Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
11 EKİM 1997 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Perinçek: Baskını
Peker düzenledi
• tstanbul Haber Servisi
-Işçi Partisi(tP)Genel
Başkanı Doğu Perinçek,
Flash TV baskınını, DYP
Istanbul ll Başkanı Celal
Adan ve tl Örgütü Başkanı
Faik lçmeli'nin ülkücü baba
Sedat Peker'i devreye
sokarak yaptırdığını öne
sürdü. İP Genel
Merkezi'nde bir basın
toplantısı düzenleyen
Perinçek, ülkücü Murteza
Didin'm, "'Perinçekler beni
kullandı" sözlerinin
Kocaelı Valisi Memduh
Oğuz, MHP ll Başkanı
Aslan Koyuncu, Öncü
gazetesı sorumlusu eski
MlT üyesı Tolga Atik ve
Kocaelı Emnıyet
Müdürlüğü tarafından
kurulan tertip sonucu
söyletildığıni de belirtti.
• İ ç Deniz müzik
topluluğu bugün saat
17.00'deTopkapı
Sarayı'nda bulunan tarihi
Darphane binasında
"Sesimi Ver Sesime"
başlılüı bir dinleti
sunacak.
• Beyazıt'da cuma
namazından sonra şeriatçı
gösteri düzenleyen 300 kişi
polis tarafından dağıtılırken
yaklaşık 50 kişi gözaltına
alındı.
• tstanbul Tıp Fakültesi
Hastanesi'nde tedavisi
sürdürülen Kim Dergisi
Vazıişleri Miidürü Nurcan
Çakıroğlu'nun sağlık
durumunun ciddiyetini
koruduğu bildirildi.
• AMATEM ıle Özel
Okullar Derneğı ışbirliğiyle
6 bin 800 öğrencinin •*>•/•• • •
katılımıyla düzenîenefr '""
ankette, ujaışturucuya
alışan öğrencilerden yüzde
78'inin "Birkere
kullanmakla bir şey olmaz"
mantığıyla hareket ettiklen
belirlendi.
• DYP Genel Başkan
Yardımcısı Hasan Ekinci,
ABD'Ii işadamı Roger
Tamraz ile Çiller çifti
arasında "rüşvet ilişkisi
bulunduğu" yönündeki
haberleri yalanladı.
• Demokrat Türkiye
Partisi Genel Başkanı
Hüsamettin Cmdoruk,
"Halk, demokrasi ve insan
haklan istiyor. Eğer bir
ülkede yolsuzluk, devlet
katına çıkmaz. yolsuzluğu
başbakanlar ve eşleri
; yapmazsa. devlete çeteler
•Igirmez" dedi.
• Topkapı TtM-2 tş
Merkezi önünde
düzenlenen "Kızılay
Esnaf El Ele" kampanyası
dahilinde 86 ünite kan,
sabah 10.00 ile akşam
16.00 arasında alınırken,
halka Göz Nurunu
Koruma Vakfı tarafından
ücretsiz göz muayenesi
yapıldı.
• lstanbul'da salı günü
vefat eden gazeteci Nihat
Tunalı, Kuzguncuk
Camii'nde kılınan öğlen
namazının ardından
Nakkaştepe Mezarlığı'nda
toprağa verildi.
• Giiney Amerika
kıtasında 10 bin km'lik
bir yolu bisiklet turu ile
tamamlayan Hülya Koç,
1997 Eyliil aymda TNT
EWW Türkiye'nin
sponsorluğunda Afrika
: kıtasını güneyden kuzeye
'. geçmeyi planhyor.
• Sosyalist İktidar Partisi
(SİP) Istanbul ll Örgütü'nce
yapılan açıklamada.
özelleştirmenin işsizlik,
yoksullaşma,
sendikasızlaştırma.
eğıtımsizlik ve sağlık
hizmetlerinden yoksun
kalma anlamına geldiğı
savunularak mücadelenin
yükseltilmesi çağnsı
yapıldı.
• Ünlü İngiliz topluluğu
'Spice Girls' konser
vermek üzere dün özel bir
uçakla İstanbul'a geldi.
• Aydınlık dergisıne
yaptığı açıklamalardan
sonra, geçen hafta Aydın'ın
Didim ilçesınde yakalanan
Murteza Didin ile kendısine
yardım-yataklık yaptığı
iddia edilen İP üyesi Levent
Özciğer tutuklandı.
Hükümet kararnamesinde, cumhuriyet savcılarma yetki verilmesi öngörülüyor
Vakıflara yeni düzenleme
EMİNE KAPLAN
ANKARA - 55. hükümet, Mil-
li Güvenlik Kurulu'nun (MGK)
önerisi üzerine özellikle irtıcai fa-
aliyetlere destek veren vakıflan sı-
kı denetime alıyor. Bakanlar Kuru-
lu'nda imzaya açılan kararnameye
göre, devlete karşı işlenen suçlar-
dan hüküm giyenleT vakıfkurama-
yacak. Kuruluş izni venlirken vak-
fin amacı göz önünde bulunduru-
lacak. Zararlı olduklan belirlenen
vakıflann faaliyetlerinin durdurul-
ması için cumhuriyet savcılan ve
mülki ıdare amirlenne yetki veri-
lecek. Devlet Denetleme Kurulu,
vakıflarla ilgili her türlü inceieme
ve araştırma yapabilecek.
Hükümet, MGK'nin 25 Tem-
• 55. hükümet, MGK'nin 25 Temmuz toplantısında vakıflann denetlenmesi ve kontrol
altına alınmasına ilişkin kararlannı hükümet karamamesi haline getirerek. yasal
düzenlemelere gidecek. Kararnameye göre, vakıflann faaliyetlerinin durdurulmasında
cumhuriyet savcılan ve mülki idare amirlerine yetki verilecek.
muz'da yaptığı toplantıda vakıflar-
la ilgili aldığı kararlan Bakanlar
Kurulu kararnamesine dönüştürü-
yor. Kararnamenm ardından, ku-
ruluşundan denetimine, mal var-
lıklanndan kuruluş amaçlanna ka- •
dar vakıflarla ilgili yeni düzenle-
meleryapılacak. Bu düzenlemeler
şöyle:
- Devletin şahsiyetine karşı iş-
lenen suçlardan hüküm giyen ki-
şiler tarafından kurulan ve yöne-
timde söz konusu kişilerin ver al-
dığı vakıflann tescili yapılmaya-
cak.
- Mahkemeler, vakıf kurucula-
n hakkında ilgili kurum ve kuru-
luşlardan elde edilen bilgileri ge-
çerli bilgi ve belge niteliğinde sa-
yacak.
- Vakıflar Genel Müdürlüğü,
vakfın amacı ve kunıculan hak-
kında bilgi edinilmesi konusun-
da kurum ve kuruluşlarla koor-
dine ve işbirliği yapacak.
- Vakfın amacını gerçekleştir-
mek üzere tahsıs edilen malvarlı-
ğının bu amacı gerçekleştirmeye
yeterli olup olmadığı, saptanacak
resmi bilırkişılerce belirlenecek.
- Mahkemelerin tescil karar-
larında, kurulmak istenen vak-
fın amacının ülkenin ortamına
uygunluğu ve ülkede bu amacı
gerekli kılacak koşulların var
olup olmadığı göz önünde bulun-
dunılacak.
- Mahkemelerce tescil karan
verilmeden önce Vakıflar Genel
Müdürlüğü'nün görüşü alınacak.
- Cumhuriyet savcısı ve mül-
ki amirleri, vakfın kurulmasına
engel nedenlerin varhğı halinde
iptal davası açmaya yetkili kılı-
nacak.
- Zararlı faaliyeti saptanan va-
kıflann faaliyetlerinin önlem nite-
liğinde durdurulması konusunda
cumhuriyet savcılanna, gecikme-
sinde sakınca bulunan durumlarda
ise mahalli mülki amirlere dava aç-
ma yetkısi verilecek.
- Türk ve yabancı uyruklu ki-
şiler tarafından yurtdışında ku-
rulan vakıflar tarafından Türki-
ye'de şube açma koşullan yeni-
den belirlenecek.
- Anayasa'nın 108. maddesinde
yer alan "Devlet Denetleme Ku-
rulu'nun vakıflarla ilgili her tür-
lü inceieme ve araştırma j apma"
hükmüne işlerlik kazandınlması
için 2443 sayılı Devlet Denetleme
Kurulu Kurulması Hakkındaki
Yasa'da düzenlemeler yapılacak.
TARSUS'TA PANÎK
Ddtıci
öğretmen
cinayeti
SELAHATTİN ÖZBOZKURT
TARSUS- lmam Hatip Lısesi Müdür Yardımcısı
Mustafa Özkan'ın, önceki gün öldürülmesinin ar-
dından, dün sabah da Tarsus Içgören Ilköğretim Oku-
lu öğretmenlerinden Oktay Bulun boğazı kesilerek
öldürüldü. Özkan'ın. Hizbullah yöntemi ile kafası-
na tek kurşun sıkılarak öldürülmesi, Bulun'un da
Cezayir'deki şeriatçı F1S örgütü yöntemiyle boğaz-
lanması, cinayetlerde aşın dinci kuşkusunu günde-
me getirdi. Polisin, "planlfolarak yorumladığı ci-
nayetler Tarsus'ta öğretmenler arasında tedirginlik
yarattı.
Dün sabah saat 07.30 sıralannda Anıt Mahallesi
Meltem Sokak Izgi Apartmanı B Blok birinci katta-
ki evinden işe gitmek üzere aynlan Oktay Bulun
(45), apartmanın bahçe kapısından çıkmadan kimli-
gi belirsiz iki kişi tarafından etkisiz hale getirilerek
önce boğazı kesildi daha sonra sırtmdan ve koltuk
altından bıçaklandı. Görgü tanıklarının ifadelerine
göre ağır yaralı olmasına karşın saldırganlan birkaç
metre kovalayan Oktay Bulun, daha sonra yere yı-
ğıldı. Komşulan tarafından Tarsus Devlet Hastane-
sı'ne kaldınlan 23,5 yıllık öğretmen Bulun, tüm mü-
dahalelere karşın bir saat sonra vaşarrunı yitirdi.
••. Görgü tanıklan Bulun'u öktüren ikikaşinin olay
-yerinden bısikletle uzaklaştığını söylediler. '
Tarsus llçe Milli Eğitim Müdürü Recep tnce,
olaydan hemen sonra Oktay Bulun'un evine giderek,
eşine ve öğretmen arkadaşlanna başsağlığı diledı. In-
ce, peş peşe işlenen cinayetler nedeniyle Milli Eği-
tım camiasının tedirgin olduğuna dikkat çekti.
Polis, Oktay Bulun'dan bir gün önce kafasına tek
kurşun sıkılarak öldürülen lmam Hatip Lisesı Mü-
dür Yardımcısı ve Fen Bilgisı Öğretmeni Mustafa
Özkan'ın da katillennı aramaya devam ediyor. tkı cı-
nayetın bağlantılı olup olmadığını araştıran polis,
aşın dinci örgütlerin yöntemleriyle işlenen cinayet-
lerde "hedef şaşırtma" olasılığı üzerinde de duru-
yor.
Alzheimer hastalığı tuvallerde
tstanbul Haber Servisi - Ulusla-
rarası Alzheimer Hastalığı Derne-
ği'nin (ADI) düzenlediğı "Alzhe-
imer Hastalığının Algılanması"
konulu fotoğraf ve resim yanşması-
na katılan eserler sergilenmek üzere
Türkiye'ye getirildi. Eserler 14
Ekim'e kadar Akmerkez'de, 15-20
Ekim tarihleri arasında Capitol alış-
venş merkezinde, 24-28 Ekim tarih-
lerinde de Antalya'da düzenlenecek
33. Ulusal Nöroloji Kongresi'ndey-
er alacak.
Alzheimer hastalannın, hasta ya-
kınlannın ve bakıcılannın yaşam
şartlannı iyileştirmeyi amaç edinen
ADI, hastalığın kamuoyu tarafından
daha iyi tanınmasını amaçlıyor. Ara-
lannda doktor. hasta bakıcı ve sanat
eleştirmenlerinin de bulunduğujüri-
nin finalde 27 eseri değerlendirme-
ye bıraktıği yanşmaya Avusturya,
Avustralya, Kanada, Ekvator, Fran-
sa, Italya, Belçika. Ispanya, lsveç,
Türkiye ve Amerika'dan katılan ya-
nşmacılar ödül aldı. "Hasta Bakı-
mı", "Bellek Kaybı", "Belleğın
Kaybı ve Hastalığın llerlemesi" ve
"Diğerlerinin Hastalığı Algılama-
sı" adlı dört kategoride düzenlenen
yanşmada birinci olan eserler ara-
sında Türkiye'den yanşmaya katılan
Ümran Yegin'in dördüncü katego-
ride yanştığı eseri de bulunuyor.
Türkiye'de alzheimer hastalığına
karşı sosyal bir destek yürütmek
amacıyla hekımler ve hasta yakınla-
n tarafından geçen ay "Alzheimer
Derneği" kurulmuştu. Derneğin
amacı, daha çok yaşlı insanlarda gö-
rülen ve unutkanlık ile zihinsel işlev
bozukluklanyla ortaya çıkan hasta-
lığı topluma tanıtmak, hastalan ve
hasta yakınlannı desteklemek ve
hastalık hakkındaki bılimsel çalış-
malan arttırmak olarak belirtilmişti.
Otobüsler kazada rekora doymuyorANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Çok sayıda insanın ölümüne neden
olan ve ekonomiye zarar veren trafik
kazalanna kamyon ve otobüslerin ka-
nşmajOrarunm çok yüksek olduğu be-
tirlenai. 8 ayda meydana gelen 254 bin
789 trafik kazasında 3 bin 326 kişinin
öldüğÜ, 75 bin 467 kişinin yaralandı-
ğı ve yaklaşık 27 trilyon lira maddı ka-
yıp meydana geldiği tespit edilirken
kazalarda ölüm oranını azaltmaya ça-
lışan Emniyet Genel Müdürlüğü'nün,
otobüslerden Sonra kamyonlan da sı-
kı denetime alacağı bildirildi.
Emnıyet Genel Müdürlüğü Trafik
Hizmetleri Başkanhğı'nın yaptığı
araştırmaya göre kazalarda sürücü ku-
surlan yüzde 95.74 payla birinci sıra-
da yer alıyor. Trafiğe kayıtlı 136 bin
219 otobüsün bulunduğu Türkiye'de
bu yılın ilk 8 ayında meydana gelen
trafik kazalannın 20 bin 967'sine oto-
büsler kanştı. Her 100 otobüsten
15'inin kanştığı trafik kazalannda 475
kişi yaşamını yitirdi, 5 bin 583 kişi de
yaralandı. Trafiğe kayıtlı 614 bin 232
kamyonun bulunduğu ülkemizde bu
yıl meydana gelen kazalardan 39 bin
634'üne de kamyonlar kanştı. Her 100
kamyondan 6.5'inin kazaya kanştığı-
nı belirten yetkililer, kamyon kazala-
nndaki ölümlerin büyük bölümünün,
çarpılan araçlarda meydana geldiğini
kaydettiler.
Ankara Siteler'de önceki gün kam-
yon sürücüleriyle bir toplantı yapan
Emnıyet Genel Müdür Yardımcısı ve
Trafik Hizmetleri Başkanı Şevket
Ayaz, otobüslerden sonra kamyonla-
nn, nakliyat ambarlan, hal ve şehirgi-
riş-çıkışlannın da kontrol altına alına-
cağını söyledi. Kamyon sürücülerinin,
alkol. uykusuzluk-yorgunluk yönün-
den takograf uygulamasma tabı tutu-
lacağını kaydeden Ayaz, "Özellikle
takograf uygulamasında bazı aidat-
macalar oluyor. Sürücü, takograf
anzalı diye anza kartı takıyor. Bu
kartın tamir için geçici süreyle takıl-
ması gerektiği halde, bununla 3-4
sene çakşıyor, bunu önleyeceğiz" de-
di. Kamyon sürücülerine, "Gelin, bu
akan kanı biıiikte durduralım" di-
ye seslenen Ayaz."Yüklediğiniz ma-
İı erken yetiştirip biraz fazla kazan-
mak için hayatınızı, başkasının ha-
yatını tehlikeye atmayın" dedı.
TURKİYE GAZETESI YAZARLARINI SİYASİ BASKI ARACI OLARAK KULLAINIYOR
Ihlas, vakıf arazilerine göz diktitSTANBUL/ANKA-
RA (Cumhuriyet) - Tür-
kiye gazetesi yazarlann-
dan Sebahattin Önki-
bar'ın. Vakıflardan So-
rumlu Devlet Bakanı
Metin Gürdere'ye yöne-
lik tehdit içeren yazılan-
nın arkasında, Ihlas Hol-
ding'in Okmeydanı'nda-
ki 10 dönümlük vakıf
arazisine otel yapma is-
teği çıktı. Bakan Gürde-
re, söz konusu arazinin
49 yıllığına kiralanması-
na izin vermediği için
Önkıbar tarafından ken-
disine gözdağı verilmeye
çalışıldığını belirterek,
"Bu ülkede namuslu Okmeydanf ndaki 10 dönümlük vakıf arazisini 49 yıllığına kiralamak isteyen İhlas Holding, Gürdere'yi hedef seçti.
politikacılar da var. Vakıf arazi-
lerini yağmalatmam. Bu kez çe-
tin kayaya çarptüar" dedi.
Okmeydam'ndaki Türkiye ga-
zetesıne ait "Türkiye Hastane-
si"nin halen otopark olarak kul-
landığı. 10 dönümlük vakıf arazi-
sini 49 yıllığına kiralamak isteyen
İhlas Holding, Vakıflar Genel
Müdürlüğü ve Vakıflar Banka-
sı'ndan sorumlu Devlet Bakanı
Metin Gürdere'yı hedef seçti. Se-
bahattin Önkibar, Türkiye gazete-
sindeki yazısında, Başbakan Me-
sut Yılmaz hakkında daha önce
çirkin sözler söylediğini iddia et-
tiği Gürdere için, "Bir bakan ya
da vekilden ziyade mahalle
muhtarını ya da delegesini andı-
rır" demişti.
İhlas Holding'in Okmeyda-
nı'ndaki vakıf arazisine ek tesis
adı altında otel yapmak ıstedıkle-
rini belirten Bakan Metin Gürde-
re şunlan söyledi:
"Arsa iki bölüm. Birinci bö-
lümünü, daha önce var olan kü-
çük hastanenin de içinde bulun-
duğu yeri, yap-işlet-devret mo-
deliyle almışlar ve hastane yap-
mışlar. Ama diğer yansını da is-
tiyorlar. 1996 yılı başı itibanyla
ikinci bölümle ilgili başvurula-
n var. 49 yıllığına istiyorlar. O
başvuruları değerlendirilmiş,
mümkün olmadığı kendilerine
anlatümış. Buna karşın ben ba-
kan olunca, benden de bunu
yapmamı istediler. Benimle de
bir ilgisi yok. Vakıflar meclisi.
taleplerinin karşılanmasının
mümkün olmadığına karar ver-
miş. Türkiye gazetesini genel
olarak suçlamak belki mümkün
değil. Söz konusu yazıyı
yazandan. bu konunun çö-
zümü için bir beklentileri
olmuş olabilir. 'Kendisine
bu işı çöz' denmiş olabilir.
O da 'tetikçi gazeteci' poz-
larında. Benim korkacağı-
mı zannetmiş olsa gerek.
Benim bir yanlışım oldu-
ğu nu iddia eden varsa or-
taya koysun hesabını vere-
lim. Hesabını veremezsem
istifa edip gideyim. Bu kez
çetin kayaya çarptüar.
Kendilerini. kendi çıkarla-
nnı her şeyden önemli ve
üstün gören köşe yazarlan
varsa, bu memlekette na-
muslu ve dürüst politika-
cılar da var."
1988 yılmda Bakırköy Yeni-
bosna'da yeşil alan olarak aynl-
mış olan 62 dönümlük Hazine ara-
zisinin de İhlas Holding'in iste-
ğiyle yapılaşmaya açıldığı iddia
edilmişti. 1992 yılında Mimarlar
Odası tstanbul Büyükkent Şube-
si'nin açtığı dava sonucu Danıştay
6. Dairesi, Hazine arazisinin ko-
nut alanına dönüştürülmesi işle-
mini iptal etmişti.
ARAYIŞ
TOKTAMIŞ ATEŞ
'Nereden Buldun?./
Gençliğimizde egemen kılınmaya çalışılan bir an-
layış vardı. "Sermaye ürkektir" denirdi. "Aman ser-
mayeyi ürkütmeyelim..."
Başta Aziz Nesin olmak üzere, pek çok mizah
yazarımız bu "yalanı" mahkûm eden yazılar kale-
me aldı, çok karikatürler çizildi. Ama "sermaye ür-
kektir" anlayışını engellemek bir türlü mümkün ola-
madı.
O günlerin Türkiyesi'nde salt yazılı ve sesli kitle
iletişim araçları vardı. Yani gazete ve dergilerle, rad-
yo. Radyo da devletin tekelinde olduğu için, halkın
tek "bilgilenme" kaynağı gazete ve dergiler idi.
Ancak o günlerin yazılı basınının da özgür oldu-
ğunu sanmayın. Sıkıyönetim olmadığı zamanlarda
da gazetelerin pek bir özgürlüğü yoktu. Gazete kâ-
ğıdı da dışardan gelirdi, mürekkebi de. Kaldı ki hü-
kümetlerin elinde basına baskı yapmak için pek çok
"olanak" vardı.
Aslında bu baskı araçlarına da pek gerek yoktu.
Çünkü birkaç ıstısnası ile; basın da "egemen güç"ün
bir parçası idi ve sürekli olarak "sermaye ürkek olur"
anlayışını pompalardı.
Doğrusu sermaye ürkek falan değildi ama, çok
güçlüydü. Hatta bana öyle geliyor ki bugünkünden
daha güçlüydü. O günlerin örgütsüz Türkiyesi'nde,
istedikleri gibi at koştururiardı. Siyasal iktidar, ser-
maye ve bir kısım besleme basın arasındaki güç-
birliği, ancak 1961 Anayasası ve bu anayasanın ge-
tirdiği özgürlükler içinde gerçekleşebilen toplumsal
örgütlenmeyle biraz kırılabilmişti.
1977 milletvekili seçimleri sonrasında kurulan
Ecevit hükümetine yapılanlar aklıma geliyor da
inanmakta zorianıyorum. Tekel depolan çay ve si-
gara doluyken, halka tütün yerine mısır püskülü ıçir-
teceklerdi. Hele kimi bölgeleri tam "kurutmuşlardı."
O zamanlar Bursa Üniversitesi'ne derse giderken,
koliyle sigara götürürdüm.
Gene aynı dönemde inanılmaz bir yakıt darlığı ya-
ratıldı. Türkiye'ye ithal edilen petrol ürünleri mikta-
nnda bir azalma yoktu. Ama insanlar bir depo ben-
zin alabilmek için saatlerce kuyrukta beklerlerdi.
Kalorifer yakıtı bulunamadığı için buzhaneye dö-
nen, o zamankı Fındıkzade'deki evimizin salonunun
camlannın buz tuttuğunu hatırlıyorum. Üstelik o dö-
nemde, eylülün ikinci yansında karakış bastırırdı.
Şimdilerde ne yaz yaza benziyor, ne de kış kışa
benziyor. Her şey birbirıne kanştı.
Bambaşka bir konuda yazmaya niyetliyken, ko-
nu bizi nelere getirdi. Bugün ülkemizin en büyük so-
runu gibi görünen, "karapara"dan ve "nereden bul-
dun yasas/"nın neden bir zorunluluk olduğundan
söz edecektim.
Zira Fuzuli'nin yüzyıllarca önce vurgulamış oldu-
ğu gibi, bugün Türkiye'yi çökerten şey "rüşvet" ve
yolsuzluklar"dır. Rüşvetin ispatlanması çokgüçtür.
Bir "büyüğümüzün"(\) vecız bir biçimde dıle getır-
diği gibi, "rüşvetin belgesi olmadığından" çözüm,
rüşvetin "karinelerinden", yani rüşvet alanın yaşa-
mındaki değişimlerden çıkartılmak zorundadır.
Devlet vergi toplayamamaktadır. Toplayamamak-
tadır, çünkü siyasal iktidan belirleyenler, vergi öde-
mesi gerektiği halde vergi ödemeyenler ve bunla-
nn uzantısıdır.
_ .Büyük kentlerimizde insanlanmızın oturduklanı
oturduğumuz binaların neredeyse yansı ruhsatsız-
rtr. Nasıl olur böyle bir rezillik? Zabrtanın gözü önün-
de gecekondu yapan adam suçludur da buna göz
yuman zabıta suçsuz mudur? O zabıtaya emir ver-
meyen yerel yöneticiler acaba neden bu kepazeli-
ğe göz yummaktadır? Bunun tek yanıtı vardır. On-
lar da aynı suçun ortağıdırlar.
Arada bir polis destekli "yıkım" yapılır ve hama-
mın namusu kurtarılmış olur...
Güneydoğu'daki çatışmanın bitmesini isteme-
yenler olduğu, bundan çıkarsağlandığı söylenirdu-
rur. Doğrusu inanmak istemiyorum. Ama ya doğruy-
sa? Bir ülkenin eski bir başbakanı ve devlet başka-
nı, "Benim memurum işini bilir" dedikten sonra, ora-
da zor koşullarda görev yapan kimi kamu görevli-
lerinin çıkar sağladıklannı ve bu çıkarlannı sürdür-
mek için banşı engellediklerini pekala düşünebili-
riz.
Türkiye'de devlet dairelerinde rüşvetsız iş yürü-
memektedir. En azından ufak tefek kimi armağan-
lar vermeden işini yürütebilen pek azdır. Zaten ka-
mu görevlilerinin yüzde 9O'ı, açlık sınınnın altında
ücret alırken, bu işlerin başka türlü yürümesi de
mümkün değildir.
Adam 50 milyon lira aylık alıyor, 30 milyon ev ki-
rası ödüyor, iki çocuk okutuyor ve altında bir de
araba var. Ayrıca yaz aylarında tatile çıkıyor. Nasıl
oluyor bu işler?
Türkiye'de memurlar işe başlarken, bir servet
beyanı verirler. Bunun amacı, o "beyanda"yazılan-
lann belli bir süre sonra değişim geçirmesi duru-
munda, bunun nedenini sormaktır. Ama bunu sor-
mak kimsenin aklına gelmiyor.
Sadece memurlar değil. Bir zamanlar tüm vergi
mükellefleri servet beyanında bulunurlardı. Amaç
aynıydı. Değişikliklerin hesabını sormak ve en azın-
dan vergisini almak için. Ama bunu kimselerin tak-
tığı yok artık.
Aslında yasalarımızda ilgili maddeler var. Örne-
ğin Ergun Göknel, "servetinin hesabını veremedi-
ği" için yıllardır hapis yatıyor. Ama Göknel'e işleyen
bu maddeler, başka hiç kimse için işlemedi. Artık
bu ne biçim bir adaletse?..
Dünyanın her yerinde, evet altını çizerek söylü-
yorum, dünyanın her yerinde devlet, vatandaşının
servetindeki oynamalan izler ve hesabını sorar. "Ka-
ra para" gördüğü zaman da yakasına yapışır. Hem
de ne yapışma. Adamın iflahını keserler...
Ancak "kabile" özelliklerini koruyan kimi eski sö-
mürgelerde insanlar istedikleri gibi çalıp çırparlar.
Türkiye de artık bu ülkeler sınıfına girdi. Türkiye'yi
bu hale getirenler utansın...
"Nereden buldun" sorusunu ciddi bir biçimde
sormadıkça, ne ekonomik sorunlarımızı çözebiliriz,
ne de toplumsal "yozlaşma" ve "çürümenin" önü-
nü alabiiiriz. Ve her şeye rağmen Türkiye'de bu so-
ruyu sorabilecek temiz ve dürüst memurlar vardır.
Eksik olan, siyasal iradedir.
TÜSİAD, eğitim, güvenlik ve sağlık ile ilgili yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesini istedi
6
Yerel yönetim reformu çıkanlmah'Ekonomi Servisi - Türk Sanayici tşa-
damlan Derneği'nin (TÜSİAD) düzenle-
diği "Yerel Yönetimler" konulu toplan-
tıda yerel yönetim reformu istendi.
Milletvekilerinin de katıldığı toplantı-
da yerel yöneticiler ve TÜSİAD eğitim,
güvenlik ve sağlık ile ilgili yetkilerin mer-
kezi yönetimden yerel yönetime devredil-
mesini isterlerken. ANAP, DSP ve DYP
adına katılan mılletvekilleri de yerel yöne-
tim reformunun bir an önce yapılması ge-
reğıni belirttiler. Öte yandan hükümetin
ortaklanndan ANAP Ankara Milletvekili
Nejat Arseven ve DSP İzmir milletveki-
li Ahmet Pirişrina, yerel yönetimlerle il-
gili yasa taslağının hazır olduğunu ve ya-
kın zamanda Meclis'e sunulacağını ifade
ettiler
TÜSlAD'ın "Demokratik standart-
lann yükseltilmesi paketi" çerçevesinde
düzenlenen tartışma toplantılannm üçün-
cüsünde "yerel yönetimler" tartışıldı. Bi-
rinci bölümdeki panele "Yerel Yönetim-
ler Yasa TaslağV'nı hazırlayan Dr. Selçuk
Yanardağ, Erzincan Valisi Recep Yazıcı-
oğlu, Trabzon Valısi tsmet Gürbüz Cive-
lek, Gaziantep Belediye Başkanı Celal
Doğan ve tstanbul Belediye Başkanı Re-
cep Tayyip Erdoğan katıldı.
Birinci oturumun açılış konuşmasını
yapan TÜSİAD Başkanı Muharrem Kay-
han, yerel yönetim sorununun basit bir dü-
zenleme oimadığını, ekonomik. sosyal ve
siyasal boyutlarla kapsamlı konuyla karşı
karşıya olduğunu ifade etti. Dr. Selçuk Yal-
çındağ, TÜSİAD için hazırladığı taslak ile
yapılmak istenenin merkez yönetim ile taş-
ra kuruluşlan ve bugünkü yerel yönetim-
leri de kapsayacak biçimde yönetim siste-
minin çağımızın gereklerine uygun deği-
şimlere konu yapmak olduğunu söyledi.
Erzincan Valisi Recep Yazıcıoğlu da
1982 Anayasası'nın tepeden tırnağa yan-
lış olduğunu belirterek "Temelden yanlış
olan bu sistemi halkın filesini doldura-
cak şekilde düzenlemeliyiz" dedi.
İkinci oturumda ANAP, DSP ve DYP
milletvekilleri koouştu.
ADRESİ BELİRSİZ ORTAĞA BASİN
İLANI YOLUYLA İHTAR
1. S.S. Günal Konut Yapı Kooperatifi ortağı Ahmet Öztu-
na'ya Bandırma 1. Noterliği'nin 05.08.1997 gün ve 8596 nu-
maralı göndensi ıle yükümlülüğünü 30 gün içinde yerine ge-
tirmediği takdirde çıkanlacağı 13.08.1997 ve 10.09.1997 ta-
nhlerinde ıkı kez iletıldıği.
2. Her iki ıletımin de "adreste bulunmadığı ve tanınmadı-
ğf için ortağa ulaştırılmadığı.
3. Kooperatıf ortaklarının adreslerını ve değışikliklerinı
Yönetim Kurulu'natam bıldırmemekten sorumlu olduğu,
4. iki kez bildırdiğı adreste bulunmayan ve bıldırim öde-
vini de yapamayan adı geçenın ışbu ilan tarihınden itıbaren
geçerlı olarak kooperatif ortaklığından çıkartılacağı teblıgat
tüzüğünün 46 ve 47. maddeleri uyannca ılan olunur.
KOOPERATİF YÖNETİM KURULU
MEHMET KALELİ ZEKİ BATU
Başkan 2. Başkan