Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet
tmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenı. Orhan Erinç
# Genel Yaym Koordınatörü. Hiknıet
Çetinkaya 9 Yazuşlen Mudürleri. tbrahim
Yüdız - Dinç Tayanç 9 Sorumlu Müdür:
Fikret tlkiz • "Haber Merkezı Müdüru:
Hakan Kara •Görsel Yönetmen. Fikret Eser
Dış Haberler Şinasi Danışoğlu 9 tsöhbaıal Cengiz
Yıldınm 9 Ekonomı. Mehmet Saraç 9 Kültür
Haodan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Yücebnan
9 Makaleler Sami Karaören 9 Duzdtme Abdullah
Yaacı#Fotoğraf: ErdoganKöseoğlu 9Bılgı-Belge:
Edibe Buğra • Yurt Haberien Mehpırt Faraç
YaymK.uruhı llhan Selçuk ı BasfauU
Orhan Erinç. OkU> Kurtböke.
Hikmet Çetinkaya, Şükran Sooer,
Ergun Bala. Dinç Taysnç, tbratmn
Yüdız, Orhan Bursalı, Mustafa
Balbay. Hakan Kara.
Ankara Temsılcısi: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No:
125,Kaf4,Bakanlıldar-AnkaraTel 4195020(7hat), Faks
4195027 • tzmır Temsılcısi. Serdar Kıak, H. Zıya
Blv 1352 S 2/3Tel 4411220, Faks:44191179Adaha
Temsılcisı Çetin Yiğenoğlu, tnonüCd 119S.No:l Katl,
Tel:363 12 11.Faks 363 12 15
Müessese Müdürü. tstün Akmen •
Koordınaiör Ahmet Korulsan •
Muhasebe Bûlent Yener#Idare Hüscvin
Gürer • l$i«nK Önder Çefik • Bılgı-
lşlenr Nail tnal 9 Bilgısayar Sıstenr
Mûrihet Ç1ler«Sanş FadetKuza
MEDYA C: • Yönetım Kurulu
Başkanı - Gene! Mudür Gülbin
Erduran # Koordınatör Reha
Işıonan • Genel Muctur Yanhıncısı
Mine Akdağ Tel 514 07 53 -
51595 80-5138460-61,Faks 5138463
YavunUyan ve Basan: Yenı Gün Haber Ajansı, Basın \e Yayıncıhk A Ş
TiıiocağıCad 39'4I Cağaloğk 34334 lst PK 246 [stanbul Tel (0 212) 512 05 05 (20 hal) Faks (0 212)513 85 95
13EKİM1997 Imsak: 5.41 Güneş: 7.06 Öğle: 12.58 Ikindi: 16.02 Akşam: 18.35 Yatsı: 19.55
Akdeıjiz
anemisinin
tedavisi
• NEVŞEHİR
(Cumhuriyet) - Fransız
Prof Dr. Jean-Louis
Touraine, Nevşehir'de
devam eden Türk-Yunan
Materno-Fetal Tıp ve
Dofum Hekimliği
Kongresi'nde, Akdeniz
anemisi, Orak hücreli
anemı ve bağışıklık
sistemı rahatsızlıklannın,
bebek anne kamındayken
tedavi edilebileceğini
söyledi. 1988yılında
dünyada ilk kez
geliştirdiği bir yöntemle
bağışıklık rahatsızlığı olan
anne karnındaki 3 aylık
bir cenini, başka bir
ceninden elde ettiği kök
hücre ile tedavi ettiğini
kaydeden Touraıne,
"Bugüne kadar anne
karnında, doğumdan 1 ay
sonra ölebilecek veya
sakat kalabilecek 20
cenin, bu yöntemle tedavi
edildi" dedi.
Frekans ihalesi
başlıyop
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
RTÜK'ün'20ilvel7ilçe
merkezindeki yerel
televizyonlar için
dûzenlediği kanal
tahsisine ilişkin sıralama
ihalesi bugün başlıyor.
RTÜK'ün, frekans
yetersizliği nedeniyle çok
sayıda yerel televizyonun
kapatılması sonucunu
doguracak kanal tahsisi
ihalesinin ikınci adımı
Ankara, tzmir, Diyarbakır,
Kayseri, Samsun,
Esİcişehir, Konya, Muğla,
Tekirdağ ve Trabzon illeri
için gerçekleştirilecek.
Büyûk Ankara Oteli'nde
bugûn saat 09.30'da
başlayacak ihale, 6 gün
sûrecek. RTÜK, her il ve
ilçede en az 2 yerel
televizyonun bulunmasını
sağlamayı amaçlıyor.
Yerel televizyonlara ilişkin
kanal tahsisi ihalclennin
tamamlanmasınm
ardından kasım ayında
ulusal televizyonlar için
ihale açılacak. RTÜK,
ocak ayında da radyo
tahsislerine başlayacak.
Erzincan
Öğrenim Birimi
• Haber Merkezi-
Türkiye Eğitim
Gönüllüleri Vakfi
(TEGV), öğrenim
teknolojisi yoğun öğrenim
birimleri halkasına bir
yenisini daha ekledi.
TEGV Erzincan Öğrenim
Binmi, 9Ekim 1997
tarihinde düzenlenen bir
törenle hizmete girdi.
Erzincan Öğrenim
Birimi'nde çocuk, genç,
yetişkin olmak üzere
isteyen herkese internet,
bilgisayar, televizyon,
video ve CD player'larla
öğrenim olanaklan
sunulacak. Birimde yine
isteyen herkes, ilköğretim
ve lise derslerine
çalışabileceği gibi Açık
Lise dönem sonu
smavlanna da
hazırlan-bilecek.
Dolmabahçe
tehükede
• İstanbul Haber Servisi -
TBMM Başkanlığı,
Dolmabahçe Sarayı'nın
altında biriken rutubet ve
metan gazının emilerek,
dışan atılmasım sağlayan
kanallar ve bacalan
tıkadığını belirlediği İSKİ
ve Swissotel'i mahkemeye
vermeye hazırlaruyor.
Milli Saraylar Daire
Başkanı Prof. Dr. Erol Eti,
"Eğer kanal ve bacalarda
biriken metan gazı bir yıl
daha fark edilmeyip
temizlenmeseydi,
Ümraniye benzeri bir
patlama ile bina
çökebilirdi" dedi.
Vaıtda deprem
• Haber Merkezi--
Van'da, hafıf şiddette
deprem meydana geldi.
Boğaziçi Oniversitesi
Kandilli Rasathanesi
yetkilileri, Van'da, saat
08.06 sıralannda
gerçekleşen depremin, 4
şiddetınde oldugunu
belirttiler. Merkez üssü,
Van'ın 25 kilometre
gûneyindeki Gürpınar
ilçesi olarak belirlenen
depremde can ve mal
kaybı olmadı.
töka'kanstıARİFKIZILYALIN
tstanbul, serin, puslu bir
sonbahar sabahını karşılı-
yor. Kent halkının büyük
çoğunluğu uykuda. Ancak,
sayılan 100 bine varan bir
sporcu ordusu var kı; onla-
nn gözûne belli kı bir da-
kika uyku girmemiş. Gü-
nün ilk ışıklanyla soluğu
start yeri olan Altunizade"de
alıyorlar. Amaç; bir kıta-
dan diğerine; Asya'dan Av-
rupa'ya koşar adım geç-
mek, spor yaparken de,
olimpizm ruhunu duyum-
samak.
Evet, tstanbul'un spor
klasiği Avrasya Maratonu
ve Halk Koşusu dün 19. ya-
şına girdi. 1979 yılında sa-
dece ve sadece 3900 kişi-
nin yanştığı, kıtalararası
mücadeleye bu kez 100 bi-
ne yakın atlet katılmıştı.
Üstelikl00ülkeden3000'e
yakın da konuk vardı. Son
'resmi'göğüs numarası
99999'du. Belki kayıt yap-
tıranlann hepsi starta gel-
memişti, ama nereden bak-
sanız katılım sayısı 90 bini
aşıyordu ve bu bir rekordu.
Katılımın önlenemeyen
yükselişi, kuşkusuz kı dün-
yanın ilk ve tek kıtalarara-
sı yanşı oluşundan kaynak-
lanıyordu. Ancak, önceki
yıllarda 20-30 bin kişinın
start yükünü güçlükle kal-
dırabilen AvTasya bu kez
'organizasyonu' ile sınıfta
kaldı. Yanştasaat09.00'da-
ki maraton startı ile
09.30'daki halk koşusu star-
tı birbirine kanşırken, yak-
laşık 5 bin kişilik bir grup,
Altunizade'deki toplu çıkı-
şı beklemeden yanşa baş-
ladı. Böyle olunca da, 'do-
lar' ödüllü koşunun sonuç-
lan, 'sağhkfa' alınamadı.
Yanş başladığında Belediye otobüsle-
rinın hâlâ start yeri olan Altunizade'ye at-
let taşıması, otobüs bulamayanlann ise,
kendi ceplerinden kiraladıklan minibüs-
lerle çıkışa gelmesi yanşm 'renkli' anla-
nydı. Yanşı bahane edip köprüyü yürü-
yerek geçmek isteyenlenn, yaktıklan sa-
bah sigaralan ise dığer yanşmacılar ta-
rafından tepkiyle karşılandı.
RP'li İstanbul Büyükşehir Belediye-
si'nin organize ettiği yanş yine politik çe-
1979 yılında sadece ve sadece 3900 kîşinin yanştığı, kıtalar arası mü-
cadeleye, bu kez 100 bine vakın atlet katıldL Boğaziçi Üni\ersitesi'nden
bir grup çevreci öğrenci IstanbuTa 3. köprü girişimine tepki gösterdi.
(Fotoğraflar: KEREM KAÇARLAR' ASLAN YILDIZ)
100 bin kişinin kayıt yaptırdığı yarışta Türk atletler ilk 3 'e giremedi
Rekorlar da madalyalar da yabancılann
HtLMtTÜRKAY
Dünyanın, bir kıtada başlayıp di-
ğennde sona eren tek yanşı Avras-
ya Maratonu ve Halk Koşusu, dün
rekor bir katılımla gerçekleşırken
150 bin dolar ödülün dağıtıldığı
'afletizm' resıtalınde ilk sıralan ya-
bancı atletler paylaştı. Türk atle-
tizmınin tek tesellisi ise Halk Ko-
şusu'nda gelen 3 madalyaydı.
Startı RP Genel Başkanı Nec-
mettin Erbakan tarafından verilen
maraton ve halk koşusunda, hem ba-
yanlarda hem erkeklerde parkur re-
korlan kınhrken son 2 yılın erkek-
ler şampiyonu Kenyalı Stephan
Langat bu kez ikıncilikle yetindı.
Avrupa Kulüpler Kupası'na çağ-
nlan Zeki Oztürk, Haydar Doğan,
Fatih Çintimar gıbı ünlü atletlerin
katılmadığı maratonun başlannda
öne geçen Etiyopyalı Alfred Sha-
hanga, Kenyalı Stephen Langat ve
Litvanyalı Prokopchuk ilk grubu
oluştunırken Gazi Aşıkoğhı hcmen
bu atletlerin arkasında yer aldı. Ya-
ğan yağmur parkurdaki çekişmeye
renk katarken sahil yolunda da rûz-
gâr, maratonculann hızını kesti.
Parkur rekoruna veriiecek 5 bin do-
lar ekstra ödül için temposunu art-
tıran atletler arasındaki çekişme
berabennde 2.13.37'lik bir derece
getirirken altın madalyayı Etiyop-
yalı Alfred Shahanga kazandı.
Shahanga, Kenyalı Langat'ın 2 yıl
önceki rekorunu da yeniledi. Lan-
gat'ın ardından üçüncülüğü Lit-
vanyalı Prokopchuk, dördüncülü-
ğü ise Polonyalı Adam Szanovvicz
aldı.
Bayanlarda ise LaleOztürk, ya-
nşta uzun süre ön grupta koşması-
na karşın ilk 3'te yer alamadı. Bi-
rinciliği Rumen Adriana Bardo
2.34.39'la alırken Beyaz Rus Na-
taüa 2.35.52 ile ıkinci, Rus Nadez-
da ise 2.36.15'leüçüncüoldu. La-
le Öztürk 2.37.59'la dördüncü sı-
rada yer aldı. Büyûk bir curcuna-
nın yaşandığı Halk Koşusu'nda ise
erkeklerde ilk 3 sırayı Büyükşehir
Belediyesporlu atletler Şükrü Onat
(23.17), MehmetGündem(23 21)
ve Zekeriya Akdoğan (23.55) aldı.
