05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç # Genel Yaym Koordınatörü. Hiknıet Çetinkaya 9 Yazuşlen Mudürleri. tbrahim Yüdız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdür: Fikret tlkiz • "Haber Merkezı Müdüru: Hakan Kara •Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tsöhbaıal Cengiz Yıldınm 9 Ekonomı. Mehmet Saraç 9 Kültür Haodan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücebnan 9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzdtme Abdullah Yaacı#Fotoğraf: ErdoganKöseoğlu 9Bılgı-Belge: Edibe Buğra • Yurt Haberien Mehpırt Faraç YaymK.uruhı llhan Selçuk ı BasfauU Orhan Erinç. OkU> Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükran Sooer, Ergun Bala. Dinç Taysnç, tbratmn Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay. Hakan Kara. Ankara Temsılcısi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No: 125,Kaf4,Bakanlıldar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks 4195027 • tzmır Temsılcısi. Serdar Kıak, H. Zıya Blv 1352 S 2/3Tel 4411220, Faks:44191179Adaha Temsılcisı Çetin Yiğenoğlu, tnonüCd 119S.No:l Katl, Tel:363 12 11.Faks 363 12 15 Müessese Müdürü. tstün Akmen • Koordınaiör Ahmet Korulsan • Muhasebe Bûlent Yener#Idare Hüscvin Gürer • l$i«nK Önder Çefik • Bılgı- lşlenr Nail tnal 9 Bilgısayar Sıstenr Mûrihet Ç1ler«Sanş FadetKuza MEDYA C: • Yönetım Kurulu Başkanı - Gene! Mudür Gülbin Erduran # Koordınatör Reha Işıonan • Genel Muctur Yanhıncısı Mine Akdağ Tel 514 07 53 - 51595 80-5138460-61,Faks 5138463 YavunUyan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk A Ş TiıiocağıCad 39'4I Cağaloğk 34334 lst PK 246 [stanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95 13EKİM1997 Imsak: 5.41 Güneş: 7.06 Öğle: 12.58 Ikindi: 16.02 Akşam: 18.35 Yatsı: 19.55 Akdeıjiz anemisinin tedavisi • NEVŞEHİR (Cumhuriyet) - Fransız Prof Dr. Jean-Louis Touraine, Nevşehir'de devam eden Türk-Yunan Materno-Fetal Tıp ve Dofum Hekimliği Kongresi'nde, Akdeniz anemisi, Orak hücreli anemı ve bağışıklık sistemı rahatsızlıklannın, bebek anne kamındayken tedavi edilebileceğini söyledi. 1988yılında dünyada ilk kez geliştirdiği bir yöntemle bağışıklık rahatsızlığı olan anne karnındaki 3 aylık bir cenini, başka bir ceninden elde ettiği kök hücre ile tedavi ettiğini kaydeden Touraıne, "Bugüne kadar anne karnında, doğumdan 1 ay sonra ölebilecek veya sakat kalabilecek 20 cenin, bu yöntemle tedavi edildi" dedi. Frekans ihalesi başlıyop • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK'ün'20ilvel7ilçe merkezindeki yerel televizyonlar için dûzenlediği kanal tahsisine ilişkin sıralama ihalesi bugün başlıyor. RTÜK'ün, frekans yetersizliği nedeniyle çok sayıda yerel televizyonun kapatılması sonucunu doguracak kanal tahsisi ihalesinin ikınci adımı Ankara, tzmir, Diyarbakır, Kayseri, Samsun, Esİcişehir, Konya, Muğla, Tekirdağ ve Trabzon illeri için gerçekleştirilecek. Büyûk Ankara Oteli'nde bugûn saat 09.30'da başlayacak ihale, 6 gün sûrecek. RTÜK, her il ve ilçede en az 2 yerel televizyonun bulunmasını sağlamayı amaçlıyor. Yerel televizyonlara ilişkin kanal tahsisi ihalclennin tamamlanmasınm ardından kasım ayında ulusal televizyonlar için ihale açılacak. RTÜK, ocak ayında da radyo tahsislerine başlayacak. Erzincan Öğrenim Birimi • Haber Merkezi- Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfi (TEGV), öğrenim teknolojisi yoğun öğrenim birimleri halkasına bir yenisini daha ekledi. TEGV Erzincan Öğrenim Binmi, 9Ekim 1997 tarihinde düzenlenen bir törenle hizmete girdi. Erzincan Öğrenim Birimi'nde çocuk, genç, yetişkin olmak üzere isteyen herkese internet, bilgisayar, televizyon, video ve CD player'larla öğrenim olanaklan sunulacak. Birimde yine isteyen herkes, ilköğretim ve lise derslerine çalışabileceği gibi Açık Lise dönem sonu smavlanna da hazırlan-bilecek. Dolmabahçe tehükede • İstanbul Haber Servisi - TBMM Başkanlığı, Dolmabahçe Sarayı'nın altında biriken rutubet ve metan gazının emilerek, dışan atılmasım sağlayan kanallar ve bacalan tıkadığını belirlediği İSKİ ve Swissotel'i mahkemeye vermeye hazırlaruyor. Milli Saraylar Daire Başkanı Prof. Dr. Erol Eti, "Eğer kanal ve bacalarda biriken metan gazı bir yıl daha fark edilmeyip temizlenmeseydi, Ümraniye benzeri bir patlama ile bina çökebilirdi" dedi. Vaıtda deprem • Haber Merkezi-- Van'da, hafıf şiddette deprem meydana geldi. Boğaziçi Oniversitesi Kandilli Rasathanesi yetkilileri, Van'da, saat 08.06 sıralannda gerçekleşen depremin, 4 şiddetınde oldugunu belirttiler. Merkez üssü, Van'ın 25 kilometre gûneyindeki Gürpınar ilçesi olarak belirlenen depremde can ve mal kaybı olmadı. töka'kanstıARİFKIZILYALIN tstanbul, serin, puslu bir sonbahar sabahını karşılı- yor. Kent halkının büyük çoğunluğu uykuda. Ancak, sayılan 100 bine varan bir sporcu ordusu var kı; onla- nn gözûne belli kı bir da- kika uyku girmemiş. Gü- nün ilk ışıklanyla soluğu start yeri olan Altunizade"de alıyorlar. Amaç; bir kıta- dan diğerine; Asya'dan Av- rupa'ya koşar adım geç- mek, spor yaparken de, olimpizm ruhunu duyum- samak. Evet, tstanbul'un spor klasiği Avrasya Maratonu ve Halk Koşusu dün 19. ya- şına girdi. 1979 yılında sa- dece ve sadece 3900 kişi- nin yanştığı, kıtalararası mücadeleye bu kez 100 bi- ne yakın atlet katılmıştı. Üstelikl00ülkeden3000'e yakın da konuk vardı. Son 'resmi'göğüs numarası 99999'du. Belki kayıt yap- tıranlann hepsi starta gel- memişti, ama nereden bak- sanız katılım sayısı 90 bini aşıyordu ve bu bir rekordu. Katılımın önlenemeyen yükselişi, kuşkusuz kı dün- yanın ilk ve tek kıtalarara- sı yanşı oluşundan kaynak- lanıyordu. Ancak, önceki yıllarda 20-30 bin kişinın start yükünü güçlükle kal- dırabilen AvTasya bu kez 'organizasyonu' ile sınıfta kaldı. Yanştasaat09.00'da- ki maraton startı ile 09.30'daki halk koşusu star- tı birbirine kanşırken, yak- laşık 5 bin kişilik bir grup, Altunizade'deki toplu çıkı- şı beklemeden yanşa baş- ladı. Böyle olunca da, 'do- lar' ödüllü koşunun sonuç- lan, 'sağhkfa' alınamadı. Yanş başladığında Belediye otobüsle- rinın hâlâ start yeri olan Altunizade'ye at- let taşıması, otobüs bulamayanlann ise, kendi ceplerinden kiraladıklan minibüs- lerle çıkışa gelmesi yanşm 'renkli' anla- nydı. Yanşı bahane edip köprüyü yürü- yerek geçmek isteyenlenn, yaktıklan sa- bah sigaralan ise dığer yanşmacılar ta- rafından tepkiyle karşılandı. RP'li İstanbul Büyükşehir Belediye- si'nin organize ettiği yanş yine politik çe- 1979 yılında sadece ve sadece 3900 kîşinin yanştığı, kıtalar arası mü- cadeleye, bu kez 100 bine vakın atlet katıldL Boğaziçi Üni\ersitesi'nden bir grup çevreci öğrenci IstanbuTa 3. köprü girişimine tepki gösterdi. (Fotoğraflar: KEREM KAÇARLAR' ASLAN YILDIZ) 100 bin kişinin kayıt yaptırdığı yarışta Türk atletler ilk 3 'e giremedi Rekorlar da madalyalar da yabancılann HtLMtTÜRKAY Dünyanın, bir kıtada başlayıp di- ğennde sona eren tek yanşı Avras- ya Maratonu ve Halk Koşusu, dün rekor bir katılımla gerçekleşırken 150 bin dolar ödülün dağıtıldığı 'afletizm' resıtalınde ilk sıralan ya- bancı atletler paylaştı. Türk atle- tizmınin tek tesellisi ise Halk Ko- şusu'nda gelen 3 madalyaydı. Startı RP Genel Başkanı Nec- mettin Erbakan tarafından verilen maraton ve halk koşusunda, hem ba- yanlarda hem erkeklerde parkur re- korlan kınhrken son 2 yılın erkek- ler şampiyonu Kenyalı Stephan Langat bu kez ikıncilikle yetindı. Avrupa Kulüpler Kupası'na çağ- nlan Zeki Oztürk, Haydar Doğan, Fatih Çintimar gıbı ünlü atletlerin katılmadığı maratonun başlannda öne geçen Etiyopyalı Alfred Sha- hanga, Kenyalı Stephen Langat ve Litvanyalı Prokopchuk ilk grubu oluştunırken Gazi Aşıkoğhı hcmen bu atletlerin arkasında yer aldı. Ya- ğan yağmur parkurdaki çekişmeye renk katarken sahil yolunda da rûz- gâr, maratonculann hızını kesti. Parkur rekoruna veriiecek 5 bin do- lar ekstra ödül için temposunu art- tıran atletler arasındaki çekişme berabennde 2.13.37'lik bir derece getirirken altın madalyayı Etiyop- yalı Alfred Shahanga kazandı. Shahanga, Kenyalı Langat'ın 2 yıl önceki rekorunu da yeniledi. Lan- gat'ın ardından üçüncülüğü Lit- vanyalı Prokopchuk, dördüncülü- ğü ise Polonyalı Adam Szanovvicz aldı. Bayanlarda ise LaleOztürk, ya- nşta uzun süre ön grupta koşması- na karşın ilk 3'te yer alamadı. Bi- rinciliği Rumen Adriana Bardo 2.34.39'la alırken Beyaz Rus Na- taüa 2.35.52 ile ıkinci, Rus Nadez- da ise 2.36.15'leüçüncüoldu. La- le Öztürk 2.37.59'la dördüncü sı- rada yer aldı. Büyûk bir curcuna- nın yaşandığı Halk Koşusu'nda ise erkeklerde ilk 3 sırayı Büyükşehir Belediyesporlu atletler Şükrü Onat (23.17), MehmetGündem(23 21) ve Zekeriya Akdoğan (23.55) aldı. Bayanlarda Diyarbakır'dan Hasi- be Onat 28.03'le birinci, Eskışe- hir'den Mehtap Sızmaz 28.23'le ikinci, Rumen Taule Kouclia da 28.44'le üçüncülüğü elde etti. Yanşta dereceye giren diğer at- letler ise şöyle: Tekerlekli Sandal- ye Maraton: 1- Ayhan Metin. 2- YusufŞahın. Halk Koşusu(E): 1 - Sa- vaş Özdemır, 2- Alı Yıldız, 3- Ra- mazan Geçici, (B): 1- Emine Ataç, 2- Hatice Bahçeli, 3- Ersin Gün. şitlemelere sahne oldu. Cumhurbaşkanı Sülevman Demirerin starta davet edildi- ği halde gelmedıği 'açıklanırken*. 'özel' davetlı RP Genel Başkanı Necmettin Er- bakan 100.000 göğüs numarasıyla dev spor organizasyonundaki yerini almıştı. RP'li ilçe belediye başkanlan ve millet- vekilleri de, bu organizasyonda boy gös- terirlerken, uzun pardösü ve tesettür giyimi tercih eden bayan sporcularla(!), molla sanğı takan 2 katılımcı spor çe\Telerince kınandı.Bir grup koşucunun 'ImamHa- tipler kapaölmasın' şeklindeki sloganla- nnı, 'hoşnutluk'la karşılayan RP'nin kur- maylan ise, bir başka grubun, "Türkiye laiktir, laik kalacak" şeklinde tempo tut- masını da, > r üzlenni ekşıterek izlediler. Madalyasını alamadı Yanşm bitış yeri olan lnönü Stadı önün- de ise tam bir karmaşa yaşandı. Pet şişe su ve yanşma sponsoru şampuan firma- sının dağıttığı eşantiyonlar, yer yer yum- ruklaşmalara varan kavgalara neden olur- ken, ödül töreni de aşın yağmur altında gerçekleşti. Bayanlar maratonda 42 kilometre 195 metreyi başan ile tamamlayıp Rumen Bardo'nun ardından 2. olan Beyaz Rus Natalia Galushko ise sağlık problemi ya- şayıp hastaneye kaîdırılmca hem madalyasını, hem de 15 bin dolarlık ödülünü 'gecikmeli' olarak alabildi. SÖYLEŞİ AITİLAİLHAN DünyaSatrançŞamphonuGarryKasparov dün29gençsatrançÇıDea>Tuandamaçyap- ü. Karş^laştığı satranççılardan 28"ini yenme>i başaran Kasparov, daha önce de Karpov ile berabere kaldığı öğ- renilen lise öğrencisi Tamer karatekin'le berabere kaldı. Satranç maçlanrun hakemüğini eski Satranç Fede- rasyonu başkanlanndan Jira>T Çakır yaparken şimdiki başkan Emrehan Halıcı da 2000 \ ılında tstanbul'da yapdacak EHinya Satranç Otimpiyatian için Kasparov 'u Türkiye'ye davet etti. (Fotoğraf: KADER TUGLA) Kutlamalar yapılacak Ankara'nm başkent oluşunun 74. yılı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'nın baş- kent oluşunun 74. yılı, 6 gün sürecek etkinliklerle kut- lanacak. Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası An- kara Şubesi, etkinlik çerçevesinde Milli Kütüphane Konferans Salonu'nda sempozyum ve şenlik düzenle- yecek. Etkinlik kapsamında düzenlenen sempozyumun açış konuşmasım bugün saat 09.30'da Kültür Bakanı tste- mihan Talay, TMMOB MO Genel Başkanı Fatih Söy- ler ve MO Ankara Şube Başkanı Nuray Bayraktar ya- pacak. Sempozyumun birinci oturumu Prof. Dr. Ziya Utkutuğ başkanlığında saat 10.00'da başlayacak. Otu- rumda, Ankara'nın öncü-/ ömek rolü, başkentlilik kim- liği ve Kızılay özel ilgi odağı konulan irdelenecek. "Başkent Ankara'dan Avangard Bir Kültür Şehrine" konusu, saat 15.00'te başlayacak ikinci oturumda tar- tışılacak. Otunıma çeşitli üniversitelerin öğretim üye- leri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katılacak. Yann saat 09.30'da başlayacak bölümünde ise, "Imar Planı Değişiklikleri ve Ankara Kentsel Değişim Süreci- ne Etküeri" konusu tartışılacak. 6 gün sürecek etkinli- ğe, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Karikatürcüler Derneği Ankara Temsilciliği. Ankara Kültürünü Ya- şatma Derneği, VEKAM, AFSAD, FSK, Sanat Kuru- mu, Edebiyatçılar DerneğL Iletişinı Kitabevi, Özel Tev- fık Fikret Lisesi ve Dil ve Tarih Coğrarya Fakültesi T\- vatro Bölümü katılacak. e-posta : tan (a prizma.net tr Tahmini değeri 16.5 milyar lira Abdülhamit'in sigara tabakası açık arttırmada ÖZGENACAR ANKARA - Lübnan'da I988'de bir kumar masasın- da kazanılan Sultan AbdüDıa- mit'e ait pırlantalarla süslü bir altın sigara tabakası 55 bin sterlinlik (yaklaşık 16.5 milyar lira) tahmini değerle Londra'da müzayedeye çıkı- yor. Christie's Müzayede Evi'nce 14 Ekim Salı günü açık arttırması yapılacak olan bu parça, berabennde aynı biçimde süslenmış kültabla- sı, ağızlık ve kibnt kutusun- dan oluşan bir takım olarak ilkkezl911'deParis'tekibir müzayedede satılmıştı. Bi- enenfels grubu bu takıma o zaman 11.650 Fransız Fran- gı ödemişti. Bugün dahi mü- zayede dünyasımn en önem- li olaylanndan bin kabul edi- len Abdülhamit'in mücev- herlerinın satışı, kendisi Se- lanik'te sürgündeyken 1911 yılında 27-29 Kasım ve 4-11 Aralık tarihleri arasında Pa- ns'teyapılmıştı. Kataloğunu Fransız Akademisi üyesi Je- an Rknepin'in yazdığı müza- yede öncesinde mücevherler sergilendiğinde Avrupa'da yer yerinden oynamıştı. O günkü müzayedenin ilk parçalanndan biri olan ve 10x7.7 cm boyutundaki altın tabakayı, sayılan 250'nin üs- tünde olan iri pırlantalar süs- lüyor. Tabakanın ortasında Sultan Abdül Hamit'in adının baş harflerinin Arap alfabesinde karşılığı olan "sin,aynve ha" harfleri ile oluşturulmuş bir gül motifı bulunuyor. Uz- manlar "ha"nın üzerindeki tek pırlantalı birnoktadan do- layı bunun "Hamif ya da "Han" sözcüklerinin baş harf- leri oldugunu belirtiyorlar. Christie's, Avrupa yapmu olan bu tabakanın bugünkü sahi- binin bunu 1988'de Lübnan'da kumarda kazandığını belirt- mekle birlikte kazanan ve kaybeden kişilerin adlannı açıklamadı. Müzayede e\i, kataloğun- da. "Surian'ın çok sigara iç- tiğini ve sigara içimini teşvik (!) ederek devlet bütçesine önemli gelir sağladığınır da önesürdü. Islam ve Hint sa- natını içeren bu müzayedede çeşitli ülkelerden el yazması Kuran'lar ve Türkiye'den de değerleri 2.500 ila 20 bin ster- lin (yaklaşık 700 milyon ve 6 milyar lira) arasında deği- şen Iznik tabaklar da bulu- nuyor. Sultan İkinci Beyazrt ve Kanuni Süleyman dönem- lenne tanhlenen mermerden 165x39.5 cm boyutundaki bir sanduka kapağının ise 20 bin sterline (yaklaşık 6 mih/ar li- raya) müşten bulması bekle- niyor. Mermer üzerine oyma işlemelerin yanı sna Kuran'da- ki bir sureden "Herkes §o- nunda ötecektir" sözleri ya- zılı sandukanm bir "şehif'e ait olduğu anlasılıyor Sultan Abdülhamit'in pırlantalı sigara tabakası Kadınların 'Önlenemez' Yükselişi! Ne diyorsunuz, plağı değiştirelim mi? Gâliba, sı- rasıdır. Geçenlerde, televizyonda çalıştığım ekiple bir re- sim çektirmemiz icabetti; ne kadar ilginç, içlerinde- ki tek erkek bendim, diğerlerinin tamamı kız! 'Ka- dın/Egemen Toplum' diyerek, şakasını yaptık; gü- lüştük! Şaka biryana, hangı Media kuruluşuna adı- mınızı atsanız-ister radyo, istertelevizyon, isterga- zete olsun- koridorlardan adeta uçarak geçenlerin, genç kızlar, genç kadınlar oldugunu görürsünüz. Canım, yalnız Media kuruluşlannda mı, öğretim ku- rumlannda, hastahanelerde, hattaadliye koridorla- nnda, keyfiyet bu! Türkiye'de bu dört sektörü - Media, Öğretim, Sağlık ve Adliye- kadınlar, hiç de- ğilse yan yanya, ele geçirmiş gibidir. Diğer sektör- lerde de, -savunma dahil- gün geçtikçe hem sayı- lan artıyor, hem önemleri! Bu, bir bakıma, Cumhu- riyet'in başansıdır elbet; bir bakıma da, 6O'lı yıllar- dan itibaren almış yürümüş olan, 'Cinsel Devrim'in, ya da 'Kadınların Kurtuluşu Hareketi'nin! Gâzi'nin o sözünü hatırlar mısınız? Hadi, onun ke- limeteriyle, onun ağzından dinleyelim:"... bir hey'et- i içtimaiye, bir millet, erkek ve kadın denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kaabil midir ki, bir kitlenin bir parçasını terakki ettirelim, diğerine müsamaha edelim de, kitlenin hey'et-i umumi- yesi mazhar-ı terakki olabilsin? Mümkün müdür ki, bir camianın yansı topraklara zincirle bağlı kaldıkça, diğer kısmı semalara yükselebilsin? Şüphe yok, terakki adımlan iki cins tarafından beraber, arkadaşça atılmak ve saha-i terakki ve teceddütte birlikte kat'ı merâhil edilmek lâ- zımdır. Böyle olursa inkılâp muvaffak olur..." (Ağustos, 1925/Söylev ve Demeçleri, II) Dikkat ettiniz mi? Inkılâbın başansını, erkek- lerie kadınların çalışma hayatındaki işbirliğine bağlamıştır. Bu yolda, hele şu son çeyrek yüz- yıl içinde, -bütün aksine cereyanlara rağmen- önemli adımlar atılmıştır. Böylece Türkiye, 'çağ- daş uygarlığın' önemli 'seviyelehnden' birisine hay- li yaklaşmış oluyor: çoğu Batı ülkesinde, sosyal ha- yatta kadınlar, bizim kadınlann ulaştıklan oranlann gerisindedirier. işl karıştıran ekonomik egemenlik mi? Kadını erkeğe, hem hukuk, hem faaliyet düzeyin- de eşit saymak; her iki cinse eşit imkân tanı- mak, hiç şüphe yok, 'ge/ış/T7/ş//ğ/n'etkileyici birgös- tergesi ama; aynı gelişmişliğin, -Batı ülkeleri dahil,- bütün dünyada, çok daha karmaşık toplumsal so- runlara yol açacağı, hatta açtığı, bir gerçek. Bunla- nn başında, ekonomik egemenliğine kavuşmuş ka- dınlann, evlilik hayatında çok daha bağımsız dav- ranmalan; bunun da, çoğu erken boşanmalara yol açmalan geliyor. Hangi ülkede, kadın, sosyal ha- yata yeterince girmiş, ekonomik bağımsızlığını elde etmişse; bakıntz, o ülkede, boşanma yüz- deleri, belirgin bir şekilde yükselmiştir; üstelik, boşanmayı isteyen taraf da, kadın tarafıdır. Bun- dan ne çıkar? Ne mi çıkar, şu: liberal burjuva top- lumlan, prensipte, 'aile birimi' üzerine kuruludur: oysa boşanmalann artması, kadınlann bir başına ya- şamaktan artık korkmaması, aileyi içinden vuruyor: tek çocuğunu tek başına büyüten, 'kadın' doktor, gazeteci, öğretmen ve avukatın, en çok ülkemizde olduğuna, neredeyse yemin edebilirim. Belki de yazmışımdır, iki savaş arasında 7/be- ral/kapitalisf düşünürler, ailenin SSCB'de inkâredil- diğini ileri sürüyor; Bat'lı propaganda, Rusya'da bu müessesenin ortadan kalktıgını yayıyordu. Oysa ne görüyoruz? Totalrter komünizm, Rusya'da ne aile- yi kaldırmış, ne fuhşu serbest bırakmış; iş, kadının keyfine bağlı; buna mukabil, liberal Batı, bir ma- nada kaprtalist ekonominin gereğine uyarak, aileyi 'bizzat' dağrtryor: karı / kocaya bir araba, bir buzdolabı, bir televizyon yerine; hem karıya hem kocaya, ayn birer araba, birer buzdolabı, birer televizyon satmak, çok daha kârlı bir he- saptır. Bu hesap düzenin, kadının 'yükselişine' ses çıkarmaması için, geçerti bir neden olamaz mı? Başka, gizli bir neden daha var: Toplumlar ço- ğalmanın, zenginliği bölüşmek oldugunu anla- dıkça, çocuk yapmak, hayatın ideallerinden bi- risi -belki de birincisi- olmaktan çıkmaktadır. Gelişmiş toplumlann nüfus artışı yerinde sayıyor. Ço- cuk yapmayacaksan, hayatını tek başına kazana- biliyorsan, evlenmek niye ki? Buna bir de her ge- çen gün biraz daha, cinselliğin üreme fonksiyonun- dan kopanldığını ekleyiniz; 'ailenin' neden dolayı tahribe doğru gittiğini daha iyi anlarsınız: cinsel zevk, yalnız aileden değil, aşktan bile kopanlıyor; eş- cinselliğin inanılmaz yayılışı, bunlarla bağlantılı ola- maz mı? Kadın hür olmalı, eşi olmamak çartıyla! Türkiye'de, gelişmişlik eşit paylaşılamadığından olacak durum çok daha ciddi; sorunlar da, o de- rece çetrefil: bir tarafta, haftalık 'aktüel' -yoksa 'seksüel' mi demeliyim- dergiler dahil, bütün Media bir şehvet histerisi içinde, Allahın günü, cinselliğin propagandasını yaparken; öbür ta- raftan, feodal/ümmet üstyapısını muhafaza eden erkekler, aileyi, cinselliği, aşkı, eski kriterier için- de değeriendirmeye çalışmakta; bu da iki cins arasındaki uyumu bozmaktadın Erkek, isterse Amerika'da, Avrupa'daokumuş olsun; 'kadınlann eşitliğine ve serbestliğine taraftardır' ama, o kadı- nın kansı olmaması şartıyla! Zannımca, ülkemizde kadınlann 'yükselişini', er- kekler açısından olumsuz etkileyip, kalkınma ve yükselmedeki işbirliğini bozan faktörlerin başında bu geliyor. Üstelik bu söylediklerim, bir zan ya da tahmin değil, ciddi araştırmalann sonucu! Sıra, on- laragözatmayadagelecek; işbirliğini, kadınlar açı- sından bozan faktöriere de! http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN http://wvw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.hrJm
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle