Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
t(
13 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
YDH ve BP'de
birleşme
sinyalleri
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Yenı Demokrası
Hareketı (YDH) Yönetım
Kurulu. Banş Partisi (BP)
ik bırleşmeyi "olumlu ve
gerekli bır adım" olarak
niteledı. YDH Genel
Yönetim K.urulu'nun dün
yiapılan toplantısında. BP
ıte gerçekJeştınlebılecek
birleşmenın, özgürlük,
eşitlik \e banş ıçın olumlu
ve gerekJı bir adım olacağı
kaydedıldi. Açıklamada.
öncekı adı Demokratık
Banş Hareketi (DBH) olan
BPile30Mayıs I996'da
ılk temas kurulduğu, 10
Agustos I996*dada
birleşme görüşmelennin
başladığı kaydedildi.
Keçeciler'den
Demirel'e
destek
• KONYA(AA)-ANAP
Genel Başkan Yardımcısı
Mehmet Keçecıler.
partısının ıl bınasında
djizenlediğı basın
tgplantısında. başkanlık
sjsteminden >ana
olduğunu söyledi.
Türkiye "de demokrasinin
hâkim olduğunu ve her
şeyin buna göre
yapıldığını belirten
lÇeçecıler. günümüzde
>jaşanan bazı sıkıntılardan
5J.4. hükümetin sorumlu
olduğunu savundu.
Keçecıler. yakın bır
gelecekte Susurluk
meselesinin bütün
boyutlanyla gün ışığına
cıkanlacağını, çetelerin
lamamını
temizleyeceklerini
\urguladi.
'Anlaşmazlık
çıkarsa
çekiüriz7
• fstanbul Haber Servisi -
Partısının bazı ilçe
merkezlerinin açılış
törenlerine katılan DTP
l?deri HüsamePin
(?İfta©fok^Şnceki gün ••
J
^
töp%rıan pa'rtf fneclisiride'"
1
"
"liükümete devam" karan
aldıkfannı söyledi.
Cindoruk, '"Bu hükümetle
denn bır uzlaşmazlığa
düşersek. o zaman bunu
halka açıklar ve
çekilebiliriz. Ama bugün
çekilmeye gerek bir sebep
görmedik. Bu hükümetin
künıluş sebepleri devam
ediyor" dedi.
Şemsi Denizer
yeniden seçildi
• ZOi\GULDAK(AA)-
Oenel Maden-tş Sendıkası
(GMtSıOlağanüstü Genel
Kurulu'nda Şemsi Denızer
yeniden genel başkanlığa
seçildi. 280 delegenin
katıldığı seçimler
sonucunda Denizer 147 oy
aldı. Diğer genel başkan
adayı Selahattın Ataman
da 128 oy aldı. Seçimlerde
genel başkan
yardımcılıklanna Rahmi
Yaman ve Dursun Oğuz,
genel sekreterliğe Mustafa
Dağlıoğlu, mali
sekreterliğe îrfan Akyığit,
teşkilatlandırma
sekreterlığine Zekı
Erdoğap, eğitim
sekreterliğine de Çetin
Altun getırildi. GMlS
Denetleme Kurulu ise
Muzaffer Kiren, Yeter
Bulut ve Ceyhan Baş'tan
oluştu.
DSP'den CHP'ye
transfer
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - DSP Altındağ"
ilçe örgütünden istifa eden
565 kişi, dün düzenlenen
törenle CHP"ye katıldı.
Törende konuşan CHP
Genel Sekreteri Adnan
Keskın. Mesut Yılmaz'ın
"padişah özentisine omuz
veren, anasının kuzusu
olmaktan çekınmeyen,
solculan kamu yönetimine
gerirmeyenlere" karşı
bunun solculuk olmadığını
haykınnak gerektiğini
söyledi. Keskin, bazı
sıyasetçilerin, her şeyi
kendilerinın üreterek
yönlendirmek istediklerini,
kendi bireysel karizmalan
uğruna ınsanlan bölüp
parçaladıklannı söyledi.
CHP'ye katılanlar adına
konuşma yapan Hüseyin
Taşkesen de, seçme-
seçilme özgürlüğünü
kullanamadıklannı ve
düşüncelerinı
açıklayamadıklannı, bu
nedenle CHP'ye
katıldıklannı belirtri.
TBMM Başkanlığı için Kalemli, Çetin ve Menderes'e şans tanmıyor
'Asû seçim 3. turda'ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TB-
MM Başkanlığı seçimi içın adaylar destek
arayışlanna hız verdiler. ANAP'lı Musta-
fa KaJemiL milletvekillerine bırer mektup
göndererek başkanlık yaptığı dönemde ver-
diklen desteği devam etrirmelenni istedi.
ANAP'lı adaylann, Başbakan Mesut Ytf-
maz'a "üçüncü tura en fazia oy alan tek
adayın kaölacağT yönünde söz verdıklen
belirtildi. Üçüncü turda yanşın ANAP'tan
Mustafa Kalemli, CHP'den Hikmet Çetin
ve RP'den Aydu Menderes arasında yaşan-
ması olasılığı güçlendi.
TBMM Başkanlığı ıçin adaylık başvuru-
sunda bulunan ANAP'tan Mustafa Kalem-
li, Hayrettin Uzun, Ekrem Pakdemüü ve
Kamran İnan, RP'den Aydın Menderes.
CHP'den Hikmet Çetin. DYP'den ıse Ayvaz
Gökdemir 14 Ekim salı günü yapılacak
olan birinci ve ikinci tur oylamalar önce-
sinde millervekıllerinden destek istediler.
Kalemli, gönderdığı mektupta "İlkild yıl-
da sizin katküannızla görev yaptıın. Yeni
dönemde de başkanlığa talibim" dıyerek
milletvekillerinden destek istedi. Diğer
adaylar da milletvekıllenyle görüşmeler
yaparak destek ısteminde bulundular.
tlk iki tur oylamanın sonucunda adaylar
ve partiler arasındaki kulisler hız kazana-
cak. 16 Ekim perşembe günü yapılacak
olan üçüncü turoylamadan önce ANAP'ın
4 olan aday sayısının bire ındirilmesi bek-
leniyor.
Başbakan Mesut Yılmaz'la görüşen
adaylann, ilk iki tur oylamada en fazla oy
alan adayın üçüncü turda yanşa devam ede-
ceği yolunda söz verdiklen belirtilirken;
bu gerçekleşse dahi ANAP'ta bölünmenin
kaçımlmaz olduğu öne sürüldü. RP'li Ay-
dın MenderesMn birinci % e ikinci turda ala-
cağı oylar üçüncü tura katılacak aday sayı-
sı açısından belırleyıcı olacak.
Üçüncü turda yanşın Kalemli, Menderes
ve Çetin arasında yaşanması olasılığı güç-
lenirken, Menderes'in tahminlerin üzerin-
de bir destek sağlaması durumunda üçün-
cü tur öncesinde ANAP ve CHP arasında
bir anlaşmanın gündeme gelebileceği de
öne sürüldü.
Diğer adaylann aksine kendisi doğrudan
başvuruda bulunmayan ve mıllervekılleri
tarafından aday gösterilen RP'li Aydın
Menderes. dün düzenlediği basın toplantı-
sında bir soru üzerine. "Demokratik rejim
tarihsel bir dönemeçten geçerken Meclis
Başkanlığı seçimi milletv ekillerinin demok-
ratik duvariıhklannı orta>a kovabilecekle-
ri önemli bir firsat olacaktır. Bunun en iyi
şeidlde değeıiendirileceğinden kuşku duy-
muyorum" dedı. Menderes kendisimn doğ-
rudan başvuruda bulunmamasının bu gö-
rev için gönülsüz olduğu anlarruna gelme-
diğini söyledi. TBMM Başkan Vekılı RP'li
Yasin Hatiboğlu da bir soru üzerine "Baş-
kanlıkseçiminde bizden daha güçlüsü yok"
diye konuşru.
TBMM tçtüzüğü'ne göre ilk iki tur oy-
lamada sonuç alınabilmesi için adaylardan
birisinin üye tam sayısının üçte ikisi oranın-
daolan 367 milletvekilınin desteğinı alma-
sı gerekiyor. Üçüncü turda ıse üye tam sa-
yısının salt çoğunluğu olan 276 oy aranı-
yor. Hiçbir aday bu sayıya ulaşamazsa o za-
man en fazla oyu alan iki aday dördüncü tu-
ra katılacak ve en fazla oy alan milletvekili
TBMM Başkanı seçilecek.
Bayrampaşa
Cezaevi'nde
isyan
girişimi
• Adli tutuklu ve
hükümlüler, kapılann
arkasına yığdıkJan
yataklan ateşe verdiler.
İstanbul Haber Servisi -
Bayrampaşa Cezaevi'nde
adli koğuşta bulunan
tutuklu ve hükümlülerin
başlattıklan isyan güçlükle
önlendi. Nakillere karşı
çıkan tutuklu ve
hükümlüler. kapılann
arkasına yataklan yığarak
yaktılar. Cezaevinde
yaşanan gerginliğe,
Mustafa Keskin isimli
hükümlünün aşın dozda
aldığı uyuşturucu
nedeniyle yaşamını
yitirmesinin neden olduğu
öğrenildi. Bu olaydan
sonra Bayrampaşa
Cezaevi'nde Bl 1, 12 ve
13 koğuşlannda kalan
uyuşturucu suçlusu
tutuklu ve hükürrriüier
" kendilefinrbaşka' "• [
cezaevine nakletmek
ısteyen yönetimi protesto
etmek için saat 10.30'da
koğuşlarda yataklan
yığarak ateşe verdiler.
Tutuklu ve hükümlülerin
koğuşlan ateşe vermesinin
ardından cezaevine
tstanbul Büyükşehir
Belediyesi'ne ait itfaiyeler
çağnldı. Busırada
cezaevine gelen ll
Jandarma Alay Komutanı
Baki Onurlubaş da
dışandan cezaevine
jandarma sevkedilmesini
sağladı. BayTampaşa
Cezaevi dışında ise çevik
kuvvete bağlı polisler
güvenlik önlemi aldılar.
Yangın, öğle saatlerinde
kontrol altına alırurken
daha önceden yapılması
planlanan nakiller de saat
14.00 sıralannda
gerçekleşti. İstanbul
Cumhuriyet Başsavcısı
FerzanÇHki konuyla
ilgili yaptığı yazılı
açıklamada, yaklaşık 60
tutuklu ve hükümlünün
nakil işlemlerinin
yapılmasını engellemek
amacıyla "3-5" kişinin
koğuşlan ateşe verdiğıni,
ancak yangına kısa sürede
müdahale edildiğini
kaydetti.
'D&Myenidmyapüanmalı'
Cumhurbaşkanı Demirel, bütün kurumlarda reform yapılmasını istedi
COŞKUN YAMAN
BALIKESİR - Cumhurbaşkanı
Süleyman DemireL Türkıye'nin
her alanda reforma ıhtiyaç
duyduğunu belirterek. "Reform
istryorum. Devletin bütün
kurumlannda reform
istiyorum" dedı.
Cumhurbaşkanı Demirel. dün
geldiği Balıkesır'de Vali
Alaattin Yiiksel ve Belediye
Başkanı Sami Cökdeniz'den
aldığı brifingin ardından
Zübeyde Hanım Ana
Okulu'nun açılışını yaptı.
İkisi de
kazada
Balıkesir Üniversitesı
Rektörlüğü ile Garnizon ve
Ordu Donatım Okul ve Eğitim
Merkezi Komutanlığf nı da
ziyaret eden Demirel, mahallı
idareler reformuyla ilgili olarak
lçişlen Bakanı Murat
Başesgioğlu'yla görüştüğünü
söyledi. Başesgioğlu'nun
kendisine sunduğu yasa
taslağının yanı sıra kendisinde
de bazı taslaklar bulunduğunu
belirten Demirel sözlerini şöyle
sürdürdü:
"Reform istiyorum. Devletin
bütün kurumlannda reform
istiyorum. Reformu, halka daha
iyi hizmet edebilmek için
istiyorum. Yapılan
düzenlemeleıie bugünkünden
daha geriye gidilecekse, bunun
adı reform değil tahribattır.
Kötü için reform yapılmaz.
Onun için endişe etmeyin. Yasa
görüşülecek, parlamentodan
geçecek ve benim önüme
gelecek. tçindeldkri kâfi veya
ülke yaranna bulmazsam
tekrar görüşülmesini isterim.
Demokratik mekanizmalarda
hata yapılmaz, yapılsa da
asgarije indirilir."
Izmir, Balıkesir. Bursa, Kocaeli,
İstanbul otoyolunun
yapılmasının "emrizaruri"
olduğunu kaydeden Demirel,
ünıversitelerin geliştirilmesı ve
organize sanayi bölgelerinin
yaygınlaştınlması gerektiğini
söyledi. Türkiye'de gelışme.
kalkınma ve hizmet heyecanı ve
şevkınin sürdüğünü dile getiren
Demirel. "Benim görevim, bu
meşaleyi yanar rurmakür. Bu
heyecanı korumaya devam
edelim. Büyük Atarürk'ün
yaktığı bu meşaleyi daha gür
yanar hale getireceğiz"
öldü
TSrkije gaıfetesinin
Cumhurbaşkanlığı
mnhabiri Ahsen
Çetincr, (solda) dün
sabaha karşı
geçirdği trafık
kazasında yaşamını
yitirdi. Fotoğrafta,
gecen temmuz
ayında yine bir
trafık kazasında
yitirdiğiıniz
Anadolu Ajansı
muhabiri Murat
Koç, Çetiner'le
birüktc görev
sırasında. (Fotoğraf:
AA Arşivi)
Gazeteci Çetiner trafik kurbanı
Cumhurbaşkanı'nı Balıkesir'de izlemeye giden Türkiye gazetesi muhabiri Ahsen
Çetiner'in bindiği otobüs bir kamyona çarptı. Kazada, Çetiner ve bir yolcu öldü
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Türkiye Gazetesi Cumhur-
başkanlığı muhabiri Ahsen Çeti-
ner (40), göreve giderken geçirdi-
ği trafik kazası sonucu yaşımını
yitirdi. Çetiner. bugün Ankara'da
toprağa verilecek.
Ahsen Çetiner'in Cumhurbaş-
kanı Süleyman Demirel'in Balıke-
sir'dekı temaslannı izlemek üzere
önceki gece 24.00'te bindiği Met-
ro Turizme ait yolcu otobüsü sa-
baha karşı saat 04.00 sulannda
Bozüyük-/ tnegöl Karayolu'nun
20. kilometresinde kaza yaptı. Alı-
nan bilgiye göre. Resul Deniz yö-
netimindekı yolcu otobüsü. Mu-
rat Deresi rampasında anzalandı-
ğı için yol kenanna park etmi ş bu-
lunan 06 RUR 91 plakah kamyo-
na arkadan çarptı. Kazada Ahsen
Çetiner'in yanı sıra Stddık Yılmaz
(47) yaşamını yitırirken 5 kışı de
ağır yaralandı. Cenazeler Eskişe-
hir SSK Hastanesı'ne götürüldü.
Yakınlan ve çalışma arkadaşla-
n tarafından Eskişehir SSK Has-
tanesi'nden alınarak dün Anka-
ra'ya getinlen Ahsen Çetiner'in
cenazesi, Türkiye Gazetesi önün-
de düzenlenecek törenin ardından
Kocatepe Camii'nde kılınacak ce-
naze namazından sonra toprağa
verilecek.
14 Ağustos 1957 yılında Ay-
dın'da dünyaya gelen Ahsen Çeti-
ner, 1979 yılında tktisat Fakülte-
si'nden mezun oldu. Gazetecilik
mesleğine 1982 yılında Ankara
Ticaret gazetesinde başlayan Çe-
tiner. Son Havadis ve Zaman ga-
zetelerinde görev yaptı.
Demirel. Başbakan Mesut Yd-
maz ve diğer sıyasi parti liderleri
ile meslek örgütleri temsilcileri
yayımladıklan mesajlarda Ahsen
Çetiner'in trafik kazasında yaşa-
mını yitırmesi nedeniyle duyduk-
lan üzüntüyü dile getirerek eşı Ay-
şeÇetiner ile Türkiye gazetesi yö-
netıcılenne başsağhğı dıleğinde
bulundular.
IRMIKI AYDIN ENGİN
Galiba sonbahar gerçekten
geldi. Önümüz kış. Istanbul'da
pazar sabahı yağmur Avrasya
Maratonu koşucularını daha
Asya'dan Avrupa'ya geçerken,
köprünün üstünde yakaladı.
Beylerbeyi Korusu sırılsık-
lam. Ağaçlarda sararmış yap-
raklar çoğunlukta artık.
Sıcacık evde, pencereden
koruya bakıp firaklı cümleler
üretebilirsiniz. Ömeğin "Koru-
ya şiiryağıyor" filan diyebilir ve
yazıla yazıla aşınmış duyarlık-
lardan bir yazı daha çıkarabilir-
siniz.
Keder, hüzün, ıslanmış kedi
yavrulan, döne döne düşen bir
yaprak (daha) ve puslu Bo-
ğaz'da ağır ağır ilerfeyen belli
belirsiz bir şileple de süsleme-
yi deneyebilirsiniz yazıyı...
Korkmayın, böyle bir yazıya
niyetim yok. Sizden önce ben
buruştufdum yüzümü sıkıntıy-
la. Koruya şiir değil basbayağı
yağmur yağdığını ve korunun
görmüş geçirmiş ve evsiz
barksız, sahipsiz kedilerinin
yanılmayan içgüdüleriyte "Işte
ölüm gökîe belirdi. Önümüz
kış. Kaçımız görecek ilkbahan
Nereye Yağıyor Bu Yağmur?
bilinmez. Belki hiçbirimiz..."
diye birbirlerine sokulduklarını
biliyorum ve aklımdan çıkara-
mıyorum.
Yağmur'un Hakkâri çöplük-
lerini kara balçığa dönüştürdü-
ğünü, çöpler arasında bulunan
ekmek dilimlerinin artık çamu-
ra kestiğini biliyorum. Diyarba-
kır sokaklannda yazın tozbu-
lutlarında boğulan yoksullu-
ğun, çaresizliğin şimdi bileğe
kadar gömülünen bir çamura
dönüştüğünü biliyorum. Top-
rak damlı, toprak tabanlı oda-
cıklara sığışmış "Yanıkköy"\ü-
lerde korkunun yüreklerden
taştığını biliyorum. Önümüz kış
ve "Vafi/Wcöy"lüler bu kışı aza-
larak. çok, çok, çok azalarak
çıkaracaklar.
Ve...
Ve son iki paragrafı okuyan-
lardan kimilerinin, suratlarını
can sıkıntısıyla buruşturup
"Yahu bu fukaralık edebiyatı
bıtti; bitmediyse bile gına ge-
tirdiartık" dediklerini de biliyo-
rum. Belki yazıyı okumayı çok-
tan bıraktıklarını da...
Umurumda değil!
Mahmut Alınak'ı tanıyorsu-
nuz. DEP Milletvekili (idi). Şim-
di sıradan bir yurttaş. Bir Kürt.
Bir roman yazdı: Şiro'nun Ate-
şi. Kitabın sanatsal değerini
edebiyat eleştırmenleri biçsin.
Alınak, Güçlükonak'ın Sana
köyünü anlattı. Bir "yanık-
köy"ün, Bana köyünün,
1993'ün 20 Şubat'ında başla-
yan öyküsünü.
Alınak roman yazmadı, ta-
nıklık yaptı. Alevler arasından
yükselen çığlıkların yankılandı-
ğı Bana Deresi'nin tanıklığını...
REFAHYOL'un devrildiği
gün aylardan beri ilk kez "mı-
şıl mışıl" uyuyan kaynanam,
Alınak'ın kitabının 37. sayfası-
na kadar dayandı. Krtabı fırla-
tıp attı. Gözyaşlannı bastırma-
ya bile çabalamadan bize ses-
lendi:
"Hayırokumayacağım. Kat-
lanamam, kaldıramam. Rica
ediyorum, siz de okumayın.
Hayır... Benim devletim bu ola-
maz. Benim devletim bunlan
yapmış olamaz. Yapmamıştır,
hayır!.."
Cumhuriyet okullarından ye-
tişen ilk öğretmen kuşağının en
iyi ömeklerinden biri. 10 Kasım
1938'de ağladığı kadar yaşa-
mında hiç ağlamamış bir ka-
dın. Bir albay eşi. 27 Mayıs'ı
yürekten alkışlamış; 12
Mart'larda, 12 Eylül'lerde,
"N'apsmdı asker? Başka çare
kalmış mıydı ki" diye mazeret-
ler aramaktan yorulmamış; da-
ha birkaç ay önce MGK bri-
finglerini eleştırenleri (ömeğin
damadını, kızını) "Yani Refah
mı kalsın istiyorsunuz başımız-
da" diye azarlayan bir yaşlı
Cumhuriyet kadını, Güçlüko-
nak'ın Bana köyünün tanıklığı-
na tanık olmak istemiyor. Yü-
reğı kaldırmıyor, bilinci isyan
ediyor. Gözyaşlannı saklamak-
sızın kitabı bir yana bırakıyor.
REFAHYOL gittiği gün mışıl
mışıl uyuyan kaynanam, Gü-
neydoğu gerçeği karşısında
hüngür hüngür...
Yaşlı Almanlartanıdım. "Hiç
haberimiz yoktu. Bize Yahudi-
leri sadece sınırdışı ettiklerini
söylediler. Toplama kamplan-
nı hiç duymadık ki, görmedik
ki biz" diyorlardı. Yaşlı Alman-
lartanıdım, GüneyAlmanya'da
AmperÇayı'nın kıyısındaki ve-
rimli topraklarda bakımlı evler-
de oturuyoriardı. Orada doğup
orada büyümüşlerdi ve Amper
Çayı'ntn hemen karşı kıyısında
kara ünlü Dachau Toplama
Kampı başlıyordu.
•••
Koruya yağmur yağıyor.
Sonbahar geldi çattı. Önümüz
kış.
Koruya yağan yağmur şiiri
ve hüznü ayaklandırmıyor bu-
gün. Yağmur koruya değil,
Hakkâri'ye, Diyarbakır sokak-
larına. Güneydoğu'nun yanık
ve yıkık köylerine, Güçlüko-
nak'ın Bana köyüne yağıyor.
Gökten kan, eroin, kokain,
mermi, dolar yağmurları ini-
yor...
Yağmur koruya değil, yüre-
ğımize yağıyor...
POLİTtKA GÜJNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Saptırma...
Tarsus'ta iki öğretmeni kim öldürdü?
Bu soruya şu ana dek yanıt verilmiyor. Ancak,
'şeriatçı medya' her zaman olduğu gibi olayı sap-
tınyor...
Şeriatçı basının tümü aynı telden çalıyordu dün:
"Içel'e bağlı Tarsus ilçesinde meydana gelen
öğretmen cinayetlerinin ardında iddialann aksi-
ne kesintisiz eğitime tepkiya da Hizbullah değil,
namus meselesi olduğu ağırtık kazandı..."
Öldürülen öğretmenler Mustafa Özkan ile Ok-
tay Bulun'un iki kız öğrenciyle ilişkisi varmış(!)
Şeriatçı medya bakın neler yazıyor:
"Olayın ideolojik yanı yok. özellikle Mustafa
Özkan 'la ilgili olarak, bir kız öğrencisiyle ilişkisi ol-
duğu uzun süredir konuşuluyordu..."
Şeriatçı medya hep bunu yapıyor...
Acaba neden yapıyor?
Terörün dincisı dınsizi; sağcısı solcusu olmaz;
terörterördür!..
Şeriatçı basın 'dinci teröre' alkış tutuyor, onla-
rı koruyup kolluyor...
Acaba 'şeriatçı medya 'Tarsus'ta işlenen cina-
yetlerde 'aşkilişkisi' olduğunu nereden biliyor, bir
yetkilinin bu konuda açıklaması var mı?
Yok!..
0 zaman?
Tarsuslu yurttaşlar öyle söylüyorlarmış!..
Şeriatçı medya hiçbir zaman dinci terörörgüt-
leri'ni görmedi, onlan hep 'sözde terör örgütleri'
olarak nitelendirdi...
3 Temmuz 1993 yılında Sıvas'ta 37 can diri di-
ri yakılırken 'şeriatçı medya' neyapıyordu?
37 aydın insanın ölümlerine alkış tutuyor ve
şöyle yazıyorlardı:
"Laikler geberdi!.."
• • •
1995 yılında Diyarbakır'dan sonra Batman'da
da kadınlara yönelik satırlı ve bıçaklı saldınlar art-
mıştı...
Batman'da Neslihan inatçı ve Hikmet Bal ad-
li iki kadın, sabah evlerınden çıkfıklarında satır ve
bıçakla saldınya uğradılar. Üç kişi, iki kadını ön-
ce sırtından bıçaklayıp sonra boğazını kestiler.
Neslihan ağır yaralandı, Hikmet Bal ise olay ye-
rindeöldü...
1 Ocak 1995 yılında Gülçin Ayçiçek, panto-
lon giydiği ıçın saldırıya uğramış ve yaralanmıştı.
Nurcan Karaca, Deniz Yeğen, Remziye Güney
ve Neyire Yavuz da aynı şekilde saldınya uğra-
mıştı.
Bakın o tarihte bir yetkili ne demişti:
"Hizbullah Diyarbakır ve Batman 'da etkinlik ka-
zandı. Refah Partisı'ne destek veren Hizbullah
özellikle Diyarbakır'da etkili. Çocuklanmızı dışa-
nya çıkaramıyoruz..."
Batman ve Diyarbakır'da kadınlar satırlı ve bı-
çaklı saldırıya uğrayıp, öldürülüp yaralanırken bir
başka yetkili şöyle konuşuyordu:
"Cinayetleri ve yaralama olaylannı Hizbullah
yapmış olabilir de, yapmamış olabilir de. Çünkü
elimizde somut bilgi yok."
1995 yılında meydana gelen bu olaylar daha
sonra Hizbullah operasyonuyla gerçeklik kazan-
dı. Hizbullah'ın Güneydoğu'da nasıl örgütlendiği
ortaya çıktı...
•••
Tarsus'ta işlenen cinayet Hizbullah adli yasa-
dışı şeriatçı terör örgütünün işi mi, değil mi?
Henüz bu belirlenemedi, ama 'namus cinayeti'
olmayıp 'siyasi cinayet' olasılığı ağır basıyor...
Şeriatçı basın koro halinde "Cinayet siyasi de-
ğil" derken olayı bir başka yöne çevirmek iste-
dikleri anlaşılıyor...
Nasıl mı?
Haberieri okuyalım:
"Tarsus'ta Imam Hatip Lisesi Müdür Yardım-
cısı Mustafa Özkan ile Turgut Içgören llköğretim
Okulu öğretmenlerinden Oktay Bulun'un 'Ata-
türkçü olduklan' gerekçesiyle öldürüldüklenni /7e-
ri süren kartel gazeteleri ve televizyonlan, öğret-
menlerden birinin 'boğazı kesilerek' öldürüldü-
ğünü iddia ederek 'Cezayir olayları'na gönder-
me yapmak gibi tehlikeli bir tezgâha çanak tut-
tu.
Oysa; öldürülen öğretmenlerden bin solcu, di-
ğeri milliyetçi görüşlere sahip ama ikisi de sami-
miarkadaş. Cinayetin de siyasi hiçbir yönü yok...
Cinayetin; aynı zamanda biyoloji öğretmeni de
olan Mustafa Özkan 'ın, bir kız öğrencisi ile olduk-
ça ileriye giden bir ilişkisinden kaynaklanma ih-
timali yüksek... Özkan'ın ılişki kurduğu kızın ya-
kınlan gözaltında..."
Öldürülen Mustafa Özkan'ın oğlu Etem Öz-
kan'la konuştum. Etem, "Bazı gazetelerin baba-
mayönelik saldınlannı kınıyorum" deyip ekledi:
"Babamın bir kız öğrencisiyle ilişkisi olduğunu
yazanlar alçaktır, ahlaksızdır. Bu kişiler cinayeti bir
başka yöne kaydırmak isteyenlerdir..."
Evet... Tarsus'ta iki öğretmen öldürüldü. Şeri-
atçı medya, doğru dürüst habercilik yapacağı
yerde olayı saptınyor...
Her zaman yaptıklan gibi!..
E. Posta: Hikmet.Cetinkaya(g raksnet.com
Faks numaramız: 0212/ 513 90 98
(E ÇAGDAŞ YAYINLARI
Hikmet Çetinkaya
ŞERİAT PAZARI
Fiyatı:500.000TL
Cunfcriy« KteD KuiObö Çağ Pazâfe» &$-----.-—?-
Yerebatan Cad. Satfomsoğût Sok. No^/B Cağaloğîu-lstanbul
T!S14 Ot 95/96 Posta çeki no:M6322