Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 15 EKİM 1997 ÇARŞAMBA
HABERLER
ÇMD'den 'adil
yargrianma'
istemi
• ANKARA (AA) -
Çağdaş Hukukçular
Deraeği (ÇHD) Genel
Başkanı Aydın Erdoğan,
Devlet Güvenlik
Mahkemeleri'nin
kapatılması. siyasi
davalarla ilgili
soruşturmalarda avukat
bulundurmayı engelleyen
dûzenlemenin
kaldınlması. Terörle
Mücadele Kanunu'nun
düşünceyi suç sayan
8'inci ve ceza arttınmını
öngören 5'inci
maddelerinin kaldınlması
amacıyla kampanya
başlattı.
Bakanlar KUPUIU
toplandı
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Bakanlar Kurulu,
Başbakan Mesut Yılmaz
başkanlığında dün saat
21.15'tetoplandı.TBMM
Başkanlığı seçimleri
nedeniyle 3 saat gecikmeli
başlayan toplantıda, doğal
afetlerde zarar gören
çiftçilerin kredi
borçlanmn ertelenmesi,
TÜRKSAT 2-A
uydusunun fırlatılması,
dövizzedelerin sorunlan,
Bulgaristan'dan göçmen
gelenlerin sorunlan,
Emlak Bankası'nın
özelleştirilmesi ele alındı.
Toplantıda aynca Kıbns'ta
yaşanan gerginlik ve
Karadeniz Bölgesi'nde
meydana gelen olaylann
da gündeme geldiği
öğrenildi.
CHP'nin yurt
gezUeri
• ANKARA (AA) - CHP
Genel Başkanı Deniz
Baykal, partisinın Mut ve
Anamur'da düzenlediğı
mitinglere katılmak üzere
bu hafta sonu Mersin'e
giderken Genel Sekreter
Adnan Keskin
başkanlığındaki heyetler
ise Alanya ve
Diyarbakır'da
incelemelerde bulunacak.
CHP Genel Başkanı
Baykal, 17 Ekim günü
Mut'ta düzenlenen
mitingde halka hitap
edecek ve akşam Silifke
örgütü tarafından
düzenlenen yemeğe
katılacak. Geceyi
Silifke'de geçirecek olan
Baykal, ertesi gün
Anamur'da düzenlenen
mitingde konuşacak.
Baykal, buradan
Antalya'ya geçecek.
yangını• Haber Merkezi -
Semah Kültür ve
Araştırma Vakfı Genel
Başkanı Lütfi Kaleli ve
Karacaahmet Sultan
Dergâhı Yönetim Kurulu
dün yaptıklan yazılı
açıklamalarda, geçen
pazar günü Hacıbektaş
Çilehane'deki Deliklitaş
yangmının sabotaj sonucu
çıktığı öne sürülerek,
sabotajın Alevi-Bektaşi
inancına yapılan bir
saldın olduğu belirtildi.
Nevşehir Valisi Şinasi
Kuş, dün yaptığı
açıklamada. Deliklitaş'ın
yangınında sobotaj
olmadığını kaydetti.
Kısa... Kısa...
• CHP tstanbul Milletvckili
Ercan Karakaş, 26 yıliık eşi
Çiler Karakaş'tan "şiddetli
geçimsizlik" nedeniyle tek
celsede boşandı.
• Milli Eğitim Bakanlığı,
okul denetimlerini 3 yıliık
periyoda bağladı. Öncelikle
Kütahya, Kastamonu,
Bartın, Elazığ. Gümüşhane.
Erzincan, Elazığ ve Artvin
illerindeki okullann
denetleneceği teftişlerde,
340 bakanlık müfettişi görev
yapacak.
• Milli Eğitim Bakanlığı, 8
yıDık kesintisiz temel eğjtime
koşut oiarak okul binalarını
yeniden düzenleme karan
akh. Okul ve sınrf
ortamlannı "ekosistem"
modeliyle yenileyecek.
• DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller'i, Başbakan
Yardımcılığı ve Dışişleri
Bakanlığı yaptığı dönemde
Istinye Devlet Hastanesi'ni
26 Arahk 1996 tarihindeki
ziyareti sırasında protesto
eden ÖDP'li Haluk
Ağabeyoğlu, Sanyer Asliye
Ceza Mahkemesi'nde dün
yapılan duruşmada beraat
etti.
9 kişi Giresun'un Şebinkarahisar ilçesindeki maden ocağını bastı, 2 mühendisi kaçırdı
PKK ımüıeııdis öldürdüNtHAT TIĞLI
ERDOĞAN ERİŞEN
GtRESUN/ORDU-Giresun' un
Şebinkarahisar ilçesinde bir ma-
den ocağını basan 9 PKK'h, şan-
tiyeyi ateşe verdikten sonra ikisi
Bulgar asıllı üç mühendisi kaçır-
dılar. Mûhendislerden bın ölü ola-
rak bulundu. Ordu'nun Gürgente-
pe ilçesi Işıktepe beldesinde gü-
venlik güçleriyle çatışmaya giren
teröristlerden bıri öldürüldü.
Şebinkarahisar ilçesi Dereköy
yakınlannda bulunan Beronar
Madencilik AŞ'ye ait kurşun ma-
den i ocağı önceki akşam saat
• Dereköy yakınlannda bulunan Beronar Madencilik AŞ'ye ait kurşun madeni
ocağı önceki akşam saat 19.00 sıralarında bir grup terörist tarafından basıldı.
Teröristler, şantiyedeki iki kamyon, bir cip ve bir pikabı ateşe verdi; işçilerin yiyecek,
giyecek ve 700 milyon lirasını da gasp etti.
19.00 sıralannda bir grup terörist
tarafından basıldı. Şantiyedeki iki
kamyon, bir cip ve bir pikabı ate-
şe veren teröristler, işçilerin yiye-
cek. giyecek ve 700 milyon lirası-
nı da gasp ettiler. Bir süre örgütsel
propaganda yapan teröristler, ma-
dende görevli Mustafa Tete, Bul-
gar asıllı Peter BakaJov ve Atanos
Milkov adlı üç mühendisi yanlan-
na alarak kaçtılar. Olayın güvenlik
güçlerine bildirilmesinden sonra
çevrede yapılan operasyonlarda,
mûhendislerden Mustafa Tete"nin
cesedi bulundu.
Şebinkarahisar Kaymakamı
Mahmut Kıhçdoğan, maden oca-
ğını basan teröristlerin "CudT
kod adlı militanın yönetimindeki
PKK'liler olduğunun belirlendiği-
ni söyledi. Kılıçdoğan, teröristle-
rin yakalanması için bölgede ope-
rasyonlann devam ettiğini bildir-
di. Maden ocağı baskınından bir
gün önce de bir grup terörist Aluc-
ra-Şebinkarahısar yolunu keserek
iki vatandaşı katlettiler.
Teröristler, 21 Temmuz'da da
aynı güzergâh üzerinde bir aracı
durdurarak orman mufaza müdür-
lüğünde çalışan bir işçiyi öldür-
müşlerdi.
Ordu'nun Gürgentepe ilçesine
bağlı Işıktepe beldesinde de dev-
riye görevı yapan güvenlik güçle-
riyle çatışmaya giren teröristler-
den biri öldürüldü.
Ordu Valisi MustafaMalay, ka-
çan teröristlerin yakalanması için
bölgede operasyonlann sürdüğü-
nü bildirdi.
Devlet Bakanı Burhan Kara,
Giresun'un Şebinkarahisar ilçesi
ve çevresinde meydana gelen
olaylarla ilgili yaptığı yazılı açık-
lamada, güvenlik güçlennin böl-
gede operasyonlan sürdürdüğünü
söyledi. Giresun Valiliği'nin de
güvenlik toplantılan gerçekleşti-
rerek önlemler aldığını bıldiren
Kara, olaylarda yaşamını yıtiren
yurttaşlann ailelerine başsağlığı
diledi.
Gazeted
Çalaroğlu
öldii
İstanbul
HanerSer-
visi-Hepa-
tit B'ye
bağlı kara-
ciğer ko-
masına gi-
ren gazete-
cı Nurcan
Çakıroğludün sabah O3.3O"da
vefat etti. Çakıroğlu için bu-
gün önce Türkiye Gazeteciler
Cemıyeti'nde (TGC), ardın-
dan Milliyet Gazetesi'nde tö-
ren düzenlenecek. Çakıroğlu,
ıkindi namazının ardından
Küçükyalı Mezarlığı'ndatop-
rağa verilecek.
Hepatit B teşhisıyle kaldı-
nldığı lstanbul Tıp Fakülte-
si'ndeyaklaşık 15gündürka-
raciğer komasında bulunan
Kim Dergisi Yazıışlen Müdü-
rü Nurean Çakıroğlu öldü.
Çakıroğlu, her 100 Hepatit B
hastasından sadece 1 -2'sinde
görülen akut karaciğer yet-
mezliği yüzünden komaya
gırdi. Zamanında karaciğer
bulunup nakil yapılamaması
yüzünden septik şoka (Çoklu
organ yetmezliği) giren Çakı-
roğlu, tüm çabalara karşın
kurtanlamadı. Çakıroğlu için
bugün TGC önünde saat
11.00'de, Milliyet Gazetesı
önünde de saat 12.30'da iki
ayn tören düzenlenecek. Ça-
kıroğlu, Erenköy Galippaşa
Camii'nde kılınacak ikindi
namazının ardından Küçük-
yalı Mezarlığfnda toprağa
verilecek.
TSK'nin Kuzey Irak'tan dönüşü sürüyor. Teslim olan bir militan açıkladı
'PKK'de SA-7 B füzeleri var'Yurt Haberleri Servisi- Güneydoğu'da sür-
dürülen operasyonlarda 22 terörist öldürüldü.
Türk Silahh Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey I-
rak'tan geri dönüşü devam ederken Türk bir-
liklerine teslim olan bir PKK'li, örgütün elin-
de SA-7 B füzelerinin bulunduğunu öne sür-
dü. Iran smınnda Talabani güçlerine sığınan
PKK'lilerin, Irak Kürdistan Demokratik Par-
tisi (IKDP) peşmergelerine karşı başlatüğı sal-
dında 57 IKDP'linin öldüğu öne sürüldü.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği'nden yapı-
lan açıklamaya göre, Kuzey Irak'taki "Şafak
Harekâü''ndan dönen bir askeri aracın, Hak-
kâri'nin Şemdinli ilçesi sınır kesiminde terö-
ristlerce döşenen mayma çarpması sonucu 10
askerin şehit olmasının ardından. bölgede ge-
niş çaplı operasyonlarbaşlatıldı. Operasyon-
lar sırasında çıkan çatışmada, 22 terörist öl-
dürüldü. Bölgede operasyon-
lann aralıksız sürdüğü bildi-
riliyor.
Öldürükn PKK'liler
kablan biriiklerimizin geri dönüşünden sonra
bötgede kiiçük buiiklerimiz peşmerge unsur-
lanyla koordineii oiarak sürekli operasyon ya-
pacak" dedi.
Link Dağı 'nda TSK birliklerine teslim olan
17 PKKIiden bin de örgütün elinde SA-7 B
füzelerinin gelişmiş modellerinin bulunduğu-
nu söyledi.
2. Ordu'nun Şırnak'taki Taktik Komuta
Merkezi'nde AA muhabiriyle görüştürülen,
ancak ailesıne zarar gelmemesi için adını ve
örgütteki kod adını açıklamayan terörist, 4 ki-
şiyle birlikte ZAP Kampı'nda füze eğitimi al-
dıklannı belirterek şunlan anlattı:
"Füze eğitimi için Ermenistan ve Sırbis-
tan'dan geidüer. Eğitimimiz 15 gün sûrdü. Ge-
çen ay Suriye'den füzeler gelecekti. Ancak Şa-
fak Harekâö başiayuıca bu durduruklu. Bizim
TSK'nin Kuzey Irak'ta
gerçekleştirdiği ve ilk aşama-
sı sona eren "Şafak-97" hare-
kâtının ardından birliklerin
geri dönüşü sürüyor. Yetkili-
ler, Kuzey Irak operasyonla-
nnda öldürülen PKK'li sayı-
sının 837'ye ulaştığım bildir-
diler.
Sınırötesi operasyonlarda
PKK'nin deneyimli kadrola-
nnı da kaybettiği belirtildi.
Bir askeri yetkili,"Terör ör-
gütünün yerleşjjv kadrosu gi-
derek yok oluyor. Irak, Iran
ve Suriye'den ailesine 700,
kendisine 500 dolar ay hk öde-
yerek adam bulup bölgeyege-
tiriyorlar. Şafak Harekâti'na TSK, K. Irak'tan dönerken bir yandan da sınır bölgesinde önlemler alıyor.
grupta StraDe denilen SA-7 B'lerden 2 tane
vaniı. Örgütte bunun daha da gelişmiş modeJ-
leri oktuğunu biliyonım. Aynca Saddam'dan
kalma 3 tane de 1Ö6'lık top var. Füzeleri uçak-
lar için kuDanacağumz bize söylendi. Ancak
harekât başlayınca bulunduğum gnıptan ay-
nldun ve tanklann olduğu yere giderek teslim
oidum."
Teslim olan PKK'li, Yunanistan'da, emek-
Ii generallerden grup halinde lstanbul ve Iz-
mir'de bombalı eylemler yapmak üzere 3 ay
süreyle eğitim aldıklannı da anlattı. TSK'nin
operasyonlanndan iyice sıkışan ve Kuzey I-
rak'ın tran smınna yakın Şaklava kentinin Gü-
neydoğusu'nda Talabani güçlerine sığınan P-
KK'liler, IKDP peşmergelerine karşı yeni bir
saldın başlattı. Irak Kürdistan Yurtseverler
Birliği'nin (IKYB) Sesi Radyosu, dün sabah-
ki haberinde, IKDP peşmer-
gelerine karşı başlatılan ge-
niş çaplı saldında, biri peş-
merge komutanı olmak üze-
re 57 IKDP'linin öldürüldü-
ğünü duyurdu.
Barzani liderliğindeki
IKDP'nin Sesi Radyosu da
IKYB'ye bağlı peşmergele-
rin, dün sabah saatlerinde
Revandüz. Kasır ve Hacüm-
ran bölgeleri ile Alane, Sima-
kol, Hiran ve Balisan vadile-
rinde IKDP peşmergelerine
karşı PKK desteğinde geniş
çaplı bir saldın başlattıklan-
nı dogruladı. Radyo, kayıplar
hakkında bilgi vermedi. Ku-
zey Irak'ta karşrt Kürt grup-
lar arasında yeniden başlayan
çatışmalann sona erdirilme-
si için Türkiye. lngiltere ve
ABD'nin çalışmalannın sür-
düğü bildirildi.
Demirel'e İzmir'de fahri doktora
'Bilim herkese lazım'
İZMÎR (Cumhuriyet Ege
Bürosu)- Cumhurbaşkanı Sü-
leyman DemireL Türkiye'de il-
kokula gelen her 100 çocuktan
sadece 9'unun üniversiteyi bi-
tirdığinı belirterek "Böyle gi-
demeyiz: bilim eğer lanmsa,
herkese lazınıdır" dedi.
Izmır Yüksek Teknoloji
Enstitüsü'nün 1997-98 öğre-
tim yılı açılış törenıne katılan
Demirel'e fahri doktor unvanı
verildi. Demirel, burada yaptı-
ğı konuşmada, 2000'li yıllara
gelirken yeniden hamle yap-
mak gerektiğinı, bu hamlele-
rin en önemlisının "eğitinıde''
yaşanması gerektiğıni kaydet-
ti. Cumhurbaşkanı Demirel,
"Eğjtime içerik kazandırmak
lazım. Eğitim, kültür ve öğre-
tim kavramlannın hepsini kul-
lanmak lazım" dedi. Türk eği-
tim sısteminın, "Dünyanın gi-
Jişd^ı.a i._»durulması" gerekti-
ğinı vurgulayan Demirel
"GSMH'den eğitime aynlan
yüzde 3 ile onlara nasd yetişe-
cegiz'' dıye sordu. Eğitim olay-
lannın "parti siyasetinin üstün-
de" olduğunu belirten Demi-
rel. "Bu söylediklerim, bu ülke-
de herkesin kabullenmesi gere-
ken şevler. Çocuklar okusun"
diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel, başbakan olduğu
1992 yılında 22 üniversite ve i-
ki yüksek teknoloji enstitüsü
kurmaya karar verdiklenni
anımsattığı konuşmasında.
üniversitelerin Türkiye'nin her
köşesine götürühTiesi gerekti-
ğine dikkat çekti.
Demirel, bir süre önce ya-
nan ve tzmirlilerin bagışlany-
la onanlan tarihi Mıthatpaşa
Endüstri Meslek Lisesi'ni ye-
niden eğitime açtıktan sonra
Torbalı, Tire, Kemalpaşa ve
Çiğli'de çeşitli açılış ve temel
atma törenlerine katıldı.
MHP avukatının öldürülmesiyle ilgili oiarak 9 kişi aranıyor
Tokuçoğlu cinayetinde 10 kişiye dava açddı
tZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - MHP Genel Merkezi'nin avu-
katı Sadık Tokuçoğlu'nun öldürül-
mesi olayıyla ilgili olarak gözaltına
alınan 10 kişi hakkında tutuklama
istemiyle dava açılırken, aranan sa-
nıklaria birlikte 17 kişinin aynca cü-
rüm işlemek için çete oluşturmak
suçlamasıyla dosyalan tzmır
DGM'ye gönderildı. Tokuçoğ-
lu'nun öldürdükleri öne sürülen ve
aralannda Susurluk kazasmda ölen
AbduDah Çath ve ülkücü baba Ala-
attin Çakıa'nın yakın arkadaşı ol-
duğu belirtilen YahyaEfe ile birlik-
te 9 kişinin de arandığı açıklandı.
Soruştunnayı yürüten tzmir ll
Jandarma Alay Komutanlığı'ndan
olayla ilgili yapılan açıklamaya gö-
re, Prof. Dr. Hafil Hikmet Karaba-
cak'ın değişik şirket ve tıcarethane
çalıştınrken 1990-1991 yıllannda
Faruk Fişekçi adındaki kişi aracılı-
ğıyla, zanhlardan Ertuğrul Ozgül
ve Hayati Baran'la tican ilişkileri
olduğu belirtildi. Açıklamada, Ka-
rabacak'ın Karon Menkul Değerler
AŞ'nin adını "Fors" Altın ve Dö-
vız Bürosu olarak değiştirdiği ve iş
hacmini büyütmek için Yahudi asıl-
lı Matk) Almaztino ya 400-500 bin
dolar civannda para gönderdiği be-
lirtildi.
Karabacak, Matio Almazlino'ya
verdiğiparalann karşılığını alama-
yınca, Ozgül ve Baran aracılığıyla
zorla tahsil yoluna gıttiği, bu neden-
le Özgül ve Baran hakkında lstan-
bul Cumhuriyet Savcıhğı'nca so-
nıştunna açıldığı belirtildi.
Açıklamada, Özgül'ün Karaba-
cak'tan para almadan yüzde 35'i
kendisine, yüzde 65'i Karabacak'a
ait olmak üzere Istanbul'da Ozkar
Dericilik Fabrikasını kurduğu, fab-
rikayı daha sonra Manisa'ya nak-
lettiğideyeraldı.
Jandarma komutanhğının açıkla-
masında Karabacak'ın haciz kara-
nna karşı Istanbul'dan AhmetGör-
pe. Ali Sultanoğlu, Yahya Efe'den
yardım istediği belirtildi. Mani-
sa'daki Özgül Deri Fabrikası'ndaki
haciz işlemleri tamamlandıktan
sonra Izmir'e dönen Tokuçoğlu,
emekli emniyet müdürü Haluk Er-
can, Uygar Maldnaa, Iskender Ba-
ran'ın bulunduğu otomobile Sa-
buncubeli mevkiinde. Yahya
Efe'nin içinde bulunduğu otomo-
bilden ateş edildiği ve olayda Toku-
çoğlu'nun yaşamını yitirdiği açık-
landı. Olayın ardından gözaltına alı-
nan Şahin Karayol, Ahmet Haşim
Baran, Haluk Ercan, Iskender Ba-
ran, Uygar Makinacı, Murat Altan,
Kenan Oztûrk, SeJçuk Özgen. Ali
Sultanoğlu, Halil Hikmet Karaba-
cak, hakkında cürüm işlemek ama-
cıyla teşekkül oluşturarak, kasten
adam öldürme'k savıyla Bornova
Cumhuriyet Savahgı'na sevk edil-
di.
Bu olayda tetikçi olduklan öne
sürülen Yahya Efe, Ibrahim BaysaL,
Cavit Babçed, Şükrü Andi, Erkan
Odabaşu Ahmet Emin Görpe, Ha-
kan Tannverdi, Ertuğrul Özgül ile
Hayati Baran'ın yakalanmalan için
Izmir, Ankara ve Istanbul'da ope-
rasyonlann sürdürüldüğü bildirildi.
ŞIFIf£;NOKTASI IORAL ÇALIŞLAR
Mehmet Barias bir gazete-
cilik ekolü. Onun yıldızı 12 Ey-
lül döneminde parladı. Kenan
Evren'e, ardından Özal'a olan
yakınlığıyla yeni bir stil yarattı.
Bu stil, devlet büyükleriyle içli
dışlı olma stiliydi. Gazeteci, en
üst düzey devlet yöneticilerine
yakın olup onlara dert ortaklığı
ettiği sürece mesleğinde yük-
selebilir, kazancına kazanç ka-
tabilirdi.
Mehmet Barlas, giderek bir
gazetecilik klasiği haline geldi.
Birçok gazeteci onun açtığı
yoldan yürüdü. Bugün bakjyo-
rum da gazetelerin tepesinde-
ki birçok yönetici, onun çizgi-
sini izleyerek o noktalara yük-
seldi. Patronuyla belki de ilk
kez Barlas tavtaoynadı, bilemi-
yorum. Bugün üst düzey yöne-
tıcilerin çoğu patronuyla tavla
oynuyor.
Mehmet Barlas, yarattığı ye-
ni gazeteci tipi için "kafa adam"
ifadesini kullanıyor. Barlas diyor
ki: "Gazetelerde bir ayak takı-
Mehmet Barlas Orneği...
mı var, bir de kafa takımı, ben
kafa takımındanım." El hak!
Doğru söylüyor. Gazetelerin
kafa adamlan hep olur. Bu ka-
fa adamlar, son dönemde, dev-
let büyükleriyle gazetecilik
mesleğinin çok ötesinde ilişki-
ler kurdular. Kredi temininden
Milli Güvenlik Kurulu'ndan çı-
kacak kararian uygulamaya ka-
dar, ülkenin ve gazetenin gele-
ceğiyle yakından ilgilendiler.
Mehmet Barias, günümüz-
deki parlak gazeteci tipinin en
seçkin örneklerinden. Bunun
karşılığını da yıllarca fazlasıyla
aldı. Ülkemizin en zengin gaze-
tecilerinden birisi oldu. Otağ-
tepe'deki villası, ülkemizin etki-
li buluşma merkezlerinden bi-
risi haline geldi. Barlas bu özel-
likleriyle yıllarca, büyükgazete-
lerimizde genel yayın müdür-
lüğünden başyazarlığa, TV ka-
nallannda ankormanlığa kadar
önemli görevler üstlendi.
12 Eylül dönemini başanyla
değerlendiren Barias, bu kez
yeni döneme neden uyum sağ-
layamadı ve aniden işinden gü-
cünden oluverdi? Püf noktası
burada. Mehmet Barias, tekel-
ci basının diğer önemli yöneti-
cileri kadar araziye uyamadı.
Türkiye, 28 Şubat'tan ifbaren
yeni birdönemece girmişti. Bu
dönemeç, REFAHYOL iktidan-
nın sonunu getirecekti. Geliş-
menin yönü belliydi. Büyük ba-
sınımızın bunu fark eden etkili
kişileri, Özal'ın liberalizmine, si-
yasi Islamın gerekJiliğine ilişkin
tavıriannı terk edip yazılannı ve
tutumlannı değiştiriverdiler.
Her şey askerierin tavnnın
sertleşmesi ve MGK karartan-
nın gündeme gelmesiyle de-
ğisti. Bu basınımızın geleneksel
biralışkanlığıydı. Askeri darbe-
lerde ve olağanüstü dönemler-
de hazırola geçmek bir gele-
nekti.
Mehmet Barias, bu virajı ala-
madı mı, yoksadaha ileriyeyö-
nelik bir hesabın içine mi girdi,
kestirmek pek kolay değil.
Çünkü Bariaslar'ın Otağte-
pe'deki villalannda yeni hesap-
lar yapılıyor.
Erbakan ve Çiller ailesinin
Bariaslar'ın aracılığıyla görüş-
mesi, Barias'ın o kadar yaba-
na atılır bir "gazeteci" olmadı-
ğını bir kez daha kanrtlıyor.
Barias, bu kez de Refah'ın
kapatılması halinde bu cephe-
de olabilecek yeni gelişmelere
muhtemelen yol göstericilik ya-
pıyor. Sanki bu kez yanlış ata
oynuyor gibi. Mehmet Barias,
derin devletle derintemesine bir
kapışmayı bugüne kadar pek
denemedi. Bu kez deniyor. Si-
yasi islamla Çiller ailesi arasın-
daki ittifaka bütün kaderini
bağladı.
Birçok arkadaşım Barias'a
haklı olarak kızıyor ve bazılan
da Barias'ın işten atılmasından
zevk alıyor. Ben böyle bir duy-
gu içinde değilim. Barias'ı işten
atanlaria Barias arasında te-
melde bir fark olmadığını biliyo-
rum. Böyle sahneleri geçmişte
deçokyaşadık. İki büyük med-
ya tekelinin patronlan birtDirine
girdi. O gazetelerin yazarian da
aynı anda patronlannın yanın-
da saf tuttular. Sonra iki patron
banştı, onlar da hiçbir şey ol-
mamış gibi hareket ettiler.
Yann devran değişir, Meh-
met Barias bu gazetelerin biri-
nin başına geçebilir. Çünkü
kendisi "kafa adam" belli ol-
maz. Şimdi onun arkasından
teneke çalan bir kısım yazar da
saygı kuyruğuna girerler.
Mehmet Barias, bizim mes-
teğin önemli bir ekolü. Ondan
öğrenmek isteyenler açıp açıp
geçmiş maceralannı okuyabi-
lirter.
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGIN YıLDıZOĞLU I
Kimi Sözcükler Var ki...
Son zamanlarda, bana bir şey oldu. "Popülist" ve
"Jakoben" sözcükleriyle medyada ne zaman kar-
şılaşsam sinirierim iflas ediyor.
"Popülist" ve "Jakoben" tarihsel ve siyasal ola-
rak, AJthusser'in bir ifadesini kullanırsam, "anlam
yüklü" iki sözcük. Bugün, öyle bir savruklukla, öy-
le bir olumsuz vurgu ile hem de ait olduklan siyasal
harekete, sola karşı, öyle bir hınçla kullanılıyor ki, bu
duruma illet oluyorum; illet oluyorum ama, bu kul-
lanılış tarzının, yaşadığımız toplumun ideolojik ve
ahlaksal ortamı hakkında çok değerii ipuçlan verdi-
ğini de düşünmeden edemiyorum doğrusu.
"Popülist" (halkçı), anamalcı toplumda çıkarian
farklı sınrflann var olduğunu görmezden gelerek ya
da bu sınrflann çıkariannın uzlaşabileceğini varsa-
yarak, siyasi programını tüm sınıftara dayandırma-
ya çalışan politikacılar için kullanıhrdı geçmişte. Sos-
yalistler ise popülist politikacılan, hem gerçekçi -ta-
rihsel maddeci- olmamakla, teorik gevşeklikle, hem
de halk kavramı üzerinden sık sık demagoji yap-
makla suçlariardı. Rus Narodnikleri, Peron, Nasır,
Latin Amerika'daki gerilla hareketleri -örneğin San-
dinistalar-, öncü savaşını benimseyen hareketler,
sosyalistler tarafından hep bu bağlamda eleştirildi-
ler.
"Jakoben" ise Fransız Devrimi'nde, akıl ve dev-
rimci ahlak adına, gerekli gördüğü yerde şiddet uy-
gulamaya çekinmeyen, eski rejimle uzlaşmayı red-
deden ama "halkın" genel çıkariannı her şeye rağ-
men sonuna kadar savunmaya niyetli siyasi akımın
ismiydi. "Jakoben" siyaset, hem toplumu dönüştür-
mek için faziletli ve bilinçli kadrolann yeterii olduğu-
na, tarihsel dinamikleri salt irade ile aşabileceğine
inandığı, hem de halkı temsil etmek adına sık sık
seçkinciliğe düstüğü için eleştirildi. Jakoben siya-
set, insan ıradesine ve "akla "tanıdığı bağımsızlık yü-
zünden de sık sık idealizme saplanıyor ve bu yüz-
den yücelttiği demokrasiyi yok edebilıyordu. Jako-
benizmin arketipi ise Robespierre'di.
Hem "popülist" hem de "Jakoben" siyaset ve
eylem, sosyalistler tarafından, emekçilerin çıkaria-
nnı savunmada iktidarsız kaldıklan için reddedildi-
ler geçmişte. Şimdi, bir bakıyorsunuz muhafazakâr
birhükümet, programını açıklarken "popülizme"ta-
viz vermediğini söyleyebiliyor ve böylece sadece
IMF'den değil -bunu anlamak kolay- halktan da on-
ay almayı umuyor. Küreselleşmeyi tek seçenek ola-
rak tespit eden yaklaşımın ve dini kozmolojinin, si-
yasi ifadelerine karşı çıkanlara, bu iki ideolojiyle uz-
laşmak istemeyenlere de medyada sık sık Jakoben
suçlaması yönettiliyor.
"Enflasyonu indirmek, bütçeyi denkleştirmek için
şu programı öneriyorsunuz... Peki ama ya gelir da-
ğılımı ne olacak?" ya da "Küreselleşmenin gelir da-
ğılımı, ulusal egemenlik ve demokrasi üzerinde şöy-
le olumsuz etkileri var, bunlara ne dersiniz" diye
sorduğunuzda hemen "popülist" damgasını yiyor-
sunuz.
"Dini kozmoloji, insan aklının 'eksık' olduğunu ve
bu yüzden de insanın kendi kendini yönetemeye-
ceğini savunur; dini temel alan akımlar, gerçekliğin
dini olmayan yorumlanyla bir arada var olamaz,
gerçekliğe ilişkin ileri sürdükleri tespitterin eleştirh
sine katlanamaz, bu yüzden demokraslyle ve dokh
yrsıyla emekçilerin çıkartanyla bağdaşmaz" dediği-
nizde de "Jakoben" olmakla eleştiriliyorsunuz.
Peki bu çarpılma, bize toplumdaki egemen ide-
oloji ve ahlaksal duruma ilişkin ne söylüyor? Ben bu
soruya, kabaca şöyle bir cevap verilebileceğini dü-
şünüyorum: Artık ekonomik programlar hazırianır-
ken emekçilerin çıkariannı, hatta genel olarak top-
lumun çıkariannı savunmak, toplumsal serveti biraz
daha adilce dağıtmayı amaçlamak ciddi bir olum-
suzluktur; toplumsal eşitsizlik, ekonomik sömürü.
gibi geçmişte ahlaksal olarak hor görülen kavram-
lan artık aklamıştır. Artık, sadece ve sadece serma-
ye birikiminin gereksınimlerini, sadece bir sınıfın,
sermaye sınrfının taleplerini veri alarak konuşmanız,.
emekçileri -ayaklanmadıklan sürece- denkleminize
almamanız gerekiyor... Ek olarak, dünyanın kavra-
nabileceğini ve akıl yoluyla değıştirilebileceğini, in-
sanın kendi tarihini kendisinin yapabileceğini, özet-
le Fransız Devrimi'nin (anamalcı sınıfın devriminin)
"aydınlanmacı" geleneğinı savunamazsınız. Bilim-
sel yöntem artık prestıjini yitirmiştir. Ekonomi "gizli
birel" tarafından yönetilır. Bu kargaşada da ekono-
mik olarak, güçlü olan, aynı zamandarıaW/ olandır...
Bu iki kavramı medyada gördükçe sinirterim iflas
ediyor. Ama esas neye illet oluyorum biliyor musu-
nuz? Sol içi tartışmalarda acımasızca eleştirdiğim
bu popülizmi ve jakobenizmi, muhafazakârtara
(neo-liberallere) karşı savunmak zorunda kalmama
yol açan ideolojik ve ahlaksal ortama... Bir de dü-
ne kadar ağızları köpürmeden Che'nin adını telaf-
fuz edemeyenlerin son günlerde, birdenbire,
Che'nin adını bir nostalji sakızı haline getir-
melerine...
RP ile yakınlaşmak istiyorlar
Hizbullah: Refah ve
Erbakan'ı destekliyoruz
Haber Merkezi
ABD'nin yayımladığı te-
rör listesinin başında bu-
lunan Hizbullah örgütü-
nün lideri Şeyh Nasrallah,
"Refah Parttsi'ni ve Sayın
Necmettın Erbakan'ı des-
tekliyoruz. Tıpkı bütün İs-
lami partileri desteklediği-
miz gibi" dedi. Refahlı-
larla Afrika ve Ortado-
ğu'daki panellerde bir ara-
ya gelip sohbet ettiklerini
kaydeden Hizbullah lide-
ri, RP ile birebir ilişki kur-
mak ıstediklerini de söyle-
di.
Merkez üssü Beyrut'ta
bulunan Hizbullah örgü-
tünün lideri Şeyh Nasral-
lah'la yapılmış röportajın
ikinci bölümü dün gece
NTV'de yayımlandı. Tür-
kiye'deki gehşmeleri ya-
kından takip ettiklerini be-
lirten Nasrallah, Türk-ls-
rail anlaşmasının Islam ül-
kelerini kızdırdığını söy-
ledi. Nasrallah, "Türkhü-
kümetiçokşe\ kaybedece-
ğmi bilebile bu anlaşmala-
n yaph. tsrail ile yapılan
her anlaşma Siyonizmin
lehinedir. Türkiye Arap ve
İslam dünyasını kaybedi-
yor. Bu anlasmalaru hfikn-
met İslami kurauara göre
yönetilmese de Türld-
ye'den beklemiyorduk. Sa-
dece biz değil, bütün İslam
ülkeleri Türldye'ye kızgm.
Ankara çok yanlış bir po-
zisyonda" dıye konuştu. .
Refah Partisi 'nin kapa-
tılması girişimlerini ve &
yıliık kesintisiz eğitimle i-
mam-hatip liselerinin orta
kısımlannm kapatılması-
nı izlediklerini kaydeden
Nasrallah, RP'yi İslami
direniş hareketinin bir
parçası olarak gördükleri-
ni açıkladı. Nasrallah, RP
hakkındaki görüşlerini
şöyle anlattı:
"RP ve sayın Erbakan'ı
destekliyoruz. Tıpkı bütün
İslami partileri destekledi-
ğinıiz gibL Refah ile ber-
hangi bir resmi ilişkimiz
yok. Sadece Afrika ve Or-
tadoğu'daki bazı panel ve
konferanslarda Refah'a
mensup kişilerle bir araya
gelip sohbet ediyonız. Şu-
nu söy lemek isterim ki RP
ile birebir ilişki kurmayı
gerçekten isteriz."