göç almaya başlayan Istan- bul'da, E-5 Karayolu'nun kuze\inde kalan bölgede altyapısız. kaçak ve kent planlımasından uzak çar- pık bir yapılaşmanın oluş- maya başladığını belirten Kar&ağaç, siyasilenn poli- tik hesaplannın bu yapılaş- maya göz yumduğunu ve çanak tuttugunu söyledi. Bugine dek kaçak yapılar için 15 ayn ımar aftının çıkar Idığını belirten Kara- ağaç. "Gümüşsuyu, Dol- mabahçe, Beşiktaş ve Le- vent eksenini turizm bölge- si ilaı ederek gökdelenlere açtılar. Kent yoğunluğunu arttıran bu u>gulamaya izin veren siyasi iktidar bir metre altyapı \apmadi" de- di. tnşaat Mühendisleri O- dası Istanbul Şubesi'nden yapılan açıklamada da. so- rundan yerel yöneticiler so- rumlu tutuldu. Açıklamada özetle şu görüşlere yer verildi: "- IstanbuTun altyapı sis- temi bulunmamaktadır. - Kent her türlii doğal afete karşı hazırlıkstzdır. - Sorumlu kamu kuru- luşlan arasında koordinas- yon bulunmamaktadır. - Her felaketten sonra, yerel yöneticiler yasak sav- mak kabilinden açıklama- lar yapmaktadır. - Valiliğin felaketin ne- denlerine ilişkin soruştur- ma başlatması olumlu bir gelişmedir." Çelık Gülersoy ise siya- silenn ihaneti başta olmak üzere çok sayıda faktör gösterilebileceğini belirte- rek şunlan söyledi: "Birbuçukgün süren bir yağıştan sonra kent tümüy- İe felç oldu. Seller altındaki Eminönü'nden Kabataş'a l-5saattegidebildim. Deniz kenanndaki bu yolun eği- mi denize doğru değil de ka- raya doğru yapılmış. Bu \ol 40 vıldır böyle ama tep- ki gösteren yok." Kıbrıs'a 'Toros' çıkarması I Baştarafi 1. Sayfada mutanlann da izleyeceği bildirildi. Sezgin, moratoryuma uymamanın "cesaret işi değil, saygısızhk" oldu- ğunu söyledi. Sezgin dün, F-16'lann elektro- nik savaş sistemlerinin üretildiği Mikrodalga Elektronik Sistemler Sanayi ve Ticaret A.Ş. (MİKES) tesislerinı gezdi. MlKES Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Toperi, zi- yaret sırasında yaptığı açıklama- da, elektronik savaş sistemi taşı- mayan F-16'lann "uçan tabuftan farksız olduğunu vurguladı. Hisselerin yüzde 46'sı Türk Si- lahlı Kuvvetleri'ni Güçlendirme Vakfi'na ait olan MlKES, 325 mil- yon dolarlık proje çerçevesinde şimdiye kadar 160 F-16'ya elekt- ronik savaş sistemi taktı. 31 Ekim'de ihaleye çıkacak 80 adet F-16'nın elektronik savaş sis- temi için öneri hazırlıklannı sürdü- ren MlKES, uçaklann yanı sıra, tehdit ortamında görev alacak bü- tün helikopterler ile savaş gemile- rine de elektronik savaş sistemi üretme yönünde çalışmalar yapıyor. MlKES'teki incelemelerin ardın- dan gazetecilerin Türk-Yunan ger- ginliğine ilişkin sorularını yanıtla- yan Milli Savunma Bakanı Sezgin, 3-5 Kasım tarihleri arasında yapıl- ması planlanan Toros tatbikatının ertelenmesinin söz konusu olmadı- ğını vurguladı. ABD'nin konuya ilişkin açıklamasını "geçkalmtşbir açıklama'' olarak değerlendiren Sezgin, tatbikatı izleyip izlemeye- ceğine ilişkin bir soru üzerine, ''To- ros tatbikanna Yunan Savunma Ba- kanı kaoldığı için değil, gerektiği için kanlacağun. Bunlar. \ unanlı dostla- runız tatbikat vaptılar dive \apılan tatbikadar değU, çok önceden plan- lanan, belirli periyotlaria tekrarla- nan tatbikatlardır" dedi. Moratoryuma uymamanın "bir cesaret işi değU, saygısıztık'' olduğu görüşünü yineleyen Sezgin, şunla- n söyledi: "Bunu cesaretle bağdaşûrmak mümkün değil. Bunlar dostianmı- an maalesef bugüne kadar alışagel- dikleri, bir tahrik ile bir noktava ge- tirmek istedikleri bir olaylar naa- rinin bir halkasL Hiç endişeetmeyin, çok önem vermiyoruz bunlara." Sezgin, bir soru üzerine de, Yu- nanlı meslektaşı ile Maastricht ve Sofya'da kol kola olduklannı belir- terek, "Üdli toplanblarda dosdan- mız çok iyidir, ama kanıuoyu önün- de dunım değjşiyor" dedi. 70degiL4uçak Bu arada Yunanistan'ın Kıbns Rum Yönetimi ile gerçekleştirdiği Nikiforos tatbikatı sırasında Akde- niz'de Yunan basmının öne sürdü- ğü gibi 70 değil, 4 Türk uçağının havada yakıt ikmali ile dolaştığı bil- dirildi. AA muhabirinin sorulannı yanıtlayan Hava Kuvvetleri'nden üst düzey bir komutan, herhangi bir gerginlik ya da krizin bulunmadığı- nı belirtti. Yunan basınında bölge- de 70 Türk savaş uçağının dolaştı- ğı yolundaki haberlerin anımsatıl- ması üzerine aynı komutan. "Hayır sadece4 uçagımızdolaşü. Her defa- suıda gerÛerde yakıt ikmali yapa- rak bölgede sürekli dolaşülar. Oyie Ege'de dosduk mesajları ABD'yeyumuşakyanıt İZMİR (Cumhuriyet Ege Bûrosu) -Türk ve Yunan be- lediye başkanlan, Kıbns'ta yaşanan gerginliğin ortasın- da Midilli Adası'nda banş ve dostluk için bir araya geliyor. Toplanünın, Kıbns Banş Ha- rekâtı sonrasındaki en kap- samlı etkinlik olduğu bildi- rildi. Midilli (Lesbos) Valisi Alekos Mathiellis'in çağnsı üzerine gerçekleştirilecek toplantıya Kıyı Ege Beledi- yeler Birliği üyesi 63 beledi- ye başkanı katılacak. Birlık dönem başkanı ve Kuşadası Belediye Başkanı Engin Ber- beroğlu, toplantınm iki ülke arasındaki gerginliği yumu- şatacağına inandığını belir- lerek. "EgeDenLa'ndekikir- ffliğin de eteahnacağıetkinlik. iki ülke arasındaki dostlukve banşa da önemli katkı sağla- yacaknr" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Bir- liği bünyesinde daha önce de Türk-Yunan masası kuruldu- ğunu kaydeden Berberoğlu, Ege'de Türkiye ve Yunanis- tan'ın ortak çıkarlan oldugu- na değinerek, ulusal çıkarla- nn doğru değerlendirilmesi için birlikte hareket etme ge- reğini vurguladı. Kıyı Ege Belediyeler Birliği Sekreteri M. Zeki Fıdandal da toplan- tınm Kıbns Banş Harekâtı sonrasında yapılan en kap- samlı etkinlik olduğuna dik- kat çekerek, Midilli'deki iki gürdük ziyaretin olumlu so- nuçlar doğuracağını söyledi. Yunanistan Ege Üniversitesi Rektörü Themistokli Lekka, Elektrik-Makme Mühendisi Panagioti Paraskeva, Çevre Mühendısliğı Bölümü ögre- tım üyesi Mihail Karidi top- lantıda Ege denizine ilişkin sorunlar konusunda tebliğ sunacak. • Baştarafi 1. Sayfada şak bir üslup kullanmaya özen gösteriyor. ABD'nin Kıbns Temsilcisi Ridurd Hoibrooke'a verilen olum- suz yanıtm ardından Dışiş- leri Bakanlığı Sözcüsü J*- mes Rubin'in istemine An- kara, "ABD'nin. tek yönlü olarak Türkiye'ye tatbika- tmı durdurmasuu istediğini söyiemesi çokdoğru olmaz" karşılığını verdi. Diploma- tik kaynaklar ise "ABD t«t- bikaüann durdurulmasını istediği zaman Nikiforos tat- bikatı çoktan sona ermiş, adamlar geçit törenini bile tamamlamışlardı" dediler. Dışişlen Bakanlığı Söz- cüsü Büyükelçi Ömer Ak- bel, dün düzenlediği basın taoplantısında Rubin'in açıklamalannı yanıtladı. Akbel, "Bu açıklamalann sadece bize vöseük olarak yapılması çok doğru ol- maz- dedi. Akbel, "Yuna- nistan'ın yapmış oktuğu bu ihlal, mutabakatı ortadan kaklırmış ve Tûrkiye'yi bu mutabakat hususunda bir taahhüt altında bulunur konumdan çıkarmıştır" diye konuştu. Yunanis- tan'ın, Kıbns Rum kesimi ile yaptığı "NUdforos" tat- bikatının senaryo ve uygu- lanış biçimini "çirkin ve tehdhkar'' olarak niteleyen Akbel, Türkiye'nin de böl- gede yapmayı öngördüğü "Toros" tatbikatıyla, 1-8 kasım tarihleri arasında ya- pılması planlanan "Karar- uhk *97" tatbikatının, ger- çekleştırileceğini de kay- detti. Öte yandan ABD Dı- şişleri Bakanlığı Sözcü Ve- kili James Foley de Rubin tarafindan yapılan mora- toryum çağnsını yineledi. 70 uçak falan değü" dedi. Yunanis- tan'ın "gerginliği ünnandırma ve tahrik etme" çabaları karşısmda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı'nın "Onlaria bilek güreşi bile yapmam" sözlerinı anımsatan komutan, "Tûrk Hava Kuvvetleri, dünyanın savıh, bölgenin en büyük hava kuvvetidir. Ö>1e, uçak gerekti- ren bir dunım söz konusu değiL Biz sadece 4 uçak uçurduk, bir de tan- ker uçağunızı göoderdik. Uçaklar gerilerde >akıt ikmaii yaparak böl- gede dolaşü. dunım bundan ibaret" açıklamasını yaptı. "Toros" tatbikatının 3-5 Kasım, "Kararhhk Gösterisi" tatbikatının ise 1 -8 Kasım tarihleri arasında ger- çekleştirileceği bildirildi. Tatbikâtın bazı bölümlerini Genelkurmay Başkanı Orgeneral Karadayı, Milli Savunma Bakanı Sezgin ve kuvvet komutanlannın da izleyecekleri kaydedildi. Bazı televizyon kuru- luşlannın da tatbikâtın bazı bölüm- lerini naklen yayınlanyla izleyıcile- rine aktarmaya hazırlandığı bildi- rildi. Bütçenin yarısı faize ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu)-14.8 katrilyon lira- lık harcama, 4 katrilyon li- ralık açık hedefi öngören 1998 bütçesinden, yatınm- lara yalnızca yüzde 10 ora- nında 1.4 katrilyon liralık kaynak aynldı. Memur ma- aslannın gelecek yıl toplam yüzde 50 oranında arttınl- masını öngören bütçeden, yılın ilk 6 ayı için maaşlara yüzde 30 zam öngörüldüğü öğrenildi. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel bugün düzenleye- ceği basın toplantısıyla 1998 bütcesini ve memur ile emekli aylıklannda yapıla- cak artışlan açıklayacak. Anayasa uyannca 1 Ocak olan mali yıl başlangıcından 75 gün önce (bugün) TB- MM Başkanlığı'na sunula- cak olan 1998 bütçe yasa ta- sansı, 14.8 katrilyon liralık harcama, 4 katrilyon liralık açık hedefi öngörüyor. Büt- çenin yaklaşık yüzde 40 oranındaki 5.8 katrilyon li- ralık bölümü yalnızca iç-dış borç faiz ödemesi için kul- lanılacak. Toplam 1.4 kat- rilyon liralık yatınm ödene- ğinin de 500 trilyon lirası eğitim yatınmlanna aynldı. Bütçeye 400 trilyon liralık özelleştirme gelirinden sağ- lanacak kaynak konuldu. Bütçede 5 katrilyon liralık enerji, ulaştırma ve diğer tüm yatınm projeleri için de yalnızca 900 trilyon liralık kaynak aynldı. Hükümetin, Uluslararası Para Fonu'na (IMF) da sunduğu istikrar programı çerçevesinde ha- zırlanan bütçe ile kamu har- camalannın kısılması, yata- nmlann dondurulması, ma- aş artışlannın düşük tutul- ması, daraltıcı politikalarla enflasyonun düşürülmesi hedefleniyor. Bütçe çerçevesinde ma- aşlara 1998 yılında yalnızca yüzde 50 oranında zam ya- pılacak. Memur ve emekli aylıklanna ocak ayında yılın iÛc 6 ayı için yapılacak zam- mın yüzde 30 düzeyinde tu- tulacağı öğrenildi. Kamuda çalışan işçilerin aylıklann- daki artışlann da bu düzey- de tutulması planlanıyor. G U N D E M MLSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada o ülkenin bir köşesinde de az ya da çok Türk ya- şamaktadır. Önce birinci şıkkı açalım. Başbakan Yardımcısı Bülent Ecevrt, gerek Isveçli ve Finlandiyalı yöne- ticilerle gerekse gazetecilerte yaptığı görüşmeler- de, Avrupa Birliği ile ilgili olarak şu unsurlann artı- nı çizdi: - Avrupa ne kadar soyutlamaya çalışırsa çalış- sın Türkiye dünyadaki yerini alacaktır. - Avrupa Birliği'ne girme hedefimizdir, ancak bu- nun için kimseye yalvarmayacağız. - Ne yazık ki AB'nin Avrupa dışında bir vizyonu yok. - Türkiye'nin AB üyeliğine kabul edilmemesinin başlıca nedeni, sahip olduğu potansiyel ve büyük- lüğü. Avrupa bundan tedirgin oluyor diye küçüle- meyiz. - AB ile ilişkilerimizi hiçbir şekilde iç politika mal- zemesi yapmayacağız. Yukandaki satır başlarından görüldüğü gibi Is- kandinav ülkeleri gezisinde zafer naraları, hezimet hüzünleri yok. Yani Türkiye kamuoyunun çok alışık olmadığı bir gezi. Ecevit'in değerlendirmeleri tartışılır. Doğru bulan da çıkar yerden yere vuran da. Bu tür resmi gezilerin atmosferinde tek renkli iyimser-kötümser yorumlar yapmak hem tehlikelidır hem de inandı- ncı olmaktan uzaktır. Ecevit'in değerlendirmeleri- nin içi boş davul çalmaktan ya da nara atmaktan dahasağlıklı olduğunu vurgulayıp devam edelim... Isveç ve Finlandiya başbakanları, Dışişleri yet- kilileri, Türkiye'nin AB'ye girmeye "ehil" olduğunu vurgularken bu konuda "mehil" vermekten kaçın- dılar. Tatar Kültür Merkezi'nde Yazının başında vurguladığımız gibi Finlandi- ya'da da bizi karşılayan Türkler vardı. Önceki ge- ce Türk heyetini ağıriayanlar kendilerini aynen şöy- le tanımlıyortardı: - Fin-Tatar Türkleri. İlk kez geçen yüzyılın sonunda Kazan'dan bu- raya gelen Tatarlar, 1917 ve Ikinci Dünya Sava- şı'nda sonra sayılannı daha da arttırmışlar. Ama za- manla azalmışlar. Şimdi bin kadar. Tatar Türkleri Kültür Merkezi adı altında oluştur- duklan örgütlenmeyle dillerini ve kültürlerini ya- şatmaya çalışıyorlar. Orta ve üst yaş karariı, genç- ler biraz karamsar gibi. Enver Samaletdın, 83 yaşında. Aynı zamanda fahri konsolosumuz. Dedesi 120 yıl evvel Helsin- ki'ye gelen ilk Tatariardan. "Vehbi Koç arkada- şımdı"diyor. Koç, iki kez Helsinki'ye gelmiş, O'nun evinde kalmış. Ikinci Dünya Savaşı'nda Ruslara karşı Finlandiya ordusunda savaşmanın "övün- cünü" yakasındaki özel rozetle dışa vuruyor. Okan Daher, merkezin başkanı. 10 yıldır bu gö- revi yürütüyor. Helsinki Üniversitesi'nde Türkoloji Bölümü'nü geliştirmek ilk hedefleri arasında. Ahmet Nedim Ataseven, ailesi yıllar önce Ka- zan'dan Türkiye'ye göçmüş bir Tatar. Ankaralı. Di- yanet İşleri kanalıyla buraya gelmiş. Merkezin imamlığını yürütüyor. Sık sık bugün yeryüzünde ne olmuşsaKuran'dayazıldığını anlatıyor. Kuran'dan ezbere okuyup Türkçeye çeviriyor: "Ailah bir şeyi istedi mi, ol der olur". Nesrin Hayrettin üniversite öğrencisi. 6 ay Bil- kent'te kalmış. Hocası Hakan Kınmh'yı sevgiyle anıyor. Tekrar Türkiye'ye gelmeyi özlüyor. Gölten Bedreddin, merkezin ileri gelenlerin- den. San saçlan ve güleryüzü ile hemen dikkati çe- kiyor. Kırmızı ceketinin yakasında Atatürk ve Tür- kiye bayraklı rozet dikkati çekiyor. Konu uzun, satır kısa. Yazıyı bağlayalım. Ülke- lerin kültürlerini araştırmak, bilinmeyen nehirde yolculuk gibidir. Iskandinav gezisi öncesi bu ülke- lerin kültürlerini araştınrken atasözleri aynca dik- katimi çekmişti. Gezinin başında iki Isveç atasö- züne yer vermiştik. Finlilerinki ile noktalayalım: "Ağaca dibinden çıkılır..." Cürüz: iddialar doğru değil Mersin Üniversitesi Rektörü'ne soruşturma ANKARA (Cumhuriyet Bûrosu) - Yükseköğretım Kurulu (YÖK), Mersin Üniversitesi Rektörü Vural Ülkü hakkında soruşturma başlattı. YÖK'ün üniversiteye yönelik baskılannı eleştiren ve Kemal Gürüz'ün kendi- sine çok ağır hakaretlerde UcreÜere fren • Baştarafi 1. Sayfada başvurabilecekleri belirti- len kararda, bu kuruluşla- nn zorunlu olan ve süren projeleri dışında yatınm yapmayacaklan da kayde- dildi. Kararda, KlT'lerin girdi maliyetlerindeki tüm artışlann mal fıyatlanna da yansıtılması talimatı veri- lerek döviz kuru veya diğer tüm fıyat artışlannın ürün- lere aktanlması istendi. Buna göre akaryakıt, pet- ro-kimya, demir-çelik, TE- KEL ürünleri gibi maliyet- leri döviz kuruna göre be- lirlenen mallann fiyatlan- na düzenli ve yüksek zam- lar yapılacak. Şeker, çay, kâğıt, telekomünikasyon hizmetleri gibi temel mal- lann da fiyatlan düzenli olarak arttınlacak. Karar çerçevesinde, kamunun tüm yatınmlan da sınırlan- dmlacak. 7 trilyon liraya kadar olan yatınmlar Yük- sek Planlama Kurulu, üze- rindekiler de Bakanlar Ku- rulu onayına sunulacak. Taşıt alımı dondurulacak. Daha önce belirlenen yatı- nm projeleri dışında hiçbir projeye başlanmayacak. İstikrar programı çerçe- vesindeki bu kararlara gö- re yatınmlan da donduru- lacak KlT'ler, ürün fiyatla- nna arka arkaya zam yapa- rak kamuya kaynak akta- racaklar. Özelleştirme aşa- masında, bilançolan da bu yolla kâra geçirilmeye ça- İışılan KİT ürün fiyatlann- daki bu artışlar tüm mal ve hizmet fıyatlanna da yan- sıyacak. bulunduğunu öne süren Ül- kü'nün, basın aracılığıyla kuruma hakaret ettiği ve gerçek dışı beyanlar verdiği gerekçesiyle soruşturmaya alındığı öğrenildi. YÖK'ten bir yetkili, hiçbir astın ami- ri hakkında basın aracılığıy- la hakarette bulunamayaca- ğını beliıterek "Mersin Üni- versitesi Rektörü Vural Ül- kü'nün yapmış olduğu ko- nuşmalarzaten yasalara ay- km"dedi. Gürüz. Mersin Üniversi- tesi rektörünce kendisine yöneltilen iddialann doğru olmadığııu kaydetti. Prof. Dr. CeyatGeray ve Prof. Dr. Zafer Üskül'ün hiçbir ulus- lararası yayında yer almış bilimsel çalışması olmadı- ğmı öne süren Gürüz, "Açıl- mak istenen bölümler gere- ken koşullara sahip olsaydı o bölümleri acardık" dedi. YÖK Genel Kurulu, Ça- nakkale'nin Biga ilçesinde- ki 18 Mart Üniversitesi tk- tisadi ve Idari Bilimler Fa- kültesi'ndeki Atatürk pos- terlerini indiren ve RP'ye yakınlığı ile tanınan dekanı da açığa aldı. Dekan Prof. Dr. Harun Erdoğan hakkın- daki soruşturmarun, Rektör Abdurrahman Güzel'e ka- daruzayabileceği öğrenildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle