08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 EKİM 1997 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMI KISA...KISA... • TAR1M ve Köyişleri Ba- kanı Mustafa Taşar, Tiirki- ye'de üretilen soda ve ma- den sulannın nıtrit bakımın- dan Dünya Sağlik Örgü- tü'nün (WHO) standartlan- na ve yönetmeliklere uygun olduğunu bildirdi. • TALYA Oteü'ne yeni bir görünüm kazandıran ek te- sisler. düzenlenen bir top- hantıyla tanıtıldı. Turizm Bakanı İbrahim GürdaTın katıldığı törende, Koç Hol- ding ve Talya Otel Yönetim Kurulu Başkanı Semahat Arsel yaptığı konuşmada Antah a"\a turizm alanında da hizmet venmekten mut- luluk duyduğunu söyledi. • DÜNYA StandartlarGü- nü dolayısıyla Cumhurbaş- kanı Süleyman Demırel. standart ve kaliteye öncelık verilmesinin, Türkıye'nin her alanda dünyayla birlık- te yaşayan \e dünyayla ya- nşan bir ülke haline gelme- si hedefiyle uyumlu oldu- ğunu bildirdi. • KAMU İKTİSADİ TE- ŞEBBÜSLERİ (KİT), alı- nacak önlemlerie, kamu fi- nansman açığinı büyiiten "kara delik" olmaktan çı- kanlacak. Yetkilüer, 1998 >> lında KİT'lere, bütçeden 160 trilyon lira aktanlacagı- nı betirterek. en büyük payı Türkiye Taş Kömiirü. TCDD ve Posta İdaresinin alacağını ifade ettiler. • AB Komisyonu ve UNI- CE (Avrupa Sanayi ve Işve- ren Konfederasyonlan Bir- liği) tarafından düzenlenen Avrupa-Akdeniz Sanayi Zirvesi'nin dördüncüsünün Türkiye"de yapılması karar- laştınldı. Zirvede Türki- ye'yi TÜSlAD \e TİSK temsil ediyor. • TÜRKİYE Sosyal Eko- nomik Sivasal Araşbrmalar Vakfı (TLSEŞ) tarafindan düzenlenen. "Sosyal De- mokrat İstihdam Politikala- n YaklaşımlarT konulu uluslararası konferans. 16- 17 Ekim'de İstanbul'da dü- zenlenecek. Konferansın açılışını CHP Genel Başka- nı Deniz Baykal yapacak. • TÜRK Havacılık ve Uzay Sanayi i (TAI). Türk Hava Yol- lan'nın açtığı ıha- leyi kaza- nan Boe- ing firmasınin önerdiği sa- nayi paket çerçevesinde, uçak parçası üretecek. TAI'den yapılan açıklama- da, 850 milyon dolar ruta- nndaki uçak alım anlaşma- sı çerçevesinde, Boeing ta- rafından sunulan bedelin, kesin sipariş verilen 26 uçak için 380 milyon dolar olduğu bildirildi. • AKBANK Görüntülü Ev&Ofis Bankacılığı uygu- lamasını iki yeni hizmet ile sürdürüyor. Teknolojik ye- niüklerden biri göriin- tülü telefon Aktelvebil- gisayar ban- kacılığı Ak PC ile Türkiye'deki tüm bankalann tüm şubelerine havaJeyapılabilmesi iken di- ğeri ise Aktel AkPC ile bor- sanın eve ve işverine taşın- ması. • EGS Grubu Yürütme Kurulu Başkanı Hasan Tur- han, son bir yıl içinde Gü- neydoğu Anadolu Bölge- si'ne 13 yatınm gerçekleş- tirdiklerini. bu tesislerin ih- racat kapasitelerinin 30 mil- yon dolar olduğunu belirtti. • CHRYSLER Kamyon ve İmalat ve Ticaret AŞ, yeni trafik yasasındaki aşın yük sınırlamasının ardından, net 6 ton daha faz- la taşıma kapasitesi sağlayan 32 tonluk 8x24 din- gilli kam- yonu pi- yasaya sürdii. Yiizde 40 daha fazla yük taşıma olanağı sağlayan kamvonda. 8 litrelik ve 24 supaplı dizel Japon Hino motorlarmı kulianan şirket, kamyonun satış fiyatını da 11 milyar 200 milyon olarak beliriedi. Türk-îş Başkanı Meral, işçilerin fedakârlık yapacak güçte olmadıklannı söyledi Bütçe üzerinde tam ıızlaşma yokANKARA (Cumhuriyet Biirosu) - Orta vadeli istikrarprogramı hazırliklannı sür- düren hükümet. 1998 yılı bütçe hedefleri- ni anlatarak fedakârlık istediği işçi sendi- kalanndan tam destek alamadı. Türkiye tşveren Sendikalan Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refık Baydur. istikrar ön- lemlerine göre hazırlanan bütçe üzerinde sivil kuruluşlarla mutabakat sağlandığını söyledi. Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, işçilerin fedakârlık yapacak güç- leri olmadıgını vurgularken, "Enflasyonu aşagı çekeceğim diyorlarsa kimse bir şey demiyor'" dedi. Maliye Bakanı Zekeriya Temizel ile Devlet Bakanı Işın Çelebi, önceki gün Ekonomik ve Sosyal Konsey'de (ESK) temsil edilen Türk-lş, DtSK, Hak-lş, TlSK, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türkiye Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu (TESK) ile Türkiye Zi- raat Odalan Birliği (TZOB) başkanlanna 1998 yılı bütçe hedeflerini anlatarak gö- rüşlenni aldılar. Üst düzey ekonomi bürokratlannın da katıldığı toplantıda, hükümet tarafının, " İstikrarönİemleri ahnmazsa,Türkiyeçok kötü bir noktaya gider" mesajı vererek sendikalardan fedakârlık istediği öğrenil- di. • TİSK Başkanı Baydur, istikrar önlemlerine göre hazırlanan bütçe üzerinde sivil kuruluşlarla mutabakat sağlandığını belirtti. • DİSK Başkanı Rıdvan Budak'ın da "Biraz da ulusal gelirin yüzde 55'ine el koyan azınlıktan fedakârlık isteyin" dediği bildirildi. Cumhuriyet" in sorulannı yanıtlayan Türk-lş Genel Başkanı Bayram Meral, toplantıda istikrar paketinin ele alınmadı- ğını. bütçe tasansı üzerinde görüşme ya- pıldığını söyledi. Bazı konularda uzlaşma sağlanmadığını söyleyen Meral, "Enflas- yonu aşağı çekeceğjm diyorlarsa, kimse bir şey demiyor. Vergi yasasuu çıkaracaksa, haksız kazancı önleyecekse, Güneydo- ğu'ya, Doğu'ya yatınm yapacaksa destek vçreceğiz'" diye konuştu. "Hükümet, bun- lan yapacak mı" sorusu üzerine Meral, "Yapacaklannı söylediler" dedi. Meral, eşelmobil sorununun gündeme gelmediğini belirtirken, "İşçinin bundan dolayı, Hazine'nin de Maüye'nin de tespi- ti var, 346 trilyon lirahk zaran var. Işçiye ihanet edildi. Eşelmobil kalkmadığı süre- ce işçinin büyük kaybı var" diye konuştu. Önceki gün yapılan toplantıda Meral'in, faiz giderlerinin bütçedeki payının yüzde 40'lara ulaşmasına karşılık, personel gi- derlerinin yüzde 20'ler düzeyine indiril- diğine dikkat çekerek bütçeyi inandıncı bulmadıklannı söylediği bildirildi. Enf- lasyon hedefınin yüzde 50 olarak açıklan- masının gerçekçi olmadıgını kaydeden sendika liderlerinin, ücret artışlannın bu oranda yapılmasına karşı çıktıklan öğre- nildı. DİSK Genel Başkanı Rıdvan Bu- dak'ın da çalışanlann daha önce defalar- ca fedakârlık yapmasına karşın ekonomi- deki sorunlann çözülmediğini vurgula- yarak. "Birazda ulusal gelirin yüzde 55'ine el koyan azuüıktan fedakârlık isteyin" de- diği bildirildi. Zorunlu tasarrufbirikiminin geri öden- medığıne dikkat çeken Budak'ın, kamu gelirlerinin arttınlması için kapsamlı bir vergi reformu yapılması gerektiğini vur- guladığı öğrenildi. Toplantı çıkışında açıklama yapan Hak- lş Başkanı Salim Ushı da "Eğer fedakâr- lık isteniyorsa, birileri hayatından. başka- lan ise hayaünın nemasından fedakârlık yapıyor. Bunlar eşh değU" dedi. Sendika liderlerinin. "•uzlaşma" görün- tüsü verecek açıklamalar yapılmamasını istemesine karşın, Devlet Bakanı Çelebi, "CMumlu bir izlenim aldık. Ciddi bir des- tek VBT. 1998 bütçe hedeflerine katıldıkia- nnı gördük. \üzde 50 enflasyonun gerçek- leşmesi için tüm toplum kesimlerinin eşit fedakârlığı gerekiyor" dedi. Bütçe uygu- lamalannın yapısal reformlarla destekle- neceğini kaydeden Maliye Bakanı Temi- zel, "1998'de gerekli önlemlerin aiınma- ması halinde ülkenin nereye gideceğini an- lattık. Türkiye bu fırsatı kaçırmamalı" açıklamasını yaptı. TOBB Başkanı FuatMiras, hükümetin ekonomik hedeflerinin doğru olduğunu belirterek. "Popülist seçime dayah politi- kalar izlenmeyecek" dedi.Baydur. bütçe tasansı konusunda bütün sivil kuruluşla- nn mutabık olduğunu ileri sürerek, "Sen- dikalar herkesin aynı fedakârlığı yapma- sını istiyor" açıklamasını yaptı. IMF ile stand-by anlaşması imzalanıyor Program IMF denetiminde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hükümetin Uluslararası Para Fonu'nun (IMF), kredi karşılığı. imzayla güvence \erilen u stand-by" kredi anlaşmasını imzalaması konusundaki istemini kabul ettiği öğrenildi. İstikrar programının da- ha katı koşullarla uygulanması ve dene- time gidilebilmesine olanak veren an- laşmanın koşullannın görüşülmesi için Türkiye'nin de bağlı bulunduğu IMF'nin Avrupa Bölümü'nden sorum- lu tcra Direktörü WiDy Kiekens Anka- ra'ya geliyor. Hükümetin, yaklaşık 3.5 aydırkurul- duğundan bu yana yürüttüğü istikrar po- litikalan ile 1998 bütçe yasa tasansı çer- çevesinde öngörülen istikrar paketi IMF'nin de desteğini alıyor. IMF'nin, bu hedefler ve hükümetin özelleştirme. sosyal güvenlik reformu ile vergi yasa tasansı çerçevesinde Tür- kiye ile anlaşma imzalamayı kabul etti- ği öğrenildi.Yetkilüer, IMF'nin paketin uygulanmasmı izleyecek ve denetleye- bileceği, kredi karşılığı yapılan stand-by kredi anlaşması istediğini, hükümetin de bu öneriyi kabul ettiğini kaydettiler. Alınan bilgilere göre. bugün Türki- ye'ye gelecek olan Willy Kiekens baş- kanhğındaki IMF heyeti hükümet yet- kilileriyle görüşme yapacak. Yapılacak anlaşmanın koşullan da bu görüşmeler- de belirlenecek. Hazine. bu anlaşmanın ardından ulus- lararası piyasalardan 6 ay içinde 5 mil- yar dolann üzerinde dış kredi almayı programlıyor. IMF. Kiekens'in temaslannın ardın- dan ABD'de yapılacak değerlendirme toplantılan sonrasında Türkiye ile an- laşma masasına oturacak. Yetkilüer, IMF'nin en önemli koşulu- nun, hükümetteki tüm partilerin pake- tin uygulanmasında güvence vermesi olduğunu belirttiler. IMF'yle stand-by anlaşması yapılma- sı konusunda DSP'nin kesin yanıt ver- mediği de belirtildi. Türkiye gelir dağılımında 26. sırada 4 Globalleşme bizi de vurdu 9 PARtS (AA) - Birleşmiş Milletler tarafindan hazırla- nan 1997 Ticaret ve Kalkın- ma Raporu'na göre Türki- ye, gelir dağılımı adaletsiz- liği sıralamasında. dünya genelinde 92 ülke arasında 26. sırada yer alıyor Rapora göre, gelir dağı- lımı adaletsizliği sıralama- sında, ilk sırada Brezilya yer alıyor. Bu ülkeyı. Güney Afrika ve Guatemala izli- yor. Gelir dağılımı adalet- sizliği sıralamasında Fili- pinler 23, Kostarika 24, Pe- ru 25, Türkiye 26 ve Mada- gaskar27. sırada bulunuyor. Gelirdağıhmı adaletsizliği- nin en düşük olduğu ülkeler sıralamasında, Slovakya ilk sırada yer alırken, bu ülke- yi Finlandiya, Kanada. Bel- çika, tspanya ve Ukrayna iz- liyor. Rapora göre, gelir da- ğılımının en adaletsiz oldu- ğu ülkelerde. nüfusun en zengin yüzde 20'si gelirin yüzde 60'ına sahip olurken, orta sınıf milli gelirin yüz- de 30'una, nüfusun en fakir yüzde 4O'ı ise gelirin ancak yüzde 10'una sahip bulunu- yor. Gelir dağılımı adalet- sizliğinde Türkiye'nin de aralannda bulunduğu ikin- ci kategorideki ülkelerde ise nüfusun en zengin yüzde 20'si. toplam gelirin yakla- şık yüzde 50'sine sahip olu- yor. Bu kategorideki ülke- lerde, orta sınıf, gelirin yüz- de 35'ine. nüfusun en fakir yüzde 40'nı teşkıl eden kı- sım ise toplam gelirin ancak yüzde 15'ine sahip olabili- yor. Geliştirdikleri teori alternatif yatınm araçlan ve türevsel piyasalann patlamasmı sağladı Ekonominin Nobeli ABD'li profesörlere STOCKHOLM / CHICAGO / CAMB- RIDGE (AA) - Bu yılki Nobel Ekonomi Ödülü'nü. Harvard Universitesi'nden Ro- bertMerton ile Stanford Universitesi'nden Myron Scholes almaya hak kazandı. 1997 yılı Nobel Ekonomi Ödülü'nü kazanan iki araştırmaa iktisatçıdan biri olan ABD'nin Harvard Üniversitesi profesörü Robert C. Merton'un. bu haberi duyması üzerine nut- ku tutuldu. ABD'li iki bilim adarru, bu ödüle. türev piyasalan araçlannın değerlerini belirleme- de yeni bir yöntem geliştirmelerinden do- layı layık görüldü. ABD'li ekonomistler Robert C. Merton ile Myron S. Scholes, tü- rev sel v e menkul kıymetlerde diğer alterna- tif yatınm araçlannın değerlerinin çıkanl- masmda karmaşık. ancak öncü bir formül geliştirdi. Bu teorinin geliştirilmesi ve ge- niş kullanım alanlan bulması, günümüzde alternatif yatınm araçlan ve türevsel piya- salann patlamasını sağladı. Ödülü v eren Is- veç Kraliyet Bilimler Akademisi'nin açık- lamasmda. "Bu iki ekonomist tarafindan geliştirüen öncü formül, haliha- zırda binlerce borsaişlemcisive yatınmcı tara- findan kullanıl- maktadır" de- nildi. Açıklama- ya göre 1997 yı- lı Nobel Ekono- mi Ödülü'nü ka- zanan ABD'li iki ekonomistin ge- liştirdiği yöntem, mali piyasalar ekonomi- sinin içinde ve dışında yeni araştırma alan- lan yarattı. Buna benzerbir yöntem, sigor- ta sözleşmeleri ve garantilerin değerleme- sinde kullanılabüecek. Nobel Ekonomi Ödülü olan 7.5 milyon kron (1 milyon dolar), ABD'li iki ekono- mist Merton ve Scholes arasında paylaşıla- cak. 1997 yılı Nobel ödüllerinin, Nobel Banş Ödülü dışındakiler. Alfred Nobel'in ölüm yıldönümü olan 10 Aralık'ta Stock- Robert Merton holm'de. Nobel Banş Ödülü ise Oslo'da sahiple- rine sunulacak. Nobel Ekonomi Ödülü'nün bu yılki sahiplerin- den Myron S. Scholes. türevsel yatınm araçlan- nailişkinteoriyi, aslında. ilk ola- rak 1995yıhnda ölmüş olan Fischer Black ile birlıkte çalı- ştrken geliştirdi. Ödülün diğer ortağı Robert C. Merton da bu teorinin daha geniş alan- larda uygulanabilecek şekilde geliştirilme- sine yardım etti. Böylece Black, Merton ve Scholes, türev sel yatınm araçlannın geçen 10 yılda süratle gelişmesi ve bu piyasalann genişlemesinin temellerini attılar. Ödülü Scholes ile paylaşan Merton. Boston'dakı WBZ-TV kanalına konuya ilişkinaçıklamasında, "Bu yılki Nobel Eko- Myron Scholes nomi Ödülü'nü kazandığımı ilk duyduğum- da, adeta dilim tutuldu, söyleyecek şey bu- lamadım"dcdı Nobel Ekonomi Ödülü'nün dağıtıldığı Stockholm'den dün sabah telefon aldığını anlatan Merton, ödül almasını tamamen sürpriz bir gelişme olarak niteledi. Prof. Merton, "Akademisyenler. agızlan iyi laf ya- par diye büinirler, ben de bir akademisyen için çok konuşan biriy imdir. fakat bu habe- ri aldığımda dilim tutuldu, benim için sürp- riz oldu ve onur duydum" dedi. ABD'nin dünyaca ünlü Columbia Üni- versitesi, Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü ile Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) mezunu olan, Nobel Ekonomi Ödü- lü'nün bu yılki sahiplerinden Merton, ser- maye varlıklannın fıyatlandmlması, de- ğer'.erinin belirlenmesi, alternatif yatınm araçlan. riskli şirket borçlan, kredi garan- tileri ve diğer karmaşık türevsel yatınm araçlannın değerlendirilmesi, fıyatlandı- nlması hususlannda kapsamlı, aynntılı ça- lışmalan ve eserleriyle tanıruyor. BENCE İZZETTİN ONDER Ormanlar Toplumundur Bir yandan dışarıdan esen Yeni Dünya Düzeni rüzgân, öte yandan içte yaşanan bütçe sorunları idarecileri çarpık kararlar almaya itmektedir. Bir vakıf yüksekokuluna kurban edilen orman alanı yanında, basında çıkan haberlere göre, para bul- mak amacı ile bazı orman alanlan özelleştirilecek- miş. Lütfen biraz sakince düşünelim ve neyin ola- bileceğini ve neyin olamayacağını basiretle kara- ra bağlayalım. Bugün ormanlan konu alalım ve bu özel alan- daki tartışmalara bir göz atalım. Türkiye, zaten ol- dukça fakir olan orman alanlannı koruyamıyor. id- dia edilmektedir ki kamunun malı kimsenin malı olmadığına göre, bu sistem içinde ormanlan ko- rumak olanaksızdır. Oysa eğer ormanlar sahiplen- dirilir, yani bireylere satılırsa, o birey, kendi malı ol- duğu için, ormanı gözü gibi koruyacaktır. Bu savın hiçbir geçerli ve mantıksal yanı yok- tur. Birey, bırakalım para vererek satın almışolsun, orman alanına bedava sahip olmuş olsa dahi, bu kaynağı en yüksek bireysel getiri sağlayacak bi- çimde kullanacaktır. Bir orman alanının sahibine yararı ya orman ürünü ve/veya arsa veya arazi bi- çiminde gerçekleşir. Bu üç olanaktan hangisi bi- reye daha yüksek getiri sağlıyorsa, birey ormanı öyle kullanacaktır (ya da tüketecektir). Büyük bir olasılıkla, yaş sınırına bakmadan, önce ağaçlar kesilip bunlar orman ürünü olarak satılacaktır. Ağaçlann doğal yenilenme süreleri uzadıkça pi- yasa kuralı içinde ağaçlann tükenme hızı da yük- selecektir. Ancak ağaçların doğal yenilenme hızı- nın, piyasa kuralına göre oluşan kesim hızına eşit olduğu ya da onu aşması halinde, ağaçlar koru- nur ve geliştirilebilir. Özellikle ağır dış borçlu olan ve yüksek enflasyon ortamında yürüyen, kalkın- maktaolan ülkelerde görülen hızlı ormansızlaşma, bu konuda piyasa kuralının uygulanamayacağının en açık kanıtıdır. Ormanların yakılması veya sair biçimde tahribi de bu alanlan orman dışı kullanı- ma açmaya yöneliktir. Ağaçlann kesimi, sadece orman ürünü talebi ile ilgili değil, fakat arsa ve arazi talebi ile de çok ya- kından alakalıdır. Orman bölgesinde tanm arazisi açmak ya da inşaat için arsa açmak, ağaçları yok etmek demektir. Orman alanı sahibi bu tür alter- natifleri değerlendirerek, elindeki mülkü en kârlı kullanım alanına yönlendirecektir. Ham bir mantıkla denebilir ki eğer piyasa çeşit- li ürünleri farklı değerlendiriyorsa, bunun anlamı, söz konusu farklı ürün ya da kullanımlann toplu- ma farklı yarar sağlıyor olduğu; dolayısıyla piya- sa değeri en yüksek olana yönelmek, topluma en yüksek değeri oluşturmak demektir. Işte bu nok- ta doğru değildir. Ormanlar ve madenler gibi re- jenerasyon hızları doğal yasalara bağlı olup, piya- sa kuralı tarafindan belirlenmeyen ve onun da öte- sinde, özel yararları yanında, tüm topluma giden ve piyasa süreçleri içinde algılanamadığından do- layı değerlendirilemeyen yararları bulunan kay- naklann kullanım ve tüketim karariarı özel kesime bırakılamaz. Şimdi, bu kuralı orman alanlan için uygularsak, şu sonuca varınz: Orman alanlarının yararı sade- ce orman ürünleri ile sınıriı değildir. Orman alan- lan, çevredeki hava ve rutubetin denetlenmesin- den toprak erozyonuna dek, şimdiki nesle ve ge- lecek kuşaklara bir dizi toplumsal yarar sağlar ki bu yararlar ormanın özel malikinin yarar alanı içi- ne girmediğinden ve bu yararlar için bir karşılık ol- madığından dolayı, özel malik söz konusu yarar- ları korumaya ve orman alanlannı muhafazaya yeltenmez. Tam tersine, özel malikin, orman ala- nının arsa veya arazi değerini nakde çevirmeye yeltenmesi, malike bireysel yarar sağladığı halde, topluma maliyet yıkar. Günümüzde çevre konulan, çok geç de olsa bizzat kapitalistler tarafindan biraz da sistemi kur- tarmaya yönelik olarak savunulmaktadır. Bu ko- nular, klasik ders kitaplannda "dışsallık" adı altın- da sağ iktisat içinde okutulmaktadır. Sorun, bu ko- nulan bilmemekten değil, fakat insan sömürüsü ileyetinmeyen gözü dönmüş kapitalistlerin doğa- yı da sömürmeye yönelik hırs ve arzusunun öne çıkmasından kaynaklanmaktadır. Ağaçları kese- rek yüksekokul yapanlar ile Ayvalık ve çevresin- de zeytinlikleri kesip villa yapanlar aynı derecede suçludur. Bu konulara üst düzey yargı organları- nın maddi ve lafzı hukuk anlayışı ile değil, fakat toplumsal çıkar açısından yaklaşacağına ve sonu gelmez sömürü güç ve hırsının toplumun önünde kınlmasına hizmet edeceğine inanıyorum. B HAFTALIK EKONOMİ DER6İSİ orsacı BORSANIN YENİ ŞİRKETLERİNİN PERFORMANSLARI NE OLDU? İstinye'den En Taze Haberler Borsacı'da B HAFUliK EKONOMİ OCRGİSİ orsacı YATIRIMCI AĞLIYOR TAKASBANK TEK ADRES MAKİNATAKIM, DARDANEL, KÖYÎAŞ, YAPI KREDİ YATIRIM, UZEL MAKİNA, İZMİR DENİİR ÇELİK, İKTİSAT BANKASI, KARTONSAN, T. SIEMENS, FENİŞ ALÜMİNYUM, TÜPRAŞ MUHİHİN ÇELEBİ; "RANTİYEYE YÖNEÜNDİ!..." "BORSADAKİ REHBERİNİZ" Hükümetin tanm politikası bugün protesto ediliyor Çiftçilerden ^ uyarr* Ekonomi Servisi - Türk çiftçisinin "Son Uyan" mi- tingi ve yürüyuşü bugün Sa- lihli'de yapılacak. Türkiye Ziraat Odalan Birliği'nin bir hafta önce Manisa'da düzenlenen Ege bölge toplantısında oybirliği ile alınan karar gereği. on binlerce çiftçi bugün saat 09.00'da Salihli Belediye Meydanı'nda toplanacak ve ANAP. DSP. DTP ortak hü- kümetinin tüccar ve sanayi- ciden yana izlediği tanm po- litikalannı protesto edecek. Açık hava toplantısı ise yürüyüşün ardından saat 12.00'de başlayacak ve ko- nuşmacılar, arttmlan zirai kredi faizlerinin eski haline çekilmesini, tanm ürünle- rinde "prim sistemi" uygu- lamasının başlatılmasını, komisyonlarda 6 yıldan be- ri bekletilen "Ziraat Odala- n Yasa Tasansı"nın Mec- lis'ten bir an önce geçirilme- sini isteyecekler. Salihli mitinginde çiftçi- ler adına konuşacak isimler de tespit edildi ve açıklandı. Açış konuşmasını ev sahibi olarak Salihli Ziraat Odası Başkanı Ahmet Can yapa- cak. Ardından Türkiye Zira- at Odalan Birliği adına Ge- nel Başkan FarukYücel, Ta- nm Kredi Kooperatifleri adına yönetim kurulu üyesi Reştt Knrşun, Ege Çiftçiler Derneği adına Başkan Huta- si Tanman konuşacak. Usumi de konuşacak Gazetemiz yazarlanndan Sadullah Usumi de Türk ta- nmının içinde bulunduğu koşullan ve çözüm yollannı anlatacak ve Batılı ülkeler- deki uygulamalardan örnek- ler verecek... Bu arada Trakya, Marma- ra. Ege ve Orta Anadolu böl- gelerinde miting ve yürüyü- şe büyük ilgi var. Birlik genel merkezine ve Salihli Ziraat Odası'na Tür- kiye'nin her yanından başa- n mesajlan yağıyor. Odalar, Salihli'de yapıla- cak olan "Son Uyan" eyle- mini desteklediklerini ve toplantılara çok sayıda çift- çi ile birlikte katılacaklannı bildiriyor. SİYASİLER BAŞKANLIK SİSTEMİNDEN NE ANLIYOR, NASIL DEĞERLENDİRİYORLAR? REFAH OYLARINI PAYLAŞMAK ÜZERE KİM NASIL BİR HAZIRLIK İÇİNDE? SOSYAL DEMOKRATLAR VE SENDİKALAR LİBERALİZME NASIL BAKIYOR? SİYASİ PARTİLER İÇİN DEMOKRASİNİN SINIRI NE? TÜRK DİYANET VAKFI TRİLYONLUK SERVETİNİ NASIL OLUŞTURDU? •ıSTANBUL UN FETHı VE FETıHÇ1UK TARTıŞıLıYOH •ABD NıN BILIM SEYAHATı DÜNVAMN SONUNU MU GETıRECEK-' "DUSMANLARıNı METALAŞTıRAN KAPıTALı2M •FUAD BEZMEN. BEKLENMEDIK BIR SONU YAŞIYOR ' ANKARA KULıSı VE MUSA KART IN ÇıZGıLEHı Nokta Dergisi, iırternet Web Adresi:hllp: uuu.med>ate\t.c<»n'ı>nkta NoKta Dergisi. E-Mail Adresi: nııkı..fnm«)ii1 ıevı.<l ,m
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle