Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
13 EKİM 1997 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA
KULTUR 11
Ünlü Rus sanatçı Oleg Kulik, Darphane'deki mekân düzenlemesinde idealindeki 'geleceğin ailesi'ni ortaya koyuyor
Bir öteldrdn içinde erimek.•.
AHUANTMEN
Uluslararası sanat ortamında ilginç
performanslanyla adını duyuran ünlü
Rus sanatçı Oleg Kulik, 5. Uluslararası
Istanbul Bienalı çerçevesinde Darpha-
ne"de gerçekleştirdiği mekân düzenle-
mesinde izleyiciyi 'büyük idealini" pay-
laşmaya çağınyor. "Geleceğin Ailesi"
adını taşıyan çalışma. ilk temsilcisi ola-
rak Kulik'in ortaya koydugu yenı bir
dünya anlayışının tohumlannı atıyor.
Kulik'in dünyasında insanlar hayvan-
lann efendisi değil. insanlar ile hayvan-
lar arasında tam eşıtlığin savunucusu
Kulik ve "estetik iiretime farklı biyolo-
jik türierin katkısını ekJediğimizde yeni
bir Röncsans'ın. bugün hayal edemeye-
ceğiıniz ölçüde bir estetik patlamanın
yasanacağına" inanıyor.
Moskova'da, hayvan haklannı savu-
nan bir parti kuran ve kendısini bu par-
tinin lideri ilan eden Oleg Kulik, hay-
vanlann bir gün parlamentoda mutlaka
temsil edıleceğıni söylüyor. Bugün dün-
yanın tek bir biyolojik türün egemenli-
ği altmda bulunmasının affedilmez ol-
duğunu belirten Kulik, 21. yüzyıla gir-
meye hazırlanan ınsanlığın krizinden
söz edıyor. Öngördüğu çare. "zoophre-
nia"ni" on emnnden biri: "Kenditürü-
nün de aralannda bulunduğu tiim can-
hlara borçlu olan İnsan'ın insan sonra-
sı ahlak anlayışı için ilk adımı atması ge-
rek." Hayvanlarla ınsanlar arasında ev-
lilığın yasallaşması gerektiğini savunan
Oleg Kulik, bu düşüncesinin canlı bir
örneğıni Darphane'deki "Geleceğin Ai-
lesi"nde ortaya koyuyor.
Oleg Kulik'in kuramsal çerçevesini
tüm aynntılanyla çizerek fotoğraf ve
vıdeo görüntülenyle de desteklediği
"Geleceğin Ailesi", Kulik ıle kocası
Buck, bir de çocuklanndan oluşuyor.
Yerlerde rahat minderler var, oturup ai-
lenin soluğunu duyabilir, bu yeni aile
düzeninin hoşunuza gidıp gıtmedığıni
tartabilirsiniz. Duvarlarda, hemen her
evde olduğu gıbı aile fotograflan. Ku-
lik ile Buck'ın piknik yaparken çekil-
İSMNltl
ııııım
V( S»«»T
A
isnnm
•İDMÜ
. * * {
• s ' s,
eleceğin Ailesi' şaşırttı mı sizi? Aslında
Kulik'in ütopyası, kopyalanan koyunlar gerçeğinden
daha şaşırtıcı değil. Ve insanı gerçekten eğlendiren
bu esprinin soğuk yüzü, teknoloji çılgını insanlığın
trajedisinden başka bir şey değil.
Rus sanatçı Oleg Kulik ile köpeği Buck 'Geleceğin Ailesi' adlı performansmda.
miş edepsiz pozlan da var aralannda!
TV ekranında, ailenin günlük yaşamın-
dan kesitler. Kulik ile Buck yatıyorlar,
Buck patisıni Kulik'in yanagına atmış.
Bırlikte yemek yıyorlar. Sevışıyorlar.
"Geleceğin Ailesi" şaştrttı mı sizi?
Aslında Kulik'in ütopyası, kopyalanan
koyunlar gerçeğinden daha şaşırtıcı de-
ğil. Ve insanı gerçekten eğlendiren bu
esprinin soğuk yüzü, teknoloji çılgını
insanlığın trajedisinden başka bir şey
değil. İnsanlığın sevgi dolu, hesapsız
kitapsız 'dogaT olanı arayışında "Gele-
ceğin Ailesi" bir metafor oluşturuyor.
Bienal kataloğuna yazdığı 'açık mek-
tup'tan: "Benim için insan olmak 'can-
lı'. 'hisseden' ve 'anlayan' kavramlany-
la bağlantılı olmaktan çıktı, 'yapay' ve
'tehlikeli' kavramlanyla bağlantılı ol-
maya başladı."
Oleg Kulik'in savunduğu 'bio-este-
tik', maymunlara ya da fillere resim
yaptırmanın ötesine uzanıyor. *Öte-
ki'yle kurulan birebir ilişki söz konusu
Kulik'in yapıtlannda: Kulik, ötekine re-
sim yaptırrruyor. ötekini kendileştıri-
yor, kendisi ötekileşiyor. Bu da ortaya
koydugu felsefenin on emrinden biri:
"tçinizdeki hayvanı sevmek, yanı başı-
nızda vaşayan ve sohık alıp veren tüm
eanlılan -ister insan, ister köpek, Lster as-
lan. ister balina, ister kannca, ister ka-
nncayiyen, fokbalığı ya da yarasa olsun-
anlamak ve sevmek anlamına gelir. An-
cak ötckinin içinde erûnek ya da öteki-
ni içinde eritmek surctiyle insanlığı ve
dünyayı kurtarabilirsiniz."
Merak ettiğımiz ilk soru da bu oldu.
Kulik ıle söyleşırken: Hayvanlar âlemı-
ne duyduğu bu olaganüstü bağlılık...
Kulik'in ötekı ailesınden hıç de rahat-
sız görünmeyen eşi Mila Bredikhina,
çevirmenlik yaptı. "Vaşanumın belirti
evrelerinde küçük düşürüldüm ve çok
acı çektim. Ne zaman oduyguyu hisset-
tiysem. aklıma hayvanlar geldL Hayvan-
lar sürekii küçük düşürülüyoriar, acaba
ne hissediyorlar? Genel kanının aksine,
hayvanlar da hissediyorlar. Hayvanlara
duyduğum olaganüstü yakınlık sonu-
cunda, hayvan ohnanın nasıl bir şey o\-
duğunu kavradım sanınm" diyor Ku-
lik. Rusya'da kasaplann önünde perfor-
manslar yapan ya da sualtında balıklar-
la sohbet eden sanatçı, kendisinı Rus-
ya'dakı hayvanlar âleminin temsilcisi
olarak görüyor. Ama onlar sizi seçme-
di ki onlann lideri olma hakkını nasıl
kendinizde görürsünüz, Bay Kulik?..
Bu kez Rusya'daki galericısi ginyor sö-
ze: "Bakın, Rusya'da beş tane komü-
nist parti var, her birinin lideri komü-
nistleri temsil eftiğini söy lüyor. Kulik de
politika yapıyor işte. ama o hayvanlan
temsil ediyor. Hayvanlan temsil edecek
bir başkası çıksa, rekabetten de hoşlanır
ama bugün bu alanda bir tek Kulik mü-
cadele ediyor!"
Aile kurumunun bayatlayarak da ol-
sa sürdüğü günümüzde, Oleg Kulik'in
yapıtı aslında ne denlı radikal? Farklı
türler arasında da olsa tüm geleneksel-
liğıyle yıne aile kurumunu savunuyor
Kulik.
Asuman Arsan 'ın cenaze töreni bugün saat
10.30'daHadi Çaman Tiyatrosu 'ndayapılacak
Sanat -
evreni bir
buyugunu
daha yitirdi
yıl sonra yıne Dormen'ın 'Geceye Selam' mü-
zikalinde de başan kazandı. Son yıllarda sine-
ma filmlerinin azalışı yüzünden televizyon ya-
pımlanna geçış yapan Arsan, birçok yerli dizi-
de de yaratıcılığını ustalıkla sergiledi. Ziya Öz-
tan'ın 'Bugünün Saraylısı'nda Üftade Hanım,
Hüseyin Karakaş'ın 'Yarın Artık Bugün-
dür'ünde Melahat Hanım, Okan UysaJer'in
'Dönemeç'ınde Şukufe. 'Kuyruklu Yıldız Al-
tında Bir İzdivaç'ın Emeti'sinde Emeti'si
belleklerden sılınmeyen rollerdı.
Asuman Arsan. 9 Mayıs 1934'te İstanbul'da
doğdu. Muadelet adlı bir de ablası olan sanat-
çı, Fatih Ortaokulu'nubitirdikten sonra müzik-
lı oyunlara gönül verip
1951 'de Yeni Ses Opereti'nde' Yutmazoğlu'
oyunuyla sanat yaşamına girdi.
"Çeşm-i Siyah', 'Kâtibim', 'Bulunmaz
Pansiyon" gibı oyunlarda rol aldı.
1954'te operet dağılınca Toto Karaca, Ke-
nan Büke. Muzaffer Hepgüler, Tevhip Bilge,
Ali Sururi, Celal Sururi ile
bırlikte tstanbul Opereti'ni
kurdular. Maksim Salonu ve
Elhamra Sineması'ndaki ça-
lışmalardan sonra 1959-60
döneminde operet, Istanbul
Tiyatrosu adını aldı. Burada,
'İşler Askıda', 'Paris'ten
Gcliyorum'. 'Aklım Sana
Emanet' 'Varan 3', 'Antika
ÇanakJar', 'Fındıkçı Kız\
Baba Hindi',-
Kızma Bira-
der' Sakalb,' Gelin', Ka-
lamış Pansiyonu' gibi sayısız
oyunda rol aldı. 1960'larda
Aksaray Küçük Opera'dan
sonra Muammer Karaca Ti-
yatrosu'na geçerek 'Cibali
'Senatür', 'Bulunmaz Uşak',
'Lahmacun CumhuriyetiYŞenlik Palas'ta
oynadı. 1969'da Kenan Büke Tiyatrosu'nda
'Mühür Gözlüm' oyunuyla Şişh Özel tktisa-
di Ticari Ilımler Yüsek Okulu'nun 'Musahip-
zade Celal Ödülü'nü aldı. Daha sonra Dor-
men Tiyatrosu'nda çalıştı.
Asuman Arsan'ın sinema serüveni 1960'la-
nn sonlannda başladı. 'Idam Günü", 'Yunus
Emre Destam', 'Helal Sana Behçet', 'Aşkı
Ben mi Varartım?', 'Gülsüm Ana' "Şıngır-
dak Şadiye', 'Aile Kadını', 'Gırgıriyede
Cümbüş". 'Yorgun', "Sokaktan Gelen Ka-
dın', 'Fidan\ 'Herşeyim Sensin", 'Ekmek El-
den\ 'Kırlangıç Fırtınasr, 'Acıların Kadını',
'Ağa Bacı', 'Babalar da Ağlar' 'Yaygara 86'
'Tarzan Rıfkı','Japon İşi', 'Kadersiz Kul-
lar', 'Dilekçe', 'İnatçı' gibi filmlerde karak-
ter rollen oynayan sanatçı. 1983'te Zeki Ök-
ten'in 'Faize Hücum' filmiyle 20. Antalya
Fılm Şenliğı'nde Yardımcı Oyuncu Ödülü
kazandı.
Asuman Arsan ve Haldun Dormen.
TLîRHAN GÜRKAN
Sanat evrenı peşpeşe gelen yıtik haberleriy-
le sarsılıyor. Tırpan durmu>or ve gösteri dün-
yamızda sanat emekçilerinı sonsuza uğurlama-
nın acısı yaşanıyor. Yetenekli bir sanatçı, güzel
bir insan daha ansızın aramızdan aynlıp gıttı.
63 yıllık yaşamının 47 yılını sahne ve perde
dünyasına adayan operet, tiyatro ve sinema
oyuncusu Asuman Arsan beklenmedik bir an-
da, şok bir olümle yaşama gözlerinı >"umdu.
'Cicim" adlı köpeğiyle yapayalnız yaşadığı Ci-
hangir'deki evinde ölü bulunan sanatçı. sinema
ve televizyon çevrelennı, yakınlannı ve izleyi-
cılerni yasa bogdu.
KLarakter tûrünün güldürü alanındakı sevim-
li oyıncusu. bir süredir kalp, yüksek tansiyon
ve astım hasülığından yakınıyor, solunum güç-
lüğüçekiyordu. Dileğimiz, sürmekteolan Ada-
na Altın Koza Sanat ve Kültür Festivali'nde. bu
sana:çımıza sinemaya katkılanndan dolayı bir
ödülverilmesı.Günümüzkuşa-
ğı, Asuman Arsan'ı daha çok
Yasemin Yılçın ve ekibinin
hazı-ladığı "İnce İnce Yase-
mince'nin, Sürev^a Hanım'ın
istermeyen. rtilip kakılan talih-
siz gsliniyle.'ÇiçekTaksi' di-
zisirde taks şırketinin sahibi
Erol Günavıün'ın kanlı bıçak-
lı olduğu uyımsuz kansı 'Na-
ciye' kimliğ-Jide anımsıyorlar.
Oysı onun sanat uğraşında çok
eskiere uzaran ışıltılı bir geç-
mişi bulunuyor. Güldürü ala-
nınca doğaüstü bir kışılık yara-
tarat izleyicjıin gönlünde taht
kuraı. se\gı dolu, tatlı sert. bu
ufal tefek, tombulça, halk tıpi,
sevinli kada, 40 yıl öncesinin ünlü bir operet
yıldzıydı.
Ntizikallnn baştacı edildiği operet tiyatro-
lan iönemi apandıktan sonra Asuman Arsan
uzuı süre ya-amını tiyatro oyuncusu olarak sür-
dürcü. Oyn&dığı 80 dolaymda oyunda büyük
küçik demeien anlamlı kişılikleryarattı. 1950
ve <0'lı yıllann verdiğı özel tiyatrolann sınırlı
olajaklan Arsan'ı öbür uğraştaşlan gibi sine-
ma ılanına rti
1 »70 ve 980'li yıllan beyazperdede yete-
neki bir kankter oyuncusu olarak geçti. Sah-
ned:ki başnsını ve ününü filmlere de taşıdı.
19g)'lerin hışında müzikallere yeniden dönüş
yapın Arsar. Haldun Dormen'in Şan Müzik-
holi'nde sameye koydugu kimi müzikal gül-
dümlerde ikinç kompozısyonlar yarattı.'His-
seNHariksuar Kumpanyası'nda çok başanlı
Rıan kantau 'Nitclia' tıplemesiyle birlikte
Be^Uıs Dilliıil, Ayten Erman, Adile Naşit'le
sumluğu 'Kıığuların Dansı". mizahla gülme-
ce>- eaiyı bçımde kaynaştıran bölüm oldu. Bir
• Yaşammın 47
yılını sahne ve perde
dünyasına adayan
operet, tiyatro ve
sinema oyuncusu
Asuman Arsan
1983'te Zeki
Ökten'in 'Faize
Hücum' filmiyle 20.
Antalya Film
Şenliğı'nde Yardımcı
Oyuncu Ödülü
kazanmıştı.
Karakolu'
Zeki Demirkubuz'un yönettiği "Masunıiyet", 4 ödülle 11. Altın Koza Film Festhali'nin en iyisi oldu.
Altın Koza 'Masumiyet'inADANA (Cumhuriyet Güney
Üleri Bürosu) - Adana 11. Altın
Koza Kültür ve Sanat Festıvalı
Film Yanşması sonuçlandı.
"Masumiyet'' en iyı fîlm
seçilirken en iyı yönetmen ödülü
de bu fîlmin yönetmeni Zeki
Demirkubuz'a verildi. Festivalde
en iyi erkek oyuncu Haluk
Bilginer (Masumiyet). en iyi
kadın oyuncu Derya Alabora
(Masumiyet) seçildı. Egemen
BaykaL Kenan Ormanlar. Nur
Sürer, Engjn Ayça, Ekrem Bora,
Necat Gökçe ve Artun Yeres'ten
oluşan seçici kurulun
belirlemelerine göre "en iyi"ler
şöyle: 2. fılm: Hamam. 3. fılm:
Solgun Bir San Gül. Yardımcı
kadın oyuncu: Şerif Sezer
(Hamam), Yardımcı erkek
oyuncu: Kuzey Vargın
(Çökertme). En iyj senaryo:
Macit Koper ile Ömer Kavur
(Akrebin Yolculuğu), en iyı
görüntü yönetmeni Ercan Yıtanaz
(Solgun Bir San Gül), en iyi fılm
müziği Atilla Özdemiroğlu
(Akrebin Yolculuğu). en iyı
stüdyo Kuşatma Altmda Aşk
(Fono), en iyi kurgu Meviüt
Koçak (Nihavend Mucize).
Özel ödüller ise şöyle dağıldı:
Festivalde "Hamam", en ivi 2. film ödülünü kazandı.
Yümaz Güney Kasaba. Çukurova
Gazeteciler Cemiyeti Hollyvvod
Kaçaklan. Adana Anakent
Belediyesi Akrebin Yolculuğu.
Öğrenci fılmleri yanşmasında en
iyi konulu fılm Misafir. en iyi
deneysel film Mobius, en iyi
belgesel fılm Altının Sesi ödül
seçilirken fılm öykü
yanşmasında Hüseyin Kuzu,
Durul Gür ve Mustafa Emre ilk
üç ödülü kazandılar.
Ödül töreninde konuşan Küİtür
Bakanı İstenıihan Talay, geleceğe
yönelik köprüler kuran sinemaya
her zaman yardıma hazır
oldukJannı söyledı ve festivalde
emeği geçenlere teşekkür etti.
Ödül töreninden sonra verilen
kapanış balosu ile 11. Altın Koza
Kültür ve Sanat Festivali sona
erdi.
GEREDE ASÜYE HLTOJK
M\HKEMESt'NDEN
DosvaNo. 1997-240
Davacı Malıye Hazmesı'ni ızafaten Gerede Mal Müdür-
lüğü vekili tarafindan davalılar Tahır Demirbaş ve arkadaş-
lan aleyhıne açılan tapu ıptalı ve tescıl davasının yapılan
açık duruşmalan sonunda, mahkememızden venlen
10.10.1996 tarih ve 1993'313 esas. 1996/381 karar sayılı
davanm reddme ılişkın hüküm, davacı Hazine vekili tara-
findan temyiz edıldığınden, hüküm Yargıtay 14. Hukuk
Daıresi'nin 1.5.1997 tarih ve 1997 2529 esas, 1997/3294
karar sayılı ilamı ile bozularak bozma ılamtnın kesınleştığı
ve yukandaki esas numarasına kaydının yapıldığı, duruş-
ma gününün ıse 20.11.1997 gününe bırakıldığı davalı Ge-
rede ilçesi Kösreli köyünden Tahir Demirbaş'a daha önce-
den gazete ılanı ile tebliğ olunduğundan kendisine ışbu du-
ruşma günü tebliğ olunur.
Basın:444P
ANKARA 17. ASLİYE HUKUK
HAKİMLİĞİ'NDEN
EsasNo: 1996'691
Davacı Mine Kart tarafindan davalı Molla
Nebi Kart aleyhıne açılan boşanma davasının
yapılan duruşmasında. Davalı Molla Nebi
Kart bulunamamış olduğundan ve adresı de
meçhul bulunduğundan. kendisine duruşma
gününün ılanen teblığine karar verilmış olup.
duruşma günü olan 11.11.1997 günü saat
09.30'da mahkememızde bızzat hazır bulun-
manız veya kendınızi bir vekılle temsil ettır-
memz, aksi takdirde H.U.M.K.nun 509-510.
md. gereğınce hakkınızdakı davaya yokluğu-
nuzda karar venleceğı hususu davalı Molla
Nebi Kart'a ilanen tebliğ olunur.
Basın: 44370
BUAŞAMADA
ŞÜKRAN KURDAKUL
Kültür Yaşamımcda
Behice Boran Gerçeği
ilk kez, Barışseverler Derneğı Başkanı olarak de-
mir parrpaklıklar arkasına kapatıldığı 1950 yılında ka-
muoyu, görevınden alınmış bir sosyoloji doçenti ve
yazar olarak tanıyordu Behie Boran ı
Adnan Cemgil, O. Fuat Toprakoğlu, Nevzat
Özmeriç, Reşat Sevinçsoy, Muvakkar Güran,
Vahdettin Barut, Naci Ormanlar'la birlikte yargı-
lanırken başı öne eğılmedı; aksine, uygarca hesap
sordu "Hukuk Makinesi"n\r\ ardındaki siyasal ikti-
dardan.
Bilim kadını kimliğine yasak sökebilir miydi ki...
Bu gerçeği, 1939-46 yıllanndaki çalışmalan orta-
ya koyan özgür insan kimliğiyle kanıtladı Behice Bo-
ran.
Yazısı, araştırması, çevirileriyle demokratikleşme-
nın önünü kesme çabasındaki aykın güçlere karşın,
kültür savaşımını sürdürmek.. Yakın tarihin ve dö-
nemınin toplumsal siyasal özelliklerini aydınlığa çı-
karacak yollan göstermeye çalışmak.
Kültür yaşamımızdaki yeri böyle tanımlanabilir
Boran'ın.
Çağdaş Türk Edebiyatı'nda 1939-46 dönemi ça-
lışmalannı değeriendinrken şunlan yazmıştım:
Behice Boran, ilk yazılanyla DTCF (Dil Tarih ve
Coğrafya Fakültesi) dergisinde görülmüştü. Daha
sonra Yurt ve Dünya, İnsan, Adımlar (1941), Görüş-
ler, Tan (1945), Yığın, Söz, Ant (1945-46) dergi ve ga-
zetelerinde yazdı. DTCF'nin yayımladığı Namık Ke-
mal Hakkında (1940) adlı kitaptaki "Namık Kemal'in
Sosyal Fikiıieri" başlıklı yazısı, Tanzimat döneminin
özelliklenne de değinen geniş bir inceleme niteliğin-
dedir.
Yönetimine katıldığı Yurt ve Dünya'da çıkan ya-
zılannda, edebiyat ve sanat konulanna toplumsal
açıdan yaklaştığı söylenebilir. Bu dergideki "Namık
Kemal'de Devlet Fikri" (Sonkânun 1941), "Şehir ve
Şehirieşme Davamız" (Mart 1941), "Dünyanın Gi-
dişi" (Sonteşrin 1941). "Sanayide Köylü ve Işçi"
(Sayı 15-16, 1942); Adımlar'daki "Deöişme Halin-
de Köylerimiz" (Ağustos 1943), "Zirai Jstihsalin Ge-
rıliği" (Şubat 1944) konulanndaki yazılannı Türki-
ye'ye ilişkin çalışmalan arasında anabiliriz.
İnsan dergisinde çıkan "Sosyolopde Bocalama-
lar" (Mart 1943), (Nisan 1943) adlı incelemesinde
Aguste Comta'un "müstakil bir ilim olarak ilan et-
tiğı" toplumbilimin Amerika'daki gelişimini inceleye-
rek Charles Ceomley'in temsil ettiğı "organıc the-
ory"nın ozellıklen üzerinde durur. "Beşeri Ekoloji" ve
"Kültür Tetkikleri" bölümlerindeyse, bu akımlara
yandaş ve karşıt olan başlıca görüşlere değinir.
Behice Boran, Toplumsal Yapı Araştırmalan (1945)
adlı yaprtının "Problem ve Metot" başlıklı bölümün-
de, toplumdaki değışmelerin göz önünde tutularak
sosyolojik araştırmanın az çok dinamik olmak zo-
runluluğu üzerinde durur. Çünkü toplumun dura-
ğan bir yapısı yoktur. "Metodolojik kural, bu ilişki-
den doğan kurumlara, oradan da bu kurumlann
oluşturduğu sosyal tabakalara" gitmeyı öngörmüş-
tür. Bu nedenle "hemangi birinsan topluluğunun iş-
lediği doğa parçasıyla olan ilışkileh" incelenirken
aşağıdaki gereklere uyulması zorunluluğuna işaret
eder:
1 - Doğayı işletme işinde kullanılan araç ve gereç-
ler, tekniklerie, araçlara uygulanan enerji türü ve ni-
teliği.
2- Doğayı işletme çalışmalarının, topluluğu oluş-
turan insanlar arasında nasıl bölündüğü ve örgüt-
lendiği, üretim organizasyonu biçimleri, iş bölümü
sistemi.
3- Kullanılan doğal kaynaklann ve işletme araç-
lannın topluluğu oluşturan insanlar arasında nasıl
dağıldığı-mülkiyet ilişkileri...
1945'te Tan gazetesinde yayımladığı yazı dizisin-
de, demokrasinin gelişme evrelerini inceleyerek çok
partili yaşama geçiş döneminde temel haklar ve hu-
kuksal güvence sorunlannın bütünlüğü üzerinde du-
rur. Toplumun tüm kurumlannın demokratik ilkele-
re göre düzenlenmesi gerektığini yazar. Sosyalist
öğreti doğrultusundaki görüşlerinı ıçeren yazılany-
sa 1960'tan sonra Yön, Vatan, Öncü, Sosyal Ada-
let, Emek, Yurt ve Dünya dergi ve gazetelerinde çık-
mıştır. Türkiye ve Sosyalizm Sorunlan (1968) adlı
yapıtı da Osmanlı Imparatoriuğu'ndan yazıldığı dö-
neme kadarki sosyo- ekonomik gelişmelerin çözü-
münü amaçlayan yazılardan oluşmaktadır. Boran'ın
bu kitabında "Türkiye'nin tarihsel doğrultusu"r\a
ilişkin görüşlerinin yanı sıra "sosyalist hareketin ku-
ram ve eylem" sorunlannı tartıştığı, olaylara yakla-
şırken din, sosyal sınıflar, anayasa gibi kurumlan
değerlendirerek demokratikleşme sürecine özgü
değişmeler üzerinde durur."
•••
Behice Boran, 10 yıl önce diyan gurbette kapa-
mıştı dünyaya gözlerini.
Yazılan, konuşmalan, demokratikleşme savaşı-
mında kendini esirgemeyen kişiliğiyle unutulmaya-
cak.
Oben Güneyln eşine
tiyatpoculardan destek
• Kültür Servisi -1993 yılmda yıtırdiğimiz tiyatrocu
Oben Güney'in eşi Maria Güney ve öğrenim gören ıki
çocuğunun kirada oturdukları evden çıkanlmalan
nedeniyie Müşfik Kenter, Haldun Dormen. Yılmaz
Erdoğan. Sevgı Sanlı, Hadi Çaman, Cstün Asutay, Oya
Başar, Levent Kırca ve Tuncer Cücenoğlu'ndan oluşan
bir kurul, Mana Güney ve çocuklanna konut alınması
amacıyla bir kampanya başlattılar. Kampanya
kapsamında Halk Sıgorta'nın 600 milyon liralık
yardımının yanı sıra pek çok tiyatrocudan destek
beklenıyor.
Studio Oyunculan'ndan Oyuncu'
• Kültür Servisi - Studio Oynnculan Şahika Tekand'ın
yazıp yönettiği 'Oyuncu' adlı oyunun provalanna
başladı. Aralık ayında sahnelenecek olan oyunda kırk
kişilik bir oyuncu kadrosu yer alıyor. Insanın giderek
tümüyle değersizleştıği günümüzde, seyirci karşısına
'insan' düşüncesı ıle çıkmayı amaçlayan oyun. her
gece bu seyırcılerin kura ile seçeceği oyuncular ve yine
kura ıle behrlenecek olan çıkış kapılan kullanılarak
performatıf bırtarzda sahnelenecek. Oyun. içinde
banndırdığı şans/risk faktörü aracılığıyla insan'oyuncu,
hayatoNTin ilişıkisini ırdeliyor. Topluluk sezon içinde
aynca Beckett'in "Oyun Sonu" ve 'Beş Kısa Oyun' adlı
yapıtlan ile Harold Pınter'ın 'Git Gel Dolap' adlı
oyununu sahneleyecek.
Sefillep 12. yılını kutladı
• Kültür Servisi - "'Sefıller" müzikali Londra'da 12.
>ılını kutladı. Müzikalin yapımcılan en az 10 yıl daha
mmüzikalin sahneleneceğinı söylüyor. Victor
Hugo'nun a>Tiı ismı taşıyan romanından uyarlanan
müzikali şımdıye dek 40 milyon kişi izledi. 22 ülkede
14 ayn dilde sahnelenen müzikal, 960 milyon dolar
hasılat yaptı.