Bayanlarda Diyarbakır'dan Hasi-
be Onat 28.03'le birinci, Eskışe-
hir'den Mehtap Sızmaz 28.23'le
ikinci, Rumen Taule Kouclia da
28.44'le üçüncülüğü elde etti.
Yanşta dereceye giren diğer at-
letler ise şöyle: Tekerlekli Sandal-
ye Maraton: 1- Ayhan Metin. 2-
YusufŞahın. Halk Koşusu(E): 1 - Sa-
vaş Özdemır, 2- Alı Yıldız, 3- Ra-
mazan Geçici, (B): 1- Emine Ataç,
2- Hatice Bahçeli, 3- Ersin Gün.
şitlemelere sahne oldu. Cumhurbaşkanı
Sülevman Demirerin starta davet edildi-
ği halde gelmedıği 'açıklanırken*. 'özel'
davetlı RP Genel Başkanı Necmettin Er-
bakan 100.000 göğüs numarasıyla dev
spor organizasyonundaki yerini almıştı.
RP'li ilçe belediye başkanlan ve millet-
vekilleri de, bu organizasyonda boy gös-
terirlerken, uzun pardösü ve tesettür giyimi
tercih eden bayan sporcularla(!), molla
sanğı takan 2 katılımcı spor çe\Telerince
kınandı.Bir grup koşucunun 'ImamHa-
tipler kapaölmasın' şeklindeki sloganla-
nnı, 'hoşnutluk'la karşılayan RP'nin kur-
maylan ise, bir başka grubun, "Türkiye
laiktir, laik kalacak" şeklinde tempo tut-
masını da, >
r
üzlenni ekşıterek izlediler.
Madalyasını alamadı
Yanşm bitış yeri olan lnönü Stadı önün-
de ise tam bir karmaşa yaşandı. Pet şişe
su ve yanşma sponsoru şampuan firma-
sının dağıttığı eşantiyonlar, yer yer yum-
ruklaşmalara varan kavgalara neden olur-
ken, ödül töreni de aşın yağmur altında
gerçekleşti.
Bayanlar maratonda 42 kilometre 195
metreyi başan ile tamamlayıp Rumen
Bardo'nun ardından 2. olan Beyaz Rus
Natalia Galushko ise sağlık problemi ya-
şayıp hastaneye kaîdırılmca hem
madalyasını, hem de 15 bin dolarlık
ödülünü 'gecikmeli' olarak alabildi.
SÖYLEŞİ AITİLAİLHAN
DünyaSatrançŞamphonuGarryKasparov
dün29gençsatrançÇıDea>Tuandamaçyap-
ü. Karş^laştığı satranççılardan 28"ini yenme>i başaran Kasparov, daha önce de Karpov ile berabere kaldığı öğ-
renilen lise öğrencisi Tamer karatekin'le berabere kaldı. Satranç maçlanrun hakemüğini eski Satranç Fede-
rasyonu başkanlanndan Jira>T Çakır yaparken şimdiki başkan Emrehan Halıcı da 2000 \ ılında tstanbul'da
yapdacak EHinya Satranç Otimpiyatian için Kasparov 'u Türkiye'ye davet etti. (Fotoğraf: KADER TUGLA)
Kutlamalar yapılacak
Ankara'nm başkent
oluşunun 74. yılı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara'nın baş-
kent oluşunun 74. yılı, 6 gün sürecek etkinliklerle kut-
lanacak. Türkiye Mühendisler ve Mimarlar Odası An-
kara Şubesi, etkinlik çerçevesinde Milli Kütüphane
Konferans Salonu'nda sempozyum ve şenlik düzenle-
yecek.
Etkinlik kapsamında düzenlenen sempozyumun açış
konuşmasım bugün saat 09.30'da Kültür Bakanı tste-
mihan Talay, TMMOB MO Genel Başkanı Fatih Söy-
ler ve MO Ankara Şube Başkanı Nuray Bayraktar ya-
pacak. Sempozyumun birinci oturumu Prof. Dr. Ziya
Utkutuğ başkanlığında saat 10.00'da başlayacak. Otu-
rumda, Ankara'nın öncü-/ ömek rolü, başkentlilik kim-
liği ve Kızılay özel ilgi odağı konulan irdelenecek.
"Başkent Ankara'dan Avangard Bir Kültür Şehrine"
konusu, saat 15.00'te başlayacak ikinci oturumda tar-
tışılacak. Otunıma çeşitli üniversitelerin öğretim üye-
leri ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri katılacak.
Yann saat 09.30'da başlayacak bölümünde ise, "Imar
Planı Değişiklikleri ve Ankara Kentsel Değişim Süreci-
ne Etküeri" konusu tartışılacak. 6 gün sürecek etkinli-
ğe, Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Karikatürcüler
Derneği Ankara Temsilciliği. Ankara Kültürünü Ya-
şatma Derneği, VEKAM, AFSAD, FSK, Sanat Kuru-
mu, Edebiyatçılar DerneğL Iletişinı Kitabevi, Özel Tev-
fık Fikret Lisesi ve Dil ve Tarih Coğrarya Fakültesi T\-
vatro Bölümü katılacak. e-posta : tan (a prizma.net tr
Tahmini değeri 16.5 milyar lira
Abdülhamit'in
sigara tabakası
açık arttırmada
ÖZGENACAR
ANKARA - Lübnan'da
I988'de bir kumar masasın-
da kazanılan Sultan AbdüDıa-
mit'e ait pırlantalarla süslü
bir altın sigara tabakası 55
bin sterlinlik (yaklaşık 16.5
milyar lira) tahmini değerle
Londra'da müzayedeye çıkı-
yor.
Christie's Müzayede
Evi'nce 14 Ekim Salı günü
açık arttırması yapılacak olan
bu parça, berabennde aynı
biçimde süslenmış kültabla-
sı, ağızlık ve kibnt kutusun-
dan oluşan bir takım olarak
ilkkezl911'deParis'tekibir
müzayedede satılmıştı. Bi-
enenfels grubu bu takıma o
zaman 11.650 Fransız Fran-
gı ödemişti. Bugün dahi mü-
zayede dünyasımn en önem-
li olaylanndan bin kabul edi-
len Abdülhamit'in mücev-
herlerinın satışı, kendisi Se-
lanik'te sürgündeyken 1911
yılında 27-29 Kasım ve 4-11
Aralık tarihleri arasında Pa-
ns'teyapılmıştı. Kataloğunu
Fransız Akademisi üyesi Je-
an Rknepin'in yazdığı müza-
yede öncesinde mücevherler
sergilendiğinde Avrupa'da yer
yerinden oynamıştı.
O günkü müzayedenin ilk
parçalanndan biri olan ve
10x7.7 cm boyutundaki altın
tabakayı, sayılan 250'nin üs-
tünde olan iri pırlantalar süs-
lüyor.
Tabakanın ortasında Sultan
Abdül Hamit'in adının baş
harflerinin Arap alfabesinde
karşılığı olan "sin,aynve ha"
harfleri ile oluşturulmuş bir
gül motifı bulunuyor. Uz-
manlar "ha"nın üzerindeki
tek pırlantalı birnoktadan do-
layı bunun "Hamif ya da
"Han" sözcüklerinin baş harf-
leri oldugunu belirtiyorlar.
Christie's, Avrupa yapmu olan
bu tabakanın bugünkü sahi-
binin bunu 1988'de Lübnan'da
kumarda kazandığını belirt-
mekle birlikte kazanan ve
kaybeden kişilerin adlannı
açıklamadı.
Müzayede e\i, kataloğun-
da. "Surian'ın çok sigara iç-
tiğini ve sigara içimini teşvik
(!) ederek devlet bütçesine
önemli gelir sağladığınır
da
önesürdü. Islam ve Hint sa-
natını içeren bu müzayedede
çeşitli ülkelerden el yazması
Kuran'lar ve Türkiye'den de
değerleri 2.500 ila 20 bin ster-
lin (yaklaşık 700 milyon ve
6 milyar lira) arasında deği-
şen Iznik tabaklar da bulu-
nuyor. Sultan İkinci Beyazrt
ve Kanuni Süleyman dönem-
lenne tanhlenen mermerden
165x39.5 cm boyutundaki bir
sanduka kapağının ise 20 bin
sterline (yaklaşık 6 mih/ar li-
raya) müşten bulması bekle-
niyor. Mermer üzerine oyma
işlemelerin yanı sna Kuran'da-
ki bir sureden "Herkes §o-
nunda ötecektir" sözleri ya-
zılı sandukanm bir "şehif'e ait
olduğu anlasılıyor
Sultan Abdülhamit'in pırlantalı sigara tabakası
Kadınların 'Önlenemez' Yükselişi!
Ne diyorsunuz, plağı değiştirelim mi? Gâliba, sı-
rasıdır.
Geçenlerde, televizyonda çalıştığım ekiple bir re-
sim çektirmemiz icabetti; ne kadar ilginç, içlerinde-
ki tek erkek bendim, diğerlerinin tamamı kız! 'Ka-
dın/Egemen Toplum' diyerek, şakasını yaptık; gü-
lüştük! Şaka biryana, hangı Media kuruluşuna adı-
mınızı atsanız-ister radyo, istertelevizyon, isterga-
zete olsun- koridorlardan adeta uçarak geçenlerin,
genç kızlar, genç kadınlar oldugunu görürsünüz.
Canım, yalnız Media kuruluşlannda mı, öğretim ku-
rumlannda, hastahanelerde, hattaadliye koridorla-
nnda, keyfiyet bu! Türkiye'de bu dört sektörü -
Media, Öğretim, Sağlık ve Adliye- kadınlar, hiç de-
ğilse yan yanya, ele geçirmiş gibidir. Diğer sektör-
lerde de, -savunma dahil- gün geçtikçe hem sayı-
lan artıyor, hem önemleri! Bu, bir bakıma, Cumhu-
riyet'in başansıdır elbet; bir bakıma da, 6O'lı yıllar-
dan itibaren almış yürümüş olan, 'Cinsel Devrim'in,
ya da 'Kadınların Kurtuluşu Hareketi'nin!
Gâzi'nin o sözünü hatırlar mısınız? Hadi, onun ke-
limeteriyle, onun ağzından dinleyelim:"... bir hey'et-
i içtimaiye, bir millet, erkek ve kadın denilen iki
cins insandan mürekkeptir. Kaabil midir ki, bir
kitlenin bir parçasını terakki ettirelim, diğerine
müsamaha edelim de, kitlenin hey'et-i umumi-
yesi mazhar-ı terakki olabilsin? Mümkün müdür
ki, bir camianın yansı topraklara zincirle bağlı
kaldıkça, diğer kısmı semalara yükselebilsin?
Şüphe yok, terakki adımlan iki cins tarafından
beraber, arkadaşça atılmak ve saha-i terakki
ve teceddütte birlikte kat'ı merâhil edilmek lâ-
zımdır. Böyle olursa inkılâp muvaffak olur..."
(Ağustos, 1925/Söylev ve Demeçleri, II)
Dikkat ettiniz mi? Inkılâbın başansını, erkek-
lerie kadınların çalışma hayatındaki işbirliğine
bağlamıştır. Bu yolda, hele şu son çeyrek yüz-
yıl içinde, -bütün aksine cereyanlara rağmen-
önemli adımlar atılmıştır. Böylece Türkiye, 'çağ-
daş uygarlığın' önemli 'seviyelehnden' birisine hay-
li yaklaşmış oluyor: çoğu Batı ülkesinde, sosyal ha-
yatta kadınlar, bizim kadınlann ulaştıklan oranlann
gerisindedirier.
işl karıştıran ekonomik egemenlik mi?
Kadını erkeğe, hem hukuk, hem faaliyet düzeyin-
de eşit saymak; her iki cinse eşit imkân tanı-
mak, hiç şüphe yok, 'ge/ış/T7/ş//ğ/n'etkileyici birgös-
tergesi ama; aynı gelişmişliğin, -Batı ülkeleri dahil,-
bütün dünyada, çok daha karmaşık toplumsal so-
runlara yol açacağı, hatta açtığı, bir gerçek. Bunla-
nn başında, ekonomik egemenliğine kavuşmuş ka-
dınlann, evlilik hayatında çok daha bağımsız dav-
ranmalan; bunun da, çoğu erken boşanmalara yol
açmalan geliyor. Hangi ülkede, kadın, sosyal ha-
yata yeterince girmiş, ekonomik bağımsızlığını
elde etmişse; bakıntz, o ülkede, boşanma yüz-
deleri, belirgin bir şekilde yükselmiştir; üstelik,
boşanmayı isteyen taraf da, kadın tarafıdır. Bun-
dan ne çıkar? Ne mi çıkar, şu: liberal burjuva top-
lumlan, prensipte, 'aile birimi' üzerine kuruludur:
oysa boşanmalann artması, kadınlann bir başına ya-
şamaktan artık korkmaması, aileyi içinden vuruyor:
tek çocuğunu tek başına büyüten, 'kadın' doktor,
gazeteci, öğretmen ve avukatın, en çok ülkemizde
olduğuna, neredeyse yemin edebilirim.
Belki de yazmışımdır, iki savaş arasında 7/be-
ral/kapitalisf düşünürler, ailenin SSCB'de inkâredil-
diğini ileri sürüyor; Bat'lı propaganda, Rusya'da bu
müessesenin ortadan kalktıgını yayıyordu. Oysa ne
görüyoruz? Totalrter komünizm, Rusya'da ne aile-
yi kaldırmış, ne fuhşu serbest bırakmış; iş, kadının
keyfine bağlı; buna mukabil, liberal Batı, bir ma-
nada kaprtalist ekonominin gereğine uyarak,
aileyi 'bizzat' dağrtryor: karı / kocaya bir araba,
bir buzdolabı, bir televizyon yerine; hem karıya
hem kocaya, ayn birer araba, birer buzdolabı,
birer televizyon satmak, çok daha kârlı bir he-
saptır. Bu hesap düzenin, kadının 'yükselişine' ses
çıkarmaması için, geçerti bir neden olamaz mı?
Başka, gizli bir neden daha var: Toplumlar ço-
ğalmanın, zenginliği bölüşmek oldugunu anla-
dıkça, çocuk yapmak, hayatın ideallerinden bi-
risi -belki de birincisi- olmaktan çıkmaktadır.
Gelişmiş toplumlann nüfus artışı yerinde sayıyor. Ço-
cuk yapmayacaksan, hayatını tek başına kazana-
biliyorsan, evlenmek niye ki? Buna bir de her ge-
çen gün biraz daha, cinselliğin üreme fonksiyonun-
dan kopanldığını ekleyiniz; 'ailenin' neden dolayı
tahribe doğru gittiğini daha iyi anlarsınız: cinsel
zevk, yalnız aileden değil, aşktan bile kopanlıyor; eş-
cinselliğin inanılmaz yayılışı, bunlarla bağlantılı ola-
maz mı?
Kadın hür olmalı, eşi olmamak çartıyla!
Türkiye'de, gelişmişlik eşit paylaşılamadığından
olacak durum çok daha ciddi; sorunlar da, o de-
rece çetrefil: bir tarafta, haftalık 'aktüel' -yoksa
'seksüel' mi demeliyim- dergiler dahil, bütün
Media bir şehvet histerisi içinde, Allahın günü,
cinselliğin propagandasını yaparken; öbür ta-
raftan, feodal/ümmet üstyapısını muhafaza eden
erkekler, aileyi, cinselliği, aşkı, eski kriterier için-
de değeriendirmeye çalışmakta; bu da iki cins
arasındaki uyumu bozmaktadın Erkek, isterse
Amerika'da, Avrupa'daokumuş olsun; 'kadınlann
eşitliğine ve serbestliğine taraftardır' ama, o kadı-
nın kansı olmaması şartıyla!
Zannımca, ülkemizde kadınlann 'yükselişini', er-
kekler açısından olumsuz etkileyip, kalkınma ve
yükselmedeki işbirliğini bozan faktörlerin başında
bu geliyor. Üstelik bu söylediklerim, bir zan ya da
tahmin değil, ciddi araştırmalann sonucu! Sıra, on-
laragözatmayadagelecek; işbirliğini, kadınlar açı-
sından bozan faktöriere de!
http:// www. prizma.net tr/ A İLHAN
http://wvw.eda.tr/-bilgiyay/yazar/ailhan.hrJm