Katalog

Cumhuriyet İmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönctmenr Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörü Hikmet Çetinka\a • Yazuşlen Mudurlen tbrahim Yıldız - Dinç Tayanç # Sonımlu Mudür: Fikret lUdz • 'Haber Merkezi Müdunı Hakan Kara #Görsel Yönetmen. Fikret Eser Dış Haberier Şiıusi Damşoğlu • İsnhbaıat Cengiz \ ıldınm # Ekonorru Mehmet Saraç # (Cultur: Handan Şenköken 9 Spor Abdülkadir Y ücetman • Makdekr Sami Karaören • Duzeltme Abdullah Yazm#Fotograf Erdoğan Köseoğlu #Bügı-Belge Edibe Buğra • Yun Haberlen Mehmet Faraç Yayın Kurulu. tOuuı Sdçok(Başkan), Orhan Erinç, Oktav Kurtböke. Hikmet Çetinkaya, Şükruı Sooer, Ergım ftüa. Dinç Tıyanç, tbrahinı Yıldız, Orhan Bursalı. Mustafa Balbav. Hakan Kara. AnkaraTemsılcisı Mustafa Balbay Ataturk Buivan No: 125, Kat:4, Bakanlıklar-Ankara Tel. 4195020 (7 hat), Faks: 4195027 • Izmır Temsılcısı. Serdar Kızık, H Ziya Blv. 1352 S.2'3Tel 4411220. Faks.4419117#Adana TemsılcisıÇetinY^enoğhj, InönüCd 119S.Nol Kat:l. Tel: 363 12 11, Faks: 363 12 15 Müessese Müdürii Üstün Akmen 0 K.oordınatör Ahmet korulsan 9 Muhasebe: Böknt YanT^idare. Hnsevin Cürer • tşletnre Önder Çelik • Bdgı- Işlem Nıil Inal • Bılgısayar Sıstem. Mörövet Çiler • Sauş: FazOet Kuza MEDYA C : • Yoneüm Kurulu Başkanı - Genel Mûdür Gülbin Erduran # Koordınator Reha Işıtznan # Genel Mûdûr Yarduncısi' Mine .\kdağ Tel 514 07 53 - 51395 80-51384 6ft*l.Faks: 5138463 Yavımlayan ve Basan: Yenı Gun Haber Ajansı. Basm \e Yayıncılık \ Ş Turkocağı Cad « 41 Cagaloğlu 34334 lsl PK 246 lstanbul Tel (07ı2) 512 05 05 120 hat! Faks IO212I513 85 11EKİM1997 Imsak: 5.38 Güneş: 7.04 Öğle: 12.58 İkindi: 16.05 Akşam: 18.38 Yatsı: 19.58 Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, kesin çözüm olarak değerlendirdiği 'demiryolu tüp tünel projesi' için destek istedi Tüp geçişin ihalesi 1998 Martı'nda Naomi nefes kesti • Dış Haberier Servisi- Dünyanın en ünlü mankenlerinden Naomi Campbell Italya'da nefeslen kestı. ABD'de bir cınayete kurban giden ünlü ttalyan modacı Gıannı Versace'nin bahar- yaz hazır giyim kreasyonlannın tanıtımında podyuma çıkan Naomi. vücut hatlannı sergileyen elbıselerle defilenin vıldızı oldu. Gianni Versace'nin kız kardeşi Donatella Versace'nin hazırladığı defilede, Versace geleneği olan seksi gıysilerön plana çıkartıldı. MESAM'da yeni yönetim H Kültür Servisi- Türkı\e Viusikı Eseri Sahipleri Meslek Birliği MESAM'ınS.Genel Kurul toplantısı Nevzat Sümer'ın başkanlığında Marmara Oteli'nde gerçekleşti. Büyük çoğunluğun bulunduğu ve on saat süren toplantı sonucunda yeni yönetim kurulu belırlendi. Ali Kocatepe. Selmi Andak, Bora Ayanoğlu, Aşkjn Tuna, Mustafa Sevilen ve Ülkü Tamer'in de birer konuşma yaptıkJan toplantı. tartişmalı ancak sakın gecti. Sayılan on be^ten dokuza indirilen yeni yönetim kurulu üyelennın isimleri şöyle: Attıla Özdemiro|lu, Dursun Karaca. Turhan Taşan. Orhan Gencebay, Erol Sayan. Ali Kocatepe, Fuat Güner, Selmi Andak \e Bilge Özgen. Günşiray istifa etti • Külrür Servisi - Mahir Günşiray, Devlet Tivatrolan'ndaki göre\ınden ıstifa etti. Günşiray. kurumun muhafazakâr yapısından kurtularak özerk, demokratik bir yapıya ka\uşması ıçin kurum ıçınde uzun süre mücadele ettiğini. bu mücadelesini şımdi de davalarla sürdüreceğini söyledi. Yeditepe Üm\ersitesf nde öğretim ğörevlısi olan Günşiray, japtığı açıklamada, "Tiyatro yapabilme çabamı yitirmemek, eğitmenlığe daha fazla zaman ayırabilmek ve kurmuş olduğumuz Tiyatro Oyunevi'ni sürdürebılmek için istifa ettim" dedi. 106 yıl önce gündeme getirilmisti Osmanlı'nm da hayaliydi ANKARA (AA) - Uzun süren tartışma- lardan sonra hükümetin de onay verdiği Bo- ğaz'a tüpgeçit projesinın, Osmanlılar ta- rafindan 106 yıl önce gündeme getinldiği bildirildi. Osmanlı Arşıvlen'nden çıkan bir belge, "Boğaz'a tüpgeçit" projesinin. 106 yıl önce Osmardı'nın da hayali oldu- ğunu ortaya çıkardı. Alınan bilgiye göre Arşi\ 'de bulunan tek sayfalık bir belge, Boğaz'ın ıki yakasıru de- nizaltından bağlayan ilk tüpgeçit projesı- nin, 1891 'de planlandığını ortaya koydu. Belge, Osmanlı'nın. Üsküdar ile Sa- rayburnu'nun, denizaltından bir tüpgeçit- le bağlanması için 1891 'de Fransız S. Pre- ault Demiryolu Şirketi'ne proje çizdırdı- ğini gösteriyor. "Denizaltında Boru-Köp- rü'nün Ön Projesi" adıyla dört bınde bir ölçeğine göre hazırlanan projenin, çok bü- yük bir inşaat teknolojısı gerektirdiğı ve o döneme göre "devrim" niteliğı taşıdığı be- lırtildi. Öte yandan, Osmanlı Arşivi'nde bulu- nan bir diğer proje de lstanbul Boğazı 'nın, Sarayburnu-Usküdar ve Rumeli Hisan- Kandilli arasında olmak üzere iki ayn köp- rü ile bağlanmasını amaçlıyordu. Osman- lı Arşivi'nde bulunan bir başka belgede de Boğaz'a yapılması planlanan birköp- rü projesinin de 2. Abdiilhamid dönemin- de gündeme geldiğini gösteriyor. 2. Beyazrt'ın Halıç üzerinde bir köprü ınşa ettirdığinı duyan İtalyanlar'ın dâhi sa- natçisı Leonardo Da Vinci de Sultan'a gön- derdiğı mektvbunda. "Eğer majesteleri emrederlerse,Anadolu yakasma uzayan. ap- lıp kapanabilir bir köprü inşa edebilirim" sözlenyle. bu büyük projeye talip olduğu- nu bildirdi. Ancak bu proje de gerçekleş- medi. İstanbul Haber Servki-Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, 3. köprü tar- tışmalan nedeniyle meslek odalan ve uzmanlarca yeniden gündeme geti- rilen "Demiryolu Tüp Geçiş" proje- sini tanıttı. Menzir, raylı tüp geçişin 1998'ın martında ihaleye çıkanla- cağını söyledi. Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, uzmanlanyla bırlikte Hollıday Inn Oteli'nde düzenlediği toplantıda, projenin biralternatıf değil "kesin çö- züm projesi" olduğuna dikkat çeke- rek; "Şimdi İstanbullular kentlerine ve ulaşım konforiaruıa sahip çıkmak içindemiryolu tüp tünd projenize des- tek vermelidirler" dedi. Demokrasinin "halkın kaübmı" demek olduğunu \ e bu tür önemli pro- jelerin "halka tanıtüıp açık tarüşma ortamı yarablmadan" gerçekleşti- rilmemesi gerektığini vurgulayan Menzir, "İstanbul'u konryan. tari- hini ve doğasını bozmayan, zaman- dan ve paradan tasamıf getiren, çev- reye ve ekolojhr'e $»gdı. hem kent içi • Ulaştırma Bakanlığı'nın proje hesaplanna göre 'demiryolu tüp tünel' zaman, enerji ve kullanma değerlerindeki yüksek tasarruflanyla bir yılda 1.300 milyar dolar kazanç sağlıyor. ulaşımı çözen, hem de iki kıtayı de- miryolu ile de birieştiren. tüm yönle- riyle teknik ve bilimsel çözümlenıe- leri tamamlannuş, ülkemiz için gurur kaynağı olacak bir projcvle karşınız- dajız" diyekonuştu. Demiryolu tüp geçişin her türlü aynntılanyla tartı- şılmasmdan yana olduklannı belır- ten Menzir. "Bu nedenle ihale tarihi olarak saptadığımız 1988 yılı mart a>ma kadar da olumlu ekştirileri dik- kate almaya ve projeve bu eleştirile- ri de giderecek sekilde son biçimini verip u>gulanıaya hazınz" mesajını verdi. Bakanlık Müsteşan Süreyya Yü- cel Özden, lstanbul Valısi Kutiu Ak- taş, DLH Genel Müdürü ve ITÜ İn- şaat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Na- dir Vaylalı, Demiryolu Etüd Proje Daire Başkanı Zafer Özerkan ile Raylı Sistemler Daire Başkanı Si- min Pehüvan'ın da katıldığı toplan- tıda venlen bılgilere göre saatte tek yönde 102 bin yolcu kapasiteli "ls- tanbul Demiryolu Boğaz Tüp Tiine- li ve Gebze-Halkalı Banlivö Hattıru Metroj'a Dönüştürme" projesi, 2 x 3 şentli "12 köprüye bedel" bir ula- şım hizmetine aday. Mevcut 63 kmiik banliyö hattmı kullanacağı için dün- yanın bu uzunluktaki "en ucuz" met- ro inşaatı anlamına gelen projede Boğaz geçişi "batirma tüp tünel" yöntemiyle gerçekleşecek. Yine dünyada "depremeen daya- nıkh sistem" olarak tarutılan demir- yolu tüp tünelin bireşinin de ABD'nin San Fransisko kentinde bulunduğu- nu anımsatan bakanlık uzmanlan; "1993'teid 7 şiddetinde deprem bile San Fransisco'dald 6 km'lik bu met- ro ve demiryolu tüneline etki etmedS ve denizaltmdaki sistem kentin sağ- lam kalan tek ulaşjm arterioiarakhiz- mete devam etti" dediler. Ulaştırma Bakanlığı'nca yapılan hesaplara göre 13.3 km'lik tüp geçiş maliyeti 650 milyon dolar, 63 km'lik yüzeysel metronun maliyeti ise 600 milyon dolar olmak üzere toplam proje maliyeti 1.250 miryar dolar ola- rak belirlendi. Buna karşın proje gerçekleştiğin- de ise zamandan, demiryolu geçi- şinden, enerjiden, yol bakımı ve di- ğer bakım-onanm giderlerinden el- de edilecek "tasarrur ise yılda 1.300 milyar dolar. Projenin toplam 48 istasyonundan 46sında ise "otoparklar" tasarlanı- yor. Böylece Gebze-Halkalı arasın- daki otomobil sahiplerinin de ister- lerse otolarını bu otoparklara bıraka- rak, her 2 dakikada bir geçecek met- ro vagonlanyla Istanbul'un her ye- rine en çabuk ve konforlu şekilde ulaşabilecekleri planlanıyor. 16 bin km 'Uk nostaljikyanş Dünyanın en uzun parkuruna sahip klasik otomobil yanşı Pekin-Paris Motor Challange İstanbul'a ulasü. 12 ülkeyi kapsayan ve 16 bin kilometre uzunluğundaki )-anşmaya 24 ülkeden prensler, lordlar, baronlar ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 200 kişi kaölıyor. Türkiye'ye gelene dek 7 otomobil yanşı bırakırken. y-anşma\a 1967 model Volksvvagen Cabriolet ile kaolan Josef Feit ve 17 yasuıdaki oğlu Rene, Pakistan'da geçirdikkri trafık kazasında öklüler. 1907 yılında 8 otomobilin kaülımrvla gerçekleştirikn ve ancak 2 otomobilin Paris'e ulaşabildiği Pekin-Paris Motor Challange'in 90. \ıldönümü nedenhle düzenlenen yanşma için Çin'in başkenti Pekin'den 6 Eylül'de start alan 97 klasik otomobil NepaL Hindistan, Paldstan yolunu izle>erek tran'a ulaşü. Dedeman otelkrinin sponsoıiuğunda Gürbulak'tan Türkhe'ye 7 Ekim Sab günü giren 79 otomobil Doğu Beyazıt-Ağn yolunu izle\erek Erzurum'a ulaştı. Avusturya- Almama güzergâhını izleyerek Paris'e ulaşacak olan yanşmacılar için burada büyük bir ödül töreni diizenlenecek. (FÖtoğraf: BERTAN AĞANOĞLU) 20. yüzyılm son büyük toplantısı 13-22 Ekim tarihleri arasmda gerçekleştirilecek Ormancılık Zirvesi Antalya'da yapıhyor tstanbul Haber Servisi - Birleşmiş Milletler Gıda ve Tanm Örgütü (FAO), Orman Bakanlığı'nın yaptığı baş- vuruyu olumlu bularak. "21. Yüzyıla Doğru Sürdürûk- bilir Kalkuıma İçin Ormancılık" konulu "11. Dünya Or- mancılık Zirvesi"nın 13-22 Ekim tarihlerinde Ântal- ya'da yapılmasına karar verdi. 109 ülke ve 38 uluslararası kuruluşun bin 400 adet bildiri gönderdiği Antalya'daki zirveye. 3 bine yakın ki- şi ve kuruluşun yanı sıra 50'nin üzerinde diğer ülkele- rin orman bakanlannın katılması beldeniyor. 5-15 Ha- ziran 1995 tarihlerinde Roma'da yapılan 108. Konsey Toplantısı'nda 11. Dünya Ormancılık Kongresi'nin Tür- kiye'de yapılmasına karar veren FAO, toplantı yeri ola- rak Antalya'nın belirlenme gerekçesini şöyle açıkladı: "Antaİya, 1995te 'A\Tupa Ormancılık Komisyonu Toplantısf na e\ sahipliği vaptı. Ayncaarkeolojik>eçe\- re zenginlikleri, ekim ayındaki iklimi, konaklama ve ile- tişim olanaklan,topraklannın \1izde 56'sının ormanlar- la kaplı olması ve her türlü ormancılık çalışmasının > ü- rütüldüğü kent olması nedeniyle Antarya seçilmiştir." Kongrenin amacı ise bundan önceki dünya ormancı- • Dünya ormancılığının sorunlannın tartışılacağı toplantıda, katılımcılar getirdikleri fıdanlarla hatıra ormanı kuracaklar. lık zirvelerinde olduğu gibi, dünya ormancılığının bu- gün ve gelecekte karşı karşıya kalacağı sorunlan tartış- mak ve tüm uluslara bu konuda çözüm önerilerinde bu- lunmak. Kongre organizasyonunda bu temayı karakterize et- mesi ıçin seçilen logonun en altında bulunan banş gü- vercini, uluslararası işbirliği için iyi niyeti; üst kısmın- da yer alan sedir ağacı ise ülkemizdeki 90 bin hektar ge- nişliğindeki sedir ormanlannın yansının yaşadığı An- talya ormanlannı, çe\Tesel açıdan sağlamlığı ve sürdü- rülebilir gelişmeyi sembolize ediyor. FAO'nun, zirvenin Türkiye'de yapılması karanndan sonra sıkı bir hazırlığa ginşen Orman Bakanlığı, katı- lım için 184 ülkeye davetiye gönderdi. Hazırlanan 3 ay- n duyuru kitapçığı, dünyanın tüm ülkelerindeki ilgili ki- şi ve kuruluşlara ait 15 bin adrese ulaştınldı. Uluslara- rası düzeyde ilgili kuruluşlann görüşleri alınarak, "Or- man ve ağaç kaynaklan; ormanlar. biyoktjik çeşitliUk ve doğal mirasın korunması: ormanlann koruyucu ve çev- resel fonksiyonlan. ormanlann üretim fonksiyonlan, or- mancılıgın sürdürülebUir kalkınmaya ekonomlk katkı- sı, ormancılığın sürdürülebUir kalkınmay a katkılannın sosyal boyutlan, sürdürülebUir kalkınma için politika- lar ve ekolojik bölgelerin gözden geçirilmesi" olarak be- lirlenen 8 ana konu 38 alt konuya bölündü. Kongre sü- recinde de önceden hazırlanan özel bir alanda, çeşitli ül- kelerden gelen katılımcılann, kendi ülkelerinden getir- dikleri fıdanlann dikileceği bir "Haöra Ormanı" kuru- lacak. TMMOB Orman Mühendisleri Odası Genel Başka- nı Salih Sönmezışık, "11. DümaOrmanalık Kongresi"nin. ıçinde bulunduğumuz yüzyılın HABITAT 2'den sonra son büyük zirvesi olacağını söyledi. Ülkemizin kong- reye, çok özel, ayncalıklı ve önemli bir kişilik kazandı- racağını belirten Sönmezışık. bu kongrenin de Türkiye'ye çok önemli yararlar getireceğini vurguladı. Salih Sönmezışık kongrenin ülkemiz için sonsuz bir prestij kay- nağı olacağını kaydetti. Yabancı üniversiteler füan İstanbul'da tstanbul Haber Servisi -Çeşitli ülkelerden 200'e yakın üniversite ve ya- bancı dil okuiunun katıl- dığı "lstanbul Lluslarara- sı Eğitim Fuan" Hilton Oteli'nde açıldı. ABD'den Avustral- ya'ya, Kanada'dan Avru- pa'ya dek çeşitli ülkeler- de bulunan üniversite ve yabancı dıl okullannın, önümüzdeki dönem için öğrencı kaydı yapmak amacıyla bir araya geldi- ği ve yann sona erecek olan fuarda, üniversite temsilcileri ile öğrenciler yüzyüze görüşerek okul- lan tanıma fırsah bula- caklar. Yıllık ücreri 5 bin dolardan 25 bin dolara dek değişen uluslararası üniversiteleri bir araya ge- tiren lstanbul Uluslarara- sı Eğitim Fuarlan Genel Koordınatörü Ahmet Ben- dertioğlu, Türkiye'den her yıl yaklaşık 30 bin öğren- cinin yurtdışındaki üni- versitelere lisans, yüksek lısans ve yabancı dil öğ- renimi için gittiğini be- lirterek şunian söyledi: "Bu fiıar, öğrencfleıie üniversite vetkililerini bir araya gemiyor. Fuar. öğ- rencflerm değişik ülkeler- deki eğitim sistemlerini karşılaştırmalan vepara- lannı çarçur etmelerinin önlenmesinde önemli bir buluşma. Amerika ve İn- gütere'den sonra Kanada ve AMistraha'daki üm- versiteler de Türkiye'de- ki eğitim pazanna girdL Bu iükderin kalitefi eğitim veren üniversite ve dil okullan da fuarda kendi- lerinitamtmafirsatibuhı- yor." e-posta : tan @ prizma.net tr MESELA DEDIK ERDAL ATABEK T/"eni doğan bebelerden bir ayağı L çukurda yaşlılara kadar herke- sin en sık duyduğu söz budur: Enf- lasyon nasıl önlenir? Nedir bu enf- lasyon? Doğal bır afet midir? Yok- sa insan icadı bir felaket midir? Ye- nır mi, içilir mi, ne olduğu bilinir mi? Ekonomi diye koskocabirbilim dalı konulmuştur da neden bu enf- lasyon meselesinin çaresi bulunmaz? Yoksa enflasyonla enfiye arasında bir rabıta mı vardır? Yani biz bu me- selevi ne anlamışızdır ne de çare- sınden bir haber almışızdır. Ama her şeyde olduğu gibi, "enflasyon önle- necek" dendi mi başımıza gelecek- leri biliriz. Şimdi sıkı durun da enf- lasyon nasıl önlenirmişöğrenin. Zi- ra başınıza gelecekler budur. Ammsn, kemere dikkat edin!.. Oimdi. bu "enflasyon önlenecek" O lafını duyar duymaz, kemerini- Enflasyon Nasıl Onlenir?.. ze çok dikkat edin. Çünkü memle- ketin büyükleri hemen ">-atandaş. kemerini sık" diyeceklerdır. Sızin kemerde sıkacak delik varmış yok- muş, hiç bakmazlar. Siz sıkmazsa- nız gelir, onlar sıkarlar. Hem de öyle sıkarlar ki bedenıniz ortadan ikiye aynlacak gibi olur. Bundan murat, vücudunuzun üst ta- rafıyla alt tarafı arasında açık bir yol kalmamasıdır. Kemeri böylece sıkınca artık bir şey yiyemezsiniz. Zira, kemerin sı- kıldığını unutup da bir şeyler yeme- ye kalkarsanız, yedikleriniz aşağıya geçemeyeceği için üstte birikir, gaz yapar. "Peki ama ne yiyeceğiz?" diye so- ranlara "haltye" diyemedikleri için de "sağuk nedeniyle perhiz yapma- lannı" buyururlar. "Peki, bu karan veren pürolu bakanımız da kemer sıkacak mı?" diye merak edenleri- niz olabilir. Hemen meseleye açıklık getire- lım ki. değerli bakanımızjn kemer sık- masına gerek yoktur, zira kendileri askj kullanırlar. Anlaşıldı mı, siz ke- merleri bir an önce sıkmaya bakın. Kemerini sıkmayanı sıkarlar. Ona göre. Pakete mukayyet olun... rkinci dikkat edeceğiniz yer, pake- 1 tinizdir. Zira ki "enflasyon düşe- cek" sözünün arkasından hemen "ekonomik paket" laflan duyulma- ya başlar. Bir sürü kalabalık lafin ar- kasındaki maksat ise "sizin pakeften başka bir şey değildir. (Not "Mukay- yet olun" demek, koruyun, kollayın. aman dikkat edin demektir). Şimdi bizim temiz yürekli, saf niyetli va- tandaşlanmızdan soranlar olacaktır "Canım, bu enflasyon meselesiyle bi- zim paketin ne münasebeti var?" Hemen söyleyelim ki çok münase- beti vardır. Bu ekonomik paket, he- dıye paketi değildir. Sonuçta sizin pa- keti küçültme meselesinden ibaret- tir. Buna da şaşılmaz, zira kemerler iyice sıkılıp yukandan aşağı giden nın paketine bakmak örf, âdet ve ge- leneklerimize aykındır. Siz kemeri sıkın ve paketin küçülmesine razı olun. Unutmayın ki bunu siz yapmaz- sanız onlar gelir, hem kemerinizi adamakıllı sıkarlar hem de paketi bildikleri gibi küçültürler. lyisi mi bu- nu siz yapın da başkalannın yapma- sına meydan bırakmayın. Ama hep- si bu değildir, "arüktamam" derse- niz yanıhrsınız, çünkü arkadan "aa süngücüye mi rastlarsınız, belli ol- maz. "Ama ben iğneden korkarun, ağızdan da bir şev yııtamıyorum" derseniz zararlı çıkarsınız. Çünkü geriye fîtil koymak kalır. bu da az zah- metli bir şey değildir. Yüksek enf- lasyonu düşürmek için ilacın mikta- nnı yüksek tutarlarsa zarar gören ge- ne siz olursunuz. Işte, enflasyonu önlemenin anla- şılır yolu budur. yol kesildiği için, çaresiz paket kü- çülecektir. Sizin paketin küçülmesi elbette her paketin küçülmesi de- mek değildir. Sizin paket küçülürken kimilerinin paketi de büyüyecektir. Ama gözunüzü dıkip de "bakabm ki- min paketi büyüyormuş?" diye bak- manız çok ayıp olur. Zira başkalan- Acı ilaç nedir?.. j^emerleri sıktıruz, paketi küçült- J\. tünüz, ama yetmez. Üstüne bir de acı ilaç verirler ki içmeniz kaçı- nılmazdır. Isteyene hap verirler, ha- pı yuttururlar. 1stemeyene şurup içi- rirler. Bunlan beğenmezseniz iğne ye- meye hazırlanmalısınız. Hiç ses çı- karmadan arkanızı dönüp münasip yerinizi açmanız gerekir. Artık eli ça- buk birine mi düşersiniz, yoksa bir